Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Nefisle Mücâhede

Mehmed Zahid KOTKU

28 Recep 1391 / 19.09.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Kılıçlar Cennetin Anahtarıdır, Nefisle Mücâhede, Evde Koyun Beslemek Berekettir, Evde Dört Şey Berekettir, Şam’ın | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Nefisle Mücâhede

Mehmed Zahid KOTKU

28 Recep 1391 / 19.09.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Kılıçlar Cennetin Anahtarıdır, Nefisle Mücâhede, Evde Koyun Beslemek Berekettir, Evde Dört Şey Berekettir, Şam’ın | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullahİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellemve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâle. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâle. Kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem; Kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem;

es-Suyûfü mefâtîhu'l-cenneti. Sadaka Rasûlullah fîmâ kâl. es-Suyûfü mefâtîhu'l-cenneti.

Sadaka Rasûlullah fîmâ kâl.

Bu hadîs-i şerîfi geçen derste bahsetmiş idik ama Bu hadîs-i şerîfi geçen derste bahsetmiş idik ama bugün yine bundan biraz daha bahsetmek icap edecek. bugün yine bundan biraz daha bahsetmek icap edecek.

Kılıçlar cennetin anahtarıdır. Mefâtîhu'l-cenneti.Kılıçlar cennetin anahtarıdır. Mefâtîhu'l-cenneti. "Cennetin anahtarları kılıçlar." Mücâhede [ve] mücâhedeye teşvik [var.] "Cennetin anahtarları kılıçlar." Mücâhede [ve] mücâhedeye teşvik [var.] Yani cennete girmek istiyorsanız siz de muhakkak kılıçlarınızın sahip olacaksınız,Yani cennete girmek istiyorsanız siz de muhakkak kılıçlarınızın sahip olacaksınız, yani dövüş etmesini bileceksiniz. yani dövüş etmesini bileceksiniz.

Tabii o günün harbi kılıçlaymış, kılıçlardan bahsedilmiş, oklarmış oklardan bahsedilmiş, Tabii o günün harbi kılıçlaymış, kılıçlardan bahsedilmiş, oklarmış oklardan bahsedilmiş, fakat günler mütemadiyen değişmekte, her günün yeni yeni harpleri,fakat günler mütemadiyen değişmekte, her günün yeni yeni harpleri, dövüşleri meydana gelmekte.dövüşleri meydana gelmekte. Bugün artık kılıçların pek o kadar lafı olmuyor. Bugün artık kılıçların pek o kadar lafı olmuyor. Bugün ancak tayyareler, o atılan bombalar, vesaireler insanların işini görüyor. Bugün ancak tayyareler, o atılan bombalar, vesaireler insanların işini görüyor.

Onun için gerek bugünkü bilgilere göre yapılacak harplerde mücâhede, Onun için gerek bugünkü bilgilere göre yapılacak harplerde mücâhede, cennetin kılıçları olan mücâhede bugün bilgiye bağlıdır.cennetin kılıçları olan mücâhede bugün bilgiye bağlıdır. Teknik bilgiler kimde kuvvetliyse zafer onların oluyor.Teknik bilgiler kimde kuvvetliyse zafer onların oluyor. Teknik kuvvetler kimin elindeyse zaferler onların oluyor.Teknik kuvvetler kimin elindeyse zaferler onların oluyor. Binâenaleyh güç kuvveti yani vücut kuvveti bu işte kâfi gelmiyor. Binâenaleyh güç kuvveti yani vücut kuvveti bu işte kâfi gelmiyor. Malzemenin bolluğu ve çokluğu o da fayda vermiyor.Malzemenin bolluğu ve çokluğu o da fayda vermiyor. En başta teknik bilgiye sahip olmak, ondan sonraEn başta teknik bilgiye sahip olmak, ondan sonra o aletleri kullanabilecek kuvvet ve iktidara sahip olmak. o aletleri kullanabilecek kuvvet ve iktidara sahip olmak.

Bu kılıçlar vasıtasıyla veyahut bugünün harplerinin herhangi bir şekli olursa olsun Bu kılıçlar vasıtasıyla veyahut bugünün harplerinin herhangi bir şekli olursa olsun bu harplerde biz, ecdadımızın kazandığı gibi, zafer kazanırız farz edelim.bu harplerde biz, ecdadımızın kazandığı gibi, zafer kazanırız farz edelim. Fakat ecdadımız mesela Viyana kapılarına kadar dayanmış diyorlar.Fakat ecdadımız mesela Viyana kapılarına kadar dayanmış diyorlar. Öte taraftan Cebeli Tarık'a kadar atlamış öte taraflara.Öte taraftan Cebeli Tarık'a kadar atlamış öte taraflara. Bir çok memleketleri istila etmiş fakat bugün o memleketlerde hep yabancılar oturmaktadır. Bir çok memleketleri istila etmiş fakat bugün o memleketlerde hep yabancılar oturmaktadır. O gün dövüşülmüş, kazanılmış fakat bugün oralara başkaları hakim olmuşlardır.O gün dövüşülmüş, kazanılmış fakat bugün oralara başkaları hakim olmuşlardır. Başka milletler oturuyor, başka insanlar oturuyor, başka din sahipleri oturuyor. Başka milletler oturuyor, başka insanlar oturuyor, başka din sahipleri oturuyor.

Biz de bugün tabii bir mücâhede yapmaklığımız icap etse;Biz de bugün tabii bir mücâhede yapmaklığımız icap etse; farz edelim ki dünyayı hakimiyetimizin altına da alsak,farz edelim ki dünyayı hakimiyetimizin altına da alsak, dünyayı hakimiyetimizin altına aldık herkes bizim emrimize munkaat.dünyayı hakimiyetimizin altına aldık herkes bizim emrimize munkaat. Emrimizin dışında bir şey yapamayacak durumdayız. Emrimizin dışında bir şey yapamayacak durumdayız.

Ne olacak? Allahu Teâlâ'ya hepimiz bir can borcumuz var. Bu canı verip gideceğiz âhirete. Ne olacak?

Allahu Teâlâ'ya hepimiz bir can borcumuz var. Bu canı verip gideceğiz âhirete.
Âhirete gidilecek yer iki: Ya cennet ya cehennem. Âhirete gidilecek yer iki: Ya cennet ya cehennem.

Bu âleme söz dinlettik, kudretimizi kuvvetimizi gösterdik, Bu âleme söz dinlettik, kudretimizi kuvvetimizi gösterdik, bütün dünya bizim karşımızda el pençe divan duruyor. bütün dünya bizim karşımızda el pençe divan duruyor.

Divan duruyor ama biz gözümüzü yumduktan sonra eğer yerimiz cehennemse Divan duruyor ama biz gözümüzü yumduktan sonra eğer yerimiz cehennemse bu el bağlamanın ne kıymeti olacak? bu el bağlamanın ne kıymeti olacak?

Bütün dünya karşımızda, "Aman Efendim! Buyurun!" diyerekten el pençe tapıyor bize. Bütün dünya karşımızda, "Aman Efendim! Buyurun!" diyerekten el pençe tapıyor bize.

İyi ama biz gittikten sonra bu dünyadan, cehenneme gidecek olduktan sonra İyi ama biz gittikten sonra bu dünyadan, cehenneme gidecek olduktan sonra bu zaferin ne kıymeti olur? bu zaferin ne kıymeti olur?

Şimdi "Kılıçlar cennetin anahtarıdır." tâbirinde o kılıçlar sayesinde imanı,Şimdi "Kılıçlar cennetin anahtarıdır." tâbirinde o kılıçlar sayesinde imanı, İslamiyeti muhafaza edebildiğiniz takdirde demektir. İslamiyeti muhafaza edebildiğiniz takdirde demektir. İmanı, İslamiyetin dışındaki zaferler en nihayetinde sizi cehenneme götürecek olduktan sonra İmanı, İslamiyetin dışındaki zaferler en nihayetinde sizi cehenneme götürecek olduktan sonra hiç kıymeti olmaz, daha belki zararı da olacak. hiç kıymeti olmaz, daha belki zararı da olacak.

Onun için asıl mücâhede, düşmanları yenipte onları pes ettirmekten, Onun için asıl mücâhede, düşmanları yenipte onları pes ettirmekten, insanın nefsini yenipte pes ettirmesi, cehenneme değil de cennete layık olması[dır]. insanın nefsini yenipte pes ettirmesi, cehenneme değil de cennete layık olması[dır]. Çünkü insan o kadar mümtaz o kadar büyük bir mahluk ki, Çünkü insan o kadar mümtaz o kadar büyük bir mahluk ki, Cenâb-ı Hak bizi o kadar büyük ve mümtaz yaratmış ki tarif ve tavsife gelmez. Cenâb-ı Hak bizi o kadar büyük ve mümtaz yaratmış ki tarif ve tavsife gelmez.

Ufacık bir şey [insanoğlu]. Ufacık bir şey ama kâinata bedel.Ufacık bir şey [insanoğlu]. Ufacık bir şey ama kâinata bedel. Hem dünyaya hem âhirete bedel bu insan.Hem dünyaya hem âhirete bedel bu insan. O kadar mümtaz bir mahluk, o kadar kendisinde cevâhir var. O kadar mümtaz bir mahluk, o kadar kendisinde cevâhir var. O kadar cevâhirinin karşısında eğer bunları kullanmıyor da O kadar cevâhirinin karşısında eğer bunları kullanmıyor da âhirete giderken de küfür içersinde imansız olarak göçüyorsa ne yazık o cevherlere! âhirete giderken de küfür içersinde imansız olarak göçüyorsa ne yazık o cevherlere!

İnsan, ekmek var, buğday var, un var, su var, ambara koymuş üstüne de oturmuş, İnsan, ekmek var, buğday var, un var, su var, ambara koymuş üstüne de oturmuş, aç ölüyor o insan.aç ölüyor o insan. İşte buğdayın da var unun da var hamur yapacaksın,İşte buğdayın da var unun da var hamur yapacaksın, odunun kömürün de var ekmek yapacaksın yiyeceksin karnını doyuracaksın. odunun kömürün de var ekmek yapacaksın yiyeceksin karnını doyuracaksın. Bunu yapamıyor da aç ölüyor insan. O aç ölen insanın halinden de daha aciptir,Bunu yapamıyor da aç ölüyor insan. O aç ölen insanın halinden de daha aciptir, Allahu Teâlâ'nın bize lütfetmiş olduğu bu büyük nimetleri zâyi edip de âhirete imansız gitmeklik. Allahu Teâlâ'nın bize lütfetmiş olduğu bu büyük nimetleri zâyi edip de âhirete imansız gitmeklik. Âhirette cehennemlik olmak felakati en büyük bir felakettir. Âhirette cehennemlik olmak felakati en büyük bir felakettir.

Niçin Allahu Teâlâ cehennemi yaratmış zaten? Niçin Allahu Teâlâ cehennemi yaratmış zaten?

Bize verdiği bu cevâhirin kıymetini, bize verdiği bu sonsuz cevherlerin Bize verdiği bu cevâhirin kıymetini, bize verdiği bu sonsuz cevherlerin kıymetini bilemediğimizin cezası olarak. kıymetini bilemediğimizin cezası olarak.

Yoksa bizi yakmaktan Allah'ın eline ne geçecek? Bizi yakmakta zevk mi duyacak? Hayır. Yoksa bizi yakmaktan Allah'ın eline ne geçecek?

Bizi yakmakta zevk mi duyacak?

Hayır.

O öyle bir cevâhir vermiş ki bize kâinata bedel, yerlere göklere, O öyle bir cevâhir vermiş ki bize kâinata bedel, yerlere göklere, dünyaya âhirete bedel bir cevherimiz varken o cevheri istîmalden âciz kalmışız,dünyaya âhirete bedel bir cevherimiz varken o cevheri istîmalden âciz kalmışız, dünyanın şusuyla busuyla, kavga gürültü içerisinde [uğraşırken] bir gün de dünyanın şusuyla busuyla, kavga gürültü içerisinde [uğraşırken] bir gün de haydi gel diyorlar, bırakıp diyoruz. haydi gel diyorlar, bırakıp diyoruz.

E ne oldu o cevherler sende? Örtülü kaldı. Yazık değil mi sana? E ne oldu o cevherler sende?

Örtülü kaldı.

Yazık değil mi sana?

