Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Arkadaş Seçiminin Ahiret Üzerindeki Etkisi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Arkadaş Seçiminin Ahiret Üzerindeki Etkisi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

El-Hamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn.El-Hamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ-seyyidinâVe’s-salâtü ve’s-selâmu alâ-seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl’ihi ve sahbihi ecma’înMuhammedin ve alâ âl’ihi ve sahbihi ecma’în ve men tebi’ahû bi-ihsanin ilâ-yevmi’d-dîn.ve men tebi’ahû bi-ihsanin ilâ-yevmi’d-dîn. Emmâ ba’dü

Emmâ ba’dü
Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem.

Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem.
Er-racülü ‘alâ dîni halîlihî

Er-racülü ‘alâ dîni halîlihî
fe’l-yenzur ehadüküm men yühâllü.fe’l-yenzur ehadüküm men yühâllü. Tirmizî ve Ebû Dâvûd rahmetullahi aleyhima.

Tirmizî ve Ebû Dâvûd rahmetullahi aleyhima.
İki mühim hadîs âliminin rivayet ettiği ve hasenİki mühim hadîs âliminin rivayet ettiği ve hasen hadîs olarak kaydettiği bir hadîs-i şerîfi okudum.hadîs olarak kaydettiği bir hadîs-i şerîfi okudum. Ebû Hüreyre radıyallahu anh rivayet etmiş.Ebû Hüreyre radıyallahu anh rivayet etmiş. Peygamberimiz Efendimiz rehberimiz, önderimiz, başımızın tacı Muhammed-i Mustafa

Peygamberimiz Efendimiz rehberimiz, önderimiz, başımızın tacı Muhammed-i Mustafa
aleyhi efdal-i salavât ekmel-i tahiyyât teslîmât hazretlerialeyhi efdal-i salavât ekmel-i tahiyyât teslîmât hazretleri buyuruyor ki bu hadîs-i şerîfinde;buyuruyor ki bu hadîs-i şerîfinde; Er-racülü ‘alâ dîni halîlihî.

Er-racülü ‘alâ dîni halîlihî.
Adam arkadaşının dini üzeredir.Adam arkadaşının dini üzeredir. Arkadaşının dindarlığı ona etki eder.Arkadaşının dindarlığı ona etki eder. Nasıl yol tutturmuşsa arkadaşı,Nasıl yol tutturmuşsa arkadaşı, arkadaş arkadaşa etki yapar. arkadaş arkadaşa etki yapar. Arkadaşı dindarsa oda ibadetleri onunla beraber kolay yapar.Arkadaşı dindarsa oda ibadetleri onunla beraber kolay yapar. Arkadaşı fasıksa bunu fıskı fücura sürükleyebilir.Arkadaşı fasıksa bunu fıskı fücura sürükleyebilir. Arkadaşı riyakârsa buna riyayı bulaştırabilir.Arkadaşı riyakârsa buna riyayı bulaştırabilir. Hoş hafif gösterebilir.Hoş hafif gösterebilir. Edepliyse edebinden etki yapar.Edepliyse edebinden etki yapar. Edepsizse edepsizliği tesir eder.Edepsizse edepsizliği tesir eder. Onun için demişler ki; misk dükkânına uğrayan,

Onun için demişler ki; misk dükkânına uğrayan,
dükkândan çıktığı zaman üzerinde güzel kokular duyulur.dükkândan çıktığı zaman üzerinde güzel kokular duyulur. Yani hiçbir şey sürmeseler bile,Yani hiçbir şey sürmeseler bile, dükkânın havasından dışarı çıktığı zaman güzel kokar.dükkânın havasından dışarı çıktığı zaman güzel kokar. Demirci dükkânına uğrayanda dışarı çıktığı zaman duman kokar.Demirci dükkânına uğrayanda dışarı çıktığı zaman duman kokar. Koklandığı zaman duman kokar.Koklandığı zaman duman kokar. Misk dükkânına uğrayan orada biraz bir şeyler ikram eder almasa bileMisk dükkânına uğrayan orada biraz bir şeyler ikram eder almasa bile gene güzel bir kokuyla çıkar.gene güzel bir kokuyla çıkar. Demirci dükkânına uğrayan bir yere sürünmemeye dikkat etse bileDemirci dükkânına uğrayan bir yere sürünmemeye dikkat etse bile üstü başı kara olur veya ocaktan kıvılcım sıçrar bir yeri yanar.üstü başı kara olur veya ocaktan kıvılcım sıçrar bir yeri yanar. Yani tehlikeli muhit insanı bazı zararlara uğratır.Yani tehlikeli muhit insanı bazı zararlara uğratır. Güzel muhit insanı istifade ettirir.Güzel muhit insanı istifade ettirir. İyi arkadaş insana faydalı olur.İyi arkadaş insana faydalı olur. Kötü arkadaş insana zararlı olur.Kötü arkadaş insana zararlı olur. Fe’l-yenzur ehadüküm.

