Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Münafıklar ve Fâsıklar: Gizli Tehlikeler ve İlahi Uyarılar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Münafıklar ve Fâsıklar: Gizli Tehlikeler ve İlahi Uyarılar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.


el-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi. Âlâ külli hâlin ve fî külli hîn.Âlâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtu ve’s-selâmu âlâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîneVe’s-salâtu ve’s-selâmu âlâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîne Muhammedini’l-Mustafâ ve âlihî ve sahbihîMuhammedini’l-Mustafâ ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.

Emmâ ba’d:


Emmâ ba’d:


Fe-kâle resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.


Fe-kâle resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.


İzâ mudiha’l-fâsiku


İzâ mudiha’l-fâsiku
ğadibe’r-rabbu ve’h-tezze li-zâlike’l-arşu.ğadibe’r-rabbu ve’h-tezze li-zâlike’l-arşu.

Büreyde radıyallahu anh’ten rivayet olunduğuna göre,


Büreyde radıyallahu anh’ten rivayet olunduğuna göre,
Peygamber sallallahu aleyhiPeygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz hazretleri şöyle buyurmuşlar;vessellem Efendimiz hazretleri şöyle buyurmuşlar;

İzâ mudiha’l-fâsiku.


İzâ mudiha’l-fâsiku.
Fâsık meth olunursa,Fâsık meth olunursa, fâsık meth edildiği zaman, övüldüğü zaman.fâsık meth edildiği zaman, övüldüğü zaman.

Fâsık ne demek?


Fâsık ne demek?


Doğru yoldan çıkmış, raydan çıkmış


Doğru yoldan çıkmış, raydan çıkmış
Allah’ın emrini dinlememiş,Allah’ın emrini dinlememiş, günaha sapmış insan demek.günaha sapmış insan demek. Fâsık, günaha sapmış insan demek.Fâsık, günaha sapmış insan demek. Doğru yolda duramamış, ayağı kaymış,Doğru yolda duramamış, ayağı kaymış, günah yapmış insana.günah yapmış insana. Feseka‘an emri rabbihî.Feseka‘an emri rabbihî. Rabbinin emrine asi olup, raydan çıkmış insana.Rabbinin emrine asi olup, raydan çıkmış insana. Yani günahkâr, günahlı insana fâsık derler.Yani günahkâr, günahlı insana fâsık derler. Eğer fâsık günahını aşikâre yapıyorsa,Eğer fâsık günahını aşikâre yapıyorsa, perva etmeden ne olacak ya?perva etmeden ne olacak ya? Adam mı yerler?Adam mı yerler?

Yapıyorum işte falan böyle,


Yapıyorum işte falan böyle,
aşikâre yapıyorsa, fâsık-ı mücahir derler.aşikâre yapıyorsa, fâsık-ı mücahir derler. Yani cehren cehren yapıyor bunu.Yani cehren cehren yapıyor bunu. Bazıları fâsık-ı mücahirdir.Bazıları fâsık-ı mücahirdir. Bayraklı fâsıktır, yani bayrak açmışBayraklı fâsıktır, yani bayrak açmış isyan bayrağını korkmuyor.isyan bayrağını korkmuyor. Bazısı da saklı yapar.Bazısı da saklı yapar. Yani saklı yapıyorsa fıskı fücurunuYani saklı yapıyorsa fıskı fücurunu münafıklığın bir çeşididir.münafıklığın bir çeşididir. Münafıklığın şiddetli derecesi,Münafıklığın şiddetli derecesi, içi kâfir dışı mümin olmaktır.içi kâfir dışı mümin olmaktır. İnanmıyor ama inanmışların arasında inanmış gibi yapıyor.İnanmıyor ama inanmışların arasında inanmış gibi yapıyor. Bu bir çeşit münafıktır, ama münafığınBu bir çeşit münafıktır, ama münafığın kâfir cinsinden olduğu için durumu çok fenadır.kâfir cinsinden olduğu için durumu çok fenadır.

Kur’an-ı Kerimde;


Kur’an-ı Kerimde;


Bismillâhirrahmânirrahîm.


Bismillâhirrahmânirrahîm.


İnne’l-münâfikîne fi’d-derki’l-esfeli mine’n-nâri


İnne’l-münâfikîne fi’d-derki’l-esfeli mine’n-nâri
ve len tecide lehüm nasîrâ.ve len tecide lehüm nasîrâ.

Münafıklar cehennemin en aşağı tabakasındadır dediği bunlardır.


Münafıklar cehennemin en aşağı tabakasındadır dediği bunlardır.
Yani mümin görünüp müminlerin arasında,Yani mümin görünüp müminlerin arasında, aslında mümin olmayıp kâfir olanlar.aslında mümin olmayıp kâfir olanlar. İçi inanmamış olanlar.İçi inanmamış olanlar. Dışı mümin içi kâfir olanlar.Dışı mümin içi kâfir olanlar. Birde dışından itaatliBirde dışından itaatli gizli yerlerde günahları yapanlar var.gizli yerlerde günahları yapanlar var. Bu da amelinde münafık.Bu da amelinde münafık. Kötü amelini göstermiyor ama yapıyor.Kötü amelini göstermiyor ama yapıyor. Zahirde insanların arasında dururken iyi gibi görünüyor ama yapıyor.Zahirde insanların arasında dururken iyi gibi görünüyor ama yapıyor. Şimdi fâsık meth olunduğu zaman;Şimdi fâsık meth olunduğu zaman;

Kâne mine’l-cinni fe-feseka ‘an emri rabbihî.


Kâne mine’l-cinni fe-feseka ‘an emri rabbihî.


Şeytan, cinlerin bir çeşidi idi.


Şeytan, cinlerin bir çeşidi idi.
Allah’ın emrinden dışarı çıktı ya.Allah’ın emrinden dışarı çıktı ya. O da fâsık diye bildiriliyor.O da fâsık diye bildiriliyor. Yani Allah’ın emrini tutmadı diye.Yani Allah’ın emrini tutmadı diye.

Fe-feseka. Fâsıklık yaptı. ‘an emri rabbihî.


Fe-feseka. Fâsıklık yaptı. ‘an emri rabbihî.
Rabbının emrinden.Rabbının emrinden. Yani Rabbının emrinden dışarıya çıktı.Yani Rabbının emrinden dışarıya çıktı. Kaydı. Ayağı kaydı, saptı demek yani.Kaydı. Ayağı kaydı, saptı demek yani. Fâsık meth edildiği zaman.Fâsık meth edildiği zaman. Adam fâsık. İyi bir Müslüman değil, halîs değil, muhlîs değil fâsık.Adam fâsık. İyi bir Müslüman değil, halîs değil, muhlîs değil fâsık. Fâsık adam meth edildiği zaman.Fâsık adam meth edildiği zaman. Ğadibe’r-rabbu.Ğadibe’r-rabbu. Rabbulalemin Tebareke ve Teâlâ hazretleri kızar, gazap eder.Rabbulalemin Tebareke ve Teâlâ hazretleri kızar, gazap eder.

Ve’h-tezze li-zâlike’l-arşu.


