Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Allah’ın En Çok Buğz Ettiği Kimseler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Allah’ın En Çok Buğz Ettiği Kimseler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracim. Bismillâhirrahmânirrahîm.Eûzubillahimineşşeytânirracim. Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillahi Rabbi’l-âlemîn.

El-Hamdü lillahi Rabbi’l-âlemîn.
Nahmeduhû bi-cemî’i mehâmidih.Nahmeduhû bi-cemî’i mehâmidih. Lehü’l-hamdü kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih.Lehü’l-hamdü kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih. Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ Muhammedini'l-MustafâVe's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi-ihsanin ecmaîn et tayyibînet tâhirîn.ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi-ihsanin ecmaîn et tayyibînet tâhirîn. Emmâ ba'dü:

Emmâ ba'dü:
Fe-kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.
Ebğadu halîkatillahi ilallahi yevme’l-kıyâmeti

Ebğadu halîkatillahi ilallahi yevme’l-kıyâmeti
el-kezzâbûne ve’l-müstekbirûneel-kezzâbûne ve’l-müstekbirûne vellezîne yeknizûne’l-bağdâe li-ihvânihim fî sudûrihimvellezîne yeknizûne’l-bağdâe li-ihvânihim fî sudûrihim fe-izâ lekûhüm tehallakû lehümfe-izâ lekûhüm tehallakû lehüm vellezîne izâ du’û ilallahi ve ilâ rasûlihî kânû bitâenvellezîne izâ du’û ilallahi ve ilâ rasûlihî kânû bitâen ve izâ du’û ile’ş-şeytâni ve emrihî kânü sirâ’an.ve izâ du’û ile’ş-şeytâni ve emrihî kânü sirâ’an. Bu hadîs-i şerîfte Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz buyuruyor ki;

Bu hadîs-i şerîfte Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz buyuruyor ki;
Ebğadu halîkatillahi ilallahi yevme’l-kıyâmeti.

Ebğadu halîkatillahi ilallahi yevme’l-kıyâmeti.
Kıyamet gününde Allah’ın mahlûkatı içinde, en sevimsiz olanı,Kıyamet gününde Allah’ın mahlûkatı içinde, en sevimsiz olanı, Allah’ın en çok kızdığı cinsten olanı,Allah’ın en çok kızdığı cinsten olanı, yarattıkları içinde Allah’ın en çok kızdığı kıyamet gününde,yarattıkları içinde Allah’ın en çok kızdığı kıyamet gününde, en çok buğzlarına müstahak olacak olan kimseler kimlerdir?en çok buğzlarına müstahak olacak olan kimseler kimlerdir? El-kezzâbûne.

El-kezzâbûne.
Yalancılardır.Yalancılardır. Kezzâb, yazib sözünün mübalağa silasıdır.Kezzâb, yazib sözünün mübalağa silasıdır. Kâzib, yalan söyleyendir demek.Kâzib, yalan söyleyendir demek. Kezzâb da yalan söylemeyi çok yapan.Kezzâb da yalan söylemeyi çok yapan. Peltek ze ile keskin ze ile değil, peltek ze ile.Peltek ze ile keskin ze ile değil, peltek ze ile. Yalan söylemeyi çokça yapan, artık bayağı hani insan böyle yalan söyler bir iki tane falan,Yalan söylemeyi çokça yapan, artık bayağı hani insan böyle yalan söyler bir iki tane falan, neyse ne ama çok söyleye söyleye artık ya bırak o adamı yalancı denilir.neyse ne ama çok söyleye söyleye artık ya bırak o adamı yalancı denilir. Yalancı.Yalancı. Allah’ın en kızdığı, en buğz ettiği,Allah’ın en kızdığı, en buğz ettiği, kıyamet gününde en sevmediği insanlar, yalancılar.kıyamet gününde en sevmediği insanlar, yalancılar. Müslüman doğru sözlü olacak.

Müslüman doğru sözlü olacak.
Özü sözü doğru olacak.Özü sözü doğru olacak. Doğrularla beraber olacak.Doğrularla beraber olacak. Yalan yanlış konuşmayacak.Yalan yanlış konuşmayacak. Biliyorsunuz, hatalıda olsa, doğru sözü söylediğin zaman Allah affediyor kurtuluyor.Biliyorsunuz, hatalıda olsa, doğru sözü söylediğin zaman Allah affediyor kurtuluyor. Ama yalana devam etti mi helâk oluyor.Ama yalana devam etti mi helâk oluyor. Sefere katılmadı, sahabeden 3 kişi.

Sefere katılmadı, sahabeden 3 kişi.
Seferden dönüldüğü zamanda, başka münafıklarSeferden dönüldüğü zamanda, başka münafıklar çeşitli bahaneler ve mazeretler uydurup kendilerini mazur göstermeye çalıştılar.çeşitli bahaneler ve mazeretler uydurup kendilerini mazur göstermeye çalıştılar. Peygamber Efendimiz dinledi onları. Tamam.Peygamber Efendimiz dinledi onları. Tamam. Ama üç tanesi geldi dediler ki;Ama üç tanesi geldi dediler ki; Ya Resûlullah!

Ya Resûlullah!
Bizim bir büyük mazeretimiz, geçerli, gerçek bir sebep yok, tembellendik biz.

Bizim bir büyük mazeretimiz, geçerli, gerçek bir sebep yok, tembellendik biz.
Bugün hazırlanırız, yarın hazırlanırız sefere derken, hazırlığımızı yapmadık, geciktik.Bugün hazırlanırız, yarın hazırlanırız sefere derken, hazırlığımızı yapmadık, geciktik. Ondan sonrada sefer günü gelince, benim atım hızlıdır, devem hızlıdır,Ondan sonrada sefer günü gelince, benim atım hızlıdır, devem hızlıdır, bunlar yola çıksınlar arkalarından yetişirim dedik, gene katılmadık.bunlar yola çıksınlar arkalarından yetişirim dedik, gene katılmadık. Çok uzaklara gittikten sonrada artık biz gitsek yetişemeyiz,Çok uzaklara gittikten sonrada artık biz gitsek yetişemeyiz, kim bilir nereye gittiler falan diye de şeytan bizi aldattı,kim bilir nereye gittiler falan diye de şeytan bizi aldattı, ondan katılmadık, mazeretimiz yok dediler.ondan katılmadık, mazeretimiz yok dediler. Efendimiz onlara hiç cevap vermedi.Efendimiz onlara hiç cevap vermedi. Ne muamele edeceğini vahiyle bekledi yani Allah bunlara ne yapacak diye.Ne muamele edeceğini vahiyle bekledi yani Allah bunlara ne yapacak diye. 3 kişi böyle doğruyu söyledi.3 kişi böyle doğruyu söyledi. Öteki gelmeyenler, yalan söyleyerek, kıvırttırarak,Öteki gelmeyenler, yalan söyleyerek, kıvırttırarak, mazeret uydurarak kendilerini affettirme yoluna gittiler ama.mazeret uydurarak kendilerini affettirme yoluna gittiler ama. Resûlullah’a yalan söylenir mi?

Resûlullah’a yalan söylenir mi?
Allah’ın Resûlu oyuncak mı bu?Allah’ın Resûlu oyuncak mı bu? Onlar münafıklar.Onlar münafıklar. Ama bunlar doğru sözlü.Ama bunlar doğru sözlü. Bu doğru sözlüler hakkında Cenâb-ı Hak vahiy etsinde,Bu doğru sözlüler hakkında Cenâb-ı Hak vahiy etsinde, ben ona göre muamele edeyim diye, Peygamber Efendimiz beklemeye başladı.ben ona göre muamele edeyim diye, Peygamber Efendimiz beklemeye başladı. Sonra dedi ki; Söyleyin onlara hanımları onlardan uzak dursunlar.

Sonra dedi ki; Söyleyin onlara hanımları onlardan uzak dursunlar.
Hanımlarıyla da.Hanımlarıyla da. Kimsede onlarla konuşmasın.Kimsede onlarla konuşmasın. Selam veriyorlardı, selamını kimse almıyordu, hanımlarda uzak duruyordu.Selam veriyorlardı, selamını kimse almıyordu, hanımlarda uzak duruyordu. Artık böyle 50 küsür gün geçti, ondan sonra,Artık böyle 50 küsür gün geçti, ondan sonra, ama dünya başlarına dar geldi, yaptıklarına bin kere pişman oldular.ama dünya başlarına dar geldi, yaptıklarına bin kere pişman oldular. Yalnız şey yaptılar, yani doğruyu söylediler,Yalnız şey yaptılar, yani doğruyu söylediler, hatalarını dosdoğru söylediler, hiç olmazsa.hatalarını dosdoğru söylediler, hiç olmazsa. Birde bir tanesi vardı, onların içinde.

