Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

İslam'da Takva: Asaletli ve İdeal Bir Davranış Biçimi (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Rebîü'l-Âhir 1411 / 01.11.1990

İçerik

Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur?

Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz olur mu? Faiz oluyorsa o parayı ne yapmalı? 

Soru: Bir kardeşimiz "Bir adet hatim duası yapmanızı rica ediyorum." diyor. 

Soru: Kıyamet günü herkes başkasından haklarını almak için Allah'tan niyaz edecek. Peki, haklar istediği kadar mı alınacak yoksa karşılığı kadar mı alabilecek? 

Soru: Günümüzdeki borsa işinde şirketlerin hisselerinden kâr almak caiz midir? 

Soru: Günümüzde Cumanın şartları var mıdır? 

Soru: Devlet Planlama Teşkilatı'ndan ticarî iş yapmak üzere kredi almak caiz midir, değil midir? 

Soru: Bir kadının soruyor. İki çocuğu varmış; bazı şeyleri sıralıyor, durumları anlatıyor. "Henüz yeni bir çocuk olma durumu daha belirmiş gibi, bunu aldırmak olabilir mi?" diyor. 

Soru: Sohbetinizi dinlemek için Afyon'a bağlı Dinar ilçesinden geldik. Sizi ilçemize davet ediyoruz. Teşrif eder misiniz? 

Soru: Bir kimsenin şahsı için hayat sigortası yaptırması caiz midir? 

Soru: Bir kimse bankadan faiz aldıysa bunu ne yapmalı, açıklayabilir misiniz? 

Soru: Huşû içinde namaz kılmak için ne yapabilirim? 

Soru: Bir kardeşimiz soruyor: Benî Kureyza yahudileriyle savaşa giderken Peygamber Efendimiz'in; "İkindi namazını orada kılacaksınız, yolda kılmayın." gibi bir tavsiyesi oldu. Kimisi tuttular, kimisi tutmadılar. 

Soru: Kutub, gavs, abdal, kayyum gibi kelimelerin kaynağı nedir? Bu hususta bilgi verir misiniz? 

Soru: Annem iki arkadaşımla görüşmemi istemiyor. Onların evine gitmemi onların da bana gelmesini istemiyor. Bu kardeşlerimiz Allah yolunda iyi insanlar. 

Soru: İçkiden ve huysuzluktan bir insanı vazgeçirebilmek için bir dua tavsiye eder misiniz? 

Soru: "Ev kadınıyım." Bağkur'a prim ödeyerek alacağı emeklilik aylığının kendisine helal olup olmayacağı… 

Soru: Birisi bankaya para yatırmış şimdi haram olduğunu öğrenmiş. Eskiden bilmiyormuş. Ötekisi de "o parayı bana ver ben filanca yere vereyim" demiş. 

Soru: Bakara sûresinde içkiyle ilgili âyeti açıklar mısınız? 

Soru: Faizsiz çalıştığını iddia eden müesseseye para yatırmak caiz midir? 

Soru: Trafik sigortasına aracı olmak veya acentalığını yapmak nasıl olur? 

Soru: Hukuk fakültesini kazandım. Annem babam okutmak istemediler. Kalplerini kırarak okula geldim. Acaba hata mı ediyorum? 

Soru: Gerek günlük hayatımda gerek ibadetlerimde özellikle derslerde şeytan akla hayale gelmedik kelimelerle anlatamayacağım fitneler veriyor. Bu yüzden kendi kendime kahrediyorum. Ve bu düşüncelerin gelmesinden dolayı çok üzülüyorum. Bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim? 

Soru: Belediye nikahından ayrılmak boşanmak talak etme yerine geçer mi? 

Soru: Dersimiz Cuma vaktiyle çakışıyor. Önemli ve zor bir ders. Cumaya gidelim mi gitmeyelim mi? 

Soru: Cemaatle namaz kılarken kalbî zikrin bir sakıncası var mı? 

Soru: Bir bayilik almak istiyoruz. Bu arada gayr-i İslâmî bir takım şeylerin de satılması mecburi olacak. Tavsiye eder misiniz? 

Soru: Zorunlu tasarruf kesintisi diye maaşlarımızdan kestikleri paralarımızın bir kısmının faizlerini veriyorlar. 

Soru: İster istemez göz zinasına düşüyoruz. Bu illetten kurtulmak için ne yapmamız lazım? 

Soru: Evli olan kişiler birbirlerine nasıl hitap etmelidir? Mesela kadın kocasına ismini söyleyebilir mi? 

Soru: Elmalılı Hamdi Yazır diğer alimlerden farklı görüş bildirmiş. Bu görüşe göre hareket edebilir miyiz? 

Soru: Öğrenciyiz tatillerde bazen 15 günden az olmak üzere memleketimize gidiyoruz ve buraya geliyoruz. Buna göre hangi konuda seferî olduğumuzu açıklarsanız memnun oluruz. 

Soru: Bu verilen faizler aslında kesilenle birlikte eklem düşünüldüğü zaman çok düşük bir ödenti. Binaenaleyh faiz olur mu? 

Soru: Cuma konusu ben dahil herkesin aklını kurcalayan bir mesele. Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? 

Soru: Bir amcam var. Kumar oynar, yalan söyler. 16 yaşındaki kızını Kur'an ve İslâm öğrensin diye yanıma getirdim. Kendim evliyim. Bir sakıncası var mı?Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı? 

Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı?

Soru: Üniversitede okumaktayız. Ailelerimiz bize banka aracılığıyla para gönderiyor. Bundan bir mahsur çıkar mı? 

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur?, Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

İslam'da Takva: Asaletli ve İdeal Bir Davranış Biçimi (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Rebîü'l-Âhir 1411 / 01.11.1990

İçerik

Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur?

Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz olur mu? Faiz oluyorsa o parayı ne yapmalı? 

Soru: Bir kardeşimiz "Bir adet hatim duası yapmanızı rica ediyorum." diyor. 

Soru: Kıyamet günü herkes başkasından haklarını almak için Allah'tan niyaz edecek. Peki, haklar istediği kadar mı alınacak yoksa karşılığı kadar mı alabilecek? 