Fe’l-yenzur ehadüküm.
Binâenaleyh sizden biriniz dikkat etsin baksın.Binâenaleyh sizden biriniz dikkat etsin baksın. Men yühâllü.Men yühâllü. Kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin.Kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin. Arkadaşını iyilerden seçsin.Arkadaşını iyilerden seçsin. İyi kimselerle arkadaşlık etsin.İyi kimselerle arkadaşlık etsin. Çünkü kötü kimseyse o etki yapacak.Çünkü kötü kimseyse o etki yapacak. O bakımdan arkadaş seçmeye son derece dikkat etmeliyiz.O bakımdan arkadaş seçmeye son derece dikkat etmeliyiz. Son derece dikkat etmeliyiz.Son derece dikkat etmeliyiz. Kötülerle ahbaplığı kurmak,Kötülerle ahbaplığı kurmak, sonunda farkına varmadan tamam ben biliyorum dikkatliyim dese bilesonunda farkına varmadan tamam ben biliyorum dikkatliyim dese bile bir yerde etkilenmek durumuna düşürebilir.bir yerde etkilenmek durumuna düşürebilir. Allah bize yardım etsin.

Allah bize yardım etsin.
Biz yabancı diyardayız.Biz yabancı diyardayız. Ama yabancı diyarda olmasak daAma yabancı diyarda olmasak da kendi ülkemizde olsak buradan ne kadarkendi ülkemizde olsak buradan ne kadar fark var onu da daima konuşuyoruz.fark var onu da daima konuşuyoruz. Halimiz çok fena.Halimiz çok fena. Yani İslam’ın tam olarak uygulandığı, tam olarak görüldüğü,Yani İslam’ın tam olarak uygulandığı, tam olarak görüldüğü, Müslümanların tam İslam’a uygun yaşadığı hangi ülke var ki kalkalım oraya gidelim.Müslümanların tam İslam’a uygun yaşadığı hangi ülke var ki kalkalım oraya gidelim. Hep arkadaşlarımız iyi salih Müslümanlar olsun.Hep arkadaşlarımız iyi salih Müslümanlar olsun. Çok zor. Bu asırda bu devirde çok zor.Çok zor. Bu asırda bu devirde çok zor. Zaten insan her istediği ülkeye de gidip yerleşemiyor.

Zaten insan her istediği ülkeye de gidip yerleşemiyor.
Bir sürü resmi maniler çıkıyor.Bir sürü resmi maniler çıkıyor. O halde bulunduğumuz yerde iyi kimselerle arkadaşlık kurmaya,O halde bulunduğumuz yerde iyi kimselerle arkadaşlık kurmaya, toplum oluşturmaya, beraber olmaya gayret etmeliyiz.toplum oluşturmaya, beraber olmaya gayret etmeliyiz. Bizde burada onu yapmaya çalışıyoruz.Bizde burada onu yapmaya çalışıyoruz. Yani okyanusta bir ada kurmaya çalışıyoruz.Yani okyanusta bir ada kurmaya çalışıyoruz. Bir adada yaşamaya çalışıyoruz.Bir adada yaşamaya çalışıyoruz. Namazlı, oruçlu, zikirli, tesbihli, içki içmeyen, haram yemeyen,Namazlı, oruçlu, zikirli, tesbihli, içki içmeyen, haram yemeyen, kötülüklerden uzak durmaya çalışan, iyi,kötülüklerden uzak durmaya çalışan, iyi, Allah’ın emrettiği güzel işleri yapmaya çalışanAllah’ın emrettiği güzel işleri yapmaya çalışan kardeşlerle bir toplum oluşturmaya çalışıyoruz.kardeşlerle bir toplum oluşturmaya çalışıyoruz. Oluşmuş, elhamdûlillah işte camimiz var.Oluşmuş, elhamdûlillah işte camimiz var. İşte toplanıyoruz.İşte toplanıyoruz. Bu hiç birbirinizin tahmin edemeyeceği kadar mühim bir olaydır.