Öyleyse sen bu kılıçlarını o seni cehenneme sürüklemek için uğraşan nefsine harca. Öyleyse sen bu kılıçlarını o seni cehenneme sürüklemek için uğraşan nefsine harca. Kılıncı düşmanın boynuna vuracağın gibi evvela kendi nefsinin boynuna daKılıncı düşmanın boynuna vuracağın gibi evvela kendi nefsinin boynuna da vur da onu [önce terbiye et de] seni kötülük yollarına, günah yollarına, vur da onu [önce terbiye et de] seni kötülük yollarına, günah yollarına, küfür yollarına götürmesin. küfür yollarına götürmesin.

İnsan küfür yoluna birdenbire gidemez.İnsan küfür yoluna birdenbire gidemez. Şeytan onu iyi bilir, buna ben "Gâvur ol!" desem olmaz o adam gâvur. Şeytan onu iyi bilir, buna ben "Gâvur ol!" desem olmaz o adam gâvur. Ama gâvurluğa doğru sürüklemenin yolu var. Ama gâvurluğa doğru sürüklemenin yolu var.

Ne der? Evvela işte ibadet taati bıraktırır insana; Ne der?

Evvela işte ibadet taati bıraktırır insana;
"Allah Gafûr'dur der, Kerîm'dir, Rahîm'dir ne korkuyorsun?"Allah Gafûr'dur der, Kerîm'dir, Rahîm'dir ne korkuyorsun? Bu kadar üzülmeye yorulmaya ne lüzum var? Bu kadar üzülmeye yorulmaya ne lüzum var? Yat uyu, ye iç yaşa. Sonra bir tevbekâr olursun [tamam.]Yat uyu, ye iç yaşa. Sonra bir tevbekâr olursun [tamam.] Allah tevbeleri kabul etmez mi? Eder. Eh işte oldu bitti. Allah tevbeleri kabul etmez mi?

Eder.

Eh işte oldu bitti.

Böyle kandırır, günahları işletir. Günahları işletirken bu bize verilen gönül var ya hani. Böyle kandırır, günahları işletir. Günahları işletirken bu bize verilen gönül var ya hani. O insanın kendi etiyle değildir yüksekliği. Bu et kemikle değildir insanın kıymeti. O insanın kendi etiyle değildir yüksekliği. Bu et kemikle değildir insanın kıymeti. Bu et kemik bütün mahlukatta var. Kedide de var köpekte de var aslanda da var.Bu et kemik bütün mahlukatta var. Kedide de var köpekte de var aslanda da var. Her mahlukta var bu et kemik. Bu et kemikte değil hüner.Her mahlukta var bu et kemik. Bu et kemikte değil hüner. Et kemiğin içine saklanan gönüledir itibar. Et kemiğin içine saklanan gönüledir itibar. Binâenaleyh sen, senin o gönlün ne zamanki günahlara doğru sevk olunursun,Binâenaleyh sen, senin o gönlün ne zamanki günahlara doğru sevk olunursun, günahlara kulak asmazsın, Peygamberin sünnetlerini terk edersin, dininin icaplarını terk edersin.günahlara kulak asmazsın, Peygamberin sünnetlerini terk edersin, dininin icaplarını terk edersin. Ondan sonra da günahlara doğru birer ikişer, usul usul [gidersin.]Ondan sonra da günahlara doğru birer ikişer, usul usul [gidersin.] Birden böyle büyük günahlara sevk etmez insanı şeytan. Birden böyle büyük günahlara sevk etmez insanı şeytan. Şeytan birden bire insanı büyük günahlara sevk etmez usul usul çeker. Şeytan birden bire insanı büyük günahlara sevk etmez usul usul çeker. Birden böyle çekerken; "Oo, ben bunu yapmam!" dersin. Birden böyle çekerken;

"Oo, ben bunu yapmam!" dersin.

Meselaz seni sevk etse; "Ben zina eder miyim yahu! Deli miyim ben?" der insan. Meselaz seni sevk etse; "Ben zina eder miyim yahu! Deli miyim ben?" der insan.

"İçki iç!" der. "Onu da yapmam!" der, o da olmaz. "Adam öldür." "İçki iç!" der.

"Onu da yapmam!" der, o da olmaz.

"Adam öldür."

"Onu hiç yapamam!" der. E şunu yap, yapamam... "Onu hiç yapamam!" der.

E şunu yap, yapamam...

Yani usul usul, usul usul alıştırır da sana içkiyi de içirir, kumarı da oynatır, Yani usul usul, usul usul alıştırır da sana içkiyi de içirir, kumarı da oynatır, adamı da öldürtür, seni de cehenneme güzelce sürükler götürür, haberin bile olmaz. adamı da öldürtür, seni de cehenneme güzelce sürükler götürür, haberin bile olmaz. Ondan sonra müslümanların da düşmanı olursun, dinin de düşmanı olursun,Ondan sonra müslümanların da düşmanı olursun, dinin de düşmanı olursun, hocaların da düşmanı olursun, hacının da düşmanı olursun.hocaların da düşmanı olursun, hacının da düşmanı olursun. Her şeyin düşmanı olursun. Yahu senin baban hoca idi, hacı idi, şu idi bu idi. Her şeyin düşmanı olursun.

Yahu senin baban hoca idi, hacı idi, şu idi bu idi.
Sen ne oldun da bugün böyle oldun? "Ben de bilmem!" der. Sen ne oldun da bugün böyle oldun?

"Ben de bilmem!" der.

Onun için en bizim silahları kullanacağımız, topları tüfekleri kılıçları kullanacağımız nefsimizdir. Onun için en bizim silahları kullanacağımız, topları tüfekleri kılıçları kullanacağımız nefsimizdir. Nefsimizle mücâhede etmek farz-ı ayındır arkadaş farz-ı ayın.Nefsimizle mücâhede etmek farz-ı ayındır arkadaş farz-ı ayın. Düşmanla mücâhede farz-ı kifâyedir. Düşmanla muhârebe farz-ı kifâyedir, Düşmanla mücâhede farz-ı kifâyedir. Düşmanla muhârebe farz-ı kifâyedir, nefsiyle mücâhede farz-ı ayındır.nefsiyle mücâhede farz-ı ayındır. Bak şu kadar varlığı yaratmış yahu, insanın [aklı] ufacık, hiç mektebe medreseye gitmesin insan ya,Bak şu kadar varlığı yaratmış yahu, insanın [aklı] ufacık, hiç mektebe medreseye gitmesin insan ya, mekteb medrese lazım değil. mekteb medrese lazım değil.

Şu akıl, insanda verdiği şu zeka aklıyla şu kâinatı şöyle şu gözleriyle baktığı vakitte şu muallakta, Şu akıl, insanda verdiği şu zeka aklıyla şu kâinatı şöyle şu gözleriyle baktığı vakitte şu muallakta, şu boşlukta duran yıldızların her birisinin birer âlem olduğu, onları birisi de biz olduğumuz , şu boşlukta duran yıldızların her birisinin birer âlem olduğu, onları birisi de biz olduğumuz , böyle bu boşluğun içersinde bizi durduran kuvvetin sahibine hiç insan akıl erdiremez mi acaba? böyle bu boşluğun içersinde bizi durduran kuvvetin sahibine hiç insan akıl erdiremez mi acaba?

Ne kuvvettir bu, ne kudrettir bu? Ne kuvvettir bu, ne kudrettir bu?

Sen bunu nasıl oluyor da bağlıyorsun cazibe kuvvetinin içersine de, Sen bunu nasıl oluyor da bağlıyorsun cazibe kuvvetinin içersine de, "Tabiatın icadıdır." diyorsun? "Tabiatın icadıdır." diyorsun?

Bunu deli bile demez efendi! Bu, müslümanı aldatmak için şeytanın en kolay vasıtasıdır bu. Bunu deli bile demez efendi! Bu, müslümanı aldatmak için şeytanın en kolay vasıtasıdır bu. Bu cazibe kuvvetini yaratan, tabiat kuvvetlerini yaratan, bunların sahibi Allah'tır arkadaş, Allah! Bu cazibe kuvvetini yaratan, tabiat kuvvetlerini yaratan, bunların sahibi Allah'tır arkadaş, Allah! Sen bu Allah'ı bırakıyorsun tabiatın kanununa, cazibenin kuvvetine bağlayarak, Sen bu Allah'ı bırakıyorsun tabiatın kanununa, cazibenin kuvvetine bağlayarak, "İşte efendim bu böyle olmuş." diyorsun. "İşte efendim bu böyle olmuş." diyorsun.

Hiç olur şey mi? Bak bir saniye değişiyor mu güneşin doğuşu batışı? Hiç olur şey mi?

Bak bir saniye değişiyor mu güneşin doğuşu batışı?

Hep takvimlerimizde güzelce gösteriyor, filan saatte doğacak filan saatte batacak. Hep takvimlerimizde güzelce gösteriyor, filan saatte doğacak filan saatte batacak. Ne intizam var bu işin içersinde! Bu intizam tabiatta olur mu hiç? Ne intizam var bu işin içersinde!

Bu intizam tabiatta olur mu hiç?

Bu Allahu Teâlâ'nın gücü ve kudretidir. Onun için insanın en büyük saadeti mârifetullahtır. Bu Allahu Teâlâ'nın gücü ve kudretidir. Onun için insanın en büyük saadeti mârifetullahtır. En büyük devlet mârifetullah, Allah'ı bilmekte. Nasıl bileceksin Allah'ı? En büyük devlet mârifetullah, Allah'ı bilmekte.

Nasıl bileceksin Allah'ı?

Bak kendine! Senin şu ufacık gözünün bebeğinin içersine kainatı sokuyor Allah! Bak kendine! Senin şu ufacık gözünün bebeğinin içersine kainatı sokuyor Allah! Şu gözünün bebeğinin içersine Allahu Teâlâ kainatı sokuyor. Şu gözünün bebeğinin içersine Allahu Teâlâ kainatı sokuyor.

O kocaman güneş senin dünyandan bu kadar büyükken,O kocaman güneş senin dünyandan bu kadar büyükken, o ay bu kadar uzakken buradan senin şu gözünün içersine giriyor mu girmiyor mu? o ay bu kadar uzakken buradan senin şu gözünün içersine giriyor mu girmiyor mu?

Baktığın vakitte olduğu gibi görüyorsun, ufacık bir zerre oluyor senin gözünün içersine. Baktığın vakitte olduğu gibi görüyorsun, ufacık bir zerre oluyor senin gözünün içersine.

Sana Cenâb-ı Hak bu kadar bir bebek, gözbebeği vermiş,Sana Cenâb-ı Hak bu kadar bir bebek, gözbebeği vermiş, onunla kâinatı sen seyrederken bu kuvveti sana vereni düşünemiyorsun. onunla kâinatı sen seyrederken bu kuvveti sana vereni düşünemiyorsun.

İnsanlar rahatsız olurlar, "Aman işte başım ağrıyor, karnım ağrıyor." [filan diye doktora gelirler de] bizim doktor arkadaşlarımız İnsanlar rahatsız olurlar, "Aman işte başım ağrıyor, karnım ağrıyor." [filan diye doktora gelirler de] bizim doktor arkadaşlarımız hemen şu bedenin, şu ölüme mahkûm cesedi kurtarmak için,hemen şu bedenin, şu ölüme mahkûm cesedi kurtarmak için, biraz daha iyi olsun diyerekten çeşitli ilaçlarla tedavi ederler, ama bir güne kadar. biraz daha iyi olsun diyerekten çeşitli ilaçlarla tedavi ederler, ama bir güne kadar. Bir gün gelir ki bu can buradan çıktıktan sonra senin ne doktorun para ederBir gün gelir ki bu can buradan çıktıktan sonra senin ne doktorun para eder ne bilmem neyin para eder.ne bilmem neyin para eder. Bitti artık. E senin hünerin varsa, haydi bakalım bu cesedi şimdi oynat bakalım yerinden? Bitti artık.

E senin hünerin varsa, haydi bakalım bu cesedi şimdi oynat bakalım yerinden?
Göster bakalım buna bir şeyler? Hayır, bitti artık... Öyleyse aziz kardeş! Göster bakalım buna bir şeyler?

Hayır, bitti artık...

Öyleyse aziz kardeş!

Sen onun cesediyle değil de o cesedi yaşatan ruh ile uğraş. Sen onun cesediyle değil de o cesedi yaşatan ruh ile uğraş. O cesedi o oynatan gönülle uğraş. Onu öğren, bu varlığın sahiplerini anla, bil. O cesedi o oynatan gönülle uğraş. Onu öğren, bu varlığın sahiplerini anla, bil. Kim o yerin göğün sahibi, sana bu varlıkları bağışlamış, her şeyin senin emrine âmâde kılmış.Kim o yerin göğün sahibi, sana bu varlıkları bağışlamış, her şeyin senin emrine âmâde kılmış. O kadar mümtaz bir insansın ki sen, eşin bulunmaz. O kadar mümtaz bir insansın ki sen, eşin bulunmaz. Bu kadar kuvveti Allahu Teâlâ sana meccânen de vermiş, parasız olaraktan;Bu kadar kuvveti Allahu Teâlâ sana meccânen de vermiş, parasız olaraktan; "Yalnız beni bil ve bana kulluk et kâfi sana!"Yalnız beni bil ve bana kulluk et kâfi sana! İşte sana cennetim de hazır onun karşısında." diyerekten. İşte sana cennetim de hazır onun karşısında." diyerekten.

