Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Evlilik ve Kul Hakkı Üzerine (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

14 Rebîü'l-Âhir 1413 / 11.10.1992

İçerik

Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş. Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu?

Birisinin çocuğu dünyaya gelmiş. İsmini Fatih koymuş. Mevlânâ koymuş. Doğrumu, uygun mu?

Bazı kimseler:"Zamanımızda tasavvuf olur mu? Tasavvuf Yunus Emre zamanındaydı." diyorlar. Bu konuyu açıklar mısınız?

Kadınların cehrî zikir yapması câizmidir? Değilmidir?

İçki satan bir bakkal veya marketten alışveriş yapmak câizmidir?

Camide hocalar siyasi meseleler konuşabilirmi?

Bir ölünün arkasından cemaate yemek vermek varmı? Bu konuda bir hadîs-i şerîf varmı?

14 yaşında evlendim. Benden 12 yaş büyük bir adamla. Çok cefa çektim. İkinci evlilik yaptım. Yine çeşitli sıkıntılarım oldu. Şimdi yeni bir durum var. Beni isteyen bir kimse var. Bu sefer beni isteyen şahıs benden 10 yaş küçük. Müsaade edermisiniz?

Muhterem hocam; sakal bırakmama müsaade edilmeyen bir işyerinde çalışabilirmiyim?

Bosna Hersek ve diğer Müslüman ülkelerdeki, başka diyarlardaki müslümanlara yapılan baskılar bizede burada yapılmadan önce ne gibi tedbirler almamızı tavsiye edersiniz. Bosna ve Hersek'e cihat için gidilebilirmi?

Kadınlarla selamlaşmak câizmidir?

Allah yanında Peygamber bir kul değilmidir?

Kayınpeder ve kayınvalideye anne ve baba demek câizmidir?

Bir firmadan hizmet karşılığı burs almak doğrumudur?

Herhangi bir şeyle çevrilmemiş boş arsalara araba parketmek veya geçiş için kullanmak ile kul hakkı tahakkuk eder mi?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş. Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu? | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Evlilik ve Kul Hakkı Üzerine (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

14 Rebîü'l-Âhir 1413 / 11.10.1992

İçerik

Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş. Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu?

Birisinin çocuğu dünyaya gelmiş. İsmini Fatih koymuş. Mevlânâ koymuş. Doğrumu, uygun mu?

Bazı kimseler:"Zamanımızda tasavvuf olur mu? Tasavvuf Yunus Emre zamanındaydı." diyorlar. Bu konuyu açıklar mısınız?

Kadınların cehrî zikir yapması câizmidir? Değilmidir?

İçki satan bir bakkal veya marketten alışveriş yapmak câizmidir?

Camide hocalar siyasi meseleler konuşabilirmi?

Bir ölünün arkasından cemaate yemek vermek varmı? Bu konuda bir hadîs-i şerîf varmı?

14 yaşında evlendim. Benden 12 yaş büyük bir adamla. Çok cefa çektim. İkinci evlilik yaptım. Yine çeşitli sıkıntılarım oldu. Şimdi yeni bir durum var. Beni isteyen bir kimse var. Bu sefer beni isteyen şahıs benden 10 yaş küçük. Müsaade edermisiniz?

Muhterem hocam; sakal bırakmama müsaade edilmeyen bir işyerinde çalışabilirmiyim?

Bosna Hersek ve diğer Müslüman ülkelerdeki, başka diyarlardaki müslümanlara yapılan baskılar bizede burada yapılmadan önce ne gibi tedbirler almamızı tavsiye edersiniz. Bosna ve Hersek'e cihat için gidilebilirmi?

Kadınlarla selamlaşmak câizmidir?

Allah yanında Peygamber bir kul değilmidir?

Kayınpeder ve kayınvalideye anne ve baba demek câizmidir?

Bir firmadan hizmet karşılığı burs almak doğrumudur?

Herhangi bir şeyle çevrilmemiş boş arsalara araba parketmek veya geçiş için kullanmak ile kul hakkı tahakkuk eder mi?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş. Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu? | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş.Birisi yazın güneşten korunmak için başına bir şey giymiş. Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu? Bu küfür alâmetidir diyenler olmuş, doğrumu?

Küfrün simgesi, alâmeti olan kıyafetleri giymek müminlere uygun olmaz diye kitaplarda yazıyor.Küfrün simgesi, alâmeti olan kıyafetleri giymek müminlere uygun olmaz diye kitaplarda yazıyor. Mü'mince bir kıyafetle giyinmesi lazım. Kâfirlere benzememesi lazım, mü'minlerin.Mü'mince bir kıyafetle giyinmesi lazım. Kâfirlere benzememesi lazım, mü'minlerin. Bu benzememe hususu kıyafette de geçerlidir. Bu benzememe hususu kıyafette de geçerlidir.

Onun için mümkün olduğu kadar İslâmî kıyafetlere sahip olmaya, baş olsun,Onun için mümkün olduğu kadar İslâmî kıyafetlere sahip olmaya, baş olsun, diğer kıyafetler olsun o esaslara uygun olarak giyinmeye gayret edin. diğer kıyafetler olsun o esaslara uygun olarak giyinmeye gayret edin.

8 yıldır beyimle ayrı gibi yaşıyoruz. Üç çocuğumuz var. Dua buyurunuz. 8 yıldır beyimle ayrı gibi yaşıyoruz. Üç çocuğumuz var. Dua buyurunuz.

Allah huzur versin, âfiyet versin. Hatalı olanı ıslah eylesin. Aile yuvası çok mühim.Allah huzur versin, âfiyet versin. Hatalı olanı ıslah eylesin. Aile yuvası çok mühim. Ailede mutluluğu sağlamak için her iki tarafında mutlaka gayret göstermesi icap ediyor.Ailede mutluluğu sağlamak için her iki tarafında mutlaka gayret göstermesi icap ediyor. Ama bazen hanım dindar oluyor, koca o tarakta bezi olmayan bir kimse oluyor filan. Ama bazen hanım dindar oluyor, koca o tarakta bezi olmayan bir kimse oluyor filan. Allah ıslah etsin. Şerrinden korusun. Doğru yola getirsin. Allah ıslah etsin. Şerrinden korusun. Doğru yola getirsin.

Birisinin çocuğu dünyaya gelmiş. İsmini Fatih koymuş. Mevlânâ koymuş. Doğrumu, uygun mu? Birisinin çocuğu dünyaya gelmiş. İsmini Fatih koymuş. Mevlânâ koymuş. Doğrumu, uygun mu?

Olur, bunlar câiz isimler. Yani yasak değil. Olur, bunlar câiz isimler. Yani yasak değil.

Bazı kimseler:"Zamanımızda tasavvuf olur mu?Bazı kimseler:"Zamanımızda tasavvuf olur mu? Tasavvuf Yunus Emre zamanındaydı." diyorlar. Bu konuyu açıklar mısınız? Tasavvuf Yunus Emre zamanındaydı." diyorlar. Bu konuyu açıklar mısınız?

Bu söz kâfirliğe kadar gider. Neden kâfirliğe kadar gider? Bu söz kâfirliğe kadar gider.

Neden kâfirliğe kadar gider?

Çünkü tasavvufta nefis terbiyesi var, Kur'ân-ı Kerîm'den. Zikir var, Kur'ân-ı Kerîm'den.Çünkü tasavvufta nefis terbiyesi var, Kur'ân-ı Kerîm'den. Zikir var, Kur'ân-ı Kerîm'den. Ahlâkı güzelleştirmek var, Kur'ân-ı Kerîm'den. Yunus Emre'nin mutasavvıf olması, dindarlığından. Ahlâkı güzelleştirmek var, Kur'ân-ı Kerîm'den. Yunus Emre'nin mutasavvıf olması, dindarlığından. O zaman dindarlık var da şimdi dindarlık yok mu? O zaman dindarlık var da şimdi dindarlık yok mu?

O zaman Allah'ın emrine, Kur'an'a uymak var da şu devirde yok mu? O zaman Allah'ın emrine, Kur'an'a uymak var da şu devirde yok mu?

Şu devirde daha fazla muhtacız. Bu edepsizlikler ondan oluyor, bu şuursuzluklar, bu terbiyesizlikler.Şu devirde daha fazla muhtacız. Bu edepsizlikler ondan oluyor, bu şuursuzluklar, bu terbiyesizlikler. Tam Müslüman olmamaları tasavvuf eksikliği. Yani eksik olan o malzeme.Tam Müslüman olmamaları tasavvuf eksikliği. Yani eksik olan o malzeme. Tasavvuf olmadığından edepsiz. Tasavvuf olmadığından küstah. Tasavvuf olmadığından böyle. Tasavvuf olmadığından edepsiz. Tasavvuf olmadığından küstah. Tasavvuf olmadığından böyle.

Onun için tasavvuf sadece bizim ümmetten değil. Ta Hz. Âdem zamanından beri vardır bu ilim.Onun için tasavvuf sadece bizim ümmetten değil. Ta Hz. Âdem zamanından beri vardır bu ilim. Ahvâl-i huluktur; yani gönlün ilmidir. "Allah; insanların şekline, şemaline dışına bakmıyor.Ahvâl-i huluktur; yani gönlün ilmidir. "Allah; insanların şekline, şemaline dışına bakmıyor. Kalbine nazar ediyor." diye hadîs-i şerîf var. Kalbine nazar ediyor." diye hadîs-i şerîf var.

Kalbi nazargâh-ı ilâhî olan kalbi ıslah ve tanzim etmek ilmidir.Kalbi nazargâh-ı ilâhî olan kalbi ıslah ve tanzim etmek ilmidir. Biz bunu dergilerimizde müteaddit defalar açıkladık. Biz bunu dergilerimizde müteaddit defalar açıkladık.

Ben dinî edebiyat profesörüyüm. İstesem üniversitede devam edebilirdim.Ben dinî edebiyat profesörüyüm. İstesem üniversitede devam edebilirdim. Bu yol en önemli yol olduğu için bu yola geldik. Bu yol işin aslı, özü olduğu için,Bu yol en önemli yol olduğu için bu yola geldik. Bu yol işin aslı, özü olduğu için, dinin temeli, ruhu bu olduğu için. Bu olmadan olmaz. Tasavvuf olmadan olmaz. dinin temeli, ruhu bu olduğu için. Bu olmadan olmaz. Tasavvuf olmadan olmaz.

