Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Ana Babaya İsyan

Mehmed Zahid KOTKU

8 Muharrem 1399 / 08.12.1978
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Ana Babaya İsyan

Mehmed Zahid KOTKU

8 Muharrem 1399 / 08.12.1978
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...

El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...
Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâVe’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... Sizlere hacca gitmezden evvel,

Sizlere hacca gitmezden evvel,
ana-babaya itaatin lüzûmundan bahsediyordum.ana-babaya itaatin lüzûmundan bahsediyordum. Şimdi de, ana-babaya itaatsizliğinŞimdi de, ana-babaya itaatsizliğin cezasının ne kadar ağır olduğunu duyurmak istiyorum.cezasının ne kadar ağır olduğunu duyurmak istiyorum. Bu ana baba işi çok mühim bir işmiş, yâni...

Bu ana baba işi çok mühim bir işmiş, yâni...
Şimdiye kadar hep gafletimiz bizim.Şimdiye kadar hep gafletimiz bizim. Şimdi öğrensek de, geçti bizden;Şimdi öğrensek de, geçti bizden; vaktiyle bunları bilmek lâzımdı.vaktiyle bunları bilmek lâzımdı. Onun için, genç kardeşlere şimdi tavsiye edeceğim:Onun için, genç kardeşlere şimdi tavsiye edeceğim: Ananın babanın kıymetini bilmek lâzım!

Ananın babanın kıymetini bilmek lâzım!
Anababanın kıymetini bilip de, onların rızasını almadan,Anababanın kıymetini bilip de, onların rızasını almadan, hiç bir işte muvaffak olmanın imkânı yok...hiç bir işte muvaffak olmanın imkânı yok... İstersen bey ol, istersen paşa ol; ne olursan ol, kıymeti yok yâni.İstersen bey ol, istersen paşa ol; ne olursan ol, kıymeti yok yâni. Onun için şu okuyacağım şeylere dikkat edin!

Onun için şu okuyacağım şeylere dikkat edin!
Bunların çoğu Buhàrî ve Müslim hadisidir.Bunların çoğu Buhàrî ve Müslim hadisidir. Kàle’n-nebiyyü salla’llàhu aleyhi ve sellem Peygamber SAS Hazretleri buyuruyor ki: (Elâ ünebbiüküm bi-ekberi’l-kebâiri selâsen) “Büyüğün büyüğü üç günahı size haber vereyim mi?”

Kàle’n-nebiyyü salla’llàhu aleyhi ve sellem Peygamber SAS Hazretleri buyuruyor ki: (Elâ ünebbiüküm bi-ekberi’l-kebâiri selâsen) “Büyüğün büyüğü üç günahı size haber vereyim mi?”
“Büyüğün büyüğü üç günahı size haber vereyim mi?” “Büyüğün büyüğü üç günahı size haber vereyim mi?” Bunun birisi Allah’a şirk koşmak.Bunun birisi Allah’a şirk koşmak. Allah’a şirk koşmak gâvurların yaptığı gibi Allah ikidir, üçtür demek,

Allah’a şirk koşmak gâvurların yaptığı gibi Allah ikidir, üçtür demek,
karısı var, kızı var demek gibi çirkin şeyler.karısı var, kızı var demek gibi çirkin şeyler. Elhamdü lillâh onları biz yapmayız,Elhamdü lillâh onları biz yapmayız, putlara da tapmayız amma,putlara da tapmayız amma, bazı ufak tefek şirkin küçük tabakaları var;bazı ufak tefek şirkin küçük tabakaları var; inşâallah onları da Cenâb-ı Hak afv ü mağfiret eder.inşâallah onları da Cenâb-ı Hak afv ü mağfiret eder. Çünkü, Allah’ın işine karışmak da şirk…

Çünkü, Allah’ın işine karışmak da şirk…
Onun işine karışmak câiz değil.Onun işine karışmak câiz değil. Bazen yağmur yağdırır, bazen yağdırmaz.Bazen yağmur yağdırır, bazen yağdırmaz. Bazen kuraklık verir, bazen fazla yağmur verir...Bazen kuraklık verir, bazen fazla yağmur verir... Onun kudretidir o, karışmağa gelmez, karışmak iyi değil.Onun kudretidir o, karışmağa gelmez, karışmak iyi değil. Bu, şirkin affolunan kısımlarıdır;Bu, şirkin affolunan kısımlarıdır; ötekiler felâket...ötekiler felâket... Birisi bu.Birisi bu. Ukùku’l-vâlideyn.

Ukùku’l-vâlideyn.
“Valideyne, ana-babaya âsî olmak.”“Valideyne, ana-babaya âsî olmak.” Ana-babanın sözünü dinlememek, onların hatırını kırmak,

Ana-babanın sözünü dinlememek, onların hatırını kırmak,
onları incitmek.onları incitmek. Onlara, bunak demek, senin aklın ne erer demek.Onlara, bunak demek, senin aklın ne erer demek. Okumuş, belki de profesör olmuş, ne olursa olsun;

Okumuş, belki de profesör olmuş, ne olursa olsun;
anasına babasına böyle çirkin sözler söylemek,anasına babasına böyle çirkin sözler söylemek, valideyne isyanın içine girer.valideyne isyanın içine girer. Bunları söylerken Cenâb-ı Peygamber,

Bunları söylerken Cenâb-ı Peygamber,
Kâbe’nin duvarına dayanıyormuş.Kâbe’nin duvarına dayanıyormuş. Derken oturmuş.Derken oturmuş. Ondan sonra demiş ki:Ondan sonra demiş ki: Elâ ve kavlü’z-zûr, ve şehâdeti’z-zûrElâ ve kavlü’z-zûr, ve şehâdeti’z-zûr “Yalan söz ve yalancı şahitlik de kebâirin büyüklerindendir.”