Bu hiç birbirinizin tahmin edemeyeceği kadar mühim bir olaydır.
Siz şu anda içinde bulunduğunuz nimetin belki öneminiSiz şu anda içinde bulunduğunuz nimetin belki önemini kavrayamıyorsunuz ama kalkıp çok güzel bir ülkeye şehre gitseniz buradan.kavrayamıyorsunuz ama kalkıp çok güzel bir ülkeye şehre gitseniz buradan. Mesela Gold Coast. Mesela Sunshine Coast’taMesela Gold Coast. Mesela Sunshine Coast’ta tek başınıza, orada böyle tam deniz kenarında eğlencenin, zevkin, sefanın,tek başınıza, orada böyle tam deniz kenarında eğlencenin, zevkin, sefanın, lüksün, sefahetin çok olduğu bir yere gitseniz ahiretiniz mahvolur.lüksün, sefahetin çok olduğu bir yere gitseniz ahiretiniz mahvolur. Farkına varmadan mahvolur.Farkına varmadan mahvolur. Sizin ruhunuz kalbiniz kararır.Sizin ruhunuz kalbiniz kararır. Çoluk çocuğunuz mahvolur.Çoluk çocuğunuz mahvolur. Çoluk çocuğunuz elden çıkar.Çoluk çocuğunuz elden çıkar. Onun için Peygamber sallallahu aleyhi vessellem hazretleri buyurmuş ki:

Onun için Peygamber sallallahu aleyhi vessellem hazretleri buyurmuş ki:
Aleyküm bi’l-cemâ’ati aleyküm bi’s-sevâdi’l-a’zami.

Aleyküm bi’l-cemâ’ati aleyküm bi’s-sevâdi’l-a’zami.
Topluluktan ayrılmayın, kopmayın.Topluluktan ayrılmayın, kopmayın. Ve men şezze şezze fi’n-nâri.Ve men şezze şezze fi’n-nâri. Kim aykırı ayrılır giderse, cehenneme doğru ayrılır gider.Kim aykırı ayrılır giderse, cehenneme doğru ayrılır gider. Ayrılmak kurtların kapmasına sebep olur.Ayrılmak kurtların kapmasına sebep olur. Sürüden ayrılanı kurt kapar.Sürüden ayrılanı kurt kapar. Onun için mutlaka mutlakaOnun için mutlaka mutlaka üç aile beş aile bir yerde bulundu mu bir cami yapması gerekiyor.üç aile beş aile bir yerde bulundu mu bir cami yapması gerekiyor. Namazı beraber kılması gerekiyor ki toplum oluştursun.Namazı beraber kılması gerekiyor ki toplum oluştursun. İyilerle beraber olsun diye.İyilerle beraber olsun diye. Nereye giderseniz gidin.Nereye giderseniz gidin. Her zaman burada kalmayabilirsiniz.Her zaman burada kalmayabilirsiniz. Başka yere göç etmek mecburiyeti olabilir.Başka yere göç etmek mecburiyeti olabilir. İş icabı mecburiyetlerden başka bir şehre gitmek zorunda kalırsınız.İş icabı mecburiyetlerden başka bir şehre gitmek zorunda kalırsınız. Nereye giderseniz gidin,Nereye giderseniz gidin, iyi insanları arayıp bulup tanışmalısınız, onlarla arkadaşlık etmelisiniz.iyi insanları arayıp bulup tanışmalısınız, onlarla arkadaşlık etmelisiniz. İyi insan kim?

İyi insan kim?
Mümin insan. İyi insanın enbaşta gelen vazgeçilmez vasfı, mümin olmasıdır.

Mümin insan. İyi insanın enbaşta gelen vazgeçilmez vasfı, mümin olmasıdır.
Mümin olmadıktan sonra onun gayrimümin, gayrimüslim olması,Mümin olmadıktan sonra onun gayrimümin, gayrimüslim olması, kâfir olması, müşrik olması mutlaka size zarar verir.kâfir olması, müşrik olması mutlaka size zarar verir. Çok zarar verir ahbaplık ederseniz.Çok zarar verir ahbaplık ederseniz. Mutlaka iyileri arayacaksınız, bulacaksınız.Mutlaka iyileri arayacaksınız, bulacaksınız. Mutlaka onlarla bir toplum oluşturacaksınız.Mutlaka onlarla bir toplum oluşturacaksınız. Mümkünse bir yer tutacaksınız.Mümkünse bir yer tutacaksınız. Mümkünse beraber namaz kılmaya çalışacaksınız.Mümkünse beraber namaz kılmaya çalışacaksınız. Bir arkadaşımız geçtiğimiz günlerde Ruthenton’a gitti.

