Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Camide Yapılacak Şeyler

Mehmed Zahid KOTKU

13 Rebîü'l-Evvel 1396 / 14.03.1976
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Peygamber SAS Hakkında, Mescidde Ellerinizi Kilitlemeyin!, Abdest Alırken Göz Çukurlarını İyi Yıkayın!, Ağzı Burnu İyi | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Camide Yapılacak Şeyler

Mehmed Zahid KOTKU

13 Rebîü'l-Evvel 1396 / 14.03.1976
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Peygamber SAS Hakkında, Mescidde Ellerinizi Kilitlemeyin!, Abdest Alırken Göz Çukurlarını İyi Yıkayın!, Ağzı Burnu İyi | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Cenâb-ı Peygamber SAS Hazretleri’nin bir iki menâkıbını arz etmek isteyeceğim:Cenâb-ı Peygamber SAS Hazretleri’nin bir iki menâkıbını arz etmek isteyeceğim: Boyları orta bir insan boyunda olduğu haldeBoyları orta bir insan boyunda olduğu halde en yüksek boylu bir insan bile gelse,en yüksek boylu bir insan bile gelse, uzun boylu olduğu halde, bunun da üstünde görülür.uzun boylu olduğu halde, bunun da üstünde görülür. Uzun boylu müstesna insanlar var ya,Uzun boylu müstesna insanlar var ya, bu uzun boylu adamın yanına gelse,bu uzun boylu adamın yanına gelse, Peygamber Efendimiz ondan daha uzun görünürdü.Peygamber Efendimiz ondan daha uzun görünürdü. Allah-u Teala’nın hikmeti...Allah-u Teala’nın hikmeti... Mübarek vücutları beşer idi,

Mübarek vücutları beşer idi,
ama bu nurdan ibaretti.ama bu nurdan ibaretti. Bakarsın etten kemikten görünüyor amaBakarsın etten kemikten görünüyor ama bu et kemik nur idi.bu et kemik nur idi. Onun için Mevlid sahibi nurun gölgesi olmaz diyor.Onun için Mevlid sahibi nurun gölgesi olmaz diyor. Cenâb-ı Peygamber’in gölgesi olmazdı.Cenâb-ı Peygamber’in gölgesi olmazdı. Hepimizin bir gölgesi var.Hepimizin bir gölgesi var. Bu güneş vurduğu vakitte bir gölge akseder değil mi etrafa?Bu güneş vurduğu vakitte bir gölge akseder değil mi etrafa? Cenâb-ı Peygamberin gölgesi olmaz.Cenâb-ı Peygamberin gölgesi olmaz. Niçin? Nurun gölgesi olur mu?Niçin? Nurun gölgesi olur mu? Allah şefaatinden ayırmasın...Allah şefaatinden ayırmasın... Mübarek vücut-u saadetlerine

Mübarek vücut-u saadetlerine
hiçbir eziyet verici sinek vehiçbir eziyet verici sinek ve buna benzer bir şey konmamıştır.buna benzer bir şey konmamıştır. Hayatları müddetince vücutlarına bir sinek bile konup onu incitmemiştir.Hayatları müddetince vücutlarına bir sinek bile konup onu incitmemiştir. Tabii o zaman, bu bizim evlerimizdeki helâ teşkilatı yoktu.

Tabii o zaman, bu bizim evlerimizdeki helâ teşkilatı yoktu.
Medine-i Münevvere’nin içerisindeMedine-i Münevvere’nin içerisinde def-i hacet etmek memnu o devirde.def-i hacet etmek memnu o devirde. Herkes def-i hacet edeceği vakitte şehrin dışarısına gider, Herkes def-i hacet edeceği vakitte şehrin dışarısına gider, dışarısında hacetini görür idi.dışarısında hacetini görür idi. Onun için pek çok kimseOnun için pek çok kimse “Cenâb-ı Peygamberin def-i hacetini acaba görebilir miyiz?”“Cenâb-ı Peygamberin def-i hacetini acaba görebilir miyiz?” diye tarassut etmişler, kat’iyyen görememişler.diye tarassut etmişler, kat’iyyen görememişler. Çünkü derhal yer yutuyor idi.Çünkü derhal yer yutuyor idi. Yer onun kazuratını yutuyor idi.Yer onun kazuratını yutuyor idi. Dışarıda gören olmamıştır hiç.Dışarıda gören olmamıştır hiç. Sidikleri afedersinizSidikleri afedersiniz ayıp yani yakışmaz amaayıp yani yakışmaz ama başka bir tabir bulamadım.başka bir tabir bulamadım. Bunu en güzel sudanBunu en güzel sudan tatlı bulurlardı ve içerlerdi.tatlı bulurlardı ve içerlerdi. Sidik kapları evde bulunurduSidik kapları evde bulunurdu Bu kaba döküpte bunu içecek olan insanlar vardı.Bu kaba döküpte bunu içecek olan insanlar vardı. Mübarek tükürükleri dertlere deva oluyor.

Mübarek tükürükleri dertlere deva oluyor.
Hz. Ali KV Hayber’e gidecekler muharebeye,Hz. Ali KV Hayber’e gidecekler muharebeye, sancağı tutacak adam arıyor Cenâb-ı Peygamber,sancağı tutacak adam arıyor Cenâb-ı Peygamber, benim burada bayrağımı kim temsil edecek?benim burada bayrağımı kim temsil edecek? Herkes istiyor bana versin diyerekten.Herkes istiyor bana versin diyerekten. Hayır diyor.Hayır diyor. “—Hz. Ali nerede?” diyor.
“—Hz. Ali nerede?” diyor.
“—Hasta, gözleri ağrıyor.” diyorlar.
“—Hasta, gözleri ağrıyor.” diyorlar.
“—Çağırın kendisini...” diyor.
“—Çağırın kendisini...” diyor.
Geliyor Hz. Ali Efendimiz.

Geliyor Hz. Ali Efendimiz.
Peygamber SAS gözlerine dua ediyor.Peygamber SAS gözlerine dua ediyor. Orada gözleri derhal iyi oluveriyor.Orada gözleri derhal iyi oluveriyor. Mübarek tükürükleri de şifadır.

Mübarek tükürükleri de şifadır.
Bunun için bize de tavsiyeleri var:Bunun için bize de tavsiyeleri var: (Türbetü ardınâ bi-rîkati bağdınâ yüşfâ sakîmenâ bi-izni rabbinâ)

(Türbetü ardınâ bi-rîkati bağdınâ yüşfâ sakîmenâ bi-izni rabbinâ)
diye bir dua okunur.diye bir dua okunur. O duaya karşı Allah-u Teàlâ’nın izniyleO duaya karşı Allah-u Teàlâ’nın izniyle o hasta iyi olur.o hasta iyi olur. Yâni, Medine-i Münevvere’nin toprağı da şifadır.Yâni, Medine-i Münevvere’nin toprağı da şifadır. (Türbetü ardınâ ...)

(Türbetü ardınâ ...)
“Bizim, bu yerimizin toprağı,“Bizim, bu yerimizin toprağı, (... bi-rîkati bağdınâ ...)

(... bi-rîkati bağdınâ ...)
bazılarımızın ağzındaki tükürükle,bazılarımızın ağzındaki tükürükle, (... yüşfâ sakîmenâ bi-izni rabbinâ.)

(... yüşfâ sakîmenâ bi-izni rabbinâ.)
Allah-u Teàlâ’nın izniyleAllah-u Teàlâ’nın izniyle bizim hastalarımıza iyi gelir.bizim hastalarımıza iyi gelir. O zaman doktorlar mu var ortada,

O zaman doktorlar mu var ortada,
ilaçlar mı var böyle bin bir çeşit?ilaçlar mı var böyle bin bir çeşit? İşte bu dualarla herkes şifâyâb olurlardı.İşte bu dualarla herkes şifâyâb olurlardı. Allah-u Teàlâ Peygamber SAS’in şefaatineAllah-u Teàlâ Peygamber SAS’in şefaatine cümlemizi mazhar buyursun...cümlemizi mazhar buyursun... Peygamber SAS Efendimiz’in menâkıbı çok geniş,

Peygamber SAS Efendimiz’in menâkıbı çok geniş,
bunları sizlerden okumanızı rica ederim.bunları sizlerden okumanızı rica ederim. El-hamdülillah şimdi birçok hocalarımız var,El-hamdülillah şimdi birçok hocalarımız var, güzel güzel bunları yazıyorlar;güzel güzel bunları yazıyorlar; ben de size okumak tavsiye ederim.ben de size okumak tavsiye ederim. Bugün okuduğum hadis-i şerifte

Bugün okuduğum hadis-i şerifte
Cenâb-ı Peygamber SAS buyurmuşlar ki:Cenâb-ı Peygamber SAS buyurmuşlar ki: Siz abdest alırken abdestinizi güzel alın,

Siz abdest alırken abdestinizi güzel alın,
dikkatli alın, kuru yer bırakmayın!dikkatli alın, kuru yer bırakmayın! Gerek gusül abdestinde, gerek namaz abdestinde,Gerek gusül abdestinde, gerek namaz abdestinde, kuru yer bırakmayın.kuru yer bırakmayın. Yani, “Ben Rabbimin divanına hazırlanıyorum,

Yani, “Ben Rabbimin divanına hazırlanıyorum,
oraya çıkacağım, onun için temizleniyorum, abdest alıyorum!”oraya çıkacağım, onun için temizleniyorum, abdest alıyorum!” diyerekten dışarı ile ilgisini kesmesi lazım.diyerekten dışarı ile ilgisini kesmesi lazım. Konuşmaları bırakması lazım,Konuşmaları bırakması lazım, başka düşünceleri bırakması lazım!başka düşünceleri bırakması lazım! Allahıma gidiyorum diyerekten hazırlık yapması lâzım!Allahıma gidiyorum diyerekten hazırlık yapması lâzım! Abdest Allah Celle ve A’lâ’nın

Abdest Allah Celle ve A’lâ’nın
divanında durmak için ilk hazırlık.divanında durmak için ilk hazırlık. Bunu güzel yapın!

Bunu güzel yapın!
Aceleyle, bazı yerleriniz kuru kalmak suretiyle yapmayın,Aceleyle, bazı yerleriniz kuru kalmak suretiyle yapmayın, huzursuz da yapmayın.huzursuz da yapmayın. Rahmetli Hocaefendimiz derdi ki:

Rahmetli Hocaefendimiz derdi ki:
“—Bir insan abdestini güzel alırsa,
“—Bir insan abdestini güzel alırsa,
konuşmadan, dikkatlekonuşmadan, dikkatle ve huzur ile alırsave huzur ile alırsa kılacağı namaz da o nisbette huşûlu olur.kılacağı namaz da o nisbette huşûlu olur. Namazının da huşuuna sebeptir.”Namazının da huşuuna sebeptir.” Binaen aleyh, Cenâb-ı Hak

Binaen aleyh, Cenâb-ı Hak
dört tane melek gönderirdört tane melek gönderir bu kulu abdestini aldığı vakitte,bu kulu abdestini aldığı vakitte, başında böyle bayrak tutarlar.başında böyle bayrak tutarlar. Her biri bir taraftan,Her biri bir taraftan, başında siper olarak tutarlarbaşında siper olarak tutarlar ve bunun aldığı abdesti, böyle huzur ile aldıysa,ve bunun aldığı abdesti, böyle huzur ile aldıysa, huzur-u Rabbü’l-àlemîn’e böylece arz ederler.huzur-u Rabbü’l-àlemîn’e böylece arz ederler. Onun için abdesti güzel alın, dikkatli alın,

Onun için abdesti güzel alın, dikkatli alın,
huzuru bırakmayın!huzuru bırakmayın! Hemen gelişigüzel bir yıkanma tarzına dökmeyin,Hemen gelişigüzel bir yıkanma tarzına dökmeyin, temizlik tarzına dökmeyin.temizlik tarzına dökmeyin. “Hakkın divanına çıkmak için hazırlanıyorum!” diye düşünün.“Hakkın divanına çıkmak için hazırlanıyorum!” diye düşünün. Çünkü Hz. Ali KV bakınız ki,

Çünkü Hz. Ali KV bakınız ki,
abdest alırken sararırdı.abdest alırken sararırdı. Hz. Ali EfendimizHz. Ali Efendimiz sararıyor abdest alınca,sararıyor abdest alınca, değişiyor.değişiyor. Dediler ki:

Dediler ki:
“—Ya Ali, senin bir hastalığın mı var,
“—Ya Ali, senin bir hastalığın mı var,
neden böyle sararıp soluyorsun?”neden böyle sararıp soluyorsun?” Bi anda abdest alırken sararıyor.Bi anda abdest alırken sararıyor. “—Rabbimin huzuruna gideceğim.