Ve’h-tezze li-zâlike’l-arşu.
Ve Allahu Teâlâ hazretleri gazap ettiği zamandaVe Allahu Teâlâ hazretleri gazap ettiği zamanda arş-ı âlâ bundan dolayı zangır zangır titrer.arş-ı âlâ bundan dolayı zangır zangır titrer. Arş-ı âlâ. Allah gazap etti diye zangır zangır titrer.Arş-ı âlâ. Allah gazap etti diye zangır zangır titrer. Arş-ı azam arşı âlâ yeri göğüArş-ı azam arşı âlâ yeri göğü içine alacak kadar büyük semavatıiçine alacak kadar büyük semavatı arzı içine alacak büyük olan arşı alaarzı içine alacak büyük olan arşı ala Allah gazap etti diye korkarda.Allah gazap etti diye korkarda. Fâsık Allah’ın gazabından korkmuyor.Fâsık Allah’ın gazabından korkmuyor. Fısk-ı fücuruna devam ediyor maalesef.Fısk-ı fücuruna devam ediyor maalesef. E devam ediyor.E devam ediyor. O zaman ona yağcılık yapmak yok.O zaman ona yağcılık yapmak yok. Ona yağcılık yapmak yok.Ona yağcılık yapmak yok. İslam da Allah için sevmek var.İslam da Allah için sevmek var. Mümin mümini sevecek Allah için.Mümin mümini sevecek Allah için. Neden seviyorsun menfaatin mi var?Neden seviyorsun menfaatin mi var?
Yo. E neden seviyorsun adamı ya?

Yo. E neden seviyorsun adamı ya?

Hem fakir, hem tahsilsiz, köylü dayı. Niye seviyorsun?

Hem fakir, hem tahsilsiz, köylü dayı. Niye seviyorsun?

Altın gibi kalbi var. Müslüman.

Altın gibi kalbi var. Müslüman.
Temiz niyeti var. Ondan seviyorum.Temiz niyeti var. Ondan seviyorum. Allah için sevmek var.Allah için sevmek var. Birde Allah için kızmak var.Birde Allah için kızmak var. Ya falanca adama sen niye kızıyorsun kardeşim ya?Ya falanca adama sen niye kızıyorsun kardeşim ya? Kravatlı, gırand tuvalet dolaşır,Kravatlı, gırand tuvalet dolaşır, her gün sabah akşam iki defa tıraş olur,her gün sabah akşam iki defa tıraş olur, sinek yanağına konduğu zaman ayağı kayar,sinek yanağına konduğu zaman ayağı kayar, cum cıııız çenesine kadar düşer,cum cıııız çenesine kadar düşer, oradan da göğsüne yuvarlanır,oradan da göğsüne yuvarlanır, bilmem ayakkabısının yüzüne baksan saçlarını tararsın,bilmem ayakkabısının yüzüne baksan saçlarını tararsın, yüzünü düzeltirsin,yüzünü düzeltirsin, tıraş olabilirsin, pırıl pırıl parlıyor ayakkabısının üstü,tıraş olabilirsin, pırıl pırıl parlıyor ayakkabısının üstü, her şeyi yerinde. Niye kızıyorsun?her şeyi yerinde. Niye kızıyorsun?

Giyimi güzel ama kalbi fena.


Giyimi güzel ama kalbi fena.
Ahlâkı fena, ondan kızıyorum.Ahlâkı fena, ondan kızıyorum. Falanca dul kadını aldattı,Falanca dul kadını aldattı, malını şöyle yaptı, filancayı şöyle yaptı, falancayı böyle yaptı.malını şöyle yaptı, filancayı şöyle yaptı, falancayı böyle yaptı. Sen bunun böyle giyimine, kravatının bilmem nesininSen bunun böyle giyimine, kravatının bilmem nesinin modaya uygunluğuna, renklerinin düzgünlüğüne,modaya uygunluğuna, renklerinin düzgünlüğüne, asortikliğine bakma, bu herifin ciğeri beş para etmez.asortikliğine bakma, bu herifin ciğeri beş para etmez. Ciğer değil kendisi beş para etmez.Ciğer değil kendisi beş para etmez. Ondan kızıyorum. Ya herkes hürmet ediyor.Ondan kızıyorum. Ya herkes hürmet ediyor. Ben insana parasından pulundan dolayı hürmet etmem.Ben insana parasından pulundan dolayı hürmet etmem. Ben insanın temiz niyetinden, güzel ahlâkından dolayı severim.Ben insanın temiz niyetinden, güzel ahlâkından dolayı severim. Kötü huyluysa da Allah için buğz ederim ona.Kötü huyluysa da Allah için buğz ederim ona. Hem de söylerimde.Hem de söylerimde. Arkadaş senin bu yaptığın insanlık değil,Arkadaş senin bu yaptığın insanlık değil, yazık değil mi o dula?yazık değil mi o dula? Yazık değil mi o yetim çocuklara?Yazık değil mi o yetim çocuklara? Yazık değil mi şu aldattığın insanlara?Yazık değil mi şu aldattığın insanlara? Yaptığın doğrumu ya?Yaptığın doğrumu ya?

Başkasının kanını emerek, sen böyle süslü püslü dolaşıyorsun,


Başkasının kanını emerek, sen böyle süslü püslü dolaşıyorsun,
böyle yapma veyahut yaparsan bak,böyle yapma veyahut yaparsan bak, yapma bunu ya ver onun parasınıyapma bunu ya ver onun parasını ya verirsin ya da ben sana yapacağımı bilirim.ya verirsin ya da ben sana yapacağımı bilirim. Bir de yaptırtmamak var değil mi?Bir de yaptırtmamak var değil mi?

Yani. En-neyhü ‘ani’l-münkeri. Kötü şeyi yaptırtmamak var.


Yani. En-neyhü ‘ani’l-münkeri. Kötü şeyi yaptırtmamak var.
Yaparsam ne olacak?Yaparsam ne olacak?

Yakanı toplarım, çenene iki tane patlatırım,


Yakanı toplarım, çenene iki tane patlatırım,
iki seksen seni yere uzatırım.iki seksen seni yere uzatırım. Boyun bir doksan ama iki seksen yaparım seni yerde.Boyun bir doksan ama iki seksen yaparım seni yerde. Onun için böyle burada benim bildiğim buOnun için böyle burada benim bildiğim bu yerde ben görürkenyerde ben görürken sana bu kötülüğü ben yaptırtmam. Bir de bu var İslam da.sana bu kötülüğü ben yaptırtmam. Bir de bu var İslam da. Hem kızmak var hem de kötülüğü yaptırtmamak var.Hem kızmak var hem de kötülüğü yaptırtmamak var. Efendim banane.Efendim banane. Ya bana nesi var mı?Ya bana nesi var mı?

Adam bak ötekisinin cebine elini sokuyor,


Adam bak ötekisinin cebine elini sokuyor,
çalıyor, görüp duruyorsun.çalıyor, görüp duruyorsun. Beni ilgilendirmez. İlgilendirmez olur mu yarın senin cebine sokar elini.Beni ilgilendirmez. İlgilendirmez olur mu yarın senin cebine sokar elini. Bugün onu aldatıyor, yarın seni aldatır.Bugün onu aldatıyor, yarın seni aldatır. Bugün ona zulmediyor, yarın sana zulmeder.Bugün ona zulmediyor, yarın sana zulmeder. Bunun huyunun önünü keseceksin ki toplum düzelsin.Bunun huyunun önünü keseceksin ki toplum düzelsin. İslam’da bu var yani.İslam’da bu var yani.

Fâsık meth edildiği zaman Allah gazap eder


Fâsık meth edildiği zaman Allah gazap eder
ve bundan dolayıda arş-ı âzam titrer.ve bundan dolayıda arş-ı âzam titrer. Fâsık’ı meth etmek yok,Fâsık’ı meth etmek yok, alkış tutmak yok, başkan seçmek yok,alkış tutmak yok, başkan seçmek yok, peşinden gitmek yok.peşinden gitmek yok. Ne var?Ne var?