Bir arkadaşımız geçtiğimiz günlerde Ruthenton’a gitti.
Cuma günü geldi.Cuma günü geldi. Orada bir Cuma namazı kılınan yeri iki buçuk saat aramışta.Orada bir Cuma namazı kılınan yeri iki buçuk saat aramışta. Yani eskiden kılınan yerde bile kılınmıyormuş.Yani eskiden kılınan yerde bile kılınmıyormuş. Koca bir şehirde, hemde Müslümanlar varken,Koca bir şehirde, hemde Müslümanlar varken, Cuma namazı kılınmaması çok acı bir olaydır.Cuma namazı kılınmaması çok acı bir olaydır. Korkunç bir olaydır.Korkunç bir olaydır. Üç cumayı mazeretsiz terk edenin kalbi mühürlenir, kapatılır, kilitlenir.Üç cumayı mazeretsiz terk edenin kalbi mühürlenir, kapatılır, kilitlenir. Ceza olarak belediye zabıtasının gelip dükkânı kapattığı gibi kapatılır.Ceza olarak belediye zabıtasının gelip dükkânı kapattığı gibi kapatılır. Gönlü çalışmaz hale gelir, kararır.Gönlü çalışmaz hale gelir, kararır. Gönlü karardı mı bir insanın kalbi karardı mı.Gönlü karardı mı bir insanın kalbi karardı mı. Allah’ın sevmediği bir durum.Allah’ın sevmediği bir durum. Yavaş yavaş felakete doğru gider.Yavaş yavaş felakete doğru gider. Bu dünyada zengin olsa, bu dünyada büyük bir binada yaşasa,

Bu dünyada zengin olsa, bu dünyada büyük bir binada yaşasa,
bu dünyada gülse oynasa bile,bu dünyada gülse oynasa bile, işte Firavunlar işte Nemrutlar, ahireti mahvolur,işte Firavunlar işte Nemrutlar, ahireti mahvolur, ahireti elden gider.ahireti elden gider. Ahiret çok önemlidir.Ahiret çok önemlidir. Çünkü ebedidir. Dünya önemsizdir. Çünkü azıcıktır, fanidir.Çünkü ebedidir. Dünya önemsizdir. Çünkü azıcıktır, fanidir. Bizim hepimizin ahireti kazanmaya, ahireti kaybetmemeye,Bizim hepimizin ahireti kazanmaya, ahireti kaybetmemeye, ahirette iyi durumda olmaya çok dikkat etmemiz lazım.ahirette iyi durumda olmaya çok dikkat etmemiz lazım. Her işimizi ona göre ayarlamamız lazım.Her işimizi ona göre ayarlamamız lazım. Falanca yerden bana teklif geliyor.

Falanca yerden bana teklif geliyor.
Ben gideyim mi gitmeyeyim mi?Ben gideyim mi gitmeyeyim mi? Eğer orada Müslümanlığını yaşayabileceksen,Eğer orada Müslümanlığını yaşayabileceksen, daha iyi yaşayabileceksen git.daha iyi yaşayabileceksen git. Yaşayamayacaksan gitme.Yaşayamayacaksan gitme. Bir yerde Müslümanlığı uygulayabilmek, gönlünce yaşayabilmekBir yerde Müslümanlığı uygulayabilmek, gönlünce yaşayabilmek mümkün olmadığı zaman, Müslümanın o yerden hicret etmesi gerekir.mümkün olmadığı zaman, Müslümanın o yerden hicret etmesi gerekir. Hicret o zaman mecburi olur.Hicret o zaman mecburi olur. Peygamber Efendimizin Mekke’den ayrılıp Medineye gittiği gibi.Peygamber Efendimizin Mekke’den ayrılıp Medineye gittiği gibi. Nereye hicret edecek?Nereye hicret edecek? İslamiyet’i uygulayabildiği bir yere.İslamiyet’i uygulayabildiği bir yere. Onun için Avustralya da Port de bir arkadaş,

Onun için Avustralya da Port de bir arkadaş,
Darwin de bir arkadaş, orada yalnızsa, orada cami yoksaDarwin de bir arkadaş, orada yalnızsa, orada cami yoksa kalkıp Brisbane gelecek, Sidney’e gelecek, Melbourne ye gelecek.kalkıp Brisbane gelecek, Sidney’e gelecek, Melbourne ye gelecek. Müslümanların yanında yerini alacak.Müslümanların yanında yerini alacak. Amerika’daysa arayacak tarayacak MüslümanlarınAmerika’daysa arayacak tarayacak Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bir yere, camisinin olduğu bir yere gidecek.yoğun olarak yaşadığı bir yere, camisinin olduğu bir yere gidecek. Orada işini kurmaya çalışacak.Orada işini kurmaya çalışacak. Arkadaşı seçecek, iyi kimseleri değerlendirecek, etrafında konuştuğu kimseleri,Arkadaşı seçecek, iyi kimseleri değerlendirecek, etrafında konuştuğu kimseleri, iyilerle arkadaşlık kuracak, ahbap olacak,iyilerle arkadaşlık kuracak, ahbap olacak, kötülerle ilişkisini geri çekecek.kötülerle ilişkisini geri çekecek. Varsa bile daha önceden, mektepten, tanışıklar, askerlikten tanışıklarVarsa bile daha önceden, mektepten, tanışıklar, askerlikten tanışıklar falanca yerden filanca yerden ama adam berbat, adam tehlikeli.falanca yerden filanca yerden ama adam berbat, adam tehlikeli. Onunla ilgisini kesmesi lazım.Onunla ilgisini kesmesi lazım. Çünkü Efendimiz kiminle arkadaşlık ettiğine kişi bakmalı buyuruyor,

