Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Peygamber Efendimiz’in Şerefi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

14 Muharrem 1420 / 30.04.1999
AKRA- Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Müslümanın Temiz Olması Gerekir, İnsanın Yanında Bulunan Melekler, Peygamber Efendimiz’in Şerefi, Hocaya ve Öğrenciye | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Peygamber Efendimiz’in Şerefi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

14 Muharrem 1420 / 30.04.1999
AKRA- Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Müslümanın Temiz Olması Gerekir, İnsanın Yanında Bulunan Melekler, Peygamber Efendimiz’in Şerefi, Hocaya ve Öğrenciye | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh... es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh...

Bizi tanıyanlara, dostlara, selam olsun...Bizi tanıyanlara, dostlara, selam olsun... Allahu Teâlâ hazretleri dünyanın ve âhiretin hayırlarını cümlesine ihsan eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri dünyanın ve âhiretin hayırlarını cümlesine ihsan eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olsunlar... İki cihanda aziz ve bahtiyar olsunlar...

Bazı zamanlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'eBazı zamanlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikti.Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikti. Bu geciktiği zamanlarda Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz heyecanlandı. Bu geciktiği zamanlarda Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz heyecanlandı.

Mesela, Ve'd-duhâ sûresinin inmesine sebep olan gecikme... Mesela, Ve'd-duhâ sûresinin inmesine sebep olan gecikme...

Peygamber Efendimiz; "Acaba bende bir kusur var da onun için mi vahiy kesildi?"Peygamber Efendimiz; "Acaba bende bir kusur var da onun için mi vahiy kesildi?" diye telaşlanınca, Allahu Teâlâ hazretleri Ve'd-duhâ sûresini inzâl buyurdu: diye telaşlanınca, Allahu Teâlâ hazretleri Ve'd-duhâ sûresini inzâl buyurdu:

"Rabbin seni terk etmiş ve sana darılmış değil. Sana çok büyük mükâfatlar verecek!" "Rabbin seni terk etmiş ve sana darılmış değil. Sana çok büyük mükâfatlar verecek!"

Yani müjdeli bir sûre nâzil oldu. Bazen de vahyin sık sık gelmediği, geciktiği zamanlar oluyordu.Yani müjdeli bir sûre nâzil oldu. Bazen de vahyin sık sık gelmediği, geciktiği zamanlar oluyordu. Bir seferinde Peygamber sallallahualeyhi ve sellem Efendimiz'e sormuşlar: Bir seferinde Peygamber sallallahualeyhi ve sellem Efendimiz'e sormuşlar:

Yâ Resûlallah! Lekad ebtaa anke Cibrîl? "Cebrail bu ara sana gelmekte gecikti, ara açıldı." Yâ Resûlallah! Lekad ebtaa anke Cibrîl? "Cebrail bu ara sana gelmekte gecikti, ara açıldı."

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, onların bu sözü üzerine ne buyuruyor? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, onların bu sözü üzerine ne buyuruyor?

İşte bu hadîs-i şerîften ilginç ve önemli bir şeyi öğreneceğiz: İşte bu hadîs-i şerîften ilginç ve önemli bir şeyi öğreneceğiz:

Ve lime lâ yübtî annî ve entüm havlî lâ testennûne ve lâ tukallimûneVe lime lâ yübtî annî ve entüm havlî lâ testennûne ve lâ tukallimûne ve lâ tekussûne şevâribeküm ve lâ tentifûne. ve lâ tekussûne şevâribeküm ve lâ tentifûne.

Ahmed b. Hanbel ve diğer kaynaklarda İbn Abbas radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf. Ahmed b. Hanbel ve diğer kaynaklarda İbn Abbas radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf.

Ve lime lâ yübtî.Ve lime lâ yübtî. "Niçin gecikmesin? Şu sebepten gecikiyor ki..." "Niçin gecikmesin? Şu sebepten gecikiyor ki..." Ve entüm havlî. "Siz benim etrafımdasınız." Ve entüm havlî. "Siz benim etrafımdasınız."

Siz benim çevremde, benimle beraber, benim muhitimde, benim yanımdasınız. Siz benim çevremde, benimle beraber, benim muhitimde, benim yanımdasınız.

Lâ testennûne. "Sünnete uygun hareket etmiyorsunuz." Lâ testennûne. "Sünnete uygun hareket etmiyorsunuz."

Burada sünnete uygun hareket etmemekten maksat, misvak kullanmamak...Burada sünnete uygun hareket etmemekten maksat, misvak kullanmamak... Yani; "Dişlerinizi misvaklamıyorsunuz. Dişleriniz sapsarı, ağzınız kokar vaziyette." demek. Yani; "Dişlerinizi misvaklamıyorsunuz. Dişleriniz sapsarı, ağzınız kokar vaziyette." demek.

Ve lâ tukallimûne azfâraküm. "Tırnaklarınızı kesmiyorsunuz." Ve lâ tukallimûne azfâraküm. "Tırnaklarınızı kesmiyorsunuz."

Tırnaklar kesilmeyince uzuyor. Uzayınca altlarına siyahlıklar, tozlar, kirler doluyor.Tırnaklar kesilmeyince uzuyor. Uzayınca altlarına siyahlıklar, tozlar, kirler doluyor. O kir olmasın diye İslâm'da tırnakların kesilmesi de emredilmiş. Peygamber Efendimiz'in tavsiyesi var. O kir olmasın diye İslâm'da tırnakların kesilmesi de emredilmiş. Peygamber Efendimiz'in tavsiyesi var.

"Siz misvak kullanmıyorsunuz, tırnaklarınızı kesmiyorsunuz." "Siz misvak kullanmıyorsunuz, tırnaklarınızı kesmiyorsunuz."

Ve lâ tekussûne şevâribeküm. "Bıyıklarınızı kesmiyorsunuz." Ve lâ tekussûne şevâribeküm. "Bıyıklarınızı kesmiyorsunuz."

Bıyıklar kesilmeyince ne olur? Bıyıklar kesilmeyince ne olur?

Uzar. Uzayınca insanın ağzına, burnuna döner.Uzar. Uzayınca insanın ağzına, burnuna döner. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bıyıklarını derisinin rengi görünecek kadarPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bıyıklarını derisinin rengi görünecek kadar kısaltabildiği kadar kısaltırdı. Çünkü kısalması uygun oluyor, uzaması uygun olmuyor.kısaltabildiği kadar kısaltırdı. Çünkü kısalması uygun oluyor, uzaması uygun olmuyor. Uzun olması uygun düşmüyor, çünkü burnun altında...Uzun olması uygun düşmüyor, çünkü burnun altında... Orası kısa olursa temizliği daha kolay olur, uzun olursa temizliği daha zor olur. Orası kısa olursa temizliği daha kolay olur, uzun olursa temizliği daha zor olur.

İslâm'da neler lazım? İslâm'da neler lazım?

Bıyıklar kısaltılacak, sakallar uzatılacak.Bıyıklar kısaltılacak, sakallar uzatılacak. Koltuk altlarında da Allah tüy bitiriyor ama o tüylerin de kesilmesi lazım!Koltuk altlarında da Allah tüy bitiriyor ama o tüylerin de kesilmesi lazım! O tüylerin faydaları var ki orada yaratılmış ama uzun olmaması, kesilmesi lazım kiO tüylerin faydaları var ki orada yaratılmış ama uzun olmaması, kesilmesi lazım ki insanın koltukaltı terlediği zaman, o terler kılların arasında birikipinsanın koltukaltı terlediği zaman, o terler kılların arasında birikip korkunç çirkin kokular meydana getiriyor. O kokular olmasın diye o tüyler kesiliyor. korkunç çirkin kokular meydana getiriyor. O kokular olmasın diye o tüyler kesiliyor.

Yeni icat edilen, kokuları giderici deodorant denilen malzemeler sürülüyor.Yeni icat edilen, kokuları giderici deodorant denilen malzemeler sürülüyor. O, ter kokusunu emiyor, dışarıya vermiyor, insan teke gibi kokmuyor.O, ter kokusunu emiyor, dışarıya vermiyor, insan teke gibi kokmuyor. Ama eskiden onun olmadığı zaman o kıllar terleyip kuruyup, terleyip kuruyup biriktiğindeAma eskiden onun olmadığı zaman o kıllar terleyip kuruyup, terleyip kuruyup biriktiğinde ne kadar korkunç, çirkin kokular olurdu. ne kadar korkunç, çirkin kokular olurdu.

