Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Allah Dua Edeni Seviyor

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Şa'bân 1418 / 22.12.1997

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Allah cc Dua Edeni Seviyor, Etmeyeni Sevmiyor, Dua Gelmekte Olan Belayı Def Eder, Buraya Kadar Beraber Geldik, Devam Edelim, Buyurun İki | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Allah Dua Edeni Seviyor

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Şa'bân 1418 / 22.12.1997

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Allah cc Dua Edeni Seviyor, Etmeyeni Sevmiyor, Dua Gelmekte Olan Belayı Def Eder, Buraya Kadar Beraber Geldik, Devam Edelim, Buyurun İki | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Allah dua edeni seviyor. Rabbimiz erhamerrahimîn,Allah dua edeni seviyor. Rabbimiz erhamerrahimîn, "merhametlilerin en merhametlisi" muhterem kardeşlerim."merhametlilerin en merhametlisi" muhterem kardeşlerim. Allah celle celâlüh dua edeni yani isteyeni seviyor. Allah celle celâlüh dua edeni yani isteyeni seviyor.

"Yâ Rabbi! Şunu ver bunu ver; ekmek, peynir, zeytin ver; dolma, sarma, kaymak, bal ver;"Yâ Rabbi! Şunu ver bunu ver; ekmek, peynir, zeytin ver; dolma, sarma, kaymak, bal ver; evlat, çoluk çoluk ver; para, ev, araba, havuz ver; itibar, alkış, imkân ver; ömür ver...evlat, çoluk çoluk ver; para, ev, araba, havuz ver; itibar, alkış, imkân ver; ömür ver... ver de ver de ver de ver..." Allah kendisine dua edeni seviyor. ver de ver de ver de ver..."

Allah kendisine dua edeni seviyor.

Men lem yed'ullahe ğadibellâhu 'aleyhi.Men lem yed'ullahe ğadibellâhu 'aleyhi. İstemeyene kızıyor. Şu herif var ya, ah ah işte o herif, burada değil, sözüm meclisten dışarı, İstemeyene kızıyor. Şu herif var ya, ah ah işte o herif, burada değil, sözüm meclisten dışarı, ta uzaklarda görüyorum ben, o herif Allah'a hiç dua etmiyor. Neden? ta uzaklarda görüyorum ben, o herif Allah'a hiç dua etmiyor.

Neden?

Kıpkızıl, kapkara, hiç inancı yok. Ulan kepaze, alçak! Gel lan buraya!Kıpkızıl, kapkara, hiç inancı yok.

Ulan kepaze, alçak! Gel lan buraya!
Sen kendini kendin mi yarattın? Ne sanıyorsun sen kendini? Sen kendini kendin mi yarattın? Ne sanıyorsun sen kendini?

Küçücüktün be! Sen kendi kendine mi büyüdün? Sen kendi sıhhatini kendin mi düzeltiyorsun?Küçücüktün be! Sen kendi kendine mi büyüdün? Sen kendi sıhhatini kendin mi düzeltiyorsun? Bozulduğun zaman kendini sen kendin mi tamir ediyorsun? Bozulduğun zaman kendini sen kendin mi tamir ediyorsun? Sen gece horul horul uyurken kendi vücudunun iradesini sen kendin mi yapıyorsun?!Sen gece horul horul uyurken kendi vücudunun iradesini sen kendin mi yapıyorsun?! Sersem, dangalak, aptal! Sen niye Allah'a dua etmiyorsun? Ben Allah'a inanmıyorum. Sersem, dangalak, aptal!

Sen niye Allah'a dua etmiyorsun?

Ben Allah'a inanmıyorum.

İster inan ister inanma. Senin bileceğin bir şey! Sen uyurken kendine sahip misin? İster inan ister inanma. Senin bileceğin bir şey!

Sen uyurken kendine sahip misin?

Senin sahibin var, seni yaratan var. Sen küçüktün, büyüdün, adam oldun da -adam olamadın hâlâ-Senin sahibin var, seni yaratan var. Sen küçüktün, büyüdün, adam oldun da -adam olamadın hâlâ- yalı kazığı kadar oldun, bostan korkuluğu gibi oldun da adam olamadın. Ne sanıyorsun sen? yalı kazığı kadar oldun, bostan korkuluğu gibi oldun da adam olamadın.

Ne sanıyorsun sen?

Allah kendisine dua etmeyene kızıyor. Ben de kızdığım için ben de şimdi ağzıma geleni söylüyorum. Allah kendisine dua etmeyene kızıyor. Ben de kızdığım için ben de şimdi ağzıma geleni söylüyorum. Ne kadar küfürbazlık varsa, "ulan" diyorum, "dangalak" diyorum, bilmem ne diyorum filan...Ne kadar küfürbazlık varsa, "ulan" diyorum, "dangalak" diyorum, bilmem ne diyorum filan... Mescitte ne kadar söylenebilirse... Hırsım tam geçmedi ama yine birazcık bir şeyler söylüyorum.Mescitte ne kadar söylenebilirse... Hırsım tam geçmedi ama yine birazcık bir şeyler söylüyorum. Kızıyorum ben. Allah da kızıyor. Allah kızdığı için kızıyorum ben. Kızıyorum ben. Allah da kızıyor. Allah kızdığı için kızıyorum ben.

Bizim iyi bir kul olarak ne yapmamız lazım? Bizim iyi bir kul olarak ne yapmamız lazım?

Allah'ın sevdiğini sevmemiz lazım, Allah'ın kızdığına kızmamız lazım;Allah'ın sevdiğini sevmemiz lazım, Allah'ın kızdığına kızmamız lazım; Allah'ın emrini tutmamız lazım, Allah'ın yasakladığını bırakmamız lazım. Herif Allah'a dua etmiyor. Allah'ın emrini tutmamız lazım, Allah'ın yasakladığını bırakmamız lazım.

Herif Allah'a dua etmiyor.

Kanser olsan seni kim kurtaracak? Hapı yuttun. Kanser olsan seni kim kurtaracak?

Hapı yuttun.

Bir trafik kazası olsa, bir orman yangını olsa, dört yandan yangın çıksa, bilmem ne olsa, Bir trafik kazası olsa, bir orman yangını olsa, dört yandan yangın çıksa, bilmem ne olsa, harp olsa, darp olsa, kötü bir durum olsa, tam ormanda 'camping' yaparkenharp olsa, darp olsa, kötü bir durum olsa, tam ormanda 'camping' yaparken beş tane timsah etrafına gelse nah bu kadar ağzını harrr diye açsalar, böyle böyle dişleri var,beş tane timsah etrafına gelse nah bu kadar ağzını harrr diye açsalar, böyle böyle dişleri var, seni kim kurtaracak? Senin ıvırın zıvırın para etmeyeceği yer yok mu?seni kim kurtaracak? Senin ıvırın zıvırın para etmeyeceği yer yok mu? Zaten senin o ıvırını zıvırını sana kim veriyor? Zaten senin o ıvırını zıvırını sana kim veriyor?