Çünkü Efendimiz kiminle arkadaşlık ettiğine kişi bakmalı buyuruyor,
binâenaleyh diyor bakmalı diyor.binâenaleyh diyor bakmalı diyor. Bu çok önemli bir husustur.Bu çok önemli bir husustur. Küçük bir çocuk gittiği bir mektepteKüçük bir çocuk gittiği bir mektepte sınıfta kötü bir kimseyle arkadaş olursa ayağı kayabilir.sınıfta kötü bir kimseyle arkadaş olursa ayağı kayabilir. Sınıfta iyi bir çocukla arkadaş olursaSınıfta iyi bir çocukla arkadaş olursa sınıfın çalışkanları arasına girebilir.sınıfın çalışkanları arasına girebilir. İyi bir mektepte okursa, iyi aile çocuklarınınİyi bir mektepte okursa, iyi aile çocuklarının olduğu bir mektepte okursa iyi yetişebilir.olduğu bir mektepte okursa iyi yetişebilir. Düşük bir okulda okursa, düşük çocukların arasında,Düşük bir okulda okursa, düşük çocukların arasında, kendisini ne kadar iyi eğitim, aile terbiyesi görmüş olsa bile, mutlaka kaybı olur.kendisini ne kadar iyi eğitim, aile terbiyesi görmüş olsa bile, mutlaka kaybı olur. Onun için çocuklarımıza da iyi muhit hazırlamaya,

Onun için çocuklarımıza da iyi muhit hazırlamaya,
iyi mekteplerde okutmaya, onların arkadaşlarını kimlerden seçtikleriniiyi mekteplerde okutmaya, onların arkadaşlarını kimlerden seçtiklerini gözetmeye mutlaka dikkat etmek zorundayız.gözetmeye mutlaka dikkat etmek zorundayız. İyilerle ahbaplık kurmalarına da yardımcı olmalıyız.İyilerle ahbaplık kurmalarına da yardımcı olmalıyız. Onları çağırmalıyız evimize, evlerine gitmeliyiz vesaire.Onları çağırmalıyız evimize, evlerine gitmeliyiz vesaire. İkinci hadîs-i şerîf;

İkinci hadîs-i şerîf;
Er-Rızku ilâ beytin fîhi’s-sehâ- esra’u

Er-Rızku ilâ beytin fîhi’s-sehâ- esra’u
mine’ş-şefrati ilâ senâmi’l-ba’îri.mine’ş-şefrati ilâ senâmi’l-ba’îri. İbn Asâkir, Ebû Saîd hazretlerinden radıyallahu anh rivayet eylemiş ki;

İbn Asâkir, Ebû Saîd hazretlerinden radıyallahu anh rivayet eylemiş ki;
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; Rızk,

Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; Rızk,
insanın yediği, içtiği, kısmeti, nasibi, rızkı.insanın yediği, içtiği, kısmeti, nasibi, rızkı. İçinde cömertlik olan eve,İçinde cömertlik olan eve, bıçağın devenin hörgüç yağına girmesinden,bıçağın devenin hörgüç yağına girmesinden, yağın içine girmesinden daha kolay girer.yağın içine girmesinden daha kolay girer. Bıçak yağın içine, tabi orası Arabistan olduğu içinBıçak yağın içine, tabi orası Arabistan olduğu için mevcut yağı söylüyor, yani devenin hörgücünün yağı.mevcut yağı söylüyor, yani devenin hörgücünün yağı. Gevşek orası.Gevşek orası. Hörgücü gevşek. Yağ çıkıntısıdır o.Hörgücü gevşek. Yağ çıkıntısıdır o. Hayvanı kestin, yüzdün filan, hani nasıl koyunun arkasında kuyruğu oluyor, yağ oluyor.Hayvanı kestin, yüzdün filan, hani nasıl koyunun arkasında kuyruğu oluyor, yağ oluyor. Onun gibi. Yani orası da ben görmedim hiç devenin hörgücünün yağı nasıl oluyor ama.Onun gibi. Yani orası da ben görmedim hiç devenin hörgücünün yağı nasıl oluyor ama. Onun içine bıçak fırtt diye girer, kolay, zor değil, kolay girer.Onun içine bıçak fırtt diye girer, kolay, zor değil, kolay girer. İçinde cömertlik olan eve, rızk,

İçinde cömertlik olan eve, rızk,
bıçağın devenin hörgüç yağına girmesinden daha hızlı gelir.bıçağın devenin hörgüç yağına girmesinden daha hızlı gelir. Rızk gelir. Neden? Cömertlik var.Rızk gelir. Neden? Cömertlik var. Cömertlik Allah’ın çok sevdiği bir güzel ahlâktır.

