Namaz Vakitleri

23 Cemâziye'l-Âhir 1446
24 December 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Tefekkürün Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Zilka'de 1417 / 14.03.1997
AKRA- Münih/ Almanya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Cahillik, Akıl ve Tefekkür, Büyük Mütefekkirlerin Eserlerini Okuyun!, Ameller Sünnete Uygun Olmalı!, Cennete Girmeyecek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Tefekkürün Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Zilka'de 1417 / 14.03.1997
AKRA- Münih/ Almanya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Cahillik, Akıl ve Tefekkür, Büyük Mütefekkirlerin Eserlerini Okuyun!, Ameller Sünnete Uygun Olmalı!, Cennete Girmeyecek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! Aile eğitimi toplantımız dolayısıyla Münih'te bulunuyorum. Aile eğitimi toplantımız dolayısıyla Münih'te bulunuyorum.

Size Münih'ten sesleniyorum. Cumanız mübarek olsun. Allah hepinizden razı olsun. Size Münih'ten sesleniyorum. Cumanız mübarek olsun. Allah hepinizden razı olsun.

Hz. Ali Efendimiz'den iki hadîs-i şerîf size nakletmek istiyorum.Hz. Ali Efendimiz'den iki hadîs-i şerîf size nakletmek istiyorum. Ayrıca bunlara bir hadîs-i şerîf daha ilave edeceğim. Birinci hadîs-i şerîf: Ayrıca bunlara bir hadîs-i şerîf daha ilave edeceğim. Birinci hadîs-i şerîf:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleriPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri Hz. Ali radiyallahu anh ve keremallâhu vecheh Efendimiz'in naklettiğine göre şöyle buyurmuşlar: Hz. Ali radiyallahu anh ve keremallâhu vecheh Efendimiz'in naklettiğine göre şöyle buyurmuşlar:

Lâ fakra eseddü mine'l-cehli velâ ginâ a'vedü mine'l-akli velâ ibadete ke't-tefekküri. Lâ fakra eseddü mine'l-cehli velâ ginâ a'vedü mine'l-akli velâ ibadete ke't-tefekküri.

Bu ezberlenmesi gereken güzel bir hadîs-i şerîf.Bu ezberlenmesi gereken güzel bir hadîs-i şerîf. Muhtelif yerlerde söylendiği zaman, bu hadîs-i şerîfi herkes öğrenmiş olursa iyi olur.Muhtelif yerlerde söylendiği zaman, bu hadîs-i şerîfi herkes öğrenmiş olursa iyi olur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem EfendimizPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz burada üç cümle ile bizlere çok geniş anlamlı işaretler veriyor.burada üç cümle ile bizlere çok geniş anlamlı işaretler veriyor. İslâm'ın ne kadar ileri olduğunu, ne kadar yüksek olduğunu,İslâm'ın ne kadar ileri olduğunu, ne kadar yüksek olduğunu, ne kadar akla ve mantığa dayandığını gösteren bir hadîs-i şerîf bu.ne kadar akla ve mantığa dayandığını gösteren bir hadîs-i şerîf bu. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Lâ fakra eseddü mine'l-cehli. "Cahillikten daha büyük bir fakirlik olamaz." Lâ fakra eseddü mine'l-cehli. "Cahillikten daha büyük bir fakirlik olamaz."

Lâ kelimesini lâ ilâhe sözünden de, lâ ilâhe illallah sözünden de halkımız bilir,Lâ kelimesini lâ ilâhe sözünden de, lâ ilâhe illallah sözünden de halkımız bilir, herkes bilir, bütün müslümanlar bilir, hatta müslüman olmayanlar bile duymuştur;herkes bilir, bütün müslümanlar bilir, hatta müslüman olmayanlar bile duymuştur; "Hiçbir şey yoktur." mânasına..."Hiçbir şey yoktur." mânasına... Lâ nafiyetü'l-cins derler, yani arkasından gelen kelime hangi mânayı ifade ediyorsaLâ nafiyetü'l-cins derler, yani arkasından gelen kelime hangi mânayı ifade ediyorsa o cinsten hiçbir şey yoktur, mânasına geliyor. o cinsten hiçbir şey yoktur, mânasına geliyor.

Lâ fakra eseddü mine'l-cehli.Lâ fakra eseddü mine'l-cehli. "Cahillikten daha şiddetli, daha fena, daha kötü, daha çirkin bir fakirlik olamaz." "Cahillikten daha şiddetli, daha fena, daha kötü, daha çirkin bir fakirlik olamaz."

Peygamber Efendimiz cahilliği çok büyük bir yoksulluk, çok büyük bir noksanlık,Peygamber Efendimiz cahilliği çok büyük bir yoksulluk, çok büyük bir noksanlık, çok büyük bir eksiklik, çok büyük bir fakirlik gördüğü için; hatta en büyük yoksulluk,çok büyük bir eksiklik, çok büyük bir fakirlik gördüğü için; hatta en büyük yoksulluk, en büyük eksiklik, en büyük noksanlik, en büyük fakirlik gördüğü için böyle buyurmuş. en büyük eksiklik, en büyük noksanlik, en büyük fakirlik gördüğü için böyle buyurmuş.

Lâ fakra. "Hiçbir fakirlik yok." Eseddü mine'l-cehli. "Cahillikten daha şiddetli olan." Lâ fakra. "Hiçbir fakirlik yok." Eseddü mine'l-cehli. "Cahillikten daha şiddetli olan."

Demek ki müslümanlar cahilliğin bu denli, bu kadar ileri derecede karşısında,Demek ki müslümanlar cahilliğin bu denli, bu kadar ileri derecede karşısında, cahilliği bu kadar zararlı görüyorlar.cahilliği bu kadar zararlı görüyorlar. Cahillikten bu kadar uzak, cahilliği bu kadar karşılarına almışlar. Ne kadar güzel bir şey... Cahillikten bu kadar uzak, cahilliği bu kadar karşılarına almışlar. Ne kadar güzel bir şey...

Tabii cahilliği sevmeyen insan cahillikten kurtulmaya çalışır, kurtulur.Tabii cahilliği sevmeyen insan cahillikten kurtulmaya çalışır, kurtulur. İlmi öğrenir, ilme sarılır, ilim için gecesini, gündüzünü harcar. İlmi öğrenir, ilme sarılır, ilim için gecesini, gündüzünü harcar.

Hakikaten Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'den sonra sahâbe-i kirâmin,Hakikaten Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'den sonra sahâbe-i kirâmin, Ümmet-i Muhammed'in fertlerinin, kişilerinin durumlarına bakacak olursak,Ümmet-i Muhammed'in fertlerinin, kişilerinin durumlarına bakacak olursak, bu işareti çok iyi algılamış, anlamış olduklarını görürüz.bu işareti çok iyi algılamış, anlamış olduklarını görürüz. Hiçbir şey bilmeyen, coğrafî şartlar dolayısıyla da mahrumiyet bölgesi olanHiçbir şey bilmeyen, coğrafî şartlar dolayısıyla da mahrumiyet bölgesi olan bir mintikada doğmuş olmasına rağmen,bir mintikada doğmuş olmasına rağmen, cahil bir halkın arasında, cahiliye devri yaşayan bir halkın arasındacahil bir halkın arasında, cahiliye devri yaşayan bir halkın arasında doğmuş olmasına rağmen İslâmiyet, Allah'ın lütfuyla,doğmuş olmasına rağmen İslâmiyet, Allah'ın lütfuyla, Allah'ın bir ikrami olarak o hiçbir şeye sahip olmayan topluluğa çok büyük yenilikler getirmiş.Allah'ın bir ikrami olarak o hiçbir şeye sahip olmayan topluluğa çok büyük yenilikler getirmiş. Ahlâkını, kafasını, yaşayışını, dünyaya bakışını, dünyada çalışma tarzını değiştirmiş.Ahlâkını, kafasını, yaşayışını, dünyaya bakışını, dünyada çalışma tarzını değiştirmiş. Bakıyorsunuz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'den az bir zaman sonraBakıyorsunuz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'den az bir zaman sonra müslümanlar büyük imparatorlukları yenmiş ve cihanın üç kıtasına kol salmış bir muazzam devlet haline geliyor.müslümanlar büyük imparatorlukları yenmiş ve cihanın üç kıtasına kol salmış bir muazzam devlet haline geliyor. Tabii bu, işin siyasî boyutu, müslümanların siyasî atılımı, siyasetteki uluslararasi başarısı. Tabii bu, işin siyasî boyutu, müslümanların siyasî atılımı, siyasetteki uluslararasi başarısı.

Ama dışarıda bu başarı olurken toplumda da muazzam değişiklikler oluyorAma dışarıda bu başarı olurken toplumda da muazzam değişiklikler oluyor ve toplum da ilim bakimindan çok ileri noktaya ilerlemiş, çok büyük gelişme göstermiş.ve toplum da ilim bakimindan çok ileri noktaya ilerlemiş, çok büyük gelişme göstermiş. Dünyanın başka kültürleriyle tanışmış olan müslümanlar o kültürleri hazmederek,Dünyanın başka kültürleriyle tanışmış olan müslümanlar o kültürleri hazmederek, o kültürleri tanıyıp kendileriyle mukayese edereko kültürleri tanıyıp kendileriyle mukayese ederek ilmi geliştirmişler, ilmî araştirmalari geliştirmişler.ilmi geliştirmişler, ilmî araştirmalari geliştirmişler. Ve dünyanın en büyük alimlerini, cihan durdukça adları anılacak olan alimleri yetiştirmişler.Ve dünyanın en büyük alimlerini, cihan durdukça adları anılacak olan alimleri yetiştirmişler. İslâm toplumu içinden böyle büyük alimler yetişmiş.İslâm toplumu içinden böyle büyük alimler yetişmiş. [Onlar] Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerinin cehaletten kurtulmak,[Onlar] Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerinin cehaletten kurtulmak, ilme sahip olmak, alim, fazıl olmak konuşundaki işaretini böylece en iyi algılamış ve uygulamışlar.ilme sahip olmak, alim, fazıl olmak konuşundaki işaretini böylece en iyi algılamış ve uygulamışlar. Tarih bunu göstermiş oluyor. Tarih bunu göstermiş oluyor.

Hakikaten ortaçağın karanlıklarına İslâm'ın çok büyük ışıklar getirdiğini,Hakikaten ortaçağın karanlıklarına İslâm'ın çok büyük ışıklar getirdiğini, insan topluluklarını çok geliştirdiğini görüyoruz.insan topluluklarını çok geliştirdiğini görüyoruz. Ondan sonra da İslâm'ın Batı'yı medenîleştirdiğini görüyoruz.Ondan sonra da İslâm'ın Batı'yı medenîleştirdiğini görüyoruz. Batı'da büyük etkiler yaptığını görüyoruz.Batı'da büyük etkiler yaptığını görüyoruz. İnanç yönünden etki yapmış, onların tozlanmış inançlarında bir hareket, değişiklik,İnanç yönünden etki yapmış, onların tozlanmış inançlarında bir hareket, değişiklik, kendi kendilerini tenkit meydana getirmiş.kendi kendilerini tenkit meydana getirmiş. Dinde -kendi Hıristiyanlıklarında- reform hareketleri ortaya çıkarmış.Dinde -kendi Hıristiyanlıklarında- reform hareketleri ortaya çıkarmış. Dünya görüşlerinde, medeniyet anlayışlarında çok büyük etkileri olmuş.Dünya görüşlerinde, medeniyet anlayışlarında çok büyük etkileri olmuş. İlimlerini, irfanlarini geliştirmiş.İlimlerini, irfanlarini geliştirmiş. Böylece Fransızca "Rönesans" diye isimlendirilen bir medeniyet atılımı, hareketi meydana getirmiş. Böylece Fransızca "Rönesans" diye isimlendirilen bir medeniyet atılımı, hareketi meydana getirmiş.

Bu nereden oluyor? Bu nereden oluyor?