Birde bir tanesi vardı, onların içinde.
Şairdi, edipti, hatırlı bir kimseydi.Şairdi, edipti, hatırlı bir kimseydi. Suriye’den Hristiyan hükümdar demiş ki;Suriye’den Hristiyan hükümdar demiş ki; Senin, sana güzel muamele etmiyormuş duyduğuma göre, bizim yanımıza gelirsen,Senin, sana güzel muamele etmiyormuş duyduğuma göre, bizim yanımıza gelirsen, biz sana izzet itibar ederiz, hatırını hoş ederiz diye birde orası çağırdı.biz sana izzet itibar ederiz, hatırını hoş ederiz diye birde orası çağırdı. Ona da şey yapmadılar.Ona da şey yapmadılar. Yani ölsek de, kalsak da Resûlullah’ın yanında kalacağız diye.Yani ölsek de, kalsak da Resûlullah’ın yanında kalacağız diye. Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti.Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Bu 3 kişi meşhur.Bu 3 kişi meşhur. Bir tanesi Kâb İbn Mâlik El Ensâri radıyallahu anh.Bir tanesi Kâb İbn Mâlik El Ensâri radıyallahu anh. Bu edip olan, hatırlı kimse.Bu edip olan, hatırlı kimse. Yani şeytanın oyunlarını da bu arada bilelim.

Yani şeytanın oyunlarını da bu arada bilelim.
Şeytan bir hayır yaptırmayı önce geciktirir.Şeytan bir hayır yaptırmayı önce geciktirir. Yarın yaparsın, öbür gün yaparsın, yarın yaparsın, öbür gün yaparsın.Yarın yaparsın, öbür gün yaparsın, yarın yaparsın, öbür gün yaparsın. Talebeyede ders çalışmayı böyle geciktirir.Talebeyede ders çalışmayı böyle geciktirir. Anne babaya da hayırlı işi yapmayı böyle geciktirir.Anne babaya da hayırlı işi yapmayı böyle geciktirir. İşte her görevliyi böyle yarın yaparsın canım, yaparsın,İşte her görevliyi böyle yarın yaparsın canım, yaparsın, dur bakalım, daha zaman çok falan der, geciktirir.dur bakalım, daha zaman çok falan der, geciktirir. Ve hayrı geciktirirken unutturur.Ve hayrı geciktirirken unutturur. Ondan sonrada bir başka bahane bulup, soğutturur hayrı işlemekten.Ondan sonrada bir başka bahane bulup, soğutturur hayrı işlemekten. Ondan sonrada vakti geçti diye engeller.Ondan sonrada vakti geçti diye engeller. Yani oyun yapıyor, yani şeytan usta bir aldatıcı olduğundan,Yani oyun yapıyor, yani şeytan usta bir aldatıcı olduğundan, insanları aldatabiliyor.insanları aldatabiliyor. Ama esas temelinde, imanlı insanlardı.

Ama esas temelinde, imanlı insanlardı.
Resûlullah’a isyan etmek isteyen kimseler değillerdi.Resûlullah’a isyan etmek isteyen kimseler değillerdi. Resûlullah’ın buyruğuna aykırı hareket etmek isteyen insanlar değillerdi amaResûlullah’ın buyruğuna aykırı hareket etmek isteyen insanlar değillerdi ama böyle şeytan onları aldattı.böyle şeytan onları aldattı. Allah onların tevbesini kabul etti.Allah onların tevbesini kabul etti. Sonra tevbesini kabul ettiğini bildiren

Sonra tevbesini kabul ettiğini bildiren
müjdeli âyetin arkasında buyuruyor ki Allahu Teâlâ hazretleri;müjdeli âyetin arkasında buyuruyor ki Allahu Teâlâ hazretleri; Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe.

Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe.
Ey iman edenler! Allah’tan korkun.Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Allah’ın azabından, gazabından sakının, korunun dikkat edin, ayağınızı denk alın.Allah’ın azabından, gazabından sakının, korunun dikkat edin, ayağınızı denk alın. Ve kûnû me’a’s-sâdikîn.Ve kûnû me’a’s-sâdikîn. Sadık insanlarla, doğru sözlü, doğru özlü insanlarla beraber olun.Sadık insanlarla, doğru sözlü, doğru özlü insanlarla beraber olun. Yani bu ne demek?

Yani bu ne demek?
Bunlar doğru söylediler, bu iyi demek.

Bunlar doğru söylediler, bu iyi demek.
Öteki münafıklar, yalan kıvırtıp Resûlullahı aldatmaca ile güyaÖteki münafıklar, yalan kıvırtıp Resûlullahı aldatmaca ile güya oyalamaya çalıştıklarından, onların ki daha fena.oyalamaya çalıştıklarından, onların ki daha fena. Resûlullah’a yalan söylemek çok büyük korkunç bir şey.Resûlullah’a yalan söylemek çok büyük korkunç bir şey. Demek ki Müslümanın sadîk olması lazım.

Demek ki Müslümanın sadîk olması lazım.
Sadîk ne demek? Sözü doğru, özü doğru demek.Sadîk ne demek? Sözü doğru, özü doğru demek. Sadaka Resûlullah ne demek?Sadaka Resûlullah ne demek? Resûlullah bu hadîsinde doğru buyurdu demek.Resûlullah bu hadîsinde doğru buyurdu demek. Sadakallahu'l-Azîm ne demek?Sadakallahu'l-Azîm ne demek? Allahu Teâlâ hazretlerinin okunan bu âyeti kerîmesiAllahu Teâlâ hazretlerinin okunan bu âyeti kerîmesi buyrukları tamam, dosdoğru demek.buyrukları tamam, dosdoğru demek. Sadaka doğru söyledi demek yani Arapçada.Sadaka doğru söyledi demek yani Arapçada. Doğru söylemek ve doğru hareket etmek.Doğru söylemek ve doğru hareket etmek. Buna sıdkun sadakat deniliyor.Buna sıdkun sadakat deniliyor. Doğru sözlü olacak Müslüman.Doğru sözlü olacak Müslüman. Dosdoğru olacak.Dosdoğru olacak. Hatalıda olsa doğruyu söyleyecek.Hatalıda olsa doğruyu söyleyecek. Hatası bile olsa kendisinin yalan kıvırttırmayacak.Hatası bile olsa kendisinin yalan kıvırttırmayacak. Aldatmaca yapmayacak.Aldatmaca yapmayacak. Müslümana yakışan doğru sözlülüktür.Müslümana yakışan doğru sözlülüktür. Doğru sözlü olanlar kazandı.

Doğru sözlü olanlar kazandı.
Allah hem doğru olmayı emrediyor hem de doğrularla beraber olmayı emrediyor.Allah hem doğru olmayı emrediyor hem de doğrularla beraber olmayı emrediyor. Onun için dervişlerinde, şeyhleriyle beraber olması bu âyete dayandırılıyor.Onun için dervişlerinde, şeyhleriyle beraber olması bu âyete dayandırılıyor. Doğrularla beraber olun dendiği için bir arada bulunuyorlar.Doğrularla beraber olun dendiği için bir arada bulunuyorlar. Yani şeyden dolayı, bu âyet-i kerîme’den dolayı.Yani şeyden dolayı, bu âyet-i kerîme’den dolayı. Yoksa herkes kendi başına hareket edebilir.Yoksa herkes kendi başına hareket edebilir. Şimdi, Allah’ın en sevmediği insanlar kıyamet gününde,

Şimdi, Allah’ın en sevmediği insanlar kıyamet gününde,
en çok buğz ettiği, Allah’ın en çok buğzunaen çok buğz ettiği, Allah’ın en çok buğzuna muhatap müstahak olan herifler yalancılardır bir.muhatap müstahak olan herifler yalancılardır bir. İkincisi. Ve’l-müstekbirûne.

İkincisi. Ve’l-müstekbirûne.
Kibirlenenler. Kendisini adam sanıp,Kibirlenenler. Kendisini adam sanıp, burnunu havaya kaldırıp, pozlar, edalar bilmem,burnunu havaya kaldırıp, pozlar, edalar bilmem, tafralar, safralar, böyle hareket edenlerdir.tafralar, safralar, böyle hareket edenlerdir. Allah kibirliyi de sevmez.

Allah kibirliyi de sevmez.
Kimi sever? Mütevazıyi sever.Kimi sever? Mütevazıyi sever. Alçak gönüllüyü, mütevazıyi sever.Alçak gönüllüyü, mütevazıyi sever. Kibirliyi sevmez. Sonra.Kibirliyi sevmez. Sonra. Vellezîne yeknizûne’l-bağdâe li-ihvânihim fî sudûrihim.

Vellezîne yeknizûne’l-bağdâe li-ihvânihim fî sudûrihim.
Bir de kimleri sevmez?Bir de kimleri sevmez? İçlerinde Müslüman kardeşlerine karşı, kin taşıyanlar,İçlerinde Müslüman kardeşlerine karşı, kin taşıyanlar, kin saklayanları, kızgınlık saklayanları sevmez.kin saklayanları, kızgınlık saklayanları sevmez. Fe-izâ lekûhüm tehallakû lehüm.

Fe-izâ lekûhüm tehallakû lehüm.
Ama karşılaştıkları zaman.Ama karşılaştıkları zaman. Nasılsın canım kardeşim? İyi misin? Hoş musun?Nasılsın canım kardeşim? İyi misin? Hoş musun? Seni çok özledim, gözlerinden öperim, yanaklarından öperim.Seni çok özledim, gözlerinden öperim, yanaklarından öperim. Yalan. İçinde kızgınlık var, içinde kin dolu amaYalan. İçinde kızgınlık var, içinde kin dolu ama yüzüne karşı bak bak bak şunun yaptığına.yüzüne karşı bak bak bak şunun yaptığına. Karşılaştıkları zaman böyle güzel huylu davranırlar,Karşılaştıkları zaman böyle güzel huylu davranırlar, ama aslında kalplerinde kin var.ama aslında kalplerinde kin var. Vellezîne izâ du’û ilallahi ve ilâ rasûlihî.