Cömertlik Allah’ın çok sevdiği bir güzel ahlâktır.
Kişi kendisinin sahip olduğu zenginlikten,Kişi kendisinin sahip olduğu zenginlikten, az da olsa varlıktan, başkasınaaz da olsa varlıktan, başkasına ikramda bulunursa ona cömertlik deniliyor.ikramda bulunursa ona cömertlik deniliyor. Al kardeşim yarım elma buyur. Yarısı senin, yarısı benim.Al kardeşim yarım elma buyur. Yarısı senin, yarısı benim. Yarım elma gönül alma.Yarım elma gönül alma. Ama tabi daha çoksa daha çok verir.Ama tabi daha çoksa daha çok verir. Daha çoksa daha çok verir.Daha çoksa daha çok verir. Bugün ülkemizde veya başka yerlerde, hatta Avustralya'da

Bugün ülkemizde veya başka yerlerde, hatta Avustralya'da
toplumun istifade ettiği pek çok kıymetli şeyin sebebi,toplumun istifade ettiği pek çok kıymetli şeyin sebebi, o binaları, o tesisleri, o imkânları birilerinin cömert, birilerinino binaları, o tesisleri, o imkânları birilerinin cömert, birilerinin topluma bağışlamasından dolayıdır.topluma bağışlamasından dolayıdır. Camilerde namaz kılıyoruz.Camilerde namaz kılıyoruz. Kim yaptırmış bu camileri?Kim yaptırmış bu camileri? Falanca ağa, falanca padişah, filanca sadrazam, filanca vezir.Falanca ağa, falanca padişah, filanca sadrazam, filanca vezir. E yaptırmamış olsaydı orada cami olmayacaktı, camide kılıyoruz namazı.E yaptırmamış olsaydı orada cami olmayacaktı, camide kılıyoruz namazı. Halının üstüne rahatça namaz kılıyoruz, taşta kılsaydık ayağımız üşüyecekti.Halının üstüne rahatça namaz kılıyoruz, taşta kılsaydık ayağımız üşüyecekti. O halıyı seren bir hayır yapmıştır.O halıyı seren bir hayır yapmıştır. Bilmem hastanede tedavi oluyorsun.Bilmem hastanede tedavi oluyorsun. Valide Sultan yaptırmış hastaneyi Allah razı olsun.Valide Sultan yaptırmış hastaneyi Allah razı olsun. Çeşmeden su dolduruyorsun içiyorsun kim getirdi?Çeşmeden su dolduruyorsun içiyorsun kim getirdi? İşte falanca hayır sahibi,İşte falanca hayır sahibi, falanca yerden getirmiş, istifade ediyorsun.falanca yerden getirmiş, istifade ediyorsun. Yani toplum cömertlerin sayesinde rahat yaşıyor.Yani toplum cömertlerin sayesinde rahat yaşıyor. Cömertler hayırları yapıyor, cömertlikleri yapıyor,Cömertler hayırları yapıyor, cömertlikleri yapıyor, ikramlarını hediye ediyor birilerine de, onun için toplum rahat ediyor.ikramlarını hediye ediyor birilerine de, onun için toplum rahat ediyor. Kimse kimseye zırnık vermese, koklatmasa,Kimse kimseye zırnık vermese, koklatmasa, toplum çok sıkıntılara düşer.toplum çok sıkıntılara düşer. Amerika da ödünç vermeyi bir kanun olarak meclisten geçirecekleri zaman,

Amerika da ödünç vermeyi bir kanun olarak meclisten geçirecekleri zaman,
misal vermiş Reisi Cumhur.misal vermiş Reisi Cumhur. Bu kanunu oylayacağız şimdi, siz oy verin,Bu kanunu oylayacağız şimdi, siz oy verin, mesela demiş sizin evde yangın çıktı.mesela demiş sizin evde yangın çıktı. Merdiven lazım ki su fışkırtasınız yangının üstüne.Merdiven lazım ki su fışkırtasınız yangının üstüne. Komşunuzda merdiven var, sizde merdiven yok.Komşunuzda merdiven var, sizde merdiven yok. İşte ondan ödünç onu almak, işte budur diye.İşte ondan ödünç onu almak, işte budur diye. Haa öylemi hemen imzalamışlar geçmiş kanun.Haa öylemi hemen imzalamışlar geçmiş kanun. Yani güzel misal vermişler.Yani güzel misal vermişler. Evet, yani birisi birisine olan şeyini verirse o adam rahat eder.Evet, yani birisi birisine olan şeyini verirse o adam rahat eder. Vermezse cayır cayır yanar evi.Vermezse cayır cayır yanar evi. Yani suyu dökecek şeyi yok.Yani suyu dökecek şeyi yok. Aman şu şöyle oldu, sende şu alet var mı,Aman şu şöyle oldu, sende şu alet var mı, şurasını şey yapıvereyim. Olur, tamam.şurasını şey yapıvereyim. Olur, tamam. Yani bizim sineklik telleri bile, ben yokken burada,