Müslümanların oralara ilmi, irfani götürmeleri ve onları cehaletten kurtarmaları.Müslümanların oralara ilmi, irfani götürmeleri ve onları cehaletten kurtarmaları. Rönesans ve Reform'un bir tek sebebi var; o toplumların İslâm'la tanışmaşı,Rönesans ve Reform'un bir tek sebebi var; o toplumların İslâm'la tanışmaşı, İslâm ilimlerinden istifade etmesi, kendi cahilliklerini tashih etmesi, düzeltmesi ve değiştirmesi. İslâm ilimlerinden istifade etmesi, kendi cahilliklerini tashih etmesi, düzeltmesi ve değiştirmesi.

Demek ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfini biz de şu anda,Demek ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfini biz de şu anda, şu yüzyilda, bu çağda ayni heyecanla algılamalıyız ve cihanda bizden daha bilgili millet kalmamalı.şu yüzyilda, bu çağda ayni heyecanla algılamalıyız ve cihanda bizden daha bilgili millet kalmamalı. En bilgili biz olmalıyız. En ileri biz olmalıyız. En medenî biz olmalıyız.En bilgili biz olmalıyız. En ileri biz olmalıyız. En medenî biz olmalıyız. En konforlu biz olmalıyız. En ileri aletleri biz yapmalıyız. En konforlu biz olmalıyız. En ileri aletleri biz yapmalıyız.

Ben bizim arkadaşlara sanki kolay bir şeymiş gibi, latife olsun diye söylüyorum:Ben bizim arkadaşlara sanki kolay bir şeymiş gibi, latife olsun diye söylüyorum: "Niye boş duruyorsunuz, bir şeyler icat edin." diyorum."Niye boş duruyorsunuz, bir şeyler icat edin." diyorum. "Bak şimdi ben bir şey icat edeceğim, göreceksiniz." diye latife yapıyorum. "Bak şimdi ben bir şey icat edeceğim, göreceksiniz." diye latife yapıyorum.

İnsan daima böyle bir atılım içinde olmalı ve ilmini, irfanını Allah'ın rızasını kazanmak için,İnsan daima böyle bir atılım içinde olmalı ve ilmini, irfanını Allah'ın rızasını kazanmak için, dinimiz ilim irfan dini olduğu için artırmaya çalışmalı. dinimiz ilim irfan dini olduğu için artırmaya çalışmalı.

Hadîs-i şerîfin birinci cümlesi bu. Tabii rivâyet eden de Hz. Ali Efendimiz olduğu için;Hadîs-i şerîfin birinci cümlesi bu. Tabii rivâyet eden de Hz. Ali Efendimiz olduğu için; benim huyumu biliyorsunuz, böylece Sünnî kardeşlerime bir işaret vermiş olduğum gibibenim huyumu biliyorsunuz, böylece Sünnî kardeşlerime bir işaret vermiş olduğum gibi Hz. Ali'yi seven, "Aleviyim" diyen kardeşlerimize deHz. Ali'yi seven, "Aleviyim" diyen kardeşlerimize de Hz. Ali Efendimiz'den bir işaret vermiş oluyorum. Hz. Ali Efendimiz'den bir işaret vermiş oluyorum.

Evet, fakirlik çok büyük bir yoksulluk ve noksanlıktır,Evet, fakirlik çok büyük bir yoksulluk ve noksanlıktır, bütün müslümanlar ondan kurtulmaya çalışacak. bütün müslümanlar ondan kurtulmaya çalışacak.

Velâ ginâ a'vedü mine'l-akli. "Akildan daha faydalı bir zenginlik de olamaz."Velâ ginâ a'vedü mine'l-akli. "Akildan daha faydalı bir zenginlik de olamaz." diyor Peygamber Efendimiz. diyor Peygamber Efendimiz.

Bu cümlede biraz aklı methediyor. İnsanın en büyük zenginliği aklıdır.Bu cümlede biraz aklı methediyor. İnsanın en büyük zenginliği aklıdır. Allah insana akıl diye bir nimet vermiş,Allah insana akıl diye bir nimet vermiş, bu akıl nimetiyle çevresindeki varlıkları fark ediyor, inceliyor, aklını kullanıyor.bu akıl nimetiyle çevresindeki varlıkları fark ediyor, inceliyor, aklını kullanıyor. Hem çevresini, dünyayı, fezayı tanıyor, hem görünen varlıkları daha iyi tanıyor,Hem çevresini, dünyayı, fezayı tanıyor, hem görünen varlıkları daha iyi tanıyor, hem görünmeyen âlemlere ait bilgisini tefekkür yoluyla, aklını kullanarak geliştiriyor.hem görünmeyen âlemlere ait bilgisini tefekkür yoluyla, aklını kullanarak geliştiriyor. Sosyal ilimler dediğimiz beşerî ilimlerde, insanî ilimlerde gelişme gösteriyorSosyal ilimler dediğimiz beşerî ilimlerde, insanî ilimlerde gelişme gösteriyor veyahut matematik gibi soyut ilimlerde başarı gösteriyor. veyahut matematik gibi soyut ilimlerde başarı gösteriyor.

Allah insana akıldan daha büyük bir nimet vermemiştir ve akıldanAllah insana akıldan daha büyük bir nimet vermemiştir ve akıldan daha kiymetli bir yaratık yaratmamıştır.daha kiymetli bir yaratık yaratmamıştır. İnsanın o akla sahip olması da en büyük zenginliğidir.İnsanın o akla sahip olması da en büyük zenginliğidir. Bir insan köylü çocuğu olabilir, bizim Anadolumuz'da bunun misali çok.Bir insan köylü çocuğu olabilir, bizim Anadolumuz'da bunun misali çok. Çoban olabilir, misali var. Işçi çocuğu olabilir, fakir mahalleden yetişmiş olabilir ama akıllı olunca,Çoban olabilir, misali var. Işçi çocuğu olabilir, fakir mahalleden yetişmiş olabilir ama akıllı olunca, aklını kullanınca, edepli, terbiyeli olunca, çalışıp çabalayınca bakıyorsunuzaklını kullanınca, edepli, terbiyeli olunca, çalışıp çabalayınca bakıyorsunuz sınıfında birinci oluyor, takdir alıyor, iftihar alıyor.sınıfında birinci oluyor, takdir alıyor, iftihar alıyor. Ondan sonra bakıyorsunuz devletin açtığı imtihanları kazanıyor,Ondan sonra bakıyorsunuz devletin açtığı imtihanları kazanıyor, dış ülkelere gidiyor, o ülkelerde üstün başarı kazanıyor. dış ülkelere gidiyor, o ülkelerde üstün başarı kazanıyor. Deniliyor ki; "Bir çobanken atom alımı olmuş filanca. Deniliyor ki; "Bir çobanken atom alımı olmuş filanca. Bir işçi çocuğu iken büyük ödül almış falanca." diye adımızı dünyaya duyuruyor, Allah razı olsun. Bir işçi çocuğu iken büyük ödül almış falanca." diye adımızı dünyaya duyuruyor, Allah razı olsun.

Demek ki bir insan fakir olabilir. Tabii zenginliği Allah istediğine veriyor.Demek ki bir insan fakir olabilir. Tabii zenginliği Allah istediğine veriyor. Herkes zengin olmak istiyor ama herkes zengin olamıyor.Herkes zengin olmak istiyor ama herkes zengin olamıyor. Bazısı, işte alnının teriyle yaşayan,Bazısı, işte alnının teriyle yaşayan, elinin emeğiyle kazanan veya toprağa ektiğiyle yaşayan bir insan oluyor.elinin emeğiyle kazanan veya toprağa ektiğiyle yaşayan bir insan oluyor. Çocuğu da yoksul oluyor, devletin yardımıyla, konu komşunun desteğiyleÇocuğu da yoksul oluyor, devletin yardımıyla, konu komşunun desteğiyle okuyor veya hiç desteksiz mahrumiyetler içinde mum ışığı yakarak okuyor.okuyor veya hiç desteksiz mahrumiyetler içinde mum ışığı yakarak okuyor. Ama sonunda çok büyük bir insan oluyor.Ama sonunda çok büyük bir insan oluyor. Misalleri çok. Bakıyoruz bizim başımızdakı, çevremizdeki büyük insanlara;Misalleri çok. Bakıyoruz bizim başımızdakı, çevremizdeki büyük insanlara; köylü çocuğu, olabiliyor; işçi çocuğu, olabiliyor. köylü çocuğu, olabiliyor; işçi çocuğu, olabiliyor.

Bu ne oluyor? Bu ne oluyor?

Demek ki akıl en büyük zenginlik. Akıllı oldu mu insan bütün zenginlikleri kazanabiliyor.Demek ki akıl en büyük zenginlik. Akıllı oldu mu insan bütün zenginlikleri kazanabiliyor. Yani sifirdan başlıyor, Allah'ın lütfuyla büyük sermaye sahibi oluyor, büyük sanayici oluyor,Yani sifirdan başlıyor, Allah'ın lütfuyla büyük sermaye sahibi oluyor, büyük sanayici oluyor, birçok kuruluşların sahibi oluyor, birçok fabrikalar açıyor, birçok işçi çalıştırıyor.birçok kuruluşların sahibi oluyor, birçok fabrikalar açıyor, birçok işçi çalıştırıyor. Tabii işçinin kadrini, kıymetini, acısını, ıstırabını da bildiği için işçilere de yardımcı oluyor.Tabii işçinin kadrini, kıymetini, acısını, ıstırabını da bildiği için işçilere de yardımcı oluyor. Güzel şeyler... Güzel şeyler...

Demek ki insan üzülmemeli, şu andaki maddî imkânlarının az olduğuna esef edip kendisini,Demek ki insan üzülmemeli, şu andaki maddî imkânlarının az olduğuna esef edip kendisini, mâneviyâtini bozmamalı, çalışmaya devam etmeli.mâneviyâtini bozmamalı, çalışmaya devam etmeli. Aklı varsa aklı sayesinde inşaallah, akıl en büyük zenginliktir, nelere sahip olur...Aklı varsa aklı sayesinde inşaallah, akıl en büyük zenginliktir, nelere sahip olur... Bir zaman gelir, Allah ona neler nasip eder, neler... Bir zaman gelir, Allah ona neler nasip eder, neler...

İslâm'ın akla ne kadar önem verdiğini, aslında paranın çok önemli olmadığını,İslâm'ın akla ne kadar önem verdiğini, aslında paranın çok önemli olmadığını, hele hele para alın emeği ile kazanılmamış da miras yoluyla veya kolay yoldan,hele hele para alın emeği ile kazanılmamış da miras yoluyla veya kolay yoldan, bedavadan kazanılmışsa insana bir şey getirmediğini, asil kıymetli olanbedavadan kazanılmışsa insana bir şey getirmediğini, asil kıymetli olan varlığın akıl olduğunu bu hadîs-i şerîfle Hz. Peygamber Efendimiz söylemiş oluyor,varlığın akıl olduğunu bu hadîs-i şerîfle Hz. Peygamber Efendimiz söylemiş oluyor, Hz. Ali Efendimiz de nakletmiş oluyor.Hz. Ali Efendimiz de nakletmiş oluyor. Onun da bize kadar bu bilginin ulaşmasında emeği geçmiş oluyor. Tabii bu da çok önemli. Onun da bize kadar bu bilginin ulaşmasında emeği geçmiş oluyor. Tabii bu da çok önemli.

Demek ki cahillikten kurtulmaya çalışacağız. Akla önem vereceğiz. Aklı geliştirmeye çalışacağız. Demek ki cahillikten kurtulmaya çalışacağız. Akla önem vereceğiz. Aklı geliştirmeye çalışacağız.

