Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Câsiye Sûresi 23. Âyet İmanımızın Temeli ve Yaşam Rehberi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Recep 1419 / 15.11.1998

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in daha iyi anlaşılması için yaptığı sohbetler Ak-Radyo’da başladı (29. 09. 1998).

Bu sohbetler bir saat kadar sürüyordu ve salı akşamları Ak-Radyodan yayınlanıyordu. 4 Şubat 2001 günü elim bir trafik kazası sonucu vefat edinceye kadar devam etti. Vefat etmeden önce yaptıkları son sohbette, Bakara Sûresi’nin 223. ayeti anlatılmıştır.

Hocamız bu sohbetlerinde İbn-i Kesir tefsirini takip ediyordu. Zaman zaman Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır tefsirinden ve İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri’nin tefsirinden nakiller yaptığı da oluyordu. Fâtiha’dan başlayıp, sırayla her sohbette birkaç ayet okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 30 Ocak 2001 günü yaptığı son tefsir sohbetinde, Bakara Sûresi’nin 224. ayetine kadar gelmişti.

Derslerde, önce o gün izah edilecek ayet-i kerimelerin metinleri okunuyor, kısaca meali veriliyor. Sonra ayetlerin sebeb-i nüzûlü hadis-i şeriflerle izah ediliyor. Ondan sonra, ilgili diğer ayetlerle ve hadis-i şeriflerle ayeti kerimelerin açıklaması yapılıyor. Ashaptan, tabiinden görüşler naklediliyor. Sohbetin sonunda da çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyor.

Ayetler Bizim Hayatımızın Belgeleridir, Allah (cc) Dışında Tanrı Edinenler, Allah’ın Kanunları Hatasız Yaşamamız İçindir, Zalim | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Câsiye Sûresi 23. Âyet İmanımızın Temeli ve Yaşam Rehberi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Recep 1419 / 15.11.1998

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in daha iyi anlaşılması için yaptığı sohbetler Ak-Radyo’da başladı (29. 09. 1998).

Bu sohbetler bir saat kadar sürüyordu ve salı akşamları Ak-Radyodan yayınlanıyordu. 4 Şubat 2001 günü elim bir trafik kazası sonucu vefat edinceye kadar devam etti. Vefat etmeden önce yaptıkları son sohbette, Bakara Sûresi’nin 223. ayeti anlatılmıştır.

Hocamız bu sohbetlerinde İbn-i Kesir tefsirini takip ediyordu. Zaman zaman Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır tefsirinden ve İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri’nin tefsirinden nakiller yaptığı da oluyordu. Fâtiha’dan başlayıp, sırayla her sohbette birkaç ayet okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 30 Ocak 2001 günü yaptığı son tefsir sohbetinde, Bakara Sûresi’nin 224. ayetine kadar gelmişti.

Derslerde, önce o gün izah edilecek ayet-i kerimelerin metinleri okunuyor, kısaca meali veriliyor. Sonra ayetlerin sebeb-i nüzûlü hadis-i şeriflerle izah ediliyor. Ondan sonra, ilgili diğer ayetlerle ve hadis-i şeriflerle ayeti kerimelerin açıklaması yapılıyor. Ashaptan, tabiinden görüşler naklediliyor. Sohbetin sonunda da çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyor.

Ayetler Bizim Hayatımızın Belgeleridir, Allah (cc) Dışında Tanrı Edinenler, Allah’ın Kanunları Hatasız Yaşamamız İçindir, Zalim | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillâhirabbilâlemin. Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillâhirabbilâlemin.

es-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne Muhammedini'l-Mustafâes-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn. Emmâ ba'd: ve alâ âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn.

Emmâ ba'd:

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'in 25. cüzünün sonundaAziz ve muhterem kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'in 25. cüzünün sonunda
Câsiye sûresinin 23. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki; Bismillâhirrahmânirrahîm. Câsiye sûresinin 23. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki;

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri bizim dinimizin, imanımızın, Müslümanlığımızın, hayatımızın en mühim belgeleridir.Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri bizim dinimizin, imanımızın, Müslümanlığımızın, hayatımızın en mühim belgeleridir. Evvelîn ve ahirinin, geçmişlerin ve geleceklerin [bilgileri] Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri içinde ifade olunmuş, indirilmiş. Evvelîn ve ahirinin, geçmişlerin ve geleceklerin [bilgileri] Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri içinde ifade olunmuş, indirilmiş.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup mânasını anlayıp gereğince yaşamayı,Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup mânasını anlayıp gereğince yaşamayı, Allah'ın emirlerini tutup yasaklarından kaçınıp rızası üzere yaşayıp huzuruna sevdiği,Allah'ın emirlerini tutup yasaklarından kaçınıp rızası üzere yaşayıp huzuruna sevdiği, razı olduğu kul olarak varmayı cümlemize nasip eylesin. razı olduğu kul olarak varmayı cümlemize nasip eylesin.

Efe raeyte. "Gördün mü?" Meni't-tehaze ilâhehû hevâhü.Efe raeyte. "Gördün mü?" Meni't-tehaze ilâhehû hevâhü. "Hevâ-yı nefsini, kendi nefsinin arzularını, isteklerini tanrı edinen kişiyi gördün mü?" "Hevâ-yı nefsini, kendi nefsinin arzularını, isteklerini tanrı edinen kişiyi gördün mü?"

İnsanların ibadet etmesi gereken âlemlerin Rabbi'dir.İnsanların ibadet etmesi gereken âlemlerin Rabbi'dir. İnsanlar kendisini yaratan, yerin göğün sahibi Allah'a ibadet etmelidirler.İnsanlar kendisini yaratan, yerin göğün sahibi Allah'a ibadet etmelidirler. Allah'a ibadet etmeleri doğru.Allah'a ibadet etmeleri doğru. Çünkü kendilerini yaratan ve yaşamaları için rızıklarını veren, hayatın şartlarını bahşeden;Çünkü kendilerini yaratan ve yaşamaları için rızıklarını veren, hayatın şartlarını bahşeden; havayı, suyu ihsan eden, geceyi gündüzü döndüren;havayı, suyu ihsan eden, geceyi gündüzü döndüren; rızıkları, meyveleri, hububatı, sebzeleri yaratan, büyüten hep Allah! rızıkları, meyveleri, hububatı, sebzeleri yaratan, büyüten hep Allah!

Bir an durduğunu düşünelim: Bu sene hububat yok, meyve yok, sebze yok…Bir an durduğunu düşünelim:

Bu sene hububat yok, meyve yok, sebze yok…
Artık bu sene şey yetişmeyecek! Artık bu sene şey yetişmeyecek!

Ne olur, kesildiği zaman insanların hayatı ne olur düşünebiliyor musunuz? Ne olur, kesildiği zaman insanların hayatı ne olur düşünebiliyor musunuz?

Manavlarda meyve sebze yok! Fırınlara ekmek yapacak buğday, arpa, hububat yok! Manavlarda meyve sebze yok! Fırınlara ekmek yapacak buğday, arpa, hububat yok!

Bu insanlar ne yapacak? Yeşillik yok! Havanın içinde oksijen kalmayıverse!.. Bu insanlar ne yapacak?

Yeşillik yok!