“—Rabbimin huzuruna gideceğim.
Acaba ona layık bir ibadet yapabilecek miyim,Acaba ona layık bir ibadet yapabilecek miyim, bunun korkusu, havfı, haşyeti içerisindeyim.bunun korkusu, havfı, haşyeti içerisindeyim. Ondan dolayı rengim değişiyor.” dedi.Ondan dolayı rengim değişiyor.” dedi. Havf-ı ilâhi kolay bir şey değil.

Havf-ı ilâhi kolay bir şey değil.
Bunun için bu ümmetten alınan şeylerin birisi deBunun için bu ümmetten alınan şeylerin birisi de bu havfın ortadan kalkması.bu havfın ortadan kalkması. Namaza gidiyor, abdestini alıyor,

Namaza gidiyor, abdestini alıyor,
bu havf içerisinde yok...bu havf içerisinde yok... Bunu idrak et.Bunu idrak et. Namazı kılarkenNamazı kılarken Allah’ın divanına geldiğini,Allah’ın divanına geldiğini, bu kadar kusur içerisindeykenbu kadar kusur içerisindeyken bu kadar nimetlerin üzerine yağdığını düşün!bu kadar nimetlerin üzerine yağdığını düşün! Sıhhatin yerinde, afiyetin yerinde...Sıhhatin yerinde, afiyetin yerinde... Allah muhafaza,Allah muhafaza, ne çeşit insanlar var dertler içerisinde,ne çeşit insanlar var dertler içerisinde, hastalıklar içerisinde, şuursuzluklar içerisinde...hastalıklar içerisinde, şuursuzluklar içerisinde... “—Elhamdülillah bana Cenâb-ı Hak sıhhat vermiş.
“—Elhamdülillah bana Cenâb-ı Hak sıhhat vermiş.
Bu sıhhatimle beraber birçok kusurun içerisindeyim.Bu sıhhatimle beraber birçok kusurun içerisindeyim. Bu kusurumla yine beni kabul ediyor divanına,Bu kusurumla yine beni kabul ediyor divanına, Allàhu ekber diyerek durduruyor.Allàhu ekber diyerek durduruyor. Bu büyük nimet...” diye düşünün.Bu büyük nimet...” diye düşünün. Binaen aleyh, siz böyle namazınız için camiye gelirken,

Binaen aleyh, siz böyle namazınız için camiye gelirken,
RE. 40/1 ... sümme harace âmiden ...

RE. 40/1 ... sümme harace âmiden ...
Abdestini aldıktan sonra camiye gelmeyi kasdederekAbdestini aldıktan sonra camiye gelmeyi kasdederek ibadethaneye gelirken,ibadethaneye gelirken, RE. 40/1 ... felâ yüşebbikenne esâbiahû ...

RE. 40/1 ... felâ yüşebbikenne esâbiahû ...
ellerinizi de böyle kilitlemeyin!ellerinizi de böyle kilitlemeyin! Bazı adamların adetidir ikide bir böyle kilitlerler,Bazı adamların adetidir ikide bir böyle kilitlerler, parmak kırarlar filan.parmak kırarlar filan. Böyle bir şey de yapma!Böyle bir şey de yapma! Daha camiye de girmedi

Daha camiye de girmedi
ama dışarıdayken de bunu böyle yapmasın!ama dışarıdayken de bunu böyle yapmasın! ÇünküÇünkü RE. 40/1 ... feinnehû fî salâtin.

RE. 40/1 ... feinnehû fî salâtin.
O namazdadır.O namazdadır. Abdestini aldı, hazırlandı,Abdestini aldı, hazırlandı, hakkın divanına gidiyor, artık namazdadır.hakkın divanına gidiyor, artık namazdadır. Namazdaki insan nasıl öyle yapamazsa,Namazdaki insan nasıl öyle yapamazsa, bu da böyle yapamaz.bu da böyle yapamaz. Abdest alıp namazı kasdedinceAbdest alıp namazı kasdedince namazda sayılıyor artık.namazda sayılıyor artık. Onun için namaza münâfi bir iş yapmamalı,

Onun için namaza münâfi bir iş yapmamalı,
çirkin söz söylememeli;çirkin söz söylememeli; dualarla, hayırlarla gelmeli camiye.dualarla, hayırlarla gelmeli camiye. Allah cümlemizi affetsin.Allah cümlemizi affetsin. Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvud,Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvud, Tirmizî ve TaberânîTirmizî ve Taberânî Kâ’b ibn-i Ucre RA’dan rivayet etmişler.Kâ’b ibn-i Ucre RA’dan rivayet etmişler. RE. 40/2 İzâ tavadda’tüm ...

RE. 40/2 İzâ tavadda’tüm ...
Abdest alırkenAbdest alırken yine dikkat edeceğimiz şeylerden birisi,yine dikkat edeceğimiz şeylerden birisi, RE. 40/2 ... feeşribû a’yünekümü’l-mâe ...

RE. 40/2 ... feeşribû a’yünekümü’l-mâe ...
gözlerinizin içine,gözlerinizin içine, çukurlarına suyu emdirin.çukurlarına suyu emdirin. Gözlerinizin de hakkını verin sudan.Gözlerinizin de hakkını verin sudan. Abdestin vacibi yoktur derler,Abdestin vacibi yoktur derler, farz ve sünnetten ibaret.farz ve sünnetten ibaret. Fakat vacip olan kısımlardan birisi deFakat vacip olan kısımlardan birisi de gözlerinin suyu.gözlerinin suyu. RE. 40/2 ... a’yünekümü’l ...RE. 40/2 ... a’yünekümü’l ... gözünü kapayıp,gözünü kapayıp, göz sudan nasibini almaz.göz sudan nasibini almaz. Binaenaleyh Yani gözlerinize de bu sudan nasip aldırın!Binaenaleyh Yani gözlerinize de bu sudan nasip aldırın! RE. 40/2 ... feeşribû a’yünekümü’l-mâe mine’l- vüdùi ...

RE. 40/2 ... feeşribû a’yünekümü’l-mâe mine’l- vüdùi ...
abdest alırken gözlerinize de nasiplerini verin, onlara da emdirin.abdest alırken gözlerinize de nasiplerini verin, onlara da emdirin. RE. 40/2 ... ve lâ tenkudù eydiyeküm ...

RE. 40/2 ... ve lâ tenkudù eydiyeküm ...
“Abdest aldıktan sonra ellerinizi silkmeyin,“Abdest aldıktan sonra ellerinizi silkmeyin, hani çıplak oluyor elleriniz,hani çıplak oluyor elleriniz, bunu da böyle silkmeyin,bunu da böyle silkmeyin, bu silkmek,bu silkmek, RE. 40/2 ... feinnehâ mirvâhu’ş-şeytân.

RE. 40/2 ... feinnehâ mirvâhu’ş-şeytân.
Şeytanın yelpazesidir.Şeytanın yelpazesidir. Abdest alan birinden abdest aldıktan sonra

Abdest alan birinden abdest aldıktan sonra
kurulansın, giyinsin.kurulansın, giyinsin. Böyle el silkmeye lüzum kalmaz.Böyle el silkmeye lüzum kalmaz. Bunu yaparsanız bu şeytanınBunu yaparsanız bu şeytanın bir yelpazesini kullanmış mesabesinde saymışlar.bir yelpazesini kullanmış mesabesinde saymışlar. Hz. Ebu Hureyre’den bu hadis-i şerifi nakletmişler.

Hz. Ebu Hureyre’den bu hadis-i şerifi nakletmişler.
Hz. Ebu Hüreyre,

Hz. Ebu Hüreyre,
Ashab-ı Suffe’den bir zattır.Ashab-ı Suffe’den bir zattır. Ashab-ı Suffe diyerek Peygamber SAS ileAshab-ı Suffe diyerek Peygamber SAS ile harem-i şerife gidenler bilirler,harem-i şerife gidenler bilirler, bunun yarısı kadar bir yer vardır.bunun yarısı kadar bir yer vardır. Cenâb-ı Peygamber’in kabrinin arka tarafına gelir.Cenâb-ı Peygamber’in kabrinin arka tarafına gelir. Burada hazır asker, hazır talebe...Burada hazır asker, hazır talebe... Burada yetmiş ile üç yüz arasındaBurada yetmiş ile üç yüz arasında değişen fakirler var idi.değişen fakirler var idi. Her zaman orada dururlar,Her zaman orada dururlar, Peygamber Efendimiz’in emrine amade,Peygamber Efendimiz’in emrine amade, kulaklarını verirler ki ne diyecek acaba diyerek.kulaklarını verirler ki ne diyecek acaba diyerek. Hadislerin en çok ezberleyeni de

Hadislerin en çok ezberleyeni de
Hz. Ebû Hüreyre.Hz. Ebû Hüreyre. Demişler ki:Demişler ki: “—Sen neden bu kadar çok hadis naklediyorsun?”
“—Sen neden bu kadar çok hadis naklediyorsun?”
Siz çarşılarda pazarlarda

Siz çarşılarda pazarlarda
ekmek parası kazanmak için dolaşırken,ekmek parası kazanmak için dolaşırken, ben Rasûlüllah’ın dizinin dibindeben Rasûlüllah’ın dizinin dibinde onun sözlerini dinliyordum.onun sözlerini dinliyordum. Bundan böyle size fazlaca naklediyorum.Bundan böyle size fazlaca naklediyorum. En fazla nakleden o...En fazla nakleden o... Bu zat da fakir imiş.