Soru: Günümüzdeki borsa işinde şirketlerin hisselerinden kâr almak caiz midir? 

Soru: Günümüzde Cumanın şartları var mıdır? 

Soru: Devlet Planlama Teşkilatı'ndan ticarî iş yapmak üzere kredi almak caiz midir, değil midir? 

Soru: Bir kadının soruyor. İki çocuğu varmış; bazı şeyleri sıralıyor, durumları anlatıyor. "Henüz yeni bir çocuk olma durumu daha belirmiş gibi, bunu aldırmak olabilir mi?" diyor. 

Soru: Sohbetinizi dinlemek için Afyon'a bağlı Dinar ilçesinden geldik. Sizi ilçemize davet ediyoruz. Teşrif eder misiniz? 

Soru: Bir kimsenin şahsı için hayat sigortası yaptırması caiz midir? 

Soru: Bir kimse bankadan faiz aldıysa bunu ne yapmalı, açıklayabilir misiniz? 

Soru: Huşû içinde namaz kılmak için ne yapabilirim? 

Soru: Bir kardeşimiz soruyor: Benî Kureyza yahudileriyle savaşa giderken Peygamber Efendimiz'in; "İkindi namazını orada kılacaksınız, yolda kılmayın." gibi bir tavsiyesi oldu. Kimisi tuttular, kimisi tutmadılar. 

Soru: Kutub, gavs, abdal, kayyum gibi kelimelerin kaynağı nedir? Bu hususta bilgi verir misiniz? 

Soru: Annem iki arkadaşımla görüşmemi istemiyor. Onların evine gitmemi onların da bana gelmesini istemiyor. Bu kardeşlerimiz Allah yolunda iyi insanlar. 

Soru: İçkiden ve huysuzluktan bir insanı vazgeçirebilmek için bir dua tavsiye eder misiniz? 

Soru: "Ev kadınıyım." Bağkur'a prim ödeyerek alacağı emeklilik aylığının kendisine helal olup olmayacağı… 

Soru: Birisi bankaya para yatırmış şimdi haram olduğunu öğrenmiş. Eskiden bilmiyormuş. Ötekisi de "o parayı bana ver ben filanca yere vereyim" demiş. 

Soru: Bakara sûresinde içkiyle ilgili âyeti açıklar mısınız? 

Soru: Faizsiz çalıştığını iddia eden müesseseye para yatırmak caiz midir? 

Soru: Trafik sigortasına aracı olmak veya acentalığını yapmak nasıl olur? 

Soru: Hukuk fakültesini kazandım. Annem babam okutmak istemediler. Kalplerini kırarak okula geldim. Acaba hata mı ediyorum? 

Soru: Gerek günlük hayatımda gerek ibadetlerimde özellikle derslerde şeytan akla hayale gelmedik kelimelerle anlatamayacağım fitneler veriyor. Bu yüzden kendi kendime kahrediyorum. Ve bu düşüncelerin gelmesinden dolayı çok üzülüyorum. Bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim? 

Soru: Belediye nikahından ayrılmak boşanmak talak etme yerine geçer mi? 

Soru: Dersimiz Cuma vaktiyle çakışıyor. Önemli ve zor bir ders. Cumaya gidelim mi gitmeyelim mi? 

Soru: Cemaatle namaz kılarken kalbî zikrin bir sakıncası var mı? 

Soru: Bir bayilik almak istiyoruz. Bu arada gayr-i İslâmî bir takım şeylerin de satılması mecburi olacak. Tavsiye eder misiniz? 

Soru: Zorunlu tasarruf kesintisi diye maaşlarımızdan kestikleri paralarımızın bir kısmının faizlerini veriyorlar. 

Soru: İster istemez göz zinasına düşüyoruz. Bu illetten kurtulmak için ne yapmamız lazım? 

Soru: Evli olan kişiler birbirlerine nasıl hitap etmelidir? Mesela kadın kocasına ismini söyleyebilir mi? 

Soru: Elmalılı Hamdi Yazır diğer alimlerden farklı görüş bildirmiş. Bu görüşe göre hareket edebilir miyiz? 

Soru: Öğrenciyiz tatillerde bazen 15 günden az olmak üzere memleketimize gidiyoruz ve buraya geliyoruz. Buna göre hangi konuda seferî olduğumuzu açıklarsanız memnun oluruz. 

Soru: Bu verilen faizler aslında kesilenle birlikte eklem düşünüldüğü zaman çok düşük bir ödenti. Binaenaleyh faiz olur mu? 

Soru: Cuma konusu ben dahil herkesin aklını kurcalayan bir mesele. Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? 

Soru: Bir amcam var. Kumar oynar, yalan söyler. 16 yaşındaki kızını Kur'an ve İslâm öğrensin diye yanıma getirdim. Kendim evliyim. Bir sakıncası var mı?Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı? 

Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı?

Soru: Üniversitede okumaktayız. Ailelerimiz bize banka aracılığıyla para gönderiyor. Bundan bir mahsur çıkar mı? 

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur?, Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur? Soru: Seferîlik müddeti 90 kilometre midir? Yoksa 18 saatlik yol mudur?