“Yalan söz ve yalancı şahitlik de kebâirin büyüklerindendir.”
Maalesef, insanlar maksatlarına erişebilmek için

Maalesef, insanlar maksatlarına erişebilmek için
beş-on kuruşa tenezzül ederekten;beş-on kuruşa tenezzül ederekten; bilmedikleri halde bildik, görmedikleri halde gördük diyerek şahitlik ediyorlar.bilmedikleri halde bildik, görmedikleri halde gördük diyerek şahitlik ediyorlar. Hakim de ne bilecek?Hakim de ne bilecek? O şahitlerin şahitliğine göre hükmü veriyor.O şahitlerin şahitliğine göre hükmü veriyor. Bu çok büyük bir hata ve kusurdur.Bu çok büyük bir hata ve kusurdur. “Cenâb-ı Peygamber bu sözü o kadar tekrarladı ki,

“Cenâb-ı Peygamber bu sözü o kadar tekrarladı ki,
etrafında olan bizler,etrafında olan bizler, ‘‘Ah ne olurdu, sakin olsaydı Rasûlüllah!’ diyorduk.”‘‘Ah ne olurdu, sakin olsaydı Rasûlüllah!’ diyorduk.” Heyecana gelmiş yâni...Heyecana gelmiş yâni... Buhàrî ve Müslim, bir de Tirmizî Hazretleri bunu rivayet etmiş.

Buhàrî ve Müslim, bir de Tirmizî Hazretleri bunu rivayet etmiş.
Buhàrî’nin başka bir rivayetinde Peygamber SAS Efendimiz şöyle buyurmuş:

Buhàrî’nin başka bir rivayetinde Peygamber SAS Efendimiz şöyle buyurmuş:
El-kebâirü el-işrâkü bi’llâhEl-kebâirü el-işrâkü bi’llâh “Allah’a şirk koşmak.”“Allah’a şirk koşmak.” Bunun kısa bir misâlini söyleyeyim:

Bunun kısa bir misâlini söyleyeyim:
Bâyezid-i Bestami Hazretleri demiş ki:Bâyezid-i Bestami Hazretleri demiş ki: “—Yâ Rabbi, ben hiç şirk koşmadım!”
“—Yâ Rabbi, ben hiç şirk koşmadım!”
Bâyezid mâlum meşhur bir evliyâ.Bâyezid mâlum meşhur bir evliyâ. Hiç şirk koşmamış.Hiç şirk koşmamış. Kendisine buyrulmuş ki:Kendisine buyrulmuş ki: “—Filan vakitte süt içtin de, karnın ağrıdıydı.
“—Filan vakitte süt içtin de, karnın ağrıdıydı.
O karnının ağrısını sütten bildin, benden bilmedin!” demiş.O karnının ağrısını sütten bildin, benden bilmedin!” demiş. İncelik noktaları.

İncelik noktaları.
Bu zatlardan birisi de, Abdülkàdir-i Geylânî’nin huzuruna gelmiş.Bu zatlardan birisi de, Abdülkàdir-i Geylânî’nin huzuruna gelmiş. Yağmur yağıyormuş çöle...Yağmur yağıyormuş çöle... Çöle yağmur yağarken demiş ki:Çöle yağmur yağarken demiş ki: “—Yâ Rabbi, çölde bu suya ne ihtiyaç var?
“—Yâ Rabbi, çölde bu suya ne ihtiyaç var?
Bu yağmur bizim memlekete yağsaydı, mahsuller güzel olurdu.Bu yağmur bizim memlekete yağsaydı, mahsuller güzel olurdu. Bu çöl, kum, bir şey olmaz burada...Bu çöl, kum, bir şey olmaz burada... Burada suya, yağmura lüzum yok!” demiş.Burada suya, yağmura lüzum yok!” demiş. Abdülkàdir-i Geylâni’yi ziyaret edip gittikten sonra,

Abdülkàdir-i Geylâni’yi ziyaret edip gittikten sonra,
kapısında bekleyen dervişe demiş ki:kapısında bekleyen dervişe demiş ki: “—Bu zat, yüksek bir veliydi ama düştü mevkiinden...” demiş.
“—Bu zat, yüksek bir veliydi ama düştü mevkiinden...” demiş.
“—Neden efendim?”
“—Neden efendim?”
“—İşte, Allah’ın işine karıştı;
“—İşte, Allah’ın işine karıştı;
bu yağmuru çöle vereceğine bizim memlekete vereydin, diyebu yağmuru çöle vereceğine bizim memlekete vereydin, diye hatırından geçirdi.” demiş.hatırından geçirdi.” demiş. “—Biliyor mu?”
“—Biliyor mu?”
“—Bilmiyor.” demiş.
“—Bilmiyor.” demiş.
O derviş yetişmiş arkasından, demiş:O derviş yetişmiş arkasından, demiş: “—Sen böyle bir hata etmişsin...”
“—Sen böyle bir hata etmişsin...”
Hemen tevbekâr olmuş.

Hemen tevbekâr olmuş.
Boynuna ip taktırmış, kendisini sürüklettirmiş:Boynuna ip taktırmış, kendisini sürüklettirmiş: “—Hakk’ın işine karışanın cezası budur.” diyerekten.