Nasihat edersin, zecredersin, men edersin,


Nasihat edersin, zecredersin, men edersin,
kötülüğünü engellersin, yaptırtmazsın.kötülüğünü engellersin, yaptırtmazsın. Banane canım herkesin günahı sevabı kendisine.Banane canım herkesin günahı sevabı kendisine. Günahı sevabı kendisine olduğu,Günahı sevabı kendisine olduğu, hesapta öyle ama toplumda ben o günahı ona bilerek işlettirmem.hesapta öyle ama toplumda ben o günahı ona bilerek işlettirmem. Çünkü Müslümanın vazifelerinden bir tanesi de kötülüğü engellemektir.Çünkü Müslümanın vazifelerinden bir tanesi de kötülüğü engellemektir. İyiliği yaptırtmaktır, kötülüğü de engellemektir.İyiliği yaptırtmaktır, kötülüğü de engellemektir. Müslüman atılgandır ve yapıcı bir şekilde canlıdır,Müslüman atılgandır ve yapıcı bir şekilde canlıdır, cevvaldir, hareketlidir.cevvaldir, hareketlidir. Efendim falanca adam çok iyi, melek gibi.Efendim falanca adam çok iyi, melek gibi. E nerden melek gibi oluyor bu adam?E nerden melek gibi oluyor bu adam? Kanadı yok manadı yok.Kanadı yok manadı yok. Nerden melek gibi oluyor?Nerden melek gibi oluyor? Efendim bu adam, evinden camiye gelir, namazını kılar,Efendim bu adam, evinden camiye gelir, namazını kılar, camiden namazını kıldıktan sonra pabucunu alır evine gider,camiden namazını kıldıktan sonra pabucunu alır evine gider, etliye sütlüye hiç karışmaz.etliye sütlüye hiç karışmaz. Bu adamda iş yok ya.Bu adamda iş yok ya. Bu adam İslam’ın en mühim önemli farzlarından birisi olanBu adam İslam’ın en mühim önemli farzlarından birisi olan emr-i mâruf, nehy-i münkeri yapmıyor.emr-i mâruf, nehy-i münkeri yapmıyor. Karısına yapmıyor, çocuğuna yapmıyor, etrafına yapmıyor, susuyor.Karısına yapmıyor, çocuğuna yapmıyor, etrafına yapmıyor, susuyor.

Öyle şey olur mu?


Öyle şey olur mu?


Benim hacı dedelerim mahallede bastonuyla,


Benim hacı dedelerim mahallede bastonuyla,
kamburuyla camiye gelirken giderken,kamburuyla camiye gelirken giderken, mahallenin çocukları yanlış bir şey yapsa hemen müdahale ederlerdi.mahallenin çocukları yanlış bir şey yapsa hemen müdahale ederlerdi. Yapma onu evladım ayıptır günahtır,Yapma onu evladım ayıptır günahtır, taşlama o kuşu bakalım, çekil bakalım o duvarın yanından,taşlama o kuşu bakalım, çekil bakalım o duvarın yanından, ayıp öyle şey yapılır mı? Bilmem ne.ayıp öyle şey yapılır mı? Bilmem ne. Neden bu?Neden bu?

Çünkü toplumu eğiteceksin.


Çünkü toplumu eğiteceksin.
Kötülüğü yaptırmayacaksın.Kötülüğü yaptırmayacaksın. İyiliği Ali Bingöl iyiliği yapıyor,İyiliği Ali Bingöl iyiliği yapıyor, tek başına, birazda zorlanıyor, sende git yardım et,tek başına, birazda zorlanıyor, sende git yardım et, ötekisi de gelsin yardım etsin, iyiliği çoğalsın.ötekisi de gelsin yardım etsin, iyiliği çoğalsın. Kötülüğü falanca yapıyor engelle, ötekisi de engellesin, ötekisi de engellesin,Kötülüğü falanca yapıyor engelle, ötekisi de engellesin, ötekisi de engellesin, haa burada kötülük yapılmıyor desin adam,haa burada kötülük yapılmıyor desin adam, vazgeçsin hizaya gelsin.vazgeçsin hizaya gelsin. Bir defa trafik cezasını, seyri sefer cezasını,Bir defa trafik cezasını, seyri sefer cezasını, seyri sefer Arapça, Türkçesi ne olur?seyri sefer Arapça, Türkçesi ne olur?

Trafik, geliş gidiş, yolda araba sürüş.


Trafik, geliş gidiş, yolda araba sürüş.
Bir defa araba cezası, sürüş cezasını yiyor adam.Bir defa araba cezası, sürüş cezasını yiyor adam. Bir daha yiyor, bir daha yiyor.Bir daha yiyor, bir daha yiyor. Ne yapıyor sonra?Ne yapıyor sonra? Hizaya geliyor, sürat yapmamaya başlıyor.Hizaya geliyor, sürat yapmamaya başlıyor. Levhalara dikkat etmeye başlıyor.Levhalara dikkat etmeye başlıyor. Kendisi dikkat etmezse hanımı diyor ki; Efendi.Kendisi dikkat etmezse hanımı diyor ki; Efendi. Ne var ya? Hayrola?Ne var ya? Hayrola? 80’lik yerde, 120 ile gidiyorsun.80’lik yerde, 120 ile gidiyorsun. E ne olur gidersem?E ne olur gidersem? Ne oluru var mı polis bir çevirirse şu kadar ceza yersin.Ne oluru var mı polis bir çevirirse şu kadar ceza yersin. Şimdi boş yere kesemizden şu kadar para çıkmasın.Şimdi boş yere kesemizden şu kadar para çıkmasın. Caydıracak. Ceza veriyor, engelliyor, caydırıcı oluyor.Caydıracak. Ceza veriyor, engelliyor, caydırıcı oluyor. Aleyhinde karşısına çıkıp konuşmakta caydırıcıdır.Aleyhinde karşısına çıkıp konuşmakta caydırıcıdır. Yapma böyle, birisi söyler, ötekisi söyler, o zaman kötülüğü yapmaz.Yapma böyle, birisi söyler, ötekisi söyler, o zaman kötülüğü yapmaz. Alkışlarsan aaa ne iyi yaptın, gene yap,Alkışlarsan aaa ne iyi yaptın, gene yap, bilmem ne, o zaman teşvik olur.bilmem ne, o zaman teşvik olur.

Çocuk mesela sigarayı sarıyor, küçük çocuk, ben bunun misalini gördüm.


Çocuk mesela sigarayı sarıyor, küçük çocuk, ben bunun misalini gördüm.
Kâğıdı kıvırıyor, sigara yapıyor, oyuncak sigara yapıyor,Kâğıdı kıvırıyor, sigara yapıyor, oyuncak sigara yapıyor, ocakta yakıyor, tüttürüyor.ocakta yakıyor, tüttürüyor. Anası babası gülüyor. Çok fena bir şey yapıyor. Çok fena bir iş yapıyor.Anası babası gülüyor. Çok fena bir şey yapıyor. Çok fena bir iş yapıyor.

Neden?


Neden?


O çocuk ona gülündüğü için, onu iyi bir şey sanıyor,


O çocuk ona gülündüğü için, onu iyi bir şey sanıyor,
büyüyünce yapacak o işi.büyüyünce yapacak o işi. He diyecek. Sen onu neden yapıyorsun yavrum? Diyecek.He diyecek. Sen onu neden yapıyorsun yavrum? Diyecek. Ciğerlerin kapkara olur diyecek.Ciğerlerin kapkara olur diyecek. Bak bacanın içine gel bak, yukarıya gel bak,Bak bacanın içine gel bak, yukarıya gel bak, bak elim kapkara oldu.bak elim kapkara oldu. Sen ciğerinin böyle ağzının kapkara olmasını ister misin?Sen ciğerinin böyle ağzının kapkara olmasını ister misin? Falan diyecek. Engelleyecek.Falan diyecek. Engelleyecek.