Vellezîne izâ du’û ilallahi ve ilâ rasûlihî.
Bir de kimleri sevmez? Dördüncü oluyor bu.Bir de kimleri sevmez? Dördüncü oluyor bu. Allah’a ve Resûlüne davet olundukları zaman.Allah’a ve Resûlüne davet olundukları zaman. Yani Allah’a ve Resûlüne davet olunmak ne demek?Yani Allah’a ve Resûlüne davet olunmak ne demek? Allah’ın emrini tut mübarek.Allah’ın emrini tut mübarek. Resûlullah’ın emrettiği yola gel.Resûlullah’ın emrettiği yola gel. Bak Müslüman ol.Bak Müslüman ol. Resûlullah’ın hizmetinde bulun.Resûlullah’ın hizmetinde bulun. Burada yürü, aykırı iş yapma demek.Burada yürü, aykırı iş yapma demek. Allah’a ve Resûlüne çağrıldıkları zaman.Allah’a ve Resûlüne çağrıldıkları zaman. Kânû bitâen.Kânû bitâen. Tembel tembel, isteksiz isteksiz,Tembel tembel, isteksiz isteksiz, adımları geri ata ata giderler,adımları geri ata ata giderler, ağır olurlar, tembel olurlar, ağırdan alırlar.ağır olurlar, tembel olurlar, ağırdan alırlar. Ve izâ du’û ile’ş-şeytâni. bunları sevmez Allah.

Ve izâ du’û ile’ş-şeytâni. bunları sevmez Allah.
Şeytana çağrıldıkları zaman, yani şeytanın seveceğiŞeytana çağrıldıkları zaman, yani şeytanın seveceği çirkin işlere günahlara çağrıldıkları zaman, sirâ’an. O zaman seyirte seyirte, hızlı hızlı giderler. Günaha çağrıldı mı, şeytana çağrıldı mı, şeytanın işlerine çağrıldı mı hızlı hızlı giderlerde. Allah ve Resûlunün seveceği işlere çağırıldığı zaman, ağırdan ağırdan alırlar. Gitmek istemezler. İşteçirkin işlere günahlara çağrıldıkları zaman, sirâ’an. O zaman seyirte seyirte, hızlı hızlı giderler. Günaha çağrıldı mı, şeytana çağrıldı mı, şeytanın işlerine çağrıldı mı hızlı hızlı giderlerde. Allah ve Resûlunün seveceği işlere çağırıldığı zaman, ağırdan ağırdan alırlar. Gitmek istemezler. İşte gel bu akşam eğlence var, bir kadında ayarladık, çalgıcıları da ayarladık,gel bu akşam eğlence var, bir kadında ayarladık, çalgıcıları da ayarladık, kadını oynatacağız, bizde seyrine bakacağız,kadını oynatacağız, bizde seyrine bakacağız, içkileri de şey yapacağız, bir âlem yapacağız, felekten bir gece çalacağız,içkileri de şey yapacağız, bir âlem yapacağız, felekten bir gece çalacağız, tamam huuu bıııır hemen şeytana çağrıldığı zaman.tamam huuu bıııır hemen şeytana çağrıldığı zaman. Ve emrihî. Şeytanın işine çağrıldığı zaman.Ve emrihî. Şeytanın işine çağrıldığı zaman. Kânü sirâ’an.Kânü sirâ’an. O zaman seyirte seyirte, hızlı hızlı giderler.O zaman seyirte seyirte, hızlı hızlı giderler. Günaha çağrıldı mı, şeytana çağrıldı mı, şeytanın işlerine çağrıldı mı hızlı hızlı giderlerde.Günaha çağrıldı mı, şeytana çağrıldı mı, şeytanın işlerine çağrıldı mı hızlı hızlı giderlerde. Allah ve Resûlunün seveceği işlere çağırıldığı zaman, ağırdan ağırdan alırlar.Allah ve Resûlunün seveceği işlere çağırıldığı zaman, ağırdan ağırdan alırlar. Gitmek istemezler. İşte bunları sevmez Allah.Gitmek istemezler. İşte bunları sevmez Allah. Bunların güzel karşılıkları neler?

Bunların güzel karşılıkları neler?
Allah kimleri sever? Doğru sözleri sever bir.Allah kimleri sever? Doğru sözleri sever bir. Mütevazıları sever iki.Mütevazıları sever iki. Mümin kardeşlerini sevenleri, kalbinde onlara karşı kin tutmayanları,Mümin kardeşlerini sevenleri, kalbinde onlara karşı kin tutmayanları, sevgi besleyenleri sever üç.sevgi besleyenleri sever üç. Müslüman ne kadar kusurlu olsa, Müslüman olduğundan iyidir.Müslüman ne kadar kusurlu olsa, Müslüman olduğundan iyidir. Yani altın, yüzük şeklinde olsa, bilezik şeklinde olsa,Yani altın, yüzük şeklinde olsa, bilezik şeklinde olsa, küpe gerdanlık şeklinde olsa güzel.küpe gerdanlık şeklinde olsa güzel. Ama isterse ezik büzük külçe olsun.Ama isterse ezik büzük külçe olsun. Netice itibariyle altın değil mi?Netice itibariyle altın değil mi? Altın. Bunu sarrafa götürdüğü zaman, teraziye koyup tartıp da,

Altın. Bunu sarrafa götürdüğü zaman, teraziye koyup tartıp da,
gramına şu kadar para vermeyecek mi?gramına şu kadar para vermeyecek mi? Verecek. Hurda altın.Verecek. Hurda altın. Hurdası bile altındır bunun.Hurdası bile altındır bunun. Müslümanın hurdası bile altın olduğundan, Müslüman Müslümanı sevecek.Müslümanın hurdası bile altın olduğundan, Müslüman Müslümanı sevecek. E öyle yapmıyor kızgınlık yapıyor, düşmanlık yapıyor,E öyle yapmıyor kızgınlık yapıyor, düşmanlık yapıyor, Müslümanlar birbirleriyle çekişiyor, çatışıyor, savaşıyor.Müslümanlar birbirleriyle çekişiyor, çatışıyor, savaşıyor. Allah onu sevmez.Allah onu sevmez. Müslümanı sevecek, Müslüman olduğu için sevecek, Kusurlarını hoş görecek.Müslümanı sevecek, Müslüman olduğu için sevecek, Kusurlarını hoş görecek. Kusurları hoş görmenin çarelerinden birisi nedir?

Kusurları hoş görmenin çarelerinden birisi nedir?
Kendisinin kusuru olduğunu düşünmesi insanın.Kendisinin kusuru olduğunu düşünmesi insanın. Sen kusursuz musun? Melek misin? Gökten zembille mi indin?Sen kusursuz musun? Melek misin? Gökten zembille mi indin? Özel bir imalat mısın?Özel bir imalat mısın? Bulunmaz Hint kumaşı mısın? Neyin nesisin?Bulunmaz Hint kumaşı mısın? Neyin nesisin? Kimin fesisin? Falan. Bende kusurluyum.Kimin fesisin? Falan. Bende kusurluyum. Bende Allah’ın kusurlu bir kuluyum.Bende Allah’ın kusurlu bir kuluyum. İşte ben geçen gün kusur ettiğim gibi, bu kardeşimde bu sefer kusur etmiş.İşte ben geçen gün kusur ettiğim gibi, bu kardeşimde bu sefer kusur etmiş. Nasihat edeyim bilmem ne falan, samimi davranacak yani.Nasihat edeyim bilmem ne falan, samimi davranacak yani. Dördüncüsü de. Hayır, işine çağrıldığı zaman, Allah ve Resûlunün seveceği işe çağrıldığı zaman,

Dördüncüsü de. Hayır, işine çağrıldığı zaman, Allah ve Resûlunün seveceği işe çağrıldığı zaman,
koşa koşa gidecek, şeytana muhalefet edecek.koşa koşa gidecek, şeytana muhalefet edecek. Şeytana karşı dirençli olacak.Şeytana karşı dirençli olacak. Ötekiler gibi yapmayacak.Ötekiler gibi yapmayacak. Şeytanın işine koşa koşa, oynaya oynaya, zıplaya hoplaya gitmeyecek.Şeytanın işine koşa koşa, oynaya oynaya, zıplaya hoplaya gitmeyecek. Allah’ın işine, emrine, Resûlullah’ın sevdiği işe koşarak gidecek.Allah’ın işine, emrine, Resûlullah’ın sevdiği işe koşarak gidecek. İkinci hadîs-i şerîf.