Bu arada benim aklıma geliyor;Bu arada benim aklıma geliyor; çocuklarımızın akıllı çocuklar olarak yetiştirilmesine de çok dikkat etmeliyiz.çocuklarımızın akıllı çocuklar olarak yetiştirilmesine de çok dikkat etmeliyiz. Hani çocuk küçüktür diye [onu] höcülerle korkutup, akıl dişi seylerle onu toplumdan,Hani çocuk küçüktür diye [onu] höcülerle korkutup, akıl dişi seylerle onu toplumdan, tabiatten, gerçeklerden uzak yetiştirmemeli.tabiatten, gerçeklerden uzak yetiştirmemeli. Her şeyi akıllı akıllı anlatmalı, çocuk tabiî olarak her şeyi tanımalı.Her şeyi akıllı akıllı anlatmalı, çocuk tabiî olarak her şeyi tanımalı. Ondan sonra ona aklını kullanma fırsatı verilmeli.Ondan sonra ona aklını kullanma fırsatı verilmeli. Bazı sorumluluklar verılmelı, "Hadi bakalım su işi yap, bakalım nasıl yapacaksın..." diye.Bazı sorumluluklar verılmelı, "Hadi bakalım su işi yap, bakalım nasıl yapacaksın..." diye. Yani Allah'ın ona vermiş olduğu akıl meziyetini kullanmasında ona yardımcı olmalı.Yani Allah'ın ona vermiş olduğu akıl meziyetini kullanmasında ona yardımcı olmalı. Çocuklarımızı da böyle yetiştirmeye gayret etmeliyiz. Çocuklarımızı da böyle yetiştirmeye gayret etmeliyiz.

Peygamber Efendimiz'in, biliyorsunuz çocuklara öğretilecek şeyler konusunda tavsiyeleri var.Peygamber Efendimiz'in, biliyorsunuz çocuklara öğretilecek şeyler konusunda tavsiyeleri var. "Ok atmayı, yüzmeyi, yazı yazmayı öğretin." diyor."Ok atmayı, yüzmeyi, yazı yazmayı öğretin." diyor. "Kur'ân-ı Kerîm ve Resûlullah sevgisiyle çocuklarınızı yetiştirin." diyor."Kur'ân-ı Kerîm ve Resûlullah sevgisiyle çocuklarınızı yetiştirin." diyor. Bunların hepsi, ona dünyada ve âhirette lazım olacakBunların hepsi, ona dünyada ve âhirette lazım olacak bilgileri onlara vermemiz gerektiğini gösteren işaretler. bilgileri onlara vermemiz gerektiğini gösteren işaretler.

Peygamber Efendimiz'in bu birinci hadîs-i şerîfindeki üçüncü cümleciği dePeygamber Efendimiz'in bu birinci hadîs-i şerîfindeki üçüncü cümleciği de duvarlara yazılacak kadar güzel bir söz: duvarlara yazılacak kadar güzel bir söz:

Velâ ibadete ke't-tefekküri.Velâ ibadete ke't-tefekküri. "Tefekkür etmek kadar sevabı çok olan, kıymetli olan bir ibadet bulunmaz." "Tefekkür etmek kadar sevabı çok olan, kıymetli olan bir ibadet bulunmaz."

Güzel yazılar yazan, ödüller alan kıymetli bir hattat kardeşim bana haber göndermiş,Güzel yazılar yazan, ödüller alan kıymetli bir hattat kardeşim bana haber göndermiş, "Hocamız levhaya yazılabilecek küçük ibareler tespit ederse bizlere bildirsin,"Hocamız levhaya yazılabilecek küçük ibareler tespit ederse bizlere bildirsin, biz de onları yazı haline getirelim." diye.biz de onları yazı haline getirelim." diye. Bence işte bakin; lâ ibâdete ke't-tefekkür.Bence işte bakin; lâ ibâdete ke't-tefekkür. "Tefekkür etmek gibi, düşünmek gibi sevaplı bir ibadet bulunmaz. Onun kadar kıymetlisi olmaz."Tefekkür etmek gibi, düşünmek gibi sevaplı bir ibadet bulunmaz. Onun kadar kıymetlisi olmaz. Tefekkür gibi ibadet yoktur, en sevaplısı odur." diye çok güzel bir şey.Tefekkür gibi ibadet yoktur, en sevaplısı odur." diye çok güzel bir şey. Hem kısa hem de anlamı büyük, hem de insani her şeyin,Hem kısa hem de anlamı büyük, hem de insani her şeyin, her başarının kaynağı olan düşünmeye sevk eden bir cümle. her başarının kaynağı olan düşünmeye sevk eden bir cümle.

Biz ibadet deyince hemen aklımıza namaz, oruç, hac, tesbih, zikir gelir.Biz ibadet deyince hemen aklımıza namaz, oruç, hac, tesbih, zikir gelir. Bunlar doğru tabii, bunlar gerçekten birer güzel, faydalı ibadet.Bunlar doğru tabii, bunlar gerçekten birer güzel, faydalı ibadet. Her zaman da hatırlatıyorum kardeşlerime; ibadetleri bunlardan ibaret sanmayın,Her zaman da hatırlatıyorum kardeşlerime; ibadetleri bunlardan ibaret sanmayın, sadece bunlar ibadettir de başka şey ibadet değildir sanmayın diye söylüyorum.sadece bunlar ibadettir de başka şey ibadet değildir sanmayın diye söylüyorum. Mesela saşılacak konulardan birisi; sükutun da ibadet olduğunu her zaman söylüyorum.Mesela saşılacak konulardan birisi; sükutun da ibadet olduğunu her zaman söylüyorum. Demek ki insan ya hayır söyleyecek ya da susacak.Demek ki insan ya hayır söyleyecek ya da susacak. Çünkü tefekkür etmek için biraz da bir susulan ortam lazım.Çünkü tefekkür etmek için biraz da bir susulan ortam lazım. Yani herkes bangır bangır bağırır, konuşur,Yani herkes bangır bangır bağırır, konuşur, her kafadan bir ses çıkarsa, orada insanin aklını başına toplayıp da tefekkür etmesi de kolay olmaz.her kafadan bir ses çıkarsa, orada insanin aklını başına toplayıp da tefekkür etmesi de kolay olmaz. Demek ki sükut da ibadettir.Demek ki sükut da ibadettir. Çünkü sükut ettiği zaman günah işlememiş oluyor,Çünkü sükut ettiği zaman günah işlememiş oluyor, lüzumsuz veya kendisini günaha sokacak söz söylememiş oluyor.lüzumsuz veya kendisini günaha sokacak söz söylememiş oluyor. Düşünmenin de ibadet olduğunu insanların bilmesi lazım.Düşünmenin de ibadet olduğunu insanların bilmesi lazım. Demek ki bizim de koltuğa oturup, rahat bir yere oturup, gözümüzü kapatıpDemek ki bizim de koltuğa oturup, rahat bir yere oturup, gözümüzü kapatıp bazı meseleleri enine boyuna, derin, derin, derin, derin düşünmemiz lazım. Çünkü bu bir ibadet. bazı meseleleri enine boyuna, derin, derin, derin, derin düşünmemiz lazım. Çünkü bu bir ibadet.

Neleri düşüneceğiz? Her şeyi düşünebiliriz de en çok neleri düşünmeliyiz? Neleri düşüneceğiz? Her şeyi düşünebiliriz de en çok neleri düşünmeliyiz?

Bir kere Allah'ın kudretini düşünmeliyiz.Bir kere Allah'ın kudretini düşünmeliyiz. Mârifetullaha ermemize sebep olacak hususları düşünmeliyiz.Mârifetullaha ermemize sebep olacak hususları düşünmeliyiz. Yani Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklüğünü düşünmeliyiz.Yani Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklüğünü düşünmeliyiz. Yaratıklarındakı hikmetleri düşünmeliyiz.Yaratıklarındakı hikmetleri düşünmeliyiz. Yarın mahkeme-i kübrâda hesaba çekileceğimizi düşünmeliyiz.Yarın mahkeme-i kübrâda hesaba çekileceğimizi düşünmeliyiz. Bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu düşünmeliyiz.Bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu düşünmeliyiz. Yapacağımız işlerin doğru olmasını düşünmeliyiz.Yapacağımız işlerin doğru olmasını düşünmeliyiz. İnsan bu dünyada paldır küldür, çevresinin etkisiyle, gazetelerin yaygarasıylaİnsan bu dünyada paldır küldür, çevresinin etkisiyle, gazetelerin yaygarasıyla bir şeyi doğru sanır, yapar.bir şeyi doğru sanır, yapar. Ama dur bakalım; âhırette, mahkeme-ı kübrâda Allahu Teâlâ hazretleri ona nasıl muamele edecek?Ama dur bakalım; âhırette, mahkeme-ı kübrâda Allahu Teâlâ hazretleri ona nasıl muamele edecek? Onu düşünsün bakalım. Onu düşünsün bakalım. "Ben mahkeme-i kübrâda, Allah'ın huzurunda böyle yaptığımı nasıl savunabilirim?"Ben mahkeme-i kübrâda, Allah'ın huzurunda böyle yaptığımı nasıl savunabilirim? Allah bana şöyle derse ben nasıl cevap veririm?" diye onu düşünmek...Allah bana şöyle derse ben nasıl cevap veririm?" diye onu düşünmek... İşte bunlar güzel düşünceler.İşte bunlar güzel düşünceler. Dünyanın fâni olduğunu düşünmek, cennetin güzelliklerini düşünmek,cehennemin nasıl tehlikeli,Dünyanın fâni olduğunu düşünmek, cennetin güzelliklerini düşünmek,cehennemin nasıl tehlikeli, cezalarla dolu bir azap yeri olarak Allah tarafından hazırlandığını düşünmek… cezalarla dolu bir azap yeri olarak Allah tarafından hazırlandığını düşünmek… Çok çeşitli düşünme şeyleri var, bunların hepsi faydali. İşini düşünmek.Çok çeşitli düşünme şeyleri var, bunların hepsi faydali. İşini düşünmek. Yaptığı işi önceden planlamak, sonunda pişman olmayacak şekilde yapmak... Yaptığı işi önceden planlamak, sonunda pişman olmayacak şekilde yapmak...

Bunların hepsi -Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfi-Bunların hepsi -Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfi- son derece çağdas, hatta çağların üstünde, hatta çağımızdan ileri ne kadar güzel cümleler oldu. son derece çağdas, hatta çağların üstünde, hatta çağımızdan ileri ne kadar güzel cümleler oldu. Cahillikten sakınacağız, aklımızı kullanacağız,Cahillikten sakınacağız, aklımızı kullanacağız, aklın büyük bir zenginlik olduğunu bileceğiz ve tefekküre önem vereceğiz.aklın büyük bir zenginlik olduğunu bileceğiz ve tefekküre önem vereceğiz. Tefekkürün bir ibadet olduğunu bileceğiz. Tefekkürün bir ibadet olduğunu bileceğiz.

Tabii eğitilmemiş bir insan tefekkürü de muntazam yapamaz. Tabii eğitilmemiş bir insan tefekkürü de muntazam yapamaz.

Onun için en iyi yol nedir? Onun için en iyi yol nedir?

Mütefekkirlerin, mübarek, yüksek tefekkür ehli insanların kitaplarını okumak. Mütefekkirlerin, mübarek, yüksek tefekkür ehli insanların kitaplarını okumak.

Mesela kendi kültürümüzden en büyük tanınmış insanlar kimdir? Mesela kendi kültürümüzden en büyük tanınmış insanlar kimdir?

İlk önce kendi ilim irfan hayatımızdan, medeniyetimizden olanları tanımalıyız.İlk önce kendi ilim irfan hayatımızdan, medeniyetimizden olanları tanımalıyız. Bazıları benim bu sözlerimden hemen diyecekler "Tamam, büyük mütefekkir falanca adam.Bazıları benim bu sözlerimden hemen diyecekler "Tamam, büyük mütefekkir falanca adam. " Dur bakalım, o falanca adam bizim kültürümüzden değil, bizim dinimizden değil," Dur bakalım, o falanca adam bizim kültürümüzden değil, bizim dinimizden değil, bizim ilmimizi, irfanımızı anlamış, kavramış bir insan değil.bizim ilmimizi, irfanımızı anlamış, kavramış bir insan değil. Yani insan Allah'ın varlığını tanıyamadıktan sonra, müşrik olduktan sonra,Yani insan Allah'ın varlığını tanıyamadıktan sonra, müşrik olduktan sonra, kâfir olduktan sonra, o ne kadar düşünse eksik düşünür.kâfir olduktan sonra, o ne kadar düşünse eksik düşünür. İlk önce sen imanlıların alimlerini, fazıllarını düşün. Müslüman olmuş bir Amerikalı diyor ki; İlk önce sen imanlıların alimlerini, fazıllarını düşün. Müslüman olmuş bir Amerikalı diyor ki;

"Siz Islâm âleminin yetiştirdiği büyük dâhilerin eserlerini okuyun."Siz Islâm âleminin yetiştirdiği büyük dâhilerin eserlerini okuyun. Onların eserleri çok önemli. İslâm âlemi yetiştirdiği en büyük dâhileri,Onların eserleri çok önemli. İslâm âlemi yetiştirdiği en büyük dâhileri, en büyük zekaları din adamı yapmış. Onlar da din konusunda çok mükemmel eserler yazmışlar. en büyük zekaları din adamı yapmış. Onlar da din konusunda çok mükemmel eserler yazmışlar. Ben onları okuyorum, siz de okuyun." diye müslümanlara,Ben onları okuyorum, siz de okuyun." diye müslümanlara, müslüman olmuş olan bir Batılı, Amerikalı tavsiye ediyor.müslüman olmuş olan bir Batılı, Amerikalı tavsiye ediyor. "Ben de şu günlerde İmam Sâtıbî hazretlerinin eserlerini okuyorum." diyor. "Ben de şu günlerde İmam Sâtıbî hazretlerinin eserlerini okuyorum." diyor.

