Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Münebbihat, 1. Ders

Mehmed Zahid KOTKU

5 Ramazan 1399 / 29.07.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

İki İyi, İki Kötü Özellik, Alimlerin Meclisine Devam Edin!, Allah’ın Mağfiret Ettiği Kimseler, Kabre Azıksız Girmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Münebbihat, 1. Ders

Mehmed Zahid KOTKU

5 Ramazan 1399 / 29.07.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

İki İyi, İki Kötü Özellik, Alimlerin Meclisine Devam Edin!, Allah’ın Mağfiret Ettiği Kimseler, Kabre Azıksız Girmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bu, Ramazan gecelerinde teravihten evvel —teravihten sonra, vakit geç tabii—Bu, Ramazan gecelerinde teravihten evvel —teravihten sonra, vakit geç tabii— (okuyacağımız), bir parça büyüklerin sözlerinden...(okuyacağımız), bir parça büyüklerin sözlerinden... Ona Münebbihat diyorlar; İbn-i Hàceri’l-Askalânî’nin...Ona Münebbihat diyorlar; İbn-i Hàceri’l-Askalânî’nin... On madde kadar.On madde kadar. İkiden ona kadar sözler var...İkiden ona kadar sözler var... Şimdi bugün iki sözlü yeri okuyoruz.Şimdi bugün iki sözlü yeri okuyoruz. Cenâb-ı Peygamber SAS’den rivayet edilir ki:

Cenâb-ı Peygamber SAS’den rivayet edilir ki:
Hasletâni lâ şey’e efdale (minhümâ) ...Hasletâni lâ şey’e efdale (minhümâ) ... Birisi, El-îmânü bi’llâh ... (“Allah’a iman.”)
Birisi, El-îmânü bi’llâh ... (“Allah’a iman.”)
İkincisi, Ve’n-nef’ü li’l-müslimîn ...
İkincisi, Ve’n-nef’ü li’l-müslimîn ...
“Müslümanlara faydalı olmak.”“Müslümanlara faydalı olmak.” İki şey ind-i ilâhîde çok senâya lâyık:

İki şey ind-i ilâhîde çok senâya lâyık:
Birisi iman, ikincisi müslümanlara fayda verecek şey... Onun için buyrulmuş ki:Birisi iman, ikincisi müslümanlara fayda verecek şey... Onun için buyrulmuş ki: Hayru’n-nâs, men yenfeu’n-nâs ....

Hayru’n-nâs, men yenfeu’n-nâs ....
Nâs'ın (insanların) hayırlısı Nâsa (insanlara) hayırlı olandır.Nâs'ın (insanların) hayırlısı Nâsa (insanlara) hayırlı olandır. Bu iki haslet ki, Cenâb-ı Hak indinde ondan efdal şey yoktur:

Bu iki haslet ki, Cenâb-ı Hak indinde ondan efdal şey yoktur:
El-îmânü bi’llâh, birisi iman...El-îmânü bi’llâh, birisi iman... İman olmayınca, zaten bir şey olmaz! İman başta gelir. Her şeyin başında iman...İman olmayınca, zaten bir şey olmaz! İman başta gelir. Her şeyin başında iman... Ondan sonra müslümanlara fayda verecek hal ü harekât...Ondan sonra müslümanlara fayda verecek hal ü harekât... Sözünle, paranla, vücudunla, etinle, sütünle; ne gibi faydalar varsa,Sözünle, paranla, vücudunla, etinle, sütünle; ne gibi faydalar varsa, o faydaları müslümanlara yapabilmek, en iyi huy...o faydaları müslümanlara yapabilmek, en iyi huy... Ve hasletân, lâ şey’e ahbesü minhümâ ...

Ve hasletân, lâ şey’e ahbesü minhümâ ...
İki şey de vardır ki, ondan daha kötü şey yoktur:İki şey de vardır ki, ondan daha kötü şey yoktur: (Az önce söylediğim) İkisinden güzel bir şey yok, bu ikisinden de kötü bir şey yok.(Az önce söylediğim) İkisinden güzel bir şey yok, bu ikisinden de kötü bir şey yok. Birincisi, Eş-şirkü bi’llâh “Allah’a şirk koşmak...”
Birincisi, Eş-şirkü bi’llâh “Allah’a şirk koşmak...”
İkincisi de, Ve’d-dàrrü li’l-müslimîn
İkincisi de, Ve’d-dàrrü li’l-müslimîn
“(Müslümanlara) zarar verecek hat, hareketler, her şey...“(Müslümanlara) zarar verecek hat, hareketler, her şey... Hepsi onun içine girer. Korkutmak da onun içinde...”Hepsi onun içine girer. Korkutmak da onun içinde...” Müslümanın canı nasıl kıymetliyse, malı da öyle kıymetlidir.

Müslümanın canı nasıl kıymetliyse, malı da öyle kıymetlidir.
Malı ne kadar kıymetliyse, şerefi de o kadar kıymetlidir.Malı ne kadar kıymetliyse, şerefi de o kadar kıymetlidir. Müslümanın şerefine, şahsına (zarar verme)!Müslümanın şerefine, şahsına (zarar verme)! Bir müslüman ne kadar günahkâr olursa olsun, ne kadar ama;

Bir müslüman ne kadar günahkâr olursa olsun, ne kadar ama;
dünyanın bütün kabahatini işlemiş (bir müslüman dahi olsa),dünyanın bütün kabahatini işlemiş (bir müslüman dahi olsa), yine “Lâ ilâhe illa’llàh” diyor mu; o yine müslümandır. Ona elleşme! Ehl-i kıbleye elleşme!yine “Lâ ilâhe illa’llàh” diyor mu; o yine müslümandır. Ona elleşme! Ehl-i kıbleye elleşme! “—E canım, çok günahkâr!”
“—E canım, çok günahkâr!”
Olsun! Gâvur, gâvurdur; bütün hayırları işlese,