Yunus Emre'de, Mevlânâ'da, sahâbe-i kirâmda, tâbiinde, tebei tâbiinde,Yunus Emre'de, Mevlânâ'da, sahâbe-i kirâmda, tâbiinde, tebei tâbiinde, bu asrın insanında, bundan sonraki kıyamete kadar insanlarda bu iş zâhir şekille bitmez.bu asrın insanında, bundan sonraki kıyamete kadar insanlarda bu iş zâhir şekille bitmez. İlle iç terbiyesi de olacak. İç terbiyesi de tasavvuf demek olduğuna göre, İlle iç terbiyesi de olacak. İç terbiyesi de tasavvuf demek olduğuna göre, ilm-i tasavvuf olduğuna göre bu farzdır. ilm-i tasavvuf olduğuna göre bu farzdır.

Bunu bildiği halde inkâr eden kâfir olur. Böyle bu haliyle inkâr eden ama çok cahil.Bunu bildiği halde inkâr eden kâfir olur. Böyle bu haliyle inkâr eden ama çok cahil. Tasavvuf deyince onun kafasında öcüler möcüler bilmem neler başka şeyler geliyor.Tasavvuf deyince onun kafasında öcüler möcüler bilmem neler başka şeyler geliyor. Yanlış bir şeyden dolayı tasavvuf yok sanıyor. Yanlış bir şeyden dolayı tasavvuf yok sanıyor.

O zaman belki cahilliğinden cezayı yer; belki kâfir olmaz. Ama "yok böyle şey" derse kâfir olur. O zaman belki cahilliğinden cezayı yer; belki kâfir olmaz. Ama "yok böyle şey" derse kâfir olur. Biz bunu kendimiz söylemeyelim de dedik. Kim fıkıhta yüksek bilgi sahibi? Kim müftü? Kim alim? Biz bunu kendimiz söylemeyelim de dedik. Kim fıkıhta yüksek bilgi sahibi? Kim müftü? Kim alim?

Onlara sordurttuk. Tasavvuf erbabı olarak tanınmış değil de fakih olarak tanınmış. Onlara sordurttuk. Tasavvuf erbabı olarak tanınmış değil de fakih olarak tanınmış. Fıkıh alimi olarak tanınmış kimselere sordurduk. Senelerce önce dergilerimizde neşrettik.Fıkıh alimi olarak tanınmış kimselere sordurduk.

Senelerce önce dergilerimizde neşrettik.
Bu sayıda da İslâm Dergisi'ndeyine gitmişler sormuşlar kiBu sayıda da İslâm Dergisi'ndeyine gitmişler sormuşlar ki bu hususta bizim dışımızdaki insanların, fakihlerin bilgisi alınsın diye. bu hususta bizim dışımızdaki insanların, fakihlerin bilgisi alınsın diye.

Ve Suudi Arabistan'da Mısır'ın çok büyük alimi var. Bizim kardeşlerimiz onun talebesi filan. Ve Suudi Arabistan'da Mısır'ın çok büyük alimi var. Bizim kardeşlerimiz onun talebesi filan. Hocalarımızın içinde en çok beğendiğimiz odur, diyorlar. Hocalarımızın içinde en çok beğendiğimiz odur, diyorlar.

Ebû Sünne diye tanınıyor, Mısırlı büyük alim. Herkes itibar ediyor. Profesör. Ebû Sünne diye tanınıyor, Mısırlı büyük alim. Herkes itibar ediyor. Profesör. Hanefi fıkhını çok iyi bilen bir kimse. Gittik, ona sorduk.Hanefi fıkhını çok iyi bilen bir kimse. Gittik, ona sorduk. Onunda röportajı var,İslâm mecmuasının bu sayısında. Tasavvufu hepsi kabul ediyor. Onunda röportajı var,İslâm mecmuasının bu sayısında. Tasavvufu hepsi kabul ediyor.

Bu "yok" diyen kim? "Yunus Emre zamanında" diyen cahil. Bu "yok" diyen kim?

"Yunus Emre zamanında" diyen cahil.
Çok cahil bir adam. Hatta çok tehlikeli bir durumda,belki küfre düşmüş durumda. Çok cahil bir adam. Hatta çok tehlikeli bir durumda,belki küfre düşmüş durumda. Biz Kur'an ne demişse, Allah neyi emretmişse onu söylüyoruz. Biz Kur'an ne demişse, Allah neyi emretmişse onu söylüyoruz.

Bak, burada biz bir tasavvufi cemaatiz. Bak, burada biz bir tasavvufi cemaatiz.

Bir tekke mensubuyuz. Hadis kitabı okuyoruz.Bir tekke mensubuyuz. Hadis kitabı okuyoruz. Hadis kitabını okurkende yeri geldikçe büyüklerimiz ne kadar doğru söylemişler; işin aslı buymuş, Hadis kitabını okurkende yeri geldikçe büyüklerimiz ne kadar doğru söylemişler; işin aslı buymuş, şuymuş diye hadîs-i şerîflerden,âyet-i kerîmelerden delilleri gösteriyoruz. şuymuş diye hadîs-i şerîflerden,âyet-i kerîmelerden delilleri gösteriyoruz.

Bir delil yeterken, bir parmak izi bir mahkûmu idama götürürken, biz binlerce delil getiriyoruz.Bir delil yeterken, bir parmak izi bir mahkûmu idama götürürken, biz binlerce delil getiriyoruz. Adam hala "tasavvuf yok da yok" diye hop hop zıplıyor. Adam hala "tasavvuf yok da yok" diye hop hop zıplıyor.

Güneş balçıkla sıvanmaz ki. Böyle insanlara belki cevap da vermemek lazım.Güneş balçıkla sıvanmaz ki. Böyle insanlara belki cevap da vermemek lazım. Çünkü muhatap alınacak kadar bile bir bilgi sahibi değil.Çünkü muhatap alınacak kadar bile bir bilgi sahibi değil. İbni Teymiye'yi ileri sürerler. İbni Teymiye'yi ileri sürerler.

İbni Teymiye de tasavvufu reddetmiyor ki.İbni Teymiye de tasavvufu reddetmiyor ki. Bazı bid'at ehli insanların yaptığı işlerin sünnete uygun olmadığını,Bazı bid'at ehli insanların yaptığı işlerin sünnete uygun olmadığını, tasavvufa uymadığını söylemiş; kitaplarda. İşin aslını böylece bilmek lazım. tasavvufa uymadığını söylemiş; kitaplarda. İşin aslını böylece bilmek lazım.

Devletin adaletli vergi sistemi uygulamadığı halde bir kişi vergisini verecek durumda değilseDevletin adaletli vergi sistemi uygulamadığı halde bir kişi vergisini verecek durumda değilse ve dükkânını çalıştırıyorsa ve gelen memura rüşvet verse ne olur? ve dükkânını çalıştırıyorsa ve gelen memura rüşvet verse ne olur?

Rüşvet vermek suçtur, günahtır dinî bakımdan.Rüşvet vermek suçtur, günahtır dinî bakımdan. Ama haksız olan bir şeyse tabii öbür tarafın istememesi lazım geliyor. Ama haksız olan bir şeyse tabii öbür tarafın istememesi lazım geliyor. Haksızlığa mâruz insanında haksız bir şeyi yaptırtmamaya hakkı olur. Haksızlığa mâruz insanında haksız bir şeyi yaptırtmamaya hakkı olur.

Yeniden başlamak istiyorum. Yeniden başlamak istiyorum.

Allah şeytana, nefse uydurmasın.Allah şeytana, nefse uydurmasın. Muntazaman aldığı vazifeleri güzel yapmayı nasip etsin. Muntazaman aldığı vazifeleri güzel yapmayı nasip etsin.

"Evradımdan bir tanesini bir gün kaçırdımı, artık onu hiçbir şekilde ödeyemeyeceğim kanaatindeyim." diyor."Evradımdan bir tanesini bir gün kaçırdımı, artık onu hiçbir şekilde ödeyemeyeceğim kanaatindeyim." diyor. Kaçırmamaya çalışmak lazım. Günü gününe yapmaya çalışmak lazım. Kaçırmamaya çalışmak lazım. Günü gününe yapmaya çalışmak lazım.

Kadınların cehrî zikir yapması câizmidir? Değilmidir? Kadınların cehrî zikir yapması câizmidir? Değilmidir?

Câizdir. Cehrî zikir demek yüksek sesle Allah Allah, La ilahe illallah demektir. Câizdir.Câizdir. Cehrî zikir demek yüksek sesle Allah Allah, La ilahe illallah demektir. Câizdir. Câiz olmayan kadınların sesini namahremin duymasıdır. Kendi evinde cehrî zikir yapıyor.Câiz olmayan kadınların sesini namahremin duymasıdır. Kendi evinde cehrî zikir yapıyor. Kâdirî. Hak diyor, Hay diyor,Hu diyor vesaire. Kâdirî. Hak diyor, Hay diyor,Hu diyor vesaire.

Diyebilir. Cehrî zikir, yasak değil. Cehrîde olur hafîde olur. Hepsi câiz.Diyebilir. Cehrî zikir, yasak değil. Cehrîde olur hafîde olur. Hepsi câiz. Kadında söyler erkek de söyler. Hepsi câiz.Kadında söyler erkek de söyler. Hepsi câiz. Kadının sesinin duyulması,nâmahrem tarafından duyulması doğru değil.Kadının sesinin duyulması,nâmahrem tarafından duyulması doğru değil. O bakımdan sakin olması daha uygun. O bakımdan sakin olması daha uygun.

İçki satan bir bakkal veya marketten alışveriş yapmak câizmidir? İçki satan bir bakkal veya marketten alışveriş yapmak câizmidir?

İçki satılmayanı bulabilirsen ondan al tabii. Doğru olanı o.İçki satılmayanı bulabilirsen ondan al tabii. Doğru olanı o. Veyahut içki satan kimse laf anlayacak kimseyse "Satma bunu, haram." de. Veyahut içki satan kimse laf anlayacak kimseyse "Satma bunu, haram." de.