Havanın içinde oksijen kalmayıverse!..

Nefeslerini çekiyorlar. insanın içine nefes çekmesi oksijeni almak içindir. Nefeslerini çekiyorlar. insanın içine nefes çekmesi oksijeni almak içindir.

Oksijen yok, ne yapacak? Suyun içinde oksijensiz kalan boğulan insan gibi boğulacak.Oksijen yok, ne yapacak?

Suyun içinde oksijensiz kalan boğulan insan gibi boğulacak.
Misâli çok, bilmediğimiz bir şey değil. Kuyunun dibine karbondioksit gazı çöküyor. Misâli çok, bilmediğimiz bir şey değil. Kuyunun dibine karbondioksit gazı çöküyor. Birisi düştü, kurtarayım diye inen kimse orada fazla durdu mu, kuyuya tedbirsiz indi miBirisi düştü, kurtarayım diye inen kimse orada fazla durdu mu, kuyuya tedbirsiz indi mi karbondioksit gazı ağır olduğundan dibe çöktüğünden oraya inen yine nefes alıyor veriyor.karbondioksit gazı ağır olduğundan dibe çöktüğünden oraya inen yine nefes alıyor veriyor. Göğüs kafesi iniyor çıkıyor, çalışıyor ama oksijen yok; ölüyor! Göğüs kafesi iniyor çıkıyor, çalışıyor ama oksijen yok; ölüyor!

Eğer Allahu Teâlâ hazretleri gökten yağmur yağdırmasaEğer Allahu Teâlâ hazretleri gökten yağmur yağdırmasa yerden pınarlardan suları fışkırtmasa [insanoğlu ne] içecek? İnsan susuz yaşayamaz.yerden pınarlardan suları fışkırtmasa [insanoğlu ne] içecek?

İnsan susuz yaşayamaz.
Bütün bunları veren Allah.Bütün bunları veren Allah. İnsan kendi vücudunu kendisini çalıştırmıyor, biliyorsunuz.İnsan kendi vücudunu kendisini çalıştırmıyor, biliyorsunuz. Bizim çalışmadan haberimiz bile yok. Bizim çalışmadan haberimiz bile yok. Kalbimiz çalışmaya devam ediyor, beynimiz çalışmaya devam ediyor, böbreğimiz çalışmaya devam ediyor…Kalbimiz çalışmaya devam ediyor, beynimiz çalışmaya devam ediyor, böbreğimiz çalışmaya devam ediyor… Bunlardan haberimiz yok ki! Birileri çalıştırıyor. Biz bedavacı, biz sonuçlardan istifade ediyoruz.Bunlardan haberimiz yok ki! Birileri çalıştırıyor. Biz bedavacı, biz sonuçlardan istifade ediyoruz. Çalışmasa böbreği çalışmayan bir insanın kanı temizlenmiyor, adam ölüyor.Çalışmasa böbreği çalışmayan bir insanın kanı temizlenmiyor, adam ölüyor. Böbrek değiştiriliyor vs. Bulursa buluyor, bulamazsa ölüyor.Böbrek değiştiriliyor vs. Bulursa buluyor, bulamazsa ölüyor. Kalbi çalışmayan bir insan çok kısa bir zamanda ölüyor.Kalbi çalışmayan bir insan çok kısa bir zamanda ölüyor. Beyni çalışmayan bir insanın zaten beyni çalışmadığı zaman hiçbir kıymeti kalmıyor. Beyni çalışmayan bir insanın zaten beyni çalışmadığı zaman hiçbir kıymeti kalmıyor.

Demek ki dışımızdaki içimizdeki bütün imkânları bütün nimetleri,Demek ki dışımızdaki içimizdeki bütün imkânları bütün nimetleri, her şeyimizi parasız olarak bedava olarak bize ihsan eden Allah! her şeyimizi parasız olarak bedava olarak bize ihsan eden Allah!

Bizim bir kulluk yapmamız gerekmez mi?Bizim bir kulluk yapmamız gerekmez mi? Allahu Teâlâ hazretlerine kul olmamız, şükretmemiz, hamd etmemiz, ibadet etmemiz çok tabii değil mi?Allahu Teâlâ hazretlerine kul olmamız, şükretmemiz, hamd etmemiz, ibadet etmemiz çok tabii değil mi? Bundan daha tabii ne olur?.. Bundan daha tabii ne olur?..

Ama insanlar Allah'a ibadet etmiyorlar da başka şeyleri kendilerine ilah ediniyorlar,Ama insanlar Allah'a ibadet etmiyorlar da başka şeyleri kendilerine ilah ediniyorlar, mabut ediniyorlar, tanrı ediniyorlar; onlara tapıyorlar. Rabbimiz burada buyuruyor ki; mabut ediniyorlar, tanrı ediniyorlar; onlara tapıyorlar.

Rabbimiz burada buyuruyor ki;

Efe raeyte meni't-tehaze ilâhehû hevâhü.Efe raeyte meni't-tehaze ilâhehû hevâhü. "Kendisine tanrı olarak ibadet edilecek varlık olarak hevasını seçeni gördün mü?" Heva ne demek? "Kendisine tanrı olarak ibadet edilecek varlık olarak hevasını seçeni gördün mü?"

Heva ne demek?

Heva: İnsanın içinden gelen arzular. İnsanın nefsi, kendisi, egosu var. İçinden bazı arzular geliyor: Heva: İnsanın içinden gelen arzular.

İnsanın nefsi, kendisi, egosu var. İçinden bazı arzular geliyor:

"Şu anda canım yemek istiyor, çok susadım, uykum geldi, biraz istirahat etmek istiyorum…" "Şu anda canım yemek istiyor, çok susadım, uykum geldi, biraz istirahat etmek istiyorum…"

İnsanın içinden arzular, çeşitli istekler, nefsinin istekleri geliyor.İnsanın içinden arzular, çeşitli istekler, nefsinin istekleri geliyor. Biz de bunları yapıyoruz. Nefsimiz su isteyince su arıyoruz, paramız varsa gidiyoruz alıyoruz.Biz de bunları yapıyoruz. Nefsimiz su isteyince su arıyoruz, paramız varsa gidiyoruz alıyoruz. Su, soda veya başka bir meşrubat içiyoruz. Canımız istedi, çok susadık.Su, soda veya başka bir meşrubat içiyoruz. Canımız istedi, çok susadık. Karnımız acıkınca çarşıyı dolanıyoruz; ekmek, peynir sucuk, pastırma alıyoruz ya da hazır kebap,Karnımız acıkınca çarşıyı dolanıyoruz; ekmek, peynir sucuk, pastırma alıyoruz ya da hazır kebap, burger, bir şeyler buluyoruz, yiyoruz. Nefsimiz içerden yemeği arzu etti: burger, bir şeyler buluyoruz, yiyoruz. Nefsimiz içerden yemeği arzu etti: "Karnım acıktı, yemek istiyorum…" diyor."Karnım acıktı, yemek istiyorum…" diyor. Biz de nefsimiz; "Karnım acıktı." dedi diye, içimizden istedi diye gidiyoruz, Biz de nefsimiz; "Karnım acıktı." dedi diye, içimizden istedi diye gidiyoruz, para veriyoruz, yiyecek malzemesini alıyoruz. "Tamam mı, doydun mu, tatmin oldun mu?" para veriyoruz, yiyecek malzemesini alıyoruz.