Ben güldüm kendi kendime... "Türkiye'de İmam Sâtıbî'yi kaç kişi tanır?!Ben güldüm kendi kendime... "Türkiye'de İmam Sâtıbî'yi kaç kişi tanır?! Onun ne kadar büyük zât olduğunu, ne kadar büyük dâhi olduğunu kaç kişi bilir?!" diye düşündüm.Onun ne kadar büyük zât olduğunu, ne kadar büyük dâhi olduğunu kaç kişi bilir?!" diye düşündüm. Bizim kendi büyük alimlerimizin eserleri Türkçe'ye çevrilmemiş.Bizim kendi büyük alimlerimizin eserleri Türkçe'ye çevrilmemiş. Yunan mitolojisi, masalları, uyduruk kaydırık, akla mantığa sıgmaz şeyler çevrilmiş.Yunan mitolojisi, masalları, uyduruk kaydırık, akla mantığa sıgmaz şeyler çevrilmiş. Ta eski çağların abuk sabuk, çürümüş, eskimiş fikirleri çevrilmiş de benim kendi dinimin,Ta eski çağların abuk sabuk, çürümüş, eskimiş fikirleri çevrilmiş de benim kendi dinimin, imanımın en büyük eserleri, benim ilmimin,imanımın en büyük eserleri, benim ilmimin, irfanımın mahsullerini anlatan mükemmel eserler çevrilmemiş. irfanımın mahsullerini anlatan mükemmel eserler çevrilmemiş.

Hatırlıyorum, De Gaulle isimli Fransiz reisicumhuru Türkiye'ye geldi,Hatırlıyorum, De Gaulle isimli Fransiz reisicumhuru Türkiye'ye geldi, tabii bir heyecan Fransiz reisi cumhuru geliyor diye...tabii bir heyecan Fransiz reisi cumhuru geliyor diye... Adam ilk önce Galatasaray Lisesi'ne gitti,Adam ilk önce Galatasaray Lisesi'ne gitti, Fransızlar'ın bizim ülkemizde açtıkları bir okul olduğu için, Fransızca tedrisat yapmış olduğu için.Fransızlar'ın bizim ülkemizde açtıkları bir okul olduğu için, Fransızca tedrisat yapmış olduğu için. Hemen orada bir sözü var; Hemen orada bir sözü var;

"Siz Osmanlılar, Katib Çelebi gibi bir alim yetiştirmiş bir milletsiniz." diyor. "Siz Osmanlılar, Katib Çelebi gibi bir alim yetiştirmiş bir milletsiniz." diyor.

Katib Çelebi kim? Katib Çelebi'nin güzelliği, kıymeti ne?Katib Çelebi kim? Katib Çelebi'nin güzelliği, kıymeti ne? Çağdaş bir başka ülkenin reisicumhurunun hayranlığını çeken tarafi ne? Çağdaş bir başka ülkenin reisicumhurunun hayranlığını çeken tarafi ne?

Millet bunu bilmiyor. Artistlerin, futbolcuların isimlerini biliyor,Millet bunu bilmiyor. Artistlerin, futbolcuların isimlerini biliyor, lüzumsuz birçok şeyi biliyor ama kendi ilminin, irfanının en büyük şahsiyetlerini bilmiyor.lüzumsuz birçok şeyi biliyor ama kendi ilminin, irfanının en büyük şahsiyetlerini bilmiyor. Evet, Mevlânâ'yı bilenler var, çok şükür, Yunus'u bilenler var ama bizim kültür,Evet, Mevlânâ'yı bilenler var, çok şükür, Yunus'u bilenler var ama bizim kültür, medeniyet, ilim irfan tarihimizde sadece onlar yok ki...medeniyet, ilim irfan tarihimizde sadece onlar yok ki... Nice muazzam eserler var, onlar daha Türkçe'ye kazandırılmamış. Nice muazzam eserler var, onlar daha Türkçe'ye kazandırılmamış. Bizim şahıslarımız onları daha okuyup anlamamış, tanımamış.Bizim şahıslarımız onları daha okuyup anlamamış, tanımamış. Tabii onları tanımadan yirminci yüzyili anlayamaz, yirminci yüzyılın kusurlarını anlayamaz. Tabii onları tanımadan yirminci yüzyili anlayamaz, yirminci yüzyılın kusurlarını anlayamaz.

Mesela [Muhammed] İkbal, gelmiş, şimdi benim konuşma yaptığım Münih'teMesela [Muhammed] İkbal, gelmiş, şimdi benim konuşma yaptığım Münih'te -Münih Üniversitesi'nde- doktora yapmış.-Münih Üniversitesi'nde- doktora yapmış. Felsefe doktorası yapmış ama Islâmî bilgileri de kendi ülkesinde güzelce almış.Felsefe doktorası yapmış ama Islâmî bilgileri de kendi ülkesinde güzelce almış. Pakistan'ın en büyük şairi olmuş. Hem Sark'ı biliyor hem Garb'ı biliyor.Pakistan'ın en büyük şairi olmuş. Hem Sark'ı biliyor hem Garb'ı biliyor. Yani Batı'dan söz açılsa herkesten daha güzel konuşabiliyor.Yani Batı'dan söz açılsa herkesten daha güzel konuşabiliyor. Zaaflarıyla, eksikleriyle anlatabılıyor. Şimdi Batı'nın eksikliklerini anlatan Batılılar da çok.Zaaflarıyla, eksikleriyle anlatabılıyor. Şimdi Batı'nın eksikliklerini anlatan Batılılar da çok. Onlar da Sark eserlerini, İslâmî eserleri inceledikleri zaman eksikliklerini görüyorlar,Onlar da Sark eserlerini, İslâmî eserleri inceledikleri zaman eksikliklerini görüyorlar, hatalarını anlıyorlar, müslüman oluyorlar. Bugün Almanya'da müslüman olan bir sürü Alman var.hatalarını anlıyorlar, müslüman oluyorlar. Bugün Almanya'da müslüman olan bir sürü Alman var. Harıl harıl İslâm için çalışan bir sürü Alman var. Harıl harıl İslâm için çalışan bir sürü Alman var.

Biz o eski büyüklerimizin eserlerini okuyacağız, anlayacağız.Biz o eski büyüklerimizin eserlerini okuyacağız, anlayacağız. O zaman tefekkürümüz daha güzel bir mecrada, doğru bir yörüngede seyreder. Hatalı iş yapmayız. O zaman tefekkürümüz daha güzel bir mecrada, doğru bir yörüngede seyreder. Hatalı iş yapmayız.

Şimdi bu devrin en büyük kusuru, ülkemizde en büyük kusur;Şimdi bu devrin en büyük kusuru, ülkemizde en büyük kusur; bazı aydınların sırf yabancı kültürle yetişmiş olması.bazı aydınların sırf yabancı kültürle yetişmiş olması. Annesi, babası "iyi yetişsin" diyor, onu bir koleje veriyor, yabancı bir dili öğreniyor.Annesi, babası "iyi yetişsin" diyor, onu bir koleje veriyor, yabancı bir dili öğreniyor. Ben de eskiden bir şey sanırdım, Fransızca biliyorlar, İngilizce biliyorlar, Almanca biliyorlar diye.Ben de eskiden bir şey sanırdım, Fransızca biliyorlar, İngilizce biliyorlar, Almanca biliyorlar diye. Sonra elhamdülillah üniversitelerde hepsini tanıdık.Sonra elhamdülillah üniversitelerde hepsini tanıdık. Avrupalı profesörleri de tanıdık, onların da ne kadar profesör olduğunu,Avrupalı profesörleri de tanıdık, onların da ne kadar profesör olduğunu, elhamdülillah onları da görmemiz mümkün oldu. Yok bir şey, yani eksik... elhamdülillah onları da görmemiz mümkün oldu. Yok bir şey, yani eksik...

Onların da yaptıkları nedir? Onların da yaptıkları nedir?

Yunan ve Roma klasiklerini kendi dillerine çevirmişler, kendi adamları da onlar üzerinde çalışmış.Yunan ve Roma klasiklerini kendi dillerine çevirmişler, kendi adamları da onlar üzerinde çalışmış. Ama temeller yanlış, çürük, sulu, cıvık, çamurlu... Çürük temel üstüne sağlam bina yapılmaz ki. Ama temeller yanlış, çürük, sulu, cıvık, çamurlu... Çürük temel üstüne sağlam bina yapılmaz ki.

İslâm öyle değil. Islâm konuştuğu zaman sapasağlam konuşuyor. İslâm öyle değil. Islâm konuştuğu zaman sapasağlam konuşuyor.

Hindistan'da, hıristiyan papazlariyla -tabii birkaç dil bilen, birkaç doktora yapmış,Hindistan'da, hıristiyan papazlariyla -tabii birkaç dil bilen, birkaç doktora yapmış, Batı'nın tahsilini almış adamlar- bizim müslüman alimler din konularında münazara yapmışlar.Batı'nın tahsilini almış adamlar- bizim müslüman alimler din konularında münazara yapmışlar. Bizimkiler çatır çatır yenmiş, geçmiş, ezmiş, gitmiş.Bizimkiler çatır çatır yenmiş, geçmiş, ezmiş, gitmiş. Ondan sonra papazlar karar almışlar;Ondan sonra papazlar karar almışlar; "Bir daha müslümanlarla halkın karşısında açık bir münazara hiç yapmayalım."Bir daha müslümanlarla halkın karşısında açık bir münazara hiç yapmayalım. Çünkü rezil rüsva oluyoruz, mahcup oluyoruz.Çünkü rezil rüsva oluyoruz, mahcup oluyoruz. Allah'ın üç olmadığı anlaşılıyor, Allah'ın oğlu olmadığı anlaşılıyor..." diye mahcup olmuşlar. Allah'ın üç olmadığı anlaşılıyor, Allah'ın oğlu olmadığı anlaşılıyor..." diye mahcup olmuşlar.

Onun için çoğunuz belki bunu anlarsınız ama anlamayanlara da bir ihtar zarureti hâsıl oldu.Onun için çoğunuz belki bunu anlarsınız ama anlamayanlara da bir ihtar zarureti hâsıl oldu. "Ben tefekkür ediyorum." diye, "Ben aklımı kullanıyorum." diye "Ben tefekkür ediyorum." diye, "Ben aklımı kullanıyorum." diye sırf Batı'yı alırsanız, Batılı kadar bile olamazsınız.sırf Batı'yı alırsanız, Batılı kadar bile olamazsınız. Çünkü Batılı hiç olmazsa kendi kültürü içinde tutarlı oluyor, eksiğini, kusurunu biliyor,Çünkü Batılı hiç olmazsa kendi kültürü içinde tutarlı oluyor, eksiğini, kusurunu biliyor, tefekkürü sağlam oluyor da hatasını anlayıp, İslâm'ı beğenip müslüman olabiliyor.tefekkürü sağlam oluyor da hatasını anlayıp, İslâm'ı beğenip müslüman olabiliyor. Ama bizim ülkemizde yetişip de kendi köklerinden uzak, yabancı bir kolejde onların,Ama bizim ülkemizde yetişip de kendi köklerinden uzak, yabancı bir kolejde onların, misyonerlerin etkisiyle yetişmiş olan bir insan ne oluyor? misyonerlerin etkisiyle yetişmiş olan bir insan ne oluyor?