Veya hiç kimseyi bulamadıysan sen kendin bir market kur. Müslümanları bu beladan kurtar.Veya hiç kimseyi bulamadıysan sen kendin bir market kur. Müslümanları bu beladan kurtar. Tabii yani aslında içki satmak onun günahıdır; ama ona karşıda bizim bir zorlayıcı olması lazım.Tabii yani aslında içki satmak onun günahıdır; ama ona karşıda bizim bir zorlayıcı olması lazım. Adam, karşı taraf o kadar şuurlu ki bakkala geliyor diyormuş ki:Adam, karşı taraf o kadar şuurlu ki bakkala geliyor diyormuş ki: "Ya sen içki koymuyorsun. Onun için ben senden alışveriş yapmıyorum." "Ya sen içki koymuyorsun. Onun için ben senden alışveriş yapmıyorum."

Koysana içki, diyormuş. Karşı taraf ne kadar şuurlu, bak. İçki satmayan bakkala.Koysana içki, diyormuş. Karşı taraf ne kadar şuurlu, bak. İçki satmayan bakkala. "Sen içki koy; ben senden alışveriş yapayım." diyor. Bakkal da bana gelip dert yanıyor."Sen içki koy; ben senden alışveriş yapayım." diyor. Bakkal da bana gelip dert yanıyor. Hocam bütün müşteriler öbür bakkallara kaçıyor. Ben ne yapayım? Sabret diyorum. Hocam bütün müşteriler öbür bakkallara kaçıyor.

Ben ne yapayım?

Sabret diyorum.
Allah helalinden verir. Rızkını kimse engelleyemez, diyorum. Bak karşı taraf ne kadar şuurlu. Allah helalinden verir. Rızkını kimse engelleyemez, diyorum. Bak karşı taraf ne kadar şuurlu. Ne kadar titiz. Camide hocalar siyasi meseleler konuşabilirmi? Ne kadar titiz.

Camide hocalar siyasi meseleler konuşabilirmi?

Hoca, yani dini anlatan kimse herşeyi konuşur. Ailedende konuşur. Hoca, yani dini anlatan kimse herşeyi konuşur. Ailedende konuşur. Özel hallerdende konuşur. Evlilikten de konuşur. Zifaftanda konuşur. Siyasettende konuşur.Özel hallerdende konuşur. Evlilikten de konuşur.

Zifaftanda konuşur. Siyasettende konuşur.
Herşeyden konuşur. Allah'ın emri neyse onu bildirmek vazifesi olan bir insanHerşeyden konuşur. Allah'ın emri neyse onu bildirmek vazifesi olan bir insan her konudaki Allah'ın emrini bildirir. Herhangi bir yasak yoktur. Onu bildirmesi lazım gelir.her konudaki Allah'ın emrini bildirir. Herhangi bir yasak yoktur. Onu bildirmesi lazım gelir. Ve bildirir. Sorduğu zaman cevap vermezse vebal altında kalır. Ve bildirir.

Sorduğu zaman cevap vermezse vebal altında kalır.
Hakkı söylemesi, her nerede olursa olsun söylemesi lazım. Hakkı söylemesi, her nerede olursa olsun söylemesi lazım.

Ama yanlış şey söylerse, yalan şey söylerse, ters şey söylerse tabii vebali daha büyük olur. Ama yanlış şey söylerse, yalan şey söylerse, ters şey söylerse tabii vebali daha büyük olur. Dikkatli konuşması, doğruyu konuşması lazım. Dikkatli konuşması, doğruyu konuşması lazım.

Ben memleketimden ilim öğrenmek ve şuurlanmak ve nefsi yenmek yani terbiye etmek için geldim.Ben memleketimden ilim öğrenmek ve şuurlanmak ve nefsi yenmek yani terbiye etmek için geldim. Ama kitabı elime aldığımda ya uykum geliyor yada hiç anlayamıyorum. Ama kitabı elime aldığımda ya uykum geliyor yada hiç anlayamıyorum.

Bu olur, evet. Bilhassa büluğ çağına geldiği zaman gençlerde bu çeşit problemler başlar. Bu olur, evet. Bilhassa büluğ çağına geldiği zaman gençlerde bu çeşit problemler başlar.

Zihnini toplayamaz. Uykusu gelir. Kendisini veremez. Konuşanın konuşmasını takip edemez.Zihnini toplayamaz. Uykusu gelir. Kendisini veremez. Konuşanın konuşmasını takip edemez. Bu bir devredir, yani delikanlılık devresi deniliyor. Bu bir devredir, yani delikanlılık devresi deniliyor.

Onun için ilmi daha erken yaşlardan öğrenmek lazım.Onun için ilmi daha erken yaşlardan öğrenmek lazım. Büyüklerimiz dört ay, dört günlük, dört yaşındayken başlamak filan demişler.Büyüklerimiz dört ay, dört günlük, dört yaşındayken başlamak filan demişler. Çocuk daha sabi iken, henüz daha nefsi kabarmadan, uyanmadan ilmi öğreniyor. Çocuk daha sabi iken, henüz daha nefsi kabarmadan, uyanmadan ilmi öğreniyor. Birçok işleri tamamlamış oluyor. Birçok işleri tamamlamış oluyor.

Ondan sonrabuluğ çağının problemleri başlıyor.Ondan sonrabuluğ çağının problemleri başlıyor. Tabii kendisinin o problemleri yaşantısına tesir ediyor. Bu gibi şeyler ondan oluyor.Tabii kendisinin o problemleri yaşantısına tesir ediyor. Bu gibi şeyler ondan oluyor. Oruç tutması tavsiye edilir. Yani nefsi kuvvetlenmesin diye. Oruç tutması tavsiye edilir. Yani nefsi kuvvetlenmesin diye.

Mümkün olduğu kadar oruç tutması. Bununda yine ölçülü olması lazım.Mümkün olduğu kadar oruç tutması. Bununda yine ölçülü olması lazım. Kimisine "tut" dersin, yutar. "Vur" dersin, kırar. Öyle olmayacak.Kimisine "tut" dersin, yutar. "Vur" dersin, kırar. Öyle olmayacak. Bunun da tıbbî biryönü vardır. İnsanın sıhhati aşağı gitmeyecek şekilde ölçülü, biraz yemesi lazım.Bunun da tıbbî biryönü vardır. İnsanın sıhhati aşağı gitmeyecek şekilde ölçülü, biraz yemesi lazım. Kimisi bir danayı yiyormuş; bir oturuşta. Maşaallah. Kimisi bir danayı yiyormuş; bir oturuşta. Maşaallah.

Tabii o fazla. Kimisi üç tabak yiyormuş; beş tabak yiyormuş. Fazla.Tabii o fazla. Kimisi üç tabak yiyormuş; beş tabak yiyormuş. Fazla. Yani vücuduna ne kadar miktar gıda lazım? Onu bilecek. Fazlasını yemeyecek. Biraz aç kalacak. Yani vücuduna ne kadar miktar gıda lazım? Onu bilecek. Fazlasını yemeyecek. Biraz aç kalacak.

O zaman nefsi ıslah olur. Zihni berraklaşır. İlme kendisini verebilir.O zaman nefsi ıslah olur. Zihni berraklaşır. İlme kendisini verebilir. Karnı tok oldumu, kafa çalışmaz. Gönülde çalışmaz. Kalp de çalışmaz. Karnı tok oldumu, kafa çalışmaz. Gönülde çalışmaz. Kalp de çalışmaz.

Çok aşırı yediği zaman bu sefer yaşının icabı, kuvveti öteki duygularına gider.Çok aşırı yediği zaman bu sefer yaşının icabı, kuvveti öteki duygularına gider. Fâsid duygularına gider. Onlar bastırmaya başladığı zaman aklınıda veremez.Fâsid duygularına gider. Onlar bastırmaya başladığı zaman aklınıda veremez. Fakat biraz zorlarsa kendisini verebilir. Fakat biraz zorlarsa kendisini verebilir.

"Uykum geliyor.Anlayamıyorum" Sebat ederse. Dikkat ederse. Bu sahte birşeydir."Uykum geliyor.Anlayamıyorum" Sebat ederse. Dikkat ederse. Bu sahte birşeydir. O duvar delindimi ondan sonra muntazam olabilir. Sebat etsin. O duvar delindimi ondan sonra muntazam olabilir. Sebat etsin.

Bir ölünün arkasından cemaate yemek vermek varmı? Bu konuda bir hadîs-i şerîf varmı? Bir ölünün arkasından cemaate yemek vermek varmı? Bu konuda bir hadîs-i şerîf varmı?

Ölüye hayır olsun diye yapılmayacak bir şey değil. Yapılabilir.Ölüye hayır olsun diye yapılmayacak bir şey değil. Yapılabilir. Ziyafet çekmek. Bizim hocamız rahmetli Mehmet Zahid Hocamız rahmetullahi aleyh:Ziyafet çekmek. Bizim hocamız rahmetli Mehmet Zahid Hocamız rahmetullahi aleyh: "Cenaze evinevefat eden kimsenin o vefat ettiği günde, asıl şimdi yemek getirmek lazım."Cenaze evinevefat eden kimsenin o vefat ettiği günde, asıl şimdi yemek getirmek lazım. Adamların felekleri şaşmış kalabalıktan, cenaze çıkmış evden." demişti. Adamların felekleri şaşmış kalabalıktan, cenaze çıkmış evden." demişti.

Yemek yapacak halleri kalmamış. Bir de ona ziyafet yüklemek yerine sen yemek getir.Yemek yapacak halleri kalmamış. Bir de ona ziyafet yüklemek yerine sen yemek getir. "Siz bugün çok üzüntülüsünüz. Bir tencere getiriverdim." de. "Siz bugün çok üzüntülüsünüz. Bir tencere getiriverdim." de. Daha iyi olur diye hatırlıyorum, böyle ikaz etmişti. Ama hayır olsun, ölünün ruhu şâdolsun falan diyeDaha iyi olur diye hatırlıyorum, böyle ikaz etmişti. Ama hayır olsun, ölünün ruhu şâdolsun falan diye paramız var; hizmetçimiz var, yaptırtıyoruz yemeği.paramız var; hizmetçimiz var, yaptırtıyoruz yemeği. Dağıtıyoruz; tatlıyı, helvayı. Olabilir. Yani bir hayır olsun diye, mümkün. Dağıtıyoruz; tatlıyı, helvayı. Olabilir. Yani bir hayır olsun diye, mümkün.

