Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

İlim Yolunda Keşifler: İdealler ve Fedakârlık (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Zilka'de 1412 / 19.05.1992

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?, Allah yolunda cihat eden kimdir?, Hocam, yeni bir siyasi oluşum, yeni bir parti çalışması | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

İlim Yolunda Keşifler: İdealler ve Fedakârlık (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Zilka'de 1412 / 19.05.1992

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?, Allah yolunda cihat eden kimdir?, Hocam, yeni bir siyasi oluşum, yeni bir parti çalışması | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır? Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?

Bu söz tasavvuf kitaplarında yazılmıştır. Bu söz tasavvuf kitaplarında yazılmıştır. Eski büyük mutasavvıflardan bir zât-ı muhteremin ifadesidir.Eski büyük mutasavvıflardan bir zât-ı muhteremin ifadesidir. Belki Hâris b. Esed el-Muhâsibî'nin olabilir. Malum, insanın ilim görmesi için hocaya ihtiyacı vardır.Belki Hâris b. Esed el-Muhâsibî'nin olabilir. Malum, insanın ilim görmesi için hocaya ihtiyacı vardır. Bir ümmetin irşadı için Allah celle celâlühû peygamber göndermiştir. Bir ümmetin irşadı için Allah celle celâlühû peygamber göndermiştir.

Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr. Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr. "Hiç bir ümmet, topluluk yoktur ki Allah onlara bir haberci, müjdeci göndermiş olmasın." "Hiç bir ümmet, topluluk yoktur ki Allah onlara bir haberci, müjdeci göndermiş olmasın."

İnsanların bilgi kazanmaları için alime, mürşide, haberciye, bilgi veren kimseye ihtiyacı oluyor.İnsanların bilgi kazanmaları için alime, mürşide, haberciye, bilgi veren kimseye ihtiyacı oluyor. Bu sebepten dolayı eğitimler daima hoca, talebe, mektep, alim, terbiye yoluyla yürümüştür. Bu sebepten dolayı eğitimler daima hoca, talebe, mektep, alim, terbiye yoluyla yürümüştür.

Eğitimlerin en önemlisi de insanın nefsinin iyi terbiye edilmesidir. Eğitimlerin en önemlisi de insanın nefsinin iyi terbiye edilmesidir.

Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in şahitliğiyle sabittir ki; Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in şahitliğiyle sabittir ki;

Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ. Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ. "Kim nefsini terbiye ederse felah bulur, terbiye edemeyen de helâk olur." "Kim nefsini terbiye ederse felah bulur, terbiye edemeyen de helâk olur."

Kur'ân-ı Kerîm'de bu kadar açıkça beyan ediliyor; o halde terbiyesi şart.Kur'ân-ı Kerîm'de bu kadar açıkça beyan ediliyor; o halde terbiyesi şart. Terbiye edilmezse, helâk oluyorsa, demek ki o zaman büyüklerimizin bu sözünün de bir mesnedi var.Terbiye edilmezse, helâk oluyorsa, demek ki o zaman büyüklerimizin bu sözünün de bir mesnedi var. Nefsi terbiye edecek bir mekanizma içine girmemişse o zaman iki sebepten şeyhi yoktur.Nefsi terbiye edecek bir mekanizma içine girmemişse o zaman iki sebepten şeyhi yoktur. Ya lüzum görmüyordur… Lüzum görmüyor ama çırak ustaya muhtaçken, talebe hocaya muhtaçken,Ya lüzum görmüyordur…

Lüzum görmüyor ama çırak ustaya muhtaçken, talebe hocaya muhtaçken,
ümmet peygambere muhtaçken, her şey bu usûl ile yürürken, ümmet peygambere muhtaçken, her şey bu usûl ile yürürken, bilmeyenin gidip bilenden sorup öğrenmesi esasken; Fe's'elû ehle'z-zikri in küntüm lâ ta'lemûn.bilmeyenin gidip bilenden sorup öğrenmesi esasken;

Fe's'elû ehle'z-zikri in küntüm lâ ta'lemûn.
"Bilmiyorsanız bilen kimselere gidin, sorun" denirken istemiyorsa o bakımdan doğru olmuyor. "Bilmiyorsanız bilen kimselere gidin, sorun" denirken istemiyorsa o bakımdan doğru olmuyor.