İşte şimdi bizim son zamanlarda, başında gördüğümüz demokrasi düşmani, ilim düşmanı,İşte şimdi bizim son zamanlarda, başında gördüğümüz demokrasi düşmani, ilim düşmanı, insan hakları düşmanı, din düşmanı, laikliği yanlış anlayan,insan hakları düşmanı, din düşmanı, laikliği yanlış anlayan, demokrasiyi yanlış anlayan insanlar oluyor. Neden? demokrasiyi yanlış anlayan insanlar oluyor.

Neden?

Kafası yamuk, temeli yok. Kendi ilmine irfanına dayanmamış, dışarıdakini de tam alamamış;Kafası yamuk, temeli yok. Kendi ilmine irfanına dayanmamış, dışarıdakini de tam alamamış; ne kadar alsa eksik oluyor, Avrupalı kadar Avrupalı olamıyor. Her yönden eksik kalıyor. ne kadar alsa eksik oluyor, Avrupalı kadar Avrupalı olamıyor. Her yönden eksik kalıyor. Buna dikkat edeceğiz. Yani kendi özümüze, kültürümüze, sağlam temellerimize dayalı olacağız.Buna dikkat edeceğiz. Yani kendi özümüze, kültürümüze, sağlam temellerimize dayalı olacağız. Hiç korkmayalım. Öyle olduğumuz zaman...Hiç korkmayalım. Öyle olduğumuz zaman... Bizim büyüklerimiz tefekkürün en yüksek seviyesine çıkmışlar.Bizim büyüklerimiz tefekkürün en yüksek seviyesine çıkmışlar. Bugün Mevlânâlar'ı, Yunuslar'ı cümle cihan halki seviyor.Bugün Mevlânâlar'ı, Yunuslar'ı cümle cihan halki seviyor. Bizim temellerimiz sağlam elhamdülillah... Bizim temellerimiz sağlam elhamdülillah...

Şimdi Hz. Ali Efendimiz'den diğer bir hadis-i şerife,Şimdi Hz. Ali Efendimiz'den diğer bir hadis-i şerife, böylece bu güzel ve güncel konudan sonra ikinci hadîs-i şerîfe geçiyorum. böylece bu güzel ve güncel konudan sonra ikinci hadîs-i şerîfe geçiyorum.

Neden "güncel" diyorum? Neden "güncel" diyorum?

Çünkü bu devirde, şu günlerde gazeteleri çok iyi takip ediyorum.Çünkü bu devirde, şu günlerde gazeteleri çok iyi takip ediyorum. Televizyon yayınlarını, açıkoturumları takip ediyorum.Televizyon yayınlarını, açıkoturumları takip ediyorum. Açıkoturumlarda konuşmacıların bir kismi konuşma âdâbına bile riayet edemiyor.Açıkoturumlarda konuşmacıların bir kismi konuşma âdâbına bile riayet edemiyor. Sonra o kadar feci, o kadar sefil, o kadar cılız,Sonra o kadar feci, o kadar sefil, o kadar cılız, o kadar yalan yanlış fikirler ileri sürüyorlar ki çok ayıplıyorum, acıyorum, üzülüyorum.o kadar yalan yanlış fikirler ileri sürüyorlar ki çok ayıplıyorum, acıyorum, üzülüyorum. Yani memleketimizin ilmi irfanı nâmına...Yani memleketimizin ilmi irfanı nâmına... "İlericilik" diyorlar; ilericilik değil yaptıkları, gericilik. "Çağdaşlık" diyorlar; çağ dışılık."İlericilik" diyorlar; ilericilik değil yaptıkları, gericilik. "Çağdaşlık" diyorlar; çağ dışılık. "Demokrasi" diyorlar; diktatörlük, despotluk. "Demokrasi" diyorlar; diktatörlük, despotluk. "Laiklik" diyorlar; din düşmanliği. Her şeyi yanlış anlıyorlar. "Laiklik" diyorlar; din düşmanliği. Her şeyi yanlış anlıyorlar.

Onun için bu hadîs-i şerîf tam Hz. Ali Efendimiz'den çok uygun düştü,Onun için bu hadîs-i şerîf tam Hz. Ali Efendimiz'den çok uygun düştü, Hz. Peygamber'in güzel bir nasihati olarak söylenmiş oldu. Hz. Peygamber'in güzel bir nasihati olarak söylenmiş oldu.

İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum.İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum. Peygamber Efendimiz yine Deylemî'nin Hz. Ali radiyallahu anh'ten rivâyet ettiğine göre buyurmuş ki; Peygamber Efendimiz yine Deylemî'nin Hz. Ali radiyallahu anh'ten rivâyet ettiğine göre buyurmuş ki;

Lâ kavle illâ bi-amelin velâ kavle velâ amele illâ bi-niyyetin Lâ kavle illâ bi-amelin velâ kavle velâ amele illâ bi-niyyetin velâ kavle velâ amele velâ niyete illâ bi ihyâi' s-sünneti. velâ kavle velâ amele velâ niyete illâ bi ihyâi' s-sünneti.

Bu hadîs-i şerîf çok çok önemli bir dinî esası anlatacak.Bu hadîs-i şerîf çok çok önemli bir dinî esası anlatacak. Peygamber Efendimiz yine lâ nâfiyetü'l-cins denilen,Peygamber Efendimiz yine lâ nâfiyetü'l-cins denilen, "hiçbir şey yoktur" mânasına gelen lâ ile buyurmuş ki; "hiçbir şey yoktur" mânasına gelen lâ ile buyurmuş ki;

Lâ kavle. "Hiçbir söz yoktur." İllâ bi-amelin. "Ancak sözünü insan tutarsa." Lâ kavle. "Hiçbir söz yoktur." İllâ bi-amelin. "Ancak sözünü insan tutarsa."

İyi bir şey söylüyor, kıymeti yoktur; ancak sözünü uygularsa, o iyi şeyi ameline,İyi bir şey söylüyor, kıymeti yoktur; ancak sözünü uygularsa, o iyi şeyi ameline, icraatına intikal ettirirse o zaman kıymeti var.icraatına intikal ettirirse o zaman kıymeti var. İslâm'da mesela yalan söylememek iyidir. "Yalan söylemeyin." diyor birisi ama yalan söylüyor.İslâm'da mesela yalan söylememek iyidir. "Yalan söylemeyin." diyor birisi ama yalan söylüyor. Demek ki uygulamasına, icraatına geçirmemiş. O zaman o sözün kıymeti yoktur demek. Demek ki uygulamasına, icraatına geçirmemiş. O zaman o sözün kıymeti yoktur demek.

Lâ kavle illâ bi-amelin.Lâ kavle illâ bi-amelin. İcraatina geçirmedikçe güzel bir sözü kuru kuruya söylemenin faydası yoktur,İcraatina geçirmedikçe güzel bir sözü kuru kuruya söylemenin faydası yoktur, sevabı yoktur, öyle bir söz değer taşımaz, sevap kazandırmaz. sevabı yoktur, öyle bir söz değer taşımaz, sevap kazandırmaz.

Sonra devam ediyor Efendimiz: Ve lâ kavle ve lâ amele illâ bi-niyetin. Sonra devam ediyor Efendimiz:

Ve lâ kavle ve lâ amele illâ bi-niyetin.

Tamam, güzel söz, bir de uygulama var ama o da yetmez; niyet güzel olacak.Tamam, güzel söz, bir de uygulama var ama o da yetmez; niyet güzel olacak. Niyet güzel olmayınca iyi bir şey yapmak insana yine sevap kazandırmaz. Niyet güzel olmayınca iyi bir şey yapmak insana yine sevap kazandırmaz.

Mesela çarpıcı bir misal olsun diye ne diyelim? Mesela çarpıcı bir misal olsun diye ne diyelim?

Adam "Namaz kılmak iyidir." diyor, camiye geliyor, namaz kılıyorAdam "Namaz kılmak iyidir." diyor, camiye geliyor, namaz kılıyor fakat camiden çıkarken -farz edelim- birisinin ayakkabısını alıyor, gidiyorfakat camiden çıkarken -farz edelim- birisinin ayakkabısını alıyor, gidiyor veyahut camide biraz geç kalıyor, duvardakı antika levhayı çalıp götürüyor. veyahut camide biraz geç kalıyor, duvardakı antika levhayı çalıp götürüyor. Abdest aldı, "Namaz güzeldir." dedi, Kur'an okudu, namaz kıldı diye bu sevap kazanır mı?Abdest aldı, "Namaz güzeldir." dedi, Kur'an okudu, namaz kıldı diye bu sevap kazanır mı? Niyeti kötüydü, camiye girmekteki, abdest almaktaki, namaz kılmaktaki asil maksadı o değildi.Niyeti kötüydü, camiye girmekteki, abdest almaktaki, namaz kılmaktaki asil maksadı o değildi. Asıl maksadı camiye girmekti, kimsenin dikkatini çekmemekti, hırsızlık yapmaktı;Asıl maksadı camiye girmekti, kimsenin dikkatini çekmemekti, hırsızlık yapmaktı; halıyı çalmaktı, antika levhayı çalmaktı.halıyı çalmaktı, antika levhayı çalmaktı. Bu çarpıcı, biraz uç bir misal ama sözü söyleyip yapmak da yetmez,Bu çarpıcı, biraz uç bir misal ama sözü söyleyip yapmak da yetmez, niyetinin halis olmasi lazım, iyi olması lazım. niyetinin halis olmasi lazım, iyi olması lazım.

Halis olmayan, yani katısıklı olan, bozuk olan niyet nasıl olur? Halis olmayan, yani katısıklı olan, bozuk olan niyet nasıl olur?

İnsan iyi bir sözü, iyi bir işi kötü bir niyetle yaparsa kötü olur.İnsan iyi bir sözü, iyi bir işi kötü bir niyetle yaparsa kötü olur. Allah rızası için yapmaz da menfaat için yaparsa,Allah rızası için yapmaz da menfaat için yaparsa, Allah rızası için yapmaz da birisini kandırmak için yaparsa,Allah rızası için yapmaz da birisini kandırmak için yaparsa, Allah rızası için yapmaz da mesela bir memuriyete geçmek,Allah rızası için yapmaz da mesela bir memuriyete geçmek, bir makam elde etmek, bir şey kazanmak için yaparsa olmaz. bir makam elde etmek, bir şey kazanmak için yaparsa olmaz.

Ve lâ kavle ve lâ amele ve lâ niyete illâ bi sünneti. Ve lâ kavle ve lâ amele ve lâ niyete illâ bi sünneti.

İşte en can alacak cümleciğine geldik hadîs-i şerîfin: İşte en can alacak cümleciğine geldik hadîs-i şerîfin:

"Söz ve o sözü uygulamak ve niyetin iyi olması da yetmez."Söz ve o sözü uygulamak ve niyetin iyi olması da yetmez. Yapılan işin Peygamber Efendimiz'in öğretisine, sünnet-i seniyyesine,Yapılan işin Peygamber Efendimiz'in öğretisine, sünnet-i seniyyesine, hayatına, tavsiyelerine uygun olması lazım." hayatına, tavsiyelerine uygun olması lazım."

Dinimizin en önemli kaynaklarından birisi, Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesidir.Dinimizin en önemli kaynaklarından birisi, Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesidir. Kur'ân-ı Kerîm elimizde.Kur'ân-ı Kerîm elimizde. Kur'ân-ı Kerîm 600 sayfalık bir kitap ama İslâm dininin ahkâmı binlerce sayfa. Kur'ân-ı Kerîm 600 sayfalık bir kitap ama İslâm dininin ahkâmı binlerce sayfa.

Bu nereden çıkacak? Diğer teferruat nereden çıkıyor? Bu nereden çıkacak? Diğer teferruat nereden çıkıyor?