İkinci hadîs-i şerîf.
Eb’adü’n-nâsi minallahi yevme’l-kıyâmeti el-kâssüllezî

Eb’adü’n-nâsi minallahi yevme’l-kıyâmeti el-kâssüllezî
yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî.yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî. El-kâssüllezî imiş.El-kâssüllezî imiş. Kaad diye okudum. Bende niye yef yok diyordum.Kaad diye okudum. Bende niye yef yok diyordum. El-kâssüllezî imiş.El-kâssüllezî imiş. Eb’adü’n-nâsi minallahi yevme’l-kıyâmetiEb’adü’n-nâsi minallahi yevme’l-kıyâmeti el-kâssüllezî yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî.el-kâssüllezî yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî. Şimdi bunun manası ne?Şimdi bunun manası ne? Eb’adü’n-nâsi. İnsanların en uzağı.Eb’adü’n-nâsi. İnsanların en uzağı. Nerden? Minallahi. Allah’tan en uzağı.Nerden? Minallahi. Allah’tan en uzağı. Allah’ın sevgili kullarına ne diyoruz? Allah’a yakın kul diyoruz.

Allah’ın sevgili kullarına ne diyoruz? Allah’a yakın kul diyoruz.
Allah’ın sevmediği kullara da ne deniliyor?Allah’ın sevmediği kullara da ne deniliyor? Uzak kul. Allah’a en uzak olan kullar ne zaman?Uzak kul. Allah’a en uzak olan kullar ne zaman? Yevme’l-kıyâmeti. Kıyamet günü Allah’ın en sevmediği,Yevme’l-kıyâmeti. Kıyamet günü Allah’ın en sevmediği, Allah’a en uzak olan kullar, insanların en uzak olanı kimdir?Allah’a en uzak olan kullar, insanların en uzak olanı kimdir? El-kâssüllezî yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî.El-kâssüllezî yuhâlifu ilâ ğayri mâ emere bihî. El-kâss. Kıssa söyleyen demek.

El-kâss. Kıssa söyleyen demek.
Kıssa, hikâye, masal, olayı nakletmek, nakleden falan.Kıssa, hikâye, masal, olayı nakletmek, nakleden falan. Kâss, olayı hikâye eden, anlatan demek.Kâss, olayı hikâye eden, anlatan demek. Bak vaiz demiyor da Peygamber Efendimiz.Bak vaiz demiyor da Peygamber Efendimiz. Nasihat eden demiyor da, hikâyeci diyor.Nasihat eden demiyor da, hikâyeci diyor. Yani çıkıyor Resûlullah böyle buyurdu.Yani çıkıyor Resûlullah böyle buyurdu. Falanca âyet şu sebeple indi vs.vs. falan.Falanca âyet şu sebeple indi vs.vs. falan. Kıssa, hikâye ediyor da, anlatıyor da, olayları anlatıyor da.Kıssa, hikâye ediyor da, anlatıyor da, olayları anlatıyor da. Yuhâlifu. Muhalefet ediyor.Yuhâlifu. Muhalefet ediyor. İlâ ğayri mâ emere bihî.

İlâ ğayri mâ emere bihî.
Başkasına emrettiği, söylediği şeylerin aksini kendisi yapıyor.Başkasına emrettiği, söylediği şeylerin aksini kendisi yapıyor. Yani halka veriyor talkını kendisi yutuyor salkımı.Yani halka veriyor talkını kendisi yutuyor salkımı. Yani halka güzel şeyler söylüyor, kendisi yapmıyor.Yani halka güzel şeyler söylüyor, kendisi yapmıyor. Yani halka sevaplı işleri yap diye tavsiye ediyor, kendisi günahları işliyor demek yani.Yani halka sevaplı işleri yap diye tavsiye ediyor, kendisi günahları işliyor demek yani. Allahtan en uzak kimseler bunlardır.Allahtan en uzak kimseler bunlardır. Allah celle celalühü âlimleri sever. Neden yapmıyorsun?

Allah celle celalühü âlimleri sever. Neden yapmıyorsun?
Âlimlere en yüksek mertebeleri verir. Mevkileri, makamları verir ama.Âlimlere en yüksek mertebeleri verir. Mevkileri, makamları verir ama. İlim yetmez. Bilmek yetmez. Bildiğini uygulamak lazım.İlim yetmez. Bilmek yetmez. Bildiğini uygulamak lazım. Duyduğunu uygulamak lazım.Duyduğunu uygulamak lazım. Söylediğini yapmak lazım.Söylediğini yapmak lazım. İyi şeyleri işlemek lazım. İbadet ve taati yerine getirmek lazım ki, kıymeti olsun.İyi şeyleri işlemek lazım. İbadet ve taati yerine getirmek lazım ki, kıymeti olsun. Yoksa biliyor. Yalan söylemenin kötü olduğunu bizde biliyoruz.Yoksa biliyor. Yalan söylemenin kötü olduğunu bizde biliyoruz. Biliyorsun ama yalan söylüyorsun.Biliyorsun ama yalan söylüyorsun. Namaz kılmanın sevaplı olduğunu bizde biliyoruz. Tamam. Teheccüd namazı sevap, ama kılmıyorsun.Namaz kılmanın sevaplı olduğunu bizde biliyoruz. Tamam. Teheccüd namazı sevap, ama kılmıyorsun. Oruç tutmak tamam ramazanda çok iyidir, hacca gitmek çok iyidir bizde biliyoruz.Oruç tutmak tamam ramazanda çok iyidir, hacca gitmek çok iyidir bizde biliyoruz. Tamam tamam. Anlatma.Tamam tamam. Anlatma. E anlatmayayım ama yapmıyorsun.E anlatmayayım ama yapmıyorsun. Israr etme, çok ısrar etme.Israr etme, çok ısrar etme. Ya tamam bizde biliyoruz.Ya tamam bizde biliyoruz. E biliyorsan yap kardeşim. Neden yapmıyorsun? E biliyorsan yap kardeşim. Neden yapmıyorsun? Birde bilip yapmamak kusur, birde başkalarına, başkalarına söyleyip söyleyipte,

Birde bilip yapmamak kusur, birde başkalarına, başkalarına söyleyip söyleyipte,
kendisi yapmaması daha büyük kusur.kendisi yapmaması daha büyük kusur. Onun için Allah bizlere yardım eylesin.

Onun için Allah bizlere yardım eylesin.
Bizlere afv u mağfiret eylesin. Bağışlasın.Bizlere afv u mağfiret eylesin. Bağışlasın. Hepimize en güzel bilgileri öğrenmeyi nasip etsin.Hepimize en güzel bilgileri öğrenmeyi nasip etsin. En güzel bilgileri de, en güzel tarzda uygulayıp,En güzel bilgileri de, en güzel tarzda uygulayıp, en büyük sevapları kazanmayı nasip etsin.en büyük sevapları kazanmayı nasip etsin. Cenâb-ı Hak ibadetin halisiyle sahtesini çok iyi bilir.

Cenâb-ı Hak ibadetin halisiyle sahtesini çok iyi bilir.
Kimin ibadetinin geçerli, güzel olduğunu, makbul olduğunu,Kimin ibadetinin geçerli, güzel olduğunu, makbul olduğunu, sevimli, halîs muhlis olduğunu, kiminkinin de beş para etmediğini o biliyor.sevimli, halîs muhlis olduğunu, kiminkinin de beş para etmediğini o biliyor. Yoksa insanlara gösterişin kıymeti yok.Yoksa insanlara gösterişin kıymeti yok. Mühim olan Allah’ın sevmesi. Ona gayret edelim.Mühim olan Allah’ın sevmesi. Ona gayret edelim. Üçüncü hadîs-i şerîf.

Üçüncü hadîs-i şerîf.
İbğûnî du’afâeküm fe-innemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.

İbğûnî du’afâeküm fe-innemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.
Bu hadîs-i şerîf mühim kaynaklarda var.

Bu hadîs-i şerîf mühim kaynaklarda var.
Hasen ve sahîh bir hadîs-i şerîf.Hasen ve sahîh bir hadîs-i şerîf. Ebû Derdâ radıyallahu anh’den rivayet olunmuş.Ebû Derdâ radıyallahu anh’den rivayet olunmuş. İbğûnî, veya İbğûnî du’afâeküm.

İbğûnî, veya İbğûnî du’afâeküm.
Bana zayıflarınızı getirin, güçsüzlerinizi, yardıma ihtiyacı olanlarınızı,Bana zayıflarınızı getirin, güçsüzlerinizi, yardıma ihtiyacı olanlarınızı, bildiklerinizi bana getirin, bana bildirin.bildiklerinizi bana getirin, bana bildirin. Ben bileyim. Çünkü siz komşususunuz. Onun halini daha bilirsiniz.Ben bileyim. Çünkü siz komşususunuz. Onun halini daha bilirsiniz. Ben uzakta olduğumdan bilmem.Ben uzakta olduğumdan bilmem. Bana zayıflarınızı alın getirin.Bana zayıflarınızı alın getirin. Ya da bana zayıflarınızı getirinin manası,Ya da bana zayıflarınızı getirinin manası, benim rızamı kazanmak istiyorsanız Resûlullah olarak, şefaatimi,benim rızamı kazanmak istiyorsanız Resûlullah olarak, şefaatimi, rızamı kazanmak istiyorsanız, benim gönlümü elde etmek istiyorsanız,rızamı kazanmak istiyorsanız, benim gönlümü elde etmek istiyorsanız, benim iltifatıma ermek istiyorsanız,benim iltifatıma ermek istiyorsanız, zayıflarınıza göz kulak olun manasıda olabilir. Kelime müsait.zayıflarınıza göz kulak olun manasıda olabilir. Kelime müsait. Arapçada bir dükkâna girdiğin zaman matemga ne istiyorsun? Der.