Olsun! Gâvur, gâvurdur; bütün hayırları işlese,
ne kadar hayır varsa işlese, yine gâvurdur, yeri cehennemdir.ne kadar hayır varsa işlese, yine gâvurdur, yeri cehennemdir. Müslüman ne kadar kötülük işlerse işlesin, yeri yine cennettir; imanı oldukça…Müslüman ne kadar kötülük işlerse işlesin, yeri yine cennettir; imanı oldukça… İman büyük nimet... O da Cenâb-ı Hakk’ın bize lütf u ihsânı...İman büyük nimet... O da Cenâb-ı Hakk’ın bize lütf u ihsânı... Allah esirgeye, Bulgarya’da yahut Rusya’da, yahut başka bir

Allah esirgeye, Bulgarya’da yahut Rusya’da, yahut başka bir
gâvur memleketinde, bir gâvur anadan-babadan doğsaydık, ne yapardık? Ne gelirdi elimizden?gâvur memleketinde, bir gâvur anadan-babadan doğsaydık, ne yapardık? Ne gelirdi elimizden? Onlar gibi kiliseye giderdik. Neye tapıyorlarsa, biz de onlara tapardık...Onlar gibi kiliseye giderdik. Neye tapıyorlarsa, biz de onlara tapardık... Öyle, Selman-ı Farisî gibi, babasının ateşe taptığını beğenmeyip müslüman olacak kaç kişi çıkıyor?Öyle, Selman-ı Farisî gibi, babasının ateşe taptığını beğenmeyip müslüman olacak kaç kişi çıkıyor? Bir tane çıkmış öyle bir bahtiyar... Ondan sonra, herkes anasına babasına tâbi...Bir tane çıkmış öyle bir bahtiyar... Ondan sonra, herkes anasına babasına tâbi... Ana-baba ne yoldaysa, çocuk da o yolda...Ana-baba ne yoldaysa, çocuk da o yolda... Onun için, Allah’a çok şükredelim ki, biz müslüman diyarında, müslüman bir anadan babadan dünyaya gelmişiz.

Onun için, Allah’a çok şükredelim ki, biz müslüman diyarında, müslüman bir anadan babadan dünyaya gelmişiz.
Bu, büyük nimettir! El-hamdü lillâh, bizi imanla büyütmüşler.Bu, büyük nimettir! El-hamdü lillâh, bizi imanla büyütmüşler. İmanla ölmeyi de Cenâb-ı Hak cümlemize nasib etsin inşâallah!İmanla ölmeyi de Cenâb-ı Hak cümlemize nasib etsin inşâallah! Onun için, iman çok mühim... İman büyük bir parçadır...

Onun için, iman çok mühim... İman büyük bir parçadır...
Meselâ, vücud nasıl bir sürü parçadan ibaret; imanın da bir sürü parçaları var.Meselâ, vücud nasıl bir sürü parçadan ibaret; imanın da bir sürü parçaları var. İşte, Amentü bi’llâhi başta... Altı tane...İşte, Amentü bi’llâhi başta... Altı tane... Fakat 32 farz da onun içerisinde, 54 farz da onun içerisinde...Fakat 32 farz da onun içerisinde, 54 farz da onun içerisinde... Bu farzlarla beraber iman sağlam oluyor.Bu farzlarla beraber iman sağlam oluyor. Nasıl vücut ikiye bölünemezse, imanın da hiçbir zerresi (bölünemez)!Nasıl vücut ikiye bölünemezse, imanın da hiçbir zerresi (bölünemez)! “—Ahiret denilen şey; öldükten sonra canım, toprak olacak da adam, yeniden olacak; buna aklım ermiyor!”
“—Ahiret denilen şey; öldükten sonra canım, toprak olacak da adam, yeniden olacak; buna aklım ermiyor!”
Ermez! Senin doğduğuna aklın eriyor mu? O, ana rahminde;

Ermez! Senin doğduğuna aklın eriyor mu? O, ana rahminde;
(Hüve’llezî) yüsavviruküm fi’l-erhâmi (keyfe yeşâ’) ... (Âl-i İmrân, 3/6)

(Hüve’llezî) yüsavviruküm fi’l-erhâmi (keyfe yeşâ’) ... (Âl-i İmrân, 3/6)
Allah bunu ne güzel tasvir etmiş! Hepsi yerli yerinde...

Allah bunu ne güzel tasvir etmiş! Hepsi yerli yerinde...
Aklın eriyor mu buna? Nasıl, o kan parçasından bunlar olur?Aklın eriyor mu buna? Nasıl, o kan parçasından bunlar olur? O kan parçası da tabii, bu yediğimiz topraktan oldu.O kan parçası da tabii, bu yediğimiz topraktan oldu. Bu, topraktan olan kan parçasından evlatlık tohumları olur.Bu, topraktan olan kan parçasından evlatlık tohumları olur. Ondan da bak, rahimin içerisinde Allah ona bu hilkati veriyor.Ondan da bak, rahimin içerisinde Allah ona bu hilkati veriyor. ... yüsavviruküm fi’l-erhâmi ... (Âl-i İmrân, 3/6) Suyun içerisinde de o tasvir var.... yüsavviruküm fi’l-erhâmi ... (Âl-i İmrân, 3/6) Suyun içerisinde de o tasvir var. Tohum atınca tarlaya, çıkıyor. O da öyle geliyor.Tohum atınca tarlaya, çıkıyor. O da öyle geliyor. Onun için Allah Celle ve A’lâ hepimizi affetsin de...