Peygamber Efendimiz'in 23 senelik Islâm'ı insanlara anlatmasından,Peygamber Efendimiz'in 23 senelik Islâm'ı insanlara anlatmasından, öğretmesinden, kendisinin uygulamasından çıkıyor. öğretmesinden, kendisinin uygulamasından çıkıyor.

Kendisine Kur'an inmiş olan Peygamber Efendimiz bu konuyu nasıl anlamış,Kendisine Kur'an inmiş olan Peygamber Efendimiz bu konuyu nasıl anlamış, nasıl uygulamış, bu önemli değil mi? nasıl uygulamış, bu önemli değil mi?

Son derece önemli. İşte ona dikkat etmek gerekiyor. Sünnet bu. Son derece önemli. İşte ona dikkat etmek gerekiyor. Sünnet bu.

Peygamber Efendimiz'in sünnetini hiçe sayarsa, dikkate almazsa, öğrenmezse,Peygamber Efendimiz'in sünnetini hiçe sayarsa, dikkate almazsa, öğrenmezse, dinlemezse bir insan, İslâm'da doğru düzgün bir bilgi sahibi olamaz. dinlemezse bir insan, İslâm'da doğru düzgün bir bilgi sahibi olamaz.

"Efendim işte Kur'ân-ı Kerîm'de böyle yazıyor." "Efendim işte Kur'ân-ı Kerîm'de böyle yazıyor."

Kur'ân-ı Kerîm'i sen anlayamazsın ki. Kur'ân-ı Kerîm Peygamber Efendimiz'e indi.Kur'ân-ı Kerîm'i sen anlayamazsın ki. Kur'ân-ı Kerîm Peygamber Efendimiz'e indi. Bakalım Peygamber Efendimiz bu âyet inince ne yapmış, sen ona dikkat et. Bakalım Peygamber Efendimiz bu âyet inince ne yapmış, sen ona dikkat et.

"Efendim Kur'ân-ı Kerîm'de şu kelime şu mânaya geliyor da bu mânaya gelmez de..." "Efendim Kur'ân-ı Kerîm'de şu kelime şu mânaya geliyor da bu mânaya gelmez de..."

Sen bak bakalim, Peygamber Efendimiz onu nasıl uygulamış. Sen bak bakalim, Peygamber Efendimiz onu nasıl uygulamış.

İşte burada büyük yanılgı oluyor. Bir kere "aydınım" diyen insanlar yanılıyor.İşte burada büyük yanılgı oluyor. Bir kere "aydınım" diyen insanlar yanılıyor. İkincisi böyle dini iyi bilmeyen, yarım din bilgini insanlar var.İkincisi böyle dini iyi bilmeyen, yarım din bilgini insanlar var. Yani dinle ilgili bir mesleği var, çıkıyor televizyon programında,Yani dinle ilgili bir mesleği var, çıkıyor televizyon programında, açıkoturumda konuşuyor ama yanlış çünkü hadîs-i şerîfe aykırı, çünkü hadîs-i şerîfi bilmiyor.açıkoturumda konuşuyor ama yanlış çünkü hadîs-i şerîfe aykırı, çünkü hadîs-i şerîfi bilmiyor. Bir de kalkıyor, diyor ki; "Ben hadîs-i şerîfi tanımam." Bir de kalkıyor, diyor ki;

"Ben hadîs-i şerîfi tanımam."

Sen hadîs-i şerîfi tanımazsan, delilleri kabul etmiyorsun demektir.Sen hadîs-i şerîfi tanımazsan, delilleri kabul etmiyorsun demektir. Yani cinayetin aydınlanması için ipuçlarına önem vermiyorsun demektir.Yani cinayetin aydınlanması için ipuçlarına önem vermiyorsun demektir. Polis memuru oturduğu masadan, hırsızı böyle kafadan atarak mı buluyor?Polis memuru oturduğu masadan, hırsızı böyle kafadan atarak mı buluyor? Yoksa parmak uçlarını, bir saç parçasını, bir kırıntıyı, bir tahta parçasınıYoksa parmak uçlarını, bir saç parçasını, bir kırıntıyı, bir tahta parçasını icabında değerlendirerek, bir kani laboratuvarda tahlilini yaparak mı sonuca variyorlar?icabında değerlendirerek, bir kani laboratuvarda tahlilini yaparak mı sonuca variyorlar? Deliller konuşuyor. İşte İslâm'da hadîs-i şerîfler delillerdir. O bakımdan önemli. Deliller konuşuyor. İşte İslâm'da hadîs-i şerîfler delillerdir. O bakımdan önemli.

Bir de burada diyorlar ki; Bir de burada diyorlar ki;

"Ne mâlum o hadîs-i şerîfin Peygamber Efendimiz tarafından söylenmiş olduğu?" "Ne mâlum o hadîs-i şerîfin Peygamber Efendimiz tarafından söylenmiş olduğu?"

Doğru, bu endişe bizim din alimlerimizin en büyük endişesiydi.Doğru, bu endişe bizim din alimlerimizin en büyük endişesiydi. Yirminci yüzyilin çok akıllısının aklına gelen bir şey değil ki bu;Yirminci yüzyilin çok akıllısının aklına gelen bir şey değil ki bu; Peygamber Efendimiz'in zamanında daha bahis konusu olan bir şey,Peygamber Efendimiz'in zamanında daha bahis konusu olan bir şey, Peygamber Efendimiz'in bildirdiği bir husus, "Aman buna dikkat edin!" diye ikaz ettiği husus.Peygamber Efendimiz'in bildirdiği bir husus, "Aman buna dikkat edin!" diye ikaz ettiği husus. Din büyükleri de buna son derece dikkat etmişler.Din büyükleri de buna son derece dikkat etmişler. Söylenen sözlerin Peygamber Efendimiz tarafından söylenmiş olduğununSöylenen sözlerin Peygamber Efendimiz tarafından söylenmiş olduğunun tahkikini, incelemesini yapmışlar.tahkikini, incelemesini yapmışlar. Onun için bir hadis ilmi var, bir de hadisin doğru mu, yanlış mı, sağlam mı, çürük müOnun için bir hadis ilmi var, bir de hadisin doğru mu, yanlış mı, sağlam mı, çürük mü olduğunu anlatan, hadisin işte bu istenilen tarafını inceleyen ilimler var.olduğunu anlatan, hadisin işte bu istenilen tarafını inceleyen ilimler var. Râvilerini inceliyor, muhteviyâtını inceliyor, kelimelerini inceliyor,Râvilerini inceliyor, muhteviyâtını inceliyor, kelimelerini inceliyor, sebeb-i vürûd-u hadîsi inceliyor. Yani öyle kuru kuruya yapmamışlar.sebeb-i vürûd-u hadîsi inceliyor. Yani öyle kuru kuruya yapmamışlar. Alimler bir hadis üzerine sayfalarca yazılar yazmışlar;Alimler bir hadis üzerine sayfalarca yazılar yazmışlar; hatta o hadis daha iyi anlaşılsın diye müstakil risâleler telif etmişler.hatta o hadis daha iyi anlaşılsın diye müstakil risâleler telif etmişler. Onun için o da zaten bizim sözümüz, onların bir itiraz mercii değil.Onun için o da zaten bizim sözümüz, onların bir itiraz mercii değil. Zaten alimlerimiz hadîs-i şerîflerin öyle olanlarınıZaten alimlerimiz hadîs-i şerîflerin öyle olanlarını derleyip toplayıp asil kaynak olarak kullanmışlar. derleyip toplayıp asil kaynak olarak kullanmışlar.

Diyanet İşleri tarafından neşredilen Sahîh-i Buhârî kitabı nedir? Diyanet İşleri tarafından neşredilen Sahîh-i Buhârî kitabı nedir?

İmam Buhârî hazretlerinin şu kadar yüz bin hadîs-i şerîf içinden en sahih diye -Sahih ne demek?İmam Buhârî hazretlerinin şu kadar yüz bin hadîs-i şerîf içinden en sahih diye -Sahih ne demek? Sıhhatli, sağlam demek.- sahih hadisleri toplayıp ortaya koyduğu eser demek.Sıhhatli, sağlam demek.- sahih hadisleri toplayıp ortaya koyduğu eser demek. Sahîh-i Buhârî, İmam Buharî hazretlerininSahîh-i Buhârî, İmam Buharî hazretlerinin sahih hadisleri seçip içine koyduğu çok önemli kitabı demek. sahih hadisleri seçip içine koyduğu çok önemli kitabı demek.

Diyorlar ki; "Sıhhatli hadislerin bazılarına şu alim itiraz etmiş, bu alim itiraz etmiş." Diyorlar ki;

"Sıhhatli hadislerin bazılarına şu alim itiraz etmiş, bu alim itiraz etmiş."

Allah selamet versin, İlâhiyat mezunu felsefeci profesör kardeşimiz vardı... Allah selamet versin, İlâhiyat mezunu felsefeci profesör kardeşimiz vardı...

İtiraz etmiş, ne olmuş? İtiraz etmiş, ne olmuş?

Karşi taraftaki diyor ki; Karşi taraftaki diyor ki;

"Tam sıhhatli hadis, hiç kimsenin itiraz etmediği sıhhatli hadis şu kadar az." "Tam sıhhatli hadis, hiç kimsenin itiraz etmediği sıhhatli hadis şu kadar az."

Diyor ki cevap olarak; Diyor ki cevap olarak;

"Peygamber Efendimiz 23 sene yaşamış. Etrafındaki insanlar ağzının içine bakmışlar."Peygamber Efendimiz 23 sene yaşamış. Etrafındaki insanlar ağzının içine bakmışlar. Tıraş olduğu zaman saçlarını hatıra diye saklamışlar.Tıraş olduğu zaman saçlarını hatıra diye saklamışlar. Her şeyini candan pür-dikkat takip etmişler.Her şeyini candan pür-dikkat takip etmişler. Yani 23 senede hiç mi Resûlullah'ın sözlerini hatırda tutmamışlar?Yani 23 senede hiç mi Resûlullah'ın sözlerini hatırda tutmamışlar? Bu kadar insanin söylediği sözler, hiç mi Resûlullah'ın yaptığı işler değil?!"Bu kadar insanin söylediği sözler, hiç mi Resûlullah'ın yaptığı işler değil?!" diye cevap verdi, susturdu. diye cevap verdi, susturdu.

Bizim İslâm kültürümüz öyle çürük bir kültür değil.Bizim İslâm kültürümüz öyle çürük bir kültür değil. İslâm ilimleri, çok sağlam alimlerin çok sağlam çalışmalarla ortaya koyduğu, çok sağlam bilgiler.İslâm ilimleri, çok sağlam alimlerin çok sağlam çalışmalarla ortaya koyduğu, çok sağlam bilgiler. Onun için o kitapları okumak lazım.Onun için o kitapları okumak lazım. Herkesin sünnet-i seniyyeye sımsıkı sarılması lazım ve İslâm alimlerinin sözlerine deHerkesin sünnet-i seniyyeye sımsıkı sarılması lazım ve İslâm alimlerinin sözlerine de cân u gönülden itimat etmesi lazım. Çünkü gerçekten çok büyük insanlar.cân u gönülden itimat etmesi lazım. Çünkü gerçekten çok büyük insanlar. Yirminci yüzyıldaki insanların dahi takdir edeceği insanlar. Yirminci yüzyıldaki insanların dahi takdir edeceği insanlar.

Şimdi sohbetimiz tamam olsun diye üçüncü hadîs-i şerîfi okumak istiyorum.Şimdi sohbetimiz tamam olsun diye üçüncü hadîs-i şerîfi okumak istiyorum. Bu da Ebû Saîd el-Hudrî hazretlerinden rivayet edilmiş. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Bu da Ebû Saîd el-Hudrî hazretlerinden rivayet edilmiş. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Lâ yedhulu'l-cennete mennânun velâ âkkun velâ müdmini hamrin velâ mü'minin bi-sihrin velâ kattâtün. Lâ yedhulu'l-cennete mennânun velâ âkkun velâ müdmini hamrin velâ mü'minin bi-sihrin velâ kattâtün.

Peygamber Efendimiz diyor ki; "Şunlar, şunlar, şunlar, şunlar cennete girmeyecek." Peygamber Efendimiz diyor ki; "Şunlar, şunlar, şunlar, şunlar cennete girmeyecek."