Bu zat da fakir imiş.
Fakir olmasıyla beraber zaruret dolayısıylaFakir olmasıyla beraber zaruret dolayısıyla birkaç gün aç kalmış anlaşılan.birkaç gün aç kalmış anlaşılan. Tâkati kesilmiş, yürüyemez hale gelmiş.Tâkati kesilmiş, yürüyemez hale gelmiş. Yine Peygamber ona rast gelmişler,Yine Peygamber ona rast gelmişler, onun o halini görünce, onu çağırmış,onun o halini görünce, onu çağırmış, beraber Mescid-i Şerife gelmişler.beraber Mescid-i Şerife gelmişler. Orada bir tas süt getirmiş,

Orada bir tas süt getirmiş,
dostlarımızın bize getirdiği gibi.dostlarımızın bize getirdiği gibi. Bir tas süt getirmişBir tas süt getirmiş Cenab-ı Peygamber'e böylece.Cenab-ı Peygamber'e böylece. Ebû Hüreyre bakmış,Ebû Hüreyre bakmış, gözü kalmış sütte;gözü kalmış sütte; “—Şunu bana verse de içsem!” diyerekten.
“—Şunu bana verse de içsem!” diyerekten.
Cenâb-ı Peygamber SAS demiş ki:Cenâb-ı Peygamber SAS demiş ki: “—Hadi git Ashab-ı Suffe’yi çağır da gel!” demiş.
“—Hadi git Ashab-ı Suffe’yi çağır da gel!” demiş.
Ashab-ı Suffe,Ashab-ı Suffe, 50-60 kişi var orada.50-60 kişi var orada. Ondan veriyorum.Ondan veriyorum. “—Pekiyi...” demiş ama içi de gitmiş.
“—Pekiyi...” demiş ama içi de gitmiş.
“Bu süt bunları doyurur mu, bana ne kalacak?”“Bu süt bunları doyurur mu, bana ne kalacak?” diyerekten böyle içi sızlamış.diyerekten böyle içi sızlamış. “—Rasûlüllah çağırıyor, buyurun!” diye çağırmış.
“—Rasûlüllah çağırıyor, buyurun!” diye çağırmış.
Gelmişler. Cenâb-ı Peygamber sütten içmiş,

Gelmişler. Cenâb-ı Peygamber sütten içmiş,
yanındakine vermiş.yanındakine vermiş. Sırayla hepsi içmişler, içmişler,Sırayla hepsi içmişler, içmişler, en sonda da Ebu Hüreyre varmış.en sonda da Ebu Hüreyre varmış. Ona da sıra gelmiş, bakmış ki süt iyi,Ona da sıra gelmiş, bakmış ki süt iyi, lık lık lık lık içmiş.lık lık lık lık içmiş. Doymuş karnı;Doymuş karnı; Buyrun ya Resulallah.Buyrun ya Resulallah. “—Tekrar iç!” demiş, tekrar içmiş.
“—Tekrar iç!” demiş, tekrar içmiş.
“—Doydum!” demiş.
“—Doydum!” demiş.
“—Tekrar iç!” demiş, tıkanmış,
“—Tekrar iç!” demiş, tıkanmış,
doymuş iyice.doymuş iyice. Ama süt olduğu gibi duruyor.

Ama süt olduğu gibi duruyor.
İşte Peygamber mucizesi diye buna diyorlar.İşte Peygamber mucizesi diye buna diyorlar. Bereket buna diyorlar.Bereket buna diyorlar. Allah-u Teàlâ bereket verdi miydi tükenmez.Allah-u Teàlâ bereket verdi miydi tükenmez. Bir muharebe esnasında

Bir muharebe esnasında
erzakları bitmiş askerin.erzakları bitmiş askerin. Bir kısmında var ama bir kısmında da yok,Bir kısmında var ama bir kısmında da yok, bitirmiş erzağını, az yüklemiş.bitirmiş erzağını, az yüklemiş. Şimdiki gibi askeri teşkilat yok ki,Şimdiki gibi askeri teşkilat yok ki, arkadan boyna erzak getirsin.arkadan boyna erzak getirsin. Herkes yiyeceğini yanında kendisi götürüyordu.Herkes yiyeceğini yanında kendisi götürüyordu. Böyle şikayet etmişler:Böyle şikayet etmişler: “—Yâ Rasûlallah bitti erzağımız, ne yapalım?” demişler.
“—Yâ Rasûlallah bitti erzağımız, ne yapalım?” demişler.
Cenâb-ı Peygamber SAS: Cenâb-ı Peygamber SAS: “—Kimde varsa getirin, dökün buraya! demiş.
“—Kimde varsa getirin, dökün buraya! demiş.
Bir sergi yaymışlar,

Bir sergi yaymışlar,
herkeste ne kaldıysa üzerine yığmışlar.herkeste ne kaldıysa üzerine yığmışlar. Sonra Cenâb-ı Peygamber onu herkese taksim etmiş.Sonra Cenâb-ı Peygamber onu herkese taksim etmiş. Ebû Hüreyre RA diyor ki:

Ebû Hüreyre RA diyor ki:
“—O gün bana verilen bir avuç hurma hâlâ bitmedi.” diyor.
“—O gün bana verilen bir avuç hurma hâlâ bitmedi.” diyor.
Rasûlüllah ahirete göçmüş,

Rasûlüllah ahirete göçmüş,
hâlâ o hurma duruyor, her gün de yiyor.hâlâ o hurma duruyor, her gün de yiyor. Ne oluyor?Ne oluyor? Bitiyor yerinden demek ki tekrar.Bitiyor yerinden demek ki tekrar. Kudret-i ilahiyye.Kudret-i ilahiyye. Aklın, beşerin tasavvuru haricinde bir şey.Aklın, beşerin tasavvuru haricinde bir şey. Zaten mucize ne demek?Zaten mucize ne demek? Beşerin gücünün yetemeyeceği bir şey demek.Beşerin gücünün yetemeyeceği bir şey demek. Beşer öyle bir şey yapamaz.Beşer öyle bir şey yapamaz. İşte bereket bu.İşte bereket bu. Tebâreke’llezî’deki bereket,

Tebâreke’llezî’deki bereket,
Allàhümme salli’deki bereket,Allàhümme salli’deki bereket, Allahümme bârik’teki bereketAllahümme bârik’teki bereket bu berekettir ki,bu berekettir ki, Allah bu bereketi verirse insan çok rahat yaşar.Allah bu bereketi verirse insan çok rahat yaşar. Az kazanır ama az kazancı yeter insana.Az kazanır ama az kazancı yeter insana. Çoluğuna da çocuğuna da yeter.Çoluğuna da çocuğuna da yeter. Herkes rahat, huzur içerisinde.Herkes rahat, huzur içerisinde. Bu bereket olmazsa

Bu bereket olmazsa
bakarsın bu kazancınbakarsın bu kazancın on misli fazla kazanç var.on misli fazla kazanç var. Fakat evde huzur yok,Fakat evde huzur yok, insanlarda huzur yok,insanlarda huzur yok, rahat yok.rahat yok. İşte birçok sıkıntılarla karşılaşır,İşte birçok sıkıntılarla karşılaşır, ah der, çaresiz kalır.ah der, çaresiz kalır. Onun için Allah Celle ve A’lâ

Onun için Allah Celle ve A’lâ
bu Peygamber SAS’nin izinden,bu Peygamber SAS’nin izinden, yolundan ayırmasın...yolundan ayırmasın... Şefaatinden de ayırmasın, mahrum etmesin inşallah...Şefaatinden de ayırmasın, mahrum etmesin inşallah... Onun yolunda gittikçeOnun yolunda gittikçe Allah-u Teala mümin kulunu katiyen sıkmaz.Allah-u Teala mümin kulunu katiyen sıkmaz. Az kazancı var, şu var,Az kazancı var, şu var, bu var ama daima huzur içerisinde olur.bu var ama daima huzur içerisinde olur. Ashab-ı kiramın zamanındaki gibi...Ashab-ı kiramın zamanındaki gibi... Binaenaleyh abdest aldığınız vakitte

Binaenaleyh abdest aldığınız vakitte
gözlerinizin çukurlarına dagözlerinizin çukurlarına da suyu emdirin.suyu emdirin. Gözlerinizde nasibini alsın.Gözlerinizde nasibini alsın. Gözlerinizde yıkansın yani.Gözlerinizde yıkansın yani. Gözleriniz kapayıp da.Gözleriniz kapayıp da. Zarar olur mu?Zarar olur mu? Hiç yok.Hiç yok. RE. 40/3 İzâ tavaddaet ...

RE. 40/3 İzâ tavaddaet ...
Abdest aldığınız zaman,Abdest aldığınız zaman, RE. 40/3 ... feeblüğu fi’l-madmedati ve’l-istinşâku ...

RE. 40/3 ... feeblüğu fi’l-madmedati ve’l-istinşâku ...
ağzımıza su veriyoruz yaağzımıza su veriyoruz ya bu ağzımıza su verirkenbu ağzımıza su verirken şıp şıp yapma,şıp şıp yapma, güzelce ağzını doldur,güzelce ağzını doldur, çalkala ağzını tekrar tekrar,çalkala ağzını tekrar tekrar, üç defa;üç defa; ağzın temizlensin yani.ağzın temizlensin yani. Burnuna çekerken suyu güzel çek,Burnuna çekerken suyu güzel çek, içindekileri de dışarıya atarsın.içindekileri de dışarıya atarsın. Burnun da sudan nasibini almış olsun.Burnun da sudan nasibini almış olsun. Ağzın da alsın, burnun da alsın.Ağzın da alsın, burnun da alsın. Yani bir kaç defa fazlaca yapınız,Yani bir kaç defa fazlaca yapınız, mazmada istinşakı.mazmada istinşakı. Mazmada diyerekten ağza alınan suya,

Mazmada diyerekten ağza alınan suya,
istinşak da burna çekilen suya diyorlar.istinşak da burna çekilen suya diyorlar. RE. 40/3 ... mâ lem tekün sàimâ.

RE. 40/3 ... mâ lem tekün sàimâ.
Eğer oruçlu değilsen...Eğer oruçlu değilsen... Oruçlu olursan,

Oruçlu olursan,
ağzından fazla suyu kaçırırsın boğazına,ağzından fazla suyu kaçırırsın boğazına, orucunu bozar.orucunu bozar. Oruçlu olduğun zaman,Oruçlu olduğun zaman, genzinden fazla su alınca,genzinden fazla su alınca, bu da genzinden içeriye gider,bu da genzinden içeriye gider, bu da orucunu bozar.bu da orucunu bozar. Onun için oruçlu olmadığın vakitte bunu yap.Onun için oruçlu olmadığın vakitte bunu yap. Oruçluyken kafi miktarda yap.Oruçluyken kafi miktarda yap. RE. 40/4 İzâ câe ehadüküm,

RE. 40/4 İzâ câe ehadüküm,
feevsea lehu ehûhu,feevsea lehu ehûhu, feinnemâhiye kerâmetün,feinnemâhiye kerâmetün, ekremehu’llàhu bihâ.ekremehu’llàhu bihâ. Buhàrî Târih-i Kebîr’inde zikredilmiş:

Buhàrî Târih-i Kebîr’inde zikredilmiş:
“Sizden biri geldiğinde dışardan
“Sizden biri geldiğinde dışardan
ona bir yer açın ..”ona bir yer açın ..” Buyrun dediler,Buyrun dediler, sen bunu:sen bunu: RE. 40/4 ... kerâmetün ...

RE. 40/4 ... kerâmetün ...
bu bir keramettir.bu bir keramettir. Bu sana bir ikramdır.Bu sana bir ikramdır. Bu ikrama sen teşekkür etBu ikrama sen teşekkür et ve bu ikramı kabul et.ve bu ikramı kabul et. RE. 40/4 ... ekremehu’llàhu bihâ.

RE. 40/4 ... ekremehu’llàhu bihâ.
Bu ikramı sana Allah yapıyor.Bu ikramı sana Allah yapıyor. Nasıl? Onun kalbine ilham veriyor.Nasıl? Onun kalbine ilham veriyor. Aç kardeşine gel de,Aç kardeşine gel de, çağır onuçağır onu buraya otursun.buraya otursun. Bu ikramı o gönülle veriyor.Bu ikramı o gönülle veriyor. O gönül sahibi biraz toplanıyorO gönül sahibi biraz toplanıyor “Buyrun sofraya.” diyerek:“Buyrun sofraya.” diyerek: RE. 40/4 ... feinnemâhiye kerâmetün, ekremehu’llàhu bihâ.