Sen kendi başına kalsan kendine sahip olamazsın, kendini toplayamazsın. Sen kendi başına kalsan kendine sahip olamazsın, kendini toplayamazsın. Senin vücudunda milyarlarca hücre var.Senin vücudunda milyarlarca hücre var. Onların hepsi bir araya gelmiş, müştereken çalışıyor, senin haberin yok. Onların hepsi bir araya gelmiş, müştereken çalışıyor, senin haberin yok. Fabrika çalışıyor. Müdürü başka, idarecisi başka, koruyucusu başka; senin haberin yok. Fabrika çalışıyor. Müdürü başka, idarecisi başka, koruyucusu başka; senin haberin yok.

Sen kendini tek bir yaratık mı sanıyorsun? Senin içinde milyarlarca ayrı varlık var.Sen kendini tek bir yaratık mı sanıyorsun?

Senin içinde milyarlarca ayrı varlık var.
Ayrı varlık, ayrı hücre. Doğuyor, yaşıyor, ölüyor. "Öyle mi hocam? Benden ayrı mı?" Ayrı varlık, ayrı hücre. Doğuyor, yaşıyor, ölüyor.

"Öyle mi hocam? Benden ayrı mı?"

"Ayrı ya! Senin benliğinden, senin kişiliğinden, senden ayrı milyarlarca yaratık var senin vücudunda." "Ayrı ya! Senin benliğinden, senin kişiliğinden, senden ayrı milyarlarca yaratık var senin vücudunda."

"Yapma hocam! Ben, benim dışımda başka insanların dolu olduğu bir torba mıyım ya?" "Yapma hocam! Ben, benim dışımda başka insanların dolu olduğu bir torba mıyım ya?"

"Öylesin! Sen bir torbasın! Sen bir torbasın, [içinde] sayılamayacak kadar yaratık var. "Öylesin! Sen bir torbasın! Sen bir torbasın, [içinde] sayılamayacak kadar yaratık var. Senin kanından biraz hüüp alıyorlar. Bir damlasını mikroskopun altına koyuyorlar, bakıyorlar. Senin kanından biraz hüüp alıyorlar. Bir damlasını mikroskopun altına koyuyorlar, bakıyorlar. Uuu, oradan oraya böcek gibi bir şeyler, alyuvarlarmış, akyuvarlarmış, bilmem nelermiş...Uuu, oradan oraya böcek gibi bir şeyler, alyuvarlarmış, akyuvarlarmış, bilmem nelermiş... O oraya gidiyor, o oraya gidiyor, o onu hop yutuyor. Mikrop girmiş içeriye orada dolaşıyor.O oraya gidiyor, o oraya gidiyor, o onu hop yutuyor. Mikrop girmiş içeriye orada dolaşıyor. Akyuvarlar gelmiş onu hart hurt kemiriyor..." "Vay be! Benim içimde neler oluyormuş!Akyuvarlar gelmiş onu hart hurt kemiriyor..."

"Vay be! Benim içimde neler oluyormuş!
Torbamın içinde... " Kanda çeşit çeşit varlıklar var; vücutta çeşit çeşit varlıklar var. Torbamın içinde... "

Kanda çeşit çeşit varlıklar var; vücutta çeşit çeşit varlıklar var.

"Hocam, aa! şurada derim bir şey olmuş." [d‎iyor tutup] atıyor. Ne oldu? Senin derindi bu! "Hocam, aa! şurada derim bir şey olmuş." [d‎iyor tutup] atıyor.

Ne oldu? Senin derindi bu!

Benim derimdi ama, burada hücre oldu, yaşadı, öldü, kurudu, odun oldu.Benim derimdi ama, burada hücre oldu, yaşadı, öldü, kurudu, odun oldu. Şimdi ben onu koparıp attım. Tırnaklarımı kestim, attım. Şimdi ben onu koparıp attım. Tırnaklarımı kestim, attım. Yani devamlı bir doğum, yaşam, ölüm ile bu vücut torbasının içindeki milyarlarca varlık çalışıyor. Yani devamlı bir doğum, yaşam, ölüm ile bu vücut torbasının içindeki milyarlarca varlık çalışıyor.

Haberin var mı? "Yok!" Haberin var mı?

"Yok!"

Sen işte öyle yaşıyorsun. Sen bir adım atarken, bir göz kırparken neler oluyor haberin var mı? Sen işte öyle yaşıyorsun. Sen bir adım atarken, bir göz kırparken neler oluyor haberin var mı? Sen bir kelime konuşurken nasıl konuştuğunun farkında mısın?Sen bir kelime konuşurken nasıl konuştuğunun farkında mısın? Senin gözünün kılarının dibinde, kıyır kıyır solucan gibi böceklerin dolaştığını,Senin gözünün kılarının dibinde, kıyır kıyır solucan gibi böceklerin dolaştığını, kurtçukların dolaştığını biliyor musun? Hepimizde var. Sadece sende değil, onda da var.kurtçukların dolaştığını biliyor musun?

Hepimizde var. Sadece sende değil, onda da var.
Herkeste var. Şu göz kirpiklerinin dibinde kılcal kurtlar var. O da bizden değil.Herkeste var. Şu göz kirpiklerinin dibinde kılcal kurtlar var. O da bizden değil. O da torbanın içinde başka varlık, [orada] yaşıyor. Doğuyor, yaşıyor, ölüyor. O da torbanın içinde başka varlık, [orada] yaşıyor. Doğuyor, yaşıyor, ölüyor.

Peki, o kurtçuk ben değilim, bu deri parçası ben değilim, o kan akyuvarları alyuvarları ben değilim...Peki, o kurtçuk ben değilim, bu deri parçası ben değilim, o kan akyuvarları alyuvarları ben değilim... Ben neyim? Bu torbanın içinde benden gayrı bir sürü varlık var, ben neyim? Söyleyin bakalım. Ben neyim? Bu torbanın içinde benden gayrı bir sürü varlık var, ben neyim? Söyleyin bakalım. Sen nesin ya!? "Hacım söyle bakalım; sen nesin?" Sen nesin ya!?

"Hacım söyle bakalım; sen nesin?"

"Valla öyle esrarengiz bir şey ki hocam, ben de kendimin ne olduğunu anlayamadım." "Valla öyle esrarengiz bir şey ki hocam, ben de kendimin ne olduğunu anlayamadım."

Anlayamazsın. Seni Allah yarattı. Sen, Allah'ın bir kulusun. Sen, Allah'ın bir yaratığısın. Anlayamazsın. Seni Allah yarattı. Sen, Allah'ın bir kulusun. Sen, Allah'ın bir yaratığısın. Senin içinde âlemler dolu! Âlemler dolu, sen âlemlerden müteşekkilsin.Senin içinde âlemler dolu! Âlemler dolu, sen âlemlerden müteşekkilsin. Sen, muazzam bir gürültülü, kalabalık bir süpermarketsin. Her şey var sende, farkında değilsin. Sen, muazzam bir gürültülü, kalabalık bir süpermarketsin. Her şey var sende, farkında değilsin. Sen, kendinin kıymetini bilmiyorsun. Sen, seni yaratanı, düzenleyeni, yaşatanı bilemiyorsun.Sen, kendinin kıymetini bilmiyorsun. Sen, seni yaratanı, düzenleyeni, yaşatanı bilemiyorsun. Allah ona kızıyor işte! Ben de kızıyorum. Ben de kızıyorum, sen de kızarsın. Allah ona kızıyor işte! Ben de kızıyorum. Ben de kızıyorum, sen de kızarsın.