Şimdi onların kimler olduğunu sıralayalım.Şimdi onların kimler olduğunu sıralayalım. Muhakkak böyle değildir dinleyenlerimiz ama belki tanıdıklarına söyleyeceği sözler olabilir. Muhakkak böyle değildir dinleyenlerimiz ama belki tanıdıklarına söyleyeceği sözler olabilir.

Cennete girmeyecek insanlar: Bir; mennân. Cennete girmeyecek insanlar:

Bir; mennân.

Mennân ne demek? Mennân ne demek?

Minnet edip yaptığı iyiliği başa kakan kimseler.Minnet edip yaptığı iyiliği başa kakan kimseler. Yani bir iyilik yapiyor ama iyilik yaptığı kimsenin canını çıkartıyor, ciğerini söküyor,Yani bir iyilik yapiyor ama iyilik yaptığı kimsenin canını çıkartıyor, ciğerini söküyor, bin kere pişman ediyor, üzüyor, ağlatıyor, yaptığı iyiliği başa kakıyor.bin kere pişman ediyor, üzüyor, ağlatıyor, yaptığı iyiliği başa kakıyor. Mennân, minnet eden kimse yaptığı hayrın sevabını alamaz,Mennân, minnet eden kimse yaptığı hayrın sevabını alamaz, sevabı havaya gider, boşa gider, üstelik günaha girer. sevabı havaya gider, boşa gider, üstelik günaha girer.

Çünkü ne yaptı? İyilik yaptığı kimseyi üzdü. Çünkü ne yaptı?

İyilik yaptığı kimseyi üzdü.

Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki; Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki;

Lâ tubtilû sadakâtiküm bi'l-menni ve'l-ezâ. Lâ tubtilû sadakâtiküm bi'l-menni ve'l-ezâ.

Bak menn, işte bu mennânin yaptığı iş. Bak menn, işte bu mennânin yaptığı iş.

"Eza ederek, minnet ederek, başa kakarak, mennânlık yaparak yaptığınız sadakaları,"Eza ederek, minnet ederek, başa kakarak, mennânlık yaparak yaptığınız sadakaları, zekâtları batıl hale getirmeyin, iptal ettirmeyin, sevabınızı elden kaçırmayın,zekâtları batıl hale getirmeyin, iptal ettirmeyin, sevabınızı elden kaçırmayın, kendinizi sevapsız bırakmayın." diye bu âyet-i kerîmeleri bildiriyor. kendinizi sevapsız bırakmayın." diye bu âyet-i kerîmeleri bildiriyor.

Demek ki biz müslümanlar iyilik yaptık mı, iyilik yaptığımız insani üzmemeye,Demek ki biz müslümanlar iyilik yaptık mı, iyilik yaptığımız insani üzmemeye, iyiliği kibarca yapmaya, zarif bir şekilde yapmaya çok dikkat etmemiz gerekiyor.iyiliği kibarca yapmaya, zarif bir şekilde yapmaya çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yani başa kakıcı olmamaya dikkat etmemiz gerekiyor. Yani başa kakıcı olmamaya dikkat etmemiz gerekiyor.

Bir hikâye hatırladım. Bir hikâye hatırladım.

Meşhur Neyzen Tevfik, mutekid bir insanmış, inançlı bir insanmış.Meşhur Neyzen Tevfik, mutekid bir insanmış, inançlı bir insanmış. Sanatı da çok güzel, ney üflüyor. Çok yüksek bir kabiliyeti var. Çok da fukarâcıkmış.Sanatı da çok güzel, ney üflüyor. Çok yüksek bir kabiliyeti var. Çok da fukarâcıkmış. Mehmed Âkif -rahmetli- onu evine ziyarete gidermiş.Mehmed Âkif -rahmetli- onu evine ziyarete gidermiş. Evi perişan, bekar kendisi.Evi perişan, bekar kendisi. Birisi iyilik yapmak istemiş ama doğrudan doğruya götürüp eline para verse olmayacak.Birisi iyilik yapmak istemiş ama doğrudan doğruya götürüp eline para verse olmayacak. Bir gün gitmiş elinde artık kaç altın varsa,Bir gün gitmiş elinde artık kaç altın varsa, arkasından "Efendim yere düsürdünüz, buyurun, sunu alın." demiş.arkasından "Efendim yere düsürdünüz, buyurun, sunu alın." demiş. Almış tabii, "Yere ne düşürdüm?" diye.Almış tabii, "Yere ne düşürdüm?" diye. "Cebinizden yere düşürdünüz." demiş ve almış, bakmış ki altın,"Cebinizden yere düşürdünüz." demiş ve almış, bakmış ki altın, birkaç tane altın lira avucunda duruyor.birkaç tane altın lira avucunda duruyor. "Ben yere bir şey düşürmedim, bu sizin kalbinizdir." demiş. "Ben yere bir şey düşürmedim, bu sizin kalbinizdir." demiş.

Böyle zarif bir şekilde altın vermesine karşılıkBöyle zarif bir şekilde altın vermesine karşılık "altın kalplisiniz, sizin kalbiniz altın gibi tertemiz kıymetli" demek istemiş. "altın kalplisiniz, sizin kalbiniz altın gibi tertemiz kıymetli" demek istemiş.

Bir, başa kakıcı olmamak lazım. Cennete başa kakıcı girmeyecek. Bir, başa kakıcı olmamak lazım. Cennete başa kakıcı girmeyecek.

Sonra? Velâ âkkun. Sonra?

Velâ âkkun.

Ayn, elif, kaf, kaf harfi şeddeli. Ayn, elif, kaf, kaf harfi şeddeli.

Âkk ne demek? Ukûk kelimesinden, mastarindan ism-i fâil bu. Ana babasına âsi olan demek. Âkk ne demek?

Ukûk kelimesinden, mastarindan ism-i fâil bu. Ana babasına âsi olan demek.

İslâm'da insanın anne ve babasına hürmet etmesi çok önemli, fevkalâde mühim.İslâm'da insanın anne ve babasına hürmet etmesi çok önemli, fevkalâde mühim. İnsanin annesine, babasına çok hürmetkâr olması, hizmet etmesi, gönlünü alması lazım.İnsanin annesine, babasına çok hürmetkâr olması, hizmet etmesi, gönlünü alması lazım. Kendisini onlara sevdirmeye çalışması lazım. Emrini tutması, âsi olmaması, karşi gelmemesi lazım. Kendisini onlara sevdirmeye çalışması lazım. Emrini tutması, âsi olmaması, karşi gelmemesi lazım.

Karşı gelirse, dinlemezse... Karşı gelirse, dinlemezse...

Ne zaman dinlemiyor? Ne zaman dinlemiyor?

Biraz büyüdü mü, palazlandı mı, delikanlı oldu mu, önce annesini dinlememeye başlıyor. Biraz büyüdü mü, palazlandı mı, delikanlı oldu mu, önce annesini dinlememeye başlıyor.

"Evladım oraya gitme." "Sen karışma!" "Evladım oraya gitme."

"Sen karışma!"

"Evladım şunu yapma." "Evladım şunu yapma."

"Sus!" vesaire. Tabii arkasından nokta nokta bazen ağır sözler, bazen ağır hareketler. "Sus!" vesaire. Tabii arkasından nokta nokta bazen ağır sözler, bazen ağır hareketler.

"Evladım içki içme..." "Yok, para ver!" filan. "Evladım içki içme..."

"Yok, para ver!" filan.

Biraz daha kabadayılaşınca, büyüyünce bu sefer babasına da karsı gelmeye başlıyor.Biraz daha kabadayılaşınca, büyüyünce bu sefer babasına da karsı gelmeye başlıyor. Babası ihtiyarlayınca veyahut kendisi babasını yenecek duruma gelince de karşı geliyor. Babası ihtiyarlayınca veyahut kendisi babasını yenecek duruma gelince de karşı geliyor.

Allah böyle kimseleri sevmiyor. Çünkü Allah yapılan iyiliğin karşılıksız bırakılmasını sevmiyor.Allah böyle kimseleri sevmiyor. Çünkü Allah yapılan iyiliğin karşılıksız bırakılmasını sevmiyor. Anne ve babanın insanin üzerinde çok büyük hakki olduğundan,Anne ve babanın insanin üzerinde çok büyük hakki olduğundan, evladın da anne babasına İslâm'a göre çok hürmetkâr olması lazım,evladın da anne babasına İslâm'a göre çok hürmetkâr olması lazım, hizmet etmesi lazım, gönlünü alması lazım.hizmet etmesi lazım, gönlünü alması lazım. Kendisini sevdirmeye, onların duasını kazanmaya çalışmaşı lazım. Kendisini sevdirmeye, onların duasını kazanmaya çalışmaşı lazım.

"Cennet anaların ayakları altındadır." ne demek? "Cennet anaların ayakları altındadır." ne demek?

Anneye, babaya çok hürmet ederse cennete öyle girer demek. Anneye, babaya çok hürmet ederse cennete öyle girer demek.

Üzmemek lazım, âsi olmamak lazım. Bunu da anlıyoruz.Üzmemek lazım, âsi olmamak lazım. Bunu da anlıyoruz. Zaten annemizi, babamızı severiz. Onlara hizmeti canımıza minnet biliriz.Zaten annemizi, babamızı severiz. Onlara hizmeti canımıza minnet biliriz. Ama etraftan söyleyeceğimiz kimseler varsa "Aman etmeyin." diye söyleyelim. Ama etraftan söyleyeceğimiz kimseler varsa "Aman etmeyin." diye söyleyelim.

Sonra? Ve lâ müdmini hamrin. Sonra?

Ve lâ müdmini hamrin.

Müdmin-i hamrin içkiye müdmin olan demek. Müdmin-i hamrin içkiye müdmin olan demek.

Müdmin ne demek? İdmanli, yani devamlı olan.Müdmin ne demek?

İdmanli, yani devamlı olan.
İçkiye devam eden, içkiye müptela olan, ayyaş olan, sarhoş olan kimse de cennete girmeyecek. İçkiye devam eden, içkiye müptela olan, ayyaş olan, sarhoş olan kimse de cennete girmeyecek.

Maalesef yirminci yüzyılda medeniyet ilerledi ama insanlar kendisini zehirleyen,Maalesef yirminci yüzyılda medeniyet ilerledi ama insanlar kendisini zehirleyen, sıhhatini bozan, karaciğerini mahveden bu içkiden vazgeçemiyor. sıhhatini bozan, karaciğerini mahveden bu içkiden vazgeçemiyor.

Amerika'da duydum, bir ara içkiyi, alkolü yasaklamışlar ama tutturamamışlar.Amerika'da duydum, bir ara içkiyi, alkolü yasaklamışlar ama tutturamamışlar. Yani Amerika, bu Batı, 1930'lu yıllarda "İçki yasaktır!" diye bir ara yasaklamış, tutturamamış.Yani Amerika, bu Batı, 1930'lu yıllarda "İçki yasaktır!" diye bir ara yasaklamış, tutturamamış. Hepsi içkiye devam etmişler. Neden? Hepsi içkiye devam etmişler.

Neden?

Bu şaraba yakınlık onların biraz da şaraplı ekmekle başlıyor, papazla kilisede başlıyor.Bu şaraba yakınlık onların biraz da şaraplı ekmekle başlıyor, papazla kilisede başlıyor. Dinlerinde bu yasak olmadığı için dinî bir destek olmadığından maalesef içkiyi çok içiyorlar. Dinlerinde bu yasak olmadığı için dinî bir destek olmadığından maalesef içkiyi çok içiyorlar.

Bizim bir güzel tarafımız var; bizde içki haram.Bizim bir güzel tarafımız var; bizde içki haram. İçki haram olduğu için dindar bir kimseye diyebiliriz ki; İçki haram olduğu için dindar bir kimseye diyebiliriz ki;

"İçki Allah'ın sevmediği bir şey." "İçki Allah'ın sevmediği bir şey."

İşte bu hadîs-i şerîfi söyleyebiliriz. İşte bu hadîs-i şerîfi söyleyebiliriz.