Biz vefa lisesine gidiyoruz.


Biz vefa lisesine gidiyoruz.
Şehzade camisinin bu taraftaki kapısından girdik,Şehzade camisinin bu taraftaki kapısından girdik, avlusunun yanından kestirme,avlusunun yanından kestirme, böyle gidip böyle gideceğimize buradan kestirme,böyle gidip böyle gideceğimize buradan kestirme, caminin avlusunda okulumuza gidiyoruz.caminin avlusunda okulumuza gidiyoruz. Ben vefa lisesinde okuyorum gidiyoruz.Ben vefa lisesinde okuyorum gidiyoruz. Vefa da kabadayılarıyla meşhur bir semti, İstanbul’un.Vefa da kabadayılarıyla meşhur bir semti, İstanbul’un. Vefa’nın kabadayıları.Vefa’nın kabadayıları. Bozlağan kemeri falan var orda.Bozlağan kemeri falan var orda. Herhalde kemer altı diye bilmiyorum İstanbul da oralarını mı kast ediyorlar?Herhalde kemer altı diye bilmiyorum İstanbul da oralarını mı kast ediyorlar? Yoksa İzmir de bir Kemer altı var orası mı?Yoksa İzmir de bir Kemer altı var orası mı? 8, 8, 16 meskenimiz kemeraltı,8, 8, 16 meskenimiz kemeraltı, lastik gibi uzarım, fiyakanı bozarımlastik gibi uzarım, fiyakanı bozarım bir şeyler laflar tekerlemeler var.bir şeyler laflar tekerlemeler var. Hasılı kabadayılar var orda.Hasılı kabadayılar var orda. Şimdi biz iki üç arkadaş böyle,Şimdi biz iki üç arkadaş böyle, biz civciviz cikcikiz, böyle şeye doğru gidiyoruz, fakülte değilbiz civciviz cikcikiz, böyle şeye doğru gidiyoruz, fakülte değil ortaokula doğru, liseye doğru gidiyoruz.ortaokula doğru, liseye doğru gidiyoruz. Bir de caminin vefa bozacısının yanından gelen bir küçük kapısı var,Bir de caminin vefa bozacısının yanından gelen bir küçük kapısı var, orası karanlık, oradan geçmeye bile korkarız biz.orası karanlık, oradan geçmeye bile korkarız biz. Oradan bir delikanlı çıktı.Oradan bir delikanlı çıktı. Eşarbını şuradan sarmış, şuradan çevirmiş,Eşarbını şuradan sarmış, şuradan çevirmiş, ipek eşarp güzel koyu bir elbise,ipek eşarp güzel koyu bir elbise, yakışıklı saçlar, ama yürürkenyakışıklı saçlar, ama yürürken böyle yaylanarak yürüyor.böyle yaylanarak yürüyor. Belli ki Vefanın kabadayılarından.Belli ki Vefanın kabadayılarından. Yani giyimi ne kadar güzel olsa, efe olduğu yürüyüşünden belli.Yani giyimi ne kadar güzel olsa, efe olduğu yürüyüşünden belli. Biz şöyle göz ucu ile ona baktık,Biz şöyle göz ucu ile ona baktık, şöyle kenardan yavaş yavaş öbür kapıya gideceğiz,şöyle kenardan yavaş yavaş öbür kapıya gideceğiz, oradan öbür tarafa vefa lisesi oraya gireceğiz.oradan öbür tarafa vefa lisesi oraya gireceğiz. Biz öyle bakarken ona, elinde de sigara var.Biz öyle bakarken ona, elinde de sigara var. Çok güzel yakışıklı giyinmiş, hüüp üüf yapıyor falan, fiyakalı bir şekilde.Çok güzel yakışıklı giyinmiş, hüüp üüf yapıyor falan, fiyakalı bir şekilde. Biz öyle bakıp geçerken durun dedi.Biz öyle bakıp geçerken durun dedi. Eyvah hapı yuttuk dedik biz. Kabadayı.Eyvah hapı yuttuk dedik biz. Kabadayı. Belki burasında bıçak var, belki şurasında tabanca var.Belki burasında bıçak var, belki şurasında tabanca var. Vefanın kabadayıları meşhur, büyük adamlar şey yapmaz.Vefanın kabadayıları meşhur, büyük adamlar şey yapmaz. Durun dedi. Eyvah hapı yuttuk, durduk.Durun dedi. Eyvah hapı yuttuk, durduk.
Niye bakıyorsunuz? Dedi.

Niye bakıyorsunuz? Dedi.

Yok, abi falan, hıg mıg etmeye başladık biz, küçüğüz çünkü.

Yok, abi falan, hıg mıg etmeye başladık biz, küçüğüz çünkü.
Şimdiki gibi olsa hiç öyle der miyim?Şimdiki gibi olsa hiç öyle der miyim?
Siz benim sigara içişime bakıyorsunuz değil mi?

Siz benim sigara içişime bakıyorsunuz değil mi?

Evet, hayır bilmem ne falan. Gelin buraya.

Evet, hayır bilmem ne falan. Gelin buraya.
Geldik. Şimdi elimizde çantalar var, kaçsak kovalar yetişir,Geldik. Şimdi elimizde çantalar var, kaçsak kovalar yetişir, mesafe uzun, kaçacak kadar şey değiliz yani aralıklı değiliz.mesafe uzun, kaçacak kadar şey değiliz yani aralıklı değiliz. Şurasında damat mendili var ipekli güzel.Şurasında damat mendili var ipekli güzel. Şu güzelim mendili çıkarttı, şöyle çıkarttı,Şu güzelim mendili çıkarttı, şöyle çıkarttı, mendil bembeyaz hala acırım o mendile amamendil bembeyaz hala acırım o mendile ama ona da hayranım yani, o çocuğa da.ona da hayranım yani, o çocuğa da. Sigaradan o delikanlı abiye.Sigaradan o delikanlı abiye. Bir çekti. Ondan sonrada bu mendili çıkarttı,Bir çekti. Ondan sonrada bu mendili çıkarttı, mendilin ortasına huuft diye sigaralı dumanı bir hohladı,mendilin ortasına huuft diye sigaralı dumanı bir hohladı, mendilin, güzelim mendilin ortası şöylemendilin, güzelim mendilin ortası şöyle avuç içi kadar kahverengi oluverdi.avuç içi kadar kahverengi oluverdi. Şu benim şeyinden koyu oldu, şurası gibi oldu.Şu benim şeyinden koyu oldu, şurası gibi oldu. Kahverengi oluverdi.Kahverengi oluverdi.

Görüyor musunuz? Dedi. Görüyoruz abi dedik.


Görüyor musunuz? Dedi. Görüyoruz abi dedik.
İşte dedi bu sigarayı içerseniz her seferinde bu kadarİşte dedi bu sigarayı içerseniz her seferinde bu kadar ciğeriniz siyahlanıyor, çok içtiğin zaman,ciğeriniz siyahlanıyor, çok içtiğin zaman, ciğeriniz simsiyah olur, duman dolar, kurum dolar dedi.ciğeriniz simsiyah olur, duman dolar, kurum dolar dedi. Sigara içmeyin olur mu? Dedi.Sigara içmeyin olur mu? Dedi. Peki, abi dedik. Hadi bakalım dedi. Yürüdük gittik.Peki, abi dedik. Hadi bakalım dedi. Yürüdük gittik.