Arapçada bir dükkâna girdiğin zaman matemga ne istiyorsun? Der.
Yani talebin ne? Dükkâna neden girdin? Hangi malı istiyorsun? Manasına.Yani talebin ne? Dükkâna neden girdin? Hangi malı istiyorsun? Manasına. Şimdi burada. Ebğûnî ibğûnî.Şimdi burada. Ebğûnî ibğûnî. Beni isteyiniz demek veya bana isteyiniz demek olabilir.Beni isteyiniz demek veya bana isteyiniz demek olabilir. Zayıflarınızı bana isteyiniz veyahut beni istiyorsanız zayıflarınıza bakıyorsunuz manasına.Zayıflarınızı bana isteyiniz veyahut beni istiyorsanız zayıflarınıza bakıyorsunuz manasına. İki şey anlıyorum ben burada.

İki şey anlıyorum ben burada.
Yani bir, ben zayıfları istiyorum, bilmek istiyorum, yardım edeceğim,Yani bir, ben zayıfları istiyorum, bilmek istiyorum, yardım edeceğim, onları bana bildiriniz, getiriniz ben yardım edeyim manasına.onları bana bildiriniz, getiriniz ben yardım edeyim manasına. İki, eğer benim rızamı, sevgimi, teşekkürümü

İki, eğer benim rızamı, sevgimi, teşekkürümü
kazanmak istiyorsanız, zayıflarınızla meşgul olun, zayıflarınıza göz kulak olun, zayıflarınıza yardım edin demek.kazanmak istiyorsanız, zayıflarınızla meşgul olun, zayıflarınıza göz kulak olun, zayıflarınıza yardım edin demek. Resûlullah’ın rızasını kazanmak için herkes gayret etmiyor mu? Koşturmuyor mu? Koşturuyor.Resûlullah’ın rızasını kazanmak için herkes gayret etmiyor mu? Koşturmuyor mu? Koşturuyor. Bu nasıl olacak? Zayıfları kollarsın, göz kulak olursun, yardımcı olursun.

Bu nasıl olacak? Zayıfları kollarsın, göz kulak olursun, yardımcı olursun.
Resûlullah da sever Allah da sever.Resûlullah da sever Allah da sever. Allahu Teâlâ hazretleri bir hadîs-i kutsîde, Peygamber Efendimiz bildirmiş;Allahu Teâlâ hazretleri bir hadîs-i kutsîde, Peygamber Efendimiz bildirmiş; Kıyamet gününde diyecekmiş ki;Kıyamet gününde diyecekmiş ki; Kulum ben hastalandım dünyada iken, sen beni ziyaret etmedin. Kulum ben hastalandım dünyada iken, sen beni ziyaret etmedin. Tevbe, tevbe Ya Rabbi! Sen hastalanır mısın? Sen âlemlerin Rabbisin.Tevbe, tevbe Ya Rabbi! Sen hastalanır mısın? Sen âlemlerin Rabbisin. Bu ne demek? Yani ben bunun manasını anlayamadım.Bu ne demek? Yani ben bunun manasını anlayamadım. Filanca sevgili, salîh kulum hastalanmıştı,Filanca sevgili, salîh kulum hastalanmıştı, sen onu ziyaret etmedin.sen onu ziyaret etmedin. Eğer sen onu ziyaret etseydin benim rızasım kazanmış olacaktın.Eğer sen onu ziyaret etseydin benim rızasım kazanmış olacaktın. Beni onun yanında bulacaktın.Beni onun yanında bulacaktın. Demek ki rumuzlu söylemek.Demek ki rumuzlu söylemek. Yani beni istiyorsanız, zayıflarınıza göz kulak olun.Yani beni istiyorsanız, zayıflarınıza göz kulak olun. Allah’ın rızasını kazanmak istiyorsanız, zayıflarınıza, muhtaçlarınıza göz kulak olun demek olabilir.Allah’ın rızasını kazanmak istiyorsanız, zayıflarınıza, muhtaçlarınıza göz kulak olun demek olabilir. Ya da bu zayıflarınızı bulup bana bildirinde, ben yardım edeyim.Ya da bu zayıflarınızı bulup bana bildirinde, ben yardım edeyim. Beraberce yardım edelim demek olabilir.Beraberce yardım edelim demek olabilir. Her ne olursa olsun, bizim yapmamız gereken şey?

Her ne olursa olsun, bizim yapmamız gereken şey?
Yardıma muhtaç kardeşimize hızır servisi gibi hizmetine yetişmektir.Yardıma muhtaç kardeşimize hızır servisi gibi hizmetine yetişmektir. Ne kadar yardımına koşarsak, ne kadar duasını alırsak, o kadar sevap kazanırız.Ne kadar yardımına koşarsak, ne kadar duasını alırsak, o kadar sevap kazanırız. Çünkü diyor Peygamber Efendimiz;

Çünkü diyor Peygamber Efendimiz;
Fe-innemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.

Fe-innemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.
Siz bu zayıflarınızın kıymetini bilmiyorsunuz amma, siz

Siz bu zayıflarınızın kıymetini bilmiyorsunuz amma, siz
rızkı onların hürmetine alıyorsunuz.rızkı onların hürmetine alıyorsunuz. Allah size rızkı onların hürmetine veriyor.Allah size rızkı onların hürmetine veriyor. Onlardan dolayı rızıklandırıyorsunuz ve onlardan dolayı zafer kazanıyorsunuz.Onlardan dolayı rızıklandırıyorsunuz ve onlardan dolayı zafer kazanıyorsunuz. Nusreti ilahiyeye, Allah’ın yardımına mazhar oluyorsunuz.Nusreti ilahiyeye, Allah’ın yardımına mazhar oluyorsunuz. Allah zayıflara acıdığı için, yardım ediyor, sizde istifade ediyorsunuz.Allah zayıflara acıdığı için, yardım ediyor, sizde istifade ediyorsunuz. Allah zayıflara acıdığı sevdiği için,Allah zayıflara acıdığı sevdiği için, rızık gönderiyor, ondan dolayı sizde rızıklanıyorsunuz.rızık gönderiyor, ondan dolayı sizde rızıklanıyorsunuz. Yoksa onlar olmasa, bir hadîs-i şerîfte bildiriyor ki;

Yoksa onlar olmasa, bir hadîs-i şerîfte bildiriyor ki;
Cenâb-ı Hak Teâlâ yeryüzü halkına gazab edip,Cenâb-ı Hak Teâlâ yeryüzü halkına gazab edip, onları helak etmek dilediği zaman,onları helak etmek dilediği zaman, böyle memedeki çocuklara, muhtaç zayıflara,böyle memedeki çocuklara, muhtaç zayıflara, otlayan masum hayvanlara bakar, gazabını göndermez.otlayan masum hayvanlara bakar, gazabını göndermez. Yani birilerinin hürmetine suçlular cezadan kurtuluyorlar yani, birilerinin hürmetine.Yani birilerinin hürmetine suçlular cezadan kurtuluyorlar yani, birilerinin hürmetine. Kim bu birileri? Kavuğu kocaman olanlar,

Kim bu birileri? Kavuğu kocaman olanlar,
bütçesi büyük olanlar, konağı yüksek olanlar, arazisi geniş olanlar,bütçesi büyük olanlar, konağı yüksek olanlar, arazisi geniş olanlar, malı mülkü, parası pulu çok olanlar mı? Hayır.malı mülkü, parası pulu çok olanlar mı? Hayır. Aksine kırık gönüllüler, zayıflar, dervişler, hastalar, çocuklar, masumlar.Aksine kırık gönüllüler, zayıflar, dervişler, hastalar, çocuklar, masumlar. Onlardan dolayı Cenâb-ı Hak yardım ediyor.Onlardan dolayı Cenâb-ı Hak yardım ediyor. Onun için Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak istiyorsak, Onun için Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak istiyorsak, Resûlullah’ın sevgisini, şefaatini kazanmak istiyorsak,Resûlullah’ın sevgisini, şefaatini kazanmak istiyorsak, arayacağız, tarayacağız bulacağız, zayıflara yardımcı olacağız.arayacağız, tarayacağız bulacağız, zayıflara yardımcı olacağız. Zayıflar kimlerdir?

Zayıflar kimlerdir?
Zayıflar bir dullardır. Dul, kocası ölmüş, bakacak kimsesi yok.Zayıflar bir dullardır. Dul, kocası ölmüş, bakacak kimsesi yok. Yetimlerdir. Babası ölmüş, bakacak kimsesi yok.Yetimlerdir. Babası ölmüş, bakacak kimsesi yok. Öksüzlerdir. Anası babası yok.Öksüzlerdir. Anası babası yok. Sonra parasız pulsuz, çoluk çocuğa karışmış, evi kira,Sonra parasız pulsuz, çoluk çocuğa karışmış, evi kira, çocuklarını daha böyle karnını doyuracak bir şey getiremiyor eve bunlardır.çocuklarını daha böyle karnını doyuracak bir şey getiremiyor eve bunlardır. Veyahut hastalanmışlardır, hasta insanlardır,Veyahut hastalanmışlardır, hasta insanlardır, elini kaldıramıyor ki, işe gidemiyor ki,elini kaldıramıyor ki, işe gidemiyor ki, hamallık da olsa yapacakta, para kazanacakta, çoluk çocuğunu besleyecek.hamallık da olsa yapacakta, para kazanacakta, çoluk çocuğunu besleyecek. İşte zayıf düşmüş.İşte zayıf düşmüş. Böyle çeşitli güçsüzler, zayıflar, yoksullar, fakirler.Böyle çeşitli güçsüzler, zayıflar, yoksullar, fakirler. İşte onları onları arayıp bulacağız, kollayacağız.İşte onları onları arayıp bulacağız, kollayacağız. Nerede hocam bunlar? Avusturalya da bulamıyoruz işte.