14 yaşında evlendim. Benden 12 yaş büyük bir adamla. Çok cefa çektim. İkinci evlilik yaptım.14 yaşında evlendim. Benden 12 yaş büyük bir adamla. Çok cefa çektim. İkinci evlilik yaptım. Yine çeşitli sıkıntılarım oldu. Şimdi yeni bir durum var. Beni isteyen bir kimse var.Yine çeşitli sıkıntılarım oldu. Şimdi yeni bir durum var. Beni isteyen bir kimse var. Bu sefer beni isteyen şahıs benden 10 yaş küçük. Müsaade edermisiniz? Bu sefer beni isteyen şahıs benden 10 yaş küçük. Müsaade edermisiniz?

Ederiz. Evlensin. Allah mesut etsin. Müslüman, diyor. Biz yaşın küçüklüğüne, büyüklüğüne bakmıyoruz.Ederiz. Evlensin. Allah mesut etsin. Müslüman, diyor. Biz yaşın küçüklüğüne, büyüklüğüne bakmıyoruz. İslâmî bir aile kurulsun diye bakıyoruz. İslâmî bir aile kurulsun diye bakıyoruz. Peygamber Efendimiz mâlum Hz. Hatice validemizden yaşça küçüktü. Ama evliliği oldu. Peygamber Efendimiz mâlum Hz. Hatice validemizden yaşça küçüktü. Ama evliliği oldu. Mümkündür. Kocanın yaşının küçük olmasında bir mahsur yoktur. Mümkündür. Kocanın yaşının küçük olmasında bir mahsur yoktur.

Muhterem hocam; sakal bırakmama müsaade edilmeyen bir işyerinde çalışabilirmiyim? Muhterem hocam; sakal bırakmama müsaade edilmeyen bir işyerinde çalışabilirmiyim?

Orada çalışmak farz değil,vacip değil, sünnet değil, bir şey değil.Orada çalışmak farz değil,vacip değil, sünnet değil, bir şey değil. Ayrıca birde böyle sakala düşman işyeri olduğu için ne diye ben ona hizmet edeceğim. Ayrıca birde böyle sakala düşman işyeri olduğu için ne diye ben ona hizmet edeceğim.

İş gücü bir kıymettir. Gerçi bizde işyeri az olduğundan işçiler mağdur.İş gücü bir kıymettir. Gerçi bizde işyeri az olduğundan işçiler mağdur. Aman işsiz kalacağım diye korkuyorlar; ama aslında bir nimet.Aman işsiz kalacağım diye korkuyorlar; ama aslında bir nimet. Bak, Almanya boyuna işçi celp ediyor kendisine. Çalıştırıyor. Bak, Almanya boyuna işçi celp ediyor kendisine.

Çalıştırıyor.
Yani şuurlu bir patron bulmaya gayret etsin. Kendisine zorluk çıkartmayan, ibadetlerini yapmayaYani şuurlu bir patron bulmaya gayret etsin. Kendisine zorluk çıkartmayan, ibadetlerini yapmaya mâni olmayan bir işyeri bulmaya çalışsın. mâni olmayan bir işyeri bulmaya çalışsın.

Çünkü sakalını bırakacak, ne derse desin. Sakal kesmek, kazımak haram.Çünkü sakalını bırakacak, ne derse desin. Sakal kesmek, kazımak haram. Onu bırakması lazım. Onu bırakması lazım.

Geçimini nasıl sağlayacak hocam, buradan çıkarsa? Geçimini nasıl sağlayacak hocam, buradan çıkarsa?

Bence işportacılık yapsa kazanabilir, becerikli bir insan. Her yerde olabiliyor.Bence işportacılık yapsa kazanabilir, becerikli bir insan. Her yerde olabiliyor. Mendil, çorap satsa kazanabilir. Allah yardım eder.Mendil, çorap satsa kazanabilir. Allah yardım eder. Ben işçi olarak çalışmanız yerine kendinizin bir iş sahibi olmanızı tavsiye ederim, tercih ederim. Ben işçi olarak çalışmanız yerine kendinizin bir iş sahibi olmanızı tavsiye ederim, tercih ederim. Onu yapmaya çalışın. Allah yardımcı olur. Onu yapmaya çalışın. Allah yardımcı olur.

Zorluklarla ev yaptırdım. Şu anda sıkıntım var.Zorluklarla ev yaptırdım. Şu anda sıkıntım var. Çekebileceğim tesbihler hangisi? Bir de duanızı istiyorum. Çekebileceğim tesbihler hangisi? Bir de duanızı istiyorum.

Allah sıkıntılarını feraha çevirsin. Sıkıntıların feraha çevrilmesi içinAllah sıkıntılarını feraha çevirsin. Sıkıntıların feraha çevrilmesi için tesbihlerden bir tanesi La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim duasıdır. tesbihlerden bir tanesi La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim duasıdır.

İnna lillah ve inna ileyhi râciûn denildiği zaman,La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azimİnna lillah ve inna ileyhi râciûn denildiği zaman,La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim dendiği zaman; bir de La ilahe illallahın kendisinde sıkıntıları giderici bir özellik vardır. Onları çeksin. dendiği zaman; bir de La ilahe illallahın kendisinde sıkıntıları giderici bir özellik vardır. Onları çeksin.

Bosna Hersek ve diğer Müslüman ülkelerdeki, başka diyarlardaki müslümanlara yapılan baskılarBosna Hersek ve diğer Müslüman ülkelerdeki, başka diyarlardaki müslümanlara yapılan baskılar bizede burada yapılmadan önce ne gibi tedbirler almamızı tavsiye edersiniz. bizede burada yapılmadan önce ne gibi tedbirler almamızı tavsiye edersiniz. Bosna ve Hersek'e cihat için gidilebilirmi? Bosna ve Hersek'e cihat için gidilebilirmi?

Gerçekten bu soruyu soran kardeşimize teşekkür ediyoruz. Bu beldelerin de o kötü duruma düşmemesi içinGerçekten bu soruyu soran kardeşimize teşekkür ediyoruz. Bu beldelerin de o kötü duruma düşmemesi için çalışmamız lazım. Gayret göstermemiz lazım. Birlik beraberlik içinde olmamız lazım.çalışmamız lazım. Gayret göstermemiz lazım. Birlik beraberlik içinde olmamız lazım. Uyanık olmamız lazım. Hazırlıklı olmamız lazım. Silahlı olmamız lazım. Basit silahlarda yetmiyor.Uyanık olmamız lazım.

Hazırlıklı olmamız lazım. Silahlı olmamız lazım. Basit silahlarda yetmiyor.
Adam bak, gitti; gemisinden bizim beş tane subayı şehit etti. Öldürdü.Adam bak, gitti; gemisinden bizim beş tane subayı şehit etti. Öldürdü. Bir füze attı. Bunun nasıl olması lazım? Bu adamın füzesini havada yakalayacak silahımız olması lazımdı. Bir füze attı. Bunun nasıl olması lazım? Bu adamın füzesini havada yakalayacak silahımız olması lazımdı.

Hani Yıldız Savaşı diyorlardı. Rusya'dan gönderilecek füzeyi Amerika'ya düşmeden havada Hani Yıldız Savaşı diyorlardı. Rusya'dan gönderilecek füzeyi Amerika'ya düşmeden havada tahrip etmek için sistemler kurmuşlardı, elektronik sistemler. tahrip etmek için sistemler kurmuşlardı, elektronik sistemler.

Ben şimdi hayret ediyorum. Soramadımda bir ehline. Ben şimdi hayret ediyorum. Soramadımda bir ehline.

Bir gemi, kendisine bir füze gelirken onu defedecek bir teçhizat, bir donanıma sahip değil mi? Bir gemi, kendisine bir füze gelirken onu defedecek bir teçhizat, bir donanıma sahip değil mi?

Dakikalar mı çok az? Kıtalar arası füzeyi havada yakalamak için 8-9 dakika bir zaman vardaDakikalar mı çok az?

Kıtalar arası füzeyi havada yakalamak için 8-9 dakika bir zaman varda
bu zaman az olduğundan çare yokmu? Füzeler geldimi küt diye vururmu? bu zaman az olduğundan çare yokmu? Füzeler geldimi küt diye vururmu?

Yoksa yakalanması mümkünmü? Değilmi? Tabii onu sormak lazım, araştırmak lazım. Yoksa yakalanması mümkünmü? Değilmi?

Tabii onu sormak lazım, araştırmak lazım.
Ama en modern silahlarla silahlanmak lazım, hele hele bundan sonraki savaşlarAma en modern silahlarla silahlanmak lazım, hele hele bundan sonraki savaşlar öyle anlaşılıyor ki elektronik olacak. Sen gördün, karşı taraf silah çekmeye hazırlanıyor.öyle anlaşılıyor ki elektronik olacak. Sen gördün, karşı taraf silah çekmeye hazırlanıyor. Sen ondan evvel silahını çektin. Teksas kovboyları gibi bir tane vurdun, onu devirdin. Sen ondan evvel silahını çektin.

Teksas kovboyları gibi bir tane vurdun, onu devirdin.
O devir değil şimdi. Adam bir düğmeye basıyor.O devir değil şimdi. Adam bir düğmeye basıyor. Geliyor, seni kaç kilometre uzaktan ta en can alıcı noktadan vurabiliyor.Geliyor, seni kaç kilometre uzaktan ta en can alıcı noktadan vurabiliyor. Yani cihazlar böyle gelişmiş. Bizimde buna karşı silah geliştirmemiz lazım. Yani cihazlar böyle gelişmiş. Bizimde buna karşı silah geliştirmemiz lazım.

İç ve dış her türlü tedbiri almak için gece gündüz oturup her meslekten insanınİç ve dış her türlü tedbiri almak için gece gündüz oturup her meslekten insanın "bu konuda ne yapılabilir" diye düşünüp ve çalışması lazım. "bu konuda ne yapılabilir" diye düşünüp ve çalışması lazım. Çalışmadığı takdirde, benimde birtakım korkularım ve endişelerim var. Kafkasya'da başladı. Çalışmadığı takdirde, benimde birtakım korkularım ve endişelerim var. Kafkasya'da başladı.

Balkanlar'da başladı. Güneydoğu'dada askerîharekât, bilmem uçakların uçuşu,Balkanlar'da başladı. Güneydoğu'dada askerîharekât, bilmem uçakların uçuşu, bombalaması filan derken bizi de patlatarak bu hainler, böyle bir şeylerin içine çekebilirler. bombalaması filan derken bizi de patlatarak bu hainler, böyle bir şeylerin içine çekebilirler.