Allah kendisine dua etmeyene kızıyor. İyi hocam ya! Bu şimdi beni rahatlattı.Allah kendisine dua etmeyene kızıyor.

İyi hocam ya! Bu şimdi beni rahatlattı.
Şimdi bayağı rahatladım, içim rahatladı. Uykum vardı. Şimdi bayağı rahatladım, içim rahatladı. Uykum vardı. Hoca sözü kese de yatağa gitsem, cup diye yatsam, yarım kalan uykuyu tamamlasam,Hoca sözü kese de yatağa gitsem, cup diye yatsam, yarım kalan uykuyu tamamlasam, -çünkü yarım işi sevmem, bütün işi severim- şu uyku tamam olsa diyordum ama-çünkü yarım işi sevmem, bütün işi severim- şu uyku tamam olsa diyordum ama şimdi biraz içime tatlı duygular gelmeye başladı. şimdi biraz içime tatlı duygular gelmeye başladı.

"Demek ben hem günahkâr olacağım hem de Allah beni kabul edecek ha!?" "Evet." "Demek ben hem günahkâr olacağım hem de Allah beni kabul edecek ha!?"

"Evet."

"Ben hem günahkâr olacağım hem dua edeceğim, Allah sevecek ha!?" "Evet." "Ben hem günahkâr olacağım hem dua edeceğim, Allah sevecek ha!?"

"Evet."

"E peki hocam, dua edeceğim edeceğim de, dua fayda verir mi? Ne olacak yani?"E peki hocam, dua edeceğim edeceğim de, dua fayda verir mi? Ne olacak yani? Ben diyorum ki; 'Yâ Rabbi! Affet beni yâ Rabbi! Beni bağışla yâ Rabbi! Ben diyorum ki; 'Yâ Rabbi! Affet beni yâ Rabbi! Beni bağışla yâ Rabbi! Ben ettim sen etme yâ Rabbi! Affın çoktur yâ Rabbi! Erhamurrâhimînsin yâ Rabbi!Ben ettim sen etme yâ Rabbi! Affın çoktur yâ Rabbi! Erhamurrâhimînsin yâ Rabbi! Bağışla beni yâ Rabbi! İyi kulun eyle yâ Rabbi!...' Bağışla beni yâ Rabbi! İyi kulun eyle yâ Rabbi!...' Ben böyle söylüyorum ya, tesir eder mi, olur mu bir şey?" "Evet." Ben böyle söylüyorum ya, tesir eder mi, olur mu bir şey?"

"Evet."

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

ed-Duâu yenfa'u nezele ve lem yenzil.ed-Duâu yenfa'u nezele ve lem yenzil. "Allah'a dua etmek, gelmiş belanın defedilmesine, kaldırılmasına, giderilmesine de fayda verir; "Allah'a dua etmek, gelmiş belanın defedilmesine, kaldırılmasına, giderilmesine de fayda verir; gelecek olan belanın gelmemesine de fayda verir, durdurur." Bela geliyordu... Eyvah!gelecek olan belanın gelmemesine de fayda verir, durdurur."

Bela geliyordu... Eyvah!
Kuyruklu yıldız dünyaya yönelmiş. İki ay sonra gelecekmiş, güm,Kuyruklu yıldız dünyaya yönelmiş. İki ay sonra gelecekmiş, güm, Avustralya'nın Sidney şehri üzerine çarpacakmış. Eyvah!Avustralya'nın Sidney şehri üzerine çarpacakmış. Eyvah! Ne yapsak, nereye kaçsak, ne olacak, dünyanın hali ne olacak, kıyamet mi kopacak,Ne yapsak, nereye kaçsak, ne olacak, dünyanın hali ne olacak, kıyamet mi kopacak, denizler mi taşacak, kıtalar mı batacak!? filan... Yok yok, telaşlanmayın!denizler mi taşacak, kıtalar mı batacak!? filan...

Yok yok, telaşlanmayın!
Kuyruklu yıldız yerini değiştirmiş vızzt başka tarafa kaymış gitmiş, kuyruğunu sürüye sürüye. Kuyruklu yıldız yerini değiştirmiş vızzt başka tarafa kaymış gitmiş, kuyruğunu sürüye sürüye.

Oh! Rahatladım. Oh! Rahatladım.

Dua, gelmiş belayı da kaldırır; gelmekte olan belayı da savuşturur, defeder. Dua, gelmiş belayı da kaldırır; gelmekte olan belayı da savuşturur, defeder.

Ne yapacağız? O zaman dua edeceğiz. Allah'ı bileceğiz. Ne yapacağız?

O zaman dua edeceğiz. Allah'ı bileceğiz.
Allah kendisinin bilinmesini seviyor, bilen kula "aferin" diyor. "Aferin kuluma.Allah kendisinin bilinmesini seviyor, bilen kula "aferin" diyor. "Aferin kuluma. Sen bayağı akıllı bir şeymişsin bu kadar aptalın arasında..." Ne kadar aptal? Sen bayağı akıllı bir şeymişsin bu kadar aptalın arasında..."

Ne kadar aptal?

İki milyar Çinli, bir milyar Hintli, bir milyar küsur hıristiyan, İki milyar Çinli, bir milyar Hintli, bir milyar küsur hıristiyan, bilmem ne kadar Afrikalı, bilmem ne kadar Güney Amerikalı... hepsi puta tapıyor,bilmem ne kadar Afrikalı, bilmem ne kadar Güney Amerikalı... hepsi puta tapıyor, komik komik şeyler. Baktıkça insanın gülesi gelecek şekiller; komik komik şeyler. Baktıkça insanın gülesi gelecek şekiller; tahtadan, ağaçtan, taştan oyulmuş, madenden dökülmüş şeyler...tahtadan, ağaçtan, taştan oyulmuş, madenden dökülmüş şeyler... Karşısına geçiyor, eğiliyor, kalkıyor, yatıyor, ağlıyor, zırlıyor, yalvarıyor... Karşısına geçiyor, eğiliyor, kalkıyor, yatıyor, ağlıyor, zırlıyor, yalvarıyor...

Allah o zaman kızıyor: "Ben yarattım, bak kime ibadet ediyor!Allah o zaman kızıyor:

"Ben yarattım, bak kime ibadet ediyor!
Bak şimdi şunun yaptığına bak! Bak şu mendeburun yaptığına!Bak şimdi şunun yaptığına bak! Bak şu mendeburun yaptığına! Yaratan benim, başkasına ibadet ediyor... " [diye] kızıyor. Yaratan benim, başkasına ibadet ediyor... " [diye] kızıyor.

O kadar şaşkının arasında ne mutlu bize ya!O kadar şaşkının arasında ne mutlu bize ya! Biz Allah'ın ne kadar sevgili kullarıymışız ki hiç olmazsa lâilaheillallâh diyoruz.Biz Allah'ın ne kadar sevgili kullarıymışız ki hiç olmazsa lâilaheillallâh diyoruz. Hiç olmazsa Allah'ın bir olduğunu biliyoruz günahkâr da olsak. Zaten günâhkarız.Hiç olmazsa Allah'ın bir olduğunu biliyoruz günahkâr da olsak. Zaten günâhkarız. Zaten suçumuz, kusurumuz çok. Allah bizi hesaba çekse; "Gel bakalım, ben senin defterini düreceğim.Zaten suçumuz, kusurumuz çok.