E kendin niye içiyorsun?


E kendin niye içiyorsun?
Diyemedik ama o bize içmememizi söyledi yani.Diyemedik ama o bize içmememizi söyledi yani. İçmeyin bak bu zararlı dedi.İçmeyin bak bu zararlı dedi. Bak mendili ne yapıyor dedi.Bak mendili ne yapıyor dedi. Aferin. Vefa’nın kibar kabadayısıymış demek ki yani.Aferin. Vefa’nın kibar kabadayısıymış demek ki yani. Yürüyüşü efe, yaylanarak yürüyor böyle,Yürüyüşü efe, yaylanarak yürüyor böyle, bastığı zaman lastik gibi, böyle yaylanarak belli.bastığı zaman lastik gibi, böyle yaylanarak belli. Evet. Fâsık meth edilmeyecek.Evet. Fâsık meth edilmeyecek. Nasihat edilecek, önüne çıkılacak, kötülüğü yaptırılmayacak.Nasihat edilecek, önüne çıkılacak, kötülüğü yaptırılmayacak.

İkinci hadîs-i şerîf;


İkinci hadîs-i şerîf;


İzâ merra ricâlün bi-kavmin


İzâ merra ricâlün bi-kavmin
fe-selleme racülün mine’llezîne merrûfe-selleme racülün mine’llezîne merrû ale’l-cülûsi ve radde min hâülâi vâhidün cezee.ale’l-cülûsi ve radde min hâülâi vâhidün cezee.

Selamlaşma âdâbına dair bir hadîs-i şerîf.


Selamlaşma âdâbına dair bir hadîs-i şerîf.
Birkaç kişi gidiyorsunuz siz.Birkaç kişi gidiyorsunuz siz. Kalabalık 5, 6 kişi.Kalabalık 5, 6 kişi. Mesela benle beraber bir yere gidiyoruz.Mesela benle beraber bir yere gidiyoruz. Adamlar birtakım insanların yanından böyle geçiyorlarken,Adamlar birtakım insanların yanından böyle geçiyorlarken, bu adamlardan bir tanesibu adamlardan bir tanesi bu geçenlerden bir tanesi, o duranlara selamün aleyküm dese,bu geçenlerden bir tanesi, o duranlara selamün aleyküm dese, orada oturanlardan da orada da oturmuşlar kahveorada oturanlardan da orada da oturmuşlar kahve veya bilmem ne bir yerveya bilmem ne bir yer işte kalabalık bir yer insanların durduğu bir yer,işte kalabalık bir yer insanların durduğu bir yer, onlardan bir tanesi de buna aleykümselam dese.onlardan bir tanesi de buna aleykümselam dese. Cezee. Kâfi gelir bu.Cezee. Kâfi gelir bu. Yani bütün bu benimle beraber gidenlerin hepsinin birdenYani bütün bu benimle beraber gidenlerin hepsinin birden selamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleyküm,selamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleykümselamün aleyküm, selamün aleyküm, selamün aleyküm çarpı 25 böyle bir şeye mecburiyet yok yani.çarpı 25 böyle bir şeye mecburiyet yok yani. Orada da 25 kişi var 25 defaOrada da 25 kişi var 25 defa aleykümselam, aleykümselam, aleykümselam demek gerekmiyor.aleykümselam, aleykümselam, aleykümselam demek gerekmiyor. Bunun bir selamını ötekisinin alması topluluğa kâfi geliyor.Bunun bir selamını ötekisinin alması topluluğa kâfi geliyor. Selam vermek önemli ve sevapSelam vermek önemli ve sevap ve kolay bir sevap.ve kolay bir sevap. Yani bedava gibi ama sevap.Yani bedava gibi ama sevap. Hatta Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhuma,Hatta Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhuma, birisi demiş ki gel çarşıya gidelim,birisi demiş ki gel çarşıya gidelim, hadi çarşıya gidelim demiş.hadi çarşıya gidelim demiş. O da demiş ki; sen çarşıyı sevmezsinO da demiş ki; sen çarşıyı sevmezsin ey Abdullah, ey Ömer’in oğlu,ey Abdullah, ey Ömer’in oğlu, ben senin huyunu, halini, kafanı, zihniyetini biliyorum,ben senin huyunu, halini, kafanı, zihniyetini biliyorum, sen çarşıyı sevmezsin amasen çarşıyı sevmezsin ama niye sen bana gel çarşıya gidelim diyorsun?niye sen bana gel çarşıya gidelim diyorsun?

Çarşıda yalan yemin edilir, müşteri kandırılabilir,


Çarşıda yalan yemin edilir, müşteri kandırılabilir,
hileli mal satılır, tartılar yanlış tartılabilir,hileli mal satılır, tartılar yanlış tartılabilir, böyle çeşitli şeyler olabiliyor.böyle çeşitli şeyler olabiliyor. Şeytanın insanları çok kandırdığı bir yerdir, en çok gezdiği yerdir, çarşılar.Şeytanın insanları çok kandırdığı bir yerdir, en çok gezdiği yerdir, çarşılar. Satıcıyı da kandırır, müşteriyi de kandırır,Satıcıyı da kandırır, müşteriyi de kandırır, herkesi bir çeşit kandırır.herkesi bir çeşit kandırır. Çarşamba pazarına gidiyorsun, içkisini buraya koymuş adam,Çarşamba pazarına gidiyorsun, içkisini buraya koymuş adam, bir taraftan malını satıyor bir taraftan içkisini yudumluyor.bir taraftan malını satıyor bir taraftan içkisini yudumluyor. Yani bir taraftan demleniyor,Yani bir taraftan demleniyor, içkisini içiyor, bir taraftan malını satıyor, günah.içkisini içiyor, bir taraftan malını satıyor, günah. Öbür taraftan kadın geliyor alıcı, alıyor,Öbür taraftan kadın geliyor alıcı, alıyor, eğiliyor, kalkıyor, tesettürü tam değil,eğiliyor, kalkıyor, tesettürü tam değil, eğildiği zaman arkası görünüyor, önü görünüyor vs. günah.eğildiği zaman arkası görünüyor, önü görünüyor vs. günah. Şeytan çeşitli oyunlarla, eğiliyor şöyle diz çöküyor,Şeytan çeşitli oyunlarla, eğiliyor şöyle diz çöküyor, patatesi seçiyor bilmem biberi seçiyor ama olmuyor.patatesi seçiyor bilmem biberi seçiyor ama olmuyor. Öyle oturulmaz, öyle eğilinmez, öyle kalkılmaz.Öyle oturulmaz, öyle eğilinmez, öyle kalkılmaz. Şimdi şeytanın çok olduğu yer.Şimdi şeytanın çok olduğu yer.

Diyor ki ey Ömer’in oğlu; ben senin halini, zihniyetini bilirim,


Diyor ki ey Ömer’in oğlu; ben senin halini, zihniyetini bilirim,
sen çarşıya pazara gitmeyi sevmezsin.sen çarşıya pazara gitmeyi sevmezsin. Niye kalk gidelim diyorsun bana?Niye kalk gidelim diyorsun bana?

Birde bana teklif ediyorsun.