Onun için İslâm'da koltuk altlarının temizlenmesi, bıyıkların kesilmesi, tırnakların kısaltılması,Onun için İslâm'da koltuk altlarının temizlenmesi, bıyıkların kesilmesi, tırnakların kısaltılması, ayak tırnaklarının kesilmesi önemli.ayak tırnaklarının kesilmesi önemli. Tabii insanın kasıklarında uzamış olan kılların da temizlenmesi lazım!Tabii insanın kasıklarında uzamış olan kılların da temizlenmesi lazım! Eskiler bazı maddeler bulmuşlar. Bir çeşit ot varmış, "hamam otu" diyorlar,Eskiler bazı maddeler bulmuşlar. Bir çeşit ot varmış, "hamam otu" diyorlar, sürüp de temizleyince oradaki fazla kıllar da gidiyor. sürüp de temizleyince oradaki fazla kıllar da gidiyor.

Böylece kirin birikebileceği ve tutunabileceği yerler izale ediliyor.Böylece kirin birikebileceği ve tutunabileceği yerler izale ediliyor. Hatta erkek çocukları sünnet ediliyor ki kapalı kısımda mikroplar birikmesin,Hatta erkek çocukları sünnet ediliyor ki kapalı kısımda mikroplar birikmesin, hastalık olmasın, temizlik olsun diye... hastalık olmasın, temizlik olsun diye...

İslâm temizlik dinidir! İslâm temizlik dinidir!

Peygamber Efendimiz diyor ki: Peygamber Efendimiz diyor ki:

"Evet, Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikiyor. Çünkü siz benim çevremde gezip duruyorsunuz."Evet, Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikiyor. Çünkü siz benim çevremde gezip duruyorsunuz. Misvak kullanmazsanız, tırnaklarınızı kesmezseniz, bıyıklarınızı tıraş etmezseniz..." Misvak kullanmazsanız, tırnaklarınızı kesmezseniz, bıyıklarınızı tıraş etmezseniz..."

Ve lâ tentifûne revâcibeküm. Ve lâ tentifûne revâcibeküm.

Revâcib, râcibe'nin çoğulu; "parmak araları" mânasına geliyor.Revâcib, râcibe'nin çoğulu; "parmak araları" mânasına geliyor. Parmaklar da, parmak araları da temizlenecek.Parmaklar da, parmak araları da temizlenecek. El parmaklarının, ayak parmaklarının araları temizlenmediği zaman, oralar da pislik toplar. El parmaklarının, ayak parmaklarının araları temizlenmediği zaman, oralar da pislik toplar.

İslâm'da abdest alırken parmakların hılâllenmesi tavsiye ediliyor kiİslâm'da abdest alırken parmakların hılâllenmesi tavsiye ediliyor ki oralara da su gitsin, oralarda bir şey birikmişse onlar da temizlensin diye. oralara da su gitsin, oralarda bir şey birikmişse onlar da temizlensin diye.

Peygamber Efendimiz; "Siz böyle yapmıyorsunuz, işte ondan gecikiyor." diyor. Peygamber Efendimiz; "Siz böyle yapmıyorsunuz, işte ondan gecikiyor." diyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri güzeller güzeli, temizler temizi, pırlanta gibi...Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri güzeller güzeli, temizler temizi, pırlanta gibi... Dişleri ve saçları temiz... En güzel kokuları sürünmüş, tırnakları kesilmiş vaziyette...Dişleri ve saçları temiz... En güzel kokuları sürünmüş, tırnakları kesilmiş vaziyette... Daha vahiy ilk geldiği zaman; Daha vahiy ilk geldiği zaman;

Ve siyâbeke fetahhir. "Elbiseni temiz tut!" diye emrolunmuş. Ve siyâbeke fetahhir. "Elbiseni temiz tut!" diye emrolunmuş.

Zaten emin bir insan olarak, "Muhammed el-Emîn" diye tanınmış.Zaten emin bir insan olarak, "Muhammed el-Emîn" diye tanınmış. Vahiy ilk geldiği zamandan beri elbiselerini ve vücudunu temiz tutmakla,Vahiy ilk geldiği zamandan beri elbiselerini ve vücudunu temiz tutmakla, abdest almakla, gusül almakla emrolunmuş. Kendisi pırıl pırıl, tertemiz!..abdest almakla, gusül almakla emrolunmuş. Kendisi pırıl pırıl, tertemiz!.. Allah'ın en sevgili kulu; Habîbullah, Halîlullah...Allah'ın en sevgili kulu; Habîbullah, Halîlullah... Seyyid-i veled-i Âdem, Âdemoğullarının efendisi, baş tâcı...Seyyid-i veled-i Âdem, Âdemoğullarının efendisi, baş tâcı... Eşrefü'l-mürselîn, ekremü'r-rusül; enbiyâ ve mürselînin en şereflisi, en asili, en yükseği...Eşrefü'l-mürselîn, ekremü'r-rusül; enbiyâ ve mürselînin en şereflisi, en asili, en yükseği... Bütün güzel vasıfların hepsi Peygamber Efendimiz'in ama çevresinin kötülüğü tesir ediyor. Bütün güzel vasıfların hepsi Peygamber Efendimiz'in ama çevresinin kötülüğü tesir ediyor.

Ashâb-ı kirâmın hepsi evliyâ, hepsi kıymetli insanlar –elhamdülillah- amaAshâb-ı kirâmın hepsi evliyâ, hepsi kıymetli insanlar –elhamdülillah- ama eğer tırnağını kesmezse, bıyıklarını düzeltmezse, kısaltmazsa, dişlerini misvaklamazsa,eğer tırnağını kesmezse, bıyıklarını düzeltmezse, kısaltmazsa, dişlerini misvaklamazsa, parmak aralarını itinalı bir şekilde yıkamazsa, gusül abdesti alıyor ama bunları güzel yapmazsa,parmak aralarını itinalı bir şekilde yıkamazsa, gusül abdesti alıyor ama bunları güzel yapmazsa, o zaman iyi insan oldukları halde, bu bile tesir ediyor.o zaman iyi insan oldukları halde, bu bile tesir ediyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'ePeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e meleklerin, Cebrail aleyhisselam'ın gelmesini engelliyor. meleklerin, Cebrail aleyhisselam'ın gelmesini engelliyor.

Hatta tarih kitaplarında fetretü'l-vahy diye anlatılan,Hatta tarih kitaplarında fetretü'l-vahy diye anlatılan, "vahyin bir müddet kesilmesi"nin sebepleri zikredilirken,"vahyin bir müddet kesilmesi"nin sebepleri zikredilirken, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hücresinde,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hücresinde, yatağının altında bir hayvanın ölüvermiş ve anlaşılmamış olduğundan oraya melek gelmediği anlatılıyor. yatağının altında bir hayvanın ölüvermiş ve anlaşılmamış olduğundan oraya melek gelmediği anlatılıyor.

Bunu gözünüzün önünde iyi canlandırın! Bunu gözünüzün önünde iyi canlandırın!

Peygamber Efendimiz bir pırlanta gibi, etrafındaki insanlar daPeygamber Efendimiz bir pırlanta gibi, etrafındaki insanlar da iyi insanlar ama dişler temizlenmezse, bıyık kısaltılmazsa, dişler misvaklanılmazsa,iyi insanlar ama dişler temizlenmezse, bıyık kısaltılmazsa, dişler misvaklanılmazsa, eller ayaklar güzelce yıkanmazsa, o zaman Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikiyor. eller ayaklar güzelce yıkanmazsa, o zaman Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi gecikiyor.

Demek ki insanın çevresindeki insanların güzel olması da önemli bir husus!Demek ki insanın çevresindeki insanların güzel olması da önemli bir husus! Bir insanın çevresinin de güzel olması lazım! Bir insanın çevresinin de güzel olması lazım!

Buradan günümüze ve kendimize ne pay çıkartabiliriz? Buradan günümüze ve kendimize ne pay çıkartabiliriz?

Çevremizdeki arkadaşlarımızın iyi ve temiz insanlar olması lazım!Çevremizdeki arkadaşlarımızın iyi ve temiz insanlar olması lazım! Kirli paslı oldu mu, o bile bereketi gideriyor. Kirli paslı oldu mu, o bile bereketi gideriyor.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

"Ağzınız Kur'ân-ı Kerîm'in okunduğu yerdir, meleklerin yakınıdır."Ağzınız Kur'ân-ı Kerîm'in okunduğu yerdir, meleklerin yakınıdır. Ağzınızın pis kokusundan onlar rahatsız olurlar. Dişlerinizi misvaklayın!" buyuruyor. Ağzınızın pis kokusundan onlar rahatsız olurlar. Dişlerinizi misvaklayın!" buyuruyor.

Melekler rahatsız olunca, gelmeyiveriyorlar. Onun için temizliğe çok dikkat etmemiz lazım!Melekler rahatsız olunca, gelmeyiveriyorlar. Onun için temizliğe çok dikkat etmemiz lazım! Çevremizin temizliğine, çevremizdeki insanların da temiz insanlar olmasına,Çevremizin temizliğine, çevremizdeki insanların da temiz insanlar olmasına, onlara da temizliği öğretmeye dikkat etmeliyiz. onlara da temizliği öğretmeye dikkat etmeliyiz.