Nerede hocam bunlar? Avusturalya da bulamıyoruz işte.
Cuma günü sadaka verelim dedikte bir adam bulamadık.Cuma günü sadaka verelim dedikte bir adam bulamadık. Cuma günü sadaka vermek sevap diye düşünüyoruz.Cuma günü sadaka vermek sevap diye düşünüyoruz. Türkiye’ye telefon edelim diyoruz.Türkiye’ye telefon edelim diyoruz. Türkiye’ye telefon edelimde, bir kaç fakire, bizim namımıza oradaki hesaptan para versinler.Türkiye’ye telefon edelimde, bir kaç fakire, bizim namımıza oradaki hesaptan para versinler. Evet, burayı adamlar ayarlamışlar.

Evet, burayı adamlar ayarlamışlar.
Devlet baba burada gerçekten babalık yapıyor, has babalık yapıyor,Devlet baba burada gerçekten babalık yapıyor, has babalık yapıyor, parasıza pula yardım ediyor.parasıza pula yardım ediyor. Hayır, müesseseleri dimdik ayakta, direk gibi, yardım ediyor.Hayır, müesseseleri dimdik ayakta, direk gibi, yardım ediyor. Biz de hayır müesseseleri tepelenmiş,Biz de hayır müesseseleri tepelenmiş, vakıflar haydut gibi takibat altında,vakıflar haydut gibi takibat altında, tarassut altında, polis kontrolünde, kapatılsın diye baskı yapılıyor,tarassut altında, polis kontrolünde, kapatılsın diye baskı yapılıyor, devlet babada üvey baba gibi canına okuyor halkın,devlet babada üvey baba gibi canına okuyor halkın, paraları zengin olanlar yutuyor, hortumluyor,paraları zengin olanlar yutuyor, hortumluyor, çok uzun hortumlar var şeytan hortumu gibi.çok uzun hortumlar var şeytan hortumu gibi. Şeytanın hortumu var. Biliyor musunuz?Şeytanın hortumu var. Biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz.

Bilmiyorsunuz.
Şeytan hortumunu insanın kalbine kadar sokarmış, vesveseyi öyle verirmiş.Şeytan hortumunu insanın kalbine kadar sokarmış, vesveseyi öyle verirmiş. Hortumlu bir mahlûk yani.Hortumlu bir mahlûk yani. Burnu uzun, hortumlu.Burnu uzun, hortumlu. Hortumluyor. Hazineye bir saldırdı mı hortumu, huupHortumluyor. Hazineye bir saldırdı mı hortumu, huup yaptı mı hazinenin üçte biri gidiyor. Bir daha hüp yaptı mı üçte ikisi gidiyor.yaptı mı hazinenin üçte biri gidiyor. Bir daha hüp yaptı mı üçte ikisi gidiyor. Bir daha hüp yaptı mı, tamam senin hapa lüzum yok.Bir daha hüp yaptı mı, tamam senin hapa lüzum yok. Yedi defa uuup yapmaya lüzum yok.Yedi defa uuup yapmaya lüzum yok. Üç defada hazinenin dibini buluyor.Üç defada hazinenin dibini buluyor. Dibine darı ekiyor, kökünü kurutuyor, hazine haznesini tam takır bırakıyor.Dibine darı ekiyor, kökünü kurutuyor, hazine haznesini tam takır bırakıyor. Artık fareler yuva yapar, örümcekler ağ kurar.Artık fareler yuva yapar, örümcekler ağ kurar. Niye para yok pul yok, gelen yok giden yok, para olmayan yere kimsede gelmez bu hale geliyor.Niye para yok pul yok, gelen yok giden yok, para olmayan yere kimsede gelmez bu hale geliyor. E ne yapacağız o zaman? Kolay. İşte Filipinliler, işte Endonezya,E ne yapacağız o zaman? Kolay. İşte Filipinliler, işte Endonezya, işte Bangladeş, işte Pakistan.işte Bangladeş, işte Pakistan. Fukara mı ararsın? Milyonlarca. Aç, sefil, perişan, zayıf, hastalıklı, mikroplu, Fukara mı ararsın? Milyonlarca. Aç, sefil, perişan, zayıf, hastalıklı, mikroplu, içecek suları yok, çamaşırları, bulaşıkları dere kenarında yıkıyorlar, orada yıkanıyorlar,içecek suları yok, çamaşırları, bulaşıkları dere kenarında yıkıyorlar, orada yıkanıyorlar, çamurlu su, onu içiyorlar.çamurlu su, onu içiyorlar. Sen burada nasıl yaşıyorsun? Onlar orada nasıl yaşıyor?Sen burada nasıl yaşıyorsun? Onlar orada nasıl yaşıyor? E hocam ben oraya nasıl gideceğim?E hocam ben oraya nasıl gideceğim? Nasıl gideceksek gideceğiz.

Nasıl gideceksek gideceğiz.
Afrika da insanlar ölüyor açlıktan.Afrika da insanlar ölüyor açlıktan. Daha yapamadık.Daha yapamadık. Ben hiç gidemedim. Afrika’nın öyle bir ülkesine gideceğiz.Ben hiç gidemedim. Afrika’nın öyle bir ülkesine gideceğiz. Bu adamlara biz nasıl yardım edebiliriz? Diye düşüneceğiz.Bu adamlara biz nasıl yardım edebiliriz? Diye düşüneceğiz. Acaba bir örnek köy mü kursak?Acaba bir örnek köy mü kursak? Acaba sondaj makinası getirsek.Acaba sondaj makinası getirsek. Sondaj vursak su mu çıkartırız?Sondaj vursak su mu çıkartırız? Yoksa şunu mu yaparız? Bunumu yaparız? Diyeceğiz.Yoksa şunu mu yaparız? Bunumu yaparız? Diyeceğiz. Orada onların ihtiyacını göreceğiz.Orada onların ihtiyacını göreceğiz. Kendimizde onlarla beraber ağlayacağız, terleyeceğiz, uğraşacağız.Kendimizde onlarla beraber ağlayacağız, terleyeceğiz, uğraşacağız. Oh Ya Rabbi! Çok şükür.Oh Ya Rabbi! Çok şükür. Hiç olmazsa orada bir köy kurdum düzenli.Hiç olmazsa orada bir köy kurdum düzenli. Hiç olmazsa sularını getirttim,Hiç olmazsa sularını getirttim, hiç olmazsa bir muayene kurduk, hiç olmazsa şu kadar ilaç dağıttık falan diyeceğiz.hiç olmazsa bir muayene kurduk, hiç olmazsa şu kadar ilaç dağıttık falan diyeceğiz. Ben her zaman söylüyorum Avrupa’da gezerken, Strazburg’a uğradım.

Ben her zaman söylüyorum Avrupa’da gezerken, Strazburg’a uğradım.
Strazburg’da dediler ki hocam burada Müslüman olmuş iki doktor vardı.Strazburg’da dediler ki hocam burada Müslüman olmuş iki doktor vardı. E tamam tanıştırsaydınız.E tamam tanıştırsaydınız. Yok dediler şimdi Afganistan da. Yıllık izni aldı mı Afganistan’a giderlermiş.Yok dediler şimdi Afganistan da. Yıllık izni aldı mı Afganistan’a giderlermiş. Hem de bütün hayır müesseselerini dolaşıp,Hem de bütün hayır müesseselerini dolaşıp, hayır yapmak için ilaçları verin bakalım derlermiş.hayır yapmak için ilaçları verin bakalım derlermiş. Yani sizin hayır fonunuz var ya, hayır fonunuzdan verin bakalım ilaçları.Yani sizin hayır fonunuz var ya, hayır fonunuzdan verin bakalım ilaçları. Tonlarla ilacı alırlarmış.Tonlarla ilacı alırlarmış. Afganistan’a giderlermiş.Afganistan’a giderlermiş. Afganistan da mücahitlerin tarafındaki hastanede, bin bir mahrumiyet içindeAfganistan da mücahitlerin tarafındaki hastanede, bin bir mahrumiyet içinde oraya gelen yaralı savaşçıları tedavi ederlermiş.oraya gelen yaralı savaşçıları tedavi ederlermiş. Ondan sonra Almanya’ya dönerlermiş.Ondan sonra Almanya’ya dönerlermiş. Bak Fransız Müslüman olunca nasıl şuurlu davranıyor? Tatilini nerde geçiriyor?