Cevap: Üç günlük mesafedir.Cevap: Üç günlük mesafedir. Üç günlük mesafe de; altı saat yolculuk yapacak, ondan sonra dinlenecek.Üç günlük mesafe de; altı saat yolculuk yapacak, ondan sonra dinlenecek. İnsanın bir tâkati var, normal bir şekilde böyle seyahat ediliyor, altı saatlik mesafedir.İnsanın bir tâkati var, normal bir şekilde böyle seyahat ediliyor, altı saatlik mesafedir. Bir insan yaya yürürse altı saatte varacağı yer,Bir insan yaya yürürse altı saatte varacağı yer, -beş altı saatte beş altı kilometreyi yürürse- 30, 35 kilometredir. Üç tane miktarı oluyor.-beş altı saatte beş altı kilometreyi yürürse- 30, 35 kilometredir. Üç tane miktarı oluyor. Aşağı yukarı üç günlük yol. Altı saat hesabıyla 90 kilometre civarında bir zaman oluyor.Aşağı yukarı üç günlük yol. Altı saat hesabıyla 90 kilometre civarında bir zaman oluyor. Mesafe önemlidir, saat önemli değildir. Mesela uçağa biniyor, 45 dakikada Ankara'ya geliyor. Olsun.Mesafe önemlidir, saat önemli değildir. Mesela uçağa biniyor, 45 dakikada Ankara'ya geliyor. Olsun. 450 kilometrelik mesafeyi geldiği için Ankara'da seferîdir. O bakımdan kilometre önemlidir.450 kilometrelik mesafeyi geldiği için Ankara'da seferîdir. O bakımdan kilometre önemlidir. Kilometrenin hesabı da öyle çıkıyor.Kilometrenin hesabı da öyle çıkıyor. Yine 10 saat, üç kere altı 18, oradan çıkıyor ama saat hesabı değildir;Yine 10 saat, üç kere altı 18, oradan çıkıyor ama saat hesabı değildir; "18 saat yol gitmeyince seferî olmaz." mânasında değil."18 saat yol gitmeyince seferî olmaz." mânasında değil. "Yaya bir yolcunun 18 saat gittiği mesafe kadar gittiği zaman seferî olur." demektir. "Yaya bir yolcunun 18 saat gittiği mesafe kadar gittiği zaman seferî olur." demektir.

Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz olur mu?Soru: Devlet zorunlu tasarrufun faizini vermeye başladı, bu para faiz olur mu? Faiz oluyorsa o parayı ne yapmalı? Faiz oluyorsa o parayı ne yapmalı?

Cevap: Olur. Yememeli; ya almamalı, ya da almak mecburi oluyorsa alıp bir hayra vermeli.Cevap: Olur. Yememeli; ya almamalı, ya da almak mecburi oluyorsa alıp bir hayra vermeli. Kendisinin istifade etmesi haram oluyor. Kendisinin istifade etmesi haram oluyor.

Soru: Bir kardeşimiz "Bir adet hatim duası yapmanızı rica ediyorum." diyor. Soru: Bir kardeşimiz "Bir adet hatim duası yapmanızı rica ediyorum." diyor.

Cevap: Allah kabul eylesin. Demin yaptığımız duaları hatim duası olarak da yapmıştık. Cevap: Allah kabul eylesin. Demin yaptığımız duaları hatim duası olarak da yapmıştık. Allah bu kardeşimizi ve bizleri dünya ve âhiretin hayırlarına erdirsin,Allah bu kardeşimizi ve bizleri dünya ve âhiretin hayırlarına erdirsin, niyetine vâsıl eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Geçmişlerinin ruhunu şad eylesin. niyetine vâsıl eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Geçmişlerinin ruhunu şad eylesin.

Soru: Kıyamet günü herkes başkasından haklarını almak için Allah'tan niyaz edecek.Soru: Kıyamet günü herkes başkasından haklarını almak için Allah'tan niyaz edecek. Peki, haklar istediği kadar mı alınacak yoksa karşılığı kadar mı alabilecek? Peki, haklar istediği kadar mı alınacak yoksa karşılığı kadar mı alabilecek?

Cevap: Sorusunu anlayamadım. Allah onun hakkını verecek; öbür taraftan alacak ve verecek. O kadar.Cevap: Sorusunu anlayamadım. Allah onun hakkını verecek; öbür taraftan alacak ve verecek. O kadar. Onun mukabili kadar sevap neyse onun sevabını verecek.Onun mukabili kadar sevap neyse onun sevabını verecek. Hakkı istenen kimsede sevap kalmamışsa bu kimsenin o kadar sevaba muadil günahı ona yüklenecek.Hakkı istenen kimsede sevap kalmamışsa bu kimsenin o kadar sevaba muadil günahı ona yüklenecek. Bu hafifleyecek, ötekisi günahın altına girecek. Bu hafifleyecek, ötekisi günahın altına girecek.

Soru: Günümüzdeki borsa işinde şirketlerin hisselerinden kâr almak caiz midir? Soru: Günümüzdeki borsa işinde şirketlerin hisselerinden kâr almak caiz midir?

Cevap: Bir insan şirketin hissesini almışsa şirketin yaptığı iş; işe göre doğru olur veya olmaz.Cevap: Bir insan şirketin hissesini almışsa şirketin yaptığı iş; işe göre doğru olur veya olmaz. Eğer şirket haram kılınan bir işi işleyen bir şirketseEğer şirket haram kılınan bir işi işleyen bir şirketse -diyelim ki içki imal eden bir şirket- o zaman günah olur. -diyelim ki içki imal eden bir şirket- o zaman günah olur. Veyahut kendisi makine imal ediyor veya başka bir şey imal ediyor da muamelesini yaparkenVeyahut kendisi makine imal ediyor veya başka bir şey imal ediyor da muamelesini yaparken haram işler yapıyorsa, o harama ortaklık dolayısıyla hissedar olmuş olur.haram işler yapıyorsa, o harama ortaklık dolayısıyla hissedar olmuş olur. Onun için insanın, takvâ ile çalıştığını bilmediği yerlere hissedar olmaması lazım. Onun için insanın, takvâ ile çalıştığını bilmediği yerlere hissedar olmaması lazım.

"Bir şirket veya kurum, olmadık yere girip de onların günahlarını yüklenmeyin." derim. "Bir şirket veya kurum, olmadık yere girip de onların günahlarını yüklenmeyin." derim.

Soru: Günümüzde Cumanın şartları var mıdır? Cevap: Vardır, imamların arkasında kılınabilir. Soru: Günümüzde Cumanın şartları var mıdır?

Cevap: Vardır, imamların arkasında kılınabilir.

Soru: Devlet Planlama Teşkilatı'ndan ticarî iş yapmak üzere kredi almak caiz midir, değil midir? Soru: Devlet Planlama Teşkilatı'ndan ticarî iş yapmak üzere kredi almak caiz midir, değil midir?

Cevap: O kredinin şartlarıyla ilgili; şartları helalse olabilir. Cevap: O kredinin şartlarıyla ilgili; şartları helalse olabilir.