“—Hakk’ın işine karışanın cezası budur.” diyerekten.
Allah affetsin... Allah’ın işine karışma!Allah affetsin... Allah’ın işine karışma! O kâfirler şirk yapıyorlar; ikidir diyor,

O kâfirler şirk yapıyorlar; ikidir diyor,
üçtür diyorlar.üçtür diyorlar. “Gecenin Allah’ı var, gündüzün Allah’ı var...“Gecenin Allah’ı var, gündüzün Allah’ı var... Sıcağın Allah’ı var, soğuğun Allah’ı var...Sıcağın Allah’ı var, soğuğun Allah’ı var... Harb edici Allah var,Harb edici Allah var, sulh edici Allah var...” diye bir sürü Allah zikrederler.sulh edici Allah var...” diye bir sürü Allah zikrederler. Kâbe zabtolunduğu vakitte, 360 taneydi putlar;

Kâbe zabtolunduğu vakitte, 360 taneydi putlar;
hepsini kırdı attı Peygamber Efendimiz...hepsini kırdı attı Peygamber Efendimiz... Elhamdü lillâh, onlardan şimdi yok ama,Elhamdü lillâh, onlardan şimdi yok ama, böyle ufak tefek bazı hatalarımız olur.böyle ufak tefek bazı hatalarımız olur. Onu da Allah affeder.Onu da Allah affeder. Şimdi bakın şirke gelince;

Şimdi bakın şirke gelince;
ki bunlar affolunmaz.ki bunlar affolunmaz. Her günahı affeder Allah, şirki affetmez.Her günahı affeder Allah, şirki affetmez. İnne’ş-şirke lezulmün azîm.İnne’ş-şirke lezulmün azîm. İkincisi, bunun yanında: Ukùku’l-vâlideyn

İkincisi, bunun yanında: Ukùku’l-vâlideyn
“Ana-babaya àsî olmak” çıktı. “Ana-babaya àsî olmak” çıktı. Allah’a şirkle, ana babaya asi olmak bir arada zikrolunuyor.Allah’a şirkle, ana babaya asi olmak bir arada zikrolunuyor. Üçüncüsü: Katlü’n-nefs

Üçüncüsü: Katlü’n-nefs
“Adam öldürmek.”“Adam öldürmek.” Ana babaya asi olmak yan yana.Ana babaya asi olmak yan yana. Ha adam öldürmüşsün ha anana babaya asi olmuşsun,Ha adam öldürmüşsün ha anana babaya asi olmuşsun, aynı şey, aynı günah.aynı şey, aynı günah. Dördüncüsü de: Yemînü’l-gamûs

Dördüncüsü de: Yemînü’l-gamûs
“Yalan yere yemin etmek.”“Yalan yere yemin etmek.” Bu yemin şimdi pek bollandı.

Bu yemin şimdi pek bollandı.
Vallàhi, billâhi diyerekten herkes söyler bunu...Vallàhi, billâhi diyerekten herkes söyler bunu... Pazarda satacak bir patates, bir domates;Pazarda satacak bir patates, bir domates; “Vallàhi bu fiyata aldım, billâhi şu fiyata aldım.”“Vallàhi bu fiyata aldım, billâhi şu fiyata aldım.” deyip bir de yalanını katar.deyip bir de yalanını katar. Yalanına bir de yemin ekler.Yalanına bir de yemin ekler. Bu çok büyük hatadır.Bu çok büyük hatadır. Doğruyu söyle; alırsa alır, almazsa almaz.Doğruyu söyle; alırsa alır, almazsa almaz. Gamûs, gams’ten; batmak...Gamûs, gams’ten; batmak... Suya batan adama “Gamese” “Suya battı.” derler.Suya batan adama “Gamese” “Suya battı.” derler. Bu da günaha batırıyor.Bu da günaha batırıyor. Günah da cehenneme batırıyor nihayet insanları...Günah da cehenneme batırıyor nihayet insanları... Bu günahlar, bir başka rivayette de şöyle bildiriliyor.

Bu günahlar, bir başka rivayette de şöyle bildiriliyor.
İnd-i ilâhîde, kıyamet gününde büyük günahlardan birisi

İnd-i ilâhîde, kıyamet gününde büyük günahlardan birisi
Allah’a şirk koşmaktır.Allah’a şirk koşmaktır. İkincisi mümine bir nefsi öldürmek.İkincisi mümine bir nefsi öldürmek. Haksız yere.Haksız yere. “Birisi de, harp meydanında düşmanla karşılaştığı bir anda;“Birisi de, harp meydanında düşmanla karşılaştığı bir anda; iki kıt’a birbirine girişmiş,iki kıt’a birbirine girişmiş, o anda kurtulmayı kaçmakta buluyor.”o anda kurtulmayı kaçmakta buluyor.” Yevme zahfin.Yevme zahfin. Bunun günahı ile, ukùku’l-valideyn

Bunun günahı ile, ukùku’l-valideyn
anaya babaya asi olmanın günahı bir seviyede.anaya babaya asi olmanın günahı bir seviyede. Adam öldürme, harpten kaçma,Adam öldürme, harpten kaçma, şirk etme günahları ile ana-babaya isyan aynı seviyede...şirk etme günahları ile ana-babaya isyan aynı seviyede... “Namuslu kadına iftira etmek.”“Namuslu kadına iftira etmek.” Bir de sihir var ya.Bir de sihir var ya. Onu öğreniyor.Onu öğreniyor. Yapmak ayrı, öğrenmek de ayrı; öğrenmesi de günah!..