Bak Fransız Müslüman olunca nasıl şuurlu davranıyor? Tatilini nerde geçiriyor?
Bak bizim anadan babadan miras yedi Müslüman,Bak bizim anadan babadan miras yedi Müslüman, parayı buldu mu, Avrupa’da nasıl kumarhanede harcıyor? Nasıl futbola harcıyor?parayı buldu mu, Avrupa’da nasıl kumarhanede harcıyor? Nasıl futbola harcıyor? Öyleleri varmış ki, Afrika’ya gidiyorlarmış, duydum ben.Öyleleri varmış ki, Afrika’ya gidiyorlarmış, duydum ben. Türkiye’de bazı zenginler.Türkiye’de bazı zenginler. Uçağına atlıyormuş, özel uçağa, Afrika’ya gidiyormuş. Neden?Uçağına atlıyormuş, özel uçağa, Afrika’ya gidiyormuş. Neden? Arslan avlamak için.

Arslan avlamak için.
Türkiye’de arslan yok ya avlanacak, heyecanlı ya bu da, filim gibi bir şey.Türkiye’de arslan yok ya avlanacak, heyecanlı ya bu da, filim gibi bir şey. Filme çekseler aslan oradan geldi, böyle zıpladı, böyle atladı,Filme çekseler aslan oradan geldi, böyle zıpladı, böyle atladı, tam o esnada şöyle vurdu, böyle yaptı falan, aslan avına Kenya’ya gidiyorlarmış.tam o esnada şöyle vurdu, böyle yaptı falan, aslan avına Kenya’ya gidiyorlarmış. Keyif bu ya, parası da var.Keyif bu ya, parası da var. Onların paraları da judocu, karateci. Cebine koyduğun zaman durmuyor,Onların paraları da judocu, karateci. Cebine koyduğun zaman durmuyor, adama basıyor tekmeyi cebinde, basıyor tekmeyi,adama basıyor tekmeyi cebinde, basıyor tekmeyi, lan bu para burada hiç rahat durmuyor,lan bu para burada hiç rahat durmuyor, bir yerde harcayayım diye harcayacak yer arıyor.bir yerde harcayayım diye harcayacak yer arıyor. Nerde harcasın? Kenya da, Avrupa’da, Amerika’da, ıvırda zıvırda, bir yerde, Brezilya’da, Amazonlar’da.

Nerde harcasın? Kenya da, Avrupa’da, Amerika’da, ıvırda zıvırda, bir yerde, Brezilya’da, Amazonlar’da.
Filmlerden nereyi gördüyse, kulağına nerden geldiyse oraya gidiyor, oraya harcıyor paraları.Filmlerden nereyi gördüyse, kulağına nerden geldiyse oraya gidiyor, oraya harcıyor paraları. Ya şu kadar fakir var. Türkiye’de şu kadar susuz köy var.Ya şu kadar fakir var. Türkiye’de şu kadar susuz köy var. Benim anacığım, bizim büyüdüğümüz köyde, 15 dakika çukurdaydı su,Benim anacığım, bizim büyüdüğümüz köyde, 15 dakika çukurdaydı su, sırtta getirilirdi, sular eve.sırtta getirilirdi, sular eve. Evlerde musluk falan yoktu, testilerde dururdu sular.Evlerde musluk falan yoktu, testilerde dururdu sular. Bütün kullanma, yıkanma suları sırtta gelirdi.Bütün kullanma, yıkanma suları sırtta gelirdi. Bir çeşmemiz yoktu.Bir çeşmemiz yoktu. Dayım işte biraz uğraştı, suyu biraz şehrin içine camisine getirdi, köyün içine.

Dayım işte biraz uğraştı, suyu biraz şehrin içine camisine getirdi, köyün içine.
Oradan camiden kolay hemen almaya başladılar.Oradan camiden kolay hemen almaya başladılar. İşte bilmem taa 20, 30 km uzaklardan borularla getirmek için,İşte bilmem taa 20, 30 km uzaklardan borularla getirmek için, devlet dairelerine geldi gitti, milyonlar, milyarlar harcadı, yardım olsun diye.devlet dairelerine geldi gitti, milyonlar, milyarlar harcadı, yardım olsun diye. Yine de dayımı sevmezler hacı diye, hacı diye, siyasi şeylerden dolayı,

Yine de dayımı sevmezler hacı diye, hacı diye, siyasi şeylerden dolayı,
mülahazalardan dolayı sevmezlerdi.mülahazalardan dolayı sevmezlerdi. Allah sevsin. Ben biliyorum niyetini.Allah sevsin. Ben biliyorum niyetini. Kesenin ağzını nasıl açıpta, nasıl para harcadığını biliyorum.Kesenin ağzını nasıl açıpta, nasıl para harcadığını biliyorum. Ama işte kimisi anlıyor, kimisi anlamıyor.Ama işte kimisi anlıyor, kimisi anlamıyor. Bende şahit oldum, bende şeyleri götürdüm,Bende şahit oldum, bende şeyleri götürdüm, bizim Müslüman ihvan doktorları kadın erkek doktorları. Karargâh kurduk,bizim Müslüman ihvan doktorları kadın erkek doktorları. Karargâh kurduk, köylülere bedava bakıyoruz, kadınlar kısmına kadınlar gidiyor bakıyoruz,köylülere bedava bakıyoruz, kadınlar kısmına kadınlar gidiyor bakıyoruz, erkekler kısmına erkekler, bedava ilaç veriyoruz,erkekler kısmına erkekler, bedava ilaç veriyoruz, muayene ücreti almıyoruz bedava, jandarmaya şikâyet etmişler bizi.muayene ücreti almıyoruz bedava, jandarmaya şikâyet etmişler bizi. Ömer ağa ne yapalım bunları bilmiyorum yani.Ömer ağa ne yapalım bunları bilmiyorum yani. Allah ıslah etsin.Allah ıslah etsin. Kızmayacağız işte her hâlükârda.Kızmayacağız işte her hâlükârda. Maalesef böyle. Allah yardımcımız olsun.Maalesef böyle. Allah yardımcımız olsun. İnnemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.

İnnemâ turzekûne ve tunsarûne bi-du’afâiküm.
Siz sadece ve sadece rızkı, fakirlerinizin hürmetine alıyorsunuz.

Siz sadece ve sadece rızkı, fakirlerinizin hürmetine alıyorsunuz.
Zafere fakirlerimizin hürmetine erişiyorsunuz demek.Zafere fakirlerimizin hürmetine erişiyorsunuz demek. Allah yardım sever.

Allah yardım sever.
Hayırsever Müslüman eylesin bizi.Hayırsever Müslüman eylesin bizi. Hayrı da tam böyle isabetli, yerine kendi elimizle yapalım.Hayrı da tam böyle isabetli, yerine kendi elimizle yapalım. Çünkü başkasına havale ettiğin zaman, nereye gideceği de belli olmuyor.Çünkü başkasına havale ettiğin zaman, nereye gideceği de belli olmuyor. Millet aşka getiriliyor bilmem ne falan.Millet aşka getiriliyor bilmem ne falan. Nikâh yüzüklerini veriyor bilmem alyans mı diyorlar?Nikâh yüzüklerini veriyor bilmem alyans mı diyorlar? Alyans. Nikâh yüzüklerini bilmem neleri.Alyans. Nikâh yüzüklerini bilmem neleri. Onlardan sonra bakıyorsun mahalleler kurulmuş.Onlardan sonra bakıyorsun mahalleler kurulmuş. Alyans mahallesi diye isimlendiriliyor.Alyans mahallesi diye isimlendiriliyor. Hani bu bilezikler, yüzükler şeyler şeye gidecekti,Hani bu bilezikler, yüzükler şeyler şeye gidecekti, fukaraya zuhafaya, şu hayra gidecekti?fukaraya zuhafaya, şu hayra gidecekti? Yolunu şaşırıyor.

Yolunu şaşırıyor.
Raydan çıkıyor tren, paldır küldür paldır küldür, Mersine gideceğine tersine gitmeye başlıyor,Raydan çıkıyor tren, paldır küldür paldır küldür, Mersine gideceğine tersine gitmeye başlıyor, ondan sonra son durak alyans mahallesi.ondan sonra son durak alyans mahallesi. Bakıyorsun paralar apartman olmuş, ama fakirler değil başkaları kurulmuş.Bakıyorsun paralar apartman olmuş, ama fakirler değil başkaları kurulmuş. Yani yiyorlar.Yani yiyorlar. Hayrı bazıları cebine atıyor.Hayrı bazıları cebine atıyor. Haramı yutuyor maalesef.Haramı yutuyor maalesef. Onun için benim gördüğüm, anladığım kadarıyla, hayırı kendimiz alacağız,

Onun için benim gördüğüm, anladığım kadarıyla, hayırı kendimiz alacağız,
kendimiz götüreceğiz, kendimiz teslim edeceğiz.kendimiz götüreceğiz, kendimiz teslim edeceğiz. Para topladık biz, Türkiye de.