"Tamam mı, doydun mu, tatmin oldun mu?"

"Tamam, doydum." deyinceye kadar yediriyoruz. Ha babam, ye babam, de babam yiyoruz. "Tamam, doydum." deyinceye kadar yediriyoruz.

Ha babam, ye babam, de babam yiyoruz.

"Yemek de yedikten sonra canım çay istiyor…" Bir de çay getiriyorsun. "Yemek de yedikten sonra canım çay istiyor…"

Bir de çay getiriyorsun.

"Bir tane daha içer misin, bir tane daha içer misin?.." İçiyor. "Bir tane daha içer misin, bir tane daha içer misin?.."

İçiyor.

"Bu arzun da tamam mı?" "Tamam." "Şimdi ne istiyorsun?" "Bu arzun da tamam mı?"

"Tamam."

"Şimdi ne istiyorsun?"

"Şimdi ağacın gölgesinde, çimenin üstünde bir uzanmak istiyor canım. Mahmurlaştım, şöyle bir uzansam."Şimdi ağacın gölgesinde, çimenin üstünde bir uzanmak istiyor canım. Mahmurlaştım, şöyle bir uzansam. Sabahleyin de erken kalkmıştım. Uzun da yol çekmiştim. Bir uyusam…" "Tamam, yat." Sabahleyin de erken kalkmıştım. Uzun da yol çekmiştim. Bir uyusam…"

"Tamam, yat."

Yatıyor, tatlı bir uyku çekiyor, kalkıyor geriniyor. Yatıyor, tatlı bir uyku çekiyor, kalkıyor geriniyor.

"Şimdi ne istiyorsun? Karnın tok, dinlendin, her şeyin yerli yerinde!.." "Şimdi ne istiyorsun? Karnın tok, dinlendin, her şeyin yerli yerinde!.."

"Şimdi eğlence istiyorum. Şimdi artık canım eğlenmek istiyor, nefsim eğlenmek istiyor…" "Şimdi eğlence istiyorum. Şimdi artık canım eğlenmek istiyor, nefsim eğlenmek istiyor…"

"Nerede eğlenmek istersin?" Adamın alışkanlıklarına göre eğleneceği yer kafasından geçmeye başlıyor:"Nerede eğlenmek istersin?"

Adamın alışkanlıklarına göre eğleneceği yer kafasından geçmeye başlıyor:
İçki içmek istiyorsa meyhaneye heves ediyor.İçki içmek istiyorsa meyhaneye heves ediyor. Sinemaya heves ediyor, tiyatroya heves ediyor, mûsiki ziyafeti verilen yere heves ediyor.Sinemaya heves ediyor, tiyatroya heves ediyor, mûsiki ziyafeti verilen yere heves ediyor. Veyahut ahlâkının alçaklığına, yüksekliğine göre diskoteke gidip dans etmek istiyor, bar pavyon istiyor vs. Veyahut ahlâkının alçaklığına, yüksekliğine göre diskoteke gidip dans etmek istiyor, bar pavyon istiyor vs.

"Daha ne istiyorsun?" "Şu adamı dövmek istiyorum…" "Döv!"Daha ne istiyorsun?"

"Şu adamı dövmek istiyorum…"

"Döv!
Hadi bir kavga çıkart, vur kafasına! Bir tane burnunun üstüne indir, bir tane devir!.. Hadi bir kavga çıkart, vur kafasına! Bir tane burnunun üstüne indir, bir tane devir!.. Daha ne istiyorsun?" Daha ne istiyorsun?"

"Şunu istiyorum bunu istiyorum…" "Şunu istiyorum bunu istiyorum…"

İnsanın nefsi boyna bir şeyler istiyor. İnsan da boyna onun dediğini yapıyor. İnsanın nefsi boyna bir şeyler istiyor. İnsan da boyna onun dediğini yapıyor.

Onun dediğini yapması lazım mı yoksa Rabbinin isteğini mi yapması lazım? Onun dediğini yapması lazım mı yoksa Rabbinin isteğini mi yapması lazım?

Yaratanının, yeri göğü yaratan Allah'ın buyruklarını mı tutması lazımdıYaratanının, yeri göğü yaratan Allah'ın buyruklarını mı tutması lazımdı yoksa içinden nefsi ne istiyorsa onu mu dinlemesi lazımdı? yoksa içinden nefsi ne istiyorsa onu mu dinlemesi lazımdı?

Evvela yeri göğü yaratan âlemlerin Rabbi, Rezzâk, rızkı veren, yaşatan, öldüren Allah'a kulluk etmek lazım! Evvela yeri göğü yaratan âlemlerin Rabbi, Rezzâk, rızkı veren, yaşatan, öldüren Allah'a kulluk etmek lazım!

Allah ilk vazife olarak insanlara kendisine kulluk etmeyi emretti, ilk iş Allah'a kulluk edecek! Allah ilk vazife olarak insanlara kendisine kulluk etmeyi emretti, ilk iş Allah'a kulluk edecek!

Sonra Allahu Teâlâ hazretleri kulların yaşaması içinSonra Allahu Teâlâ hazretleri kulların yaşaması için nefsinin meşru isteklerini yapmasını da tavsiye ediyor ve bazen emrediyor. nefsinin meşru isteklerini yapmasını da tavsiye ediyor ve bazen emrediyor.

"Kulum! Helalinden kazan, ye. Müsaade ediyorum. Makul bir miktarda otur, uyu."Kulum! Helalinden kazan, ye. Müsaade ediyorum. Makul bir miktarda otur, uyu. Müsaade ediyorum. Ama namaza kalk, ama ibadetini yap!Müsaade ediyorum. Ama namaza kalk, ama ibadetini yap! Belirli sınırlar içinde benim istediğim ölçülerde ye, helalinden ye; haramdan yeme. Belirli sınırlar içinde benim istediğim ölçülerde ye, helalinden ye; haramdan yeme. Uyu, benim istediğim miktarlarda, zamanlarda uyu.Uyu, benim istediğim miktarlarda, zamanlarda uyu. Kalk, dediğim zamanlarda kalk, bana ibadet et! Evlen, iş kur, yuva kur…" Kalk, dediğim zamanlarda kalk, bana ibadet et! Evlen, iş kur, yuva kur…"

Allah belli ölçüler içinde müsaade ediyor ve bu ölçülerin kanunlarını koyuyor. Niçin? Allah belli ölçüler içinde müsaade ediyor ve bu ölçülerin kanunlarını koyuyor.

Niçin?

İnsanoğlunun hatasız, doğru yaşamını öğretmek için!İnsanoğlunun hatasız, doğru yaşamını öğretmek için! Yaşamın doğru ve güzel olmasını öğretmek için Allah kanun koyuyor. Yaşamın doğru ve güzel olmasını öğretmek için Allah kanun koyuyor.