Yapmak ayrı, öğrenmek de ayrı; öğrenmesi de günah!..
“Öğren de yapma!” derler ama ne lüzumu var?“Öğren de yapma!” derler ama ne lüzumu var? Onu öğreneceğine Kur’an’ı öğren, başka bir faydalı ilim öğren!Onu öğreneceğine Kur’an’ı öğren, başka bir faydalı ilim öğren! Ve eklü’r-ribâ
Ve eklü’r-ribâ
Ana-babaya àsî olmakla, faiz yemek,Ana-babaya àsî olmakla, faiz yemek, sihir öğrenmek ve adam öldürmek hep bir seviyede.sihir öğrenmek ve adam öldürmek hep bir seviyede. Ve eklü mâle’l-yetîm

Ve eklü mâle’l-yetîm
“Yetim malını yemek.”“Yetim malını yemek.” Yetim malını yemek, ateş yemek gibidir.

Yetim malını yemek, ateş yemek gibidir.
Tabii, mâsum çocuk ne bilecek?Tabii, mâsum çocuk ne bilecek? Anasından, babasından bir şey kalmıştır;Anasından, babasından bir şey kalmıştır; fakat onu idare edecek adam —amca, dayı kimse— o dafakat onu idare edecek adam —amca, dayı kimse— o da keyfe mâ yeşâ harcar paraları...keyfe mâ yeşâ harcar paraları... İstediği gibi yer içer; caiz değil.İstediği gibi yer içer; caiz değil. Yetimin malını muhafaza edecek.Yetimin malını muhafaza edecek. Ancak, yetimin malını çoğaltmak için kullanabilirse, ne âlâ...Ancak, yetimin malını çoğaltmak için kullanabilirse, ne âlâ... Yalnız, kullanan adam muhtaç ise, nafakası kadar alır.Yalnız, kullanan adam muhtaç ise, nafakası kadar alır. Burada bize anlatılan şey,

Burada bize anlatılan şey,
ana-babaya isyanın ne kadar ağırana-babaya isyanın ne kadar ağır ve kötü bir şey olduğunu duyurmaktır.ve kötü bir şey olduğunu duyurmaktır. Bu büyük günahlarla beraber oluyor.Bu büyük günahlarla beraber oluyor. Bir büyüğü daha.

Bir büyüğü daha.
“Üç kişiye Allah-u Teàlâ kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmayacak...”“Üç kişiye Allah-u Teàlâ kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmayacak...” İnsan sevdiğine güler yüzle bakar,İnsan sevdiğine güler yüzle bakar, sevmediğine de bakmaz.sevmediğine de bakmaz. Bunlardan birisi:

Bunlardan birisi:
“Valideyne asi olan insana, Allah rahmet nazarıyla bakmayacak!”“Valideyne asi olan insana, Allah rahmet nazarıyla bakmayacak!” Bakmadı mı, yandı demektir yâni.Bakmadı mı, yandı demektir yâni. Allah’ın rahmetinden mahrum kalmıştır.Allah’ın rahmetinden mahrum kalmıştır. İkincisi:

İkincisi:
“İçkiye devam eden insan.”“İçkiye devam eden insan.” Burada hamr (şarap) geçiyorsa da, her içki bunun içine dahildir.Burada hamr (şarap) geçiyorsa da, her içki bunun içine dahildir. İnsanı sarhoş eden her şey, bunun içine girer.İnsanı sarhoş eden her şey, bunun içine girer. Buna devam eden insan.Buna devam eden insan. Üçüncüsü: Ve’l-mennânü bimâ a’tà “Verdiklerini başa kakan.”

Üçüncüsü: Ve’l-mennânü bimâ a’tà “Verdiklerini başa kakan.”
İcabında iyilikler yapmıştır.İcabında iyilikler yapmıştır. Sonra bir gün gelmiş kızmıştır:Sonra bir gün gelmiş kızmıştır: “—Ulan, ben sana bu kadar iyilikler yaptım da,“—Ulan, ben sana bu kadar iyilikler yaptım da, sen bugün nankörlük yapıyorsun bana!” diyerekten, onun başına kakıyor.sen bugün nankörlük yapıyorsun bana!” diyerekten, onun başına kakıyor. Bakın, bu da öteki günahlarla bir seviyede...Bakın, bu da öteki günahlarla bir seviyede... Başa kakmak, o zavallıyı böyle hakir düşürmek,Başa kakmak, o zavallıyı böyle hakir düşürmek, onu rahatsız etmek, pek iyi bir şey olmuyor.onu rahatsız etmek, pek iyi bir şey olmuyor. Bu üçünün yüzüne bakmıyor Allah.Bu üçünün yüzüne bakmıyor Allah. Selâsetün lâ yedhulûne’l-cenneh Şu üç kimse cennete girmeyecek:

Selâsetün lâ yedhulûne’l-cenneh Şu üç kimse cennete girmeyecek:
Birisi: El-àkku vâlideyhi

Birisi: El-àkku vâlideyhi
“Ana basına âsî olan adam cenneti ummasın!”“Ana basına âsî olan adam cenneti ummasın!” Hatta şöyle bir hikâye gördüm:

Hatta şöyle bir hikâye gördüm:
Isfahan şehrinden bir hacı efendi hacca gelmiş,Isfahan şehrinden bir hacı efendi hacca gelmiş, 30 seneden beri de orada ikamet ediyor30 seneden beri de orada ikamet ediyor ve Allah’a yalvarıyor ki, beni affet diyerekten...ve Allah’a yalvarıyor ki, beni affet diyerekten... Her sene bir veli gider:Her sene bir veli gider: “—Senin haccının kabul olmadığını Allah bana bildirdi,
“—Senin haccının kabul olmadığını Allah bana bildirdi,
ben de geldim sana bildirmeğe...” dermiş.ben de geldim sana bildirmeğe...” dermiş. O adam tabii, ağlaya sızlaya yine devam edermiş.