"Bak, içkiye devam eden kimse cennete girmeyecek." "Bak, içkiye devam eden kimse cennete girmeyecek."

O da kendisinin ayağını denk alır. Ama Batılı böyle düşünmüyor.O da kendisinin ayağını denk alır. Ama Batılı böyle düşünmüyor. Batılı, sarhoş olmayacak kadar içti mi ziyanı yok sanıyor.Batılı, sarhoş olmayacak kadar içti mi ziyanı yok sanıyor. Halbuki bizde çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır, damlası da haramdır, yalaması da haramdır;Halbuki bizde çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır, damlası da haramdır, yalaması da haramdır; hatta satması haramdır, taşıması haramdır, sunması haramdır, imalı haramdır, her şeyi haramdır.hatta satması haramdır, taşıması haramdır, sunması haramdır, imalı haramdır, her şeyi haramdır. İşte bu hususa da şimdi dikkat etmek lazım. İşte bu hususa da şimdi dikkat etmek lazım.

Tabii bizim ülkemizde de Batı'nın kötü âdetleri yayılmaya başladı.Tabii bizim ülkemizde de Batı'nın kötü âdetleri yayılmaya başladı. Kötü âdetlerinden birisi bu içkidir, uyuşturucudur; liselere kadar geldi. Kötü âdetlerinden birisi bu içkidir, uyuşturucudur; liselere kadar geldi. Çocuklar birayı gazoz gibi içiyorlar. Bira her yerde satılıyor.Çocuklar birayı gazoz gibi içiyorlar. Bira her yerde satılıyor. Bakkallarda ekmeğin, peynirin yaninda satılıyor.Bakkallarda ekmeğin, peynirin yaninda satılıyor. Elde edilmesi kolay; karneye bağli değil, vesaireye bağli değil.Elde edilmesi kolay; karneye bağli değil, vesaireye bağli değil. Tamirci çocukları öğleyın yemek yerken yanında gazoz yerine içki alıyor.Tamirci çocukları öğleyın yemek yerken yanında gazoz yerine içki alıyor. Çarşıda pazarda satıcılık yapan adam fasulye, patlıcan, biber satarkenÇarşıda pazarda satıcılık yapan adam fasulye, patlıcan, biber satarken içkiyi önüne koymuş, oradan yudumluyor, öyle satıyor. Tabii yaygınlaştı.içkiyi önüne koymuş, oradan yudumluyor, öyle satıyor. Tabii yaygınlaştı. O halde bizim de bunun doğru olmadığını, zararlı olduğunu, günah olduğunu,O halde bizim de bunun doğru olmadığını, zararlı olduğunu, günah olduğunu, Allah'ın rızasına aykırı olduğunu, kişinin böyle yaparsa cehenneme gideceğini, Allah'ın rızasına aykırı olduğunu, kişinin böyle yaparsa cehenneme gideceğini, cennete girmeyeceğini anlatmamız lazım. cennete girmeyeceğini anlatmamız lazım.

Ve lâ mü'minin bi-sihrin. "Sihre inanan insan da cennete girmeyecek." Ve lâ mü'minin bi-sihrin. "Sihre inanan insan da cennete girmeyecek."

Bakın, şimdi alın ilerici gazeteleri...Bakın, şimdi alın ilerici gazeteleri... Dinden, imandan, Islâm'dan bahseden gazeteler gerici;Dinden, imandan, Islâm'dan bahseden gazeteler gerici; danstan, içkiden, kumardan, yıldız falından bahseden gazeteler ilerici! danstan, içkiden, kumardan, yıldız falından bahseden gazeteler ilerici!

Çok ters, tamamen aksi, yani 180 derece aksi şeyler!Çok ters, tamamen aksi, yani 180 derece aksi şeyler! İslâm sihre inanmayı reddediyor, sihre bir tesir atfetmeyı reddediyorİslâm sihre inanmayı reddediyor, sihre bir tesir atfetmeyı reddediyor ve "Sihre inanan kimse cennete girmeyecek." diye bildiriyor.ve "Sihre inanan kimse cennete girmeyecek." diye bildiriyor. Bizim ilerici, devrimbaz, çağdaş gazeteler yıldız fali diye, sihir diye, büyü diyeBizim ilerici, devrimbaz, çağdaş gazeteler yıldız fali diye, sihir diye, büyü diye olmadık çağ dışı seyleri yaziyorlar, sayfa ayırıyorlar. Bir de adları yine ilerici oluyor! olmadık çağ dışı seyleri yaziyorlar, sayfa ayırıyorlar. Bir de adları yine ilerici oluyor!

Akıl almaz, hem komik, gülünecek hem ağlanacak trajik bir şey. Allah uyanıklık versin. Akıl almaz, hem komik, gülünecek hem ağlanacak trajik bir şey. Allah uyanıklık versin.

Bir de bazı insanlar gerçekleri görmüyor.Bir de bazı insanlar gerçekleri görmüyor. Hakikatler ortada ama hakikatlerin sonucunu çikartamıyor.Hakikatler ortada ama hakikatlerin sonucunu çikartamıyor. İki artı iki eşit, buraya kadar tamam, eşitini yapamıyor.İki artı iki eşit, buraya kadar tamam, eşitini yapamıyor. İki artı iki eşit dört, iki, iki daha dört eder. Dördü çikartamıyor.İki artı iki eşit dört, iki, iki daha dört eder. Dördü çikartamıyor. İki artı ikiyi görüyor, sonucu "dört" diyemiyor, maalesef.İki artı ikiyi görüyor, sonucu "dört" diyemiyor, maalesef. Sihre inanmanın, yıldız falına inanmanın çağdışılık olduğunu,Sihre inanmanın, yıldız falına inanmanın çağdışılık olduğunu, ilk çağlardan kalma bir batıl âdet olduğunu biliyor, gazetesine alıyor, kendisini ilerici sanıyor.ilk çağlardan kalma bir batıl âdet olduğunu biliyor, gazetesine alıyor, kendisini ilerici sanıyor. Müslümanların karşısına "ben ilericiyim" diye çıkıyor, böbürlenerek çıkıyor.Müslümanların karşısına "ben ilericiyim" diye çıkıyor, böbürlenerek çıkıyor. Allah ıslah etsin. Bir de onları ilerici sananları ıslah etsin. Allah ıslah etsin. Bir de onları ilerici sananları ıslah etsin.

Ve lâ kattâtin. "Kattât da cennete girmeyecek." Ve lâ kattâtin. "Kattât da cennete girmeyecek."

Kaf, te, elif, te: Kattât. Kattât da söz taşıyan insan demek. Kaf, te, elif, te: Kattât. Kattât da söz taşıyan insan demek.

Ara bozmak için birisinin lafını ötekisine, fıs fıs fıs dedikodu ile söyleyipAra bozmak için birisinin lafını ötekisine, fıs fıs fıs dedikodu ile söyleyip bu söz getirdiği insani ötekisine düşman eden, berikisini ötekisine müzevirleyen insan demek.bu söz getirdiği insani ötekisine düşman eden, berikisini ötekisine müzevirleyen insan demek. Bu da cennete girmeyecek. Bu da cennete girmeyecek.

Neden? İnsanların arasını bozuyor. İyılerı dargın ediyor.Neden?

İnsanların arasını bozuyor. İyılerı dargın ediyor.
Dostları düşman ediyor, küstürüyor. Toplumu parçalıyor. Onun için Allah onu da sevmiyor. Dostları düşman ediyor, küstürüyor. Toplumu parçalıyor. Onun için Allah onu da sevmiyor.

Bu sayılan sıfatların kötü olduğunu bildiğimiz için yapmamaya gayret etmeliyiz. Bu sayılan sıfatların kötü olduğunu bildiğimiz için yapmamaya gayret etmeliyiz.

Acaba kattâtlığı yapıyor mu yapmıyor mu? Acaba kattâtlığı yapıyor mu yapmıyor mu?

Eğer sen Ali'nin sözünü Ali'nin olmadığı yerde Veli'ye "Ali sana söyle dedi." diye söylüyorsan,Eğer sen Ali'nin sözünü Ali'nin olmadığı yerde Veli'ye "Ali sana söyle dedi." diye söylüyorsan, onun sözünü ona, onun sözünü ona naklediyorsan yapıyorsun işte...onun sözünü ona, onun sözünü ona naklediyorsan yapıyorsun işte... Yapmaman lazım. Ağzını tutman lazım. Sır saklaman lazım.Yapmaman lazım. Ağzını tutman lazım. Sır saklaman lazım. Birisinin sözünü ötekisine söylememen lazım. Birisinin sözünü ötekisine söylememen lazım.

Bunlar; yaptığı iyiliği başa kakan, ana babasına âsi olan, içkiye devam eden,Bunlar; yaptığı iyiliği başa kakan, ana babasına âsi olan, içkiye devam eden, müptela olan, ayyaş sarhoş olan, sihre inanan, laf taşıyıp da arabozan cennete girmeyecek. müptela olan, ayyaş sarhoş olan, sihre inanan, laf taşıyıp da arabozan cennete girmeyecek.

"Cennete girmeyecek" ne demek? "Cennete girmeyecek" ne demek?

Mü'minse, "Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecek." diye hadîs-i şerîfler var,Mü'minse, "Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecek." diye hadîs-i şerîfler var, nasıl girmeyecek cennete?nasıl girmeyecek cennete? Cehennemde tımar edilmeden, cezasını çekmeden, belasını bulmadan cennete girmeyecek demek.Cehennemde tımar edilmeden, cezasını çekmeden, belasını bulmadan cennete girmeyecek demek. Mü'minse cennete girer ama bunların cezasını çeker. Ne kadar çeker? Mü'minse cennete girer ama bunların cezasını çeker.

Ne kadar çeker?

Yüz binlerce yil cehennemde cayır cayır yanarak çeker. Yüz binlerce yil cehennemde cayır cayır yanarak çeker.

Onun için bu üçüncü hadîs-i şerîf biraz tuzlu, biberli, acılı oldu ama o da lazım arada.Onun için bu üçüncü hadîs-i şerîf biraz tuzlu, biberli, acılı oldu ama o da lazım arada. Onun için bu gibi kötü huylara sahip olmayalım.Onun için bu gibi kötü huylara sahip olmayalım. Çocuklarımızı böyle yetiştirmemeye dikkat edelim.Çocuklarımızı böyle yetiştirmemeye dikkat edelim. Çevremizdeki insanlardan bu kötülüklere müptela olanlar varsa onları da ikaz edelim. Çevremizdeki insanlardan bu kötülüklere müptela olanlar varsa onları da ikaz edelim.

"Kardeşim sen müslüman değil misin?" "Kardeşim sen müslüman değil misin?"

"Elhamdülillah müslümanim." "Elhamdülillah müslümanim."

"Tamam, müslümansan bu yasak, bu haram." diye söyleyelim, biz de sevap kazanalım."Tamam, müslümansan bu yasak, bu haram." diye söyleyelim, biz de sevap kazanalım. Çünkü bir insan bir bilgiyi öğrenirse öğrendiği için sevap kazanır,Çünkü bir insan bir bilgiyi öğrenirse öğrendiği için sevap kazanır, bir de gider başkalarına anlatırsa İslâm'ı yaydığı,bir de gider başkalarına anlatırsa İslâm'ı yaydığı, İslâm'ın emirlerini başkalarına öğrettiği için sevap kazanır. İslâm'ın emirlerini başkalarına öğrettiği için sevap kazanır.

Allahu Teâlâ hazretleri sizi hem iyi salih müslüman eylesinAllahu Teâlâ hazretleri sizi hem iyi salih müslüman eylesin hem de başkalarının iyiliği için çalışan canlı, faal -yani aktif diyorlar- atılgan müslüman eylesin.hem de başkalarının iyiliği için çalışan canlı, faal -yani aktif diyorlar- atılgan müslüman eylesin. Böylece de sevaplar kazanmanızı nasip eylesin.Böylece de sevaplar kazanmanızı nasip eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun. Rabbimiz'in cennetiyle, cemaliyle müşerref olun. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun. Rabbimiz'in cennetiyle, cemaliyle müşerref olun.

Cumanız mübarek olsun. es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! Cumanız mübarek olsun.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2