Onun için Allah Celle ve A’lâ hepimizi affetsin de...
Bizi topraktan yaratan Allah, her gün yaratıyor...Bizi topraktan yaratan Allah, her gün yaratıyor... Her gün yaratılan, hep topraktan yaratılıyor...Her gün yaratılan, hep topraktan yaratılıyor... Yediğimiz topraktan, içtiğimiz topraktan...Yediğimiz topraktan, içtiğimiz topraktan... Topraktan da o kan oluyor. Kandan da bu insan oluyor işte, vesselâm... Düşünecek bir şey, yok...Topraktan da o kan oluyor. Kandan da bu insan oluyor işte, vesselâm... Düşünecek bir şey, yok... Onun için, iki şey efdal; ondan daha üstün bir şey yok:

Onun için, iki şey efdal; ondan daha üstün bir şey yok:
(Birincisi), İman: “Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedün rasûlü’llàh” bitti, Kelime-i tevhid...(Birincisi), İman: “Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedün rasûlü’llàh” bitti, Kelime-i tevhid... “—Ben müslüman olacağım yahu, ne yapayım, ne edeyim?” (diyen kimseye);
“—Ben müslüman olacağım yahu, ne yapayım, ne edeyim?” (diyen kimseye);
“—Git müftüye!” demek büyük günah!..
“—Git müftüye!” demek büyük günah!..
Yalnız, “Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedün rasûlü’llah” desin; oldu.

Yalnız, “Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedün rasûlü’llah” desin; oldu.
Müftüye yollamaya lüzum yok... Hemen telkin ediver, teferruatını sonra öğrensin.Müftüye yollamaya lüzum yok... Hemen telkin ediver, teferruatını sonra öğrensin. Onun için, Aleyhi’s-Salâtü ve’s-Selâm Efendimiz buyurmuşlar ki:Onun için, Aleyhi’s-Salâtü ve’s-Selâm Efendimiz buyurmuşlar ki: (Yâ büneyye), aleyke bi-mücâleseti’l-ulemâ’ ...

(Yâ büneyye), aleyke bi-mücâleseti’l-ulemâ’ ...
“Ey oğlum, sana ulema meclislerine devam etmeni (tavsiye ederim).”

“Ey oğlum, sana ulema meclislerine devam etmeni (tavsiye ederim).”
Çünkü iman kolay bir şey değil. Gaybe iman...Çünkü iman kolay bir şey değil. Gaybe iman... Allah’ı görmedik ama kendisini bize gösteriyor Kur’an’ında...Allah’ı görmedik ama kendisini bize gösteriyor Kur’an’ında... Ben buyum, diyor, gösteriyor 99 tane esmâsıyla... Bize kendisini tanıtıyor.Ben buyum, diyor, gösteriyor 99 tane esmâsıyla... Bize kendisini tanıtıyor. Dün radyoda konuşuyordu bir ilâhiyat profesörü:Dün radyoda konuşuyordu bir ilâhiyat profesörü: “—Bir inşaat, bir bina yapılınca, bunun kendi kendine olmadığını herkes biliyor.
“—Bir inşaat, bir bina yapılınca, bunun kendi kendine olmadığını herkes biliyor.
Bir bina kendi kendine olmayınca, koskoca kâinat kendi kendine olur mu?” diyor.Bir bina kendi kendine olmayınca, koskoca kâinat kendi kendine olur mu?” diyor. Bunu akıl kabul etmez tabiatıyla... Sen ne dersen de...

Bunu akıl kabul etmez tabiatıyla... Sen ne dersen de...
Tabiat de, bilmem ne dersen de ama akıl kabul etmez ki, mutlaka buna bir yapıcı vardır.Tabiat de, bilmem ne dersen de ama akıl kabul etmez ki, mutlaka buna bir yapıcı vardır. O yapıcı da kim? Allah Celle ve A’lâ...O yapıcı da kim? Allah Celle ve A’lâ... Halik-ı külli şey... Bütün her şeyin halikı, Allah Celle ve A’lâ…Halik-ı külli şey... Bütün her şeyin halikı, Allah Celle ve A’lâ… Onun için, şimdi bunları bize öğretecek ulemadır. Öyleyse,

Onun için, şimdi bunları bize öğretecek ulemadır. Öyleyse,
(Yâ büneyye), aleyke bi-mücâleseti’l-ulemâ’ ...(Yâ büneyye), aleyke bi-mücâleseti’l-ulemâ’ ... “Siz, ulemânın meclislerine devam edin, onların sohbetlerini dinleyin!”“Siz, ulemânın meclislerine devam edin, onların sohbetlerini dinleyin!” ... Ve’stimâi kelâmi’l-hukemâ’ ...

... Ve’stimâi kelâmi’l-hukemâ’ ...
“İnsanların içerisinde de hakîm insanlar vardır.“İnsanların içerisinde de hakîm insanlar vardır. Sözü sohbeti dinlenir, mâkul konuşmalar yapar.Sözü sohbeti dinlenir, mâkul konuşmalar yapar. Hukemâ diyorlar onlara... Onların sözlerini de dinle!”Hukemâ diyorlar onlara... Onların sözlerini de dinle!” “—Niçin?”
“—Niçin?”
... Feinna’llàhe teàlâ yuhyi’l-kalbe’l-meyyiti ...