Dışarıdaki çevremiz, evin dışındaki çevremiz değişken...Dışarıdaki çevremiz, evin dışındaki çevremiz değişken... Ama evin içindeki ortamın temizliği ve çocuklarımızı temiz tutmak bize ait bir mesele...Ama evin içindeki ortamın temizliği ve çocuklarımızı temiz tutmak bize ait bir mesele... Mesela; "Evdeki süprüntü, evin bereketinin gitmesine sebep oluyor." diye hadîs-i şerîf var. Mesela; "Evdeki süprüntü, evin bereketinin gitmesine sebep oluyor." diye hadîs-i şerîf var.

Demek ki ev tertemiz, süprüntüsüz olacak. Evdeki insanlar temiz, abdestli olacak.Demek ki ev tertemiz, süprüntüsüz olacak. Evdeki insanlar temiz, abdestli olacak. Tırnakları kesilmiş, saçları tıraşlı olacak... Tırnakları kesilmiş, saçları tıraşlı olacak...

Tabii, temizliği en çok hanımlar yaparlar.Tabii, temizliği en çok hanımlar yaparlar. Fakat bazı yerlerde, bizim Türkiyemiz'in dışında bazı yerlerde, taşrada, çöllerdeki bedevîlerdeFakat bazı yerlerde, bizim Türkiyemiz'in dışında bazı yerlerde, taşrada, çöllerdeki bedevîlerde ve sâirede hanımlar saçlarını yıkamıyorlar... Saç uzun, keçeleşiyor, birbirine karışıyor vs...ve sâirede hanımlar saçlarını yıkamıyorlar... Saç uzun, keçeleşiyor, birbirine karışıyor vs... Köyde tarlada çalışıldığı zaman, şehirdeki gibi bol su yok.Köyde tarlada çalışıldığı zaman, şehirdeki gibi bol su yok. Her gün yıkanma imkânı olmayınca, çeşitli temizlik mahrumiyetleri olunca bereket gidiyor. Her gün yıkanma imkânı olmayınca, çeşitli temizlik mahrumiyetleri olunca bereket gidiyor.

Peygamber Efendimiz'e Cebrail gelmiyor. Bize de melekler ve gelecek hayırlı şeyler gelmeyebilir.Peygamber Efendimiz'e Cebrail gelmiyor. Bize de melekler ve gelecek hayırlı şeyler gelmeyebilir. Onun için bu yönleri de düşünerek, bu hadîs-i şerîfi de gözümüzün önünde tutarakOnun için bu yönleri de düşünerek, bu hadîs-i şerîfi de gözümüzün önünde tutarak temizliğimize çok dikkat edeceğiz.temizliğimize çok dikkat edeceğiz. Evimizle, çoluk çocuğumuzla, hanımımızla, büyüğümüzle, küçüğümüzle,Evimizle, çoluk çocuğumuzla, hanımımızla, büyüğümüzle, küçüğümüzle, evimizde bulundurduğumuz hizmetçimizle, sokağımızla, mahallemizle, konuştuğumuz dostlarımızla,evimizde bulundurduğumuz hizmetçimizle, sokağımızla, mahallemizle, konuştuğumuz dostlarımızla, arkadaşlarımızla topluca tertemiz bir çevre kurmaya gayret edeceğiz.arkadaşlarımızla topluca tertemiz bir çevre kurmaya gayret edeceğiz. Hepimiz burada üzerimize düşen görevleri bileceğiz.Hepimiz burada üzerimize düşen görevleri bileceğiz. Bu temizliğin üzerimize düşen yönünde kusurlu olmamaya, temizliği güzel yapmaya gayret edeceğiz. Bu temizliğin üzerimize düşen yönünde kusurlu olmamaya, temizliği güzel yapmaya gayret edeceğiz.

Çok önemli bir hadîs-i şerîf! Çok önemli bir hadîs-i şerîf!

Peygamber Efendimiz'e Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi,Peygamber Efendimiz'e Cebrail aleyhisselam'ın gelmesi, çevresindeki insanların şu hallerinden dolayı gecikebiliyor. Bunu unutmayalım... çevresindeki insanların şu hallerinden dolayı gecikebiliyor. Bunu unutmayalım...

Melekler bazen eve gelmeyebilir. Evde köpek olduğu zaman, sûret olduğu zaman,Melekler bazen eve gelmeyebilir. Evde köpek olduğu zaman, sûret olduğu zaman, şekil, resim, heykel olduğu zaman rahmet melekleri girmez.şekil, resim, heykel olduğu zaman rahmet melekleri girmez. Ama her insanın kendisinin içinde ve çevresinde yanından ayrılamayan melekler de vardır.Ama her insanın kendisinin içinde ve çevresinde yanından ayrılamayan melekler de vardır. Mesela amellerini yazan melekler yanından hiç ayrılmıyorlar.Mesela amellerini yazan melekler yanından hiç ayrılmıyorlar. Adam leş gibi koksa da ve onun melekleri ezâlansa da onun yanından ayrılmıyor.Adam leş gibi koksa da ve onun melekleri ezâlansa da onun yanından ayrılmıyor. Çünkü vazifesi onun amelini yazmak... Çünkü vazifesi onun amelini yazmak...

Artık Allah sabır versin! Artık Allah sabır versin!

Her insanın vücudunda çeşitli melekler vardır.Her insanın vücudunda çeşitli melekler vardır. Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki: Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki:

Vükkile li'l-mü'mini sittûne ve selâsü mieti melek,Vükkile li'l-mü'mini sittûne ve selâsü mieti melek, yezübbûne anhü mâ lem yakdir aleyhi min zâlike li'l-basari tis'atü emlâk,yezübbûne anhü mâ lem yakdir aleyhi min zâlike li'l-basari tis'atü emlâk, yezübbûne anhü kemâ tezübbûne an kas'ati'l-aseli mine'z-zübâbi fi'l-yevmi's-sâif,yezübbûne anhü kemâ tezübbûne an kas'ati'l-aseli mine'z-zübâbi fi'l-yevmi's-sâif, mâ lev bedâ leküm le-raeytümûhü alâ külli cebelin ve sehlin küllühüm bâsıtün yedeyhi fâgirun fâhümâ lev bedâ leküm le-raeytümûhü alâ külli cebelin ve sehlin küllühüm bâsıtün yedeyhi fâgirun fâhü ve mâ lev vükkile'l-abdü fîhi ilâ nefsihî tarfete aynin hatafethü'ş-şeyâtîn. ve mâ lev vükkile'l-abdü fîhi ilâ nefsihî tarfete aynin hatafethü'ş-şeyâtîn.

Vükkile li'l-mü'mini sittûne ve selâsü mieti melek.Vükkile li'l-mü'mini sittûne ve selâsü mieti melek. "Her mü'mine 360 tane melek görevli olarak tayin olunmuştur.""Her mü'mine 360 tane melek görevli olarak tayin olunmuştur." Yezübbûne anhü. "Bu melekler onun başına, üzerine gelecek musibetleri, felaketleri,Yezübbûne anhü. "Bu melekler onun başına, üzerine gelecek musibetleri, felaketleri, zararları ondan defetmek için görevlendirilmişlerdir."zararları ondan defetmek için görevlendirilmişlerdir." Mâ lem yakdir aleyhi. "Eğer o melekler olmasa, onları defetmeye o güç yetiremezdi." Mâ lem yakdir aleyhi. "Eğer o melekler olmasa, onları defetmeye o güç yetiremezdi."

Kendisinin kendisini koruyamayacağı belaları ondan def etmek içinKendisinin kendisini koruyamayacağı belaları ondan def etmek için Allah 360 tane melek vazifelendirmiştir. Allah 360 tane melek vazifelendirmiştir.

Min zâlike li'l-basari tis'atü emlâk. "Bunlardan göz için dokuz tane melek vardır."Min zâlike li'l-basari tis'atü emlâk. "Bunlardan göz için dokuz tane melek vardır." Yezübbûne anhü. "Göze bir zarar gelmesin diye gözü korurlar." Yezübbûne anhü. "Göze bir zarar gelmesin diye gözü korurlar."

Taş gelir, tam kaşına gelir, kaşını patlatır ama "Elhamdülillah, gözüne gelmemiş." dersiniz.Taş gelir, tam kaşına gelir, kaşını patlatır ama "Elhamdülillah, gözüne gelmemiş." dersiniz. Az aşağıya gelseydi, gözü kör olacaktı. Dal çarpar, düşer vs. ama büyük bir koruma var. Az aşağıya gelseydi, gözü kör olacaktı. Dal çarpar, düşer vs. ama büyük bir koruma var.

Emlâk, melek kelimesinin çoğuludur, "melekler" demektir. Melâike de melek kelimesinin çoğuludur.Emlâk, melek kelimesinin çoğuludur, "melekler" demektir. Melâike de melek kelimesinin çoğuludur. Emlâk, Türkçe'de bir de "mülkler" mânasına geliyor. Emlâk, Türkçe'de bir de "mülkler" mânasına geliyor.