Ya lüzum görmüyordur ya kibrinden gerek görmüyordur. Kibir ve gurur, nefisten geliyor. Ya lüzum görmüyordur ya kibrinden gerek görmüyordur. Kibir ve gurur, nefisten geliyor.

Bu işi lüzumsuz görüyorsa "Âyet-i kerîmeye karşı geliyor." demektir.Bu işi lüzumsuz görüyorsa "Âyet-i kerîmeye karşı geliyor." demektir. Veyahut şeytan başka türlü aldatıyorsa o zaman "Şeytanın sözünü dinliyor,Veyahut şeytan başka türlü aldatıyorsa o zaman "Şeytanın sözünü dinliyor, Kur'ân-ı Kerîm'in bu emrini yerine getirmiyor." demektir. Kur'ân-ı Kerîm'in bu emrini yerine getirmiyor." demektir.

O bakımdan büyükler böyle bir veciz söz söylemişler: O bakımdan büyükler böyle bir veciz söz söylemişler:

"Şeyhi yoksa demek ki şeytanın tuzağına düşmüştür ki bu nefis eğitimini yapmıyor.""Şeyhi yoksa demek ki şeytanın tuzağına düşmüştür ki bu nefis eğitimini yapmıyor." mânasında anlaşılabilir. mânasında anlaşılabilir.

Ziyaret sebebini, amacını açıklayabilir misiniz? Ziyaret sebebini, amacını açıklayabilir misiniz?

Müslümanın müslümanı ziyareti her zaman sevaplı bir şeydir. Müslümanın müslümanı ziyareti her zaman sevaplı bir şeydir. Hadîs-i kudsîde buyuruyor ki Peygamber Efendimiz naklediyor. Hadîs-i kudsîde buyuruyor ki Peygamber Efendimiz naklediyor. Allahu Teâlâ hazretlerinin şöyle buyurduğunu bildiriyor: Allahu Teâlâ hazretlerinin şöyle buyurduğunu bildiriyor:

Hakkat muhabbetî li'l-mütezâvirîne fiyye. "Birbirlerini benim rızam uğrunda, Hakkat muhabbetî li'l-mütezâvirîne fiyye. "Birbirlerini benim rızam uğrunda, benim rızamı kazanmak için ziyaret edenlere benim muhabbetim hak olur. Ben o kullarımı severim." benim rızamı kazanmak için ziyaret edenlere benim muhabbetim hak olur. Ben o kullarımı severim."

Bir insanın, bir müslümanın öteki bir müslüman kardeşini ziyaret etmesi çok sevaplıdır;Bir insanın, bir müslümanın öteki bir müslüman kardeşini ziyaret etmesi çok sevaplıdır; size de tavsiye ederiz. Muhtelif şehirlerdeki kardeşlerimizle görüşmek için vesile arayın,size de tavsiye ederiz. Muhtelif şehirlerdeki kardeşlerimizle görüşmek için vesile arayın, fırsat arayın, ziyaret edin. Çünkü Allah'ın sizi sevmesinin sebeplerinden birisidir.fırsat arayın, ziyaret edin. Çünkü Allah'ın sizi sevmesinin sebeplerinden birisidir. Allah tarafından sevilme sebeplerinden birisidir. Onun için ben bir vaazımda kardeşlerime; Allah tarafından sevilme sebeplerinden birisidir.

Onun için ben bir vaazımda kardeşlerime;

"Allah'ın rızasını sevgisini kazanmak çok önemli. Bunu sağlamak için bir zaman ayırın."Allah'ın rızasını sevgisini kazanmak çok önemli. Bunu sağlamak için bir zaman ayırın. Bir gününüzü de Allah'ın sevgisini kazanmaya ayırın, arkadaşlarınızı kardeşlerinizi ziyaret edin. Bir gününüzü de Allah'ın sevgisini kazanmaya ayırın, arkadaşlarınızı kardeşlerinizi ziyaret edin. Madem bu hadîs-i şerîfi duydunuz, dinlediniz. Bu sevabı kaçırmayın." demiştim. Madem bu hadîs-i şerîfi duydunuz, dinlediniz. Bu sevabı kaçırmayın." demiştim.