Soru: Bir kadının soruyor. İki çocuğu varmış; bazı şeyleri sıralıyor, durumları anlatıyor.Soru: Bir kadının soruyor. İki çocuğu varmış; bazı şeyleri sıralıyor, durumları anlatıyor. "Henüz yeni bir çocuk olma durumu daha belirmiş gibi, bunu aldırmak olabilir mi?" diyor. "Henüz yeni bir çocuk olma durumu daha belirmiş gibi, bunu aldırmak olabilir mi?" diyor.

Cevap: O şartlarına göre olabilir. Cevap: O şartlarına göre olabilir.

Soru: Sohbetinizi dinlemek için Afyon'a bağlı Dinar ilçesinden geldik.Soru: Sohbetinizi dinlemek için Afyon'a bağlı Dinar ilçesinden geldik. Sizi ilçemize davet ediyoruz. Teşrif eder misiniz? Sizi ilçemize davet ediyoruz. Teşrif eder misiniz?

Cevap: Memnuniyetle. Vakit bulursak tabi, severek gelmek isterim. Bütün mesele vakit bulmak meselesi.Cevap: Memnuniyetle. Vakit bulursak tabi, severek gelmek isterim. Bütün mesele vakit bulmak meselesi. Dinar'a geliriz inşaallah. Dinar'a geliriz inşaallah. Selam getiren kardeşlerimiz, kimden selam getirdiyseSelam getiren kardeşlerimiz, kimden selam getirdiyse oraya da bizim selamımızı, teşekkürlerimizi iletsinler. oraya da bizim selamımızı, teşekkürlerimizi iletsinler.

Soru: Bir kimsenin şahsı için hayat sigortası yaptırması caiz midir? Soru: Bir kimsenin şahsı için hayat sigortası yaptırması caiz midir?

Cevap: Sigorta İslâmî bir müessese değildir. Birileri veriyor, hiç karşılığını almıyor.Cevap: Sigorta İslâmî bir müessese değildir. Birileri veriyor, hiç karşılığını almıyor. Ötekiler alıyor, istifade ediyor. Yani gayr-i âdil oluyor. Onun için İslâmî bir müessese değil.Ötekiler alıyor, istifade ediyor. Yani gayr-i âdil oluyor. Onun için İslâmî bir müessese değil. Mecburiyet yoksa yapmaması lazım.Mecburiyet yoksa yapmaması lazım. Ama mesela arabası var, sigorta olmadan trafiğe çıkarmıyorlar, mecburiyet olduğu zaman yapar.Ama mesela arabası var, sigorta olmadan trafiğe çıkarmıyorlar, mecburiyet olduğu zaman yapar. Keyfî olarak yaptırmaması lazım. Keyfî olarak yaptırmaması lazım.

Soru: Bir kimse bankadan faiz aldıysa bunu ne yapmalı, açıklayabilir misiniz? Soru: Bir kimse bankadan faiz aldıysa bunu ne yapmalı, açıklayabilir misiniz?

Cevap: Faizi aldığı zaman, faiz almanın günahını işlemiş oluyor.Cevap: Faizi aldığı zaman, faiz almanın günahını işlemiş oluyor. Artık ondan temizlenmek için çırpınması lazım.Artık ondan temizlenmek için çırpınması lazım. Zaten kendisi yiyemez ama alır almaz da bu günah kendisine bulaşıyor. Zaten kendisi yiyemez ama alır almaz da bu günah kendisine bulaşıyor.

Bizim bir arkadaş vardı, Adapazarı'nda çok sevdiğimiz bir kardeşimiz.Bizim bir arkadaş vardı, Adapazarı'nda çok sevdiğimiz bir kardeşimiz. Böyle bir mecburiyet olmuş, bir yerden faiz gelmiş, o da almış.Böyle bir mecburiyet olmuş, bir yerden faiz gelmiş, o da almış. Orada takvâ ehli çok sevdiğimiz bir kimseye; "Ben bu parayı ne yapayım?" demiş. Orada takvâ ehli çok sevdiğimiz bir kimseye;

"Ben bu parayı ne yapayım?" demiş.

"‘Sen bu parayı aldın mı?"‘Sen bu parayı aldın mı? Sen bu parayı aldın mı?' diye öyle çok sordu ki bin kere pişman oldum." diyor. Sen bu parayı aldın mı?' diye öyle çok sordu ki bin kere pişman oldum." diyor.

"Yahu ben artık sana ne diyeyim? Aldın bir kere, günaha girdin!" "Yahu ben artık sana ne diyeyim? Aldın bir kere, günaha girdin!"

Bir kere girdikten sonra çare arıyorlar. Kumaşın üstüne lekeyi döküyor; Bir kere girdikten sonra çare arıyorlar. Kumaşın üstüne lekeyi döküyor;

"Hocam! Bunu nasıl temizleyebiliriz?" diyor. Temizlersin ama eski temiz kumaş gibi olmaz. "Hocam! Bunu nasıl temizleyebiliriz?" diyor.

Temizlersin ama eski temiz kumaş gibi olmaz.

Soru: Huşû içinde namaz kılmak için ne yapabilirim? Soru: Huşû içinde namaz kılmak için ne yapabilirim?

Cevap: Namaz kılarken insan karşısında Kâbe'yi düşünmeli.Cevap: Namaz kılarken insan karşısında Kâbe'yi düşünmeli. Evliyâullahtan bir zât diyor ki; "Namaza durduğum zaman bir kere abdesti güzelce alırım.Evliyâullahtan bir zât diyor ki; "Namaza durduğum zaman bir kere abdesti güzelce alırım. Kâbe'yi karşımda düşünürüm. Ayağımın altında sıratı düşünürüm. Kayarsam cehenneme gideceğimi düşünürüm.Kâbe'yi karşımda düşünürüm. Ayağımın altında sıratı düşünürüm. Kayarsam cehenneme gideceğimi düşünürüm. Arkamda Azrail'in beklediğini düşünürüm. Kıldığım namazın son namaz olduğunu düşünüyorum.Arkamda Azrail'in beklediğini düşünürüm. Kıldığım namazın son namaz olduğunu düşünüyorum. ‘Bundan sonra bir daha namaz kılamayacağım.' diye korku ile namaz kılarım." diyor. ‘Bundan sonra bir daha namaz kılamayacağım.' diye korku ile namaz kılarım." diyor.