Dokuz tane melek vardır, adamın gözüne gelecek zararları def eder, adamı korurlar. Dokuz tane melek vardır, adamın gözüne gelecek zararları def eder, adamı korurlar.

Kemâ tezübbûne an kas'ati'l-aseli mine'z-zübâbi.Kemâ tezübbûne an kas'ati'l-aseli mine'z-zübâbi. "Balın tabağından gelen sinekleri nasıl kışalıyorsunuz.""Balın tabağından gelen sinekleri nasıl kışalıyorsunuz." Fi'l-yevmi's-sâif. "Sıcak günde." Fi'l-yevmi's-sâif. "Sıcak günde."

Sinekler bal ortada iken nasıl üşüşürler, gelmek isterler...Sinekler bal ortada iken nasıl üşüşürler, gelmek isterler... Siz de "aman yapışmasın, üstüne düşmesin" diye kovalarsınız; işte onun gibi korurlar. Siz de "aman yapışmasın, üstüne düşmesin" diye kovalarsınız; işte onun gibi korurlar.

Mâ lev bedâ leküm. "Öyle ki eğer gözünüzden perde açılsa..."Mâ lev bedâ leküm. "Öyle ki eğer gözünüzden perde açılsa..." Le-raeytümûhü alâ külli cebelin ve sehlin. "Her dağın, ovanın üstünde bu melekleri görürdünüz."Le-raeytümûhü alâ külli cebelin ve sehlin. "Her dağın, ovanın üstünde bu melekleri görürdünüz." Küllühüm bâsıtün yedeyhi. "Elini uzatmış..." Fâgirun fâhü. "Ağzını açmış, hazır vaziyette görürdünüz."Küllühüm bâsıtün yedeyhi. "Elini uzatmış..." Fâgirun fâhü. "Ağzını açmış, hazır vaziyette görürdünüz." Ve mâ lev vükkile'l-abdü fîhi ilâ nefsihî tarfete aynin.Ve mâ lev vükkile'l-abdü fîhi ilâ nefsihî tarfete aynin. "Bu melekler insanları öyle bir şekilde korurlar ki eğer kul kendi hâline bırakılsaydı,"Bu melekler insanları öyle bir şekilde korurlar ki eğer kul kendi hâline bırakılsaydı, bu meleklerle korunmasaydı..."bu meleklerle korunmasaydı..." Hatafethü'ş-şeyâtîn. "Şeytanlar onları yakalayıp, ısırıp, parçalayıp yok ederlerdi, helâk ederlerdi." Hatafethü'ş-şeyâtîn. "Şeytanlar onları yakalayıp, ısırıp, parçalayıp yok ederlerdi, helâk ederlerdi."

Bu melekler sayesinde insanoğlu korunuyor. Bu melekler sayesinde insanoğlu korunuyor.

Demek ki vücutta vazifeli melekler var. Onlar vazifeleri icabı vücudun çevresinde dururlar.Demek ki vücutta vazifeli melekler var. Onlar vazifeleri icabı vücudun çevresinde dururlar. Ama şerefli melekler, rahmet getiren ve kula fayda getirecek olan melekler gelemez;Ama şerefli melekler, rahmet getiren ve kula fayda getirecek olan melekler gelemez; güzel şeyler getirecekken getiremez; kul zarar görür. güzel şeyler getirecekken getiremez; kul zarar görür.

Onun için müslümanın tertemiz, pırıl pırıl olması lazım!Onun için müslümanın tertemiz, pırıl pırıl olması lazım! Elbisesi de, bedeni de, tırnakları da, bıyığı da, koltuk altı da, ellerinin araları da,Elbisesi de, bedeni de, tırnakları da, bıyığı da, koltuk altı da, ellerinin araları da, tırnaklarının araları da, her tarafı mis gibi, pırıl pırıl, güzel olmalı!.. tırnaklarının araları da, her tarafı mis gibi, pırıl pırıl, güzel olmalı!..

İslâm temizliğe böyle önem veriyor. İslâm temizliğe böyle önem veriyor.

Allah hepimizi tertemiz müslümanlardan eylesin. Allah hepimizi tertemiz müslümanlardan eylesin.

Aynı sayfada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'le ilgiliAynı sayfada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'le ilgili İbn Asâkir'in kaydettiği, Huzeyfetü'bnü'l-Yemân radıyallahu anh'ın rivayet ettiği,İbn Asâkir'in kaydettiği, Huzeyfetü'bnü'l-Yemân radıyallahu anh'ın rivayet ettiği, senedi hasen olan bir hadîs-i şerîf var. senedi hasen olan bir hadîs-i şerîf var.

Cümle cihan halkı bilsin; çünkü artık bizim konuşmalarımız –elhamdülillah-Cümle cihan halkı bilsin; çünkü artık bizim konuşmalarımız –elhamdülillah- sadece Türkiye'ye değil cihana yayılıyor.sadece Türkiye'ye değil cihana yayılıyor. Amerika'dan, Avrupa'dan kardeşlerimiz dinliyorlar; sağ olsunlar, var olsunlar,Amerika'dan, Avrupa'dan kardeşlerimiz dinliyorlar; sağ olsunlar, var olsunlar, Allah hepsinden razı olsun.Allah hepsinden razı olsun. Böylece fezâlara hadîs-i şerîfleri, Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerini yaymış oluyoruz,Böylece fezâlara hadîs-i şerîfleri, Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerini yaymış oluyoruz, tebliğ güzel olmuş oluyor. Elhamdülillah... tebliğ güzel olmuş oluyor. Elhamdülillah...

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki:

Veledü Âdem, küllühüm tahte livâî yevme'l-kıyâmeh ve ene evvelü men yüftehu lehû bâbü'l-cenneh. Veledü Âdem, küllühüm tahte livâî yevme'l-kıyâmeh ve ene evvelü men yüftehu lehû bâbü'l-cenneh.

Sadaka Resûlüllah, fî mâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka Resûlüllah, fî mâ kâl ev kemâ kâl.

Râvilerin rivayet ettiğine göre, Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: Râvilerin rivayet ettiğine göre, Peygamber Efendimiz buyurmuş ki:

"Âdem'in evlâtları -Benî Âdem- yani Âdem aleyhisselam ile Havva anamızdan türeyen insan cinsi,"Âdem'in evlâtları -Benî Âdem- yani Âdem aleyhisselam ile Havva anamızdan türeyen insan cinsi, bütün insanların hepsi..." Küllühüm tahte livâî. "Benim sancağımın, bayrağımın altında olacaklar."bütün insanların hepsi..." Küllühüm tahte livâî. "Benim sancağımın, bayrağımın altında olacaklar." Yevme'l-kıyâmeh. "Kıyamet gününde." Yevme'l-kıyâmeh. "Kıyamet gününde."

Peygamber Efendimiz'in sancağının adı ne? Peygamber Efendimiz'in sancağının adı ne?

Livâü'l-hamd. "Hamd sancağı." Livâü'l-hamd. "Hamd sancağı."

Hamd sancağı açılacak, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in eline verilecek.Hamd sancağı açılacak, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in eline verilecek. Sancağı Peygamber Efendimiz tutacak, mahşer halkının kalabalığı arasında bu sancak dalgalanacak.Sancağı Peygamber Efendimiz tutacak, mahşer halkının kalabalığı arasında bu sancak dalgalanacak. O sancağın altında Peygamber Efendimiz'e layık olan,O sancağın altında Peygamber Efendimiz'e layık olan, Peygamber Efendimiz'in sevdiği insanlar, mü'minler; Allah'ın sevdiği, razı olduğu kullar gelecekler. Peygamber Efendimiz'in sevdiği insanlar, mü'minler; Allah'ın sevdiği, razı olduğu kullar gelecekler.

Allah cümlemizi o sancağın altında, o bayrağın altında toplananlardan eylesin. Allah cümlemizi o sancağın altında, o bayrağın altında toplananlardan eylesin.

Peygamberler de; İbrahim aleyhisselam, Musa aleyhisselam ve Âdem aleyhisselam'danPeygamberler de; İbrahim aleyhisselam, Musa aleyhisselam ve Âdem aleyhisselam'dan İsa aleyhisselam'a kadar hepsi o sancağın altına gelecekler.İsa aleyhisselam'a kadar hepsi o sancağın altına gelecekler. Kıyamet gününde o bayrağın altında, Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamd'i altında toplanacaklar. Kıyamet gününde o bayrağın altında, Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamd'i altında toplanacaklar.

En şereflisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz...En şereflisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz... Makâm-ı Mahmud'un sahibi, Livâü'l-hamd elinde olan, peygamberlerin serveri,Makâm-ı Mahmud'un sahibi, Livâü'l-hamd elinde olan, peygamberlerin serveri, enbiyâ ve mürselînin eşrefi Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem... enbiyâ ve mürselînin eşrefi Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem...