Birde bana teklif ediyorsun.
Diyor ki kardeşim; orda insan çoktur,Diyor ki kardeşim; orda insan çoktur, karşılaşırız, selam veririz, sevap kazanırız,karşılaşırız, selam veririz, sevap kazanırız, selam veririz sevap kazanırız, selam veririz sevap kazanırız.selam veririz sevap kazanırız, selam veririz sevap kazanırız. Burası tenha diyor.Burası tenha diyor. Çarşıya kalabalığa gidelim de,Çarşıya kalabalığa gidelim de, çok insanla karşılaşalım da sevap kazanalım diyor.çok insanla karşılaşalım da sevap kazanalım diyor. Selam böyle sevaptır.Selam böyle sevaptır.

Bir keresinde Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem


Bir keresinde Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem
oturuyorken içeriye birisi geldi selamün aleyküm dedi.oturuyorken içeriye birisi geldi selamün aleyküm dedi. Peygamber Efendimiz dedi ki ashabına; Aşır, aşrun.Peygamber Efendimiz dedi ki ashabına; Aşır, aşrun. Bu 10 sevap aldı.Bu 10 sevap aldı. Biraz sonra birisi daha geldi cemaate;Biraz sonra birisi daha geldi cemaate; Esselamün aleyküm verahmetullah dedi.Esselamün aleyküm verahmetullah dedi. Allah’ın selamı üzerinize olsun ve Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.Allah’ın selamı üzerinize olsun ve Allah’ın rahmeti üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz ashabına dedi ki;Peygamber Efendimiz ashabına dedi ki; İşrun. Bu 20 sevap aldı.İşrun. Bu 20 sevap aldı. Çünkü verahmetullahi dedi.Çünkü verahmetullahi dedi. Biraz daha geçti bir başka şahıs geldi.Biraz daha geçti bir başka şahıs geldi. Esselamü aleyküm verahmetullahi vebereketühü dedi.Esselamü aleyküm verahmetullahi vebereketühü dedi. Peygamber Efendimiz ona da dedi ki;Peygamber Efendimiz ona da dedi ki; Selasun. Bu 30 sevap aldı.Selasun. Bu 30 sevap aldı. Yani bir kelime arttırmakla temennisiniYani bir kelime arttırmakla temennisini zenginleştirmekle sevabı 10 daha artıveriyor.zenginleştirmekle sevabı 10 daha artıveriyor. Selam vermek selam almakSelam vermek selam almak Efendimizin tavsiyesi ve tanışma vesilesidir.Efendimizin tavsiyesi ve tanışma vesilesidir. Selam verirsin yolda bir adamı gördün,Selam verirsin yolda bir adamı gördün, a bunun sakalı var halinden bu Müslüman,a bunun sakalı var halinden bu Müslüman, tipinden bu Müslüman.tipinden bu Müslüman.
“—Selamün aleyküm.”

“—Selamün aleyküm.”

“—Aleykümselam verahmetullah.”

“—Aleykümselam verahmetullah.”

“—Memnun oldum kardeşim.”

“—Memnun oldum kardeşim.”
“—Nasılsın? İyi misin?”
“—İyiyim.
“—Nasılsın? İyi misin?”
“—İyiyim.
Sen nasılsın?”
“—Bende iyiyim.”
Sen nasılsın?”
“—Bende iyiyim.”
“—Nerelisin?”
“—Valla işte İskilip’liyim.”
“—Nerelisin?”
“—Valla işte İskilip’liyim.”

“—İyi.”
“—Sen nerelisin?”

“—İyi.”
“—Sen nerelisin?”
“—Ben işte babam falanca yerlide“—Ben işte babam falanca yerlide
ama ben Adana da kalıyorum.”

ama ben Adana da kalıyorum.”

“—Yaa öylemi vay,

“—Yaa öylemi vay,
peki o geldiğiniz yerden kimlerdensin?”peki o geldiğiniz yerden kimlerdensin?”
“—Falanca oğullarından.”

“—Falanca oğullarından.”

“—Hay Allah yav ben o aileyi tanırım.

“—Hay Allah yav ben o aileyi tanırım.
Gel ya şöyle bir çay içelim, bir kahve içelim.Gel ya şöyle bir çay içelim, bir kahve içelim. En iyisi kahve çay içeceğimize, bizim evimiz şurada yakındır,En iyisi kahve çay içeceğimize, bizim evimiz şurada yakındır, gel çorbayı beraber içelim.” Bilmem ne falan,gel çorbayı beraber içelim.” Bilmem ne falan, bir ahbap kazanıyorsun bir selamdan.bir ahbap kazanıyorsun bir selamdan. Ve yeni bir ahbap kazandığı zaman Müslüman,Ve yeni bir ahbap kazandığı zaman Müslüman, cennette bir derece yukarıya çıkıyor.cennette bir derece yukarıya çıkıyor. Bir arkadaş daha kazandığı zamanBir arkadaş daha kazandığı zaman bir derece daha terfi ediyor.bir derece daha terfi ediyor. Bir arkadaş daha tanışıp kazandığı zaman bir derece daha.Bir arkadaş daha tanışıp kazandığı zaman bir derece daha. Yükseliyor. Arkadaşının sayısı arttıkça, dili tatlılaştıkça,Yükseliyor. Arkadaşının sayısı arttıkça, dili tatlılaştıkça, ahbapları çoğaldıkça, kardeşleri arttıkçaahbapları çoğaldıkça, kardeşleri arttıkça cennette yükseliyor insan.cennette yükseliyor insan. Kardeşlik bu kadar önemli.Kardeşlik bu kadar önemli. Selam kelâmı getirir.Selam kelâmı getirir. Kelâm ikramı getirir, ikramda arkadaşlığı getirir.Kelâm ikramı getirir, ikramda arkadaşlığı getirir. Çok böyle bir selam veripte ahbap olduğumuz,Çok böyle bir selam veripte ahbap olduğumuz, evine gidip geldiğimiz, tanıştığımız çok insan var çok.evine gidip geldiğimiz, tanıştığımız çok insan var çok.

Evet, ikinci hadîs-i şerîf bu.


Evet, ikinci hadîs-i şerîf bu.


İzâ mâte’l-mü’minü


İzâ mâte’l-mü’minü
ve gâle racülâni min cîrânihîve gâle racülâni min cîrânihî mâ alimnâ minhü illâ hayranmâ alimnâ minhü illâ hayran ve hüve fî‘ılmillâhi teâlâ‘alâve hüve fî‘ılmillâhi teâlâ‘alâ gayri zâlike gâlellahu teâlâ li-melâiketihîgayri zâlike gâlellahu teâlâ li-melâiketihî ikbelû şehâdete abdeyye fî abdîikbelû şehâdete abdeyye fî abdî ve tecâvezû ‘an ilmî fîhi.ve tecâvezû ‘an ilmî fîhi.

Sadaka rasûlüllâhi fî mâ kâle ev kemâ kâle.


Sadaka rasûlüllâhi fî mâ kâle ev kemâ kâle.


Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den bu hadîs-i şerifte.


Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den bu hadîs-i şerifte.


Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;


Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;
Bu müjdeli hadîs-i şerifinde.Bu müjdeli hadîs-i şerifinde. Bir adam öldüğü zaman.Bir adam öldüğü zaman. İzâ mâte’l-mü’minü.İzâ mâte’l-mü’minü. Bir mü’min öldüğü zaman.Bir mü’min öldüğü zaman. Mü’min imanlı olan, imanlı olmak, mü’min olmak,Mü’min imanlı olan, imanlı olmak, mü’min olmak, kâfir olmamak, kâfire bir şey yok çünkü.kâfir olmamak, kâfire bir şey yok çünkü. Kâfir gitti. Dünyada birazcık işte yaşıyor böyle,Kâfir gitti. Dünyada birazcık işte yaşıyor böyle, ölür ölmez bitti artık.ölür ölmez bitti artık. Kabirde azab, ahirette azab, ebediyen azab.Kabirde azab, ahirette azab, ebediyen azab. Mümin, mümin öldüğü zaman.Mümin, mümin öldüğü zaman. Ve gâle racülâni min cîrânihî.Ve gâle racülâni min cîrânihî. Komşularından iki adam, cîrân cârın çoğulu.Komşularından iki adam, cîrân cârın çoğulu. Cîrânîhi komşularından iki adam derse ki;Cîrânîhi komşularından iki adam derse ki;

Mâ alimnâ minhü illâ hayran.


Mâ alimnâ minhü illâ hayran.
Biz bunun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyoruz.Biz bunun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyoruz. Bu iyi adamdı. Allah rahmet eylesin derse.Bu iyi adamdı. Allah rahmet eylesin derse. Ama. Ve hüve fî ‘ılmillâhi teâlâ ‘alâ gayri zâlike.Ama. Ve hüve fî ‘ılmillâhi teâlâ ‘alâ gayri zâlike. Allah’ın bildiğine göre aslında o çok iyi bir mümin değil.Allah’ın bildiğine göre aslında o çok iyi bir mümin değil. Çünkü Allah her şeyi biliyor ya.Çünkü Allah her şeyi biliyor ya.

Alîmün bi-zâti’s-sudûri.


Alîmün bi-zâti’s-sudûri.


Kalplerde olanları da biliyor,


Kalplerde olanları da biliyor,
evveli biliyor, ahiri biliyor, zahiri biliyor,evveli biliyor, ahiri biliyor, zahiri biliyor, batını biliyor, her şeyi biliyor.batını biliyor, her şeyi biliyor. Gizli işlenenleri biliyor, görüyor.Gizli işlenenleri biliyor, görüyor. Vallâhu bi-mâ ta’melûne basîrun.Vallâhu bi-mâ ta’melûne basîrun. Her işlediğinizi görüyor.Her işlediğinizi görüyor. Şimdi Allah onun o kadar iyi kul olmadığını biliyor.Şimdi Allah onun o kadar iyi kul olmadığını biliyor. Komşuları her şeyini görmediğinden,Komşuları her şeyini görmediğinden, ha biz onu iyi biliyoruz biz onun hakkındaha biz onu iyi biliyoruz biz onun hakkında başka iyilikten başka, hayırdan başka bir şey bilmiyoruz derlerse,başka iyilikten başka, hayırdan başka bir şey bilmiyoruz derlerse, ama öyle değil.ama öyle değil. Allahu Teâlâ onun başka kusurları olduğunu biliyor.Allahu Teâlâ onun başka kusurları olduğunu biliyor. Öyle çok hayırlı olmadığını biliyor.Öyle çok hayırlı olmadığını biliyor. Gâlellahu teâlâ li-melâiketihî.Gâlellahu teâlâ li-melâiketihî. Allahu Teâlâ hazretleri meleklerine buyurur ki;Allahu Teâlâ hazretleri meleklerine buyurur ki;

İkbelû şehâdete abdeyye fî abdî.


İkbelû şehâdete abdeyye fî abdî.
Bu ölen kulum hakkında, bu iki komşusunun şahitliğini,Bu ölen kulum hakkında, bu iki komşusunun şahitliğini, hüsnü şehadetini kabul eyleyin.hüsnü şehadetini kabul eyleyin. Ancak iyi halini biliyoruz.Ancak iyi halini biliyoruz. Bu adam iyi adamdır, iyiliğinden başka bir şey bilmiyoruz dediler ya.Bu adam iyi adamdır, iyiliğinden başka bir şey bilmiyoruz dediler ya. O ikisinin bu sözlerini kabul edin.O ikisinin bu sözlerini kabul edin.

Ve tecâvezû ‘an ilmî fîhi.


Ve tecâvezû ‘an ilmî fîhi.
Benim onu onun esrarını bildiğimden geçin.Benim onu onun esrarını bildiğimden geçin. Onu işleme koymayın.Onu işleme koymayın. O iki kulumun şahitliğini işleme koyun.O iki kulumun şahitliğini işleme koyun. Onu kabul ediyorum diyor.Onu kabul ediyorum diyor. Yani Allahu Teâlâ hazretleri affediyor, bağışlıyor,Yani Allahu Teâlâ hazretleri affediyor, bağışlıyor, setrediyor, saklıyor, bildirmiyor meleklerine onun kötülüğünün,setrediyor, saklıyor, bildirmiyor meleklerine onun kötülüğünün, kötü tarafının ortaya çıkartılmasını, işleme konulmasını istemiyor.kötü tarafının ortaya çıkartılmasını, işleme konulmasını istemiyor. Onu yazmayın diyor.Onu yazmayın diyor. Şahitlerin söylediğini yazdırtıyor.Şahitlerin söylediğini yazdırtıyor.

Onun için mümin bir kere;


Onun için mümin bir kere;


Üzkürû mevtâküm bi’l-hayri.


Üzkürû mevtâküm bi’l-hayri.
Vefat etmişlere hayırla ansın.Vefat etmişlere hayırla ansın. Aa ben onu bilirim aaah ah,Aa ben onu bilirim aaah ah, siz onu iyi biliyorsunuz ama ah birde bana sorun,siz onu iyi biliyorsunuz ama ah birde bana sorun, bu benim bildiklerimi yazsam, bir roman olur mesela.bu benim bildiklerimi yazsam, bir roman olur mesela.

Üzkürû mevtâküm bi’l-hayri.


Üzkürû mevtâküm bi’l-hayri.
Bırak adamcağız öldü gitti, başı dertte orda.Bırak adamcağız öldü gitti, başı dertte orda. Kolay mı? Hesaba çekilecek vs. Hayırla an.Kolay mı? Hesaba çekilecek vs. Hayırla an. Yani kötülüklerini setrediver, örtüver, göstermeyiver,Yani kötülüklerini setrediver, örtüver, göstermeyiver, söylemeyiver, sabrediver.söylemeyiver, sabrediver. Birileri diyorlar ki; valla o adam çok iyi adamdı, rahmetli, bilmem ne falan.Birileri diyorlar ki; valla o adam çok iyi adamdı, rahmetli, bilmem ne falan. Bu diyor ki; hı hı öyle sanın siz,Bu diyor ki; hı hı öyle sanın siz, ben onu biliyorum, hıııım ya susuver işte. Yok.ben onu biliyorum, hıııım ya susuver işte. Yok.

Nesini biliyorsun ya?


Nesini biliyorsun ya?
Ya işte şöyle yaptı da böyle yaptı da. Olmadı işte.Ya işte şöyle yaptı da böyle yaptı da. Olmadı işte.

Peygamber Efendimiz ölülerinize hayırla yâd edin buyuruyor.


Peygamber Efendimiz ölülerinize hayırla yâd edin buyuruyor.
Onun için cenazenin namazı kılındığı zaman,Onun için cenazenin namazı kılındığı zaman, önceden, soruyor, kılındığı zaman soruluyor amaönceden, soruyor, kılındığı zaman soruluyor ama önceden olsa daha iyi bence.önceden olsa daha iyi bence. Soruyor; Ey cemaat!Soruyor; Ey cemaat! Bu vefat eden meyyiti nasıl bilirsiniz?Bu vefat eden meyyiti nasıl bilirsiniz?

İyi biliriz, iyi biliriz, iyi biliriz.