Binâenaleyh sen cennetin âşıkı değil cennetleri yaratan Allah'ın âşıkı ol. Binâenaleyh sen cennetin âşıkı değil cennetleri yaratan Allah'ın âşıkı ol. Sen bunu istersin, Mevlâ senden [seni istiyor,] "Bana gel!" diyor.Sen bunu istersin, Mevlâ senden [seni istiyor,] "Bana gel!" diyor. Sen dünyaya "Gel!" diyorsun, Mevlâ da sana, "Bana gel kulum, bana gel!" diyor. Sen dünyaya "Gel!" diyorsun, Mevlâ da sana, "Bana gel kulum, bana gel!" diyor.

Allah seni çağırıyor kendisine, onun için beş defa da günde müezzini çıkarıyor yukarıya, Allah seni çağırıyor kendisine, onun için beş defa da günde müezzini çıkarıyor yukarıya, "Haber ver bu kullara, bana gelsinler bana."Haber ver bu kullara, bana gelsinler bana. Dünyadaki her şey fâni, ben bâkî! Her şey fâni ben bâkî. Dünyadaki her şey fâni, ben bâkî! Her şey fâni ben bâkî. Sen fânilerle aldanma, beni bırakma, bana sarıl, bana gel!" diyor. Sen fânilerle aldanma, beni bırakma, bana sarıl, bana gel!" diyor.

İnsanın vazifesi bundan ibaret efendi kardeş!İnsanın vazifesi bundan ibaret efendi kardeş! Vazifesi, insanın buraya gelmesinden maksadı bu Allah'ı bilmek ve ona elinden gelen ikramı, ibadeti,Vazifesi, insanın buraya gelmesinden maksadı bu Allah'ı bilmek ve ona elinden gelen ikramı, ibadeti, taati, tâzimi, tekrîmi yapabilmektir. taati, tâzimi, tekrîmi yapabilmektir.

Onun için kılıçlar nasıl cennetin anahtarıysa nefislerle olacak mücâdeleleri [de öyle düşünmeliyiz.] Onun için kılıçlar nasıl cennetin anahtarıysa nefislerle olacak mücâdeleleri [de öyle düşünmeliyiz.] Tabii muhârebede mağlup olmakta var galip olmakta var. Tabii muhârebede mağlup olmakta var galip olmakta var. Mağlup olursan perişanlıktır, yıkımdır o. Galip geldiğin takdirde zafer senin,Mağlup olursan perişanlıktır, yıkımdır o. Galip geldiğin takdirde zafer senin, şuur senin, neşe senin, her şey senin oluyor. şuur senin, neşe senin, her şey senin oluyor. Nefisle de mücâhede de mağlup olursan, nefisle de mücâhade de mağlup olursan Nefisle de mücâhede de mağlup olursan, nefisle de mücâhade de mağlup olursan düşmana mağlubiyetten daha beterdir. düşmana mağlubiyetten daha beterdir.

Allah esirgeye. Düşmana esir olsak yine bize bir ekmek verir; Allah esirgeye.

Düşmana esir olsak yine bize bir ekmek verir;
"Esirsiniz ama alın şu ekmeği yiyin, alın şu suyu da için." der, "Esirsiniz ama alın şu ekmeği yiyin, alın şu suyu da için." der, bir insanlık muamelesi yapar ama esirsin başka.bir insanlık muamelesi yapar ama esirsin başka. Ama nefsinin eline esir düştün müydü, nefsin eline esir düştün müydü seni nefis muhakkakAma nefsinin eline esir düştün müydü, nefsin eline esir düştün müydü seni nefis muhakkak cehenneme sürükleyecektir, muhakkak...cehenneme sürükleyecektir, muhakkak... Düşmana esir olduğun vakitte, "Ben namaz kılacağım." desen, kıl der, karışmam der. Düşmana esir olduğun vakitte, "Ben namaz kılacağım." desen, kıl der, karışmam der. "Ben bugün oruç tutacağım." dersen eh, [namazını] kıl, orucunu da tut ben karışmam ona der."Ben bugün oruç tutacağım." dersen eh, [namazını] kıl, orucunu da tut ben karışmam ona der. Ama nefis, sana ne namaz kıldırmayan, oruç tutturmayan, camiye sokmayan Ama nefis, sana ne namaz kıldırmayan, oruç tutturmayan, camiye sokmayan o nefis sana düşmandan daha beterdir. o nefis sana düşmandan daha beterdir.

Bunu öğrenmek ve onun arzularına mâni olmak, engel olmak, elinden gelen Bunu öğrenmek ve onun arzularına mâni olmak, engel olmak, elinden gelen gayreti sarfetmek müslümanın vazifesidir ki Allahu Teâlâ'nın hazırladığı cennete girebilsin. gayreti sarfetmek müslümanın vazifesidir ki Allahu Teâlâ'nın hazırladığı cennete girebilsin.

Cenneten maksat Hazreti Allah'ın rızasını kazanmaktır. Cenneten maksat Hazreti Allah'ın rızasını kazanmaktır.

es-Süyûfü mefâtîhu'l-cenneti. Onun için bir çok evlerimizde levhaları da vardır bunların. es-Süyûfü mefâtîhu'l-cenneti. Onun için bir çok evlerimizde levhaları da vardır bunların. İftihar ederiz, "Dedelerimizin bu kılıçları maharetle kullanıp da dünyada İftihar ederiz, "Dedelerimizin bu kılıçları maharetle kullanıp da dünyada büyük namlarımızı yaymışlar etrafa." [diye] onlarla iftihar ederiz ama bugün onların evlâdı olanbüyük namlarımızı yaymışlar etrafa." [diye] onlarla iftihar ederiz ama bugün onların evlâdı olan bizlerin nefislerimizin kölesi, esiri olması çok acı olmuş. bizlerin nefislerimizin kölesi, esiri olması çok acı olmuş.

Onun için dünya işi ne kadar çok olursa olsun, ezân-ı Muhammediye okundu mu Onun için dünya işi ne kadar çok olursa olsun, ezân-ı Muhammediye okundu mu onu hiç olmazsa beş on dakika bırakacak, hemen taze bir abdest alacaksın, ruhuna ruh,onu hiç olmazsa beş on dakika bırakacak, hemen taze bir abdest alacaksın, ruhuna ruh, vücuduna kuvvet alıp gelir arkadaş. vücuduna kuvvet alıp gelir arkadaş. Nasıl ki makinenin kuvveti bittiği vakitte onu biraz dinlendirirler.Nasıl ki makinenin kuvveti bittiği vakitte onu biraz dinlendirirler. Benzinini koyarlar içersine, yeni bir kuvvet olur.Benzinini koyarlar içersine, yeni bir kuvvet olur. Binâenaleyh yorgun insan işini bırakıp, abdest alıp Allah'ın divanına durduğu vakitteBinâenaleyh yorgun insan işini bırakıp, abdest alıp Allah'ın divanına durduğu vakitte mutlaka kuvveti bir misli daha artar, işini daha güzel görür.mutlaka kuvveti bir misli daha artar, işini daha güzel görür. Ama sen onu fazla bir şey görüyorsun da ibadet taate yanaşmadan o gününü öyle geçiriyorsun.Ama sen onu fazla bir şey görüyorsun da ibadet taate yanaşmadan o gününü öyle geçiriyorsun. Büsbütün o günün senin zarardadır. Yani o gün sen düşmana esir olmuş bir vaziyettesin.Büsbütün o günün senin zarardadır. Yani o gün sen düşmana esir olmuş bir vaziyettesin. Düşmanın eline düşmüş, esir olmuş bir vaziyettesin. Bunu müslümanın bilmesi lazım. Düşmanın eline düşmüş, esir olmuş bir vaziyettesin. Bunu müslümanın bilmesi lazım.

Onun için düşmanla mücâhede ne kadar câiz, lazımsa, düşmanla mücâceleye hazırlanmak Onun için düşmanla mücâhede ne kadar câiz, lazımsa, düşmanla mücâceleye hazırlanmak ne kadar lazımsa insanın kendi nefsiyle de uğraşması için o kadar çok fazla lazım.ne kadar lazımsa insanın kendi nefsiyle de uğraşması için o kadar çok fazla lazım. Onun için düşmanla uğraşmaya bugün en evvel çok kuvvetli bir bilgi lazım.Onun için düşmanla uğraşmaya bugün en evvel çok kuvvetli bir bilgi lazım. Bilgi. Senin teknik dediğin şey bilginin altında. Bilgi olmasa teknik olmaz. Bilgi. Senin teknik dediğin şey bilginin altında. Bilgi olmasa teknik olmaz. Bir teknik bilgilere bağlıdır. Bilgi kuvveti nispetinde ne kadar fazlaysaBir teknik bilgilere bağlıdır. Bilgi kuvveti nispetinde ne kadar fazlaysa o kadar senin tekniğin güzel olur. o kadar senin tekniğin güzel olur.

İşte nefsiyle de mücâdele edebilmek için dinin hükümlerini, ahkamlarını, İşte nefsiyle de mücâdele edebilmek için dinin hükümlerini, ahkamlarını, nefsin oyunlarını iyi bilmek lazım. nefsin oyunlarını iyi bilmek lazım. Düşmanın oyununu nasıl bilmek lazımsa [nefsin oyunlarını da bilmek lazımdır.]Düşmanın oyununu nasıl bilmek lazımsa [nefsin oyunlarını da bilmek lazımdır.] Düşman kaçar, "Hah kaçıyor!" diyerekten sen de arkasından kovalarsın.Düşman kaçar, "Hah kaçıyor!" diyerekten sen de arkasından kovalarsın. İki taraftan sıkıştırdı mı o zaman seni esir alıverdi miydi aklın başına gelir. İki taraftan sıkıştırdı mı o zaman seni esir alıverdi miydi aklın başına gelir. Nefsin oyunları bundan daha çok beterdir. Nefsin oyunları bundan daha çok beterdir. Daha çok beterdir onun için nefse aldanma ve uyma kardeşim. Daha çok beterdir onun için nefse aldanma ve uyma kardeşim.

Sana Allahu Teâlâ meleklerden üstün bir zırh vermiş, kıyafet vermiş. Sana Allahu Teâlâ meleklerden üstün bir zırh vermiş, kıyafet vermiş. Sana mirac vermiş. Bak senin Peygamberin bu ayda mirac ederken senin de miracın var. Sana mirac vermiş. Bak senin Peygamberin bu ayda mirac ederken senin de miracın var.

Sen niçin o miractan mahrum kalasın? Allah o gönlü vermiş bize.Sen niçin o miractan mahrum kalasın?

Allah o gönlü vermiş bize.
Peygamber vücuduyla gittiyse sen gönlünle aşarsın her tarafı. Buna mâni yok.Peygamber vücuduyla gittiyse sen gönlünle aşarsın her tarafı. Buna mâni yok. Gönlü tutacak hiçbir kuvvet yoktur önünde. Gönül aştı mıydı arşı da geçer ferşi da geçer. Gönlü tutacak hiçbir kuvvet yoktur önünde. Gönül aştı mıydı arşı da geçer ferşi da geçer.

Onun için sen gönlünü uyandırmanın yoluna bak, gönlüne Allah dedirmenin yollarına bak. Onun için sen gönlünü uyandırmanın yoluna bak, gönlüne Allah dedirmenin yollarına bak. Yüzünü kıbleye çevirdiğin vakitte gönlünü Allah'a çevir. Yüzünü kıbleye çevirdiğin vakitte gönlünü Allah'a çevir. Yüzün kıbleye dönsün gönlün de Allah'a dönsün. Yüzün kıbleye dönsün gönlün de Allah'a dönsün. Gönül Allah'a döndükten sonra dünya da senin âhiret de senin. Gönül Allah'a döndükten sonra dünya da senin âhiret de senin.

O senin altın dediğin şey nedir ki arkadaş? İnsanlar bugün altına tapar. O senin altın dediğin şey nedir ki arkadaş?

İnsanlar bugün altına tapar.