Çok hazırlıklı olmak lazım. Plan yapmak lazım.Çok hazırlıklı olmak lazım. Plan yapmak lazım. Her apartman, bir savunma birimidir, demişti. Her apartman kendi savunma birimini,Her apartman, bir savunma birimidir, demişti. Her apartman kendi savunma birimini, düzenini kuracak; hazırlayacak. Her apartmanın bir komutanı olacak, demiş.düzenini kuracak; hazırlayacak. Her apartmanın bir komutanı olacak, demiş. Libya'da gittiğimiz zaman öğrendik. Böyle bir sistem kurmalıyız, düşman gelirse ne yapabiliriz? Libya'da gittiğimiz zaman öğrendik.

Böyle bir sistem kurmalıyız, düşman gelirse ne yapabiliriz?

Nasıl savunuruz? Neler lazım? Şimdiden düşünmeli. Şu mahalle uygun değil.Nasıl savunuruz? Neler lazım? Şimdiden düşünmeli. Şu mahalle uygun değil. O zaman öbür mahalleye göçmeli. Şu şehir uygun değil. O zaman şu tarafa gelmeli. O zaman öbür mahalleye göçmeli. Şu şehir uygun değil.

O zaman şu tarafa gelmeli.
Tedbirleri almalı. Biz mümkün oldukça gazete, dergilerimizde, makalelerimizde bunu bildiriyoruz.Tedbirleri almalı. Biz mümkün oldukça gazete, dergilerimizde, makalelerimizde bunu bildiriyoruz. Takip ederlerse kardeşlerimiz toplantılar yapıyoruz. Bilimsel toplantılarda anlatıyoruz. Takip ederlerse kardeşlerimiz toplantılar yapıyoruz. Bilimsel toplantılarda anlatıyoruz.

İletişimin önemini belirtmeye çalışıyoruz. İlmin önemini belirtmeye çalışıyoruz.İletişimin önemini belirtmeye çalışıyoruz. İlmin önemini belirtmeye çalışıyoruz. Millet bilmiyor, anlamıyor, dinlemiyor, gelmiyor. Söylüyorsun, söylüyorsun, anlamıyor.Millet bilmiyor, anlamıyor, dinlemiyor, gelmiyor. Söylüyorsun, söylüyorsun, anlamıyor. Bakın,kâfirlerle mücadelenin bir şekli onların mallarına boykot ilan etmektir. Bakın,kâfirlerle mücadelenin bir şekli onların mallarına boykot ilan etmektir. Bu seferki mecmuada güzel işlemiş, bizim kardeşlerimiz. Almayacağız, onun malını. Bu seferki mecmuada güzel işlemiş, bizim kardeşlerimiz. Almayacağız, onun malını.

Aldınmı ona yardım etmiş oluyorsun. Herifler bizim orada kardeşlerimizi öldürüyor.Aldınmı ona yardım etmiş oluyorsun. Herifler bizim orada kardeşlerimizi öldürüyor. Bizim buradakiler Sırp otobüsü almaya kalkmışlar. Sırplar'dan bilmem ne kadar otobüs. Bizim buradakiler Sırp otobüsü almaya kalkmışlar. Sırplar'dan bilmem ne kadar otobüs. Ya senin o paraların onların beslenmesine, yılanın,çıyanın ejderha olmasına sebep oluyor. Ya senin o paraların onların beslenmesine, yılanın,çıyanın ejderha olmasına sebep oluyor.

Almayacaksın bir şeyini. Kâfirin içteki ve dıştaki hiçbir şeyini almayacaksın.Almayacaksın bir şeyini. Kâfirin içteki ve dıştaki hiçbir şeyini almayacaksın. Mü'minden alacaksın. Sabredeceksin. Tasarruf edeceksin. Hazırlık yapacaksın. Mü'minden alacaksın. Sabredeceksin. Tasarruf edeceksin. Hazırlık yapacaksın. Başka çaresi yok, bu işin. İnsanın gözünün yaşına bakmazlar. Başka çaresi yok, bu işin. İnsanın gözünün yaşına bakmazlar.

Benim bugün gördüğüm ve bilim adamlarıyla yaptığımız toplantılarda tespit edilen, şu:Benim bugün gördüğüm ve bilim adamlarıyla yaptığımız toplantılarda tespit edilen, şu: Dünyanın politika ekseni değişmiştir. Dünyanın politika ekseni değişmiştir.

Doğu-batı ekseni vardı. Doğu bloku & Batı bloku. Komünist bloku &Kapitalist bloku deniliyordu. Doğu-batı ekseni vardı. Doğu bloku & Batı bloku. Komünist bloku &Kapitalist bloku deniliyordu.

Şimdi eksen güney - kuzey diye ters döndü, 90 derece döndürdüler.Şimdi eksen güney - kuzey diye ters döndü, 90 derece döndürdüler. Komünistiyle kapitalisti birleşti, ahbap oldu; arkadaş oldu. Hatta filmlerini bile çevirmişler. Komünistiyle kapitalisti birleşti, ahbap oldu; arkadaş oldu. Hatta filmlerini bile çevirmişler.

Dostluk filmlerini gösteriyorlar televizyonlarda şimdi. Halkı ona göre yönlendiriyorlar.Dostluk filmlerini gösteriyorlar televizyonlarda şimdi. Halkı ona göre yönlendiriyorlar. Şimdi düşman müslümanlar. Yani siz. Namlunun uçları şimdi müslümanlara çevrilmiş durumda. Şimdi düşman müslümanlar. Yani siz. Namlunun uçları şimdi müslümanlara çevrilmiş durumda.

Güya kâfirlerle NATO tatbikat yapıyor. Namlunun ucu kime çevrilmiş? Güya kâfirlerle NATO tatbikat yapıyor.

Namlunun ucu kime çevrilmiş?

Bizim gemilere çevrilmiş. Politikadada böyle.İslâm ülkelerini mahvetme çalışması içine girmiş bulunuyorlar.Bizim gemilere çevrilmiş. Politikadada böyle.İslâm ülkelerini mahvetme çalışması içine girmiş bulunuyorlar. Kırım'dan şikâyet geliyor. Ruslar katliama hazırlanıyor. Sırbistan'danşikâyet geliyor.Kırım'dan şikâyet geliyor. Ruslar katliama hazırlanıyor. Sırbistan'danşikâyet geliyor. 15 bin Boşnak kesildi. Kafkasya'danşikâyet geliyor. Şu oldu bu oldu.15 bin Boşnak kesildi. Kafkasya'danşikâyet geliyor. Şu oldu bu oldu. Her yerde bu durum varken bu soru çok güzel. Her yerde bu durum varken bu soru çok güzel.

Gece gündüz durmayıp çalışıp, tedbirlerini almamız lazım. Gece gündüz durmayıp çalışıp, tedbirlerini almamız lazım.

Allah şifa versin. Çörek otuna, bala devam etsin. Balda ve çörek otunda şifa vardır.Allah şifa versin. Çörek otuna, bala devam etsin. Balda ve çörek otunda şifa vardır. Çörek otunu öğrensin. Çörek otunu öğrensin.

Bizim okuduğumuz hadis kitabında bazı hadislerin sahih olmadığı bazı yerlerde duyduk diyor.Bizim okuduğumuz hadis kitabında bazı hadislerin sahih olmadığı bazı yerlerde duyduk diyor. Bu konuda ispatlı bir cevap verebilirmisiniz? Bu konuda ispatlı bir cevap verebilirmisiniz?

Râmûzü'l-ehâdis kitabını yazan hocamız hadis âlimidir.Râmûzü'l-ehâdis kitabını yazan hocamız hadis âlimidir. Beynelminel şöhreti var, Gümüşhaneli Ahmet Ziyaeddin Efendinin Arap kaynaklarında filan hayatı yazılıyor. Beynelminel şöhreti var, Gümüşhaneli Ahmet Ziyaeddin Efendinin Arap kaynaklarında filan hayatı yazılıyor. Geçtiğimiz asrın en büyük muhaddislerinden olarak tanınıyor.Geçtiğimiz asrın en büyük muhaddislerinden olarak tanınıyor. Bu tenkit edenler, bunun ayağının tozu olamazlar. Bu tenkit edenler, bunun ayağının tozu olamazlar.

Tıfıl bunlar.Tıfıl bunlar. Bu hadis alimi. Uygun görmüş, almış kitabına.Bu hadis alimi. Uygun görmüş, almış kitabına. Evet, bazı hadislerin rivayetleri zayıf veya bazı alimler o hadise mevzudur, demişler. Evet, bazı hadislerin rivayetleri zayıf veya bazı alimler o hadise mevzudur, demişler.

O; onu biliyor, yazıyor zaten arkasında. "Bu mevzudur." diyor; ama onun alınmasını uygun görmüş.O; onu biliyor, yazıyor zaten arkasında. "Bu mevzudur." diyor; ama onun alınmasını uygun görmüş. Çünkü başka yerlerden o konunun öyle olduğunu tespit etmiş olduğundan katılmıyorÇünkü başka yerlerden o konunun öyle olduğunu tespit etmiş olduğundan katılmıyor ötekisinin tenkidine, demek. Alimin görüşü böyle, bu büyük alim. ötekisinin tenkidine, demek. Alimin görüşü böyle, bu büyük alim.

Ârif, evliyâullahtan bir kimse. Onun için biz onun kitabını okuyoruz.Ârif, evliyâullahtan bir kimse. Onun için biz onun kitabını okuyoruz. Evet, içinde zayıf senetli hadisler var, mevzû denilen hadisler var. Evet, içinde zayıf senetli hadisler var, mevzû denilen hadisler var. Bazı alimlerin suyu sert oluyor, herşeye mevzû diyorlar.Bazı alimlerin suyu sert oluyor, herşeye mevzû diyorlar. "18 tane kadar sahih hadis var." demiş bir tanesi. Bizim arkadaş da yapıştırdı cevabı. ""18 tane kadar sahih hadis var." demiş bir tanesi. Bizim arkadaş da yapıştırdı cevabı. " Ya Peygamber Efendimiz 40 yaşından, 63 yaşına kadar Peygamberlik yapmış. 18 tanemi hadis söylemiş" dedi. Ya Peygamber Efendimiz 40 yaşından, 63 yaşına kadar Peygamberlik yapmış. 18 tanemi hadis söylemiş" dedi.