Namazı öyle kılmaya çalışmak lazım. Namazı öyle kılmaya çalışmak lazım.

Soru: Bir kardeşimiz soruyor: Benî Kureyza yahudileriyle savaşa giderken Peygamber Efendimiz'in;Soru: Bir kardeşimiz soruyor: Benî Kureyza yahudileriyle savaşa giderken Peygamber Efendimiz'in; "İkindi namazını orada kılacaksınız, yolda kılmayın." gibi bir tavsiyesi oldu."İkindi namazını orada kılacaksınız, yolda kılmayın." gibi bir tavsiyesi oldu. Kimisi tuttular, kimisi tutmadılar. Kimisi tuttular, kimisi tutmadılar.

Cevap: İşte böyle yanlış anlamalar veyahut değişik yorumlar oluyor.Cevap: İşte böyle yanlış anlamalar veyahut değişik yorumlar oluyor. Yani herkesin içtihadı farklı oluyor.Yani herkesin içtihadı farklı oluyor. Müçtehit içtihadında hata etse de, niyeti iyiyse sevap alıyor. Birisi diyor ki; Müçtehit içtihadında hata etse de, niyeti iyiyse sevap alıyor. Birisi diyor ki;

"Peygamber Efendimiz şu sebeple şöyle demiştir, binaenaleyh aynen onun dediğini tutayım." "Peygamber Efendimiz şu sebeple şöyle demiştir, binaenaleyh aynen onun dediğini tutayım."

Ötekisi de diyor ki; Ötekisi de diyor ki;

"Şu sebeple şöyle demiştir, ben o sebepten uzak durumdayım kılabilirim; kılayım da öyle gideyim." "Şu sebeple şöyle demiştir, ben o sebepten uzak durumdayım kılabilirim; kılayım da öyle gideyim."

İçtihat ediyor, iyi niyetli. Bir düşünüyor bir karar veriyor. İçtihat ediyor, iyi niyetli. Bir düşünüyor bir karar veriyor.

Müçtehit içtihadında hata etse bile İslâm'a göre sevap alır.Müçtehit içtihadında hata etse bile İslâm'a göre sevap alır. Niyeti iyi olduğu için Allahuâlem Efendimiz ondan azarlamamış olsa gerek. Niyeti iyi olduğu için Allahuâlem Efendimiz ondan azarlamamış olsa gerek. Çünkü iyi niyetli düşünmüşlerdir. O bakımdan. Çünkü iyi niyetli düşünmüşlerdir. O bakımdan.

Soru: Kutub, gavs, abdal, kayyum gibi kelimelerin kaynağı nedir? Bu hususta bilgi verir misiniz? Soru: Kutub, gavs, abdal, kayyum gibi kelimelerin kaynağı nedir? Bu hususta bilgi verir misiniz?

Cevap: Muhammed Pârsâ hazretlerinin güzel bir kitabı vardır. Orada bu hususlarda geniş mâlumat veriyor.Cevap: Muhammed Pârsâ hazretlerinin güzel bir kitabı vardır. Orada bu hususlarda geniş mâlumat veriyor. Bu kelimeler tabi hadîs-i şerîflerden alınmıştır ve bir takım bilgilere dayanmaktadır. Bu kelimeler tabi hadîs-i şerîflerden alınmıştır ve bir takım bilgilere dayanmaktadır.

Soru: Annem iki arkadaşımla görüşmemi istemiyor.Soru: Annem iki arkadaşımla görüşmemi istemiyor. Onların evine gitmemi onların da bana gelmesini istemiyor. Bu kardeşlerimiz Allah yolunda iyi insanlar. Onların evine gitmemi onların da bana gelmesini istemiyor. Bu kardeşlerimiz Allah yolunda iyi insanlar.

Cevap: Bu devirde maalesef annelerin ve babaların çok garip kaprisleri oluyor. "Camiye gitme.Cevap: Bu devirde maalesef annelerin ve babaların çok garip kaprisleri oluyor. "Camiye gitme. Sakal bırakma. Namaz kılma. Bu kadar sofu olma. Bu kadar Allah deme.Sakal bırakma. Namaz kılma. Bu kadar sofu olma. Bu kadar Allah deme. Bu kadar müslüman olma." Yani sulandırılmış müslüman istiyorlar. Biraz su katacaksın içine.Bu kadar müslüman olma." Yani sulandırılmış müslüman istiyorlar. Biraz su katacaksın içine. Rengini açacaksın... Böyle istiyorlar.Rengini açacaksın... Böyle istiyorlar. Cahil annelerin babaların cahilce sözlerinin bazısı dine de aykırı olabiliyor. Onlara uymak gerekmez. Cahil annelerin babaların cahilce sözlerinin bazısı dine de aykırı olabiliyor. Onlara uymak gerekmez.

Soru: İçkiden ve huysuzluktan bir insanı vazgeçirebilmek için bir dua tavsiye eder misiniz? Soru: İçkiden ve huysuzluktan bir insanı vazgeçirebilmek için bir dua tavsiye eder misiniz?