O adam tabii, ağlaya sızlaya yine devam edermiş.
Gençlik iktizâsı sarhoş olmuş.

Gençlik iktizâsı sarhoş olmuş.
O sarhoşluğunda, anası buna yapma evladım dediyse de,O sarhoşluğunda, anası buna yapma evladım dediyse de, kızarak anasına bir tokat vurmuş;kızarak anasına bir tokat vurmuş; anasının da dişi kırılmış.anasının da dişi kırılmış. Anası buna kahrolasın mı dedi, ne dediyse gayri...Anası buna kahrolasın mı dedi, ne dediyse gayri... Bu da artık ne kadar yalvardıysa, —anası da biraz katı yürekli anlaşılan— affetmemiş...Bu da artık ne kadar yalvardıysa, —anası da biraz katı yürekli anlaşılan— affetmemiş... Bu adam gelmiş Kâbe’ye affettiririm diye yalvarmaya.Bu adam gelmiş Kâbe’ye affettiririm diye yalvarmaya. O sene de Mâlik ibn-i Dinar isminde bir zat hacca gitmiş:O sene de Mâlik ibn-i Dinar isminde bir zat hacca gitmiş: “—Yâ Rabbi, acaba hacıların içinde
“—Yâ Rabbi, acaba hacıların içinde
haccını kabul etmediğin adam var mı ki?” demiş.haccını kabul etmediğin adam var mı ki?” demiş. Velilere ilham olur.Velilere ilham olur. “—Filân yerdeki, filân memleketli hacının haccını kabul etmedim;“—Filân yerdeki, filân memleketli hacının haccını kabul etmedim; başka hepsininkini kabul ettim.” denilmiş.başka hepsininkini kabul ettim.” denilmiş. Gitmiş, aramış bulmuş adamı, demiş:

Gitmiş, aramış bulmuş adamı, demiş:
“—Yahu, sen ne yaptın böyle?”
“—Yahu, sen ne yaptın böyle?”
“—Sorma, böyle bir kabahat yaptım.” demiş.
“—Sorma, böyle bir kabahat yaptım.” demiş.
Onun için, ana-babaya àsî olmak çok fena...

Onun için, ana-babaya àsî olmak çok fena...
Affı da çok zor.Affı da çok zor. Burada ilk evvelâ cennete girmeyecek,

Burada ilk evvelâ cennete girmeyecek,
Elàkku vâlideyhiElàkku vâlideyhi “Anasına babasına asi olan.” dedi.“Anasına babasına asi olan.” dedi. Darıltmak kolay, bağırıp çağırmak kolay;Darıltmak kolay, bağırıp çağırmak kolay; fakat onun gönlü incindikten sonra onu tamir çok zor...fakat onun gönlü incindikten sonra onu tamir çok zor... Ne derler:Ne derler: “—Kalb sırça bir saraydır, kırılınca tamiri müşküldür.”“—Kalb sırça bir saraydır, kırılınca tamiri müşküldür.” Ne ananın babanın, ne de başkasının kalbini kır;Ne ananın babanın, ne de başkasının kalbini kır; Her kalpte bir aslan yatar.Her kalpte bir aslan yatar. Hepsi Allah’ın kulu...Hepsi Allah’ın kulu... İkincisi, Ve’d-deyyûsİkincisi, Ve’d-deyyûs Bizde de deyyus deriz.Bizde de deyyus deriz. Yâni iffetsiz adam, ailesini sakınmayan adam,Yâni iffetsiz adam, ailesini sakınmayan adam, ailesinin kötülüklerine göz yuman adam.ailesinin kötülüklerine göz yuman adam. Üçüncüsü de, Ve raculetü’n-nisâi “Erkek elbisesi giyen kadın…”Üçüncüsü de, Ve raculetü’n-nisâi “Erkek elbisesi giyen kadın…” Kadının ceket pantolon giyip erkek gibi gezmesi...Kadının ceket pantolon giyip erkek gibi gezmesi... Bunların hiç birisi caiz değildir.Bunların hiç birisi caiz değildir. Bir tane daha okuyayım:

Bir tane daha okuyayım:
Yürâhu rîhu’l-cenneh, min mesîreti hamsi mieti âm

Yürâhu rîhu’l-cenneh, min mesîreti hamsi mieti âm
“Cennetin kokusu tam beş yüz yıllık yoldan duyulur.”“Cennetin kokusu tam beş yüz yıllık yoldan duyulur.” O kadar güzel bir koku...O kadar güzel bir koku... O kadar uzaklara kadar yayılır.O kadar uzaklara kadar yayılır. “Fakat bunun kokusunu şu kimseler duyamaz:“Fakat bunun kokusunu şu kimseler duyamaz: “Yaptığı amelleri başa kakanlar.” “Yaptığı amelleri başa kakanlar.” Yukarıda da geçti. İkincisi “Ana babaya asi olanlar.”Yukarıda da geçti. İkincisi “Ana babaya asi olanlar.” Üçüncüsü de “İçkiye devam edenler.”Üçüncüsü de “İçkiye devam edenler.” Bizim dersimiz içki bahsi değil,

Bizim dersimiz içki bahsi değil,
öteki de değil; ana babayaöteki de değil; ana babaya âsî olan kimse cennete giremeyecek,âsî olan kimse cennete giremeyecek, onun kokusunu bile duyamayacak.onun kokusunu bile duyamayacak. Yine Ebû Ümâme Hazretleri naklediyor.