Yahut apartman dediğin şey nedir? Servet dediğin şey senin nedir gönlün yanında? Yahut apartman dediğin şey nedir?

Servet dediğin şey senin nedir gönlün yanında?

Yani gönlün yanında servetin ne kıymeti olur? Yani gönlün yanında servetin ne kıymeti olur?

Hiç!.. Cîfeden ibaret hepsi. İnsanın şu cesedi nasıl bir cîfe oluyorsa toprağın altında. Hiç!.. Cîfeden ibaret hepsi. İnsanın şu cesedi nasıl bir cîfe oluyorsa toprağın altında.

Git, bir ay sonra aç bakalım babanın, dedenin mezarını ne hâle gelmiştir o zavallı? Git, bir ay sonra aç bakalım babanın, dedenin mezarını ne hâle gelmiştir o zavallı?

İşte hepimizin hali bundan ibarettir. Bu kıymet verip beslediğimiz vücut netice itibariyle bu oluyor.İşte hepimizin hali bundan ibarettir. Bu kıymet verip beslediğimiz vücut netice itibariyle bu oluyor. Bunun kıymeti yok arkadaş. Bu topraktan halk oldu yine toprağa girdi toprak oldu.Bunun kıymeti yok arkadaş. Bu topraktan halk oldu yine toprağa girdi toprak oldu. Ama bu toprağı dile getiren Allah bak şu dili nasıl söyletiyor.Ama bu toprağı dile getiren Allah bak şu dili nasıl söyletiyor. Toprak bu işte, taş bu, [oldu] et parçası. Kasaptaki et parçası konuşur mu? Toprak bu işte, taş bu, [oldu] et parçası.

Kasaptaki et parçası konuşur mu?

Fakat senin dilini Allah bak nasıl konuşturuyor? Gözünü nasıl gösteriyor? Fakat senin dilini Allah bak nasıl konuşturuyor? Gözünü nasıl gösteriyor?

Ama o ruh çıktıktan sonra ne gözün para ediyor ne de dilin para ediyor. Ama o ruh çıktıktan sonra ne gözün para ediyor ne de dilin para ediyor.

İşte o gözü veren Allah bir de gönül vermiştir ki insana, onun önüne geçmenin imkânı yok. İşte o gözü veren Allah bir de gönül vermiştir ki insana, onun önüne geçmenin imkânı yok. Sen o gönlünü hapsedip de öldürme arkadaş. Sen o gönlünü hapsedip de öldürme arkadaş. O gönlünü hapsedip de öldürme, o gönlün kıymetinin pahası yok. Cenneti Allah niçin veriyor? O gönlünü hapsedip de öldürme, o gönlün kıymetinin pahası yok.

Cenneti Allah niçin veriyor?

O gönlünün pahası yok. Cennette hudutsuz nimetler [var] çünkü hudutsuz nimetlere maliksin sen. O gönlünün pahası yok. Cennette hudutsuz nimetler [var] çünkü hudutsuz nimetlere maliksin sen. O hudutsuz nimetlerin kıymetini bildiğin vakitte cennette de hudutsuz, O hudutsuz nimetlerin kıymetini bildiğin vakitte cennette de hudutsuz, akla fikre gelmeyen nimetler hep senin emrine âmâde oluyor. akla fikre gelmeyen nimetler hep senin emrine âmâde oluyor.

Öyleyse sen imanın, İslâm'ın kıymetini iyi bil. Onun emirlerini canla başla dinle. Öyleyse sen imanın, İslâm'ın kıymetini iyi bil. Onun emirlerini canla başla dinle. Onun emirlerine inkiyad eyle dünyanın pahasına! Dünya yıkılacak! Yıkılsın varsın. Onun emirlerine inkiyad eyle dünyanın pahasına!

Dünya yıkılacak!

Yıkılsın varsın.

Bugün şimdi vakit geldi, Allah'a secde etmek lazım. Dünya yıkılıyormuş. Bugün şimdi vakit geldi, Allah'a secde etmek lazım.

Dünya yıkılıyormuş.

Yıkılsın efendim, bana ne! Dünyanın sahibi Allah. Bana şimdi emretmiş namaz kılınacak diyerekten, Yıkılsın efendim, bana ne! Dünyanın sahibi Allah. Bana şimdi emretmiş namaz kılınacak diyerekten, vakit gelmiştir ben namazımı kılmakla mükellefim.vakit gelmiştir ben namazımı kılmakla mükellefim. Gönlümü ona çevirmekle mükellefim. Ona çevrilmeyen gönüller cîfeden ibarettir. Gönlümü ona çevirmekle mükellefim. Ona çevrilmeyen gönüller cîfeden ibarettir.

Onun için Allah hepimizi gaflet uykusundan uyandırsın da bu kılıçların sahibi olanOnun için Allah hepimizi gaflet uykusundan uyandırsın da bu kılıçların sahibi olan dedelerimizin imanları gibi bize de iman nasip etsin. dedelerimizin imanları gibi bize de iman nasip etsin.

Tabii bu hususta mücahede âyetleri yani cihad âyetleri Kur'ân-ı Azîmüşşân'da çoktur.Tabii bu hususta mücahede âyetleri yani cihad âyetleri Kur'ân-ı Azîmüşşân'da çoktur. Mücâhede-i nefis âyetleri pek çoktur. Mücâhede-i nefis âyetleri pek çoktur. Onların dersleri yine ayrıdır ama şurada şu kadarcık ben size bahsettim. Onların dersleri yine ayrıdır ama şurada şu kadarcık ben size bahsettim.

Allah bizi gaflet uykusundan uyandırsın. Nefsin elinden uyandırsın.Allah bizi gaflet uykusundan uyandırsın. Nefsin elinden uyandırsın. Şehvetin elinden uyandırsın. Şehvetin elinden uyandırsın.

Nefsin tabii, şu bir nefistir ama adı değişir mütemadiyen, çeşit çeşit halleri var. Nefsin tabii, şu bir nefistir ama adı değişir mütemadiyen, çeşit çeşit halleri var. Nasıl biz çocuktuk delikanlı olduk, ihtiyar oluyoruz sonra âhirete göçüp gidiyoruz.Nasıl biz çocuktuk delikanlı olduk, ihtiyar oluyoruz sonra âhirete göçüp gidiyoruz. İşte nefiste bunun gibi, bir çocukluk devri var, hiç bir şey bilmez. Emmâredir. İşte nefiste bunun gibi, bir çocukluk devri var, hiç bir şey bilmez. Emmâredir. Bunu terbiye-i ıslah edersen levvâme olur. Daha ıslah edersen mülhime olur. Bunu terbiye-i ıslah edersen levvâme olur. Daha ıslah edersen mülhime olur. Onu daha güzel ıslah edersen mutmainne olur ki o ancak insanlar mutmainneOnu daha güzel ıslah edersen mutmainne olur ki o ancak insanlar mutmainne olan nefse ulaştıkları vakitte saadeti selameti bulurlar, dünyanın ne demek olduğunu anlarlar. olan nefse ulaştıkları vakitte saadeti selameti bulurlar, dünyanın ne demek olduğunu anlarlar. Âhiretin de ne demek olduğunu o zaman anlarlar. Âhiretin de ne demek olduğunu o zaman anlarlar.

Onun için nefsin mutmainne olabilmesine çalışmak herkesin elindedir. Çalışacak. Onun için nefsin mutmainne olabilmesine çalışmak herkesin elindedir. Çalışacak.

Fakat hiçbir ordu var mıdır ki kumandansız olaraktan muharebeyi kazansın? Fakat hiçbir ordu var mıdır ki kumandansız olaraktan muharebeyi kazansın?

Kumandansız bir muharebe kazanılır mı? Kazanılmaz. Kumandansız bir muharebe kazanılır mı?

Kazanılmaz.

Kumanda, kuvvet idaresi elden gitti miydi ordu perişan olur, Kumanda, kuvvet idaresi elden gitti miydi ordu perişan olur, ya esir olacak ya kaçacak her birisi bir tarafa dağılacak. ya esir olacak ya kaçacak her birisi bir tarafa dağılacak.

Onun için bu nefislerin [nasıl terbiye edileceğini], mücâhede sahipleriyle el birliği yapıptaOnun için bu nefislerin [nasıl terbiye edileceğini], mücâhede sahipleriyle el birliği yapıpta bunu öğrenmek her müslümanın borçlarından birinci borcudur. bunu öğrenmek her müslümanın borçlarından birinci borcudur. Yoksa namaz kılmak, oruç tutmak, o vazife başka.Yoksa namaz kılmak, oruç tutmak, o vazife başka. Fakat birçok müslümanları görüyoruz ki namaz kılarlar, oruç tutarlar, zekât verirler,Fakat birçok müslümanları görüyoruz ki namaz kılarlar, oruç tutarlar, zekât verirler, hacca giderler ama bütün ahlâk-ı mezmûmeler üzerinde birikmiştir. hacca giderler ama bütün ahlâk-ı mezmûmeler üzerinde birikmiştir.

O nefs-i mutmainne ne demek biliyor musun? Ahlâk-ı habîseleri, kötü ahlâkların hepsini atmış, O nefs-i mutmainne ne demek biliyor musun?

Ahlâk-ı habîseleri, kötü ahlâkların hepsini atmış,
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in güzel ahlâklarını üzerinde toplamış,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in güzel ahlâklarını üzerinde toplamış, melek olmuş bir insan demektir. melek olmuş bir insan demektir.

Halbuki biz birçok namaz kılanlarımızı görüyoruz ki bugün ne kadar günahlar işliyorlar hepsi de. Halbuki biz birçok namaz kılanlarımızı görüyoruz ki bugün ne kadar günahlar işliyorlar hepsi de. Hiçbir şeyi de [tam olmadığı halde], "İşte ben müslümanım, sofuyum, yeter bana bu kadar." [diyor.] Hiçbir şeyi de [tam olmadığı halde], "İşte ben müslümanım, sofuyum, yeter bana bu kadar." [diyor.]

Yeter ama bütün ahlâksızlıklar, fenalıklar üzerinde olduğu halde Yeter ama bütün ahlâksızlıklar, fenalıklar üzerinde olduğu halde bu Müslümanlık çok zayıf bir Müslümanlıktır. bu Müslümanlık çok zayıf bir Müslümanlıktır. Allah bizden olgununu istiyor. Hangimiz meyvanın hamına iltifat ediyoruz? Allah bizden olgununu istiyor.

Hangimiz meyvanın hamına iltifat ediyoruz?

Hiç birimiz iltifat etmiyoruz. Eğer evimize bir karpuz kavun getirdiysek Hiç birimiz iltifat etmiyoruz. Eğer evimize bir karpuz kavun getirdiysek o da hamsa pişman da oluyoruz, o da hamsa pişman da oluyoruz, "Yazık paramıza da!" diyoruz."Yazık paramıza da!" diyoruz. İşte insanın hamı da böyledir arkadaş. İnsanın hamı ne demek? İşte insanın hamı da böyledir arkadaş.

İnsanın hamı ne demek?

Kötü ahlâklar, mezmum ahlâklar üzerinde durduğu halde ilerleyemeyen insan. Kötü ahlâklar, mezmum ahlâklar üzerinde durduğu halde ilerleyemeyen insan. Atamıyor kötü huylarını. Kötü ahlakını atamıyor çünkü nefsiyle mücâhede etmek istemiyor. Atamıyor kötü huylarını. Kötü ahlakını atamıyor çünkü nefsiyle mücâhede etmek istemiyor.

Bir sigara. Nedir o? Hiç bir şey değil. Bir sigara.

Nedir o?

Hiç bir şey değil.

At bakalım sigarayı elinden. Atamaz. Alışmışım diyor. Niçin? At bakalım sigarayı elinden.

Atamaz.

Alışmışım diyor.

Niçin?

Nefsine esir olmuş bir insan. Nefsine esir olmuş bir insan.

Şeytanın şeysi olan o habise yapışmış onu bırakmak istemiyor bir türlü elinden. Şeytanın şeysi olan o habise yapışmış onu bırakmak istemiyor bir türlü elinden.

Yahu vücuduna zarar, evladına zarar, nesline zarar, memleketine zarar, her şeysine zarar işte. Yahu vücuduna zarar, evladına zarar, nesline zarar, memleketine zarar, her şeysine zarar işte. Bıraksana bunu! Yok. Âdetleri terk etmek büyük bir şey. Bıraksana bunu!

Yok.

Âdetleri terk etmek büyük bir şey.