100 bin tane insan var, günde kaç türlü konuşma geçiyor.100 bin tane insan var, günde kaç türlü konuşma geçiyor. 18 mi söz söylemiş bu kadar yılda, dedi. Ötekiside sustu, kaldı.18 mi söz söylemiş bu kadar yılda, dedi. Ötekiside sustu, kaldı. Alevî profesör karşıdaki. Böyle ta'n ediyor,hadîs-i şerîfleri. Alevî profesör karşıdaki. Böyle ta'n ediyor,hadîs-i şerîfleri.

Ben yeni sözlenmiş biriyim. Düğünü Allah nasip ederse Ramazan veyaBen yeni sözlenmiş biriyim. Düğünü Allah nasip ederse Ramazan veya Kurban Bayramı sonrası yapmak istiyoruz. Dini nikâhı şimdiden kıyıp birbirimizle görüşmek istiyoruz. Kurban Bayramı sonrası yapmak istiyoruz. Dini nikâhı şimdiden kıyıp birbirimizle görüşmek istiyoruz. Siz ne dersiniz? Dinînikâh yaparsa evlenmiş olur. Evlensin, ben ona bir şey demiyorum. Siz ne dersiniz?

Dinînikâh yaparsa evlenmiş olur. Evlensin, ben ona bir şey demiyorum.
Evlenmiş olur. Evliliğin kurallarına riayet etsinler.Evlenmiş olur. Evliliğin kurallarına riayet etsinler. Onlar nikâh yapacaklar, el ele tutuşacaklar. Emirgan'a gezmeye gidecekler. Onlar nikâh yapacaklar, el ele tutuşacaklar. Emirgan'a gezmeye gidecekler.

Çay içecekler. Nasıl olsa nikâhımız var, diyecekler. Düğün olmadı diye. Ondan sonrada bozuşacaklar.Çay içecekler. Nasıl olsa nikâhımız var, diyecekler. Düğün olmadı diye. Ondan sonrada bozuşacaklar. Allahaısmarladık diye o oraya gidecek, o oraya gidecek. Allahaısmarladık diye o oraya gidecek, o oraya gidecek.

Bazen böyle oluyor. Bunun için demiyorumda. Bu işin tehlikesini bildirmek için.Bazen böyle oluyor. Bunun için demiyorumda. Bu işin tehlikesini bildirmek için. Adam kızıyor, "boşamadım seni" diyor kızgınlığından. Kadında ayrılıyor.Adam kızıyor, "boşamadım seni" diyor kızgınlığından. Kadında ayrılıyor. Gidiyor, başkası istedi diye evleniyor. Başkasının nikâhında şu an,buna nikâhlı. Gidiyor, başkası istedi diye evleniyor. Başkasının nikâhında şu an,buna nikâhlı. Şeriat bakımından başkasının koynunda. Ayıkla pirincin taşını. Yani öyle şey olur mu? Şeriat bakımından başkasının koynunda. Ayıkla pirincin taşını.

Yani öyle şey olur mu?

Bu işin ciddiyetini bilmedikleri için bizim hocamızın bana vasiyeti var.Bu işin ciddiyetini bilmedikleri için bizim hocamızın bana vasiyeti var. "Resmînikâh olmayanın dini nikâhını kıyma." diyordu. Neden? "Resmînikâh olmayanın dini nikâhını kıyma." diyordu.

Neden?

Çoğu şuurlu değil. İslâmî konularda kitap neşreden, efelik yapan, sağa sola saldıran birisi var.Çoğu şuurlu değil. İslâmî konularda kitap neşreden, efelik yapan, sağa sola saldıran birisi var. Nikâhlandılar ayrıldılar. Boşamadı. Öbür taraf gitti, birisiyle evlendi.Nikâhlandılar ayrıldılar. Boşamadı.

Öbür taraf gitti, birisiyle evlendi.
Boşamıyor. Yani hiç olmazsa boşada ötekisi kötü durumda olmasın. İnat ediyorlar, birbirlerine. Boşamıyor. Yani hiç olmazsa boşada ötekisi kötü durumda olmasın. İnat ediyorlar, birbirlerine. Hınç duyuyor,"boşamadım seni" diyor. Yani evlenemesin diye karşı taraf. Hınç duyuyor,"boşamadım seni" diyor. Yani evlenemesin diye karşı taraf.

O da seni dinlemiyorum, evlendim diyor; gidiyor. Onun için bu gibi durumlar oluyor. O da seni dinlemiyorum, evlendim diyor; gidiyor. Onun için bu gibi durumlar oluyor. Ya düğünü çabuk yapın. İş olsun bitsin. Yada biraz sabredin. Biraz daha sabredin. Ya düğünü çabuk yapın. İş olsun bitsin. Yada biraz sabredin. Biraz daha sabredin.

Kadınlarla selamlaşmak câizmidir? Olabilir. Kadınlarla selamlaşmak câizmidir?

Olabilir.

Hz. Ömer radiyallahu anh; Peygamber Efendimiz'i canından çok sevmedikçe kâmil iman etmiş olamıyor. Hz. Ömer radiyallahu anh; Peygamber Efendimiz'i canından çok sevmedikçe kâmil iman etmiş olamıyor. Mürşitler Peygamberlerin varisleri olmaları hasebiyle aynı sevgiye layıklar.Mürşitler Peygamberlerin varisleri olmaları hasebiyle aynı sevgiye layıklar. Bu sevgiye kavuşabilmek için neler yapabiliriz? Sevgi kalple ilgili deniliyor. Bu sevgiye kavuşabilmek için neler yapabiliriz?

Sevgi kalple ilgili deniliyor.
Eğer böyle olsaydı Peygamberimiz Hz. Ömer'e"Beni canından çok sevmelisin." derlermiydi? Eğer böyle olsaydı Peygamberimiz Hz. Ömer'e"Beni canından çok sevmelisin." derlermiydi? Ben şöyle düşünüyorum, bilmem yanlış mı? Ben şöyle düşünüyorum, bilmem yanlış mı?

O dönemde Rabbimizden sonra en çok sevilmesi gereken Peygamberimiz'di. O dönemde Rabbimizden sonra en çok sevilmesi gereken Peygamberimiz'di. Şimdi o halkaya mürşitlerimiz eklendi. Şimdi o halkaya mürşitlerimiz eklendi. Neden acaba Peygamberimiz Hz. Ömer'e Rabbini sevmesini değilde kendini sevmesini söylüyor. Neden acaba Peygamberimiz Hz. Ömer'e Rabbini sevmesini değilde kendini sevmesini söylüyor.

Allah yanında Peygamber bir kul değilmidir? Allah yanında Peygamber bir kul değilmidir?

Yani mürşide feda edilen can, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e feda edilenYani mürşide feda edilen can, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e feda edilen canda Allah'a fedakârlığı öğretmez mi canda Allah'a fedakârlığı öğretmez mi böyle bir izah yapmış. Doğru, böyledir. böyle bir izah yapmış. Doğru, böyledir.

Bu sevgiye kavuşabilmek için ne yapmalıyız, diyor. Bu sevgiye kavuşabilmek için ne yapmalıyız, diyor.

Tasavvufî tavsiyeleri tutarsa o sevgi tahakkuk eder.Tasavvufî tavsiyeleri tutarsa o sevgi tahakkuk eder. O zikirleri yaptıkça o rabıtayı yaptıkça o muhabbet gelişiyor. O zikirleri yaptıkça o rabıtayı yaptıkça o muhabbet gelişiyor.

"Ümmeti ihtilafı rahmettir.","Düşmanınızın silahıyla silahlanın." diye hadis varmı?"Ümmeti ihtilafı rahmettir.","Düşmanınızın silahıyla silahlanın." diye hadis varmı? Bu iki konuda olmadığını söylüyorlar. Bu iki konuda olmadığını söylüyorlar.

Hayır vardır. İhtilafın çeşitleri vardır. İhtilaf fikir, kanaat ve içtihatta farklılık olursa normaldir.Hayır vardır. İhtilafın çeşitleri vardır. İhtilaf fikir, kanaat ve içtihatta farklılık olursa normaldir. Birisi şöyle bir fikir yürütüyor. Ötekisi böyle bir fikir yürütüyor. Düşmanla şurada çarpışalım.Birisi şöyle bir fikir yürütüyor. Ötekisi böyle bir fikir yürütüyor. Düşmanla şurada çarpışalım. Hayır, orada çarpışmayalım; burada çarpışalım. Hayır, orada çarpışmayalım; burada çarpışalım.

Bunlar fikir ihtilafıdır. Sevgi vardır, saygı vardır.Bunlar fikir ihtilafıdır. Sevgi vardır, saygı vardır. Ama bir işin yapılması konusunda metotta ve yolda farklılık rahmettir. Ama bir işin yapılması konusunda metotta ve yolda farklılık rahmettir. Çünkü çeşitlilik getiriyor. Yani fikirler ilerleme getirir. Çünkü çeşitlilik getiriyor. Yani fikirler ilerleme getirir. O bakımdan doğrudur. Böyle bir hadîs-i şerîf vardır. O bakımdan doğrudur. Böyle bir hadîs-i şerîf vardır.

Bu hadîs-i şerîflerin senedi, sıhhati, vesairesi konusunda yoktur diyenlere karşıBu hadîs-i şerîflerin senedi, sıhhati, vesairesi konusunda yoktur diyenlere karşı hangi kaynaklarda olduğuna dair bir araştırma yapmak lazım. hangi kaynaklarda olduğuna dair bir araştırma yapmak lazım. "Düşmanın silahıyla silahlanın." diye bir hadîs-i şerîf var mı? Âyet-i kerîme var. "Düşmanın silahıyla silahlanın." diye bir hadîs-i şerîf var mı? Âyet-i kerîme var.

Düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar silah hazırlayın.Düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar silah hazırlayın. Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı korkutacak kadar silahlanın diye âyet-i kerîme var.Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı korkutacak kadar silahlanın diye âyet-i kerîme var. Tabii hadîs-i şerîflerde var. Tabii hadîs-i şerîflerde var.