"Kulum şu kadar uyusan uygundur, fazlasını uyursan zarardır."Kulum şu kadar uyusan uygundur, fazlasını uyursan zarardır. O vakitte kalkman senin için faydalıdır, uyursan zararlıdır. Şu maddeleri yemen senin için zararlıdır.O vakitte kalkman senin için faydalıdır, uyursan zararlıdır. Şu maddeleri yemen senin için zararlıdır. Bunları yersen hasta olursun; böbreğin bozulur, kalbin bozulur, karaciğerin bozulur, siroz olursun.Bunları yersen hasta olursun; böbreğin bozulur, kalbin bozulur, karaciğerin bozulur, siroz olursun. Alkolik olursun, esrarkeş olursun, sıhhatini kaybedersin… Bunları yeme kulum.Alkolik olursun, esrarkeş olursun, sıhhatini kaybedersin… Bunları yeme kulum. Evleneceksen evliliğini ahlâkî çizgiler içinde, herkesin beğeneceği takdir edeceği bir tarzda sağlam [yap].Evleneceksen evliliğini ahlâkî çizgiler içinde, herkesin beğeneceği takdir edeceği bir tarzda sağlam [yap]. Gayrimeşru yollarla edepsizlik tarafına sapma. Çünkü o; toplumu bozar, insanları bozar, nesli, ahlâkı bozar.Gayrimeşru yollarla edepsizlik tarafına sapma. Çünkü o; toplumu bozar, insanları bozar, nesli, ahlâkı bozar. O da senin zararına olur. O da senin zararına olur. Kulum! Öyle yapma!.." diye Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi hakîmâne, yerli yerince,Kulum! Öyle yapma!.." diye Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi hakîmâne, yerli yerince, en güzel tarzda olması için emrediyor. en güzel tarzda olması için emrediyor.

Allahu Teâlâ hazretlerinin emirleri insanın faydasına ve hayatının güzel olmasına,Allahu Teâlâ hazretlerinin emirleri insanın faydasına ve hayatının güzel olmasına, mutlu olmasına, saadet-i dâreyne ermesine;mutlu olmasına, saadet-i dâreyne ermesine; hem bu dünyada hem âhirette bahtiyar olmasına vesile olan güzel emirler, faydalı emirler. hem bu dünyada hem âhirette bahtiyar olmasına vesile olan güzel emirler, faydalı emirler.

İnsanoğlu bunları kabul ederse hem bu dünyada rahat ediyor hem de âhirette ebediyyen rahat edecek,İnsanoğlu bunları kabul ederse hem bu dünyada rahat ediyor hem de âhirette ebediyyen rahat edecek, ebediyyen mutlu, ebediyen bahtiyar olacak. Cenneti kazanacak, büyük nimetleri kazanacak; ne kadar güzel.ebediyyen mutlu, ebediyen bahtiyar olacak. Cenneti kazanacak, büyük nimetleri kazanacak; ne kadar güzel. Bunları yapmadığı zaman, dünyada Allah'ın emirlerini tutmadığı zaman,Bunları yapmadığı zaman, dünyada Allah'ın emirlerini tutmadığı zaman, Allah'ın emrine göre yaşamadığı zaman hem dünyası zindan olacak.Allah'ın emrine göre yaşamadığı zaman hem dünyası zindan olacak. Oluyor, görüyoruz, insanoğulları Allah'tan korkmadığı zaman birbirlerini nasıl parçalıyorlar,Oluyor, görüyoruz, insanoğulları Allah'tan korkmadığı zaman birbirlerini nasıl parçalıyorlar, nasıl öldürüyorlar, nasıl eziyorlar, nasıl zulmediyorlar… Görüyoruz.nasıl öldürüyorlar, nasıl eziyorlar, nasıl zulmediyorlar… Görüyoruz. Çok misal var, gazeteyi aç gör.Çok misal var, gazeteyi aç gör. Katilleri, canileri, hırsızları, çeteleri, ahlâksızları, edepsizleri,Katilleri, canileri, hırsızları, çeteleri, ahlâksızları, edepsizleri, savaşları, zulümleri Afrika'yı, Kongo'yu gör.savaşları, zulümleri Afrika'yı, Kongo'yu gör. Bunlar olmadığı zaman insanoğlunun dünyası zehir oluyor, âhireti de ebedî hüsran oluyor.Bunlar olmadığı zaman insanoğlunun dünyası zehir oluyor, âhireti de ebedî hüsran oluyor. Ebedî ziyan oluyor, cehennem oluyor. Ne kadar yanlış! Ebedî ziyan oluyor, cehennem oluyor. Ne kadar yanlış!

O zaman insanoğlunun; yeri göğü yaşatan Allah'ın, her şeyi bilen Allah'ın emirlerini tutması lazım.O zaman insanoğlunun; yeri göğü yaşatan Allah'ın, her şeyi bilen Allah'ın emirlerini tutması lazım. Her şeyi biliyor. Her şeyi biliyor.

Muhterem kardeşlerim! Biz bir şeyi güzel yapmak için bir bilene sormuyor muyuz?Muhterem kardeşlerim!

Biz bir şeyi güzel yapmak için bir bilene sormuyor muyuz?
Uzman aramıyor muyuz? O işi en iyi bilen insana gidip para verip de ondan akıl almıyor muyuz?Uzman aramıyor muyuz? O işi en iyi bilen insana gidip para verip de ondan akıl almıyor muyuz? Hukuktan mesele soracak olsak avukata gitmiyor muyuz?Hukuktan mesele soracak olsak avukata gitmiyor muyuz? Sağlıktan sorunumuz olsa doktora gitmiyor muyuz? Sağlıktan sorunumuz olsa doktora gitmiyor muyuz? Ev yaptıracak olsak mühendise gitmiyor muyuz kardeşim? Her şeyi uzmanına sormuyor muyuz?.. Ev yaptıracak olsak mühendise gitmiyor muyuz kardeşim? Her şeyi uzmanına sormuyor muyuz?..

İnsanoğlu dişi yaptırmak için nalbanta mı gidiyor? Dişçiye gidiyor! İnsanoğlu dişi yaptırmak için nalbanta mı gidiyor?

Dişçiye gidiyor!

Saçlarını kestirmek için terziye mi gidiyor? Berbere gidiyor! Her işin iyi bilenine gidiyoruz.Saçlarını kestirmek için terziye mi gidiyor?

Berbere gidiyor!

Her işin iyi bilenine gidiyoruz.
Terzinin de iyisini arıyoruz: "Aman iyi bir terzi olsun. Güzel bir kesim biçim olsun.Terzinin de iyisini arıyoruz: "Aman iyi bir terzi olsun. Güzel bir kesim biçim olsun. Üstüme kalıp gibi otursun, rahat olayım. Çok güzel olsun…" diye her şeyin güzelini arıyor.Üstüme kalıp gibi otursun, rahat olayım. Çok güzel olsun…" diye her şeyin güzelini arıyor. Kadınlar terzi terzi dolaşıyor.Kadınlar terzi terzi dolaşıyor. Erkekler de dükkân dükkân dolaşıyor, kendisinin ayağına uygun ayakkabı arıyor vs. Erkekler de dükkân dükkân dolaşıyor, kendisinin ayağına uygun ayakkabı arıyor vs.

Her şeyin uzmanını arıyoruz da yeri göğü yaratan, her şeyi bilen Allah'ın tavsiyelerini niye aramıyoruz? Her şeyin uzmanını arıyoruz da yeri göğü yaratan, her şeyi bilen Allah'ın tavsiyelerini niye aramıyoruz?