Allah bizi hesaba çekse; "Gel bakalım, ben senin defterini düreceğim.
Ben senin her şeyini biliyorum. Ben seni 12 yaşında mükellef bir kul eyledim.Ben senin her şeyini biliyorum. Ben seni 12 yaşında mükellef bir kul eyledim. Sen 12 yaşından beri neler yaptın? Gel, otur. Melekler, gelin!Sen 12 yaşından beri neler yaptın? Gel, otur. Melekler, gelin! Sayın hepsini, koyun terazinin kefesine! Terazinin kefesine yedi kat sema sokulsa girer. Sayın hepsini, koyun terazinin kefesine! Terazinin kefesine yedi kat sema sokulsa girer. O kadar büyük terazi! Terazi koyduğu zaman, melekler karşısında titreşiyorlar. O kadar büyük terazi! Terazi koyduğu zaman, melekler karşısında titreşiyorlar. Sen ne korkuyorsun ya! Allah seni sorumlu yapmamış ki. İnsanoğlu korksun, o titresin.Sen ne korkuyorsun ya! Allah seni sorumlu yapmamış ki. İnsanoğlu korksun, o titresin. Hesap ona! Meleklere hesap var mı? Hesap ona!

Meleklere hesap var mı?

Yok. Neden? Onlar Allah'ın mükellef kulları değil, emredileni yapan kullar onlar.Yok.

Neden?

Onlar Allah'ın mükellef kulları değil, emredileni yapan kullar onlar.
Allah ne emrederse onu yaparlar. Lâ ya'sûnellâhe mâ emerahum ve yef'alûne mâ yü'merûn.Allah ne emrederse onu yaparlar.

Lâ ya'sûnellâhe mâ emerahum ve yef'alûne mâ yü'merûn.
İnsanoğlu korksun! Cebrail aleyhisselam titriyor. Sediretü'l-müntehâda durmuş,İnsanoğlu korksun! Cebrail aleyhisselam titriyor. Sediretü'l-müntehâda durmuş, Peygamber Efendimiz diyor ki; "Buraya kadar beraber geldik. Buyur, daha öteye beraber gidelim." Peygamber Efendimiz diyor ki;

"Buraya kadar beraber geldik. Buyur, daha öteye beraber gidelim."

"Aman yâ Resûlallah! Buradan bir parmak daha öteye gitsem, yanarım! "Aman yâ Resûlallah! Buradan bir parmak daha öteye gitsem, yanarım! Sediretü'l-müntehâdan bir parmak daha öteye gitsem yanarım, takat getiremem." diyor en büyük melek. Sediretü'l-müntehâdan bir parmak daha öteye gitsem yanarım, takat getiremem." diyor en büyük melek.

En büyük melek kim? Cebrail aleyhisselam. En büyük melek kim?

Cebrail aleyhisselam.

En büyük melek Sediretü'l-müntehâda duruyor, Peygamber Efendimiz; En büyük melek Sediretü'l-müntehâda duruyor, Peygamber Efendimiz;

"Gel, beraber gidelim." deyince diyor ki; "Benden buraya kadar yâ Resâllallah. "Gel, beraber gidelim." deyince diyor ki;

"Benden buraya kadar yâ Resâllallah.
Bak, sana geldim, dünyadan beri refakat ediyorum. Yedi kat semavâtı geçirdim.Bak, sana geldim, dünyadan beri refakat ediyorum. Yedi kat semavâtı geçirdim. Kapılarda nöbetçilerle ben konuştum. Cenneti cehennemi gösterdim; her tarafı dolaştırdım. Kapılarda nöbetçilerle ben konuştum. Cenneti cehennemi gösterdim; her tarafı dolaştırdım. Buradan öteye bir parmak ileri gidersem yanarım, dayanamam." diyor.Buradan öteye bir parmak ileri gidersem yanarım, dayanamam." diyor. Melek, en büyük melek, nurdan yapılmış melek dayanamıyor.Melek, en büyük melek, nurdan yapılmış melek dayanamıyor. Sediretü'l-müntehânın orada böyle duruyor. Nasıl duruyor? Sediretü'l-müntehânın orada böyle duruyor.

Nasıl duruyor?

Eski, buruşuk bir kilim parçası gibi duruyor. Neden? Eski, buruşuk bir kilim parçası gibi duruyor.

Neden?

Allah'ın azametinden, kibriyasından, celalinden... İnsanoğlu titresin! Cebrail, melek suçlu değil! Allah'ın azametinden, kibriyasından, celalinden... İnsanoğlu titresin! Cebrail, melek suçlu değil! Suçu yapmış olan insanoğlu. Onun titremesi lazım. İnanmıyor. İnanmazsan inanma! Görmüyor.Suçu yapmış olan insanoğlu. Onun titremesi lazım. İnanmıyor. İnanmazsan inanma! Görmüyor. Görmezsen görme! Adamın gözünün kör olması, güneşin yok olması mânasına geliyor mu? Görmezsen görme!

Adamın gözünün kör olması, güneşin yok olması mânasına geliyor mu?

Gözü kör, görmüyor. Görmezse görmesin. Kendi derdine yansın. Onun gözü görmüyor.Gözü kör, görmüyor. Görmezse görmesin. Kendi derdine yansın. Onun gözü görmüyor. Güneş var. Allahu Teâlâ hazretlerinin varlığını birliğini, elhamdülillah, Allah bize bildirmiş.Güneş var. Allahu Teâlâ hazretlerinin varlığını birliğini, elhamdülillah, Allah bize bildirmiş. Elhamdülillah âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz. Ne kadar güzel! Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn.Elhamdülillah âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz. Ne kadar güzel! Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn. Âlemlerin rabbi... Geceleyin şöyle çimenlere yatsam veya şezlongta, Âlemlerin rabbi... Geceleyin şöyle çimenlere yatsam veya şezlongta, artık senin konforuna kalmış, neye yatarsan yat, şöyle gök yüzüne baksam Allahım; artık senin konforuna kalmış, neye yatarsan yat, şöyle gök yüzüne baksam Allahım;

Ne kadar büyüksün yâ Rab! Uçsuz, bucaksız, sonsuz, dipsiz sema...Ne kadar büyüksün yâ Rab! Uçsuz, bucaksız, sonsuz, dipsiz sema... Yıldızlar, yıldızlar, yıldızlar... Say bakalım. Sayamam. Baktıkça artıyor zaten.Yıldızlar, yıldızlar, yıldızlar...

Say bakalım.

Sayamam. Baktıkça artıyor zaten.
Daha dikkatli bakınca yıldız görmediğim yerde de yıldız görmeye başlıyorum. Daha dikkatli bakınca yıldız görmediğim yerde de yıldız görmeye başlıyorum. Artıyor, saymak, sıraya sokmak mümkün değil. Ne büyüksün yâ Rabbi! Artıyor, saymak, sıraya sokmak mümkün değil. Ne büyüksün yâ Rabbi! Yerin göğün yaratanı Allahu Teâlâ hazretleri, âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz. Yerin göğün yaratanı Allahu Teâlâ hazretleri, âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz.