Yine Ebû Ümâme Hazretleri naklediyor.
Ebû Ümâme Hazretleri Rasûlüllah SAV’in sahabesindendir.Ebû Ümâme Hazretleri Rasûlüllah SAV’in sahabesindendir. Müslüman olmuş, Rasûlüllah’ın yanında bir müddet hizmet etmiş.Müslüman olmuş, Rasûlüllah’ın yanında bir müddet hizmet etmiş. Rasûlüllah demiş ki:Rasûlüllah demiş ki: “—Sen de git, kavmini imana davet et!
“—Sen de git, kavmini imana davet et!
Burada benim yanımda oturmakla olmaz; kavmini imana davet et!”Burada benim yanımda oturmakla olmaz; kavmini imana davet et!” “—Pekiyi yâ Rasûlallah!” demiş, gitmiş kavmine:
“—Pekiyi yâ Rasûlallah!” demiş, gitmiş kavmine:
“—Yâhu taşlara tapınmanın hükmü geçti, Allah’ın Rasûlü geldi.
“—Yâhu taşlara tapınmanın hükmü geçti, Allah’ın Rasûlü geldi.
Allah birdir, şeriki naziri yoktur, mülkün sahibidir.” demiş.Allah birdir, şeriki naziri yoktur, mülkün sahibidir.” demiş. İşte, bizim bildiğimiz Allah’ı tarif etmiş.

İşte, bizim bildiğimiz Allah’ı tarif etmiş.
Onlar da develerini sulamaya gelmişler:Onlar da develerini sulamaya gelmişler: “—Sen bizim aramıza fitne sokuyorsun,
“—Sen bizim aramıza fitne sokuyorsun,
bizi ecdadımızdan gördüğümüz ibadetlerden alıkoyuyorsun;bizi ecdadımızdan gördüğümüz ibadetlerden alıkoyuyorsun; ne fena adamsın sen!” diyerekten çıkışmışlar.ne fena adamsın sen!” diyerekten çıkışmışlar. Bizim âdetimiz zaten öyle.Bizim âdetimiz zaten öyle. O zat da orada bunalmış, biraz su içmek istemiş.O zat da orada bunalmış, biraz su içmek istemiş. Su da vermemişler. “Sen öl burada...” demişler.Su da vermemişler. “Sen öl burada...” demişler. Fakat Cenab-ı Hakk’ın hikmeti,Fakat Cenab-ı Hakk’ın hikmeti, orada okuduğu şeylerle hepsi imana gelmiş.orada okuduğu şeylerle hepsi imana gelmiş. Yalnız, imana ihlâs ile davet edici olmak lâzım!

Yalnız, imana ihlâs ile davet edici olmak lâzım!
İhlâs ile davet etti miydi,İhlâs ile davet etti miydi, Allah esbabını halk eder; imana gelir insanlar.Allah esbabını halk eder; imana gelir insanlar. Menfaat için olursa, olmaz.Menfaat için olursa, olmaz. Burada da, “Üç kişiden ne farzları, ne nafileleri kabul olunur.” buyruluyor.

Burada da, “Üç kişiden ne farzları, ne nafileleri kabul olunur.” buyruluyor.
Bu çok mühim: Ne farz ibadetleri kabul olur,Bu çok mühim: Ne farz ibadetleri kabul olur, ne de nafile yaptığı ibadetleri kabul olur.ne de nafile yaptığı ibadetleri kabul olur. Kim bunlardan birisi:Kim bunlardan birisi: Anaya babaya asi olan.” Anaya babaya asi olan.” Allah kusurumuzu affetsin...

Allah kusurumuzu affetsin...
Bunları duyurmak isteyeceğim ama,Bunları duyurmak isteyeceğim ama, ezan da okunuyor gàliba?ezan da okunuyor gàliba? Allah cümlemizi affetsin...Allah cümlemizi affetsin... Tevfîkat-ı samedâniyyesine mazhar eylesin...Tevfîkat-ı samedâniyyesine mazhar eylesin... Allah bizi çok güzel bir mahlûk olarak yaratmıştır.

Allah bizi çok güzel bir mahlûk olarak yaratmıştır.
En güzel mahlûk biziz.En güzel mahlûk biziz. Çok mahlûkları var Allah’ın...Çok mahlûkları var Allah’ın... Melekler var, hiç günah işlemezler; biz onlardan efdalizdir.Melekler var, hiç günah işlemezler; biz onlardan efdalizdir. Yaratılışları onların öyle, ellerinden gelmez fenalık...Yaratılışları onların öyle, ellerinden gelmez fenalık... Fakat biz, nefislerimizi ıslah edebildiğimiz takdirde,Fakat biz, nefislerimizi ıslah edebildiğimiz takdirde, o günahsız meleklerden daha iyi oluruz, ind-i ilâhiyye’de...o günahsız meleklerden daha iyi oluruz, ind-i ilâhiyye’de... Onun için, en güzel bir mahlûkuz.