Allah şefaatine erdirsin. Sünnetine uymayı nasip etsin. Sünnetinden ayırmasın.Allah şefaatine erdirsin. Sünnetine uymayı nasip etsin. Sünnetinden ayırmasın. Ümmetine rahmetmeyi, faydalı olmayı, menfaat sağlamayı cümlemize nasip eylesin. Ümmetine rahmetmeyi, faydalı olmayı, menfaat sağlamayı cümlemize nasip eylesin.

Bunlar Allah'ın rızasını kazanmanın en sağlam yoludur.Bunlar Allah'ın rızasını kazanmanın en sağlam yoludur. Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılmak, ümmetine hizmet etmek,Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılmak, ümmetine hizmet etmek, insanlara faydalı olmak en sevaplı işlerdir. insanlara faydalı olmak en sevaplı işlerdir.

Allahu Teâlâ hazretleri de âhirette Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamd'i altındaAllahu Teâlâ hazretleri de âhirette Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamd'i altında iyi kulları toplayacak. Bizi de o sancağın altında toplananlardan,iyi kulları toplayacak. Bizi de o sancağın altında toplananlardan, Havz-ı Kevser'inden doya doya nûş edenlerden eylesin...Havz-ı Kevser'inden doya doya nûş edenlerden eylesin... Cennette Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e komşu olmayı nasip eylesin... Cennette Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e komşu olmayı nasip eylesin...

Havz-ı Kevser'e Peygamber Efendimiz'in ümmetinden kimseler ulaşabilecek ve onlar içebilecek.Havz-ı Kevser'e Peygamber Efendimiz'in ümmetinden kimseler ulaşabilecek ve onlar içebilecek. Bazıları Havz-ı Kevser'in yanına giderken,Bazıları Havz-ı Kevser'in yanına giderken, melekler yolunu kesip döndürecekler ve sürükleyip götürecekler. Hatta bazılarına Peygamber Efendimiz; melekler yolunu kesip döndürecekler ve sürükleyip götürecekler. Hatta bazılarına Peygamber Efendimiz;

"O benim ümmetimdendi. Niye onu götürüyorsunuz?" diye götürülmesini istemez gibi söyleyince,"O benim ümmetimdendi. Niye onu götürüyorsunuz?" diye götürülmesini istemez gibi söyleyince, melekler; "Yâ Resûlallah! Bunlar senin bildiğin gibi değil; senden sonra neler yaptı neler...melekler;

"Yâ Resûlallah! Bunlar senin bildiğin gibi değil; senden sonra neler yaptı neler...
Senin Havz'ından içmeye layık değiller. Suçlu, mücrim bunlar..." diyecekler. Senin Havz'ından içmeye layık değiller. Suçlu, mücrim bunlar..." diyecekler.

Allah, Havz-ı Kevser'in başından döndürülenlerden eylemesin.Allah, Havz-ı Kevser'in başından döndürülenlerden eylemesin. Havz-ı Kevser'e varıp, doya doya içip şâd ü hurrem cennete girenlerde eylesin.Havz-ı Kevser'e varıp, doya doya içip şâd ü hurrem cennete girenlerde eylesin. Cennette de Peygamber Efendimiz'e komşu olmayı, onu görmeyi, sohbetine ermeyi nasip eylesin... Cennette de Peygamber Efendimiz'e komşu olmayı, onu görmeyi, sohbetine ermeyi nasip eylesin...

Hadîs-i şerîfin ikinci cümleciği: Hadîs-i şerîfin ikinci cümleciği:

Ve ene evvelü men yüftehu lehû bâbü'l-cenneh.Ve ene evvelü men yüftehu lehû bâbü'l-cenneh. "Ve ben, cennetin kapısının kendisine açıldığı kimselerin ilki olacağım." "Ve ben, cennetin kapısının kendisine açıldığı kimselerin ilki olacağım."

Allahu Teâlâ hazretleri, cennetin muhafızı olan Rıdvan adlı ulu meleğe,Allahu Teâlâ hazretleri, cennetin muhafızı olan Rıdvan adlı ulu meleğe, Peygamber Efendimiz'den önce kimsenin girmemesini,Peygamber Efendimiz'den önce kimsenin girmemesini, ilk önce Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in girmesini emir ve tenbih buyurmuş. ilk önce Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in girmesini emir ve tenbih buyurmuş.

"Cennetin kapısı kapalı olacak. Peygamber Efendimiz en has yakınlarıyla"Cennetin kapısı kapalı olacak. Peygamber Efendimiz en has yakınlarıyla cennetin kapısına geldiği zaman, cennetin muhafızı olan o mübarek melek diyecek ki..." cennetin kapısına geldiği zaman, cennetin muhafızı olan o mübarek melek diyecek ki..."

Men ente? "Kapıya kadar gelmişsin, açılsın da içeri gireyim diye temennide bulunuyorsun.Men ente? "Kapıya kadar gelmişsin, açılsın da içeri gireyim diye temennide bulunuyorsun. Kimsin sen?" diye soracak. Kimsin sen?" diye soracak.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de;

"Ben Muhammed-i Mustafâ'yım, Resûlullah'ım, Allah'ın resûlüyüm, âhir zaman peygamberiyim!""Ben Muhammed-i Mustafâ'yım, Resûlullah'ım, Allah'ın resûlüyüm, âhir zaman peygamberiyim!" diye kendisini tanıtacak. diye kendisini tanıtacak.

O zaman o melek; O zaman o melek;

Bike ümirtü en lâ efteha kableke yâ Resûlallah!Bike ümirtü en lâ efteha kableke yâ Resûlallah! "Buyur yâ Resûlallah! Bu kapıyı senden önce başkasına açmamakla emrolunmuştum."Buyur yâ Resûlallah! Bu kapıyı senden önce başkasına açmamakla emrolunmuştum. Sen gelmişsin; hoş geldin, safâ getirdin, buyur gir!" diyecek,Sen gelmişsin; hoş geldin, safâ getirdin, buyur gir!" diyecek, cennetin kapısını açacakcennetin kapısını açacak ve cennete ilk önce Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz girecek. ve cennete ilk önce Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz girecek.

Dualarda, "Duhûl-i evvelîn ile bizi cennete girenlerden eyle yâ Rabbi!" diye duymuşsunuzdur.Dualarda, "Duhûl-i evvelîn ile bizi cennete girenlerden eyle yâ Rabbi!" diye duymuşsunuzdur. Duhûl, dâhil kelimesinin çoğulu yani dâhil olanlar, girenler demek...Duhûl, dâhil kelimesinin çoğulu yani dâhil olanlar, girenler demek... Duhûl-i evvelîn de "ilk girenler" demek oluyor. Fu'l vezninde ism-i fâilin çoğulu...Duhûl-i evvelîn de "ilk girenler" demek oluyor. Fu'l vezninde ism-i fâilin çoğulu... Böyle kelimeler vardır. Mesela sücûd; sâcidler, secde edenler demek.Böyle kelimeler vardır. Mesela sücûd; sâcidler, secde edenler demek. Aynı zamanda fu'l vezninde mastar da olabiliyor.Aynı zamanda fu'l vezninde mastar da olabiliyor. O zaman da duhûl'un dâhil olmak mânâsına geldiği gibi secde etmek mânâsına geliyor.O zaman da duhûl'un dâhil olmak mânâsına geldiği gibi secde etmek mânâsına geliyor. Mesela kuud; kâidler, oturanlar demek... Mesela kuud; kâidler, oturanlar demek...

Allah bizi duhûl-i evvelîn ile yani cennete ilk dâhil olanAllah bizi duhûl-i evvelîn ile yani cennete ilk dâhil olan mübarek kullarla cennete girenlerden eylesin.mübarek kullarla cennete girenlerden eylesin. Habîb-i Edîbi'ne orada komşu olmayı, cemâlini görmeyi, sohbetinde bulunmayı nasip eylesin... Habîb-i Edîbi'ne orada komşu olmayı, cemâlini görmeyi, sohbetinde bulunmayı nasip eylesin...

Bu nasıl olacak? Bu nasıl olacak?

Sünnetine uymakla... Kur'an'a ve Kur'ân-ı Kerîm'in en güzel uygulamasını bize öğretenSünnetine uymakla... Kur'an'a ve Kur'ân-ı Kerîm'in en güzel uygulamasını bize öğreten sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye uyacağız, şeriat-ı garrâ-yı Ahmediyye'yi uygulayacağız.sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye uyacağız, şeriat-ı garrâ-yı Ahmediyye'yi uygulayacağız. Cennete sünnete uyarak girilir. Cennete sünnete uyarak girilir.

Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki: Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki:

Kul in küntüm tuhibbûna'llâhe fettebiûnî yuhbibkümü'llâhu ve yağfir leküm zünûbeküm. Kul in küntüm tuhibbûna'llâhe fettebiûnî yuhbibkümü'llâhu ve yağfir leküm zünûbeküm.

"Ey Resûlüm! Sen o adamlara, o heriflere söyle,"Ey Resûlüm! Sen o adamlara, o heriflere söyle, ‘Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana tâbi olun ki‘Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana tâbi olun ki Allah da sizi o zaman sevsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın!'" Allah da sizi o zaman sevsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın!'"

Yani, "Siz ‘Allah'ı seviyorum.' diyorsunuz. Seviyorsanız Allah'ın Resûlü'nü de sevin.Yani, "Siz ‘Allah'ı seviyorum.' diyorsunuz. Seviyorsanız Allah'ın Resûlü'nü de sevin. Onu Allah göndermiş, kitabını indirmiş. Madem Allah'ı seviyorsunuz, uyun Allah'ın Resûlü'ne...Onu Allah göndermiş, kitabını indirmiş. Madem Allah'ı seviyorsunuz, uyun Allah'ın Resûlü'ne... Dinleyin Allah'ın kitabını... Uyun Allah'ın ahkâmına..." demiş oluyor. Dinleyin Allah'ın kitabını... Uyun Allah'ın ahkâmına..." demiş oluyor.

Sevginin gereği uymaktır, söz dinlemektir, sevgilinin istediği şeyi yapmaktır.Sevginin gereği uymaktır, söz dinlemektir, sevgilinin istediği şeyi yapmaktır. Peygamber Efendimiz'i sevmeden cennete girmek yok!Peygamber Efendimiz'i sevmeden cennete girmek yok! Peygamber Efendimiz'e ittibâ etmeden, onu kabul etmeden cennete girmek yok! Peygamber Efendimiz'e ittibâ etmeden, onu kabul etmeden cennete girmek yok!

Sünnetine uyacak; sünnetine uyunca insan melek gibi olur, evliyâ olur,Sünnetine uyacak; sünnetine uyunca insan melek gibi olur, evliyâ olur, Allah'ın iyi kulu olur, tertemiz olur. Sünnette ne kadar güzel temizlik şekilleri gösteriliyor.Allah'ın iyi kulu olur, tertemiz olur. Sünnette ne kadar güzel temizlik şekilleri gösteriliyor. Herkesin evinin önünü süpürmesi de sünnetten...Herkesin evinin önünü süpürmesi de sünnetten... Belediyelerin bu hadîs-i şerîfleri belediyenin giriş kapısının üstüne yazması lazım!Belediyelerin bu hadîs-i şerîfleri belediyenin giriş kapısının üstüne yazması lazım! Belediyecilerin en memnun olacağı ahkâm, hadîs-i şerîflerde var... Belediyecilerin en memnun olacağı ahkâm, hadîs-i şerîflerde var...

Allah bizi uyanık, hakiki, İslâm'ın kıymetini bilen iyi müslümanlardan eylesin... Allah bizi uyanık, hakiki, İslâm'ın kıymetini bilen iyi müslümanlardan eylesin...

Son bir hadîs-i şerîf... Son bir hadîs-i şerîf...

İbn Ömer radıyallahu anh rivayet etmiş,İbn Ömer radıyallahu anh rivayet etmiş, İbnü'n-Neccâr isimli hadis alimi ve daha başka alimler kitaplarında yazmışlar. İbnü'n-Neccâr isimli hadis alimi ve daha başka alimler kitaplarında yazmışlar.

Önemli bulduğum bir konudur ve tekrar etmeyi seviyorum. Önemli bulduğum bir konudur ve tekrar etmeyi seviyorum.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki:

Vakkırû men teallemûne minhü'l-ilm ve vakkırû men tüallimûnehü'l-ilm. Vakkırû men teallemûne minhü'l-ilm ve vakkırû men tüallimûnehü'l-ilm.

İki cümlecik var burda da;İki cümlecik var burda da; hattat kardeşlerimiz güzel bir hat sanatı harikası levha haline getirsinler, duvarlara asılsın! hattat kardeşlerimiz güzel bir hat sanatı harikası levha haline getirsinler, duvarlara asılsın!

Vakkırû. "Tevkır ediniz, hürmet ediniz, saygı gösteriniz, vakarlı insan muamelesi yapınız..." Vakkırû. "Tevkır ediniz, hürmet ediniz, saygı gösteriniz, vakarlı insan muamelesi yapınız..."

Kime hürmet edilecek? Kime hürmet edilecek?

Men teallemûne minhü'l-ilm. "Kendisinden ilim öğrendiğiniz kimseye hürmet ediniz, saygı gösteriniz." Men teallemûne minhü'l-ilm. "Kendisinden ilim öğrendiğiniz kimseye hürmet ediniz, saygı gösteriniz."

Buradaki teallemûne, muzârî sîgasıdır ama teteallemûne denmiyor, ilk te'si düşmüş oluyor.Buradaki teallemûne, muzârî sîgasıdır ama teteallemûne denmiyor, ilk te'si düşmüş oluyor. Kur'ân-ı Kerîm'de de böyle ilk te'si düşen muzârîler vardır. Meselâ: Kur'ân-ı Kerîm'de de böyle ilk te'si düşen muzârîler vardır. Meselâ:

Tenezzelü'l-melâiketü. Ne demek? Tenezzelü'l-melâiketü.

Ne demek?

Tetenezzelü'l-melâiketü demek... Başında te vardı ama Arapça'nın kaidesidir, böyle düşebiliyor.Tetenezzelü'l-melâiketü demek... Başında te vardı ama Arapça'nın kaidesidir, böyle düşebiliyor. "Kendisinden ilim öğrendiğiniz kimseye saygı gösteriniz." buyuruluyor."Kendisinden ilim öğrendiğiniz kimseye saygı gösteriniz." buyuruluyor. Bu saygı uydurma, yapmacık, göstermelik olmayacak; severek bir saygı olacak, baş tâcı edilecek.Bu saygı uydurma, yapmacık, göstermelik olmayacak; severek bir saygı olacak, baş tâcı edilecek. Çünkü hocasıdır, kendisine ilim öğretiyor. Çünkü hocasıdır, kendisine ilim öğretiyor.

Hocaya saygı gösterilecek... Bunu biz biliyoruz ama âhir zaman talebeleri bilmiyor. Hocaya saygı gösterilecek... Bunu biz biliyoruz ama âhir zaman talebeleri bilmiyor.

Yunus Emre diyor ki: Yunus Emre diyor ki:

Ne sarp zaman olısar. Ne sarp zaman olısar.

Talebe hocasıyla mücadele edecek, ne kadar kötü bir zaman olacak.Talebe hocasıyla mücadele edecek, ne kadar kötü bir zaman olacak. Âhir zamanda insanlar bozulacak, danişmend hocasıyla harp edecek, öğrenci hocasıyla muharebe edecek. Âhir zamanda insanlar bozulacak, danişmend hocasıyla harp edecek, öğrenci hocasıyla muharebe edecek.

İşte üniversitelerin hâli! İşte anasına babasına isyan eden, hocasını hiçe sayan âsî gençlik...İşte üniversitelerin hâli! İşte anasına babasına isyan eden, hocasını hiçe sayan âsî gençlik... Âhir zaman alameti... Ama İslâm'da ilim öğrenilen kimseye hürmet var. Âhir zaman alameti... Ama İslâm'da ilim öğrenilen kimseye hürmet var.

Fatih Sultan Mehmed, Akşemseddin hazretlerinin çadırına girdiği zaman,Fatih Sultan Mehmed, Akşemseddin hazretlerinin çadırına girdiği zaman, Akşemseddin hazretleri mahsustan kalkmadı. Neden? Akşemseddin hazretleri mahsustan kalkmadı.

Neden?

Fatih Sultan Mehmed talebesi olduğu için.Fatih Sultan Mehmed talebesi olduğu için. "Padişahım, hükümdarım" diye burnu havaya kalmasın diye terbiye etmek için kalkmadı."Padişahım, hükümdarım" diye burnu havaya kalmasın diye terbiye etmek için kalkmadı. Yoksa kendinden küçüklere bile kalkardı.Yoksa kendinden küçüklere bile kalkardı. Dervişlikte, tasavvufta mahviyetkârâne hareket etmek önemlidir.Dervişlikte, tasavvufta mahviyetkârâne hareket etmek önemlidir. Onlar da en olgun insanlardır ama karşı tarafı terbiye etmek için kalkmadı. Onlar da en olgun insanlardır ama karşı tarafı terbiye etmek için kalkmadı.

Hocaya saygı gösterilecek. Bunu biliyoruz, biraz da kabul ediyoruz, "Öyle olması lazım." diyoruz... Hocaya saygı gösterilecek. Bunu biliyoruz, biraz da kabul ediyoruz, "Öyle olması lazım." diyoruz...