... Feinna’llàhe teàlâ yuhyi’l-kalbe’l-meyyiti ...
Ölü kalbleri Allah diriltir. Ölen kalpleri Allah diriltir. Neyle?Ölü kalbleri Allah diriltir. Ölen kalpleri Allah diriltir. Neyle? ... Bi-nûri’l-hikmeti ...

... Bi-nûri’l-hikmeti ...
Ulemânın hakîmâne söylediği sözlerle...Ulemânın hakîmâne söylediği sözlerle... Ölü kalpleri diriltir.Ölü kalpleri diriltir. ... Kemâ yühyı’l-arda’l meytete bi-mâi’lmatar.

... Kemâ yühyı’l-arda’l meytete bi-mâi’lmatar.
Ölmüş, sararmış,Ölmüş, sararmış, hayat kendisinden gitmiş toprağa yağmurlar yağdığı vakitte, nasıl yeşerir, ondan nasıl hayat biter?hayat kendisinden gitmiş toprağa yağmurlar yağdığı vakitte, nasıl yeşerir, ondan nasıl hayat biter? İşte ulemanın meclislerinde oturan insanların gönüllerinde de, iman öyle biter.İşte ulemanın meclislerinde oturan insanların gönüllerinde de, iman öyle biter. Ölü kalpler dirilir yâni. Onun için, (Peygamber SAS Efendimiz) demiş ki:Ölü kalpler dirilir yâni. Onun için, (Peygamber SAS Efendimiz) demiş ki: RE. 413/12 Men tealleme harfen mine’l-ilmi, ...

RE. 413/12 Men tealleme harfen mine’l-ilmi, ...
İlimden bir harf öğrenen,İlimden bir harf öğrenen, RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû ...

RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû ...
Allah-u Teàlâ ilim öğrenene mağfiret eder.Allah-u Teàlâ ilim öğrenene mağfiret eder. Meselâ, çocuklar (ilim öğrenmek için) mektebe gidiyor.

Meselâ, çocuklar (ilim öğrenmek için) mektebe gidiyor.
“Bismillahirrahmanirrahim... Rabbi yessir ve lâ tüassir...” diye, hoca başlar okutmaya...“Bismillahirrahmanirrahim... Rabbi yessir ve lâ tüassir...” diye, hoca başlar okutmaya... Çocuk bunu okurken, babası ne kadar azaplı olursa olsun, Allah-u Teâlâ diyor ki:Çocuk bunu okurken, babası ne kadar azaplı olursa olsun, Allah-u Teâlâ diyor ki: “—Onun çocuğu Besmele-i Şerif’i okurken, ben onun babasına azap etmeye çekinirim!” diyor.
“—Onun çocuğu Besmele-i Şerif’i okurken, ben onun babasına azap etmeye çekinirim!” diyor.
RE. 413/12 ... ve men vâlâ habîben (fillâh,) ...

RE. 413/12 ... ve men vâlâ habîben (fillâh,) ...
Kim bir kişiyi Allah için dost edinirse;Kim bir kişiyi Allah için dost edinirse; RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû elbettete; ve men vâlâ habîben fillâh, ...

RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû elbettete; ve men vâlâ habîben fillâh, ...
Onun için, herkes Allah için bir dost edinmeli;Onun için, herkes Allah için bir dost edinmeli; dostluğa lâyık bir adamı dost edinmeli!dostluğa lâyık bir adamı dost edinmeli! Habib, Habîbu’llah…Habib, Habîbu’llah… RE. 413/12 ... ve men nâme alâ vudùin, ...

RE. 413/12 ... ve men nâme alâ vudùin, ...
Her kim, abdest alarak namazını kılıp da yatarsa;Her kim, abdest alarak namazını kılıp da yatarsa; O da, RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû; ...

O da, RE. 413/12 ... gafara’llàhü lehû; ...
o da mağfiret-i ilahîye mazhar olur.o da mağfiret-i ilahîye mazhar olur. RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ...

RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ...
Ne kadar hoş şey!Ne kadar hoş şey! Kim ki, kardeşinin yüzüne muhabbetle bakarsa, Allah rızası için...Kim ki, kardeşinin yüzüne muhabbetle bakarsa, Allah rızası için... Çünkü yüzde cemâlu’llah var...Çünkü yüzde cemâlu’llah var... Yüz, Allah’ın varlığını isbata en büyük delil...Yüz, Allah’ın varlığını isbata en büyük delil... Ne güzel bir nur var yüzde... Göze bak, hayran olursun.Ne güzel bir nur var yüzde... Göze bak, hayran olursun. Kaşa bak, hayran olursun. Yüzüne bak, hayran olursun.Kaşa bak, hayran olursun. Yüzüne bak, hayran olursun. Ağzına bak, sözüne bak. Hep hayranlıklara düşürür insanı...Ağzına bak, sözüne bak. Hep hayranlıklara düşürür insanı... Bu hayranlıklar, bu kuvveti veren Allah’a delâlet eder seni...Bu hayranlıklar, bu kuvveti veren Allah’a delâlet eder seni... Ama ne yazık ki, biz bu yüzümüzü, gözümüzü parlatmaya çalışırız da;

Ama ne yazık ki, biz bu yüzümüzü, gözümüzü parlatmaya çalışırız da;
bunun yarınki halini bir görsen!bunun yarınki halini bir görsen! O, mezara konduktan sonra, hani mümkün olsa da, açsan bir baksan!O, mezara konduktan sonra, hani mümkün olsa da, açsan bir baksan! Ooo, ne korkunç, ne iğrenç! Kaçar artık...Ooo, ne korkunç, ne iğrenç! Kaçar artık... “—Nereye yahu? Hani bunu balla, kaymakla besliyordun!
“—Nereye yahu? Hani bunu balla, kaymakla besliyordun!
Tatlı olsun, güzel olsun diyerekten... Bugün ne kaçıyorsun?”Tatlı olsun, güzel olsun diyerekten... Bugün ne kaçıyorsun?” Gitti artık can... O can bu Cemâlu’llah'ın... Onun için,

Gitti artık can... O can bu Cemâlu’llah'ın... Onun için,
RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ...RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ... Kim ki, kardeşinin yüzüne böyle sevgiyle bakarsa; o da Allah-u Teâlâ’nın mağfiretine mazhar olur.Kim ki, kardeşinin yüzüne böyle sevgiyle bakarsa; o da Allah-u Teâlâ’nın mağfiretine mazhar olur. Onun için, çok güzel öğütler buyurmuş büyüklerimiz. Allah hepimizi affetsin...