Bizim bir kardeşimiz de; Gemlik'te görevi vardı, İzmit'te inmiş,Bizim bir kardeşimiz de; Gemlik'te görevi vardı, İzmit'te inmiş, bu benim hatırlatmam üzerine Zonguldak'a ziyarete gitmiş. bu benim hatırlatmam üzerine Zonguldak'a ziyarete gitmiş. "Gideyim de bu sevabı kazanayım." diye düşünmüş. "Gideyim de bu sevabı kazanayım." diye düşünmüş.

"Fakat hocam, insanlar o kadar materyalist olmuş ki Allah için ziyareti hiç kafaları almıyor."Fakat hocam, insanlar o kadar materyalist olmuş ki Allah için ziyareti hiç kafaları almıyor. Ben gittim, 'hoş geldin' dediler. 'Hoş bulduk.' dedim. 'Peki, niçin geldin?' dediler.Ben gittim, 'hoş geldin' dediler. 'Hoş bulduk.' dedim. 'Peki, niçin geldin?' dediler. 'Allah rızası için, sevap kazanmak için geldim.' dedim. Pekâlâ. Yemek koydular.'Allah rızası için, sevap kazanmak için geldim.' dedim. Pekâlâ. Yemek koydular. Ondan sonra yine; 'Nasılsın, iyi misin, bir derdin filan var mı?' dediler. Ondan sonra yine; 'Nasılsın, iyi misin, bir derdin filan var mı?' dediler. 'Yok.' dedim. 'Peki, niçin geldin?' dediler. 'Hiçbir sebep yok. Sizin için geldim.' dedim.'Yok.' dedim. 'Peki, niçin geldin?' dediler. 'Hiçbir sebep yok. Sizin için geldim.' dedim. Biraz sonra yine sordular. 'Acaba mali bakımdan bir sıkışıklığın var mı?Biraz sonra yine sordular. 'Acaba mali bakımdan bir sıkışıklığın var mı? Paraya falan ihtiyacın varsa çekinme söyle.' dediler. 'Bir şeye ihtiyacım yok.' dedim.Paraya falan ihtiyacın varsa çekinme söyle.' dediler. 'Bir şeye ihtiyacım yok.' dedim. 'Peki o zaman niçin geldin?' dediler." diyor. 'Peki o zaman niçin geldin?' dediler." diyor.

İnsanların Allah rızası için birbirlerini ziyaret etmesi o kadar unutulmuş kiİnsanların Allah rızası için birbirlerini ziyaret etmesi o kadar unutulmuş ki illa arkasında başka bir sebep, bir menfaat aranıyor. Bir türlü akılları almıyor. illa arkasında başka bir sebep, bir menfaat aranıyor. Bir türlü akılları almıyor.

"Ben bunu hocamdan duydum, 'Ziyaret sevaptır.' diye geldim."Ben bunu hocamdan duydum, 'Ziyaret sevaptır.' diye geldim. Ne paraya ihtiyacım var, ne derdim var, ne sıkıntım var, ne mecburiyetim var;Ne paraya ihtiyacım var, ne derdim var, ne sıkıntım var, ne mecburiyetim var; sırf onun için geldim." diyor. Duaya muhtaç bir kardeşinizim, meşguliyetleri çok olan bir insanım.sırf onun için geldim." diyor.

Duaya muhtaç bir kardeşinizim, meşguliyetleri çok olan bir insanım.
Yazı yazmak, kitap yazmak, konferans vermek, toplantı tertiplemek, iç ve dış seyahatler, Yazı yazmak, kitap yazmak, konferans vermek, toplantı tertiplemek, iç ve dış seyahatler, hep sıkışık programlarım vardır benim. Buraya gelme sebebim, İbrahim kardeşimiz. hep sıkışık programlarım vardır benim. Buraya gelme sebebim, İbrahim kardeşimiz.

İbrahim hoca faks çekmiş: "Biz düşündük, taşındık, inceledik kiİbrahim hoca faks çekmiş:

"Biz düşündük, taşındık, inceledik ki
Allah'ın rızasını kazanma yolu mâneviyat yoludur.Allah'ın rızasını kazanma yolu mâneviyat yoludur. Tasavvufi terbiye görmeden, nefsin islahı için çalışmalar yapmadan olmaz.Tasavvufi terbiye görmeden, nefsin islahı için çalışmalar yapmadan olmaz. Onun için Hocamız'ı çağıralım, ondan ders alalım, tasavvufi terbiyeye başlayalım." diye düşünmüşler. Onun için Hocamız'ı çağıralım, ondan ders alalım, tasavvufi terbiyeye başlayalım." diye düşünmüşler.