Cevap: Bu bir istek, bir insanın bir şeyi yaptırmak isteği. Ama istediği kimse günahkâr bir kimse.Cevap: Bu bir istek, bir insanın bir şeyi yaptırmak isteği. Ama istediği kimse günahkâr bir kimse. İçki içiyor. Allah'a âsî bir kimse.İçki içiyor. Allah'a âsî bir kimse. Allah'ın doğru görmediği bir şeyi yapan bir insana buradaki şahıs dua ediyor. Ama niçin dua ediyor? Allah'ın doğru görmediği bir şeyi yapan bir insana buradaki şahıs dua ediyor. Ama niçin dua ediyor? Kurtulması için dua ediyor.Kurtulması için dua ediyor. Şimdi; ya Allah o günahı işleyen kimseyi cezayı hak ettiğinden cezalandıracaktır. Şimdi; ya Allah o günahı işleyen kimseyi cezayı hak ettiğinden cezalandıracaktır. Bu kimsenin duasına sevap verir ama istediğini yapmaz.Bu kimsenin duasına sevap verir ama istediğini yapmaz. Ya da bu isteyen kimsenin Allah indinde sevgisi mertebesi yüksektirYa da bu isteyen kimsenin Allah indinde sevgisi mertebesi yüksektir onun hatırına ötekisini o günahtan kurtarabilir. Allahu Teâlâ hazretlerinin bileceği bir şey.onun hatırına ötekisini o günahtan kurtarabilir. Allahu Teâlâ hazretlerinin bileceği bir şey. Nasıl olacağını bilemeyiz. Cuma gecesi dua etme sevaptır.Nasıl olacağını bilemeyiz. Cuma gecesi dua etme sevaptır. Sahur vaktinde, seher vaktinde yapılan dualar makbuldür.Sahur vaktinde, seher vaktinde yapılan dualar makbuldür. Böyle güzel saatleri kollamalı güzel abdest alıp zikirlerden sonra duasını yapmalı.Böyle güzel saatleri kollamalı güzel abdest alıp zikirlerden sonra duasını yapmalı. Umulur ki Allah kurtarır. Kurtarsın diye müslümanın müslüman kardeşine gıyabında dua etmesi iyi. Umulur ki Allah kurtarır. Kurtarsın diye müslümanın müslüman kardeşine gıyabında dua etmesi iyi.

Soru: "Ev kadınıyım." Bağkur'a prim ödeyerek alacağı emeklilik aylığının kendisine helal olup olmayacağı… Soru: "Ev kadınıyım." Bağkur'a prim ödeyerek alacağı emeklilik aylığının kendisine helal olup olmayacağı…

Cevap: Burada da haksız şeyler olabiliyor. Takvâya riayet etmek daha uygun. Cevap: Burada da haksız şeyler olabiliyor. Takvâya riayet etmek daha uygun.

Soru: Birisi bankaya para yatırmış şimdi haram olduğunu öğrenmiş. Eskiden bilmiyormuş.Soru: Birisi bankaya para yatırmış şimdi haram olduğunu öğrenmiş. Eskiden bilmiyormuş. Ötekisi de "o parayı bana ver ben filanca yere vereyim" demiş. Ötekisi de "o parayı bana ver ben filanca yere vereyim" demiş.

Cevap: Şahsen kullanamayacak hayır işinde kullanılır. Cevap: Şahsen kullanamayacak hayır işinde kullanılır.

Soru: Bakara sûresinde içkiyle ilgili âyeti açıklar mısınız? Soru: Bakara sûresinde içkiyle ilgili âyeti açıklar mısınız?

Cevap: İçki ile ilgili âyetler peşpeşe kademeli olarak gelmiştir. İçkinin zararları bildirilmiştir.Cevap: İçki ile ilgili âyetler peşpeşe kademeli olarak gelmiştir. İçkinin zararları bildirilmiştir. Ondan sonra kati yasaklanması gelmiştir. Hepsini beraber mütalaa etmek lazım. İçkinin haramlığı kesin. Ondan sonra kati yasaklanması gelmiştir. Hepsini beraber mütalaa etmek lazım. İçkinin haramlığı kesin.

Soru: Faizsiz çalıştığını iddia eden müesseseye para yatırmak caiz midir? Soru: Faizsiz çalıştığını iddia eden müesseseye para yatırmak caiz midir?

Cevap: Caizdir çünkü faizsiz olduğunu söylüyor. Cevap: Caizdir çünkü faizsiz olduğunu söylüyor.

Soru: Trafik sigortasına aracı olmak veya acentalığını yapmak nasıl olur? Soru: Trafik sigortasına aracı olmak veya acentalığını yapmak nasıl olur?

Cevap: Doğru değil yani sıhhatli çalışmıyor. Onun için takvâya uygun bir şey olarak görmüyorum şahsen. Cevap: Doğru değil yani sıhhatli çalışmıyor. Onun için takvâya uygun bir şey olarak görmüyorum şahsen.

Soru: Hukuk fakültesini kazandım. Annem babam okutmak istemediler.Soru: Hukuk fakültesini kazandım. Annem babam okutmak istemediler. Kalplerini kırarak okula geldim. Acaba hata mı ediyorum? Kalplerini kırarak okula geldim. Acaba hata mı ediyorum?

Cevap: Kalbini almaya çalışırsınız. Okumak iyidir. Gönlünü almaya çalışırsınız. Cevap: Kalbini almaya çalışırsınız. Okumak iyidir. Gönlünü almaya çalışırsınız.

Soru: Gerek günlük hayatımda gerek ibadetlerimde özellikle derslerdeSoru: Gerek günlük hayatımda gerek ibadetlerimde özellikle derslerde şeytan akla hayale gelmedik kelimelerle anlatamayacağım fitneler veriyor.şeytan akla hayale gelmedik kelimelerle anlatamayacağım fitneler veriyor. Bu yüzden kendi kendime kahrediyorum.Bu yüzden kendi kendime kahrediyorum. Ve bu düşüncelerin gelmesinden dolayı çok üzülüyorum. Bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim? Ve bu düşüncelerin gelmesinden dolayı çok üzülüyorum. Bu düşüncelerden nasıl kurtulabilirim?

Cevap: Abdestli gezecek devamlı. Abdestli olduğu zaman şeytan vesvese veremez.Cevap: Abdestli gezecek devamlı. Abdestli olduğu zaman şeytan vesvese veremez. Ve zikre kuvvet verecek. Veyahut dersine yaptığı çalışmaya kendisini verecek. Ve zikre kuvvet verecek. Veyahut dersine yaptığı çalışmaya kendisini verecek.

Soru: Belediye nikahından ayrılmak boşanmak talak etme yerine geçer mi? Soru: Belediye nikahından ayrılmak boşanmak talak etme yerine geçer mi?