Ben hatırlıyorum... Kenan Evren reisicumhur oldu, meşhur gazetecilerden birisinin elini öptü,Ben hatırlıyorum... Kenan Evren reisicumhur oldu, meşhur gazetecilerden birisinin elini öptü, herkes hayret etti. Çünkü alışılmış bir şey değil.herkes hayret etti. Çünkü alışılmış bir şey değil. "Nasıl öper, bilmem ne..." diye gazetelerde yazılar çıktı."Nasıl öper, bilmem ne..." diye gazetelerde yazılar çıktı. O askerce; "Tabii öperim! Bizim töremizde büyüklerimizin elini öpmek âdeti var." dedi.O askerce;

"Tabii öperim! Bizim töremizde büyüklerimizin elini öpmek âdeti var." dedi.
Yani reisicumhur oldum diye el öpmekten çekinmedi, töreye uygun hareket etti. Yani reisicumhur oldum diye el öpmekten çekinmedi, töreye uygun hareket etti.

Tamam, bu güzel de buyurun hadîs-i şerîfin ikinci tarafına bakın. Dikkat edin!Tamam, bu güzel de buyurun hadîs-i şerîfin ikinci tarafına bakın. Dikkat edin! Bunu da öğretmenler çalışma odalarının duvarına assınlar: Bunu da öğretmenler çalışma odalarının duvarına assınlar:

Ve vakkırû men tüallimûnehü'l-ilm. "Kendisine ilim öğrettiğiniz kimselere de saygı gösterin!" Ve vakkırû men tüallimûnehü'l-ilm. "Kendisine ilim öğrettiğiniz kimselere de saygı gösterin!"

Hoca da talebeye saygı gösterecek. Bu çok üstün, çok hoş bir şey; bayılıyorum.Hoca da talebeye saygı gösterecek. Bu çok üstün, çok hoş bir şey; bayılıyorum. Talebeye hoca saygı gösterecek! Çünkü o iyi bir talebe olarak yetişti mi,Talebeye hoca saygı gösterecek! Çünkü o iyi bir talebe olarak yetişti mi, ömrü boyunca yaptığı sevapların hepsinin bir misli de hocanın defterine yazılacak. ömrü boyunca yaptığı sevapların hepsinin bir misli de hocanın defterine yazılacak.

İşte İslâm böyle... İşte İslâm böyle...

İngilizler üniversitede öğrencilerine hitap ederken; centilmen, "sayın bay!" diye hitap edermiş. İngilizler üniversitede öğrencilerine hitap ederken; centilmen, "sayın bay!" diye hitap edermiş.

Bu ne demek? Bu ne demek?

"Sayın bay ol!" demek. "Ben seni sayın bay yerine koyuyorum, beyefendi yerine koyuyorum."Sayın bay ol!" demek. "Ben seni sayın bay yerine koyuyorum, beyefendi yerine koyuyorum. Sen de bunu bil, böyle ol!" demek... Sen de bunu bil, böyle ol!" demek...

Hoşuma gidiyor. Hoşuma gidiyor.

Çocuk dövmek, kulağını kıvırmak, ensesine vurmak, gözüne bir tane patlatmak,Çocuk dövmek, kulağını kıvırmak, ensesine vurmak, gözüne bir tane patlatmak, ensesinde boza pişirmek; bu da yok... ensesinde boza pişirmek; bu da yok...

Bir olay anlattılar. Olayı duyduğum zaman üzüldüm ama ilginç de bir olay: Bir olay anlattılar. Olayı duyduğum zaman üzüldüm ama ilginç de bir olay:

Tanıdığım ve sevdiğim birisi kendi çocuğunun da olduğu ilkokul çağındaki bir topluluğa,Tanıdığım ve sevdiğim birisi kendi çocuğunun da olduğu ilkokul çağındaki bir topluluğa, caminin dersanesinde dinî bilgileri öğrensinler diye resmî ders veriyor.caminin dersanesinde dinî bilgileri öğrensinler diye resmî ders veriyor. Kendi çocuğu biraz haylazlık mı yaptı, söz mü dinlemedi, ders mi çalışmadı;Kendi çocuğu biraz haylazlık mı yaptı, söz mü dinlemedi, ders mi çalışmadı; ne olduysa, bir tane vurmuş. Kendi çocuğu, başkasının çocuğu da değil...ne olduysa, bir tane vurmuş. Kendi çocuğu, başkasının çocuğu da değil... Bu da idarenin kulağına gitmiş. "Bu öğretmen bir çocuk dövdü." diye hemen hudut dışı etmişler. Bu da idarenin kulağına gitmiş. "Bu öğretmen bir çocuk dövdü." diye hemen hudut dışı etmişler.

Çok ilginç!.. Çok ilginç!..

Çocuklar bazen haşarı oluyor; cam kırıyor, atlıyor, zıplıyor, gürültü ediyor... Çocuklar bazen haşarı oluyor; cam kırıyor, atlıyor, zıplıyor, gürültü ediyor...

Biz bu haşarılığı, gürültüyü, yaramazlığı engellemek için ne yapıyoruz? Biz bu haşarılığı, gürültüyü, yaramazlığı engellemek için ne yapıyoruz?

Ya, "Otur, sus!" vs. diye bağırıyoruz.Ya, "Otur, sus!" vs. diye bağırıyoruz. Ya da öğretmen cetveli alıyor, "Aç avucunu!" diyor, avucuna vuruyor...Ya da öğretmen cetveli alıyor, "Aç avucunu!" diyor, avucuna vuruyor... Ya da kulağını kıvırıyor, havaya kaldırıyor;Ya da kulağını kıvırıyor, havaya kaldırıyor; kulağı çok acımasın, kopmasın diye çocuk parmaklarının ucunda yükseliyor. kulağı çok acımasın, kopmasın diye çocuk parmaklarının ucunda yükseliyor.

Bunların misallerini, manzaralarını hepiniz tahsil çağınızdan bilirsiniz.Bunların misallerini, manzaralarını hepiniz tahsil çağınızdan bilirsiniz. "Hocanın vurduğu yerde gül biter." filan da denmiş. Dövülüyor..."Hocanın vurduğu yerde gül biter." filan da denmiş. Dövülüyor... Osmanlılar zamanında falakaya yatırılırmış, diye bahsediliyor.Osmanlılar zamanında falakaya yatırılırmış, diye bahsediliyor. Orada kalmış da değil, halen de belki bazı yerlerde bazı hocalar çocukları dövüyorlarOrada kalmış da değil, halen de belki bazı yerlerde bazı hocalar çocukları dövüyorlar ama işte hadîs-i şerîf... ama işte hadîs-i şerîf...

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; "Kendisine ilim öğrettiğiniz kimseye de, öğrenciye de saygı gösteriniz!" buyuruyor. "Kendisine ilim öğrettiğiniz kimseye de, öğrenciye de saygı gösteriniz!" buyuruyor.

İşte İslâm! Dünyada 14 asırdır İslâm var...İşte İslâm! Dünyada 14 asırdır İslâm var... İşte yirmibirinci yüzyıla gelmiş İslâm âleminde müslümanların sünnet-i seniyyeden uzaklıkları... İşte yirmibirinci yüzyıla gelmiş İslâm âleminde müslümanların sünnet-i seniyyeden uzaklıkları...

Neden oluyor bu? Neden oluyor bu?

Hadîs-i şerîfleri ve Kur'ân-ı Kerîm'i bilmediğimiz için oluyor.Hadîs-i şerîfleri ve Kur'ân-ı Kerîm'i bilmediğimiz için oluyor. Kulaktan dolma, gazetelerdeki karikatürlerden olma,Kulaktan dolma, gazetelerdeki karikatürlerden olma, bir sığ bilgi, kültür ve duygu seviyesi veya seviyesizliği var. İslâm düşmanlığı var. bir sığ bilgi, kültür ve duygu seviyesi veya seviyesizliği var. İslâm düşmanlığı var.

Sen İslâm'a düşmansın ama Amerikalı, İngiliz hem de alim, fâzıl, feylesof,Sen İslâm'a düşmansın ama Amerikalı, İngiliz hem de alim, fâzıl, feylesof, hakîm adam müslüman oluyor. hakîm adam müslüman oluyor.

Sen niye düşmanlık duyuyorsun? Niye sen din düşmanı olarak yetişmişsin?Sen niye düşmanlık duyuyorsun? Niye sen din düşmanı olarak yetişmişsin? Sen şeytanın yolunu teşvik ediyorsun, şeytanın yolundan gidiyor, Rahman'ın yoluna kızıyorsun!Sen şeytanın yolunu teşvik ediyorsun, şeytanın yolundan gidiyor, Rahman'ın yoluna kızıyorsun! Rahman'ın emrine, hitabına, kitabına, peygamberine kızıyorsun!.. Rahman'ın emrine, hitabına, kitabına, peygamberine kızıyorsun!..