Bu düşünce çok hoşuma gitti; onun için geldim. Ben her davete kolaylıkla gelemiyorum. Bu düşünce çok hoşuma gitti; onun için geldim. Ben her davete kolaylıkla gelemiyorum. Muhtelif yerlerden çağırıyorlar ama nefsinin terbiye edilmesini bir ihtiyaç olarak görüp,Muhtelif yerlerden çağırıyorlar ama nefsinin terbiye edilmesini bir ihtiyaç olarak görüp, duyup, onun için çağırdığı için gidiyorum. Yoksa konferans için isteyen çok. duyup, onun için çağırdığı için gidiyorum. Yoksa konferans için isteyen çok.

"Hoca gelsin, güzel güzel konuşsun, hoşça vakit geçsin." "Hoca gelsin, güzel güzel konuşsun, hoşça vakit geçsin."

Bunu isteyen çok da; "Nefsinin ıslahı ve terbiyesi için tek yol budur, başka türlü çıkar yol yoktur." Bunu isteyen çok da; "Nefsinin ıslahı ve terbiyesi için tek yol budur, başka türlü çıkar yol yoktur." diye düşünen bir grup benim hoşuma gitti; onun için geldim. diye düşünen bir grup benim hoşuma gitti; onun için geldim.

Merhum Şeyh Mevdûdî, bir eserde şikâyet ediyor: Merhum Şeyh Mevdûdî, bir eserde şikâyet ediyor:

Yarım yamalak mücahitlerin, nefis terbiyesi görmemiş mücahitlerin, İslâm'a çok zararlı olduğunu; Yarım yamalak mücahitlerin, nefis terbiyesi görmemiş mücahitlerin, İslâm'a çok zararlı olduğunu; onun için mutlaka tam ve iyi eğitim görmüş olmak gerektiğini iletiyor. onun için mutlaka tam ve iyi eğitim görmüş olmak gerektiğini iletiyor.

Hakikaten de en son gelişmelerde Afganistan mücahitleri arasındaki ihtilafları gazeteler yazdı, biliyorsunuz. Hakikaten de en son gelişmelerde Afganistan mücahitleri arasındaki ihtilafları gazeteler yazdı, biliyorsunuz. Daha önceki yıllarda da birbirleriyle bazı mücadeleleri olmuştu. Daha önceki yıllarda da birbirleriyle bazı mücadeleleri olmuştu. İnsan cihad yapıyor gibi görünüyor ama kimisinin maksadı para olabiliyor, kimisinin şöhret olabiliyor, İnsan cihad yapıyor gibi görünüyor ama kimisinin maksadı para olabiliyor, kimisinin şöhret olabiliyor, kimisinin kin olabiliyor, kimisinin maksadı ırkçılık olabiliyor, kimisinin başka art niyetleri olabiliyor;kimisinin kin olabiliyor, kimisinin maksadı ırkçılık olabiliyor, kimisinin başka art niyetleri olabiliyor; başka yerlere ajan ve angaje olmuş olabiliyor. başka yerlere ajan ve angaje olmuş olabiliyor.

Allah yolunda cihat eden kimdir? Li-tekûne kelimetu'llâhi hiye'l-ulyâ fe-hüve fî sebîli'llâh.Allah yolunda cihat eden kimdir?

Li-tekûne kelimetu'llâhi hiye'l-ulyâ fe-hüve fî sebîli'llâh.
"'Allah'ın ismi yücelsin.' diye cihad edendir." "'Allah'ın ismi yücelsin.' diye cihad edendir." O bakımdan kişinin, İslâmî faaliyetlerde bulunacak insanların,O bakımdan kişinin, İslâmî faaliyetlerde bulunacak insanların, mutlaka şeytanın ve nefsin oyunlarını bilen, olgun kimseler olması lazım.mutlaka şeytanın ve nefsin oyunlarını bilen, olgun kimseler olması lazım. Şeytanın ve nefsin vesveselerinden sıyrılıp İslâm'ın âlî meselelerini ve menfaatlerini anlayıp Şeytanın ve nefsin vesveselerinden sıyrılıp İslâm'ın âlî meselelerini ve menfaatlerini anlayıp icabında onun için fedakârlık yaparak çalışacak insanlara ihtiyaç olduğundan icabında onun için fedakârlık yaparak çalışacak insanlara ihtiyaç olduğundan nefis terbiyesi en başta geliyor; ben onun için geldim. nefis terbiyesi en başta geliyor; ben onun için geldim.