Onun için Allahu celle ve alâ hepimizi affetsin de Onun için Allahu celle ve alâ hepimizi affetsin de o iyi ahlâkların sahibi olabilmek için mutlaka mücâhedeye, o iyi ahlâkların sahibi olabilmek için mutlaka mücâhedeye, düşmanla değil nefsinle mücâhedeye mecburuz. düşmanla değil nefsinle mücâhedeye mecburuz. Bu mücâhedeyi yapmayan insan memleketini düşmana teslim ettikten sonra cihad etmeyen Bu mücâhedeyi yapmayan insan memleketini düşmana teslim ettikten sonra cihad etmeyen ve gavura boyun büken insan gibidir. ve gavura boyun büken insan gibidir.

Gavura boyun bükmek olur mu canım? Gelmiş memleketi istila etmiş.Gavura boyun bükmek olur mu canım?

Gelmiş memleketi istila etmiş.
Hepimizin boynuna borç olan onu oradan kovup çıkarmak. Hepimizin boynuna borç olan onu oradan kovup çıkarmak.

"Yok, eh ne yapalım işte burada da böyle biraz oturalım bakalım." dedik mi "Yok, eh ne yapalım işte burada da böyle biraz oturalım bakalım." dedik mi o insanın insanlıktaki insanlığı yok bile demek.o insanın insanlıktaki insanlığı yok bile demek. İnsanlık olsun. Gavur bile memleketine yabancıyı sokmuyor ya! İnsanlık olsun. Gavur bile memleketine yabancıyı sokmuyor ya! Yabancı geldi miydi o da ölüyor o da çıkarmaya çalışıyor memleketinden yabancıyı. Yabancı geldi miydi o da ölüyor o da çıkarmaya çalışıyor memleketinden yabancıyı.

E müslüman olur da memleketinde yabancıyı oturtturur mu? Elbette oturtturmayacak.E müslüman olur da memleketinde yabancıyı oturtturur mu?

Elbette oturtturmayacak.
Canı pahasına malı pahasına onu çıkarmaya çalışacak, ecdatlarımızın yaptığı gibi. Canı pahasına malı pahasına onu çıkarmaya çalışacak, ecdatlarımızın yaptığı gibi.

Ama içimize girerse? Ya içimize girdiyse o canavar? "Eh ne yapalım artık." demekle olur mu? Ama içimize girerse?

Ya içimize girdiyse o canavar?

"Eh ne yapalım artık." demekle olur mu?

Mutlaka yaşımız 80'de olsa, 90'da olsa mücâdele edip, Mutlaka yaşımız 80'de olsa, 90'da olsa mücâdele edip, mücâhede edip onu içimizden atmaya çalışacağız. mücâhede edip onu içimizden atmaya çalışacağız. Atamazsak berbat halimiz. Onun için Cenâb-ı Hak cümlemize bu mücâhede kuvvetini, Atamazsak berbat halimiz.

Onun için Cenâb-ı Hak cümlemize bu mücâhede kuvvetini,
mücâdele kuvvetini, nefsin elinden kurtulmak kudretini, kuvvetini mücâdele kuvvetini, nefsin elinden kurtulmak kudretini, kuvvetini bu mübarek günler hürmetine lütf u ihsân buyursun. bu mübarek günler hürmetine lütf u ihsân buyursun.

eş-Şâtü fi'l-beyti bereketün ve'ş-şâtâni bereketâni ve's-selâsü şiyâhin selâsü berakâtin. eş-Şâtü fi'l-beyti bereketün ve'ş-şâtâni bereketâni ve's-selâsü şiyâhin selâsü berakâtin.

Koyun hepimizin bildiği bir mahluk.Koyun hepimizin bildiği bir mahluk. Fakat tabii bugünkü memleket durumlarına göre her şey değişiyor. Fakat tabii bugünkü memleket durumlarına göre her şey değişiyor. Zamân-ı saadette herkesin evinin bahçesi var, arazi bol. Zamân-ı saadette herkesin evinin bahçesi var, arazi bol. Herkes istediği gibi hayvanlarını dışarlara yolluyor. Otlanıyorlar hayvanlar. Herkes istediği gibi hayvanlarını dışarlara yolluyor. Otlanıyorlar hayvanlar.

Ama bugün bizim İstanbul gibi memlekette bir koyun beslemek kolay bir iş midir? Ama bugün bizim İstanbul gibi memlekette bir koyun beslemek kolay bir iş midir?

Eviniz zaten bir dairedir, neresine koyacaksınız o koyunu? Eviniz zaten bir dairedir, neresine koyacaksınız o koyunu?

Koyunu koymak için mutlaka bir bahçeli yer ister. Otu, yemi olan bir yer lazım. Koyunu koymak için mutlaka bir bahçeli yer ister. Otu, yemi olan bir yer lazım. Bunun süprüntüsü olacak, pisliği olacak. Bunun süprüntüsü olacak, pisliği olacak.

"Berekettir." diyor Efendimiz. "Koyun berekettir. Evinizde koyun besleyiniz." diyor. "Berekettir." diyor Efendimiz. "Koyun berekettir. Evinizde koyun besleyiniz." diyor.

Ama bugün bizim evlerimizde bunu beslemenin imkânı yoktur.Ama bugün bizim evlerimizde bunu beslemenin imkânı yoktur. Ama burada da bize ders veriyor, böyle sık yerlere sıkışıpta kalmayın ya. Ama burada da bize ders veriyor, böyle sık yerlere sıkışıpta kalmayın ya. Sıkışıpta kalmayın, ardullâhi vâsi'ah. Cenâb-ı Hakk'ın arzı bu kadar genişken Sıkışıpta kalmayın, ardullâhi vâsi'ah. Cenâb-ı Hakk'ın arzı bu kadar genişken sen kat kat üzerine binaları kurmuşun, orada bir daire de almışın 50-100 metrelik bir yer.sen kat kat üzerine binaları kurmuşun, orada bir daire de almışın 50-100 metrelik bir yer. Onun içerisinde ömrünü hapishanede geçirir gibi geçiriyorsun. Onun içerisinde ömrünü hapishanede geçirir gibi geçiriyorsun.

Yazık değil mi sana yahu? Mutlaka İstanbul'da oturmak şart mıdır insana? Yazık değil mi sana yahu?

Mutlaka İstanbul'da oturmak şart mıdır insana?

Biraz nefes alacak yer istemez mi insan? Babalarımız, dedelerimiz kocaman kocaman evler yapmışlar,Biraz nefes alacak yer istemez mi insan?

Babalarımız, dedelerimiz kocaman kocaman evler yapmışlar,
koca koca bahçeler, evin içersinde çeşitli meyve ağaçları şunları bunları... koca koca bahçeler, evin içersinde çeşitli meyve ağaçları şunları bunları...

[Sen İstanbul'da] havasız bir surette yaşa. [Sen İstanbul'da] havasız bir surette yaşa. Şimdi bu bereketten de mahrum oluyoruz o sebeple. Şimdi bu bereketten de mahrum oluyoruz o sebeple.

Evimizde koyunumuz olursa sütü olur, yoğurdu olur, peyniri olur, yününden evde iplik yaparlar, Evimizde koyunumuz olursa sütü olur, yoğurdu olur, peyniri olur, yününden evde iplik yaparlar, dokumalarını yaparlar, dışarıya ihtiyaçları olmaz. dokumalarını yaparlar, dışarıya ihtiyaçları olmaz. Ekmekte bulamazsak sütüyle, yoğurduyla da geçiniriz.Ekmekte bulamazsak sütüyle, yoğurduyla da geçiniriz. Bir çok faydası vardır ama bunlardan bugün hep mahrum oluyoruz. Bir çok faydası vardır ama bunlardan bugün hep mahrum oluyoruz. Kapıdan sütçü geçecek de, -içine ne kadar su katıldığını Allah bilir. Kapıdan sütçü geçecek de, -içine ne kadar su katıldığını Allah bilir. Yağının ne kadarının üzerinde kaldığını Allah bilir. Yağının ne kadarının üzerinde kaldığını Allah bilir. - onu alacağız da çoluk çocuğumuza içireceğizde biz de ondan sıhhat, kuvvet bulacağız. - onu alacağız da çoluk çocuğumuza içireceğizde biz de ondan sıhhat, kuvvet bulacağız.

Yine ikinci bir hadiste, ki bu Enes hazretleri radıyallahu anh'ten. Yine ikinci bir hadiste, ki bu Enes hazretleri radıyallahu anh'ten.

eş-Şâtü bereketün. "Koyun beslemek, evinde bulundurmak bu bir berekettir." eş-Şâtü bereketün. "Koyun beslemek, evinde bulundurmak bu bir berekettir."

Yapabilenlere ne mutlu! Bu gün köylüler de aciz. Ve'l bi'rü beraketün.Yapabilenlere ne mutlu! Bu gün köylüler de aciz.

Ve'l bi'rü beraketün.
"Bununla beraber bir de kuyunun evde bulunması bu da ayrı bir berekettir." "Bununla beraber bir de kuyunun evde bulunması bu da ayrı bir berekettir."

Mesela şu bizim yakın zamanımıza kadar İstanbul'un ve her yerin evlerinde birer kuyu bulunurdu. Mesela şu bizim yakın zamanımıza kadar İstanbul'un ve her yerin evlerinde birer kuyu bulunurdu.

Şimdi mesela Terkos teşkilatı yapılmış, sular evimizin çeşmemize kadar geliyor Şimdi mesela Terkos teşkilatı yapılmış, sular evimizin çeşmemize kadar geliyor ama ya bir gün olur da onlar gelmeyecek olursa? ama ya bir gün olur da onlar gelmeyecek olursa?

Felaket olur işimiz. Ama evimizde bir kuyumuz olursa, e bugün yine birçok paralar veriliyor o suya.Felaket olur işimiz. Ama evimizde bir kuyumuz olursa, e bugün yine birçok paralar veriliyor o suya. Kuyun olursa bir kere para verirsin, ondan sonra bedava içtiğin senin için.Kuyun olursa bir kere para verirsin, ondan sonra bedava içtiğin senin için. Yemeğini de soğutursun, içersin de, her şeysi de olur. Yemeğini de soğutursun, içersin de, her şeysi de olur.

[Ve't-tennûru beraketün.] Tennûr. Evde ufak fırınlar olur.[Ve't-tennûru beraketün.] Tennûr. Evde ufak fırınlar olur. Şimdi bugün de alafrangaları var ama, gazlarla yanan fırınlar,Şimdi bugün de alafrangaları var ama, gazlarla yanan fırınlar, asıl matlub olan fırın o bedavadan olan, çırpıyla ateşle yanan fırınlar. asıl matlub olan fırın o bedavadan olan, çırpıyla ateşle yanan fırınlar.

"O da evde bulunması bir berekettir." "O da evde bulunması bir berekettir."

Bir misafirin gelir çabucaktan yakarsın bir şeyler yapıverirsin, Bir misafirin gelir çabucaktan yakarsın bir şeyler yapıverirsin, misafirin önüne koyarsın, bir şeyler olur. misafirin önüne koyarsın, bir şeyler olur.

Bu da bereket. Ve'l-kaddâhatü beraketün. Bu da bereket.

Ve'l-kaddâhatü beraketün.
Eh şimdiki gibi kibrit ve çakmak taşları ve bugünkü fenni aletlerin hiçbirisi yok. Eh şimdiki gibi kibrit ve çakmak taşları ve bugünkü fenni aletlerin hiçbirisi yok.

"Ama o zaman çakmak taşı da bir berekettir." "Ama o zaman çakmak taşı da bir berekettir."

Böyle çakar onu, çaktığı vakitte kavını yakar. Böyle çakar onu, çaktığı vakitte kavını yakar. Kavıyla ateşini yakar, sobasını yakar, ocağını yakar. Kavıyla ateşini yakar, sobasını yakar, ocağını yakar. E her yerde kibrit bulmak mümkün değil. Kibritin icadı daha pek yakın bir zamanda. E her yerde kibrit bulmak mümkün değil. Kibritin icadı daha pek yakın bir zamanda. Binâenaleyh o çakmak taşı, şimdi onun yerine mesela yenileri yapılmış başka amaBinâenaleyh o çakmak taşı, şimdi onun yerine mesela yenileri yapılmış başka ama bu bizim köylülerin harman sürdükleri şeylerin altında taşlar vardır ufacık ufacık.bu bizim köylülerin harman sürdükleri şeylerin altında taşlar vardır ufacık ufacık. O taşlar hem saman yapar güzel buğdayı ayırır. O taşlar hem saman yapar güzel buğdayı ayırır. Aynı zamanda onu demirle çarpıştırdın mı güzel bir ateş çıkarır.Aynı zamanda onu demirle çarpıştırdın mı güzel bir ateş çıkarır. O çıkardığı ateşten de herkes işini görürmüş. Bu da bir bereketmiş yani. O çıkardığı ateşten de herkes işini görürmüş. Bu da bir bereketmiş yani. Onun için eski dedelerin keselerinde bir çakmak taşıyla bir kav, Onun için eski dedelerin keselerinde bir çakmak taşıyla bir kav, bir de o demir parçası hazır bulunur.bir de o demir parçası hazır bulunur. Yanlarında gezdirirler. Bu da ayrı bir bereket. Yanlarında gezdirirler.