"Yâ Rabbi! Sen yeri göğü yarattın, beni yarattın! Ben nasıl yaşayayım yâ Rabbi!"Yâ Rabbi! Sen yeri göğü yarattın, beni yarattın! Ben nasıl yaşayayım yâ Rabbi! Bu dünyada yaşamanın en güzel şekli, en uygun şekli nedir?" diye bizim kendimiz aramamız lazım. Bu dünyada yaşamanın en güzel şekli, en uygun şekli nedir?" diye bizim kendimiz aramamız lazım. Allahu Teâlâ hazretleri lütfuyla peygamber gönderiyor.Allahu Teâlâ hazretleri lütfuyla peygamber gönderiyor. Keremiyle, rahmetiyle kitap indiriyor, kutsal kitap indiriyor, vahyediyor. Keremiyle, rahmetiyle kitap indiriyor, kutsal kitap indiriyor, vahyediyor.

Kullarına güzel şeyleri emrediyor: "İçki içmeyin!" "İçki içmeyin!" sözü fena mı? Güzel! Kullarına güzel şeyleri emrediyor:

"İçki içmeyin!"

"İçki içmeyin!" sözü fena mı?

Güzel!

"Zulüm yapmayın, zulüm etmeyin, zumlun her çeşidini ben haram kıldım!.." [sözleri] fena mı? Güzel! "Zulüm yapmayın, zulüm etmeyin, zumlun her çeşidini ben haram kıldım!.." [sözleri] fena mı?

Güzel!

"Hırsızlık yapmayın, zina yapmayın!" [sözleri] fena mı? Güzel! "Hırsızlık yapmayın, zina yapmayın!" [sözleri] fena mı?

Güzel!

"Kumar oynamayın, yasak!" [sözü] fena mı? "Yalan söylemeyin!.." Her şeyi güzel! "Kumar oynamayın, yasak!" [sözü] fena mı?

"Yalan söylemeyin!.."

Her şeyi güzel!

İnsan bu güzelleri bırakıyor, içinden gelen buyrukları tutmaya başlıyor.İnsan bu güzelleri bırakıyor, içinden gelen buyrukları tutmaya başlıyor. İçinden gelen buyrukların da ipi sapı yok. Bir astarı yok. İstersen sor adamlara: İçinden gelen buyrukların da ipi sapı yok. Bir astarı yok. İstersen sor adamlara:

"Senin şimdi canın ne istiyor?" Ne kadar saçma laflar söyleyecek! Al bir arkadaşı, konuştur."Senin şimdi canın ne istiyor?"

Ne kadar saçma laflar söyleyecek!

Al bir arkadaşı, konuştur.
Gizli kamerayla söylediklerini çek. Her insanı çarşıda sorguya çek: Gizli kamerayla söylediklerini çek. Her insanı çarşıda sorguya çek:

"Yahu elinde imkân olsa hiç kimse sana karışmasa"Yahu elinde imkân olsa hiç kimse sana karışmasa polis de müdahale etmese hapis tehlikesi de olmasa ne yapardın?" polis de müdahale etmese hapis tehlikesi de olmasa ne yapardın?"

Ne kadar saçma, ne kadar olmadık, yersiz, mantıksız, Ne kadar saçma, ne kadar olmadık, yersiz, mantıksız, ne kadar başka insanların zararına, ne kadar acayip arzular çıkıyor!ne kadar başka insanların zararına, ne kadar acayip arzular çıkıyor! Bu arzuların kaynağı insanın nefsi. Nefs, içindeki varlık. Çünkü içinden geliyor. Bu arzuların kaynağı insanın nefsi. Nefs, içindeki varlık. Çünkü içinden geliyor.

"Karnım acıktı. Uykum geldi. Eğlence istiyorum…" Bütün bu istekler içinden gelmiyor mu? "Karnım acıktı. Uykum geldi. Eğlence istiyorum…"

Bütün bu istekler içinden gelmiyor mu?

Bu istekler sınırsız, ölçüsüz, dengesiz: "Şimdi canım yatmak istiyor." Bu istekler sınırsız, ölçüsüz, dengesiz:

"Şimdi canım yatmak istiyor."

Yahu şimdi yatma sırası mı? "Şimdi canım yemek istiyor." Şimdi yemek sırası mı? Yahu şimdi yatma sırası mı?

"Şimdi canım yemek istiyor."

Şimdi yemek sırası mı?

"Şimdi canım çalışmak istemiyor." Çalışmadan olur mu? "Dersleri hiç okumak arzu etmiyorum." "Şimdi canım çalışmak istemiyor."

Çalışmadan olur mu?

"Dersleri hiç okumak arzu etmiyorum."

Dersleri okumadan mezun olunur mu? "Dükkâna gitmek istemiyorum. Canım işe gitmek istemiyor.Dersleri okumadan mezun olunur mu?

"Dükkâna gitmek istemiyorum. Canım işe gitmek istemiyor.
Bugün yatmak istiyorum…" Çalışma zamanında yatmak olur mu?.. Bugün yatmak istiyorum…"

Çalışma zamanında yatmak olur mu?..

Etrafındaki akıllı uslu insanlar, insana yanlış bir şey istediği zaman söylüyorlar. Diyorlar ki; Etrafındaki akıllı uslu insanlar, insana yanlış bir şey istediği zaman söylüyorlar. Diyorlar ki;

"Böyle yapma yahu!" Seven, öpen, büyüten besleyen çok sevdiği kesin olan annesi söylüyor"Böyle yapma yahu!"

Seven, öpen, büyüten besleyen çok sevdiği kesin olan annesi söylüyor
çünkü babası söylüyor, kardeşi söylüyor yakını söylüyor.çünkü babası söylüyor, kardeşi söylüyor yakını söylüyor. İyiliğini isteyen samimi dostu söylüyor. Ama dinlemediği zaman da belasını buluyor. İyiliğini isteyen samimi dostu söylüyor. Ama dinlemediği zaman da belasını buluyor.

"Yahu arabayı böyle hızlı sürme!.." Dinlemiyor: Güm! Bir gün arabayı bir yere vuruyor. "Yahu arabayı böyle hızlı sürme!.."

Dinlemiyor:

Güm! Bir gün arabayı bir yere vuruyor.

"Eğer akıllıların nasihatlerini cân u gönülden dinleyip tutmazsan bu dünya hayatı"Eğer akıllıların nasihatlerini cân u gönülden dinleyip tutmazsan bu dünya hayatı onları sana bir gün acı acı öğretir." onları sana bir gün acı acı öğretir."

"Aşırı surat yapma!" diye kaç sene önce söylediler sana!"Aşırı surat yapma!" diye kaç sene önce söylediler sana! "Kırmızı ışığa, sarı ışığa dikkat et!.." diye kaç defa söylediler!"Kırmızı ışığa, sarı ışığa dikkat et!.." diye kaç defa söylediler! Kırmızıda, sarıda geçmek olur mu? Bak bu bela ondan oldu! Kırmızıda, sarıda geçmek olur mu? Bak bu bela ondan oldu!