Onun için, çok güzel öğütler buyurmuş büyüklerimiz. Allah hepimizi affetsin...
Hiç kimsenin kusuruyla meşgul olma!Hiç kimsenin kusuruyla meşgul olma! Sen âlemin kusurunu görmeye gelmedin!Sen âlemin kusurunu görmeye gelmedin! Kendi kusurlarını gör! Islah edebilirsen, ne âlâ...Kendi kusurlarını gör! Islah edebilirsen, ne âlâ... Islah edemiyorsan, o kardeşin de senin gibi,Islah edemiyorsan, o kardeşin de senin gibi, o da ıslah edemiyor; ne yapalım? Elinden geliyorsa yalvar:o da ıslah edemiyor; ne yapalım? Elinden geliyorsa yalvar: “—Yâ Rabbi, bunu da sen affet! Bu kötü huydan bunu kurtar!” de.
“—Yâ Rabbi, bunu da sen affet! Bu kötü huydan bunu kurtar!” de.
Yapabiliyorsan ne âlâ... Yapamıyorsan, onunla tellallık yapma!

Yapabiliyorsan ne âlâ... Yapamıyorsan, onunla tellallık yapma!
RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ...RE. 413/12 ... ve men nazara fi vechi ahîhi, ... Kardeşinin yüzüne baktın mı, Allah-u Teâlâ’nın mağfiretine (nail oluyorsun)... Beş şey:Kardeşinin yüzüne baktın mı, Allah-u Teâlâ’nın mağfiretine (nail oluyorsun)...

Beş şey:
Kur’an’a bakarsan öyle.
Kur’an’a bakarsan öyle.
Valideyninin yüzüne bakarsan öyle.
Valideyninin yüzüne bakarsan öyle.
Kâbe-i Muazzama’ya bakarsan öyle.
Kâbe-i Muazzama’ya bakarsan öyle.
Ulemânın yüzüne bakarsan öyle.
Ulemânın yüzüne bakarsan öyle.
Kardeşinin yüzüne bakarsan, bu da öyle...
Kardeşinin yüzüne bakarsan, bu da öyle...
Onun için, Allah hepimizi affetsin de, kardeşleri kardeş olarak sevip;

Onun için, Allah hepimizi affetsin de, kardeşleri kardeş olarak sevip;
yüzlerine öyle merhametle, şefkatle bakmak, cümlemize nasib etsin...yüzlerine öyle merhametle, şefkatle bakmak, cümlemize nasib etsin... Şimdi bir de bakış var ya; sert bir bakış...

Şimdi bir de bakış var ya; sert bir bakış...
Korkar insan… Yüreği titrer, acaba nasıl diyerekten... Öyle değil.Korkar insan… Yüreği titrer, acaba nasıl diyerekten... Öyle değil. RE. 413/12 ... ve meni’btedee bi-emrin ve kàle bi’smi’llâh, (gafara’llàhu lehû).

RE. 413/12 ... ve meni’btedee bi-emrin ve kàle bi’smi’llâh, (gafara’llàhu lehû).
Bir iş yapacak, dükkân açacak, işine gidecek; Bismi’llâh diyor.Bir iş yapacak, dükkân açacak, işine gidecek; Bismi’llâh diyor. O da mağfiret-i ilahîye mazhar olur.O da mağfiret-i ilahîye mazhar olur. Şimdi Peygamberimiz'in sözleri bitti, Ebû Bekr es-Sıddîk’in sözü geldi.

Şimdi Peygamberimiz'in sözleri bitti, Ebû Bekr es-Sıddîk’in sözü geldi.
Ve kale Ebû Bekrini’sSıddîk radıya’llàhu anh: Men dehale’l-kabre ...

Ve kale Ebû Bekrini’sSıddîk radıya’llàhu anh: Men dehale’l-kabre ...
Her kim kabre girerse,Her kim kabre girerse, ... bilâ zâdin ...... bilâ zâdin ... katıksız olaraktan;katıksız olaraktan; ... fekeennemâ rakibe’l-bahra bilâ sefîneh.... fekeennemâ rakibe’l-bahra bilâ sefîneh. denize gemisiz girmiş bir adam gibidir.denize gemisiz girmiş bir adam gibidir. Denizde gemisiz nasıl yürünmezse, kabirde de zâdı olmayan, katığı olmayan...