Yani bizim sineklik telleri bile, ben yokken burada,
takmakta çok zorlanmışlar arkadaşlar.takmakta çok zorlanmışlar arkadaşlar. Hâlbuki yuvarlak bir tekerleği var onun tırrrtt yapıveriyorsunHâlbuki yuvarlak bir tekerleği var onun tırrrtt yapıveriyorsun şöyle çerçeveye hemen yuvasına oturuveriyor.şöyle çerçeveye hemen yuvasına oturuveriyor. Alet. Seyitçiğim sende şu alet var mı ver bakimAlet. Seyitçiğim sende şu alet var mı ver bakim bilmem ne tırtt yapıverirsin olur biter.bilmem ne tırtt yapıverirsin olur biter. Çakın varsa ver hemen çıkartır verir olur biter.Çakın varsa ver hemen çıkartır verir olur biter. Bende çakı yok. Ee bir şeyle kesilecek, lazım oldu.Bende çakı yok. Ee bir şeyle kesilecek, lazım oldu. Yani kişi olarak cömerdi Allah sever.

Yani kişi olarak cömerdi Allah sever.
Bir evde de cömertlik varsa yaniBir evde de cömertlik varsa yani baba cömert, hanım cömert vesaire.baba cömert, hanım cömert vesaire. O eve de rızık çok gelir.O eve de rızık çok gelir. İçinde cömertlik olan eve Cenâb-ı Hakk rızkı gönderir.İçinde cömertlik olan eve Cenâb-ı Hakk rızkı gönderir. Hemde hızlı bir şekilde gönderir.Hemde hızlı bir şekilde gönderir. Nereden geldiğini anlayamazlar,Nereden geldiğini anlayamazlar, şükrederler, hamdederler, Allah Allah şunlara bak neler geldi filan diye.şükrederler, hamdederler, Allah Allah şunlara bak neler geldi filan diye. Onun için cömertliğe dikkat edelim.

Onun için cömertliğe dikkat edelim.
Cömert olmaya, elimize hayır imkânı geçti mi,Cömert olmaya, elimize hayır imkânı geçti mi, bir fakir muhtaç gördük mü,bir fakir muhtaç gördük mü, hayrımızı, hasenatımızı yapmayı nimet bilelim.hayrımızı, hasenatımızı yapmayı nimet bilelim. Kişinin evinin önünde, kapısındaki muhtaç fakir, dilenci,Kişinin evinin önünde, kapısındaki muhtaç fakir, dilenci, Allah’ın ona gönderdiği bir hediyedir diyor Peygamber Efendimiz.Allah’ın ona gönderdiği bir hediyedir diyor Peygamber Efendimiz. Allah’ın hediyesi. Niye?Allah’ın hediyesi. Niye? Kapıya kadar gelmiş.

Kapıya kadar gelmiş.
Allah rızası için bir şey ver diyor.Allah rızası için bir şey ver diyor. Sende veriyorsun, bedavadan, yorulmadan.Sende veriyorsun, bedavadan, yorulmadan. Yoksa sen arayacaktın.Yoksa sen arayacaktın. O kapıya kadar gelmiş.O kapıya kadar gelmiş. Çıkartıp veriyorsun. ediyorum.Çıkartıp veriyorsun. ediyorum. Hiçbir şey veremezsen ona dua ediver diye Peygamber Efendimiz.Hiçbir şey veremezsen ona dua ediver diye Peygamber Efendimiz. Paran yok, pulun yok, istediği şeyi verecek durumda değilsin.Paran yok, pulun yok, istediği şeyi verecek durumda değilsin. İşte o zaman kardeşim kusura bakma olsaydı verirdim amaİşte o zaman kardeşim kusura bakma olsaydı verirdim ama Allah sana ihsan eylesin, bende muhtaç durumdayım, bendede yok filan.Allah sana ihsan eylesin, bende muhtaç durumdayım, bendede yok filan. Şimdi bunu yanlış anlamışlar.Şimdi bunu yanlış anlamışlar. Fakir geliyor istiyor. Allah versin diyor.Fakir geliyor istiyor. Allah versin diyor. Canım Allah herkese veriyor zaten. Ne demek Allah versin?Canım Allah herkese veriyor zaten. Ne demek Allah versin? Zaten verirse verir. Allah versin.Zaten verirse verir. Allah versin. Yani ben vermiyorum demek o.Yani ben vermiyorum demek o. Varsa vereceksinde yoksa Allah sana ihsan etsin diyeceksin.Varsa vereceksinde yoksa Allah sana ihsan etsin diyeceksin. Yanlış kullanılıyor bence. Öyle tahminYanlış kullanılıyor bence. Öyle tahmin Ve üçüncü hadîs-i şerîf.