Cevap: Bu karmaşık bir iş oluyor. Mâlum İslâm'ın boşanma sisteminde farklılıklar var.Cevap: Bu karmaşık bir iş oluyor. Mâlum İslâm'ın boşanma sisteminde farklılıklar var. Medenî kanunda boşanmada farklılıklar var.Medenî kanunda boşanmada farklılıklar var. Medenî kanuna göre mahkemede gidip boşanıyorlar.Medenî kanuna göre mahkemede gidip boşanıyorlar. Ama şahıs İslâmî hukuka göre "ben boşamadım" diyor. Karmakarışık işler oluyor.Ama şahıs İslâmî hukuka göre "ben boşamadım" diyor. Karmakarışık işler oluyor. Allah yardımcı olsun. "Benim hakkım." diyor. Ötekisi "hakkı yok" diyor. Allah yardımcı olsun. "Benim hakkım." diyor. Ötekisi "hakkı yok" diyor.

Soru: Dersimiz Cuma vaktiyle çakışıyor. Önemli ve zor bir ders. Cumaya gidelim mi gitmeyelim mi? Soru: Dersimiz Cuma vaktiyle çakışıyor. Önemli ve zor bir ders. Cumaya gidelim mi gitmeyelim mi?

Cevap: Cuma Allah'ın farzı, emri olduğundan gitmesi lazım. Gitmeyi sağlamak için çalışmak gerekiyor. Cevap: Cuma Allah'ın farzı, emri olduğundan gitmesi lazım. Gitmeyi sağlamak için çalışmak gerekiyor.

Soru: Cemaatle namaz kılarken kalbî zikrin bir sakıncası var mı? Soru: Cemaatle namaz kılarken kalbî zikrin bir sakıncası var mı?

Cevap: İhtilaf edilmiş bir meseledir. Bazısı uygun görüyor bazısı uygun görmüyor. Cevap: İhtilaf edilmiş bir meseledir. Bazısı uygun görüyor bazısı uygun görmüyor.

Soru: Bir bayilik almak istiyoruz.Soru: Bir bayilik almak istiyoruz. Bu arada gayr-i İslâmî bir takım şeylerin de satılması mecburi olacak. Tavsiye eder misiniz? Bu arada gayr-i İslâmî bir takım şeylerin de satılması mecburi olacak. Tavsiye eder misiniz?

Cevap: Etmeyiz. Çünkü şerrin yayılmasına vesile olmuş oluyor. Cevap: Etmeyiz. Çünkü şerrin yayılmasına vesile olmuş oluyor.

Soru: Zorunlu tasarruf kesintisi diye maaşlarımızdan kestikleri paralarımızınSoru: Zorunlu tasarruf kesintisi diye maaşlarımızdan kestikleri paralarımızın bir kısmının faizlerini veriyorlar. Cevap: Kendileri istifade edemez bir yere verecek. bir kısmının faizlerini veriyorlar.

Cevap: Kendileri istifade edemez bir yere verecek.

Soru: İster istemez göz zinasına düşüyoruz. Bu illetten kurtulmak için ne yapmamız lazım? Soru: İster istemez göz zinasına düşüyoruz. Bu illetten kurtulmak için ne yapmamız lazım?

Cevap: Nazar ber kadem prensibine riayet etmek lazım. Bizim tarikatimizde bir prensip vardır.Cevap: Nazar ber kadem prensibine riayet etmek lazım. Bizim tarikatimizde bir prensip vardır. "Ayakkabısının ucunda olacak gözü…" diyor büyüklerimiz."Ayakkabısının ucunda olacak gözü…" diyor büyüklerimiz. Nazar ber kadem yere bakacak o zaman kurtulur göz zinasından. Nazar ber kadem yere bakacak o zaman kurtulur göz zinasından.

Soru: Evli olan kişiler birbirlerine nasıl hitap etmelidir?Soru: Evli olan kişiler birbirlerine nasıl hitap etmelidir? Mesela kadın kocasına ismini söyleyebilir mi? Mesela kadın kocasına ismini söyleyebilir mi?

Cevap: Bu ayıp telakki edilmiştir eskiden. Şimdi herkes değişti. "Efendi" derlerdi eskiden.Cevap: Bu ayıp telakki edilmiştir eskiden. Şimdi herkes değişti. "Efendi" derlerdi eskiden. İsmini söylemeyi ayıp görürlerdi. Bizim örfümüzde ayıp. İsmini söylemeyi ayıp görürlerdi. Bizim örfümüzde ayıp.

Soru: Elmalılı Hamdi Yazır diğer alimlerden farklı görüş bildirmiş.Soru: Elmalılı Hamdi Yazır diğer alimlerden farklı görüş bildirmiş. Bu görüşe göre hareket edebilir miyiz? Bu görüşe göre hareket edebilir miyiz?

Cevap: Diğer alimlerden farklı bir görüş beyan etmiş.Cevap: Diğer alimlerden farklı bir görüş beyan etmiş. Demek ki öteki alimlerin katılmadığı özel bir görüş.Demek ki öteki alimlerin katılmadığı özel bir görüş. Ne olduğunu söylemiyor burada ama benden müsaade istiyor. Ne olduğunu söylemiyor burada ama benden müsaade istiyor.

Bu ihtiyata uygun değildir yani ihtiyata uygun olan alimlerin ekseriyetinin kanaatidir.Bu ihtiyata uygun değildir yani ihtiyata uygun olan alimlerin ekseriyetinin kanaatidir. Çünkü tek şahıs bazı konularda yanılgıya düşebilir. Ekseriyetin yanılgıya düşme ihtimali daha az oluyor.Çünkü tek şahıs bazı konularda yanılgıya düşebilir. Ekseriyetin yanılgıya düşme ihtimali daha az oluyor. Ekseriyete uymak daha uygun oluyor.Ekseriyete uymak daha uygun oluyor. Özel böyle fikirlere tabi olmak sonra insanı bazı zararlara da götürür. Özel böyle fikirlere tabi olmak sonra insanı bazı zararlara da götürür.

Soru: Öğrenciyiz tatillerde bazen 15 günden az olmak üzere memleketimize gidiyoruz ve buraya geliyoruz.Soru: Öğrenciyiz tatillerde bazen 15 günden az olmak üzere memleketimize gidiyoruz ve buraya geliyoruz. Buna göre hangi konuda seferî olduğumuzu açıklarsanız memnun oluruz. Buna göre hangi konuda seferî olduğumuzu açıklarsanız memnun oluruz.