Doğru değildir. Çünkü ebeveyninin bazı mezheplere göre hakkı vardır.Doğru değildir. Çünkü ebeveyninin bazı mezheplere göre hakkı vardır. Onun hakkı olmadan nikâh olmaz diye, onun için doğru olmadığı anlaşılıyor.Onun hakkı olmadan nikâh olmaz diye, onun için doğru olmadığı anlaşılıyor. Güzellikle yapmaya çalışmak lazım. Yalnız şöyle olabiliyor. Güzellikle yapmaya çalışmak lazım. Yalnız şöyle olabiliyor.

Kaçırmakta bazen kızında rızası olmuyor. Kız çalıya tutunuyor. Ötekisi oradan çekiyor.Kaçırmakta bazen kızında rızası olmuyor. Kız çalıya tutunuyor. Ötekisi oradan çekiyor. Eteği yırtılıyor vesaire. Annesi, babası başka fikirde oluyor. Eteği yırtılıyor vesaire. Annesi, babası başka fikirde oluyor. Kız,İslâmî bir yuva kurmak istiyor. Aralarında ihtilaf var. Bir talip var. Kız,İslâmî bir yuva kurmak istiyor. Aralarında ihtilaf var. Bir talip var.

"Tamam, ben evlenmeye razıyım." Gidiyorlar. Evleniyorlar."Tamam, ben evlenmeye razıyım." Gidiyorlar. Evleniyorlar. Olabilir, bu gibi durumlar.Olabilir, bu gibi durumlar. Ama rızası hilafına kaçırmak tabii annesinin babasınında. Ama rızası hilafına kaçırmak tabii annesinin babasınında.

Kızda bazen cahillik edebiliyor. Genel olarak anne, baba müslümansa arzusu olmadan doğru olmuyor. Kızda bazen cahillik edebiliyor. Genel olarak anne, baba müslümansa arzusu olmadan doğru olmuyor.

Çevremizde hoca denilen bazı kişiler istihare yapıp büyü yapılmışsaÇevremizde hoca denilen bazı kişiler istihare yapıp büyü yapılmışsa o büyüyü çözebileceklerini söylüyorlar. Bunun İslâm'da hükmü nedir? o büyüyü çözebileceklerini söylüyorlar. Bunun İslâm'da hükmü nedir?

İslâm'da dua vardır. Dua fayda verir. Büyüye,sihre karşı da sûreler vardır.İslâm'da dua vardır. Dua fayda verir. Büyüye,sihre karşı da sûreler vardır. Kişi kendiside dua ederse sevdiği bir arkadaşıda ona dua ederse duaların kabul olması mümkündür. Kişi kendiside dua ederse sevdiği bir arkadaşıda ona dua ederse duaların kabul olması mümkündür.

Ondan kurtulmak mümkündür. Ama bazıları "ben bunu şöyle yaparım, böyle yaparım" diyor.Ondan kurtulmak mümkündür. Ama bazıları "ben bunu şöyle yaparım, böyle yaparım" diyor. Sonra "şu kadarda para vereceksin." diyor, zarfın içinde. Sonra "şu kadarda para vereceksin." diyor, zarfın içinde.

O doğru değildir. Kendiniz dua edin. Arkadaşlarınız, yakınlarınız, büyükleriniz dua etsin. Olur. O doğru değildir. Kendiniz dua edin. Arkadaşlarınız, yakınlarınız, büyükleriniz dua etsin. Olur.

Sohbetinizde evlilikle ilgili hadisler okudunuz.Sohbetinizde evlilikle ilgili hadisler okudunuz. Ben bir tenkit yapacağım,Ümmet-i Muhammedi tenkit edeceğim diyor. Ben bir tenkit yapacağım,Ümmet-i Muhammedi tenkit edeceğim diyor.

Öncelikle evli kardeşlerimiz, anne ve babalar evlilik hususunda bekâr kardeşlerimizeÖncelikle evli kardeşlerimiz, anne ve babalar evlilik hususunda bekâr kardeşlerimize gerekli yardımı göstermiyorlar. gerekli yardımı göstermiyorlar.

"Şefaatlerin aracılıkların en sevaplısı nikâh konusunda yapılan şefaattir." diye hadîs-i şerîf var."Şefaatlerin aracılıkların en sevaplısı nikâh konusunda yapılan şefaattir." diye hadîs-i şerîf var. Demek ki evliliğe yardımcı olmak sevaptır.Demek ki evliliğe yardımcı olmak sevaptır. Bu hususta evliler, evlenmemiş olanlara iyi kızı bulmakta vazifelerini yapsınlar. Bu hususta evliler, evlenmemiş olanlara iyi kızı bulmakta vazifelerini yapsınlar. İyi kız, utanıyordur. Söyleyemiyordur. Onu öbür tarafa duyurmakta vazifelerini yapsınlar.İyi kız, utanıyordur. Söyleyemiyordur.

Onu öbür tarafa duyurmakta vazifelerini yapsınlar.
Mahallelerinde iyi bir kızcağız var. Anası, babasıda ceberrut. Baskı yapıyor vesaire. Mahallelerinde iyi bir kızcağız var. Anası, babasıda ceberrut. Baskı yapıyor vesaire. Zengin diye falancaya verecekler; ama o içki içer, namazla niyazla ilgili değil. Zengin diye falancaya verecekler; ama o içki içer, namazla niyazla ilgili değil. Bu kızı sen git, al. Kurtar filan diye. Bu kızı sen git, al. Kurtar filan diye.

O kıza yardımcı olmak veya kız arayan filanca erkeğe yardımcı olmak gibi hayırlı şeylerdir. O kıza yardımcı olmak veya kız arayan filanca erkeğe yardımcı olmak gibi hayırlı şeylerdir. Sevaplı şeylerdir. Nikâh hususundaki bu aracılıklar çok sevaplıdır. Buna gayret edin. Sevaplı şeylerdir. Nikâh hususundaki bu aracılıklar çok sevaplıdır. Buna gayret edin.

Kayınpeder ve kayınvalideye anne ve baba demek câizmidir? Caizdir. Kayınpeder ve kayınvalideye anne ve baba demek câizmidir?

Caizdir.

İmam hatip okulunu bitirdim. Üniversite imtihanını kazanamadım. İmam hatipliği kazandım. İmam hatip okulunu bitirdim. Üniversite imtihanını kazanamadım. İmam hatipliği kazandım. Annem, babam İstanbul'a yerleşecek. Ticaret yapma imkânı var. Siz ne yapmamı istersiniz? Annem, babam İstanbul'a yerleşecek. Ticaret yapma imkânı var. Siz ne yapmamı istersiniz?

Ben imamlığı kazanmışsa imamlık yapmasını tercih ederim. Kendim olsam da öyle yaparım. Ben imamlığı kazanmışsa imamlık yapmasını tercih ederim. Kendim olsam da öyle yaparım. Çünkü en faziletli, en sevaplı iş o. En kârlısı o. Ticaretin en kârlısı o. Çünkü en faziletli, en sevaplı iş o. En kârlısı o. Ticaretin en kârlısı o.

Birisi bir kitap okumuş. Orada, akaid kitabında Allah ilm-i ezelisiyle herkesin halini biliyor diye.Birisi bir kitap okumuş. Orada, akaid kitabında Allah ilm-i ezelisiyle herkesin halini biliyor diye. Tabii AllahuTeâlâ hazretlerinin ilmi; geçmişi, geleceği bilir. Tabii AllahuTeâlâ hazretlerinin ilmi; geçmişi, geleceği bilir.

Vesveseler gelmemesi içinde kitapları besmeleyle okuması uygun olur.Vesveseler gelmemesi içinde kitapları besmeleyle okuması uygun olur. Kaderin sırlarını kurcalamak, tavsiye edilmemiş. Kaderin sırlarını kurcalamak, tavsiye edilmemiş.

Öyle Kur'an okuyanlar vardır ki Kur'ân-ı Kerîm ona lanet eder. Öyle Kur'an okuyanlar vardır ki Kur'ân-ı Kerîm ona lanet eder. Bu hadisteki lanet ne şekilde olacak? Bu hadisteki lanet ne şekilde olacak?

Lanet bir insanın Allah'ın rahmetinden uzak olmasını istemek demektir. Lanet bir insanın Allah'ın rahmetinden uzak olmasını istemek demektir.

Rahmetinden uzak olsun, demektir. Kur'ân-ı Kerîmde bazı Kur'an okuyanlar,Rahmetinden uzak olsun, demektir. Kur'ân-ı Kerîmde bazı Kur'an okuyanlar, Kur'ân-ı Kerîm'i istismar ettikleri için, saygıyı tam yapamadıkları için,Kur'ân-ı Kerîm'i istismar ettikleri için, saygıyı tam yapamadıkları için, bağlanmadıkları için veya Kur'an ehli olmadıklarından veya Kur'an'a ters hayat tarzı olduğundan bağlanmadıkları için veya Kur'an ehli olmadıklarından veya Kur'an'a ters hayat tarzı olduğundan onlara lanet eder. "Yâ Rabbi sen buna rahmetini ihsan etme!" der. onlara lanet eder. "Yâ Rabbi sen buna rahmetini ihsan etme!" der.

Ve Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatçi olduğun başka hadîs-i şerîflerde Peygamber Efendimiz bildiriyor. Ve Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatçi olduğun başka hadîs-i şerîflerde Peygamber Efendimiz bildiriyor. Bazı kimselerede Kur'ân-ı Kerîm şefaat eder. "Yâ Rabbi! bu beni okudu.Bazı kimselerede Kur'ân-ı Kerîm şefaat eder. "Yâ Rabbi! bu beni okudu. Ahkâmımı uymaya çalıştı. Beni hıfz etti; korudu, kolladı.Ahkâmımı uymaya çalıştı. Beni hıfz etti; korudu, kolladı. Sende bunu koru, kolla." diye dua edeceğine,Allah'tan şefaat isteyeceğine dair Sende bunu koru, kolla." diye dua edeceğine,Allah'tan şefaat isteyeceğine dair bu konuda hadîs-i şerîfler var. Demek ki Kur'ân-ı Kerîm'in şahsiyet-i mâneviyesibu konuda hadîs-i şerîfler var. Demek ki Kur'ân-ı Kerîm'in şahsiyet-i mâneviyesi kendisine sevgili, saygılı, bağlı olanlara şefaat ediyor. Hayır dua ediyor. kendisine sevgili, saygılı, bağlı olanlara şefaat ediyor. Hayır dua ediyor.