Bu da ayrı bir bereket.

eş-Şâmü saffetullahi min bilâdihî. Her beldenin [bir güzelliği vardır.]eş-Şâmü saffetullahi min bilâdihî.

Her beldenin [bir güzelliği vardır.]
Cenâb-ı Hak hepsine ayrı ayrı bir güzellik vermiştir.Cenâb-ı Hak hepsine ayrı ayrı bir güzellik vermiştir. Mekke'nin güzelliği ayrıdır, Medine'nin güzelliği ayrıdır, Şam'ın güzelliği ayrıdır.Mekke'nin güzelliği ayrıdır, Medine'nin güzelliği ayrıdır, Şam'ın güzelliği ayrıdır. İşte bizim İstanbul'un güzelliği ayrıdır. Her birisinin ayrı ayrı güzellikleri var. İşte bizim İstanbul'un güzelliği ayrıdır. Her birisinin ayrı ayrı güzellikleri var.

Şimdi Şam'ı da o zaman methediyor Cenâb-ı Peygamber. Tabii buralara daha gelinilmemiş. Şimdi Şam'ı da o zaman methediyor Cenâb-ı Peygamber. Tabii buralara daha gelinilmemiş. Şam o zaman Arap ülkesi olarak tanınıyor. Şâm, saffetullahi min bilâdihî.Şam o zaman Arap ülkesi olarak tanınıyor.

Şâm, saffetullahi min bilâdihî.
Allahu Teâlâ'nın beldelerinin içersinde en güzel bir belde olaraktan takdim olunuyor Allahu Teâlâ'nın beldelerinin içersinde en güzel bir belde olaraktan takdim olunuyor ve orası takdim olunurken şöyle bir de tavsiyede bulunuyor. ve orası takdim olunurken şöyle bir de tavsiyede bulunuyor.

Yectebî saffetühû min ibâdihî. "O ancak kullarının iyisini alır içerisine."Yectebî saffetühû min ibâdihî. "O ancak kullarının iyisini alır içerisine." Şam'dan, Şam'ın hassası olaraktan Şam'a ehlinin iyileri girer.Şam'dan, Şam'ın hassası olaraktan Şam'a ehlinin iyileri girer. Kötü insanı içinde tutmaz, atar onu dışarıya. Onun için diyor ki; Kötü insanı içinde tutmaz, atar onu dışarıya. Onun için diyor ki;

Şam'ı beğenmedi de başka bir memlekete gidip orada yaşamak istiyor; Şam'ı beğenmedi de başka bir memlekete gidip orada yaşamak istiyor;

Fe-men harace mine'ş-şâmi ilâ ğayrihî fe-bi'suhtihî. Fe-men harace mine'ş-şâmi ilâ ğayrihî fe-bi'suhtihî. "Bu Allahu Teâlâ'nın gadabına uğramış bir adamdır ki Şam'ın kıymetini bilmemiş,"Bu Allahu Teâlâ'nın gadabına uğramış bir adamdır ki Şam'ın kıymetini bilmemiş, onu bırakmış başka memlekete gidiyor, orada oturacak." onu bırakmış başka memlekete gidiyor, orada oturacak." Ve men dehalehâ min ğayrihâ. "Başka memleketten kalkıyor Şam'a gelip oturacak." Ve men dehalehâ min ğayrihâ. "Başka memleketten kalkıyor Şam'a gelip oturacak." Fe-bi'rahmetin minallahi. "O Allah'ın rahmetine giriyor demektir." Fe-bi'rahmetin minallahi. "O Allah'ın rahmetine giriyor demektir."

Suyu çok, havası leziz, işte büyükler orada çok metfun. Suyu çok, havası leziz, işte büyükler orada çok metfun. Bir çok büyükler de buna özenerekten o memlekete gitmişler oturmuşlar. Bir çok büyükler de buna özenerekten o memlekete gitmişler oturmuşlar.

Her memleketin böyle kendisine göre bir güzelliği var amaHer memleketin böyle kendisine göre bir güzelliği var ama en güzel belde Allahu Teâlâ'nın insandaki gönül beldesidir. en güzel belde Allahu Teâlâ'nın insandaki gönül beldesidir. Gönül beldesinin güzelliği hiçbir yerde bulunmaz. Gönül beldesinin güzelliği hiçbir yerde bulunmaz. Gönül beldesindeki güzellik kâinatın hiçbir yerinde bulunmaz. Gönül beldesindeki güzellik kâinatın hiçbir yerinde bulunmaz. Onun için o güzel gönlü Allah sana vermiş de, bize vermiş de, Onun için o güzel gönlü Allah sana vermiş de, bize vermiş de, bizim de ondan haberimiz olmadan bu dünyayı bırakır gidersek ne yazık bizlere!bizim de ondan haberimiz olmadan bu dünyayı bırakır gidersek ne yazık bizlere! Tüm cevâhiri serpmiş buradan gidiyoruz demek. Tüm cevâhiri serpmiş buradan gidiyoruz demek.

Bak şimdi; eş-Şâhidü yevmü arafeteBak şimdi;

eş-Şâhidü yevmü arafete
ve yevmü'l-cumu'ati ve'l-meşhûdü hüve'l-mev'ûdü yevme'l-kıyâmeti. ve yevmü'l-cumu'ati ve'l-meşhûdü hüve'l-mev'ûdü yevme'l-kıyâmeti.

Şimdi "Şahit olaraktan arefe günü bize şehadet ediyor, şahitlik yapıyor." Şimdi "Şahit olaraktan arefe günü bize şehadet ediyor, şahitlik yapıyor."

Hacılar toplanmışlar Arafat dağında, o dağ diyor ki; Hacılar toplanmışlar Arafat dağında, o dağ diyor ki; "Yarab! Buraya gelen bu insanların müslüman olduklarına ben şahidim." "Yarab! Buraya gelen bu insanların müslüman olduklarına ben şahidim."

Cuma günü camiye gelmişler, Cuma günü diyor ki; "Yarab!Cuma günü camiye gelmişler, Cuma günü diyor ki; "Yarab! Bugün camiye gelen şu müslümanların müslüman olduklarına ben şehadet ederimBugün camiye gelen şu müslümanların müslüman olduklarına ben şehadet ederim çünkü o gün bunlar camideydiler." çünkü o gün bunlar camideydiler."

Sen diyeceksin ki o dağın veyahut o günün böyle bir şeye vukûfu olur mu? Böyle şey olur mu? Sen diyeceksin ki o dağın veyahut o günün böyle bir şeye vukûfu olur mu? Böyle şey olur mu?

Senin ile benim daha dünyada hiçbir şeyden haberimiz yok. Senin ile benim daha dünyada hiçbir şeyden haberimiz yok. Bu gönül bizde uyurken bizim hiçbirşey bilmemize de imkân yok.Bu gönül bizde uyurken bizim hiçbirşey bilmemize de imkân yok. Allahu Teâlâ o gönülden bize ne kadar bilgiler vermiş bilsen sen, [ah bir] bilsen sen! Allahu Teâlâ o gönülden bize ne kadar bilgiler vermiş bilsen sen, [ah bir] bilsen sen!

Bir gün de var ki mev'ûd olunan gün ki kıyamet günü denilen gün. Bir gün de var ki mev'ûd olunan gün ki kıyamet günü denilen gün. O günde hepimiz orada, şahidi de şahit olunanı da hepsi orada o gün hazır bulunacak. O günde hepimiz orada, şahidi de şahit olunanı da hepsi orada o gün hazır bulunacak. O gün herkes yaptığının mükâfat veya mücâzâtını görecek. O gün herkes yaptığının mükâfat veya mücâzâtını görecek. İyiler cennete, kötülerin cehenneme atılacağı bir gündür o.İyiler cennete, kötülerin cehenneme atılacağı bir gündür o. Bu gün muhakkak olacaktır, Allahu Teâlâ'nın vaadidir bu.Bu gün muhakkak olacaktır, Allahu Teâlâ'nın vaadidir bu. Allahu Teâlâ vaadinde hulfetmez, sâdıktır sözünde. Ne derse o öyle olur. Allahu Teâlâ vaadinde hulfetmez, sâdıktır sözünde. Ne derse o öyle olur.

Onun için herkesin o gün için hazırlanması en elzem bir şeydir. Onun için herkesin o gün için hazırlanması en elzem bir şeydir. Bunun için Sûre-i Haşr'ın [son sayfasının son âyetlerini] her sabah okuyoruz:Bunun için Sûre-i Haşr'ın [son sayfasının son âyetlerini] her sabah okuyoruz: Hüvallahüllezî lâ ilâhe illa hû... diye. Onun sayfa başında şöyle bir âyet var; Hüvallahüllezî lâ ilâhe illa hû... diye. Onun sayfa başında şöyle bir âyet var;

Esteîzübillah; Yâ eyyühellezîne âmenü't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin. Esteîzübillah;

Yâ eyyühellezîne âmenü't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin.

"Herkesin ilk vazifesi, bugün, yarın için yaptığını hesaplaması lazım." "Herkesin ilk vazifesi, bugün, yarın için yaptığını hesaplaması lazım."

Ne yaptım ben ne hazırladım bakalım? Neyim var? Ne yaptım ben ne hazırladım bakalım? Neyim var?

Bir kere insanın şunu bilmesi lazım ki ben, benim değilim. Ben ben değilim yani. Bir kere insanın şunu bilmesi lazım ki ben, benim değilim. Ben ben değilim yani.

Ben ben nasıl olurum? Ben irademe sahip olursam, kuvvet kudret benim olursa Ben ben nasıl olurum?

Ben irademe sahip olursam, kuvvet kudret benim olursa
o zaman ben benim derim. o zaman ben benim derim. Halbuki bunların hepsini bana Allah vermiştir. Ben benim değil ben Allah'ınım, yani Allah'ın kuluyum.Halbuki bunların hepsini bana Allah vermiştir. Ben benim değil ben Allah'ınım, yani Allah'ın kuluyum. Kulum. Bu kulluğumla beraber ben bana bu kulluk kudretini verenKulum. Bu kulluğumla beraber ben bana bu kulluk kudretini veren Allah'ı tanımazsam ne kadar âdî bir insan olduğumu [göstermiş olurum]. Allah'ı tanımazsam ne kadar âdî bir insan olduğumu [göstermiş olurum].

Nasıl ki köleler vardır. Köle efendisini tanımazsa o köleyi, Nasıl ki köleler vardır. Köle efendisini tanımazsa o köleyi, "Sen niçin efendine itaat etmiyorsun?" diyerekten atarlar, kovarlar, döverler."Sen niçin efendine itaat etmiyorsun?" diyerekten atarlar, kovarlar, döverler. E bizim de sahibimiz Allah'tır, O'na itaate mecburuz biz.E bizim de sahibimiz Allah'tır, O'na itaate mecburuz biz. O'nun dediğini yapmaya mecburuz. Yapamazsak insanlık denilen adı taşımaya hakkımız yoktur.O'nun dediğini yapmaya mecburuz. Yapamazsak insanlık denilen adı taşımaya hakkımız yoktur. Onun için; Yâ eyyühellezîne âmenü't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin. Onun için;

Yâ eyyühellezîne âmenü't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin.

Bakalım hazırlandın mı sen yarın için yapacağın şeylere? Bakalım hazırlandın mı sen yarın için yapacağın şeylere?

En başta "Kork!" diyor Allah. "Benden kork. Ey iman edenler! En başta "Kork!" diyor Allah. "Benden kork. Ey iman edenler! Korkun benden! Korkun da yarın için hazırladığınız şeylere Korkun benden! Korkun da yarın için hazırladığınız şeylere şöyle bir düşünün bakalım, neler hazırlıyorsunuz?" şöyle bir düşünün bakalım, neler hazırlıyorsunuz?"

Ekmek mi hazırlayacaksın? Ambarına bir şeyler mi koyacaksın? Ekmek mi hazırlayacaksın?

Ambarına bir şeyler mi koyacaksın?

Odununu kömürünü mü hazırlayacaksın? Kışı nasıl düşünüyoruz yahu? Odununu kömürünü mü hazırlayacaksın?