RE. 40/4 ... feinnemâhiye kerâmetün, ekremehu’llàhu bihâ.
Asıl o kardeşin sana yeri gösterdi ama,Asıl o kardeşin sana yeri gösterdi ama, Akıl gösteren Allah.Akıl gösteren Allah. Demek ki bu sebeplere bakma daDemek ki bu sebeplere bakma da Sebebe bakmak aldatır insanı.Sebebe bakmak aldatır insanı. Mesela çok ayıp bir şey amaMesela çok ayıp bir şey ama kusura bakmayın.kusura bakmayın. Mesela bir kelbMesela bir kelb size ısırmaya geliyor,size ısırmaya geliyor, havlıyor.havlıyor. Aldınız yerden bir taş,Aldınız yerden bir taş, attınız köpeğe.attınız köpeğe. Köpek taşın arkasından koşuyor,Köpek taşın arkasından koşuyor, zannediyor ki kabahat taşta.zannediyor ki kabahat taşta. Köpek bunu idrak edemiyor.Köpek bunu idrak edemiyor. Taşta ne kabahat var?Taşta ne kabahat var? Taşı atanda kabahat. Değil mi?Taşı atanda kabahat. Değil mi? Taşı atanı bırakıyor daTaşı atanı bırakıyor da taşın arkasından gidiyor.taşın arkasından gidiyor. Bunu hepimiz görmüşüzdür.Bunu hepimiz görmüşüzdür. Binaenaleyh sen sebebe bakma daBinaenaleyh sen sebebe bakma da bu sebebi Allah'tan bil.bu sebebi Allah'tan bil. Kardeşin bu ikramı yaptı ama

Kardeşin bu ikramı yaptı ama
bu ikramı yapan,bu ikramı yapan, bunun kalbine bu lütfu veren Allah’tır.bunun kalbine bu lütfu veren Allah’tır. Sen bunu Allah’tan bil yine.Sen bunu Allah’tan bil yine. Bunu da sebep bil.Bunu da sebep bil. RE. 40/5 İzâ câe ehadükümü’l-mescide...

RE. 40/5 İzâ câe ehadükümü’l-mescide...
Sizden birisi mescide geldiğinde,Sizden birisi mescide geldiğinde, RE. 40/5 ... felyusalli secdeteyni min kabli en yeclis ...

RE. 40/5 ... felyusalli secdeteyni min kabli en yeclis ...
oturmadan evveloturmadan evvel iki rek’at namaz kılsın!iki rek’at namaz kılsın! Öyle otursun.Öyle otursun. Buna tahiyyetü’l-mescid diyorlar.

Buna tahiyyetü’l-mescid diyorlar.
Bu tahiyyatü’l-mescidBu tahiyyatü’l-mescid İmam-ı Şafi Hazretleri’ne göreİmam-ı Şafi Hazretleri’ne göre müstehaptır, tabii yani sevabı var,müstehaptır, tabii yani sevabı var, terkinde bir azap yok.terkinde bir azap yok. Sevabı var, terk edersen günah yok.Sevabı var, terk edersen günah yok. Fakat bizim mezhebimizle

Fakat bizim mezhebimizle
İmam-ı Malik’e göre:İmam-ı Malik’e göre: Kerahat vakti gelir.Kerahat vakti gelir. Çünkü namaz kılacağız.Çünkü namaz kılacağız. Kılacağımız namaz temiz...Kılacağımız namaz temiz... Bizim mezhep imamımız öyle yapmış.Bizim mezhep imamımız öyle yapmış. Geldiği vakit oturumuş.Geldiği vakit oturumuş. Kamet olmazdan evvel sünnete kalkıyoruz,

Kamet olmazdan evvel sünnete kalkıyoruz,
o kıldığımız iki veya dört rekat sünnetlero kıldığımız iki veya dört rekat sünnetler bu tahiyyetü’l-mescid yerine kàim olur.bu tahiyyetü’l-mescid yerine kàim olur. RE. 40/5 ... sümme liyak’ud ba’dü in şâe ...

RE. 40/5 ... sümme liyak’ud ba’dü in şâe ...
iki rekat kıldıktan sonra oturursun.iki rekat kıldıktan sonra oturursun. Ama sen de yaparsan zararı da yok.Ama sen de yaparsan zararı da yok. RE. 40/5 ... ev liyezheb li- hàcetihi.

RE. 40/5 ... ev liyezheb li- hàcetihi.
Bir camiye girdiğiniz vakit,Bir camiye girdiğiniz vakit, bir şey alacaktır,bir şey alacaktır, bu bir şey almak için girdiği vakittebu bir şey almak için girdiği vakitte iki rekât namaz kılmadan oradan çıkmayınız.iki rekât namaz kılmadan oradan çıkmayınız. Ben bunu alayım da tekrar gideyim işime.Ben bunu alayım da tekrar gideyim işime. Onu yapmayın.Onu yapmayın. İki rikat kılın.İki rikat kılın. Caminin hakkını verin.Caminin hakkını verin. Ondan sonra gideceğiniz yere gidin demek.Ondan sonra gideceğiniz yere gidin demek. RE. 40/6 İzâ câe ehadüküm ile’l-mescidi ...

RE. 40/6 İzâ câe ehadüküm ile’l-mescidi ...
Yine camiiye geldik,Yine camiiye geldik, fakat bu camilerfakat bu camiler bizim camilerimiz gibi değil.bizim camilerimiz gibi değil. Arabistan’daki camileri görüyoruz,Arabistan’daki camileri görüyoruz, topraktan, kumdan...topraktan, kumdan... Üstte bir gölgelik vardır,Üstte bir gölgelik vardır, altı kumdur.altı kumdur. Bunun üzerine bir kilim milim koymuşlardır,Bunun üzerine bir kilim milim koymuşlardır, burada kılınır namaz.burada kılınır namaz. Tabii o mescide geldiği vakitte,Tabii o mescide geldiği vakitte, RE. 40/6 ... felyenzur ...

RE. 40/6 ... felyenzur ...
ayakkabısına baksın!ayakkabısına baksın! Dışarıda geziyor ya hani.Dışarıda geziyor ya hani. RE. 40/6 ... fein raâ fî na’lihî kazeran ev ezen ...

RE. 40/6 ... fein raâ fî na’lihî kazeran ev ezen ...
baktı ki ayakkabısında bir pislik varsa,baktı ki ayakkabısında bir pislik varsa, RE. 40/6 ... felyemsahhu ...

RE. 40/6 ... felyemsahhu ...
onu yere sürerek temizlesin.onu yere sürerek temizlesin. RE. 40/6 ... velyusalli fîhimâ.

RE. 40/6 ... velyusalli fîhimâ.
Ayağından çıkarmak zor oluyorsaAyağından çıkarmak zor oluyorsa onunla namazını kılsın.onunla namazını kılsın. İslam dininde ki temizliğe bakınız.İslam dininde ki temizliğe bakınız. Ama bizim camilerimizde olmaz.

Ama bizim camilerimizde olmaz.
Çünkü bizim camilerimiz halılarla,Çünkü bizim camilerimiz halılarla, kilimlerle kaplıdır.kilimlerle kaplıdır. Toprak değildir.Toprak değildir. Bu toprak camilere göre.Bu toprak camilere göre. Bakınız camiye girdiniz.Bakınız camiye girdiniz. Ayakkabını da çıkarmakAyakkabını da çıkarmak zor olacaksa.zor olacaksa. Temizlersin altını sürerek yere.Temizlersin altını sürerek yere. Altına bir şey kalmayıncaAltına bir şey kalmayınca o ayakkabınla beraber namazını kılarsın.o ayakkabınla beraber namazını kılarsın. Mesela askerlikte çok lazım olur askerlere,

Mesela askerlikte çok lazım olur askerlere,
potinleri ayaklarında.potinleri ayaklarında. Bağcıklarını çözmek, bağlamak bir zaman da alır.Bağcıklarını çözmek, bağlamak bir zaman da alır. Binaenaleyh bunun altını temizler,Binaenaleyh bunun altını temizler, ayakkabısıyla namazına duruverir.ayakkabısıyla namazına duruverir. Ebû Dâvud Ebû Saîd el-Hudrî RA’dan rivayet etmiş.Ebû Dâvud Ebû Saîd el-Hudrî RA’dan rivayet etmiş. Eğer yağmurlu bir havada,

Eğer yağmurlu bir havada,
çamurlu bir havada ıslaklık varsaçamurlu bir havada ıslaklık varsa mutlaka yıkamak lazım.mutlaka yıkamak lazım. Bu kuru havaya göre.Bu kuru havaya göre. Ekseriyetle Arabistan’da hava kurudur,Ekseriyetle Arabistan’da hava kurudur, yağmur nadiren yağar.yağmur nadiren yağar. Kuru olduğu için o pislikler deKuru olduğu için o pislikler de kumlara sürüle sürüle temizleniverir.kumlara sürüle sürüle temizleniverir. RE. 40/7 İzâ câe’r-racülü yeûdü merîdan ...

RE. 40/7 İzâ câe’r-racülü yeûdü merîdan ...
Bir hastanın ziyaretine gittiğiniz vakitte,Bir hastanın ziyaretine gittiğiniz vakitte, RE. 40/7 ... felyekul ...RE. 40/7 ... felyekul ... ziyarete giden kişi desinki:ziyarete giden kişi desinki: RE. 40/7 ... Allàhümme’şfi abdeke fülânen ...

RE. 40/7 ... Allàhümme’şfi abdeke fülânen ...
Yâ Rabbi, filanca kuluna sen şifalar ver.

Yâ Rabbi, filanca kuluna sen şifalar ver.
Yâ Rabbi, şu filanca kuluna sen şifalar ver desin.Yâ Rabbi, şu filanca kuluna sen şifalar ver desin. Allah'tan o hasta için şifa istesin.Allah'tan o hasta için şifa istesin. Böyle bir şey demedenBöyle bir şey demeden çıkarsanız ayıp olur.çıkarsanız ayıp olur. İçimizden de olsaİçimizden de olsa ona şefaat isteriz Cenab-ı Hak'tan.ona şefaat isteriz Cenab-ı Hak'tan. RE. 40/7 ... yenkeü leke adüvven ...

RE. 40/7 ... yenkeü leke adüvven ...
O sana yardımcı olur,O sana yardımcı olur, senin için düşmanı kahreder, saşecaatli bir askerdir.senin için düşmanı kahreder, saşecaatli bir askerdir. Yahut senin rızan için bir cenazenin kaldırılmasına yardım eder.Yahut senin rızan için bir cenazenin kaldırılmasına yardım eder. RE.40/8 İzâ câe ehadükümü’l-cumuate ...

RE.40/8 İzâ câe ehadükümü’l-cumuate ...
Sizden birisi Cuma’ya geldiği zaman,Sizden birisi Cuma’ya geldiği zaman, RE.40/8 ... felâ yukîmenne ehaden min mak’adihî ...

RE.40/8 ... felâ yukîmenne ehaden min mak’adihî ...
yerine birisini oturup,yerine birisini oturup, sen burada beklesen burada bekle burası benim yerim,burası benim yerim, ben gelince sen kalkarsın,ben gelince sen kalkarsın, ben otururum buraya.ben otururum buraya. Bunu Arabistan'da çok yaparlar.Bunu Arabistan'da çok yaparlar. Kalabalık yerlerde.Kalabalık yerlerde. Bazı kimselere sen burada bekle,Bazı kimselere sen burada bekle, ben gelince sen kalkarsınben gelince sen kalkarsın diye yer tutarlar.diye yer tutarlar. Peygamberimizin zamanında böyle bir şey yoktu. Kat’iyyen doğru bir şey değil.Peygamberimizin zamanında böyle bir şey yoktu. Kat’iyyen doğru bir şey değil. RE.40/8 ... sümme yak’ud fîhi.