"Bu içkiyi bırak!" diye sana kaç defa söylediler, bırakmadın!"Bu içkiyi bırak!" diye sana kaç defa söylediler, bırakmadın! Bak şimdi miden delindi, karaciğerin siroz oldu.Bak şimdi miden delindi, karaciğerin siroz oldu. Doktorlar artık, "Bunun tamiri mümkün değil, üç ay sonra ölürsün kalırsın!" diyorlar. Doktorlar artık, "Bunun tamiri mümkün değil, üç ay sonra ölürsün kalırsın!" diyorlar.

"Erbabı sana kaç defa söyledi, kaç defa levhalarda gördün:"Erbabı sana kaç defa söyledi, kaç defa levhalarda gördün: Bu sigarayı içme, yarın ciğerin rahatsızlanır, kurumlanır, zifir dolar, zift dolar.Bu sigarayı içme, yarın ciğerin rahatsızlanır, kurumlanır, zifir dolar, zift dolar. İçme şu mereti, içme. Hasta olursun, kanser olursun…" "Kanser oldum.İçme şu mereti, içme. Hasta olursun, kanser olursun…"

"Kanser oldum.
Acaba hangi doktora gitsem de akciğer kanserini nasıl tedavi ediyorlar?.." Acaba hangi doktora gitsem de akciğer kanserini nasıl tedavi ediyorlar?.."

"Sana yıllar önce en samimi arkadaşların; 'Bu sigarayı bırak!' demediler mi?"Sana yıllar önce en samimi arkadaşların; 'Bu sigarayı bırak!' demediler mi? Niye bırakmadın, niye söz dinlemedin?!Niye bırakmadın, niye söz dinlemedin?! Doktorlar söyledi, arkadaşların söyledi, küçükken baban seni kovaladı.Doktorlar söyledi, arkadaşların söyledi, küçükken baban seni kovaladı. Kaç defa öğretmenin yüz numarada sigara içerken yakaladı, kaç defa okulda cezayı yedin; akıllanmadın mı?.." Kaç defa öğretmenin yüz numarada sigara içerken yakaladı, kaç defa okulda cezayı yedin; akıllanmadın mı?.."

"Akıllanmadım!" Bazı insanlar; nefsinin dengesiz, ölçüsüz, hesapsız, tatsız tuzsuz, saçma sapan,"Akıllanmadım!"

Bazı insanlar; nefsinin dengesiz, ölçüsüz, hesapsız, tatsız tuzsuz, saçma sapan,
kanunsuz, usulsüz esassız arzularını tanrı ediniyor: "Nefsim ne derse onu yaparım!" kanunsuz, usulsüz esassız arzularını tanrı ediniyor:

"Nefsim ne derse onu yaparım!"

Allah'ın dedikleri ne olacak? Kâfir, müşrik, edepsiz, münkir! Allah'ın dedikleri ne olacak?!.. Allah'ın dedikleri ne olacak?

Kâfir, müşrik, edepsiz, münkir!

Allah'ın dedikleri ne olacak?!..

"Ben kâfirim ben müşrikim ben tanımam, ben dinlemem!" diyor, bildiğini yapıyor. Ne olur? "Ben kâfirim ben müşrikim ben tanımam, ben dinlemem!" diyor, bildiğini yapıyor.

Ne olur?

Dünyası âhireti mahvolur.Dünyası âhireti mahvolur. Bazı insanlar maalesef içlerinden gelen bu arzuyu tanrı ediniyor ona tapınıyorlar, nefsine tapınıyor.Bazı insanlar maalesef içlerinden gelen bu arzuyu tanrı ediniyor ona tapınıyorlar, nefsine tapınıyor. Adamın tapındığı âlemlerin Rabbi filan değil; nefsi, nefsi! Hep nefsi için!Adamın tapındığı âlemlerin Rabbi filan değil; nefsi, nefsi! Hep nefsi için! Bütün ömrü boyunca her yaptığı iş şu zalim nefsinin arzularını harfiyen yerine getirmek! Bütün ömrü boyunca her yaptığı iş şu zalim nefsinin arzularını harfiyen yerine getirmek!

Vay zalim vay, vay insafsız vay! Ömrüm boyu zulüm işledin.Vay zalim vay, vay insafsız vay! Ömrüm boyu zulüm işledin. Haksızlıklar yaptın, millete kan kusturdun, yaka silktirdin. Haksızlıklar yaptın, millete kan kusturdun, yaka silktirdin. Yaptığın suçların, edepsizlerin, haksızlıkların, zalimliklerin haddi hesabı yok!Yaptığın suçların, edepsizlerin, haksızlıkların, zalimliklerin haddi hesabı yok! Hanımı dövdün, komşunu dövdün, çocuğunu dövdün, ortağını aldattın! Şöyle yaptın böyle yaptın… Hanımı dövdün, komşunu dövdün, çocuğunu dövdün, ortağını aldattın! Şöyle yaptın böyle yaptın…

Ne olacak, senin düzelmen nasıl olacak? "Hocam! Gel buna nasihat etme, bunu teneşir paklar!" Ne olacak, senin düzelmen nasıl olacak?

"Hocam! Gel buna nasihat etme, bunu teneşir paklar!"

"Teneşir paklar." ne demek? Adam geberince ancak millet bundan kurtulur."Teneşir paklar." ne demek?

Adam geberince ancak millet bundan kurtulur.
Başka türlü bunun bu huyları geçmez, demek "Teneşir paklar." ne demek? Başka türlü bunun bu huyları geçmez, demek

"Teneşir paklar." ne demek?

Ölünce millet bundan kurtulur, demek. Tabii ölünce de kurtulmuyor.Ölünce millet bundan kurtulur, demek.

Tabii ölünce de kurtulmuyor.
Bir de ölümden sonraki tarafı var.Bir de ölümden sonraki tarafı var. Öldüğü zaman kabrinde azap görünce etrafındaki kabirler onun feryadından rahatsız oluyorlar.Öldüğü zaman kabrinde azap görünce etrafındaki kabirler onun feryadından rahatsız oluyorlar. Onun için müslüman ile kâfirin yan yana gömülmesi doğru değil.Onun için müslüman ile kâfirin yan yana gömülmesi doğru değil. Onun için müslüman mezarlığının ayrı olması lazım. Onun için müslüman mezarlığının ayrı olması lazım. Azabı çektikçe feryadı basıyor; yandaki kabirdeki de o feryattan korkuyor, ürperiyor, üzülüyor. Azabı çektikçe feryadı basıyor; yandaki kabirdeki de o feryattan korkuyor, ürperiyor, üzülüyor. Onun için Osmanlı şairlerinden birisi ölen birisi için demiş ki; Onun için Osmanlı şairlerinden birisi ölen birisi için demiş ki;

Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzûr Yıkıldı gitti cihândan dayansın ehl-i kubûr Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzûr

Yıkıldı gitti cihândan dayansın ehl-i kubûr

"Ne kendisi rahat etti…" Çünkü kötü insanın kendisi de rahat etmez."Ne kendisi rahat etti…"

Çünkü kötü insanın kendisi de rahat etmez.
Korkar. Onun da huzuru, rahatı yoktur.Korkar. Onun da huzuru, rahatı yoktur. Kuşkulu yatar, kuşkulu gezer. Etrafa çok iyi bakmak zorunda. Kuşkulu yatar, kuşkulu gezer. Etrafa çok iyi bakmak zorunda. Çünkü düşmanları kıstırır diye. Stresli, gerilimli, tatsız bir hayatı var. Çünkü düşmanları kıstırır diye. Stresli, gerilimli, tatsız bir hayatı var.

Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzûr Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzûr

Etrafına da zarar verdi, huzur vermedi. Huzuru berbat etti vs. Öldü. Etrafına da zarar verdi, huzur vermedi. Huzuru berbat etti vs. Öldü.

Yıkıldı gitti cihândan dayansın ehl-i kubûr Yıkıldı gitti cihândan dayansın ehl-i kubûr

Öldü ama şimdi kabirdekiler tahammül etsin bakalım onun hâline. Allah saklasın.Öldü ama şimdi kabirdekiler tahammül etsin bakalım onun hâline. Allah saklasın. Öldükten sonra da topluma zararı devam eder durur. Öldükten sonra da topluma zararı devam eder durur. Kötü âdeti uygulandıkça zararı devam eder, kendisine günahı devam eder. Kötü âdeti uygulandıkça zararı devam eder, kendisine günahı devam eder.

"Hevâ-yı nefsini kendine put edinen, tanrı edinen insanı."Hevâ-yı nefsini kendine put edinen, tanrı edinen insanı. Ve hateme alâ sem'ihî ve kalbihî.Ve hateme alâ sem'ihî ve kalbihî. "Kulağını, işitme duygusunu mühürledi. Kalbinin idrak imkânını dumura uğrattı, iptal etti." "Kulağını, işitme duygusunu mühürledi. Kalbinin idrak imkânını dumura uğrattı, iptal etti."

Bu adam artık laf dinlemez çünkü Allah işitme duygusunu iptal etti. Kalbini mühürledi.Bu adam artık laf dinlemez çünkü Allah işitme duygusunu iptal etti. Kalbini mühürledi. Bu adam laf anlamaz, idrak etmez. Neden? Bu adam laf anlamaz, idrak etmez.

Neden?

Çünkü nefsine tapıyor, Allah da ceza olarak onu bilerek öyle saptırdı.Çünkü nefsine tapıyor, Allah da ceza olarak onu bilerek öyle saptırdı. Onun da artık işitme duygusu mühürlendi. Onun da artık işitme duygusu mühürlendi. Nasihat kabul etmeyecek bir duruma düştü ve gönlü de karardı.Nasihat kabul etmeyecek bir duruma düştü ve gönlü de karardı. Artık güzel kararları verecek bir iç âlemi de kalmadı. Artık güzel kararları verecek bir iç âlemi de kalmadı.

Ve ceale alâ basarihî ğışâveten. "Allah gözüne de perdeyi çekti, gerçekleri de görmesi mümkün değil." Ve ceale alâ basarihî ğışâveten. "Allah gözüne de perdeyi çekti, gerçekleri de görmesi mümkün değil."

"Adam görüyor yahu, uzaktan görüyor…" O görmek değil."Adam görüyor yahu, uzaktan görüyor…"

O görmek değil.
Gerçekleri görmüyorsa bir insan kördür. Artık onun basireti kapalı.Gerçekleri görmüyorsa bir insan kördür. Artık onun basireti kapalı. Dünyada önünü görmesi, ardını görmesi mühim değil.Dünyada önünü görmesi, ardını görmesi mühim değil. Gerçekleri görmüyorsa dinin gerçeklerini görmüyorsa kör demektir. Basiretini bağladı, perdeledi. Gerçekleri görmüyorsa dinin gerçeklerini görmüyorsa kör demektir.

Basiretini bağladı, perdeledi.

Fe men yehdîhi min ba'dillâhi.Fe men yehdîhi min ba'dillâhi. "Allah bu cezayı verdikten sonra artık bunu kim doğru yola çekebilir, sevk edebilir?" Bu neden oldu? "Allah bu cezayı verdikten sonra artık bunu kim doğru yola çekebilir, sevk edebilir?"

Bu neden oldu?

O; nefsini put edindi, kötü arzularına esir oldu, onları yaptı. Allah da cezasını verdi.O; nefsini put edindi, kötü arzularına esir oldu, onları yaptı. Allah da cezasını verdi. Artık onu kim doğru yola sevk edebilir! Böyle gidecek. Artık onu kim doğru yola sevk edebilir! Böyle gidecek.

Efe lâ tezekkerûne."Bu sözlerden uyanmıyor musunuz, hatırlamanız gereken gerçekleri hatırlamıyor musunuz?" Efe lâ tezekkerûne."Bu sözlerden uyanmıyor musunuz, hatırlamanız gereken gerçekleri hatırlamıyor musunuz?"

"Ey bu âyetleri duyanlar! 'Bu sözlerden ibret alarak nefse tapmamak lazım."Ey bu âyetleri duyanlar! 'Bu sözlerden ibret alarak nefse tapmamak lazım. Allah'a itaat ve ibadet etmek lazım. Bu nefis insanı felaketten felakete sürükler. Allah'a itaat ve ibadet etmek lazım. Bu nefis insanı felaketten felakete sürükler. Aman derleyin toparlayın!..' demiyor musunuz?!.." Aman derleyin toparlayın!..' demiyor musunuz?!.."

Efe lâ tezekkerûne. "İbret almayacak mısınız, nasihatten anlamayacak mısınız?Efe lâ tezekkerûne. "İbret almayacak mısınız, nasihatten anlamayacak mısınız? Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız, uyarılardan uyanmayacak mısınız?Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız, uyarılardan uyanmayacak mısınız? Hatırlatılan şeyleri aklınıza yerleştirip de ona göre hareket etmeyecek misiniz?.." Ne demek? Hatırlatılan şeyleri aklınıza yerleştirip de ona göre hareket etmeyecek misiniz?.."

Ne demek?

"Aklınızı başınıza toplayın!" demek. Bu soru ne demek? "Aklınızı başınıza toplayın!" demek.

Bu soru ne demek?

"Aklınızı başınıza toplayın, öğüdü anlayın, nefsinize uymayın, Allah'a güzel kulluk etmeye çalışın!" demek. "Aklınızı başınıza toplayın, öğüdü anlayın, nefsinize uymayın, Allah'a güzel kulluk etmeye çalışın!" demek.

Muhterem kardeşlerim! Muhterem kardeşlerim!

Yapan; Allah'a güzel kulluk eden, nefse yüz vermeyen, nefsin hevasına uymayan kurtulur. Yapan; Allah'a güzel kulluk eden, nefse yüz vermeyen, nefsin hevasına uymayan kurtulur.

Yapmayan; yapmayanın akıbetinin ne olduğunu Allah, bu âyet-i kerîmede bize bildiriyor: Yapmayan; yapmayanın akıbetinin ne olduğunu Allah, bu âyet-i kerîmede bize bildiriyor:

Kulağı işitmez olur, gözü basireti bağlanır, kalbi kararır mühürlenir… Bitti, hapı yutar.Kulağı işitmez olur, gözü basireti bağlanır, kalbi kararır mühürlenir… Bitti, hapı yutar. Onun için bu nefsi yola getirmek lazım, nefsin hevasına, arzularına kapılmamak lazım, uyanık olmak lazım. Onun için bu nefsi yola getirmek lazım, nefsin hevasına, arzularına kapılmamak lazım, uyanık olmak lazım.