Hz. Ali Efendimizin bir sözü var. Radıyallahu anhu ve kerremellâhu vechehû.Hz. Ali Efendimizin bir sözü var. Radıyallahu anhu ve kerremellâhu vechehû. Ne kadar seviyorum, ne kadar seviyorum!Ne kadar seviyorum, ne kadar seviyorum! Diyor ki; "Yâ Rabbi! Benim senin kulun olmam, bana şeref olarak yeter." Diyor ki;

"Yâ Rabbi! Benim senin kulun olmam, bana şeref olarak yeter."

Ne mutlu bize ki biz Allah'ın kuluyuz ya! O alemlerin rabbinin kuluyuz, bu bir.Ne mutlu bize ki biz Allah'ın kuluyuz ya! O alemlerin rabbinin kuluyuz, bu bir. Senin benim rabbim olman, bana şeref olarak yeter. Şerefliyim ben. Neden? Senin benim rabbim olman, bana şeref olarak yeter. Şerefliyim ben.

Neden?

Ben senin kulunum ya! Senin kulun olmak bana şeref olarak yeter. Ben senin kulunum ya! Senin kulun olmak bana şeref olarak yeter.

"Yâ Rabbi! Senin benim rabbim olman bana izzet olarak kâfi." "Yâ Rabbi! Senin benim rabbim olman bana izzet olarak kâfi."

Sen benim rabbimsin, ne mutlu bana!Sen benim rabbimsin, ne mutlu bana! Ne kadar şerefli bir insanım çünkü ben sana kulluk ediyorum; ne kadar güzel!Ne kadar şerefli bir insanım çünkü ben sana kulluk ediyorum; ne kadar güzel! Ne kadar büyük düşünce! Şu kâinatı yaratan Allah'a ibadet ediyoruz.Ne kadar büyük düşünce!

Şu kâinatı yaratan Allah'a ibadet ediyoruz.
Oyuncak değil, masal değil, yalan değil, hata değil, odun değil,Oyuncak değil, masal değil, yalan değil, hata değil, odun değil, ağaç değil, taş değil, dağ değil, küçük bir varlık değil... ağaç değil, taş değil, dağ değil, küçük bir varlık değil...

O odundan yaptıkları totemleri bir baltayı elime alsam kıramaz mıyım? Ben kıramaz mıyım? Kırarım. O odundan yaptıkları totemleri bir baltayı elime alsam kıramaz mıyım? Ben kıramaz mıyım?

Kırarım.
Parça parça yararım. Zaten Türkiye'yi şimdi karakış bastırmış, İstanbul kar altındaymış. Parça parça yararım. Zaten Türkiye'yi şimdi karakış bastırmış, İstanbul kar altındaymış. Konteynırla Türkiye'ye gönderirim. Ondan sonra ocakta çatır çutur yakarlar.Konteynırla Türkiye'ye gönderirim. Ondan sonra ocakta çatır çutur yakarlar. Putu ben parçalarım, onlar yakarlar. İbrahim aleyhisselam putları parçalamış. Putu ben parçalarım, onlar yakarlar.

İbrahim aleyhisselam putları parçalamış.

Nasıl parçalamış? Girmiş puthaneye, vurmuş vurmuş, patır kütür patır kütür, hepsini parçalamış. Nasıl parçalamış?

Girmiş puthaneye, vurmuş vurmuş, patır kütür patır kütür, hepsini parçalamış.

Ona tapılır mı? Kendisini koruyamayan, kırılmasını engelleyemeyen şeye tapmışlar. Ona tapılır mı?

Kendisini koruyamayan, kırılmasını engelleyemeyen şeye tapmışlar.

Elhamdülillah! Ne şeref, ne devlet, ne saadet ki biz âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz. Elhamdülillah! Ne şeref, ne devlet, ne saadet ki biz âlemlerin rabbine ibadet ediyoruz. Ne kadar çirkin bir şey ki onlar da yaratıkların en güçsüz, en zavallısına tapıyorlar ya! Ne kadar çirkin bir şey ki onlar da yaratıkların en güçsüz, en zavallısına tapıyorlar ya! Oduna tapıyor ya! Taşa tapıyor, oduna tapıyor, hayale tapıyor, yalana tapıyor, boşa tapıyor...Oduna tapıyor ya! Taşa tapıyor, oduna tapıyor, hayale tapıyor, yalana tapıyor, boşa tapıyor... Günah olan bir yöne gidiyor. Ne mutlu bize ki Allah'a ibadet ediyoruz.Günah olan bir yöne gidiyor.

Ne mutlu bize ki Allah'a ibadet ediyoruz.
Elhamdülillah, çok büyük nimet. Suçumuz kusurumuz çok. Evet, biz müminiz, ötekilerin hepsinden üstünüz.Elhamdülillah, çok büyük nimet.

Suçumuz kusurumuz çok. Evet, biz müminiz, ötekilerin hepsinden üstünüz.
Yani 4-5 milyar insandan daha üstünüz biz. Övünmek gibi olmasın ama Elhamdülillah hepimiz daha üstünüz. Yani 4-5 milyar insandan daha üstünüz biz. Övünmek gibi olmasın ama Elhamdülillah hepimiz daha üstünüz. Çok şükür. "Övünmek gibi olmasın ama ben müslümanım. Sen nesin?" "İnekçi." Çok şükür.

"Övünmek gibi olmasın ama ben müslümanım. Sen nesin?"

"İnekçi."

Möööö... Öküzün kuyruğuna yapış bakalım da nereye gideceksin; mezbahaya götürür.Möööö... Öküzün kuyruğuna yapış bakalım da nereye gideceksin; mezbahaya götürür. Vay inekçi vay! Tamam, ne mutlu bize ki Allah'a kulluk ediyoruz. Ama suçluyuz, kusurluyuz. Vay inekçi vay!

Tamam, ne mutlu bize ki Allah'a kulluk ediyoruz. Ama suçluyuz, kusurluyuz.
Ha, elendiğimiz zaman bizim de çok çürüğümüz var. Biz de müslümanız ama... Ha, elendiğimiz zaman bizim de çok çürüğümüz var. Biz de müslümanız ama...

Ne kadarmış? Bir buçuk milyar müslüman. Ne kadarmış?

Bir buçuk milyar müslüman.

Çok çürükler var. Bayat, çürük...Çok çürükler var. Bayat, çürük... Elmalar tarladan toplanmış; çürümüş, yenecek hali kalmamış. Domatesler ezilmiş, hoşaf olmuş. Elmalar tarladan toplanmış; çürümüş, yenecek hali kalmamış. Domatesler ezilmiş, hoşaf olmuş. Et kokmuş, kokusu etrafı sarmış. Çok kokuşmuşu, çürümüşü, ezilmişi var. Çok kusurlusu var. Et kokmuş, kokusu etrafı sarmış. Çok kokuşmuşu, çürümüşü, ezilmişi var. Çok kusurlusu var.

Bunların en güzeli kim? Peygamber Efendimiz. En güzel insan kim? Bunların en güzeli kim?