RE.40/8 ... sümme yak’ud fîhi.
o gelir yerine oturur.o gelir yerine oturur. Doğru bir şey değil.Doğru bir şey değil. Fî mekârimi'l-ahlâk...Fî mekârimi'l-ahlâk... RE. 40/9 İzâ câe şehru ramedàn ...

RE. 40/9 İzâ câe şehru ramedàn ...
İnşallah gene nasip olur,İnşallah gene nasip olur, Ramazan ayı gelir de oruçlarımızı tutarız.Ramazan ayı gelir de oruçlarımızı tutarız. Bu ay geldiği vakitte,Bu ay geldiği vakitte, bakın ne kadar güzel:bakın ne kadar güzel: RE. 40/9 ... füttihat ebvâbü’l-cenneh ...

RE. 40/9 ... füttihat ebvâbü’l-cenneh ...
cennetin bütün kapıları Ümmet-i Muhammed’e açılır,cennetin bütün kapıları Ümmet-i Muhammed’e açılır, RE. 40/9 ... ve gullikat ebvâbü’n-nâr ...

RE. 40/9 ... ve gullikat ebvâbü’n-nâr ...
cehennemin bütün kapıları da kapanır.cehennemin bütün kapıları da kapanır. Cehennemin kapıları kapatılır,Cehennemin kapıları kapatılır, cennet kapıları açılır.cennet kapıları açılır. RE. 40/9 ... suffideti’ş-şeyâtînu ...

RE. 40/9 ... suffideti’ş-şeyâtînu ...
şeytanlar da bağlanır,şeytanlar da bağlanır, Ümmet-i Muhammed’e eziyet edemesin diye.Ümmet-i Muhammed’e eziyet edemesin diye. RE. 40/9 ... ve nâdâ münâdin ...

RE. 40/9 ... ve nâdâ münâdin ...
bir seslenici seslenir ki:bir seslenici seslenir ki: RE. 40/9 ... yâ tàlibe’l-hayri ...

RE. 40/9 ... yâ tàlibe’l-hayri ...
ey hayrı taleb eden,ey hayrı taleb eden, ey hayır isteyen,ey hayır isteyen, cenneti isteyen insan,cenneti isteyen insan, Ramazan geldi,Ramazan geldi, oruçlarınızı tutun,oruçlarınızı tutun, hayırlarınızı yapın...hayırlarınızı yapın... Kardeş gibi geçinin.

Kardeş gibi geçinin.
Birçok şey var böyle.Birçok şey var böyle. Ne kadar hayır varsa,Ne kadar hayır varsa, bu hayırlara davet ediyor.bu hayırlara davet ediyor. Ramazan gelip de oruç tutmamak,

Ramazan gelip de oruç tutmamak,
hasta olur müstesna; çok yaşlı olur,hasta olur müstesna; çok yaşlı olur, takati olmaz müstesna;takati olmaz müstesna; çocuk olur, tutamaz, müstesna.çocuk olur, tutamaz, müstesna. Hanımların zorunlu halleri vardır,Hanımların zorunlu halleri vardır, bunlar müstesna.bunlar müstesna. Bundan gayri bir MüslümanınBundan gayri bir Müslümanın oruç tutmaması kadaroruç tutmaması kadar ayıp bir şey yoktur.ayıp bir şey yoktur. Sağlık vermiş Allah-u Teala,Sağlık vermiş Allah-u Teala, nimet vermiş.nimet vermiş. Sabahtan akşama kadar, çok değil,Sabahtan akşama kadar, çok değil, sabahtan akşama kadar ...sabahtan akşama kadar ... Bunda sayılamayacak kadar çok hikmet vardır.Bunda sayılamayacak kadar çok hikmet vardır. Vaktiyle dinlediğim

Vaktiyle dinlediğim
bir faydayı size anlatayım.bir faydayı size anlatayım. Bizim gençliğimizde bir vaiz geldi,Bizim gençliğimizde bir vaiz geldi, isminin Abdullah hatırımda tutuyorum,isminin Abdullah hatırımda tutuyorum, gayet natukgayet natuk ve gayet tıp bilgisi var kendisinde.ve gayet tıp bilgisi var kendisinde. Bilgilerine aşina.Bilgilerine aşina. Hep böyle nasihatlerindeHep böyle nasihatlerinde tıpla karşılaştırır,tıpla karşılaştırır, güzel sözler söyler. O anlatmıştı:güzel sözler söyler. O anlatmıştı: Cezayir denilen Fransız müstemlekesinde

Cezayir denilen Fransız müstemlekesinde
bir hastalık türemiş,bir hastalık türemiş, fakat bu hastalıkta hep Fransızlar ölüyor.fakat bu hastalıkta hep Fransızlar ölüyor. Öyle, Fransızlar ölüyor mütemadiyen.Öyle, Fransızlar ölüyor mütemadiyen. Tabii hepsinin nazar-ı dikkatini celb etmiş.Tabii hepsinin nazar-ı dikkatini celb etmiş. Çünkü Araplar da var çok,Çünkü Araplar da var çok, Müslümanlar da var.Müslümanlar da var. Bunlara niçin bir şey olmuyor da,Bunlara niçin bir şey olmuyor da, hep Fransızlar ölüyor diyehep Fransızlar ölüyor diye düşünmüşler, düşünmüşler;düşünmüşler, düşünmüşler; “—Olsa olsa şu oruç onları koruyan.
“—Olsa olsa şu oruç onları koruyan.
Bir tecrübe edelim bakalım!” demişler.Bir tecrübe edelim bakalım!” demişler. Hemen hayvanları ikiye bölmüşler,

Hemen hayvanları ikiye bölmüşler,
hangi hayvansa...hangi hayvansa... Bir kısmına bu mikrobu aşılamışlar.Bir kısmına bu mikrobu aşılamışlar. Bir kısmına üç öyün yiyecek vermişler,Bir kısmına üç öyün yiyecek vermişler, bir kısmını oruç tutar gibibir kısmını oruç tutar gibi gündüz aç bırakmışlar.gündüz aç bırakmışlar. Bakmışlar, günde üç defa yiyen hayvan hemen ölüyor.Bakmışlar, günde üç defa yiyen hayvan hemen ölüyor. Mikrobu yiyinceMikrobu yiyince hemen tepetaklak gidiyor.hemen tepetaklak gidiyor. Öteki aç duran hayvana bir şey olmuyor.Öteki aç duran hayvana bir şey olmuyor. Ama hidayet Allah’tandır.Ama hidayet Allah’tandır. El-hamdü lillah Allah bize lütfetmiş,El-hamdü lillah Allah bize lütfetmiş, bu lütuf çok büyük bir lütuf.bu lütuf çok büyük bir lütuf. İman ile, İslam ileİman ile, İslam ile bir İslam diyarında yetiştirmiş bizi, el-hamdü lillah.bir İslam diyarında yetiştirmiş bizi, el-hamdü lillah. Anamız Müslüman, babamız Müslüman,Anamız Müslüman, babamız Müslüman, memleketimiz de Müslüman.memleketimiz de Müslüman. Şu camilerinŞu camilerin kıymetini bilemeyiz.kıymetini bilemeyiz. Bir gavur memleketine gitsek,

Bir gavur memleketine gitsek,
beş-on gün orada misafir kalsak,beş-on gün orada misafir kalsak, hasret kalırız bu camilerimizi görmeye.hasret kalırız bu camilerimizi görmeye. Minarelerimizden okunan ezanıMinarelerimizden okunan ezanı duyabilsek diye can atarız.duyabilsek diye can atarız. Çan sesleri hoşumuza hiç gitmez.Çan sesleri hoşumuza hiç gitmez. Ürkeriz. Fakat ne yazık kiÜrkeriz. Fakat ne yazık ki kardeşlerimiz buralara gidiyorlar.kardeşlerimiz buralara gidiyorlar. 5-10 kuruş para kazanacağız diyerekten.5-10 kuruş para kazanacağız diyerekten. Çan seslerine kulakları alışır.Çan seslerine kulakları alışır. Çünkü insan dura dura alışır bir şeye.

Çünkü insan dura dura alışır bir şeye.
Buna alışmamak içinBuna alışmamak için Allah oraları göstermesin.Allah oraları göstermesin. Oralar Müslüman olsun da öyle görelim!Oralar Müslüman olsun da öyle görelim! ...... ...... Ey kötülüklerin,Ey kötülüklerin, insanlar iki kısım oluyor yainsanlar iki kısım oluyor ya bir kısmı da böyle kötülüklere meyil etmiş.bir kısmı da böyle kötülüklere meyil etmiş. Ona diyor ki:Ona diyor ki: ...... Sen de kötülüklerini bırak artık.Sen de kötülüklerini bırak artık. ... Yaptığın çirkinlikler var bunları da bırak.... Yaptığın çirkinlikler var bunları da bırak. Kendini ıslah edersin.Kendini ıslah edersin. Doğru yola gir.Doğru yola gir. Bu ayet çıkıncaya kadar,Bu ayet çıkıncaya kadar, melekler böyle izah ediyormuş.melekler böyle izah ediyormuş. RE. 40/10 İzâ câe’l-mevtü ...

RE. 40/10 İzâ câe’l-mevtü ...
Hep izah ile olan hadisler bunlar.Hep izah ile olan hadisler bunlar. İzâ câe’l-mevtü...İzâ câe’l-mevtü... Ecel,

Ecel,
Hepsi bizim için mukadder.Hepsi bizim için mukadder. Nefesler sayıyla verilir.Nefesler sayıyla verilir. Ne kadar nefesimiz varsaNe kadar nefesimiz varsa o kadar zaman yaşayacak.o kadar zaman yaşayacak. Mukadder olur.Mukadder olur. Allah-u Teàlâ hepimizeAllah-u Teàlâ hepimize hayırlı ömürler versin.hayırlı ömürler versin. Hayırlı günler ihsan buyursun inşallah.Hayırlı günler ihsan buyursun inşallah. Şimdi bu ecel geldi,Şimdi bu ecel geldi, ama nasıl geldi biliyor musun?ama nasıl geldi biliyor musun? RE. 40/10 ... li-tàlibi’l-ilmi ...

RE. 40/10 ... li-tàlibi’l-ilmi ...
İlmi talep eden bir kimseye ecel geldi.İlmi talep eden bir kimseye ecel geldi. İlmi talep eden hoca,İlmi talep eden hoca, hacı, talebe, müderris,hacı, talebe, müderris, vaiz, kimler var?vaiz, kimler var? Yani ilimle meşgul oluyor.Yani ilimle meşgul oluyor. Yalnız talebe değil,Yalnız talebe değil, talebeyi yetiştiren de...talebeyi yetiştiren de... Cenâb-ı Peygamber’in çok güzel bir sözü var:

Cenâb-ı Peygamber’in çok güzel bir sözü var:
“—İnsanlar iki kısımdan ibarettir:
“—İnsanlar iki kısımdan ibarettir:
Bazen 3 4 kısma da ayrılır amaBazen 3 4 kısma da ayrılır ama ikiye bölünür.ikiye bölünür. Ya ilim talibidir, talebedirYa ilim talibidir, talebedir veyahut öğrenmiştir, okutuyordur.veyahut öğrenmiştir, okutuyordur. Bundan gayrısında hayır yoktur.”Bundan gayrısında hayır yoktur.” Ya öğrenen, ya öğretici.Ya öğrenen, ya öğretici. ... öğrenmiş ve öğretici.... öğrenmiş ve öğretici. Bunun dışındakileri saymamış.Bunun dışındakileri saymamış. Binaenaleyh insan daima ya öğrenci olsun,Binaenaleyh insan daima ya öğrenci olsun, ya da öğretici olma gayretinde olmalıdır.ya da öğretici olma gayretinde olmalıdır. O halde iken ölümü geldi.O halde iken ölümü geldi. Eceli vardır.Eceli vardır. Biz de ilim tahsil ediyoruzBiz de ilim tahsil ediyoruz veya onu öğretmeye çalışıyoruz başkalarına.veya onu öğretmeye çalışıyoruz başkalarına. RE. 40/10 ... ve hüve alâ hâzihi’l- hâleti ...