Hocam, yeni bir siyasi oluşum, yeni bir parti çalışması içerisindeHocam, yeni bir siyasi oluşum, yeni bir parti çalışması içerisinde sizin de isminizi duyuyorum, doğru mu değil mi? Doğruysa hangi ihtiyaçtan doğdu? sizin de isminizi duyuyorum, doğru mu değil mi? Doğruysa hangi ihtiyaçtan doğdu?

Müslümanların politika sahasında hizmet yapmaları şarttır.Müslümanların politika sahasında hizmet yapmaları şarttır. Hizmet sahası sadece ilmi saha değildir, sadece ekonomik çalışmalar değildir,Hizmet sahası sadece ilmi saha değildir, sadece ekonomik çalışmalar değildir, sadece eğitim çalışmaları değildir, sadece kültürel çalışmalar değildir.sadece eğitim çalışmaları değildir, sadece kültürel çalışmalar değildir. Müslümanların her sahada çalışması lazımdır.Müslümanların her sahada çalışması lazımdır. Ve bu çalışmaların da derli toplu, akıllı uslu, güzel bir taraftan götürülmesi icap ediyor.Ve bu çalışmaların da derli toplu, akıllı uslu, güzel bir taraftan götürülmesi icap ediyor. Bu bir ihtiyaçtır. Müslümanların bunu oturup, düşünüp, konuşup düzenlemesi, düzeltmeleri; Bu bir ihtiyaçtır. Müslümanların bunu oturup, düşünüp, konuşup düzenlemesi, düzeltmeleri; mevcut hareketlerde kusurlar varsa onları tasnif etmeleri gerekir. mevcut hareketlerde kusurlar varsa onları tasnif etmeleri gerekir.

Birlik ve beraberlik içinde olunduğu zaman iyi sonuçlar alınabiliyor. Birlik ve beraberlik içinde olunduğu zaman iyi sonuçlar alınabiliyor. Tefrikaya düşüldüğü zaman müslümanlar her yerde zarar görüyor,Tefrikaya düşüldüğü zaman müslümanlar her yerde zarar görüyor, sonunda kaybeden müslümanlar oluyor. Endülüs'ün elden çıkması müslümanların tefrikasındandır. sonunda kaybeden müslümanlar oluyor.

Endülüs'ün elden çıkması müslümanların tefrikasındandır.
Birbirleriyle mücadelede icabında gayrimüslimlerle bile iş birliği yapmışlar.Birbirleriyle mücadelede icabında gayrimüslimlerle bile iş birliği yapmışlar. Sonunda beylikler birer ikişer, birer ikişer, yıkıla yıkıla en son beylik de Kurtuba'dan çıkarılmış.Sonunda beylikler birer ikişer, birer ikişer, yıkıla yıkıla en son beylik de Kurtuba'dan çıkarılmış. Endülüs, İslâm diyarı olmaktan mahrum duruma gelmiştir.Endülüs, İslâm diyarı olmaktan mahrum duruma gelmiştir. Onun arkasından Korkunç bir katliam olmuştur. Hafif bir ihtilalle hıristiyanlaştırma çalışması olmuştur. Onun arkasından Korkunç bir katliam olmuştur. Hafif bir ihtilalle hıristiyanlaştırma çalışması olmuştur.

Yahudiler bile orada duramamışlardırYahudiler bile orada duramamışlardır ve Osmanlı, "Zavallılar, ölmesinler." diye gemilerle beş yüz yıl önce onları oradan Osmanlı diyarlarına taşımışlardır. ve Osmanlı, "Zavallılar, ölmesinler." diye gemilerle beş yüz yıl önce onları oradan Osmanlı diyarlarına taşımışlardır.