Muhterem kardeşlerim! Tasavvuf dediğimiz, tarikat dediğimiz eğitim niçindir? Muhterem kardeşlerim!

Tasavvuf dediğimiz, tarikat dediğimiz eğitim niçindir?

Tasavvuf eğitimi, tarikat eğitimi; nefis dizginlensin,Tasavvuf eğitimi, tarikat eğitimi; nefis dizginlensin, insan nefsin arzularına kapılmamayı öğrensin diye bir eğitimdir. insan nefsin arzularına kapılmamayı öğrensin diye bir eğitimdir. Tasavvuf eğitimi, insanın nefsini yenmesini öğrenmek ilmidir.Tasavvuf eğitimi, insanın nefsini yenmesini öğrenmek ilmidir. Tasavvuf, bu âyet-i kerîmeyi uygulayıp bu âyet-i kerîmeye göre aklını başına toplama ilmidir.Tasavvuf, bu âyet-i kerîmeyi uygulayıp bu âyet-i kerîmeye göre aklını başına toplama ilmidir. Efe lâ tezekkerûn [âyetini]; "Yâ Rabbi! Nasihati anladım, tutacağım. Efe lâ tezekkerûn [âyetini]; "Yâ Rabbi! Nasihati anladım, tutacağım. Evet, anladım, işittim. Kabul yâ Rabbi!" tarafıdır. Evet, anladım, işittim. Kabul yâ Rabbi!" tarafıdır.

Bu nefis dizginlenecek, terbiye olacak, yontulacak, zabt ü rabt altına alınacak.Bu nefis dizginlenecek, terbiye olacak, yontulacak, zabt ü rabt altına alınacak. Bu nefis zabt ü rabt altına alınacak. Bu nasıl bir iş? Kolay bir şey değil! Bu nefis zabt ü rabt altına alınacak.

Bu nasıl bir iş?

Kolay bir şey değil!

Sen bir insana sigara içme diyorsun da yine bildiğini okuyor.Sen bir insana sigara içme diyorsun da yine bildiğini okuyor. Camiye geliyor gidiyor, yine bildiğini okuyor. Zararlı olduğunu biliyor, yine bildiğini yapıyor.Camiye geliyor gidiyor, yine bildiğini okuyor. Zararlı olduğunu biliyor, yine bildiğini yapıyor. Sigarayı bırakmak kolay değil. Bir alışkanlığını bırakmak kolay değil.Sigarayı bırakmak kolay değil. Bir alışkanlığını bırakmak kolay değil. Nefsinin arzuları peşinde sürüklenmemeyi öğrenmek kolay değil.Nefsinin arzuları peşinde sürüklenmemeyi öğrenmek kolay değil. O cereyanlar, kuvvetli cereyanlardır. İnsan o cereyana o akıma kapıldı mı sürüklenip gider.O cereyanlar, kuvvetli cereyanlardır. İnsan o cereyana o akıma kapıldı mı sürüklenip gider. Bu iş çok ciddi bir iştir, hayatî, önemli bir iştir. Çok dikkat etmek gereken bir iştir.Bu iş çok ciddi bir iştir, hayatî, önemli bir iştir. Çok dikkat etmek gereken bir iştir. Bu, sıkı bir eğitim ister. Sıkı eğitim olmadığı zaman eğitimsiz olan insan bu hatalara düşer. Bu, sıkı bir eğitim ister. Sıkı eğitim olmadığı zaman eğitimsiz olan insan bu hatalara düşer. Başını taştan taşa çarpar, felaketten felakete uğrar. Dünyası âhireti mahvolabilir. Allah saklasın. Başını taştan taşa çarpar, felaketten felakete uğrar. Dünyası âhireti mahvolabilir. Allah saklasın.

Nefsin terbiyesi çok mühim bir iştir! Çünkü insanoğlu nefsini put yapıyor put.Nefsin terbiyesi çok mühim bir iştir!

Çünkü insanoğlu nefsini put yapıyor put.
Allah'a karşı Allah'ı bırakıp tapındığı bir başka put yapıyor, tanrı yapıyor.Allah'a karşı Allah'ı bırakıp tapındığı bir başka put yapıyor, tanrı yapıyor. Hâşâ, tanrıyı dinler gibi [dinliyor]. Çok insanlar Allah'a itaat eder gibi nefsinin sözünü dinliyor.Hâşâ, tanrıyı dinler gibi [dinliyor].

Çok insanlar Allah'a itaat eder gibi nefsinin sözünü dinliyor.
Yüzde doksan dokuz! Brisbane şehrini topla: Yüzde doksan dokuzdan bile fazlası nefsinin arzusunu yapıyor.Yüzde doksan dokuz! Brisbane şehrini topla: Yüzde doksan dokuzdan bile fazlası nefsinin arzusunu yapıyor. İstanbul şehrini topla: Yüzde doksan dokuzdan fazlası nefsinin arzusunu yapıyor. İstanbul şehrini topla: Yüzde doksan dokuzdan fazlası nefsinin arzusunu yapıyor. Çok insan mahvoluyor. Çok insan çok zarar görecek. Çok az insan kurtuluyor, çok az insan kurtulacak. Çok insan mahvoluyor. Çok insan çok zarar görecek. Çok az insan kurtuluyor, çok az insan kurtulacak.

"Ne kadar az hocam, ne kadar az insan kurtulacak?" "Ne kadar az hocam, ne kadar az insan kurtulacak?"

Bir büyük sığır derisi olsa bu sığır derisinin rengi, kılları siyah olsaBir büyük sığır derisi olsa bu sığır derisinin rengi, kılları siyah olsa bütün kılları siyah olsa olsa olsa içinde bir tane beyaz kıl olsabütün kılları siyah olsa olsa olsa içinde bir tane beyaz kıl olsa yüzülmüş koca sığır derisinin postunun, bu kadar siyah kılın üzerinde bir tane beyaz kıl olsa ne kadar? yüzülmüş koca sığır derisinin postunun, bu kadar siyah kılın üzerinde bir tane beyaz kıl olsa ne kadar?

Ne kadar az! Ötekilerin hepsi siyah, bir tane beyaz kıl ne kadar az! Ne kadar az!

Ötekilerin hepsi siyah, bir tane beyaz kıl ne kadar az!

İşte iyi insanlar, cennete girecek insanlar o kadar az! Nefsini terbiye edip de kurtulan insan o kadar az! İşte iyi insanlar, cennete girecek insanlar o kadar az! Nefsini terbiye edip de kurtulan insan o kadar az!

Aklını başına topla kendini kurtarmaya çalış, helâk olmaktan, mahvolmaktan,Aklını başına topla kendini kurtarmaya çalış, helâk olmaktan, mahvolmaktan, dünya ve âhiretini mahvetmekten nasıl kendini kurtaracaksan o kadar ciddi olarak bu işin peşine düş! dünya ve âhiretini mahvetmekten nasıl kendini kurtaracaksan o kadar ciddi olarak bu işin peşine düş!

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Elhamdülillâhirabbilâlemîn. el-Fâtiha! Elhamdülillâhirabbilâlemîn.

el-Fâtiha!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2