RE. 40/10 ... ve hüve alâ hâzihi’l- hâleti ...
ilim öğrenirken ölürseilim öğrenirken ölürse RE. 40/10 ... mâte ve hüve şehîdün.

RE. 40/10 ... mâte ve hüve şehîdün.
yatağındadır amayatağındadır ama şehid olarak ölür. şehid olarak ölür. ve hüve şehîdün...ve hüve şehîdün... Bu hususta, ilim hakkında çok hadisler vardır.

Bu hususta, ilim hakkında çok hadisler vardır.
Bu işte bunlardan bir tanesi gelmiştir kiBu işte bunlardan bir tanesi gelmiştir ki insan demek dinini bilmek içininsan demek dinini bilmek için bu ilimden murat dünya ilmi değil, din ilmidir.bu ilimden murat dünya ilmi değil, din ilmidir. Dünya ilmi bugün son haddine varmıştır.Dünya ilmi bugün son haddine varmıştır. İnsan bugün göklerde uçuyor,İnsan bugün göklerde uçuyor, füzeler yapıyor,füzeler yapıyor, başka alemlere gitmeye çalışıyor.başka alemlere gitmeye çalışıyor. Bunlar dünyanın metaıdır.Bunlar dünyanın metaıdır. Nefes bitti mi, o da bitti.Nefes bitti mi, o da bitti. Ondan sonra bunun hesabını vermekle meşgul olursun.Ondan sonra bunun hesabını vermekle meşgul olursun. Ama dinine müteallik olarak böyle öğrenip deAma dinine müteallik olarak böyle öğrenip de öğretmeye çalıştığın şeyler,öğretmeye çalıştığın şeyler, onun mükafatı şehadettir.onun mükafatı şehadettir. Şehadet kolay bir şey değil!

Şehadet kolay bir şey değil!
Biliyorsunuz ki harplerde dövüşülürkenBiliyorsunuz ki harplerde dövüşülürken bazı kimseler, eceli geliyorbazı kimseler, eceli geliyor orada şehid oluyor.orada şehid oluyor. Ama bu şehitliğin mertebeside kolay değil.Ama bu şehitliğin mertebeside kolay değil. İlk kanıyla bütün günahları akıtılıyor.İlk kanıyla bütün günahları akıtılıyor. Şehidin ilk kanının damlamasıylaŞehidin ilk kanının damlamasıyla bütün günahları siliniyor.bütün günahları siliniyor. Bütün günahları silinmekle beraber,Bütün günahları silinmekle beraber, ashabından da dört yüz kişiye kadarashabından da dört yüz kişiye kadar şefaat hakkı veriyor Cenâb-ı Hak.şefaat hakkı veriyor Cenâb-ı Hak. Şefaat hakkı veriyor.Şefaat hakkı veriyor. Büyük mükâfat.Büyük mükâfat. Onun için bir şehid var böyle cephelerde,

Onun için bir şehid var böyle cephelerde,
gaza ile ölen;gaza ile ölen; bir de var yatağında ölen.bir de var yatağında ölen. Bazı àrifler de vardır kiBazı àrifler de vardır ki bu tàlib-i ilimdir.bu tàlib-i ilimdir. Bu tàlib-i ilmin üstünde bir de irfan kısmı var.Bu tàlib-i ilmin üstünde bir de irfan kısmı var. İrfan sahipleri var.İrfan sahipleri var. İrfan yani arif olmuş insanlar var kiİrfan yani arif olmuş insanlar var ki Cenâb-ı Hakkın Esmâ-i Hüsnâ’sınaCenâb-ı Hakkın Esmâ-i Hüsnâ’sına içinden, görürcesine inanmışiçinden, görürcesine inanmış yüksek tabaka insanlar var ki,yüksek tabaka insanlar var ki, bunların ölümü bin şehid eder.bunların ölümü bin şehid eder. Yatağında ölür amaYatağında ölür ama bin şehid mertebesi vardır kendilerinde.bin şehid mertebesi vardır kendilerinde. Allah bu irfan mertebesine hepimizi ulaştırsın.Allah bu irfan mertebesine hepimizi ulaştırsın. Duamızın birisinde diyor ki:Duamızın birisinde diyor ki: Allahümme innî eselüke en e'rafe.Allahümme innî eselüke en e'rafe. “—Yâ Rabbi ben seni bilmek istiyorum.
“—Yâ Rabbi ben seni bilmek istiyorum.
Sen bana seni bilmenin tohumlarınıSen bana seni bilmenin tohumlarını gönlüme ek de bunlar filizlensin,gönlüme ek de bunlar filizlensin, yetişsin, ben seni bileyim,yetişsin, ben seni bileyim, hakkıyla bileyim ama...”hakkıyla bileyim ama...” Allah’ı bilmek kolay bir şey değil.

Allah’ı bilmek kolay bir şey değil.
Bakıyoruz işte bu varlığın bir sahibi var.Bakıyoruz işte bu varlığın bir sahibi var. Anamdan duydum, babamdan da duydum,Anamdan duydum, babamdan da duydum, işte biraz da idrakim var da, öyle diyorum.işte biraz da idrakim var da, öyle diyorum. Bir de içerisinin inancıyla demek lâzım!Bir de içerisinin inancıyla demek lâzım! Tam manasıyla inanıp,Tam manasıyla inanıp, kainat dese ki:kainat dese ki: “—Yâhu yanlışsın sen!”
“—Yâhu yanlışsın sen!”
“—Hayır, Allah var! Bu mülkün sahibi Allah’tır.” der
“—Hayır, Allah var! Bu mülkün sahibi Allah’tır.” der
Bunu hepiniz takdir edersiniz ki,

Bunu hepiniz takdir edersiniz ki,
şu ufacık bir cami.şu ufacık bir cami. Şu ufacık bir camiye birisi gelse,Şu ufacık bir camiye birisi gelse, dese ki:dese ki: “—Bu tabiatın bir eseridir.
“—Bu tabiatın bir eseridir.
Vaktiyle işte topraklar yığılmış,Vaktiyle işte topraklar yığılmış, yağmurlar gelmiş, rüzgarlar gelmiş,yağmurlar gelmiş, rüzgarlar gelmiş, buzlar olmuş, şunlar olmuş,buzlar olmuş, şunlar olmuş, delinmiş, takılmış.delinmiş, takılmış. Biraz da insanlar yardım etmişBiraz da insanlar yardım etmiş ve bu cami meydana gelmiş.”ve bu cami meydana gelmiş.” Buna inanan bir insan bulabilir misiniz?

Buna inanan bir insan bulabilir misiniz?
Gayet basit bir şeye inanıyoruz daGayet basit bir şeye inanıyoruz da bütün varlığı gözümüzle görüyoruz,bütün varlığı gözümüzle görüyoruz, Allah o ufacık göz bebeği denilen şeyeAllah o ufacık göz bebeği denilen şeye o kadar kuvvet vermiş ki,o kadar kuvvet vermiş ki, kâinatı içine alıp görüyorsun,kâinatı içine alıp görüyorsun, gördüğün halde diyorsun ki:gördüğün halde diyorsun ki: Bu tabiatın eseri.Bu tabiatın eseri. Bir caminin kendi kendine olmadığına inanıyorsun da,Bir caminin kendi kendine olmadığına inanıyorsun da, koca varlığın tabiatın eserikoca varlığın tabiatın eseri diyerekten sahibini bulamıyorsun.diyerekten sahibini bulamıyorsun. Ne kadar acı bir şey.Ne kadar acı bir şey. Allah cümlemize hidayetler etsin.

Allah cümlemize hidayetler etsin.
Yani büyük bir lütuftur hidayet.Yani büyük bir lütuftur hidayet. Herkes böyle mümin olmak ister.Herkes böyle mümin olmak ister. Ama elinden gelmez.Ama elinden gelmez. Allah-u Teala’nın lütfudur.Allah-u Teala’nın lütfudur. Bunun için gece gündüzBunun için gece gündüz secdeden başımızı kaldırmazsak azdır yani.secdeden başımızı kaldırmazsak
azdır yani.
RE. 40/11 İzâ câeküm men tardavne dînehû ve hulukehû ...

RE. 40/11 İzâ câeküm men tardavne dînehû ve hulukehû ...
Evlenmek isteyen gençlere hitaben Cenâb-ı Peygamber buyurmuş ki:Evlenmek isteyen gençlere hitaben Cenâb-ı Peygamber buyurmuş ki: “Dindarlığına, ahlâkının“Dindarlığına, ahlâkının güzelliğine razı olduğunuz gençleri derhalgüzelliğine razı olduğunuz gençleri derhal RE. 40/11 ... feenkihûhu ...RE. 40/11 ... feenkihûhu ... onları evlendirin buyurmuştur.onları evlendirin buyurmuştur. Ama iki şey önemlidir;Ama iki şey önemlidir; dini ve ahlakının güzelliğini isterim dini ve ahlakının güzelliğini isterim Dini ve ahlakı yerindeyseDini ve ahlakı yerindeyse bu sizin için saadet;bu sizin için saadet; evlenin onunla...evlenin onunla... RE. 40/11 ... illâ tef’alû tekün

RE. 40/11 ... illâ tef’alû tekün
fitnetün fi’l-ardi, ve fesâdün arîd.fitnetün fi’l-ardi, ve fesâdün arîd. Eğer keyfine uyarak,

Eğer keyfine uyarak,
bu bana layık diyerek dinsiz,bu bana layık diyerek dinsiz, ahlaksız bir insanla evlenirsen,ahlaksız bir insanla evlenirsen, bu büyük bir fesattır yeryüzünde,bu büyük bir fesattır yeryüzünde, büyük felâketlere sebep olur.büyük felâketlere sebep olur. Şimdi bir hadis daha gelecek.