Denizde gemisiz nasıl yürünmezse, kabirde de zâdı olmayan, katığı olmayan...
(Feinne) hayre’z-zâd, et-takvâ

(Feinne) hayre’z-zâd, et-takvâ
Allah korkusu gönlünde olmayanların...Allah korkusu gönlünde olmayanların... Oraya ekmek, peynir gitmez ya! Zâd, katık...Oraya ekmek, peynir gitmez ya! Zâd, katık... Katık dediğin senin, ekmek peynir... Oraya ekmek peynir gider mi?Katık dediğin senin, ekmek peynir... Oraya ekmek peynir gider mi? Ekmek peynir yeri değil ki orası! Ya? Orada Allah korkusu!Ekmek peynir yeri değil ki orası! Ya? Orada Allah korkusu! Allah korkusuyla kabre girebildiysen, ne mutlu sana...Allah korkusuyla kabre girebildiysen, ne mutlu sana... O Allah korkusu yoksa vay halimize!O Allah korkusu yoksa vay halimize! Onun için kabre girerken Allah korkusunu nereden bulacaksın gayri?Onun için kabre girerken Allah korkusunu nereden bulacaksın gayri? Onu, dünyada iken kazanacak idin.Onu, dünyada iken kazanacak idin. Ne yapacaksın? Günahlardan korkacaksın!Ne yapacaksın? Günahlardan korkacaksın! İmanı muhafaza edeceksin ve bir de, müslümanlara faydalı olmaya çalışacaksın!İmanı muhafaza edeceksin ve bir de, müslümanlara faydalı olmaya çalışacaksın! Onun için Ebubekir Hazretleri:Onun için Ebubekir Hazretleri: Men dehale’l-kabre bilâ zâdin fekeennemâ rakibe’l-bahra bilâ sefîneh.Men dehale’l-kabre bilâ zâdin fekeennemâ rakibe’l-bahra bilâ sefîneh. Hazret-i Ömer RA, diyor şimdi:

Hazret-i Ömer RA, diyor şimdi:
İzzü’d-dünyâ bi’l-mâl ...

İzzü’d-dünyâ bi’l-mâl ...
Dünyanın izzeti mal iledir.Dünyanın izzeti mal iledir. Halbuki bugün o da para etmiyor.Halbuki bugün o da para etmiyor. Şah’ın o kadar parası vardı, hiç para etmedi.Şah’ın o kadar parası vardı, hiç para etmedi. Malın da devri geçti demek ki...Malın da devri geçti demek ki... ... Ve izzü’l-âhireh, bi-sàlihi’l-a’mâl. (Ahiretin izzeti de sàlih ameller iledir.)

... Ve izzü’l-âhireh, bi-sàlihi’l-a’mâl. (Ahiretin izzeti de sàlih ameller iledir.)
A’mali sàliha; ibadât, tàat, hasenat... Ne varsa...A’mali sàliha; ibadât, tàat, hasenat... Ne varsa... Şimdi Hazret-i Osman’a geldik.

Şimdi Hazret-i Osman’a geldik.
Hazret-i Osman radıya’llàhu anh da diyor ki:Hazret-i Osman radıya’llàhu anh da diyor ki: Hemmü’d-dünyâ zulmetün fi’l-kalb ...

Hemmü’d-dünyâ zulmetün fi’l-kalb ...
Bir kaygı... Bu düşünceler kalbe zulmettir. Karanlıklar getirir kalbe...Bir kaygı... Bu düşünceler kalbe zulmettir. Karanlıklar getirir kalbe... “—Allah kerim; bugün de böyle oldu.” (demek lâzım)!
“—Allah kerim; bugün de böyle oldu.” (demek lâzım)!
... Ve hemmü’l-âhireh.

... Ve hemmü’l-âhireh.
Ama ahiret kaygısı; Acaba n’olacak benim halim? En büyükler bile korkmuşlar.Ama ahiret kaygısı; Acaba n’olacak benim halim? En büyükler bile korkmuşlar. Son nefes korkunç şey!Son nefes korkunç şey! Hüsn-ü hâtimeyi isteriz Cenâb-ı Hak’tan... Güzelce alsın emanetini, imanla göçelim,Hüsn-ü hâtimeyi isteriz Cenâb-ı Hak’tan... Güzelce alsın emanetini, imanla göçelim, “Lâ ilâhe illa’llah” diyerek...“Lâ ilâhe illa’llah” diyerek... Allah bilir, ne çeşit kazalar var, belâlar var, ölümler var...Allah bilir, ne çeşit kazalar var, belâlar var, ölümler var... Allah hepimizin hakkında hayırlı ölümler nasib etsin...Allah hepimizin hakkında hayırlı ölümler nasib etsin... Onun için, ... hemmü’l-âhireh;

Onun için, ... hemmü’l-âhireh;
“Yâ Rabbi, ahirette halim ne olacak benim, acaba?“Yâ Rabbi, ahirette halim ne olacak benim, acaba? Bu hisabın karşısında, ben nasıl hesap vereceğim yâ Rabbi?Bu hisabın karşısında, ben nasıl hesap vereceğim yâ Rabbi? Bu kadar günahlarım var, kabahatlerim var...”Bu kadar günahlarım var, kabahatlerim var...” Bunları nasıl vereceğim diyerekten, bunların kaygısı, ... nûrun fi’l-kalbi. (kalpte nurdur).Bunları nasıl vereceğim diyerekten, bunların kaygısı, ... nûrun fi’l-kalbi. (kalpte nurdur). Geldi Ali radıya’llàhu anh...

Geldi Ali radıya’llàhu anh...
Ve kale Ali radıya’llàhu anh, hepsi birer birer söylüyor:Ve kale Ali radıya’llàhu anh, hepsi birer birer söylüyor: Men kâne fî talebi’l-ilmi ...