Onun için, en güzel bir mahlûkuz.
İki şeyden ibaretiz, buna dikkatinizi çok rica edeceğim:İki şeyden ibaretiz, buna dikkatinizi çok rica edeceğim: Bir madde, bir mânâ...Bir madde, bir mânâ... Maddemiz; işte toprak olan et, kemik, deri, şu, bu, vücudumuzun dış kısmı.Maddemiz; işte toprak olan et, kemik, deri, şu, bu, vücudumuzun dış kısmı. Bunun bir vazifesi var, kafestir bu.Bunun bir vazifesi var, kafestir bu. Kuşun kafesi gibi bir kafestir bu.Kuşun kafesi gibi bir kafestir bu. Vazifesi kuşu içinde saklamak, kuşu muhafaza etmek...Vazifesi kuşu içinde saklamak, kuşu muhafaza etmek... Kuş da gönüldür.Kuş da gönüldür. Bu kafes bu gönül için yapılmıştır.Bu kafes bu gönül için yapılmıştır. Bu gönlün muhafazası, herkesin vazifesidir.Bu gönlün muhafazası, herkesin vazifesidir. Zengin olmak vazife değil...

Zengin olmak vazife değil...
Hacı olmak, hoca olmak, şu olmak, bu olmak; hiç birisi bunların kâfi değil...Hacı olmak, hoca olmak, şu olmak, bu olmak; hiç birisi bunların kâfi değil... Allah’ın sevgili kulu olmak için, bu gönlü tamir etmek lâzım,Allah’ın sevgili kulu olmak için, bu gönlü tamir etmek lâzım, bu gönlü beslemek lâzım!bu gönlü beslemek lâzım! Bu gönlü imar etmek lâzım!Bu gönlü imar etmek lâzım! Bu gönlü Allah’ın seveceği bir gönül yapmak lâzım!Bu gönlü Allah’ın seveceği bir gönül yapmak lâzım! Allah-u Teàlâ insanlara her gün nazar eder.Allah-u Teàlâ insanlara her gün nazar eder. Bu nazarlar cesedlerine değil...Bu nazarlar cesedlerine değil... Bu güzel, bu çirkin, bu zengin, bu güzel giyinmiş,Bu güzel, bu çirkin, bu zengin, bu güzel giyinmiş, bu süslü; hiç kıymeti yok...bu süslü; hiç kıymeti yok... Allah-u Teàlâ’nın nazarı hep gönülleredir.Allah-u Teàlâ’nın nazarı hep gönülleredir. Bakalım, bu adamın gönlü ne diyor?

Bakalım, bu adamın gönlü ne diyor?
Nelerle meşgul?Nelerle meşgul? Fitne fesatla mı meşgul,Fitne fesatla mı meşgul, hayırlarla mı dolu içerisi?hayırlarla mı dolu içerisi? Amelleri ne ise, karşılığını öyle görecek.Amelleri ne ise, karşılığını öyle görecek. Onun için, biz gayretimizi hep bu gönüllerimizin ıslahı için sarf edeceğiz.

Onun için, biz gayretimizi hep bu gönüllerimizin ıslahı için sarf edeceğiz.
Allah onu bize vermiş elhamdülillâh,Allah onu bize vermiş elhamdülillâh, gönül bulunur bir nimet değil.gönül bulunur bir nimet değil. O gönlü ıslah etmek için, çalışacağız.O gönlü ıslah etmek için, çalışacağız. Ne zaman? Gecede, gündüzde...

Ne zaman? Gecede, gündüzde...
Neden? En büyük nimet...

Neden? En büyük nimet...
Zengin olmuşsun ne olacak;Zengin olmuşsun ne olacak; istersen mezarını altından yaptır, kıymeti yok...istersen mezarını altından yaptır, kıymeti yok... O gönül sende olmadıktan sonra,O gönül sende olmadıktan sonra, bu dünyadan göçersen, yazık ahiretteki haline.bu dünyadan göçersen, yazık ahiretteki haline. Binâen aleyh, o gönül ancak Allah’ın emirlerine itaatle mâmur olur.

Binâen aleyh, o gönül ancak Allah’ın emirlerine itaatle mâmur olur.
Allah’ın emirlerine itaatın başı da, anaya babaya hürmetle başlar.Allah’ın emirlerine itaatın başı da, anaya babaya hürmetle başlar. Anaya babaya hürmetle beraber,Anaya babaya hürmetle beraber, komşulara da hürmet lâzım!komşulara da hürmet lâzım! Hocalarına da hürmet lâzım,Hocalarına da hürmet lâzım, büyüklerine de saygı lâzım;büyüklerine de saygı lâzım; Anasına babasına hürmeti tanımayan insan,Anasına babasına hürmeti tanımayan insan, başkalarına da saygısı olmayacağına hiç şüphe yok...başkalarına da saygısı olmayacağına hiç şüphe yok... Saygıyı hiç bilmiyor demek ki.Saygıyı hiç bilmiyor demek ki. Onun için, başa ana-baba konmuş...

Onun için, başa ana-baba konmuş...
Anababadan itibaren hep büyüklere insan hürmetkâr olmalı,Anababadan itibaren hep büyüklere insan hürmetkâr olmalı, saygılı olmalı, sevgili olmalı...saygılı olmalı, sevgili olmalı... İki şey var: Seveceksin, sevileceksin!