O şahsiyet-i mânevîye,Kur'an'a layık olmayanlara, istismar edenlere, kötüye kullananlara O şahsiyet-i mânevîye,Kur'an'a layık olmayanlara, istismar edenlere, kötüye kullananlara veya kötü huylu olanlara da "Yâ Rabbi! Buna cezasını ver." diye beddua ediyor, demek ki. veya kötü huylu olanlara da "Yâ Rabbi! Buna cezasını ver." diye beddua ediyor, demek ki.

Günümüzde Müslümanlığın en iyi yaşandığı ülke Türkiye deniliyor. Günümüzde Müslümanlığın en iyi yaşandığı ülke Türkiye deniliyor. Bu görüşte doğruluk payı varmıdır? Bu görüşte doğruluk payı varmıdır?

İslâm'ı kaliteli, ilmî bir cemaat olarak anlayıp İslâm'a faydalı olma, çalışmalar yapma bakımından İslâm'ı kaliteli, ilmî bir cemaat olarak anlayıp İslâm'a faydalı olma, çalışmalar yapma bakımından Türkiye önemli bir ülke. Nüfusu kalabalık. Fakat bütün ülkelerde iyi insanlar var.Türkiye önemli bir ülke. Nüfusu kalabalık. Fakat bütün ülkelerde iyi insanlar var. Ben mesela Suud'daki bazı kimselerin namaza, niyaza bizimkilerden çok daha bağlı olduklarını gördüm. Ben mesela Suud'daki bazı kimselerin namaza, niyaza bizimkilerden çok daha bağlı olduklarını gördüm.

Bizde dinden, imandan çok uzak insanlar var. Suud'da içki sokulması bile yasak. Bizde dinden, imandan çok uzak insanlar var. Suud'da içki sokulması bile yasak. Resim sokulması bile yasak. Yani çıplak resimleri, o gazeteleri bile almıyorlar. Resim sokulması bile yasak. Yani çıplak resimleri, o gazeteleri bile almıyorlar. Oradaki şartlar biraz daha güzel. Ama sosyal seviye bakımından Oradaki şartlar biraz daha güzel.

Ama sosyal seviye bakımından
ve İslâm âlemine faydalı olabilecek, kaliteli elemanlar bakımından Türkiye hakikaten güzel. ve İslâm âlemine faydalı olabilecek, kaliteli elemanlar bakımından Türkiye hakikaten güzel.

Türkiye'nin bazı yerlerinde İslâmî hava güzel. Ama "biz en güzel tarzdayız." diyemiyorum, şu anda. Türkiye'nin bazı yerlerinde İslâmî hava güzel. Ama "biz en güzel tarzdayız." diyemiyorum, şu anda. Başka ülkelerde İslâm'ı daha güzel yaşayan kıymetli kardeşlerimiz var. Başka ülkelerde İslâm'ı daha güzel yaşayan kıymetli kardeşlerimiz var.

Taze olan çocuğa nazar değiyor. Okununca geçiyor. Her gün okumak gerekiyor.Taze olan çocuğa nazar değiyor. Okununca geçiyor. Her gün okumak gerekiyor. Nazar değmemesi için yapılacak şey? Çörek otu vardır.Nazar değmemesi için yapılacak şey?

Çörek otu vardır.
Çörek otuna okunur, o iliştirilirse o zaman nazar değmez. Okumaya yine devam edilecek. Çörek otuna okunur, o iliştirilirse o zaman nazar değmez. Okumaya yine devam edilecek.

Bir firmadan hizmet karşılığı burs almak doğrumudur? Bir firmadan hizmet karşılığı burs almak doğrumudur?

Okuyacak, tahsilinden sonra ona hizmet edecek.Okuyacak, tahsilinden sonra ona hizmet edecek. Bu bir taktik meselesidir, insanın eğer o bilgiyi başka türlü elde etmesi mümkün değilse Bu bir taktik meselesidir, insanın eğer o bilgiyi başka türlü elde etmesi mümkün değilse veyahut mezun olduktan sonra yapacağı çalışmada bir planı varsa belki alabilir. veyahut mezun olduktan sonra yapacağı çalışmada bir planı varsa belki alabilir.

Normal ölçüler içinde başka yerden burs alabiliyorsa oradan almalı.Normal ölçüler içinde başka yerden burs alabiliyorsa oradan almalı. Doğrudan doğruya müslümana hizmet etmeye çalışmalı.Doğrudan doğruya müslümana hizmet etmeye çalışmalı. Hiçbir şeyiyle başkasına yardımcı olmamaya çalışmalı. Hiçbir şeyiyle başkasına yardımcı olmamaya çalışmalı.

Diskotek veya buna benzer meşru olmayan bir yerin düzenini yapan bir kişinin yanında çalışmak,Diskotek veya buna benzer meşru olmayan bir yerin düzenini yapan bir kişinin yanında çalışmak, ona yardım etmek ve hatta para almak doğrumudur? ona yardım etmek ve hatta para almak doğrumudur?

Tabii bir mesleği işgal ediyor, yapıyor. Ondan dolayı para alıyor.Tabii bir mesleği işgal ediyor, yapıyor. Ondan dolayı para alıyor. Ne işte kullanılırsa kullanılacak. Ama kötü işte kullanılacağı kesin. Ne işte kullanılırsa kullanılacak. Ama kötü işte kullanılacağı kesin.

Diskotekte çalgı çalınacak. Mümkün ise onu yapmaması lazım. Çünkü kötülüğe âlet olmuş oluyor. Diskotekte çalgı çalınacak. Mümkün ise onu yapmaması lazım. Çünkü kötülüğe âlet olmuş oluyor.

Olan olaylarda çatışmaya giriliyor. Ve iki taraf da müslüman.Olan olaylarda çatışmaya giriliyor. Ve iki taraf da müslüman. Ne tavsiye edersiniz? Birbirini öldürüyorlar. Ne tavsiye edersiniz? Birbirini öldürüyorlar.

İki taraf da müslüman sözü, incelenmeli.İki taraf da müslüman sözü, incelenmeli. İki taraf müslümanda olsa haksız yere hücum eden zalim olur.İki taraf müslümanda olsa haksız yere hücum eden zalim olur. Mesela müslümanda olsa yol kesiyor, para alacak. Kati derler; Mesela müslümanda olsa yol kesiyor, para alacak. Kati derler; yolu kesen, hırsızlık yapan harami derler; eski şeylerde. Bunlar öldürülür. yolu kesen, hırsızlık yapan harami derler; eski şeylerde. Bunlar öldürülür.

Çünkü yaptığı şey İslâm'a aykırı. Müslüman müslümanla çarpışmayacak demek.Çünkü yaptığı şey İslâm'a aykırı. Müslüman müslümanla çarpışmayacak demek. Masum müslüman masum müslümanla çarpışmayacak demek. Masum müslüman masum müslümanla çarpışmayacak demek.

Yoksa ötekisi yol kesmiş, adam öldürüyor; köy basıyor. O zaman o bu durumda olmuyor.Yoksa ötekisi yol kesmiş, adam öldürüyor; köy basıyor. O zaman o bu durumda olmuyor. Onunla çarpışmak olur. Onunla çarpışmak olur.

Bize iftira atanlara tavrımız ne olsun? İftira atıyorsun, bu yaptığın doğru değildir.Bize iftira atanlara tavrımız ne olsun?

İftira atıyorsun, bu yaptığın doğru değildir.
Âhirette bunun cezasını, vebalini çekersin. Pişman olursun. Âhirette bunun cezasını, vebalini çekersin. Pişman olursun. İşin doğrusu şudur, diye onu ikaz etmek lazımdır ki yapmasın. İşin doğrusu şudur, diye onu ikaz etmek lazımdır ki yapmasın.

Yapılan şeylerin doğru olmadığını mâkul ölçüler içinde söylemek lazımdır kiYapılan şeylerin doğru olmadığını mâkul ölçüler içinde söylemek lazımdır ki o iftirayı dinleyenler kanmasın. o iftirayı dinleyenler kanmasın.

Herhangi bir şeyle çevrilmemiş boş arsalara araba parketmek veyaHerhangi bir şeyle çevrilmemiş boş arsalara araba parketmek veya geçiş için kullanmak ile kul hakkı tahakkuk eder mi? geçiş için kullanmak ile kul hakkı tahakkuk eder mi?

Mâlum arazinin sahibinin izni olmadan geçiş bile câiz değildir, diye hüküm var dinimizde. Mâlum arazinin sahibinin izni olmadan geçiş bile câiz değildir, diye hüküm var dinimizde. Onu soruyor. Evet, izni olmadan câiz olmaz. Onu soruyor. Evet, izni olmadan câiz olmaz.

Müsaadesi varsa câiz olur. Veya sorulması mümkünse sormalı insan.Müsaadesi varsa câiz olur. Veya sorulması mümkünse sormalı insan. Belediye beldenin umumî işlerini görendir.Belediye beldenin umumî işlerini görendir. Belediye arsası biraz daha normalde şahıslara ait yerleri sormak daha iyi olur. Belediye arsası biraz daha normalde şahıslara ait yerleri sormak daha iyi olur.

Şahıs araziside olsa bu arsaların kullanışını sormak lazım ve izin almak uygun olur.Şahıs araziside olsa bu arsaların kullanışını sormak lazım ve izin almak uygun olur. İzin vermiyorsa geçmek ve parketmek doğru olmaz. İzin vermiyorsa geçmek ve parketmek doğru olmaz.

Anam, babam beni cahil biriyle evlendirmek istiyor. Namaz bile kılmasa, gelirlerse veririm, diyor.Anam, babam beni cahil biriyle evlendirmek istiyor. Namaz bile kılmasa, gelirlerse veririm, diyor. Zor durumdayım, dua eder misiniz? Yatılı Kur'an kursuna girmek istiyorum. Ona da müsaade etmiyor. Zor durumdayım, dua eder misiniz? Yatılı Kur'an kursuna girmek istiyorum. Ona da müsaade etmiyor.

Allah yardımcısı olsun ve böyle kötü durumlara düşürmesin.Allah yardımcısı olsun ve böyle kötü durumlara düşürmesin. Hayırlı bir kimseyle evliliğinide nasip etsin. Bu durumlardan kurtarsın. Hayırlı bir kimseyle evliliğinide nasip etsin. Bu durumlardan kurtarsın.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2