Para topladık biz, Türkiye de.
Öyle aşk ile şevk ile para verdiler ki kardeşlerimiz, genç kızlarÖyle aşk ile şevk ile para verdiler ki kardeşlerimiz, genç kızlar işledikleri işleri sattılar, onun parasını getirdiler.işledikleri işleri sattılar, onun parasını getirdiler. Şu kadar yüzük, bu kadar bilezik, benim evrakımın arasında dökümü var.Şu kadar yüzük, bu kadar bilezik, benim evrakımın arasında dökümü var. Bunları Afganlı mücahid kardeşlerimize vereceğiz dedik.Bunları Afganlı mücahid kardeşlerimize vereceğiz dedik. Bende biliyorum, o Gülbettin Hikmetyar diye birisi gelmişti Türkiye’ye.Bende biliyorum, o Gülbettin Hikmetyar diye birisi gelmişti Türkiye’ye. Parti getirmişti.Parti getirmişti. İşte ona götürdüler, eline teslim ettiler, al mücahid paraları falan diye.İşte ona götürdüler, eline teslim ettiler, al mücahid paraları falan diye. O’da biliyorum bir finans kurumuna paraları yatırdı.O’da biliyorum bir finans kurumuna paraları yatırdı. Yani para yerine gitmedi.Yani para yerine gitmedi. Almanya’da, bir ihvân-ı müsliminden doktorlar vardı,

Almanya’da, bir ihvân-ı müsliminden doktorlar vardı,
toplanan parayı kendisi Mercedes aldı, muayene açtı bilmem ne yaptı?toplanan parayı kendisi Mercedes aldı, muayene açtı bilmem ne yaptı? Bilmiyorum ne yaptı sonradan ödedi mi, ödemedi mi?Bilmiyorum ne yaptı sonradan ödedi mi, ödemedi mi? Toplanan paralardan, 190 Mercedes aldı ben biliyorum.Toplanan paralardan, 190 Mercedes aldı ben biliyorum. Yani paralar yerine gitmiyor.

Yani paralar yerine gitmiyor.
Onun için dedik ki biz bunu kendimiz götüreceğiz.Onun için dedik ki biz bunu kendimiz götüreceğiz. Götürdük Karaçi’ye.Götürdük Karaçi’ye. Orada bizim Mehmet Güney vardı.Orada bizim Mehmet Güney vardı. O, o sıralarda orada çalışıyordu.O, o sıralarda orada çalışıyordu. Dedik ki; bak bunları al, birde aldığına dair imzala bakalım şurayı,Dedik ki; bak bunları al, birde aldığına dair imzala bakalım şurayı, yani millet bende kaldı sanır ha, bu işler böyledir, imzala bakalım şurayı.yani millet bende kaldı sanır ha, bu işler böyledir, imzala bakalım şurayı. Tamam, imzalı bende duruyor belgesi, dökümü de.Tamam, imzalı bende duruyor belgesi, dökümü de. Yani şu kadar şunlar şu kadar şunlar diye.Yani şu kadar şunlar şu kadar şunlar diye. Sonra dedim ki; para olarak bunları mücahitlerin komutanlarına falan verme.

Sonra dedim ki; para olarak bunları mücahitlerin komutanlarına falan verme.
Neden? Hesabına yatırıyor, ne mücahidi.Neden? Hesabına yatırıyor, ne mücahidi. Yolda adam, eller yukarı diyor, elleri kaldırıyor,Yolda adam, eller yukarı diyor, elleri kaldırıyor, adam yav diyor ben düşman değilim, bilmem ne falan,adam yav diyor ben düşman değilim, bilmem ne falan, vuruyor cebinden parasını alıyor.vuruyor cebinden parasını alıyor. Haydut. Yani insan tahsilsiz oldu mu,Haydut. Yani insan tahsilsiz oldu mu, takvâsız oldu mu, cihadı da berbat ediyor, her şeyi berbat ediyor.takvâsız oldu mu, cihadı da berbat ediyor, her şeyi berbat ediyor. Dedim ki Mehmed bunlarla un alacaksın, pirinç alacaksın, gıda alacaksın,

Dedim ki Mehmed bunlarla un alacaksın, pirinç alacaksın, gıda alacaksın,
bu mültecilerin kaldığı kamplara götüreceksin,bu mültecilerin kaldığı kamplara götüreceksin, çadır çadır, çuval çuval dağıtacaksın dedim.çadır çadır, çuval çuval dağıtacaksın dedim. O’da öyle yaptım dedi. Yani sonrada tahkik ettim,O’da öyle yaptım dedi. Yani sonrada tahkik ettim, orada çok hatırlı bir kimseydi o.orada çok hatırlı bir kimseydi o. Çok sevilen hatırlı bir kimseydi. Galiba rütbede vermişler.Çok sevilen hatırlı bir kimseydi. Galiba rütbede vermişler. Yani mücahitler arasında bir de askeri bir rütbe falanda sahibi olmuş.Yani mücahitler arasında bir de askeri bir rütbe falanda sahibi olmuş. Yani elinle götürüp vermen gerekiyor.

Yani elinle götürüp vermen gerekiyor.
Hayrı vermezsen.Hayrı vermezsen. Sen burada hayrı yapıyorsun Kızılay’a.Sen burada hayrı yapıyorsun Kızılay’a. Kızılay’da götürüyor Kızılhaç’a. Kızılhaç götürüyor.Kızılay’da götürüyor Kızılhaç’a. Kızılhaç götürüyor. Afrika’ya yardım ettiği zaman, kilise namına yardım olmuş oluyor.Afrika’ya yardım ettiği zaman, kilise namına yardım olmuş oluyor. Bu parayı Müslümanlar topladı, Müslüman çocuklara veriliyor,Bu parayı Müslümanlar topladı, Müslüman çocuklara veriliyor, kilise bize yardım etti, Müslümanlar bize yardım etmedi diyor.kilise bize yardım etti, Müslümanlar bize yardım etmedi diyor. Ondan sonrada o çocuklar alıyor eğitiliyor.Ondan sonrada o çocuklar alıyor eğitiliyor. Ne oluyor? Kilise okullarında eğitiliyor, giydiriliyor, donatılıyor,

Ne oluyor? Kilise okullarında eğitiliyor, giydiriliyor, donatılıyor,
kilise korosuna çıkıyor, bilmem ne yapıyor falan yetişiyor.kilise korosuna çıkıyor, bilmem ne yapıyor falan yetişiyor. Onların kültürüyle, bilgisiyle, imanıyla yetişiyor.Onların kültürüyle, bilgisiyle, imanıyla yetişiyor. Bunları görmemiz lazım. Bunları duyduğumuz zaman irkilmemiz lazım.

Bunları görmemiz lazım. Bunları duyduğumuz zaman irkilmemiz lazım.
Bir hatayı bir daha yapmamamız lazım.Bir hatayı bir daha yapmamamız lazım. Kör bile düştüğü bir çukura bir daha düşmez.Kör bile düştüğü bir çukura bir daha düşmez. Bir defa düşer, oranın çukur olduğunu, kör olduğu halde bilir, bir daha düşmez.Bir defa düşer, oranın çukur olduğunu, kör olduğu halde bilir, bir daha düşmez. Ama biz körden de beter olduğumuzdan her seferinde o çukura düşüyoruz.Ama biz körden de beter olduğumuzdan her seferinde o çukura düşüyoruz. Yolun o kadar geniş yeri var, oralardan geçmiyoruz, ille çukura düşüyoruz,Yolun o kadar geniş yeri var, oralardan geçmiyoruz, ille çukura düşüyoruz, gözlerimiz gördüğü için.gözlerimiz gördüğü için. Gözlerimiz gördüğünden çukuru biliyoruz ille düşüyoruz içine.Gözlerimiz gördüğünden çukuru biliyoruz ille düşüyoruz içine. Kenarından geçmek yok, ille içine düşüyoruz.Kenarından geçmek yok, ille içine düşüyoruz. Bayağı bir hüner, alkışlanacak bir hüner.Bayağı bir hüner, alkışlanacak bir hüner. Her seferinde içine düşebilmek.Her seferinde içine düşebilmek. Adam golf maçını kazanabilmek için, çukura atmak için, o kadar uğraşıyor da,Adam golf maçını kazanabilmek için, çukura atmak için, o kadar uğraşıyor da, atamayınca saçını başını yoluyor.atamayınca saçını başını yoluyor. Biz hiç şaşmak yok, dosdoğru çukurun içine cup diye düşüyoruz.Biz hiç şaşmak yok, dosdoğru çukurun içine cup diye düşüyoruz. Aynı hataya hayatımızda bin defa düşüyoruz.Aynı hataya hayatımızda bin defa düşüyoruz. Biraz daha ömrümüz olsa bin bir defa gene düşeriz.Biraz daha ömrümüz olsa bin bir defa gene düşeriz. Allah bizi lütfuyla ıslah etsin.

Allah bizi lütfuyla ıslah etsin.
Yoksa sopayla, kahrıyla, gazabıyla değil de,Yoksa sopayla, kahrıyla, gazabıyla değil de, lütfuyla ıslah eylesin.lütfuyla ıslah eylesin. Gelin hatalarınıza, günahlarınıza beraberce bir tevbe ve istiğfar edelim.Gelin hatalarınıza, günahlarınıza beraberce bir tevbe ve istiğfar edelim. Allah bizi bundan sonra ıslah eylesin, sevdiği kul eylesin.Allah bizi bundan sonra ıslah eylesin, sevdiği kul eylesin.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2