Bu bakımdan siyasi çalışmaların yapılması lazım. Fakat ben bunları teklif olarak söylüyorum. Bu bakımdan siyasi çalışmaların yapılması lazım. Fakat ben bunları teklif olarak söylüyorum. Müslümanların birlik ve beraberlik içinde çalışması gerektiğini de her zaman vurguluyorum. Müslümanların birlik ve beraberlik içinde çalışması gerektiğini de her zaman vurguluyorum.

Sanıyorum bu umumi bir arzu ve istektir.Sanıyorum bu umumi bir arzu ve istektir. Fakat fiilen tek bir partiyi kendim kursam onun pek faydalı olacağını sanmıyorum.Fakat fiilen tek bir partiyi kendim kursam onun pek faydalı olacağını sanmıyorum. Çünkü herkes (kendi nefsinin arzusundan) sıyrılıp da böyle bir şeye yanaşmıyor. Çünkü herkes (kendi nefsinin arzusundan) sıyrılıp da böyle bir şeye yanaşmıyor.

Ben bu gibi çalışmaların yapılması gerektiğini söylediğim için;Ben bu gibi çalışmaların yapılması gerektiğini söylediğim için; "Her yeni kuruluşta benim de bir payım var mı?" diye, daima dedikodu çıkmıştır. "Her yeni kuruluşta benim de bir payım var mı?" diye, daima dedikodu çıkmıştır.

Mesela Sezai Karakoç Diriliş Partisi'ni kurduğu sıralarda da; Mesela Sezai Karakoç Diriliş Partisi'ni kurduğu sıralarda da; "Benim onunla bir ilgim var mı?" diye sorulmuştu. "Benim onunla bir ilgim var mı?" diye sorulmuştu.

"Hasan Celal Güzel'le bir parti çalışmanız var mı?" diye geçen konferansımda sordular. "Hasan Celal Güzel'le bir parti çalışmanız var mı?" diye geçen konferansımda sordular.

Yok, benim öyle bir çalışmam yoktur. Yok, benim öyle bir çalışmam yoktur. Ama Türkiye'de kahir ekseriyeti içine alacak bir organizasyonlarının olması müslümanların hakkıdır. Ama Türkiye'de kahir ekseriyeti içine alacak bir organizasyonlarının olması müslümanların hakkıdır. Bunu sağlamak için çalışmaları lazım gelir. Herkes gereken fedakârlığı gösterip bunu sağlamalı. Bunu sağlamak için çalışmaları lazım gelir. Herkes gereken fedakârlığı gösterip bunu sağlamalı. Esas itibariyle bizim, benim şahsen görevim insanların imanlarının kurtarılmasıEsas itibariyle bizim, benim şahsen görevim insanların imanlarının kurtarılması ve nefislerinin terbiye edilmesi çalışmasıdır.ve nefislerinin terbiye edilmesi çalışmasıdır. Onun için bu çalışmalar beyanında herkesle tanışıklığımız olabiliyor, bize ziyarete gelenler,Onun için bu çalışmalar beyanında herkesle tanışıklığımız olabiliyor, bize ziyarete gelenler, telefon açanlar, bizi karşılayanlar, çiçek demeti ikram edenler olabiliyor. Normal. telefon açanlar, bizi karşılayanlar, çiçek demeti ikram edenler olabiliyor. Normal.

Soru: "Organizatör problemi olduğunu belirttiniz. Beynelmilel organizasyon nasıl olmalı,Soru: "Organizatör problemi olduğunu belirttiniz. Beynelmilel organizasyon nasıl olmalı, Türkiye için organizasyon nasıl olmalı.Türkiye için organizasyon nasıl olmalı. Parti kurma faaliyeti nasıl olmalı?" diye çok merak edilen konular olarak üç soru var. Parti kurma faaliyeti nasıl olmalı?" diye çok merak edilen konular olarak üç soru var.