Men kâne fî talebi’l-ilmi ...
Her kim ilim talebinde olursa...Her kim ilim talebinde olursa... Burada bak bir şey var, ... talebi’l-ilmi ... elif lâm var ilmin başında...Burada bak bir şey var, ... talebi’l-ilmi ... elif lâm var ilmin başında... Elif lâm gelince, hususî ilim! Umûmî ilim değil...Elif lâm gelince, hususî ilim! Umûmî ilim değil... Umumi ilim olunca; doktorluk, mühendislik, her çeşit ilim girer içerisine...Umumi ilim olunca; doktorluk, mühendislik, her çeşit ilim girer içerisine... Fakat elif lâm gelince, bir ilim var...Fakat elif lâm gelince, bir ilim var... Bu ilim, ilmü’l-âhireh, ilmü’ş-şeriah... Kur’an ilmi yâni...Bu ilim, ilmü’l-âhireh, ilmü’ş-şeriah... Kur’an ilmi yâni... Men kâne fi talebi’l-ilmi ...

Men kâne fi talebi’l-ilmi ...
Her kim, Kur’an ilmine talib olursa,Her kim, Kur’an ilmine talib olursa, ... kâneti’l-cennetü fî talebihî.... kâneti’l-cennetü fî talebihî. cennet de onu taleb eder; ‘Gel, gel!’ diye...cennet de onu taleb eder; ‘Gel, gel!’ diye... Kur’an ilminin talibini cennete çağırır.

Kur’an ilminin talibini cennete çağırır.
Onun için, taleb olunacak ilim, ancak ilmül Kur’andır.Onun için, taleb olunacak ilim, ancak ilmül Kur’andır. Çünkü ulûmül evveline vel ahirin, hep bütün ilimler Kur’an’ın içerisinde vardır.Çünkü ulûmül evveline vel ahirin, hep bütün ilimler Kur’an’ın içerisinde vardır. Adam gâvur, gökte uçuyormuş... Nerede uçarsa uçsun yahu!

Adam gâvur, gökte uçuyormuş... Nerede uçarsa uçsun yahu!
Mü’minin uçuşlarını hiç görmedin mi sen?Mü’minin uçuşlarını hiç görmedin mi sen? Mü’min, öyle gaza benzine muhtaç olmadan uçar.Mü’min, öyle gaza benzine muhtaç olmadan uçar. Hiç Nakşibendî Hazretleri’nin menakıbını okumadın mı? Nasıl uçmuş o büyükler... Alllaah!Hiç Nakşibendî Hazretleri’nin menakıbını okumadın mı? Nasıl uçmuş o büyükler... Alllaah! ... Ve men kâne fi talebi’l-ma’sıyeh ...

... Ve men kâne fi talebi’l-ma’sıyeh ...
Her kim böyle ma’sıyyet peşinde olursa;Her kim böyle ma’sıyyet peşinde olursa; ... kâneti’n-nâru fi talebihî.... kâneti’n-nâru fi talebihî. onu da cehennem ister.onu da cehennem ister. Onun için, en çok dikkat edilecek şey, günahlardan korkup kaçmaktır.

Onun için, en çok dikkat edilecek şey, günahlardan korkup kaçmaktır.
İbadet kolay… Abdest alırsın, namaz kılarsın. Ama günahlar zordur...İbadet kolay… Abdest alırsın, namaz kılarsın. Ama günahlar zordur... Bir kere alıştın mı hele, Allah muhafaza... En kolayı sigara...Bir kere alıştın mı hele, Allah muhafaza... En kolayı sigara... “—Bırak bakayım!”
“—Bırak bakayım!”
“—Yâhu alıştım gayri, ne yapayım? Başım dönüyor, karnım ağrıyor.”
“—Yâhu alıştım gayri, ne yapayım? Başım dönüyor, karnım ağrıyor.”
Çeşitli bahaneler... Onun için, Allah kötülüklere, fenalıklara alıştırmasın...Çeşitli bahaneler... Onun için, Allah kötülüklere, fenalıklara alıştırmasın... Bakın şimdi burada gelir o: Cenabı Peygamber, “—Pis kokulular camiye gelmesin!” diyor.

Bakın şimdi burada gelir o: Cenabı Peygamber, “—Pis kokulular camiye gelmesin!” diyor.
Sigaranın kokusu pistir yâ! Ona temiz diyen olur mu, çıkar mı?Sigaranın kokusu pistir yâ! Ona temiz diyen olur mu, çıkar mı? Cenab-ı Peygamber, camiye sokmamış onları… “Öyleyse gelmeyin!” demiş.Cenab-ı Peygamber, camiye sokmamış onları… “Öyleyse gelmeyin!” demiş. Ve an yahyebni muazin radıya’llàhu anh.

Ve an yahyebni muazin radıya’llàhu anh.
Bu Yahyâ İbn-i Muaz büyük zat...Bu Yahyâ İbn-i Muaz büyük zat... Bütün varlığını hayra hasenata harcamış. Allah hepimizi affetsin...Bütün varlığını hayra hasenata harcamış. Allah hepimizi affetsin... Oğlu, sen bize miras bırakmayacaksın diye kafasını taşla ezip öldürmüş, şehid etmiş. Allah Allaah...Oğlu, sen bize miras bırakmayacaksın diye kafasını taşla ezip öldürmüş, şehid etmiş. Allah Allaah... Ukùku’l-valideyn, (büyük) günahların üçüncüsü...