Şimdi bir hadis daha gelecek.
Tabii evlendikten sonraTabii evlendikten sonra bu mühim bir şeydir,bu mühim bir şeydir, ayıp da olmaz.ayıp da olmaz. Cinsi muamele yapılıyor ya,Cinsi muamele yapılıyor ya, bu cinsi muamele esnasındabu cinsi muamele esnasında hayvanlar gibi açılmayın,hayvanlar gibi açılmayın, örtünün!örtünün! Örtü altında bulunun,Örtü altında bulunun, bu cinsi muamele esnasındabu cinsi muamele esnasında sizi dışardan başkası görebilir.sizi dışardan başkası görebilir. Örtü altında bulunun.Örtü altında bulunun. Zira açıkta yaparsanızZira açıkta yaparsanız şeytanın lâneti çocuğunuza karışır.şeytanın lâneti çocuğunuza karışır. O zaman işte böyle bir cinsO zaman işte böyle bir cins cemaat meydana gelir ki,cemaat meydana gelir ki, ne Allah tanır, ne Peygamber tanır,ne Allah tanır, ne Peygamber tanır, ne kardeş tanır.ne kardeş tanır. Dün bir çocuk geldi,Dün bir çocuk geldi, Orta Doğu’da okuyormuş da şikâyet etti:Orta Doğu’da okuyormuş da şikâyet etti: “—Bizi mektebe almıyorlar Hocaefendi,
“—Bizi mektebe almıyorlar Hocaefendi,
ne yapalım?” dedi.ne yapalım?” dedi. Ne yapayım ben?Ne yapayım ben? Benim elimde ne var ki?Benim elimde ne var ki? Bu kadar durmayalım artık,Bu kadar durmayalım artık, gidelim memleketimize işimize gücümüze bakalım.gidelim memleketimize işimize gücümüze bakalım. Almıyolar mektebe.Almıyolar mektebe. Almayan kim?Almayan kim? Bulgaristan’dan Bulgar mı geldi?Bulgaristan’dan Bulgar mı geldi? Yunanistan’dan bir grup mu geldiYunanistan’dan bir grup mu geldi veyahut Rusya’dan bir grup mu geldi deveyahut Rusya’dan bir grup mu geldi de bizi mektebimize sokmuyor?bizi mektebimize sokmuyor? Bizi mektebimize sokmayanBizi mektebimize sokmayan gene bizim arkadaşımız ve komşumuzgene bizim arkadaşımız ve komşumuz ama fikir ayrılığı olmuş.ama fikir ayrılığı olmuş. “—Sen okuma!” diyor,
“—Sen okuma!” diyor,
“Ben okuyayım, sen çoban ol,“Ben okuyayım, sen çoban ol, işçi ol, ne olursan ol.işçi ol, ne olursan ol. Ben okurum, senin başına amir olurum,Ben okurum, senin başına amir olurum, o zaman sana gösteririm dünyayı!” diyor.o zaman sana gösteririm dünyayı!” diyor. İçine şeytan kaçmış.İçine şeytan kaçmış. Bu çok acı bir haldir ki,

Bu çok acı bir haldir ki,
İmam-ı Gazali bunu çok güzel izah eder.İmam-ı Gazali bunu çok güzel izah eder. Müslümanlık birlikten ibarettir.Müslümanlık birlikten ibarettir. Müslümanlıkta iki kişi yoktur,Müslümanlıkta iki kişi yoktur, bir kişi vardır.bir kişi vardır. “Müslüman, ke'l cesedi'il-vâhid.”“Müslüman, ke'l cesedi'il-vâhid.” Şarkla garp arasında ne kadar milyon-milyarŞarkla garp arasında ne kadar milyon-milyar Müslüman varsa, hepsi bir ceset gibidir,Müslüman varsa, hepsi bir ceset gibidir, iki olmaz.iki olmaz. Binaenaleyh şarktakiBinaenaleyh şarktaki Müslümana bir rahatsızlık gelirse,Müslümana bir rahatsızlık gelirse, garptaki Müslüman ondan eziyet duyar,garptaki Müslüman ondan eziyet duyar, rahatsızlık duyar.rahatsızlık duyar. Kardeşinin imdadına yetişmeye koşarKardeşinin imdadına yetişmeye koşar elinden geldiği kadar.elinden geldiği kadar. Eğer bunu yapamıyorsa,Eğer bunu yapamıyorsa, demek ki onun İslamiyet’teki ruhu sönmüş.demek ki onun İslamiyet’teki ruhu sönmüş. Şimdi Allah esirgeye bir hastalıklar oluyor,

Şimdi Allah esirgeye bir hastalıklar oluyor,
kolunun kesilmesi icap ediyorkolunun kesilmesi icap ediyor veyahut ayağının kesilmesi icap ediyor.veyahut ayağının kesilmesi icap ediyor. Adam hiç acıyı hissetmedenAdam hiç acıyı hissetmeden kolunu bacağını kesiyorlar,kolunu bacağını kesiyorlar, haberi de olmuyor adamın. Neden?haberi de olmuyor adamın. Neden? Bir morfin yapıyor oraya doktoru.

Bir morfin yapıyor oraya doktoru.
O morfin senin iptal ediyor hislerini.O morfin senin iptal ediyor hislerini. İptal ettikten sonraİptal ettikten sonra güzelce istediği gibigüzelce istediği gibi ameliyatlarını yapıyorlar değil mi?ameliyatlarını yapıyorlar değil mi? İşte bu hissi iptal eden

İşte bu hissi iptal eden
bu morfinin diğer bir kısmı da bugünbu morfinin diğer bir kısmı da bugün cemiyet içerisinde dağılmış,cemiyet içerisinde dağılmış, fikirlere morfin yapılmış,fikirlere morfin yapılmış, morfinlenen fikirler bölüşülmüş.morfinlenen fikirler bölüşülmüş. Sen o fikre sahip,Sen o fikre sahip, bu öteki fikre sahipbu öteki fikre sahip derken darmadağınık olmuş.derken darmadağınık olmuş. Devam ediyor İmam-ı Gazali:

Devam ediyor İmam-ı Gazali:
Bak elin güzel amaBak elin güzel ama bir kazayla kesilirse burası,bir kazayla kesilirse burası, kesilince, “Vay vay vay acıyor!”kesilince, “Vay vay vay acıyor!” diye bağırıyorsun,diye bağırıyorsun, “Aman doktora gidelim, sardıralım!” diyorsun.“Aman doktora gidelim, sardıralım!” diyorsun. Neden acıyor?Neden acıyor? Çünkü bu birlik bozuldu da ondan acıyor.Çünkü bu birlik bozuldu da ondan acıyor. Birliğin bozulmasından geldi bu acı diyor.Birliğin bozulmasından geldi bu acı diyor. Yara kapanınca, birleşince acı da gidiyor.Yara kapanınca, birleşince acı da gidiyor. Bugünkü hadiselerin doğumuBugünkü hadiselerin doğumu bundan ibaret.bundan ibaret. Ne zaman ki biz kardeş oluruz,Ne zaman ki biz kardeş oluruz, kucaklaşırız, sevişiriz...kucaklaşırız, sevişiriz... Ha şunu da anlatayım size.

Ha şunu da anlatayım size.
Lâ ilâhe illa’llah,Lâ ilâhe illa’llah, Muhammedün rasûlü’llah Muhammedün rasûlü’llah öyle bir kelime-i tayyibedir ki,öyle bir kelime-i tayyibedir ki, bunu söyleyen insan bunu söyleyen insan aşk ile, ihlas ile, aşk ile, ihlas ile, sıdk ile söylerse,sıdk ile söylerse, onun yeri cennettir. onun yeri cennettir. Bunun yeri cennettir Bunun yeri cennettir ama şu kabahati var, ama şu kabahati var, bu kabahati var, şusu var, hepsi var. bu kabahati var, şusu var, hepsi var. Ne kadar kabahati olursa olsun, Ne kadar kabahati olursa olsun, bu kelime-i tayyibe ile bu kelime-i tayyibe ile ölçülebilecek bir şey yok.ölçülebilecek bir şey yok. Onun için bu kelime-i tayyibeOnun için bu kelime-i tayyibe netice itibarıyla bunu cennete koyacak.netice itibarıyla bunu cennete koyacak. Binaenaleyh, insanların şimdi buBinaenaleyh, insanların şimdi bu dağınıklıklarının en çoğu da, dağınıklıklarının en çoğu da, “Bundan hayır gelmez, “Bundan hayır gelmez, bundan da hayır gelmez!” demelerindendir..bundan da hayır gelmez!” demelerindendir.. Ee ne olacak bundan sonra.

Ee ne olacak bundan sonra.
Ebu Zerr Hazretleri bu hadisin ravisi.Ebu Zerr Hazretleri bu hadisin ravisi. Buhari’de de Müslim’de de vardır. Buhari’de de Müslim’de de vardır. “Ebu Zerr’in burnu sürünsün, “Ebu Zerr’in burnu sürünsün, işte bu zina eden de, işte bu zina eden de, şirkat eden de cennete girecek!” şirkat eden de cennete girecek!” diyor Cenâb-ı Peygamber, diyor Cenâb-ı Peygamber, bu kelime-i tayyibenin sayesinde. bu kelime-i tayyibenin sayesinde. Bu kelime-i tayyibeyi sen ölçebilir misin şimdi?Bu kelime-i tayyibeyi sen ölçebilir misin şimdi? Onun ağırlığınıOnun ağırlığını kaldıracak hiçbir kuvvet yok. kaldıracak hiçbir kuvvet yok. Bu teraziye konulacak, Bu teraziye konulacak, bütün iyilikler debütün iyilikler de günahlar da teraziye konulacakgünahlar da teraziye konulacak fakat Lâ ilahe illa’llahfakat Lâ ilahe illa’llah kelime-i tayyibesini kelime-i tayyibesini basacak ağırlıkta hiçbir şey yok.basacak ağırlıkta hiçbir şey yok. O içimize sinmiş elhamdülillâh.O içimize sinmiş elhamdülillâh. Şimdi bu insanın Şimdi bu insanın cennete girmemesi mümkün mü? cennete girmemesi mümkün mü? Binaenaleyh, biz birbirlerimizi

Binaenaleyh, biz birbirlerimizi
affetmekle mükellefiz.affetmekle mükellefiz. Allah kusurlarımızı affetsin deAllah kusurlarımızı affetsin de bu birliği bize nasip etsin... bu birliği bize nasip etsin... Cenâb-ı Peygamberin zamanında Medine’de

Cenâb-ı Peygamberin zamanında Medine’de
insanlar iki bölüktü:insanlar iki bölüktü: Evs ve Hazrec kabileleri... Evs ve Hazrec kabileleri... Zaman zaman dövüşüyorlardı birbirleriyle. Zaman zaman dövüşüyorlardı birbirleriyle. Cenâb-ı Peygamber geldi,Cenâb-ı Peygamber geldi, bunları kardeş yaptı,bunları kardeş yaptı, kavgaları bitti. kavgaları bitti. Müslüman oldular, Müslüman oldular, Müslüman olduktan sonra dert bitti, Müslüman olduktan sonra dert bitti, kavga yok artık. kavga yok artık. Rahata eriştiler, Rahata eriştiler, İslamiyet şerefiyle dereceleri de arttı, İslamiyet şerefiyle dereceleri de arttı, yükseldiler, büyük adamlar oldular elhamdülillah. yükseldiler, büyük adamlar oldular elhamdülillah. Ama biz bugün İslâmiyet’iAma biz bugün İslâmiyet’i miras olarak bulduğumuz içinmiras olarak bulduğumuz için elimizden kaçırıyoruz. elimizden kaçırıyoruz. Mirasların kıymetini bilemiyoruz. Mirasların kıymetini bilemiyoruz. Şimdi gelelim diğer hadise:

Şimdi gelelim diğer hadise:
RE. 40/12 İzâ câekümü’z-zâiru,

RE. 40/12 İzâ câekümü’z-zâiru,
feekrimûhu ... feekrimûhu ... Misafir geldi, zâir diyeMisafir geldi, zâir diye gelen misafire diyor. gelen misafire diyor. Misafiriniz geldiği vakitte, Misafiriniz geldiği vakitte, RE. 40/12 ... feekrimûhu.RE. 40/12 ... feekrimûhu. misafirinize elinizden gelen ikramı yapın.misafirinize elinizden gelen ikramı yapın. Mesela bazı misafir uzaktan gelir,

Mesela bazı misafir uzaktan gelir,
uzaktan gelen misafire karnın aç mı uzaktan gelen misafire karnın aç mı diye sormaya lüzum yok.diye sormaya lüzum yok. Bunu biliyorsun çünkü uzaktan gelmiştir. Bunu biliyorsun çünkü uzaktan gelmiştir. Hemen evvela meyve koyacaksın önüne, Hemen evvela meyve koyacaksın önüne, bu meyveyi yeyinceye kadarbu meyveyi yeyinceye kadar hanımefendi de bir şey hazırlayıverecek, hanımefendi de bir şey hazırlayıverecek, yemeği ortaya koyacaksın, yemeği ortaya koyacaksın, yerse yer.yerse yer. Sen vazifeni yapacaksın ama, Sen vazifeni yapacaksın ama, ikramını yapacaksın.ikramını yapacaksın. Karnı toksa, Karnı toksa, “Teşekkür ederim!” der, “Teşekkür ederim!” der, sen sevabını alırsın. sen sevabını alırsın. o da karın tokluğuyla keyfini alır.o da karın tokluğuyla keyfini alır. Yine bakınız:

Yine bakınız:
Ebû Hüreyre RA’dan rivayet etmiş.Ebû Hüreyre RA’dan rivayet etmiş. RE.40/15 İzâ câmea ehadüküm ehleh ...