İyi biliriz, iyi biliriz, iyi biliriz.
Yani hüsnü şad ediliyorlar komşular, hakkında, iyi biliriz.Yani hüsnü şad ediliyorlar komşular, hakkında, iyi biliriz. Peki, yarın ruz-i kıyamette,Peki, yarın ruz-i kıyamette, mahşer yerinde de, böylece şehadet eder misiniz?mahşer yerinde de, böylece şehadet eder misiniz?

Ederiz, ederiz, ederiz.


Ederiz, ederiz, ederiz.
Peki, bu sizin aranızda yaşadı,Peki, bu sizin aranızda yaşadı, tabi sizin hakkınız ona geçmiştir, onun hakkı size geçmiştir,tabi sizin hakkınız ona geçmiştir, onun hakkı size geçmiştir, bu şimdi zor bir durumda, ahirete göçtü, hesabı var, şeyi var.bu şimdi zor bir durumda, ahirete göçtü, hesabı var, şeyi var. Buna haklarınızı helal eder misiniz?Buna haklarınızı helal eder misiniz?

Helal ediniz. Helal olsun, helal olsun, helal olsun.


Helal ediniz. Helal olsun, helal olsun, helal olsun.
Ne güzel uğurluyor Müslümanlar mevtalarını.Ne güzel uğurluyor Müslümanlar mevtalarını. Ne güzel merasim. Temizliyor.Ne güzel merasim. Temizliyor. Güzel şahitliğini alıyor hoca.Güzel şahitliğini alıyor hoca. E iki tanesi güzel adamdı dese.E iki tanesi güzel adamdı dese. Allah meleklerine onu işleme koydurtuyor.Allah meleklerine onu işleme koydurtuyor. O kadar cemaat iyi biliriz deyince,O kadar cemaat iyi biliriz deyince, mevta kendisini namazını kılanlar sayesinde yakayı kurtarmış oluyor.mevta kendisini namazını kılanlar sayesinde yakayı kurtarmış oluyor. Cenâb-ı Hakk’ın lütfu da ne kadar çok.Cenâb-ı Hakk’ın lütfu da ne kadar çok.

Şairin birisi diyor ki farsça; çok hoşuma gidiyor.


Şairin birisi diyor ki farsça; çok hoşuma gidiyor.
Oturup birde bunun Türkçesini yazmak lazım ki dinleyen anlasın.Oturup birde bunun Türkçesini yazmak lazım ki dinleyen anlasın. Cenâb-ı Hak rahmetine baha istemiyor, bahane istiyor.Cenâb-ı Hak rahmetine baha istemiyor, bahane istiyor. Ben sana rahmetimi vereceğim ama çık bahasını demiyor Cenâb-ı Hak.Ben sana rahmetimi vereceğim ama çık bahasını demiyor Cenâb-ı Hak. Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin bahasını, pahasını,Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin bahasını, pahasını, bedelini, fiyatını kim ödeyebilir?bedelini, fiyatını kim ödeyebilir?

Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin karşılığını ne vererek ödeyecek kul?


Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin karşılığını ne vererek ödeyecek kul?
Cenâb-ı Hak rahmetine baha istemiyor,Cenâb-ı Hak rahmetine baha istemiyor, fiyat istemiyor.fiyat istemiyor. Rahmetine baha istemiyor, bahane arıyor.Rahmetine baha istemiyor, bahane arıyor.

Baha bahane, bahane ne demek?


Baha bahane, bahane ne demek?
Vesile demek.Vesile demek. Adam gelir mesela, İstanbul da yürürken,Adam gelir mesela, İstanbul da yürürken, senin yanından geçerken bir omuz atar sana,senin yanından geçerken bir omuz atar sana, sen safsan yav işte dersin bu şey zavallıcıksen safsan yav işte dersin bu şey zavallıcık tam kendisini iyi ayarlayamadı bana çarptı dersin.tam kendisini iyi ayarlayamadı bana çarptı dersin. Yoo, omuz atması yani seninle hır çıkarmak istiyor.Yoo, omuz atması yani seninle hır çıkarmak istiyor. Kavgaya bahane arıyor, kavga çıkartacak.Kavgaya bahane arıyor, kavga çıkartacak. Omuz attı sana. Omuz atmak demek?Omuz attı sana. Omuz atmak demek? Geçerken kavganın başlangıcı demek.Geçerken kavganın başlangıcı demek. Bahane. Bir şeyi bahane ediyor kavga çıkartıyor.Bahane. Bir şeyi bahane ediyor kavga çıkartıyor. Bir şeyi bahane ediyor ortaklığı bozuyor.Bir şeyi bahane ediyor ortaklığı bozuyor. Bir şeyi bahane ediyor alışverişi kesiyor.Bir şeyi bahane ediyor alışverişi kesiyor. Bir şeyi bahane ediyor vs. vs. bahane etmek.Bir şeyi bahane ediyor vs. vs. bahane etmek.

Allah rahmetine baha istemiyor,


Allah rahmetine baha istemiyor,
rahmetini vermeye bahane arıyor.rahmetini vermeye bahane arıyor. İki tane kulu, bu iyi kul, iyi komşudur dedi diye,İki tane kulu, bu iyi kul, iyi komşudur dedi diye, onu bahane ediyor affediyor.onu bahane ediyor affediyor. Hatta kul kendisi günah işlemişkenHatta kul kendisi günah işlemişken affet beni Allah’ım, ben hata işledim,affet beni Allah’ım, ben hata işledim, benim işim hatalıydı, bağışla beni, mağfiret eyle deyince, affediyor.benim işim hatalıydı, bağışla beni, mağfiret eyle deyince, affediyor.

Hatta hadîs-i şerîfler var.


Hatta hadîs-i şerîfler var.
Eğer işlediği hatasına, günahına içinde pişmanlık belirdi de,Eğer işlediği hatasına, günahına içinde pişmanlık belirdi de, yüreği yanmaya başladı mı, ya ben bunu niye yaptım ya,yüreği yanmaya başladı mı, ya ben bunu niye yaptım ya, günah oldu, ya gene şeytana uydum, yapmasaydım,günah oldu, ya gene şeytana uydum, yapmasaydım, pişmanlık, nedamet içinde yangın,pişmanlık, nedamet içinde yangın, pişmanlık ateşi yakmaya başladı mı içini,pişmanlık ateşi yakmaya başladı mı içini, daha Estağfirullah demeden affediyor.daha Estağfirullah demeden affediyor. Estağfirullah demesine bile hacet kalmadanEstağfirullah demesine bile hacet kalmadan pişman oldu diye affediyor.pişman oldu diye affediyor. O kadar ekremül ekremin o kadar erhamürrahimin.O kadar ekremül ekremin o kadar erhamürrahimin.

Allah bizi rahmetine erdirdiği kullarından eylesin.


Allah bizi rahmetine erdirdiği kullarından eylesin.
Rahmetinden mahrum kalanlardan,Rahmetinden mahrum kalanlardan, cehenneme itilip atılanlardan cayır cayır yananlardan eylemesin.cehenneme itilip atılanlardan cayır cayır yananlardan eylemesin.

Sübhâneke Allâhümme ve bihamdike.


Sübhâneke Allâhümme ve bihamdike.
Neşhedü en lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîkeleke.Neşhedü en lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîkeleke. Nestağfiruke ve etûbu ileyke.Nestağfiruke ve etûbu ileyke.

Subhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ yasifûn


Subhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ yasifûn
ve selâmün ale’l-mürselîn velhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn.ve selâmün ale’l-mürselîn velhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn.

El-Fâtiha.


El-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2