Türkiye'de ne insanlar çıktı! Peygamber Efendimiz'e nasıl laflar söyleyen insanlar çıktı!Türkiye'de ne insanlar çıktı! Peygamber Efendimiz'e nasıl laflar söyleyen insanlar çıktı! Söylediklerini ağzıma almaktan hayâ ederim, korkarım.Söylediklerini ağzıma almaktan hayâ ederim, korkarım. Kur'an hakkında ne sözler söyleyenler, İslâm hakkında ne kadar acı konuşanlar çıktı.Kur'an hakkında ne sözler söyleyenler, İslâm hakkında ne kadar acı konuşanlar çıktı. Bu nâdânlar, bilgisizler mücevherin kıymetini bilmiyorlar.Bu nâdânlar, bilgisizler mücevherin kıymetini bilmiyorlar. İncelemiyorlar, okumuyorlar, karşılaştırmıyorlar; propagandaya geliyorlar, dolduruşa geliyorlar.İncelemiyorlar, okumuyorlar, karşılaştırmıyorlar; propagandaya geliyorlar, dolduruşa geliyorlar. Mukayese etseler görecekler. Mukayese etseler görecekler.

Kanadalı Thomas Erving diye birisi müslüman olmuş. Kütüphanemde İngilizce kitabı da vardı...Kanadalı Thomas Erving diye birisi müslüman olmuş. Kütüphanemde İngilizce kitabı da vardı... Neden müslüman olduğunu izah ederken diyor ki; Neden müslüman olduğunu izah ederken diyor ki;

"Ben İslâm'ı başka dinlerle mukayese ettim, en güzel olduğunu gördüm. Onun için müslüman oldum." "Ben İslâm'ı başka dinlerle mukayese ettim, en güzel olduğunu gördüm. Onun için müslüman oldum."

Türkler de Orta Asya'da müslüman olmuşlar. Türkler de Orta Asya'da müslüman olmuşlar.

Nasıl müslüman olmuşlar? Nasıl müslüman olmuşlar?

"İslâm kılıç zoruyla yayıldı." diye söyleniyor. Hayır! 200 bin çadır; pat müslüman olmuş. "İslâm kılıç zoruyla yayıldı." diye söyleniyor. Hayır! 200 bin çadır; pat müslüman olmuş.

İslâm ilk devirde de kılıç zoruyla yayılmadı.İslâm ilk devirde de kılıç zoruyla yayılmadı. Peygamber Efendimiz'in savaşlarında ölen insanların sayısı 1000 kadar bile değil, çok küçük bir rakam.Peygamber Efendimiz'in savaşlarında ölen insanların sayısı 1000 kadar bile değil, çok küçük bir rakam. Hamidullah Bey'in kitabında yazıyor, çok az bir şey... Hamidullah Bey'in kitabında yazıyor, çok az bir şey...

Medenî denilen insanlar çok çok daha fazla katliamlar yapıyor,Medenî denilen insanlar çok çok daha fazla katliamlar yapıyor, çok çok daha fazla insan öldürüyorlar. Ama kendilerini medenî diye satıyorlar,çok çok daha fazla insan öldürüyorlar. Ama kendilerini medenî diye satıyorlar, bizimkiler de yutuyor, işi doğru olarak bilmiyor. bizimkiler de yutuyor, işi doğru olarak bilmiyor.

Kanadalı bir gazeteci, bir diplomat mukayeseli olarak inceleyince müslüman olmuş.Kanadalı bir gazeteci, bir diplomat mukayeseli olarak inceleyince müslüman olmuş. Gerçekleri derinlemesine araştırınca, Kur'ân-ı Kerîm'in ilme, mantığa ne kadar uygun olduğunu görmüş. Gerçekleri derinlemesine araştırınca, Kur'ân-ı Kerîm'in ilme, mantığa ne kadar uygun olduğunu görmüş.

Prof. Dr. Maurice Bucaille, Fransız İlimler Akademisi üyesi...Prof. Dr. Maurice Bucaille, Fransız İlimler Akademisi üyesi... Kitap yazmış. Münakaşalarında, konuşmalarında karşısındakilere; Kitap yazmış. Münakaşalarında, konuşmalarında karşısındakilere;

"Bakın, Tevrat böyle söylüyor. İncil böyle söylüyor. Kur'an böyle söylüyor..."Bakın, Tevrat böyle söylüyor. İncil böyle söylüyor. Kur'an böyle söylüyor... İşte bakın, Kur'an haklı, Kur'an bilimsel..." diyor. İşte bakın, Kur'an haklı, Kur'an bilimsel..." diyor.

Adamlar yerin altını, denizin dibini, fezânın derinliğini araştırıyorlar,Adamlar yerin altını, denizin dibini, fezânın derinliğini araştırıyorlar, gerçekleri yakalıyorlar, neler buluyorlar... Biz elimizdeki bulunmuş olan hazineleri kaybediyoruz.gerçekleri yakalıyorlar, neler buluyorlar... Biz elimizdeki bulunmuş olan hazineleri kaybediyoruz. Müslüman dedelerin torunları İslâm'a, müslümana düşman yetişiyor. Başörtüsüyle, sakalla uğraşıyor... Müslüman dedelerin torunları İslâm'a, müslümana düşman yetişiyor. Başörtüsüyle, sakalla uğraşıyor...

Televizyonlarda Avrupalı, Amerikalı diplomatlara bakın; çoğu sakallı... Televizyonlarda Avrupalı, Amerikalı diplomatlara bakın; çoğu sakallı...

Nedir bu sakalla ilgili tutum? Nedir bu sakalla ilgili tutum?

Buraya gelirken uçağımız Darvin denilen şehirde durdu. Bir saat kalacak.Buraya gelirken uçağımız Darvin denilen şehirde durdu. Bir saat kalacak. Salona indik, gezdik, baktık; namaz kılacak sakin bir yer yok... Uçağa da binersek namaz kaçacak.Salona indik, gezdik, baktık; namaz kılacak sakin bir yer yok... Uçağa da binersek namaz kaçacak. "Namazı nerede kılalım?" diye polise gittik; "Namazı nerede kılalım?" diye polise gittik;

"Bizim ibadet etmemiz lazım! Nerede edebiliriz, bir oda gösterebilir misiniz?" dedik. "Bizim ibadet etmemiz lazım! Nerede edebiliriz, bir oda gösterebilir misiniz?" dedik.

Bize kendi emniyet odasını, cihazların filân olduğu yeri verdi.Bize kendi emniyet odasını, cihazların filân olduğu yeri verdi. Orada namazımızı kıldık, elhamdülillâh, Allah kabul etsin... Avustralyalı polis, müslüman da değil. Orada namazımızı kıldık, elhamdülillâh, Allah kabul etsin... Avustralyalı polis, müslüman da değil.

Bizim arkadaş çocuğunu okula kaydettirirken; Bizim arkadaş çocuğunu okula kaydettirirken;

"Bizim çocuklar müslümandır. Öğlenleri bunlar namaz kılacak. Ne olacak?" diye müdüre sormuş. "Bizim çocuklar müslümandır. Öğlenleri bunlar namaz kılacak. Ne olacak?" diye müdüre sormuş.

Müdür demiş ki: "Gelsin, benim odamda kılsın. Benim odam hazır." Müdür demiş ki:

"Gelsin, benim odamda kılsın. Benim odam hazır."

Ortaokulun müdürü... Böyle olması lazım! Anlayışlılık, karşıdakinin dinî duygularına saygı,Ortaokulun müdürü... Böyle olması lazım! Anlayışlılık, karşıdakinin dinî duygularına saygı, dinine göre yaşamasına kolaylık göstermek, sağlamak; medeniyet bu... dinine göre yaşamasına kolaylık göstermek, sağlamak; medeniyet bu...

Allahu Teâlâ hazretleri bizi gaflet uykusundan uyandırsın.Allahu Teâlâ hazretleri bizi gaflet uykusundan uyandırsın. Milletçe, ümmetçe İslâm'ın güzelliklerini anlayıp, uygulayıp, başkalarına da anlatıpMilletçe, ümmetçe İslâm'ın güzelliklerini anlayıp, uygulayıp, başkalarına da anlatıp rızasını kazanmayı nasip etsin.rızasını kazanmayı nasip etsin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak, vazifesini yapmış müslümanlar olarak;Huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak, vazifesini yapmış müslümanlar olarak; âsî, mücrim değil de makbul, mahbub, razı olunan kullar olarak gitmeyi nasip eylesin.âsî, mücrim değil de makbul, mahbub, razı olunan kullar olarak gitmeyi nasip eylesin. Cennetiyle, cemâliyle cümlemizi müşerref eylesin... Cennetiyle, cemâliyle cümlemizi müşerref eylesin...

es-Selâmü al eyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh... es-Selâmü al eyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2