Peygamber Efendimiz.

En güzel insan kim?

İnsan-ı kâmil, insan-ı ekmel, Resûlü Ekrem, seyyidü'l-kevneyn, İnsan-ı kâmil, insan-ı ekmel, Resûlü Ekrem, seyyidü'l-kevneyn, eşrefü'l-mürselîn Muhammed-i Mustafâ; habîbullah, Allah'ın habibi, sevgili kulu.eşrefü'l-mürselîn Muhammed-i Mustafâ; habîbullah, Allah'ın habibi, sevgili kulu. Hah, onun gibi olmaya çalışacağız. Ya Rabbî, yâ Rabbî! Hah, onun gibi olmaya çalışacağız.

Ya Rabbî, yâ Rabbî!
Biz, o senin en sevgili kulun Muhammed-i Mustafâ gibi olmak istiyoruz. Biz, o senin en sevgili kulun Muhammed-i Mustafâ gibi olmak istiyoruz. Onun peşinden gideceğiz, onun yolundan yürüyeceğiz. Biz de sevgili kulun olmaya çalışacağız. Onun peşinden gideceğiz, onun yolundan yürüyeceğiz. Biz de sevgili kulun olmaya çalışacağız.

Kim sabah namazından sonra gelir, camide namazını kılar, sonra zikrullahla meşgul olur,Kim sabah namazından sonra gelir, camide namazını kılar, sonra zikrullahla meşgul olur, sonra iki rekât namaz kılarsa çok sevaplar kazanıyor. Geçen seneler anlattım.sonra iki rekât namaz kılarsa çok sevaplar kazanıyor.

Geçen seneler anlattım.
Herhalde yazıya da geçti, herhalde bantlarda da var, yine de anlatırım.Herhalde yazıya da geçti, herhalde bantlarda da var, yine de anlatırım. Ballandıra ballandıra, üstüne kaymak sürerek yine anlatabilirim. Ballandıra ballandıra, üstüne kaymak sürerek yine anlatabilirim.

İnsanın âfakı, etrafı, ufukları, diyarları, şehirleri, çarşıları, 'mall'ları –süpermarketleri- dolaşıp, İnsanın âfakı, etrafı, ufukları, diyarları, şehirleri, çarşıları, 'mall'ları –süpermarketleri- dolaşıp, kârlı ticaretler yapıp para kazanmasından daha kârlıdır;kârlı ticaretler yapıp para kazanmasından daha kârlıdır; sabah namazından sonra oturup zikrullahla meşgul olup iki rekât namaz kılmak... sabah namazından sonra oturup zikrullahla meşgul olup iki rekât namaz kılmak...

Şimdi biz ne yaptık? Sabah namazını kıldık; o tarafı tamam. Şimdi biz ne yaptık?

Sabah namazını kıldık; o tarafı tamam.
Oturduk, zaten oturuyoruz, hepimiz oturuyoruz. Yatmadığımız için oturuyoruz.Oturduk, zaten oturuyoruz, hepimiz oturuyoruz. Yatmadığımız için oturuyoruz. Yoksa, kapı açık olsaydı herkes yatmaya gidecekti; en başta ben. Yoksa, kapı açık olsaydı herkes yatmaya gidecekti; en başta ben.

Zikrullahla meşgul olmak... Biz oturduk, zikrullahla meşgul olduk.Zikrullahla meşgul olmak... Biz oturduk, zikrullahla meşgul olduk. Benim birkaç defa gözüm yaşardı. Kendi konuşmamdan kendim etkilendim; benim gözüm yaşardı.Benim birkaç defa gözüm yaşardı. Kendi konuşmamdan kendim etkilendim; benim gözüm yaşardı. Sizden de bazılarınızın gözü yaşardı. Neden? Allah'ı konuşuyoruz, dini konuşuyoruz,Sizden de bazılarınızın gözü yaşardı.

Neden?

Allah'ı konuşuyoruz, dini konuşuyoruz,
yüksek mevzuları, gerçekleri konuşuyoruz; mühim sözler söylüyoruz. yüksek mevzuları, gerçekleri konuşuyoruz; mühim sözler söylüyoruz. Bunlar insanın tüylerini diken diken eder. Bunlar insanın tüylerini diken diken eder. Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman, Allah'ın müttakî kullarının tüyleri diken diken olur. Neden? Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman, Allah'ın müttakî kullarının tüyleri diken diken olur.

Neden?

Duygulandırır insanı. Mühim konular insanı duygulandırır. Duygulandırır insanı. Mühim konular insanı duygulandırır.

"Tüyleri diken diken olmuş, adam bunu duyunca!" "Tüyleri diken diken olmuş, adam bunu duyunca!"

Tabii. Mühim konular insanın derisini ürpertir, tüylerini diken diken yapar. Tabii. Mühim konular insanın derisini ürpertir, tüylerini diken diken yapar.

"Öyle mi ya! Vay be! Deme ya! Doğru mu ya!?" "Doğru ya!" "Öyle mi ya! Vay be! Deme ya! Doğru mu ya!?"

"Doğru ya!"

"Sahi mi!?" "Sahi be!" "Tüylerim diken diken oldu!" "Olur ya!" "Sahi mi!?"

"Sahi be!"

"Tüylerim diken diken oldu!"

"Olur ya!"

En büyük haber, en büyük iş, işte bunları konuştuk, işte bu zikrullah.En büyük haber, en büyük iş, işte bunları konuştuk, işte bu zikrullah. Bu da zikrullah, bu konuşma da zikrullah. Allah'ı zikrettik, Allah'ı konuştuk. Bu da zikrullah, bu konuşma da zikrullah. Allah'ı zikrettik, Allah'ı konuştuk.

Tamam, o da tamam. Ne kalmış, nasıldı? "Kim sabah namazını cemaatle kılarsa,Tamam, o da tamam.

Ne kalmış, nasıldı?

"Kim sabah namazını cemaatle kılarsa,
sonra oturup zikrullahla meşgul olursa, sonra da iki rekât namaz kılarsa..." sonra oturup zikrullahla meşgul olursa, sonra da iki rekât namaz kılarsa..."

İki rekât namaz vakti de gelmiş onu da kılalım. Buyrun, iki rekât işrak namazı kılalım. İki rekât namaz vakti de gelmiş onu da kılalım. Buyrun, iki rekât işrak namazı kılalım.

Sevap ne kadar hocam? Rakamlara sığmaz. Sevap ne kadar hocam?

Rakamlara sığmaz.
Bir kere, kampın bütün masrafların ¬ödendi Allah tarafından.Bir kere, kampın bütün masrafların ¬ödendi Allah tarafından. Cepleriniz sevap doldu, defterinize sevaplar doldu, rızkınız çoğaldı. Neler neler kazandınız!Cepleriniz sevap doldu, defterinize sevaplar doldu, rızkınız çoğaldı. Neler neler kazandınız! Millet bunu bilse, bir buçuk milyar müslüman buraya gelir, Avustralya'yı istila eder. Millet bunu bilse, bir buçuk milyar müslüman buraya gelir, Avustralya'yı istila eder. yani bu sevabı görse... Herkes görmüyor. Bazı şeyler görünmez. Elektrik görünmüyor mesela. yani bu sevabı görse... Herkes görmüyor. Bazı şeyler görünmez. Elektrik görünmüyor mesela.