Kışı nasıl düşünüyoruz yahu?

Odunları kömürleri alıyoruz. Yarın kış gelecek diyoruz soğukta donmak var. Odunları kömürleri alıyoruz. Yarın kış gelecek diyoruz soğukta donmak var.

E yarın da ölüm var arkadaş! O mezara girmek var, o mezarda sorgu var, E yarın da ölüm var arkadaş! O mezara girmek var, o mezarda sorgu var, o mezarda mezarın arkasından da kıyamet var, cennet var cehennem var. o mezarda mezarın arkasından da kıyamet var, cennet var cehennem var. Elbette cennete hazırlanmak cehenneme girmekten âlâ ve efdaldir. Elbette cennete hazırlanmak cehenneme girmekten âlâ ve efdaldir.

Onun için âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak bizleri böylece uyandırıyor. Onun için âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak bizleri böylece uyandırıyor.

Ve lâ tekûnû kellezîne nesullahe... "Allah'ı unutanlar gibi olmayın!" diyor Allah.Ve lâ tekûnû kellezîne nesullahe...

"Allah'ı unutanlar gibi olmayın!" diyor Allah.
Kellezîne nesullahe. "Allah'ı unutanlar gibi olmayın siz ey mü'minler." Kellezîne nesullahe. "Allah'ı unutanlar gibi olmayın siz ey mü'minler."

Allah'ı unuttun mu kendini de unuttun gitti demektir. Allah'ı unuttun mu kendini de unuttun gitti demektir.

Fe-ensâhüm enfüsehüm. "Allah'ı unutanlara Allah nefislerini de unutturur." Fe-ensâhüm enfüsehüm. "Allah'ı unutanlara Allah nefislerini de unutturur."

Kendinden de haberi olmaz yani. Kendinden de haberi olmaz yani.

Ne demek? Yani Allah muhafaza hayvan mesabesinde olur. Ne demek?

Yani Allah muhafaza hayvan mesabesinde olur.

eş-Şebâbü şu'betün mine'l-cünûni. Şimdi insanların tabii devirleri var ya; çocukluk devri,eş-Şebâbü şu'betün mine'l-cünûni.

Şimdi insanların tabii devirleri var ya; çocukluk devri,
gençlik devri, delikanlı devri dediğimiz. gençlik devri, delikanlı devri dediğimiz. Şebâb, delikanlı devri; tuttuğunu koparır, korku bilmez, aklına geleni ölçmez, Şebâb, delikanlı devri; tuttuğunu koparır, korku bilmez, aklına geleni ölçmez, nasıl isterse öyle yapmaya çalışır. nasıl isterse öyle yapmaya çalışır. Bu gençlik devri. Diyor ki; Şu'betün mine'l-cünûni. "Delilikten bir şubedir." Bu gençlik devri. Diyor ki;

Şu'betün mine'l-cünûni. "Delilikten bir şubedir."

Delilik. Tımarhanede çeşitli deliler var ya. O da bir nevidir yani gençlik delilikten bir nevidir. Delilik. Tımarhanede çeşitli deliler var ya. O da bir nevidir yani gençlik delilikten bir nevidir. Aklına geleni yapar. Halbuki bu delilik lazım değil bize akıllılık lazım.Aklına geleni yapar. Halbuki bu delilik lazım değil bize akıllılık lazım. Gençlik hele ele hiç geçmez. Gençlik Allah'ın büyük bir devletidir.Gençlik hele ele hiç geçmez. Gençlik Allah'ın büyük bir devletidir. Onun devresi geçti mi bir kere, 40-50'yi atladı mı o ondan sonra ihtiyarlık devresi başlar; Onun devresi geçti mi bir kere, 40-50'yi atladı mı o ondan sonra ihtiyarlık devresi başlar; karnın ağrır, başın ağrır, romatizmadan şundan bundan kendini kurtarıp da karnın ağrır, başın ağrır, romatizmadan şundan bundan kendini kurtarıp da bir Allah'a layıkıyla bir ibadet yapamazsın. bir Allah'a layıkıyla bir ibadet yapamazsın. Ama gençlikteki ibadet güneşin ziyası gibidir, her tarafı böyle ışıltadır.Ama gençlikteki ibadet güneşin ziyası gibidir, her tarafı böyle ışıltadır. Çok. İhtiyarlıktaki ibadet de yıldızlar gibi fersiz bir ibadettir yani.Çok. İhtiyarlıktaki ibadet de yıldızlar gibi fersiz bir ibadettir yani. Zoru zoruna yapılan bir şeydir. Kıymeti yok. Çünkü zaten her şeyden elini mecburi çekmişin. Zoru zoruna yapılan bir şeydir. Kıymeti yok. Çünkü zaten her şeyden elini mecburi çekmişin.

Mecburi çekilmiş elin, ondan sonra ne yapacaksın daha? Mecburi çekilmiş elin, ondan sonra ne yapacaksın daha?

Tabii bütün gün uyuyacak değilsin ya. Tabii bütün gün uyuyacak değilsin ya.

Ve'n-nisâü hibâletü'ş-şeytâni. "Kadınlar da şeytanın ağıdır." Ve'n-nisâü hibâletü'ş-şeytâni. "Kadınlar da şeytanın ağıdır."

Hani balıkçılar balık tutuyorlar ya. Şebeke derler ona. Kuş tutmak için, balık tutmak için,Hani balıkçılar balık tutuyorlar ya. Şebeke derler ona. Kuş tutmak için, balık tutmak için, hayvanları, büyük hayvanları yakalamak için çeşitli ağ tertipleri vardır.hayvanları, büyük hayvanları yakalamak için çeşitli ağ tertipleri vardır. Bu kadınlar da şeytanın aletidir, ağ aleti. İnsanları yakalamak için bahususBu kadınlar da şeytanın aletidir, ağ aleti. İnsanları yakalamak için bahusus Müslümanlıkla biraz temeyyüz etmek, üstünlüşmek isteyen insanları şeytan nasıl kandıracağını şaşırır.Müslümanlıkla biraz temeyyüz etmek, üstünlüşmek isteyen insanları şeytan nasıl kandıracağını şaşırır. Düşünür düşünür düşünür nasıl yaparım diyerekten, en kolay fırsat kadındır. Düşünür düşünür düşünür nasıl yaparım diyerekten, en kolay fırsat kadındır.

Kadın vasıtasıyla yenilmeyen erkek pek azdır. Kadın vasıtasıyla yenilmeyen erkek pek azdır. Yenilmeyen erkek, babayiğit derler bunlara, bunlar pek azdır.Yenilmeyen erkek, babayiğit derler bunlara, bunlar pek azdır. Ekseriyetle insanlar bunun esiri olaraktan [yaşarlar].Ekseriyetle insanlar bunun esiri olaraktan [yaşarlar]. En büyük dert demiş, kadının şerir olması, insanların da onlara muhtaç olmasıdır. En büyük dert demiş, kadının şerir olması, insanların da onlara muhtaç olmasıdır. Muhtacız, onlarsız da işimiz olmaz. Olmaz ama onlara uyarsan onlar seni şeytana doğru sevk ederler. Muhtacız, onlarsız da işimiz olmaz. Olmaz ama onlara uyarsan onlar seni şeytana doğru sevk ederler. Çünkü ipin ucu şeytanın elinde. Çünkü ipin ucu şeytanın elinde. Şeytanın elinde olduğu için onlar da seni onun kucağına sürükler.Şeytanın elinde olduğu için onlar da seni onun kucağına sürükler. Gece ibadet etmek istesen,Gece ibadet etmek istesen, "Efendi yat uyu şimdi, benim de uykumu bozma beni de rahatsız etme." der. "Efendi yat uyu şimdi, benim de uykumu bozma beni de rahatsız etme." der. Sen de acırsın, "Hadi uyu bakalım" dersin. Sen de acırsın, "Hadi uyu bakalım" dersin.

Gündüzün şöyle yapar böyle yapar. Dünyanın ziynetine pek meyyaldirler onlar. Gündüzün şöyle yapar böyle yapar. Dünyanın ziynetine pek meyyaldirler onlar. Ziynet için bayılırlar. Onun için seni mecbur ederler bana şu da lazım bu da lazım.Ziynet için bayılırlar. Onun için seni mecbur ederler bana şu da lazım bu da lazım. Senin kazancın da ona kifayet etmemiştir. Senin kazancın da ona kifayet etmemiştir. Bu sefer başlarsın sende hile yollarıyla fazla kazanç kazanmaya. Bu sefer başlarsın sende hile yollarıyla fazla kazanç kazanmaya. Bu sefer sen de düşmüşündür şeytanın tuzağına. Bu sefer sen de düşmüşündür şeytanın tuzağına.

Allah cümlemizi gaflet uykularından uyandırsın da bu tuzaklara düşürmesin Cenâb-ı Hak. Allah cümlemizi gaflet uykularından uyandırsın da bu tuzaklara düşürmesin Cenâb-ı Hak.

eş-Şitâu rabî'u'l-mü'mini. "Kış mü'minlerin en sevdikleri bir aydır.eş-Şitâu rabî'u'l-mü'mini. "Kış mü'minlerin en sevdikleri bir aydır. Bahar aylarıdır mü'minlerin." Niçin? Gecesi uzun, kalkar gece ibadet eder. Bahar aylarıdır mü'minlerin."

Niçin?

Gecesi uzun, kalkar gece ibadet eder.
Gündüzün kısadır, o zaman da oruç da kolay olur. Gündüzün kısadır, o zaman da oruç da kolay olur.

Kış günleri oruç tutmak kolay, geceleri de ibadet etmek kolaydır. Kış günleri oruç tutmak kolay, geceleri de ibadet etmek kolaydır. Ama biz nefis sahipleri, bizim hepsi müsavi; kış da müsavi yaz da müsavi. Ama biz nefis sahipleri, bizim hepsi müsavi; kış da müsavi yaz da müsavi. Çünkü biz alışmışız gece yarılarına kadar çene çalmaya. Çünkü biz alışmışız gece yarılarına kadar çene çalmaya.

Bunun için Müslümanlıkta adım atmak, ileriye gitmek isteyen insana düstur olarak verilen Bunun için Müslümanlıkta adım atmak, ileriye gitmek isteyen insana düstur olarak verilen vazifelerin başında az yeme, az konuşma, az uyuma verilmiştir. vazifelerin başında az yeme, az konuşma, az uyuma verilmiştir. Kendini yemeye verdin miydi ooo olmadı o iş. Müslümana bu kadar nefsine esir olup Kendini yemeye verdin miydi ooo olmadı o iş. Müslümana bu kadar nefsine esir olup kendisini beslemesine cevaz yok arkadaşlar. kendisini beslemesine cevaz yok arkadaşlar. Karnını doyurup Allah'a ibadet edebilecek kadar bir kuvvet aldın mı kâfi sana.Karnını doyurup Allah'a ibadet edebilecek kadar bir kuvvet aldın mı kâfi sana. Fazlası şehvetini kuvvetlendirir. Şehvetini kuvvetlendirince deFazlası şehvetini kuvvetlendirir. Şehvetini kuvvetlendirince de seni zapt etmek mümkün olmaz o zaman da.seni zapt etmek mümkün olmaz o zaman da. O zaman muhakkak sağa sola yalpa yapacak. O zaman muhakkak sağa sola yalpa yapacak.

E o geceleri bir sürü boş laflarla ömrü tüketmenin zararını insan ne zaman anlayabilir acaba? E o geceleri bir sürü boş laflarla ömrü tüketmenin zararını insan ne zaman anlayabilir acaba?

Ya bak, müslüman mı bu? Müslüman olduğu halde harşeyi de pek iyi bildiği halde Ya bak, müslüman mı bu?

Müslüman olduğu halde harşeyi de pek iyi bildiği halde
ömrünün zâiyatına vesile olan çok konuşmayı bırakamıyor insan.ömrünün zâiyatına vesile olan çok konuşmayı bırakamıyor insan. Sigarayı bırakamadığı gibi. Öteki de diyor ki; Tüh bunu ne içiyorsun sen?Sigarayı bırakamadığı gibi. Öteki de diyor ki;

Tüh bunu ne içiyorsun sen?
İçilir mi bu? diyor E sen de bunu neden yapıyorsun ya? İçilir mi bu? diyor

E sen de bunu neden yapıyorsun ya?

Bu gece yarılarına kadar böyle boş boş çene çalıyorsun da kalkıp da abdest alıp daBu gece yarılarına kadar böyle boş boş çene çalıyorsun da kalkıp da abdest alıp da Allah'ın divanına dursan...Allah'ın divanına dursan... Borç namazların var kimbilir ne kadar, onları kılsan. Hiç fırsat buluyorsan biraz daha Allah desen. Borç namazların var kimbilir ne kadar, onları kılsan. Hiç fırsat buluyorsan biraz daha Allah desen.