RE.40/15 İzâ câmea ehadüküm ehleh ...
Beşeriyatın iktidası.Beşeriyatın iktidası. Cinsi muameleninCinsi muamelenin icap ettiği bir zamanda. icap ettiği bir zamanda. RE.40/15 ... felâ yüksiri’l-kelâme ...RE.40/15 ... felâ yüksiri’l-kelâme ... Çok konuşmayın.Çok konuşmayın. Cinsi muameleninCinsi muamelenin icap ettiği anda konuşmaları kesin.icap ettiği anda konuşmaları kesin. RE.40/15 ... felâ yüksiri’l-kelâme ...

RE.40/15 ... felâ yüksiri’l-kelâme ...
muhabbeti uzatma.muhabbeti uzatma. RE.40/15 ... feinnehû yûrisü’l-harase ...RE.40/15 ... feinnehû yûrisü’l-harase ... o kasvet kalbe mucib olur.o kasvet kalbe mucib olur. Dilsizliği mucib olur.Dilsizliği mucib olur. RE.40/15 ... ve izâ câmea ehadüküm ehlehû ...

RE.40/15 ... ve izâ câmea ehadüküm ehlehû ...
cinsi muamele yaptığınız zamancinsi muamele yaptığınız zaman RE.40/15 ... felâ yenzur ile’l-ferci ...RE.40/15 ... felâ yenzur ile’l-ferci ... onun avret yerlerine de bakmayın.onun avret yerlerine de bakmayın. RE.40/15 ... feinnehu yûrisü’l-amâ ...

RE.40/15 ... feinnehu yûrisü’l-amâ ...
çünkü o da körlük icap eder.çünkü o da körlük icap eder. Ee sende o körlük olur.Ee sende o körlük olur. Senin çocuğun da kör. Senin çocuğun da kör. Çocuk kör olarak gelir.Çocuk kör olarak gelir. Sebebi babasının hatasıdır.Sebebi babasının hatasıdır. RE. 40/16 İzâ ci’tümü’s-salâte

RE. 40/16 İzâ ci’tümü’s-salâte
ve nahnü sücûdun fe’scüdû ... ve nahnü sücûdun fe’scüdû ... Camiye geldik.Camiye geldik. Cenab-ı Peygamber buyurdu.Cenab-ı Peygamber buyurdu. Baktınız ki secdede cemaat.Baktınız ki secdede cemaat. Ben de secdeye kapanmışım.Ben de secdeye kapanmışım. Namaz kılıyorkenNamaz kılıyorken secde gelmişsecde gelmiş secdeye kapanmış cemaat.secdeye kapanmış cemaat. RE. 40/16 ... fe’scüdû ...RE. 40/16 ... fe’scüdû ... Siz beklemeyinSiz beklemeyin ayakta kalksın da imama uyalım diyerekten. ayakta kalksın da imama uyalım diyerekten. Fe’scüdû..Fe’scüdû.. Siz de secdeyi kapanın.Siz de secdeyi kapanın. Secdede geldiniz, buldunuz imam efendiyi.Secdede geldiniz, buldunuz imam efendiyi. Siz de beklemeyin imam efendi secdeden kalksın daSiz de beklemeyin imam efendi secdeden kalksın da Ben de uyayım diye.Ben de uyayım diye. Beklemeyin.Beklemeyin. Fe’scüdû..Fe’scüdû.. Siz de secde edin. Siz de secde edin. RE. 40/16 ... ve lâ teuddûhâ şey’en ...

RE. 40/16 ... ve lâ teuddûhâ şey’en ...
ama bunu rekat olarak saymayın.ama bunu rekat olarak saymayın. Ama imamla beraber bir secde kılarsınız.Ama imamla beraber bir secde kılarsınız. RE. 40/16 ... ve men edreke’r-rek’ate ...

RE. 40/16 ... ve men edreke’r-rek’ate ...
Bir rekatına erişebildiysenizBir rekatına erişebildiyseniz RE. 40/16 ... fekad edreke’s-salâh.RE. 40/16 ... fekad edreke’s-salâh. namaza erişmiş sevabını da alırsınız.”namaza erişmiş sevabını da alırsınız.” Namaz kılıp dağılmamışlar.Namaz kılıp dağılmamışlar. RE. 40/17 ... fesalli meahüm ...RE. 40/17 ... fesalli meahüm ... Sen de onlarla beraber namaz kıl.Sen de onlarla beraber namaz kıl. RE. 40/17 ... ve in künte kad salleyte ...

RE. 40/17 ... ve in künte kad salleyte ...
Halbuki evinde kılmıştın namazını.Halbuki evinde kılmıştın namazını. Evinde kılmıştın namazını.Evinde kılmıştın namazını. Geldim artık bir camiyeGeldim artık bir camiye daha yeni kılıyorlar namazı. daha yeni kılıyorlar namazı. Sen de onlara uy.Sen de onlara uy. Onlarla beraber otur.Onlarla beraber otur. RE. 40/17 ... fekün leke nâfileten ve hâzihî mektûbeten ...

RE. 40/17 ... fekün leke nâfileten ve hâzihî mektûbeten ...
Bu namaz senin için nafile olur.Bu namaz senin için nafile olur. Bu kıldığın namaz senin için nafile olur.Bu kıldığın namaz senin için nafile olur. RE. 40/17 ... ve hâzihî mektûbeten ...RE. 40/17 ... ve hâzihî mektûbeten ... Bu da farz.Bu da farz. Arada da cemaate yetiştin.Arada da cemaate yetiştin. Bunu kaçırma artık.Bunu kaçırma artık. Evde kıldın ama.Evde kıldın ama. Biz şimdi bu farza iştirakız.Biz şimdi bu farza iştirakız. Rasûlüllah SAS’in zaman-ı saadetlerinde,

Rasûlüllah SAS’in zaman-ı saadetlerinde,
bu hadisin sebebi yani,bu hadisin sebebi yani, namaz kılarlarkennamaz kılarlarken mescidde namaz kılarlarken bir adam gelmiş. mescidde namaz kılarlarken bir adam gelmiş. Evinde kılmış namazını.Evinde kılmış namazını. Gelmiş bakmış ki namaz kılıyorlar,Gelmiş bakmış ki namaz kılıyorlar, o da oturmuş bir kenarda, o da oturmuş bir kenarda, beklemiş onları...beklemiş onları... ...... Selam vermiş efendimiz.Selam vermiş efendimiz. Bakmış orada oturuyor o adam.Bakmış orada oturuyor o adam. Dedi ki sen Müslüman olmadın mı?Dedi ki sen Müslüman olmadın mı? Sen müslüman değil misin?Sen müslüman değil misin? Müslüman olmadın mı?Müslüman olmadın mı? Çok manalı bir şey.Çok manalı bir şey. Sen müslüman olmadın mı?Sen müslüman olmadın mı? Müslüman değil misin? Müslüman değil misin? Bak biz namaz kılıyoruz.Bak biz namaz kılıyoruz. Sen niçin bize uymadın?Sen niçin bize uymadın? O Adam diyor ki:O Adam diyor ki: “Gad salleytü fî menzilî.”“Gad salleytü fî menzilî.” Ben namazı evimde kıldım.Ben namazı evimde kıldım. Onun için bir daha uymadım.Onun için bir daha uymadım. Evinde kıldığın zamanEvinde kıldığın zaman yine geldiği vakitteyine geldiği vakitte cemaate iştirak et.cemaate iştirak et. Bunun üzerine Cenab-ı PeygamberBunun üzerine Cenab-ı Peygamber bu hadisi buyurmuşlar. bu hadisi buyurmuşlar. Sen camiye gittiğin vakit,Sen camiye gittiğin vakit, cemaat namaza durduysa,cemaat namaza durduysa, bir kere kıldıysan bilebir kere kıldıysan bile kıl ama bir daha kıl.kıl ama bir daha kıl. Bu deminki hadisiBu deminki hadisi ..bi zat geldi...bi zat geldi. Okuyayım.Okuyayım. RE. 41/2 İzâ câmea ehadüküm ...

RE. 41/2 İzâ câmea ehadüküm ...
Cinsi muamelede bulunulduğu vakitte.Cinsi muamelede bulunulduğu vakitte. RE. 41/2 ... felyesdukhâ ...RE. 41/2 ... felyesdukhâ ... öyleöyle nefsani şehvetnefsani şehvet galebe etmeden bu işe başlama. galebe etmeden bu işe başlama. Galebe olursa sende, Galebe olursa sende, nefsi galebe olursa nefsi galebe olursa o zaman cinsi muameleyeo zaman cinsi muameleye teşebbüs et.teşebbüs et. RE. 41/2 ... izâ kadà hàcetehû ...

RE. 41/2 ... izâ kadà hàcetehû ...
hacetini bitirdiğin zaman,hacetini bitirdiğin zaman, hanımın haceti bitmeden ayrılma!hanımın haceti bitmeden ayrılma! Onun hacetinin de bitmesini bekle!Onun hacetinin de bitmesini bekle! Bu da şer’i bir şeydir.

Bu da şer’i bir şeydir.
Hem tıbbi hem şer’î; Hem tıbbi hem şer’î; çünkü hanımlarda birçok rahatsızlıkların çünkü hanımlarda birçok rahatsızlıkların bundan ileri geldiğini söylemişler. bundan ileri geldiğini söylemişler. Hangi şekilde olursa olsun,

Hangi şekilde olursa olsun,
cinsi muamaleye teşebbüs edilir de cinsi muamaleye teşebbüs edilir de ya rahatsızlık dolayısıyla ya rahatsızlık dolayısıyla ya da başka sebeplerle ya da başka sebeplerle cinsi muamele yapılmadan ayrılınırsa, cinsi muamele yapılmadan ayrılınırsa, bu ayrılıktan sonra,bu ayrılıktan sonra, ister meni inzal olsun, ister meni inzal olsun, ister olmasın gusül vacip olur. ister olmasın gusül vacip olur. Çünkü o işe teşebbüs edilmiştir.Çünkü o işe teşebbüs edilmiştir. Teşebbüs edilmiştir ama Teşebbüs edilmiştir ama maksat hasıl olmamıştır.maksat hasıl olmamıştır. Olmasa dahi bu teşebbüsten dolayıOlmasa dahi bu teşebbüsten dolayı bir içerden çıkacak şey vardır. bir içerden çıkacak şey vardır. Onun için bunu gusülle temizliğini yap.Onun için bunu gusülle temizliğini yap. ...... Çıkmasa bile sendeÇıkmasa bile sende yine gusülün yapılmasının yine gusülün yapılmasının vacip olduğunu beyan buyurmuşlar.vacip olduğunu beyan buyurmuşlar. Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin...Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Sevdiği ve razı olduğu kulların arasına Sevdiği ve razı olduğu kulların arasına kabul etsin cümlemizi inşallah. kabul etsin cümlemizi inşallah.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2