Elektrik var mı yok mu telde? Anla bakalım, bir bak, dikkatli bak, gözlüğünü tak! Elektrik var mı yok mu telde?

Anla bakalım, bir bak, dikkatli bak, gözlüğünü tak!

Valla hocam, ben tele gözlükle de baktım anlayamadım; gözlüksüz de baktım anlayamadım.Valla hocam, ben tele gözlükle de baktım anlayamadım; gözlüksüz de baktım anlayamadım. Elektrik var mı yok mu belli olmuyor. Nasıl belli olmuyor? Yok herhalde. Elektrik var mı yok mu belli olmuyor.

Nasıl belli olmuyor?

Yok herhalde.

Erkeksen bir değdir bakalım elini. Madem yok diyorsun. Erkeksen [bir değdir elini...] Erkeksen bir değdir bakalım elini. Madem yok diyorsun. Erkeksen [bir değdir elini...]

Erkeğim tabii ya! Sakalım bıyığım var. Tut bakalım! Bizim deli bir fizik hocamız vardı. Erkeğim tabii ya! Sakalım bıyığım var.

Tut bakalım!

Bizim deli bir fizik hocamız vardı.
Deli adam. Moskova da tahsil yapmış, komünist, deli. Deli adam. Moskova da tahsil yapmış, komünist, deli. Fizik laboratuarında hepimizi ayağa kaldırdı, kalktık. "Elele tutuşun" dedi. Orta okul talebesiyiz. Fizik laboratuarında hepimizi ayağa kaldırdı, kalktık. "Elele tutuşun" dedi. Orta okul talebesiyiz. İlkokul öğrencisi değiliz; oyun oynamıyoruz. Hepimizin elini tutturdu.İlkokul öğrencisi değiliz; oyun oynamıyoruz. Hepimizin elini tutturdu. ondan sonra, fizikte kondansatör diye bir cihaz var. Kondansatörü getirdi. Masanın üstüne koydu. ondan sonra, fizikte kondansatör diye bir cihaz var. Kondansatörü getirdi. Masanın üstüne koydu.

Kondansatör nedir? Arasında yalıtılmış malzeme bulunan, metal plakalardan oluşmuş olan bir boru. Kondansatör nedir?

Arasında yalıtılmış malzeme bulunan, metal plakalardan oluşmuş olan bir boru.
Bir boru, içinde bir metal var; arasında bir elektrik geçirmeyen başka şey var; Bir boru, içinde bir metal var; arasında bir elektrik geçirmeyen başka şey var; dışında bir maden daha var. Madeni iki şey arasında elektrik geçirmeyendışında bir maden daha var. Madeni iki şey arasında elektrik geçirmeyen bir plastik malzeme veya cam bir şey var. bir plastik malzeme veya cam bir şey var.

Elektriği getirip bu içteki madene yüklersen, yükleniyor yükleniyor... Elektriği getirip bu içteki madene yüklersen, yükleniyor yükleniyor... Ama etrafındaki cam veya plastik yalıtkan olduğu için elektrik dışarı kaçamıyor, birikiyor. Ama etrafındaki cam veya plastik yalıtkan olduğu için elektrik dışarı kaçamıyor, birikiyor.

Nasıl birikir hocam? Birikiyor. Görünmez o elektrik. Nasıl birikir hocam?

Birikiyor. Görünmez o elektrik.
O elektrik canavardır da millet canavarlığını bilmiyor. Elektrik nedir? O elektrik canavardır da millet canavarlığını bilmiyor.

Elektrik nedir?

Canavardır, harr hurr herkesi birden yutar. Teftiş altına alınmazsa bu elektrik canavardır, yutar.Canavardır, harr hurr herkesi birden yutar. Teftiş altına alınmazsa bu elektrik canavardır, yutar. Elektrik canavardır bizi yutar. Şimdi elektrik oraya birikiyor birikiyor, ne kadar oluyor? Elektrik canavardır bizi yutar.

Şimdi elektrik oraya birikiyor birikiyor, ne kadar oluyor?

Onu voltmetre ile ölçerler. Elektriğin miktarını voltmetre ile ölçerler.Onu voltmetre ile ölçerler. Elektriğin miktarını voltmetre ile ölçerler. Elektriği değdirir, voltmetrenin iğnesi böyle zızzztt dibe dayanıyor, hâlâ zorluyor. Elektriği değdirir, voltmetrenin iğnesi böyle zızzztt dibe dayanıyor, hâlâ zorluyor. Vay be! Amma elektrik birikmiş ha! İnsan vücudunda bile elektrik var. Vay be! Amma elektrik birikmiş ha!

İnsan vücudunda bile elektrik var.
Voltmetreyi getir, insana değdir, tırrrt, şu kadar elektrik var [diye] ibreyle gösteriyor. Voltmetreyi getir, insana değdir, tırrrt, şu kadar elektrik var [diye] ibreyle gösteriyor.

Elektriği içine doldurdu.Elektriği içine doldurdu. Ortasından bir topuz çıkıyor.Ortasından bir topuz çıkıyor. Topuzu birisine tutturdu. Deli, herif deli, kontak, kafasının tahtaları eksik, tutturdu. Topuzu birisine tutturdu. Deli, herif deli, kontak, kafasının tahtaları eksik, tutturdu. Bütün sınıfı elele tutturdu. Bu tuttuğu şeyin ucu elektriğin çok depo edildiği yerde, Bütün sınıfı elele tutturdu. Bu tuttuğu şeyin ucu elektriğin çok depo edildiği yerde, bu elektrikle bağlantılı. Elektrik canavarı orada uyuyor. Haydut, canavar. bu elektrikle bağlantılı. Elektrik canavarı orada uyuyor. Haydut, canavar. Elektrik canavarı orada duruyor. Böyle hepimize el tutturdu. En sondaki şahıs... Elektrik canavarı orada duruyor. Böyle hepimize el tutturdu. En sondaki şahıs... Hepimiz olduk mu halka! Şimdi ben bunu tuttum, bana bütün o elektrik gelir. Hiçbir şey olmaz.Hepimiz olduk mu halka! Şimdi ben bunu tuttum, bana bütün o elektrik gelir. Hiçbir şey olmaz. Akmayan elektrik yakmaz; akan yakar. Bu ışıklar niye etrafa ışık saçıyor? Akmayan elektrik yakmaz; akan yakar.

Bu ışıklar niye etrafa ışık saçıyor?

Telden elektrik aktığı için orayı yakıyor. Madeni eritecek gibi yapıyor. Telden elektrik aktığı için orayı yakıyor. Madeni eritecek gibi yapıyor. Demiri ocağa soktuğun zamanki gibi akkor hâle getiriyor; ışık ondan oluyor. Demiri ocağa soktuğun zamanki gibi akkor hâle getiriyor; ışık ondan oluyor.

Ya! Öyle mi hocam! Öyle tabii. Sen beni ne sandın? Ya! Öyle mi hocam!

Öyle tabii. Sen beni ne sandın?