Ve üçüncü hadîs-i şerîf.
Âyet-i kerîme de de faizle ilgili hadîs-i şerîf geçti.Âyet-i kerîme de de faizle ilgili hadîs-i şerîf geçti. Burada da geliyor.Burada da geliyor. Er-Ribâ isnâni ve seb’ûne bâben ednâhâEr-Ribâ isnâni ve seb’ûne bâben ednâhâ misle ityâni’r-racülü ümmehûmisle ityâni’r-racülü ümmehû ve erbe’r-ribâ istitâletü’l-racülü fî ‘ırdı ehîhi.ve erbe’r-ribâ istitâletü’l-racülü fî ‘ırdı ehîhi. Berâ İbn Âzib radıyallahu anh’den rivayet edilmiş ki:

Berâ İbn Âzib radıyallahu anh’den rivayet edilmiş ki:
Faizin, riba’nın çeşitleri çoktur.

Faizin, riba’nın çeşitleri çoktur.
72 çeşidi vardır faizin.72 çeşidi vardır faizin. Bunun her çeşidi fenadır.Bunun her çeşidi fenadır. En basiti bile kişinin anasınaEn basiti bile kişinin anasına kendi anasına tecavüz etmesi gibi günahtır.kendi anasına tecavüz etmesi gibi günahtır. Berbat bir şeydir faiz.Berbat bir şeydir faiz. Ve riba’nın en berbatı da,Ve riba’nın en berbatı da, kişinin Müslüman kardeşininkişinin Müslüman kardeşinin ırzına namusuna dokunacak laf söylemesidir, dil uzatmasıdır.ırzına namusuna dokunacak laf söylemesidir, dil uzatmasıdır. Bak onu da riba sayıyor Peygamber Efendimiz.Bak onu da riba sayıyor Peygamber Efendimiz. Ribanın en berbatı, adamın bir Müslüman kardeşininRibanın en berbatı, adamın bir Müslüman kardeşinin ırzına namusuna taalluk eden,ırzına namusuna taalluk eden, iftira kabilinden laf söylemesidir, dil uzatmasıdır.iftira kabilinden laf söylemesidir, dil uzatmasıdır. En faizi, en fenası budur buyuruyor.En faizi, en fenası budur buyuruyor. Böylesini bilmiyorduk yani.Böylesini bilmiyorduk yani. Birisinin ırzına, namusuna dokunacak, kötüleyici laf söylemenin,Birisinin ırzına, namusuna dokunacak, kötüleyici laf söylemenin, faiz sayılacağını bu hadîs-i şerîften öğrenmiş oluyoruz.faiz sayılacağını bu hadîs-i şerîften öğrenmiş oluyoruz. Binâenaleyh dilimizi bu kötü şeylerden de tutalım.

Binâenaleyh dilimizi bu kötü şeylerden de tutalım.
Yani bunu da yapmamaya dikkat edelim.Yani bunu da yapmamaya dikkat edelim. Müslüman kardeşimizin aleyhindeMüslüman kardeşimizin aleyhinde ırzı namusu aleyhinde konuşmayalım.ırzı namusu aleyhinde konuşmayalım. Onun hali şudur, bilmem nesi budur.Onun hali şudur, bilmem nesi budur. Maalesef insanları şeytan kandırıyor.Maalesef insanları şeytan kandırıyor. Çok gıybetler, çok dedikodular,Çok gıybetler, çok dedikodular, çok iftiralar, çok yalanlar dolanlar oluyor.çok iftiralar, çok yalanlar dolanlar oluyor. Allah cümlemizi her günahtan korusun.

Allah cümlemizi her günahtan korusun.
Her hayrı yapmaya muvaffak eylesin.Her hayrı yapmaya muvaffak eylesin. Sübhanekellâhümme ve bihamdik,

Sübhanekellâhümme ve bihamdik,
eşhedü enlâ ilahe illâ ente vahdeke lâ şerîke lekeeşhedü enlâ ilahe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke estağfiruke ve etûbü ileyk.estağfiruke ve etûbü ileyk. Sübhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâSübhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente’l-alîmü’l-hakîm.inneke ente’l-alîmü’l-hakîm. Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesifûn

Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesifûn
ve selamün ale’l-mürselîn velhamdülillahi rabbi’l-âlemîn.ve selamün ale’l-mürselîn velhamdülillahi rabbi’l-âlemîn. El-Fâtiha.El-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2