Cevap: 15 günden fazla gittiği yerde mukim oluyor;Cevap: 15 günden fazla gittiği yerde mukim oluyor; "Orada daha fazla kalacağım." dediği yerde mukim oluyor. "Orada daha fazla kalacağım." dediği yerde mukim oluyor. Daha kısa bir müddet gittiği yerde seferî oluyor ama çocuk kendisi annesine babasına tabi.Daha kısa bir müddet gittiği yerde seferî oluyor ama çocuk kendisi annesine babasına tabi. Annesinin babasının evine gidiyorsa o zaman durum başka oluyor. Burada yurda geliyor.Annesinin babasının evine gidiyorsa o zaman durum başka oluyor. Burada yurda geliyor. Yurt kendisinin yeri. Buraya döndüğü zaman mukim durumunda oluyor.Yurt kendisinin yeri. Buraya döndüğü zaman mukim durumunda oluyor. Asıl evine gittiği zaman da mukim oluyor. Bunun dışında seferî olur. Asıl evine gittiği zaman da mukim oluyor. Bunun dışında seferî olur.

Soru: Bu verilen faizler aslında kesilenle birlikte eklem düşünüldüğü zaman çok düşük bir ödenti.Soru: Bu verilen faizler aslında kesilenle birlikte eklem düşünüldüğü zaman çok düşük bir ödenti. Binaenaleyh faiz olur mu? Binaenaleyh faiz olur mu?

Cevap: Düşük de olsa faiz olur. Zerre kadar da olsa faiz olur.Cevap: Düşük de olsa faiz olur. Zerre kadar da olsa faiz olur. Faiz adıyla verildiği zaman faiz olur. Yoksa enflasyondan şöyle oldu böyle oldu filan diye kurtulmaz. Faiz adıyla verildiği zaman faiz olur. Yoksa enflasyondan şöyle oldu böyle oldu filan diye kurtulmaz.

Soru: Cuma konusu ben dahil herkesin aklını kurcalayan bir mesele.Soru: Cuma konusu ben dahil herkesin aklını kurcalayan bir mesele. Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Cevap: Evet memnuniyetle. Cuma kılmak gerekir.Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Cevap: Evet memnuniyetle. Cuma kılmak gerekir.
Cuma kılmayanlar çok büyük tehlikeli iş yapmış olur. Çünkü üç cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir.Cuma kılmayanlar çok büyük tehlikeli iş yapmış olur. Çünkü üç cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir. Kalbi mühürlendiği zaman da insan gerçekleri duyamaz hale gelir. Felakete uğrar.Kalbi mühürlendiği zaman da insan gerçekleri duyamaz hale gelir. Felakete uğrar. Onun için Cuma namazını kılacak.Onun için Cuma namazını kılacak. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de "Cuma için ezan okunduğu zaman gelin…" buyurduğu için. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de "Cuma için ezan okunduğu zaman gelin…" buyurduğu için. İzâ nûdiye li's-salâti min yevmi'l-cumuati fes'av ilâ zikrillahi ve zeru'l-bey' buyurduğu içinİzâ nûdiye li's-salâti min yevmi'l-cumuati fes'av ilâ zikrillahi ve zeru'l-bey' buyurduğu için o emre uyup cumaya gelecek. Doğru olan budur. Alimlerimizin ittifak ettiği nokta budur. o emre uyup cumaya gelecek. Doğru olan budur. Alimlerimizin ittifak ettiği nokta budur.

Soru: Bir amcam var. Kumar oynar, yalan söyler.Soru: Bir amcam var. Kumar oynar, yalan söyler. 16 yaşındaki kızını Kur'an ve İslâm öğrensin diye yanıma getirdim.16 yaşındaki kızını Kur'an ve İslâm öğrensin diye yanıma getirdim. Kendim evliyim. Bir sakıncası var mı? Kendim evliyim. Bir sakıncası var mı?

Cevap: Amcasının kızını kendi yanına getirmiş. Yani nikahı düşen bir kimse.Cevap: Amcasının kızını kendi yanına getirmiş. Yani nikahı düşen bir kimse. Nikahı düşen insanlarla olan mahremiyet şartlarına riayet etmesi gerekir. Niyeti güzel. Nikahı düşen insanlarla olan mahremiyet şartlarına riayet etmesi gerekir. Niyeti güzel. Kur'an öğrensin diye getirmiş ama o şartlara riayet etmesi gerekir. Kızın da bunun da. Kur'an öğrensin diye getirmiş ama o şartlara riayet etmesi gerekir. Kızın da bunun da.

Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı? Soru: Saç boyamanın gusle bir engeli var mı?

Cevap: Yoktur. Boyanın. Elleri boyanır insanın. Saçları boyanır. Kına ve vesairenin mahsuru yoktur. Cevap: Yoktur. Boyanın. Elleri boyanır insanın. Saçları boyanır. Kına ve vesairenin mahsuru yoktur.

Soru: Üniversitede okumaktayız. Ailelerimiz bize banka aracılığıyla para gönderiyor.Soru: Üniversitede okumaktayız. Ailelerimiz bize banka aracılığıyla para gönderiyor. Bundan bir mahsur çıkar mı? Cevap: Çıkmaz çünkü nihayet bir para nakli meselesidir.Bundan bir mahsur çıkar mı?

Cevap: Çıkmaz çünkü nihayet bir para nakli meselesidir.
Ama başka yollarla göndermesi daha iyidir. Besbelli bir şey yani. Ama başka yollarla göndermesi daha iyidir. Besbelli bir şey yani.

Allah hepinizden razı olsun. Feyziniz çok olsun.Allah hepinizden razı olsun. Feyziniz çok olsun. Allahu Teâlâ hazretleri öğrendiklerimizden dinlediklerimizdenAllahu Teâlâ hazretleri öğrendiklerimizden dinlediklerimizden istifade edip rızasını kazanmayı nasip etsin. istifade edip rızasını kazanmayı nasip etsin.

Fâtiha-ı şerife maa'l-Besmele. Fâtiha-ı şerife maa'l-Besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2