Cevap: Müslümanların birbirleriyle beynelmilel yani milletler arası alakalarınınCevap: Müslümanların birbirleriyle beynelmilel yani milletler arası alakalarının mutlaka kuvvetli olması lazım. Ama bu beynelmilel organizasyon tepeden olmuyor. mutlaka kuvvetli olması lazım. Ama bu beynelmilel organizasyon tepeden olmuyor. İlk önce her ülke içindeki has halis müslümanların tespit edilmesi, bilinmesi lazım. İlk önce her ülke içindeki has halis müslümanların tespit edilmesi, bilinmesi lazım. Onlarla ilgili irtibat kurulmalı. Sonra onların beynelmilel sahada birbirlerini desteklemesiOnlarla ilgili irtibat kurulmalı. Sonra onların beynelmilel sahada birbirlerini desteklemesi ve beraber çalışmalar yapması şarttır. Ama eğer milletlerin kendi içindeki organizasyonlarve beraber çalışmalar yapması şarttır. Ama eğer milletlerin kendi içindeki organizasyonlar sıhhatli seçilmez ise bazıları provokasyon organizasyon olabiliyor. sıhhatli seçilmez ise bazıları provokasyon organizasyon olabiliyor. Gerçek, müspet İslâmi teşkilat olmuyor. Müslümanları kanırıcı bazı organizasyonlar olabiliyor. Gerçek, müspet İslâmi teşkilat olmuyor. Müslümanları kanırıcı bazı organizasyonlar olabiliyor. Aslında iman bakımından, akide bakımından veya aksiyon bakımından hataları olan organizasyonlar olabiliyor.Aslında iman bakımından, akide bakımından veya aksiyon bakımından hataları olan organizasyonlar olabiliyor. Belki isim vermek de doğru olmaz diye düşünüyorum.Belki isim vermek de doğru olmaz diye düşünüyorum. İsim vermiyorum amaİsim vermiyorum ama mesela Amerika'da birisi bunlardan birilerinin camisine gitmiş. Sıkışmış, ikindi namazını kılacak.mesela Amerika'da birisi bunlardan birilerinin camisine gitmiş. Sıkışmış, ikindi namazını kılacak. Cami kılıklı bir bina görmüş. Gitmiş, kapıya çalmış. Kapıyı açan "Niye geldin?" demiş. Cami kılıklı bir bina görmüş. Gitmiş, kapıya çalmış. Kapıyı açan "Niye geldin?" demiş. "Namaz kılacağım, burası cami değil mi?" demiş. İçeriye almamış. "Namaz kılacağım, burası cami değil mi?" demiş. İçeriye almamış. Kapısı namaz kılmak isteyene kapalı bir organizasyon gerçek, İslâmi bir organizasyon değil. Kapısı namaz kılmak isteyene kapalı bir organizasyon gerçek, İslâmi bir organizasyon değil. Bu, benim bildiğim bir organizasyon ama isim söylemiyorum.Bu, benim bildiğim bir organizasyon ama isim söylemiyorum. Şimdi sen böyle bir organizasyonla birleşsen ne olacak bileşmesen ne olacak. Şimdi sen böyle bir organizasyonla birleşsen ne olacak bileşmesen ne olacak. Zaten akidesi bozuk, kafası yamuk. Belki bir provokasyon, uydurma bir organizasyon.Zaten akidesi bozuk, kafası yamuk. Belki bir provokasyon, uydurma bir organizasyon. O halde bütün beldelerdeki, bütün ülkelerdeki ihlaslı insanların birlik ve beraberlik içinde olmasıO halde bütün beldelerdeki, bütün ülkelerdeki ihlaslı insanların birlik ve beraberlik içinde olması birbirlerini tanıması ve birbirleriyle işbirliğine geçmesi lazım.birbirlerini tanıması ve birbirleriyle işbirliğine geçmesi lazım. Onlar bir arada olurlarsa o zaman iş ihlasla yürütülür. Bunun için de dış ülkeleri tanımak gerekiyor.Onlar bir arada olurlarsa o zaman iş ihlasla yürütülür. Bunun için de dış ülkeleri tanımak gerekiyor. Ziyaret etmek, oralara temsilciler göndermek, oralardan bazı kimseleri çağırmak gerekiyor.Ziyaret etmek, oralara temsilciler göndermek, oralardan bazı kimseleri çağırmak gerekiyor. Hatta ticari münasebetler, evlilik münasebetleri ile yakınlaşmalar gerekiyor. Hatta ticari münasebetler, evlilik münasebetleri ile yakınlaşmalar gerekiyor. İki ülkeyi de daha yakından tanımak gerekiyor. Ondan sonra o çalışmalar bir meyve vermeye başlayabilir. İki ülkeyi de daha yakından tanımak gerekiyor. Ondan sonra o çalışmalar bir meyve vermeye başlayabilir. Mesela ben Malezya'ya gittim ama Endonezya'ya hiç gidemedim. Mesela ben Malezya'ya gittim ama Endonezya'ya hiç gidemedim. Bruney Sultanlığı diye bir sultanlık varmış hiç görmedim. Bruney Sultanlığı diye bir sultanlık varmış hiç görmedim. Çok zenginmiş, milli geliri fevkalade yüksekmiş, herkesi almıyorlarmış vesaire.Çok zenginmiş, milli geliri fevkalade yüksekmiş, herkesi almıyorlarmış vesaire. Dünyanın her yerinde azınlık müslümanlar var.Dünyanın her yerinde azınlık müslümanlar var. Veya kendileri ekseriyette oldukları halde yönetimleri farklı İslâm ülkeleri var.Veya kendileri ekseriyette oldukları halde yönetimleri farklı İslâm ülkeleri var. Bunların hepsinin tespit edilmesi ve bir merkezden, bir müesseseden, bir enstitüden takip edilmesi lazım.Bunların hepsinin tespit edilmesi ve bir merkezden, bir müesseseden, bir enstitüden takip edilmesi lazım. Problemlerin tespit edilmesi lazım. Çözümlenmesi için beynelmilel toplantılar yapılması lazım.Problemlerin tespit edilmesi lazım. Çözümlenmesi için beynelmilel toplantılar yapılması lazım. Bu oluşumun yavaş yavaş sağlam bir şekilde büyümesi, gelişmesi gerekiyor.Bu oluşumun yavaş yavaş sağlam bir şekilde büyümesi, gelişmesi gerekiyor. Bazıları devletlerin resmi teşekkülleri oluyor, onlara da söz geçirilemiyor.Bazıları devletlerin resmi teşekkülleri oluyor, onlara da söz geçirilemiyor. Devletin resmi ideolojisini temsil ediyor ve devletin kendisine emrettiği işler yapılmak isteniyor.Devletin resmi ideolojisini temsil ediyor ve devletin kendisine emrettiği işler yapılmak isteniyor. Tabi siz ona itibar etmeyip deTabi siz ona itibar etmeyip de kendiniz organizasyon yapmak istediğiniz zaman kendiniz organizasyon yapmak istediğiniz zaman bu sefer devlet size burada benim adımı kullanıyorsun diye tavır koyuyor. bu sefer devlet size burada benim adımı kullanıyorsun diye tavır koyuyor. Bir takım güçlükleri var. Bu güçlükleri yenip dünyanın her yerinde ihlaslı,Bir takım güçlükleri var. Bu güçlükleri yenip dünyanın her yerinde ihlaslı, takva ehli müslümanların bir iş birliği içine girmesini sağlamak gerekiyor. takva ehli müslümanların bir iş birliği içine girmesini sağlamak gerekiyor.