İki şey var: Seveceksin, sevileceksin!
Sev ve sevil! Sevmek için, sevilmek için,Sev ve sevil! Sevmek için, sevilmek için, ne lâzımsa onu yapacaksın.ne lâzımsa onu yapacaksın. Meselâ; büyüklere yakışan, sokaklardan geçerkenMeselâ; büyüklere yakışan, sokaklardan geçerken komşu çocuklarını sevindirmek lâzım!komşu çocuklarını sevindirmek lâzım! Öyle sallana sallana geçmek olmaz.Öyle sallana sallana geçmek olmaz. O çocukların eline birer hediyelik tutuşturuverirsin,O çocukların eline birer hediyelik tutuşturuverirsin, birer parça şeker verirsin,birer parça şeker verirsin, biraz tatlı bir şeyler verirsin.biraz tatlı bir şeyler verirsin. Çocuklar sevinir bundan,Çocuklar sevinir bundan, “Hacı baba geçsin!” diye bakarlar.“Hacı baba geçsin!” diye bakarlar. Büyüklere karşı da daima insan,

Büyüklere karşı da daima insan,
onların yardımlarına koşmalı!onların yardımlarına koşmalı! Giderken elinde sepeti varsa, sepetini al;Giderken elinde sepeti varsa, sepetini al; torbası varsa torbasını al, taşıyıver...torbası varsa torbasını al, taşıyıver... Büyüklere hürmet et, yolunu kesme,Büyüklere hürmet et, yolunu kesme, önüne geçme, saygı göster...önüne geçme, saygı göster... İşte bunlar hep insanın İslâmlık vazifeleridir.İşte bunlar hep insanın İslâmlık vazifeleridir. Allah hepimizi affetsin de,

Allah hepimizi affetsin de,
şimdi altta bir ders kaldı ama,şimdi altta bir ders kaldı ama, onu da gelecek cumaya bırakalım inşâallah!onu da gelecek cumaya bırakalım inşâallah! Onun için ana babaya itaat çok mühim.Onun için ana babaya itaat çok mühim. Hacca gitmeden evvel başladım,Hacca gitmeden evvel başladım, şimdi 43. sayfaya geldi; hala ana-baba hakkı bitmiyor.şimdi 43. sayfaya geldi; hala ana-baba hakkı bitmiyor. Çok mühim...Çok mühim... Hem de acınıyorum yazarken kendi kendime:Hem de acınıyorum yazarken kendi kendime: “—Acaba bunu kim okuyup da, kim bununla amel edecek?..”
“—Acaba bunu kim okuyup da, kim bununla amel edecek?..”
Çünkü yetişen nesil, Allah tanımıyor ki,

Çünkü yetişen nesil, Allah tanımıyor ki,
anayı babayı tanısın!..anayı babayı tanısın!.. Allah’ı tanımayan insan, anayı babayı nasıl tanısın?Allah’ı tanımayan insan, anayı babayı nasıl tanısın? Evvelâ Allah’ı tanıtmak,Evvelâ Allah’ı tanıtmak, Allah’ın yoluna sokmak lâzım ki;Allah’ın yoluna sokmak lâzım ki; anayı babayı, büyüklere hürmeti, saygıyı bilsin;anayı babayı, büyüklere hürmeti, saygıyı bilsin; insanın kıymetini bilsin.insanın kıymetini bilsin. İnsan öldürmesi kolay, ne olacak; bir kurşun alır götürür insanı..

İnsan öldürmesi kolay, ne olacak; bir kurşun alır götürür insanı..
Fakat, bu kurşunu sıkabilecekFakat, bu kurşunu sıkabilecek ne kadar kuvvet lâzımdır, ne kadar cesaret lâzımdır ki,ne kadar kuvvet lâzımdır, ne kadar cesaret lâzımdır ki, sen bu Allah’ın yaptığı cesedi öldürüyorsun;sen bu Allah’ın yaptığı cesedi öldürüyorsun; bunun mes’uliyeti olmayacak mı?..bunun mes’uliyeti olmayacak mı?.. Allah sormayacak mı?Allah sormayacak mı? Yok imanı; “Dünyada ne yaparsan, öldün bitti.” diyor...Yok imanı; “Dünyada ne yaparsan, öldün bitti.” diyor... Bu İslam akidesinde olmadığı gibi, gâvur akidesinde de yok...Bu İslam akidesinde olmadığı gibi, gâvur akidesinde de yok... Gâvur da inanıyor ahirete.Gâvur da inanıyor ahirete. Gâvur da diyor ki, öldükten sonra ahiret var.Gâvur da diyor ki, öldükten sonra ahiret var. Yahudi de diyor, Nasrânî de diyor, Rum da diyor, Ermeni de diyor...Yahudi de diyor, Nasrânî de diyor, Rum da diyor, Ermeni de diyor... Müslümanım deyip de, bu ahireti inkâr edip;

Müslümanım deyip de, bu ahireti inkâr edip;
vurduğum vurduk, kırdığım kırdık diyen insanın hali ne olur?vurduğum vurduk, kırdığım kırdık diyen insanın hali ne olur? Onun için, en büyük felâket insanları İslâm yolundan ayırmaktır.

Onun için, en büyük felâket insanları İslâm yolundan ayırmaktır.
İslâm yolundan ayrıldıktan sonra,İslâm yolundan ayrıldıktan sonra, canavardan farkı olmaz onun…canavardan farkı olmaz onun… Canavar yine daha ehvendir; vurursun ölür gider.Canavar yine daha ehvendir; vurursun ölür gider. Fakat insanın canavarını vurmakla bitmiyor ki...Fakat insanın canavarını vurmakla bitmiyor ki... Allah cümlemizi affetsin...Allah cümlemizi affetsin... Tevfikat-ı samedâniyyesini ihsan etsin...Tevfikat-ı samedâniyyesini ihsan etsin... El-Fâtiha!El-Fâtiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2