Benim aynı zamanda fizikçiliğim var ya! Allah Allah! Sadece hoca sanıyor beni. Benim aynı zamanda fizikçiliğim var ya! Allah Allah! Sadece hoca sanıyor beni.

Tamam. Bunu böyle tuttuk, elektrik bana geldi. Bir şey olmaz. Akmıyor. Tamam. Bunu böyle tuttuk, elektrik bana geldi. Bir şey olmaz. Akmıyor. Akmayınca bir şey olmaz; aktı mı hapı yuttun. Bana birisi tutturdu.Akmayınca bir şey olmaz; aktı mı hapı yuttun. Bana birisi tutturdu. Tamam, tuttum; bir şey olmaz, ona da geçer. Çünkü çok elektrik var içeride.Tamam, tuttum; bir şey olmaz, ona da geçer. Çünkü çok elektrik var içeride. Elektrik canavarı yayılıyor. Bütün sınıfa yayıldı. En sondaki çocuğa dedi ki; Elektrik canavarı yayılıyor. Bütün sınıfa yayıldı.

En sondaki çocuğa dedi ki;

"Kondansatörün dışını tut!" Deli ya herif, tahtaları eksik. Ne yapıyorsun ya!? "Kondansatörün dışını tut!"

Deli ya herif, tahtaları eksik.

Ne yapıyorsun ya!?

Delilik yapıyor. O arkadaş onu bir tuttu. Tuttar tutmaz ne oldu elektrik? Delilik yapıyor.

O arkadaş onu bir tuttu. Tuttar tutmaz ne oldu elektrik?

İçerden, birikmiş olduğu yerden dışa aktı. Nereden aktı? İçerden, birikmiş olduğu yerden dışa aktı.

Nereden aktı?

Hepimizin kollarından, bütün sınıfın kollarından geçerek dışa öyle aktı. Hepimizin kollarından, bütün sınıfın kollarından geçerek dışa öyle aktı. Bir hafta ben bu kolumun acısını hissettim.Bir hafta ben bu kolumun acısını hissettim. Böyle elele tutuyorduk, [kondansatörü] tutar tutmaz bir elektrik çarptı bizi; hepimizin elleri havaya fırladı. Böyle elele tutuyorduk, [kondansatörü] tutar tutmaz bir elektrik çarptı bizi; hepimizin elleri havaya fırladı. Mahvolduk, bir hafta kaslarımız ağrıdı. Mahvolduk, bir hafta kaslarımız ağrıdı.

Ya adam! Bu çocukların içinde kalbi zayıf olan olur, bir şey olur. Ya adam! Bu çocukların içinde kalbi zayıf olan olur, bir şey olur. Ölür insan ya! Kalp de elektrikle çalışıyor. Ölür insan ya! Kalp de elektrikle çalışıyor. Oradan elektrik geçerken, oraya da bir sataşır canavar, canı yürek eti ister, onu da yutuverir.Oradan elektrik geçerken, oraya da bir sataşır canavar, canı yürek eti ister, onu da yutuverir. Ölür adam, "Sınıftaki öğrencilerden bir tanesini fizik öğretmeni öldürdü." [derler.] Deli!.. Ölür adam, "Sınıftaki öğrencilerden bir tanesini fizik öğretmeni öldürdü." [derler.] Deli!..

Sabah namazını kıldık, oturduk, zikrullahla meşgul olduk, iki rekât namaz kıldık, [yani] kılacağız; Sabah namazını kıldık, oturduk, zikrullahla meşgul olduk, iki rekât namaz kıldık, [yani] kılacağız; çok sevap bu. Kazanıyoruz ama göremiyoruz. Görememekten anlattım bu hikayeyi ben size.çok sevap bu. Kazanıyoruz ama göremiyoruz. Görememekten anlattım bu hikayeyi ben size. Elektrik görünmüyor ama bir hafta kaslarımızı ağrıttı bizim. Elektrik görünmüyor ama bir hafta kaslarımızı ağrıttı bizim. Görünmüyor ama ne canavardır o ben bilirim.Görünmüyor ama ne canavardır o ben bilirim. Elektriğin ne canavar olduğunu bana sorun, ben biliyorum. Öyle bir canavar ki! Elektriğin ne canavar olduğunu bana sorun, ben biliyorum. Öyle bir canavar ki!

Motorun telini şuraya değdiriyorsun motor fır fır fır çalışıyor mu?Motorun telini şuraya değdiriyorsun motor fır fır fır çalışıyor mu? Dinamolar, bilmem neler, koca koca şeyler elektrikle çalışmıyor mu?Dinamolar, bilmem neler, koca koca şeyler elektrikle çalışmıyor mu? Avustralya'nın birçok cihazı elektrikli değil mi? Her şey elektrikle çalışıyor. Görünmüyor.... Avustralya'nın birçok cihazı elektrikli değil mi? Her şey elektrikle çalışıyor. Görünmüyor....

Bunları neden anlattım? Hatırınızda bir şey kalsın diye. Bunları neden anlattım?

Hatırınızda bir şey kalsın diye.

Neyin kalması lazım bu kadar laftan? Zaten unutmazsınız, unutulmaz.Neyin kalması lazım bu kadar laftan?

Zaten unutmazsınız, unutulmaz.
Unutulmayacak gibi anlatıyorum ben, unutulmaz. "Es'ad Hoca'nın Laboratuvar Macerası!" unutulmaz. Unutulmayacak gibi anlatıyorum ben, unutulmaz. "Es'ad Hoca'nın Laboratuvar Macerası!" unutulmaz.

Şu anda kazandığınız sevabı göremiyorsunuz ama "var" demek.Şu anda kazandığınız sevabı göremiyorsunuz ama "var" demek. O kondansatörün içine elektrik nasıl birikmiş, o canavar orada, pusuyu biliyorum.O kondansatörün içine elektrik nasıl birikmiş, o canavar orada, pusuyu biliyorum. Onu bildiğim gibi, bu Resûllullah Efendimiz'in emrettiği sünnetine uygun ibadeti yapan bu sevabını alır. Onu bildiğim gibi, bu Resûllullah Efendimiz'in emrettiği sünnetine uygun ibadeti yapan bu sevabını alır.

"Ben çok günahkarım çok yüzü karayım." "Ben çok günahkarım çok yüzü karayım."

"Tamam! Yüzü kara da olsan, Allah dua eden kulunu sever." Sonra? "Tamam! Yüzü kara da olsan, Allah dua eden kulunu sever."

Sonra?

No...! "[No] smoking" değil! Haydi bakalım İngilizce hünerinizi gösterin! No...! "[No] smoking" değil! Haydi bakalım İngilizce hünerinizi gösterin!

Allah'tan ümit kesmek yok. 'No hopeless[ness].' Yani, ümitsiz olmak yok. Allah'tan ümit kesmek yok. 'No hopeless[ness].' Yani, ümitsiz olmak yok.

Ümitsizliğin [Türkçe'de] adı ne? Yeis. Ümitsizliğin [Türkçe'de] adı ne?

Yeis.

Çok sevap kazandınız, mübarek olsun... Haydi haydi, yeter. Depolar sevapla doldu inşallah... Çok sevap kazandınız, mübarek olsun... Haydi haydi, yeter. Depolar sevapla doldu inşallah...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2