Soru: Konuşmanızda sosyal organizasyonların gerekliliğinden bahsettiniz.Soru: Konuşmanızda sosyal organizasyonların gerekliliğinden bahsettiniz. Sosyal hizmetler veren kurumların yanında siyasi kurumlara ihtiyaç yok mu? Sosyal hizmetler veren kurumların yanında siyasi kurumlara ihtiyaç yok mu?

Cevap: Tabi bunu da cevaplandırdık. Siyasi kurumlara şiddetle ihtiyaç var.Cevap: Tabi bunu da cevaplandırdık. Siyasi kurumlara şiddetle ihtiyaç var. Sosyal kurumlara ihtiyaç var, kültürel kurumlara ihtiyaç var, bilimsel müesseslere ihtiyaç var.Sosyal kurumlara ihtiyaç var, kültürel kurumlara ihtiyaç var, bilimsel müesseslere ihtiyaç var. Bir toplumun kalkınması, ilerlemesi, problemlerinin çözülmesi için her şeye ihtiyaç var. Bir toplumun kalkınması, ilerlemesi, problemlerinin çözülmesi için her şeye ihtiyaç var. Onların hepsini sağlamak müslümanların boynunun borcudur. Onların hepsini sağlamak müslümanların boynunun borcudur. Sağlanmadığı takdirde hepsi vebal altında kalırlar. Sağlanmadığı takdirde hepsi vebal altında kalırlar.

Allah hepinizden razı olsun. Allah hepinizden razı olsun.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2