Haa, onu da söyleyeyim. Bu insanlardaki terakki ne kadar [ibadet] yaparsan yap zikrullahsız olmaz.Haa, onu da söyleyeyim. Bu insanlardaki terakki ne kadar [ibadet] yaparsan yap zikrullahsız olmaz. Bunların arkasından Allahu Teâlâ'nın zikrini çok edilmesi lazım.Bunların arkasından Allahu Teâlâ'nın zikrini çok edilmesi lazım. Beş kere, 10 kere, 100 kere... o az. "Çok [zikredin.]" diyor Allahu Teâlâ. Çoğun hududu yok. Beş kere, 10 kere, 100 kere... o az. "Çok [zikredin.]" diyor Allahu Teâlâ. Çoğun hududu yok.

Allahu Teâlâ'ya o kadar zikredeceksin ki senin için deli desinler varsın, ne olur? Allahu Teâlâ'ya o kadar zikredeceksin ki senin için deli desinler varsın, ne olur?

Desinler varsın. Sen ama Allahı'na ver kendini. Desinler varsın. Sen ama Allahı'na ver kendini.

Onun için kış bizim için, mü'minler için büyük bir sermaye. Niçin? Onun için kış bizim için, mü'minler için büyük bir sermaye.

Niçin?

Gündüzün oruç tutacak geceleri de boyuna ibadet edecek. Allahu Teâlâ'nın büyük nimeti. Gündüzün oruç tutacak geceleri de boyuna ibadet edecek. Allahu Teâlâ'nın büyük nimeti.

Ama bunun kıymetini bilmeyip de böyle masallarla hikayelerle, kuru kuru,Ama bunun kıymetini bilmeyip de böyle masallarla hikayelerle, kuru kuru, boş boş laflarla vakit geçirirse bu zâyiatı da ödemenin imkânı yok. boş boş laflarla vakit geçirirse bu zâyiatı da ödemenin imkânı yok.

Hele o Allah esirgesin, kahve düşmanları, kahve gazino işte bilmem ne düşmanları.Hele o Allah esirgesin, kahve düşmanları, kahve gazino işte bilmem ne düşmanları. Onlara da, o kardeşlerimize de Allah intibahlar versin. Onlara da, o kardeşlerimize de Allah intibahlar versin.

Bizi koruduysa Allah korumuştur. Biz de alışsaydık o gibi yerlere, bizi de bugün evimizde Bizi koruduysa Allah korumuştur. Biz de alışsaydık o gibi yerlere, bizi de bugün evimizde tutmanın imkânı yoktu.tutmanın imkânı yoktu. Biz de buradaki arkadaşlarımızın yanına gideceğiz, tavla mı oynayacağız iskambil mi oynayacağız Biz de buradaki arkadaşlarımızın yanına gideceğiz, tavla mı oynayacağız iskambil mi oynayacağız ne oynayacaksak alışmışız bir kere gelip onu oynayacağız. ne oynayacaksak alışmışız bir kere gelip onu oynayacağız.

Ama saat 12 olmuş, bir olmuş, iki olmuş kime ne? Ama saat 12 olmuş, bir olmuş, iki olmuş kime ne?

Eğer keyfimizde yerindeyse hiç düşünmeyiz artık. Halbuki gece mü'minin neden bayramı oluyor? Eğer keyfimizde yerindeyse hiç düşünmeyiz artık.

Halbuki gece mü'minin neden bayramı oluyor?

İbadet etsin diyerekten. E ibadet edemedikten sonra hepsi bir. İbadet etsin diyerekten. E ibadet edemedikten sonra hepsi bir.

Çünkü burada bakın rabî'u'l-mü'mini diyor. Çünkü gece gavura da gece mü'mine de gece. Çünkü burada bakın rabî'u'l-mü'mini diyor. Çünkü gece gavura da gece mü'mine de gece. Bütün hayvana da gece gece, gündüz gündüz. Bütün hayvana da gece gece, gündüz gündüz.

Mü'min neden istifade edecek? [Kışın] uzun gecesinden ibadet etmek suretiyle [istifade edecek].Mü'min neden istifade edecek?

[Kışın] uzun gecesinden ibadet etmek suretiyle [istifade edecek].
Zikrullaha vakit bulacak, namaz kılmaya vakit bulacak, gündüzün de oruç tutması kolay olacak. Zikrullaha vakit bulacak, namaz kılmaya vakit bulacak, gündüzün de oruç tutması kolay olacak. Onun için [kış mü'min] için faydalı oluyor. Altta bunu izah ediyor; Onun için [kış mü'min] için faydalı oluyor.

Altta bunu izah ediyor;

eş-Şitâu rabî'u'l-mü'mini kasura nehâruhû fe-sâmehû. "Gündüzü kısa oruç tutar."eş-Şitâu rabî'u'l-mü'mini kasura nehâruhû fe-sâmehû. "Gündüzü kısa oruç tutar." Ve tâla leylühû. "Gecesi uzun." Fe-kâmehû.Ve tâla leylühû. "Gecesi uzun." Fe-kâmehû. "Kalkar Allahu Teâlâ'nın divanına durur 5-10-100 rekât namaz kılar." "Kalkar Allahu Teâlâ'nın divanına durur 5-10-100 rekât namaz kılar."

Mesela 100 rekât namaz, bazen böyle vaazlar da fadâil olaraktan bahsederler. Mesela 100 rekât namaz, bazen böyle vaazlar da fadâil olaraktan bahsederler. İşte bu gece böyle bir mübarek gecedir. İşte bu gece böyle bir mübarek gecedir. Bu gece 100 rekât namaz kılarsanız şöyle sevabı var böyle sevabı var.Bu gece 100 rekât namaz kılarsanız şöyle sevabı var böyle sevabı var. Ooo der, bu kadar namaz da kılınır mı der. Ooo der, bu kadar namaz da kılınır mı der.

Sûre-i Tahrim'de, Hamdi Efendi'nin tefsiri olan Sûre-i Tahrim'de okuyun.Sûre-i Tahrim'de, Hamdi Efendi'nin tefsiri olan Sûre-i Tahrim'de okuyun. Bir insanı söylüyor orada, Şiî mezhebine mensup hem de o alim.Bir insanı söylüyor orada, Şiî mezhebine mensup hem de o alim. Son 17 günlük hayatında 17 bin veyahut 18 bin rekât namaz kıldığını tefsirinde yazar. Son 17 günlük hayatında 17 bin veyahut 18 bin rekât namaz kıldığını tefsirinde yazar. Yani günde 1000 rekât kılmış. Günde 200-300-400-500 kılanların sayısı çoktur. Yani günde 1000 rekât kılmış. Günde 200-300-400-500 kılanların sayısı çoktur. Bu adam mümtaz demek, 1000 rekât kılabilmiş günde.Bu adam mümtaz demek, 1000 rekât kılabilmiş günde. Yani gününün çoğu, 24 saatinin çoğu namazla geçmiş. Yani gününün çoğu, 24 saatinin çoğu namazla geçmiş.

Eh, müslümana da böylesi lazım. Boş laftan bir şey çıkmaz. Eh, müslümana da böylesi lazım. Boş laftan bir şey çıkmaz. Bir ders ki okuyacaksın, o ders seni Allah'a götürüyorsa onunla meşgul ol. Bir ders ki okuyacaksın, o ders seni Allah'a götürüyorsa onunla meşgul ol. O ders seni Allah'tan alıkoyuyorsa boş bir derstir o. O ders seni Allah'tan alıkoyuyorsa boş bir derstir o.

Uzunca bir hadîs-i şerîfin alt tarafını söyleyeceğim. Uzunca bir hadîs-i şerîfin alt tarafını söyleyeceğim.

"Din ancak Allah için sevme ve Allah için buğz etmeden ibarettir." "Din ancak Allah için sevme ve Allah için buğz etmeden ibarettir." Diyor ki Peygamberimiz, Kâlellahu Teâlâ; İn küntüm tühibbûnellahe fe'ttebi'ûnî yuhbibkümüllahü. Diyor ki Peygamberimiz, Kâlellahu Teâlâ;

İn küntüm tühibbûnellahe fe'ttebi'ûnî yuhbibkümüllahü.

Eğer siz Müslümanlık davasında sadıksanız, siz Müslümanlık davasında doğruysanız, Eğer siz Müslümanlık davasında sadıksanız, siz Müslümanlık davasında doğruysanız, biz Müslümanız diyorsanız, biz Allah'ı seviyoruz davasında sadıksanızbiz Müslümanız diyorsanız, biz Allah'ı seviyoruz davasında sadıksanız Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e uymak mecburiyetindesiniz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e uymak mecburiyetindesiniz.

Kendi aklınla değil peygamberin gösterdiği yol üzerinde yürümek, onun yaptığı gibi yapmak, Kendi aklınla değil peygamberin gösterdiği yol üzerinde yürümek, onun yaptığı gibi yapmak, sünnet-i seniyyesine uymak müslümanın birinci vazifesidir.sünnet-i seniyyesine uymak müslümanın birinci vazifesidir. Başka yolla Allah'a gidilmez, Allah'a gidilen en kestirme yol Başka yolla Allah'a gidilmez, Allah'a gidilen en kestirme yol Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yoludur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yoludur.

Sen ne kadar büyük evliyâ olursan ol, peygambere uymadıkça Allah'a gidemezsin. Sen ne kadar büyük evliyâ olursan ol, peygambere uymadıkça Allah'a gidemezsin. Kapalıdır önün. Mutlaka peygamberin yolundan gidilir Allah'a.Kapalıdır önün. Mutlaka peygamberin yolundan gidilir Allah'a. Peygamberin yolu sünnet-i seniyyesidir.Peygamberin yolu sünnet-i seniyyesidir. Kitabullah ile amel, Peygamberin sünnet-i seniyyesiyle amel insanı Allah'a îsal eder, Kitabullah ile amel, Peygamberin sünnet-i seniyyesiyle amel insanı Allah'a îsal eder, yükseltir, melekleştirir, kemâl-i insâniyeti kendisine ihsan eder. yükseltir, melekleştirir, kemâl-i insâniyeti kendisine ihsan eder.

Allah cümlemizi affetsin. Tevfikatı samadiyesine mazhar eylesin. Allah cümlemizi affetsin. Tevfikatı samadiyesine mazhar eylesin. Kendimizin ne olduğunu bilip varlıkların sahibi olan Hazreti Allah'ı tanımak Kendimizin ne olduğunu bilip varlıkların sahibi olan Hazreti Allah'ı tanımak ve bilmek devlet şerefine ve ona kulluk edebilmek devlet şerefine sizi de ve bilmek devlet şerefine ve ona kulluk edebilmek devlet şerefine sizi de bizi de bütün Ümmet-i Muhammed'e de nasip eylesin. bizi de bütün Ümmet-i Muhammed'e de nasip eylesin. Hatta kafirlere de nasip eylesin. Çünkü onlar da Ümmet-i Muhammed'den, icabet etmeyen kısımdır. Hatta kafirlere de nasip eylesin. Çünkü onlar da Ümmet-i Muhammed'den, icabet etmeyen kısımdır. Onlar da Ümmet-i Muhammed'dir. Kafirler Ümmet-i Muhammed'dir, hepsi Peygamberimizin ümmetidir.Onlar da Ümmet-i Muhammed'dir. Kafirler Ümmet-i Muhammed'dir, hepsi Peygamberimizin ümmetidir. Fakat elhamdülillah bizlere icabet nasip etmiş Cenâb-ı Hak. Fakat elhamdülillah bizlere icabet nasip etmiş Cenâb-ı Hak. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammed Resûlullah diyerekten Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammed Resûlullah diyerekten Peygamberimizin getirdiği ahkâmı kabul etmişiz, onlar ise etmemiş isyan etmişlerdir. Peygamberimizin getirdiği ahkâmı kabul etmişiz, onlar ise etmemiş isyan etmişlerdir. Onlar asîliklerinin cezasına uğrayacaklar.Onlar asîliklerinin cezasına uğrayacaklar. Binâenaleyh sana Allah'a isyan eden örnek olmasın, Binâenaleyh sana Allah'a isyan eden örnek olmasın, seni Allah'a götüren Peygamber sana örnek olsun. seni Allah'a götüren Peygamber sana örnek olsun.

Allah cümlemizi bu devlete ulaştırsın. Allah cümlemizi bu devlete ulaştırsın.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2