Ukùku’l-valideyn, (büyük) günahların üçüncüsü...
Anaya babaya asi olmak, en büyük günah…Anaya babaya asi olmak, en büyük günah… İnsan, namaz kılacak kadar bir okumayı öğrendikten sonra,İnsan, namaz kılacak kadar bir okumayı öğrendikten sonra, dinini imanını öğrenecek kadar bir bilgi sahibi olduktan sonra,dinini imanını öğrenecek kadar bir bilgi sahibi olduktan sonra, fazla okumak için anası babası izin vermezse, gidemez.fazla okumak için anası babası izin vermezse, gidemez. Anasına babasına itaat vacib; öteki nafile...Anasına babasına itaat vacib; öteki nafile... Hatta Kur’an ilminde hafız olmak, hoca olmak istiyor.Hatta Kur’an ilminde hafız olmak, hoca olmak istiyor. Hoca olmak, hafız olmak nafiledir; anaya babaya itaat vacibdir. İzin vermezlerse gidemezsin!Hoca olmak, hafız olmak nafiledir; anaya babaya itaat vacibdir. İzin vermezlerse gidemezsin! Bir Salavat-ı Şerif.

Bir Salavat-ı Şerif.
Ve’s-salatü ve’sselâmü alâ hayra halkıhî muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salatü ve’sselâmü alâ hayra halkıhî muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... Yâ Rabbi, bu okuduklarımızdan hâsıl olan sevapları,

Yâ Rabbi, bu okuduklarımızdan hâsıl olan sevapları,
Peygamberimiz’in ve bilcümle peygamberân-ı izâm hazerâtının, bi’l-cümle mü’minîn ü mü’minâtın,Peygamberimiz’in ve bilcümle peygamberân-ı izâm hazerâtının, bi’l-cümle mü’minîn ü mü’minâtın, hassaten hàzırûn ve cemaat kardaşlarımızın da geçmişlerimizin ruhlarına ayrı ayrı hediyye eyledik, Mevlâ vâsıl eyleye...hassaten hàzırûn ve cemaat kardaşlarımızın da geçmişlerimizin ruhlarına ayrı ayrı hediyye eyledik, Mevlâ vâsıl eyleye... Cümlesinin ruhlarını mesrûr, kabirlerini pürnûr, makamlarını âlî,

Cümlesinin ruhlarını mesrûr, kabirlerini pürnûr, makamlarını âlî,
derecelerini yüksek eyleyip, seyyiatlarımızı ve seyyiatlarını da hasenâta tebdil eyleye...derecelerini yüksek eyleyip, seyyiatlarımızı ve seyyiatlarını da hasenâta tebdil eyleye... Bizler dahi onlar gibi bu dâr-ı dünyadan göç vakti gelince,

Bizler dahi onlar gibi bu dâr-ı dünyadan göç vakti gelince,
cümlemize az ağrı, âsân ölüm, kâmil bir iman ile ve buyurun:cümlemize az ağrı, âsân ölüm, kâmil bir iman ile ve buyurun: “—Eşhedü en lâ ilâhe illa’llah,
“—Eşhedü en lâ ilâhe illa’llah,
ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve rasûlüh”ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve rasûlüh” kelime-i tayyibe-i münciyesini de cân ü yürekten söyleye söyleye,kelime-i tayyibe-i münciyesini de cân ü yürekten söyleye söyleye, çene kapayıp göz yummayı, Mevlâ cümle Ümmet-i Muhammed’e, bizlere de nasip müesser eylesin...çene kapayıp göz yummayı, Mevlâ cümle Ümmet-i Muhammed’e, bizlere de nasip müesser eylesin... Allàhümmec’alnâ mine’t-tevvâbîn...

Allàhümmec’alnâ mine’t-tevvâbîn...
Vec’alnâ mine’l-mütetahhirîn...Vec’alnâ mine’l-mütetahhirîn... Vec’alnâ min ibâdike’ssàlihîn...Vec’alnâ min ibâdike’ssàlihîn... Vec’alnâ mine’llezîne lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn...Vec’alnâ mine’llezîne lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn... Allàhümme innâ nes’elüke temâme’n-ni’meh...

Allàhümme innâ nes’elüke temâme’n-ni’meh...
Ve devâme’l- àfiyeh...Ve devâme’l- àfiyeh... Ve hüsne’l-hàtimeh...Ve hüsne’l-hàtimeh... Size bir hediyem olsun. Her akşamları tekrar ediyoruz inşallah.

Size bir hediyem olsun. Her akşamları tekrar ediyoruz inşallah.
Ramazan (sadece) aç kalma ayı değil!Ramazan (sadece) aç kalma ayı değil! Ramazan (sadece) açları doyurma ayı değil!Ramazan (sadece) açları doyurma ayı değil! Ramazan (sadece) fakirleri besleme ayı değil!Ramazan (sadece) fakirleri besleme ayı değil! Asıl Ramazan huyları değiştirme ayıdır.Asıl Ramazan huyları değiştirme ayıdır. Müziği (boş eğlenceyi) bırakalım. Çok konuşmayı bırakalım.Müziği (boş eğlenceyi) bırakalım. Çok konuşmayı bırakalım. Günahların hepsinden af dileyip, hepsinden son derece uzaklaşmaya çalışalım.Günahların hepsinden af dileyip, hepsinden son derece uzaklaşmaya çalışalım. Allah'tan da yardım isteyelim.

Allah'tan da yardım isteyelim.
Cenâb-ı Hak cümlemizi olgun kullarının arasına kabul etsin.Cenâb-ı Hak cümlemizi olgun kullarının arasına kabul etsin. Her şeyin olgunu makbul. İnsanın da olgunu makbuldür.Her şeyin olgunu makbul. İnsanın da olgunu makbuldür. Olgun insan, kamil insandır.Olgun insan, kamil insandır. Kamil insanların arasına Cenâb-ı Hak cümlemizi kabul etsin.Kamil insanların arasına Cenâb-ı Hak cümlemizi kabul etsin. El-Fâtiha!

El-Fâtiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2