Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Nuh As’ın Kavminin Helâki

Mehmed Zahid KOTKU

12 Muharrem 1390 / 20.03.1970
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
NUH AS’IN KAVMİNİN HELÂKİ, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Nuh As’ın Kavminin Helâki

Mehmed Zahid KOTKU

12 Muharrem 1390 / 20.03.1970
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
NUH AS’IN KAVMİNİN HELÂKİ, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Bu ayı aşûresiyle hepimiz tanırız, "Aşûre ayıdır." deriz.Bu ayı aşûresiyle hepimiz tanırız, "Aşûre ayıdır." deriz. Aşûre ayı bize Nuh aleyhisselam'ın sünneti olarak kalmıştır. Aşûre ayı bize Nuh aleyhisselam'ın sünneti olarak kalmıştır. Kur'ân-ı Azîmüşşân birçok evâmiri, birçok menhiyâtı bildirmekle beraber bazı tarihî vakıaları da izah eder. Kur'ân-ı Azîmüşşân birçok evâmiri, birçok menhiyâtı bildirmekle beraber bazı tarihî vakıaları da izah eder.

Cenâb-ı Hak Nuh isminde bir peygamber göndermiş.Cenâb-ı Hak Nuh isminde bir peygamber göndermiş. Bu peygamber çok uzun bir zaman ömür sürdüğü halde, insanları bir türlü yola getirememiş.Bu peygamber çok uzun bir zaman ömür sürdüğü halde, insanları bir türlü yola getirememiş. İnsanlar ıslah-ı nefs edip peygambere uymamışlar;İnsanlar ıslah-ı nefs edip peygambere uymamışlar; çılgınlıklarında, isyanlarında, kötülüklerinde devam etmişler, Allahu Teâlâ'nın gadabına uğramışlar.çılgınlıklarında, isyanlarında, kötülüklerinde devam etmişler, Allahu Teâlâ'nın gadabına uğramışlar. Ve nihayet Cenâb-ı Hak tufan denilen hadiseyi halk ederektenVe nihayet Cenâb-ı Hak tufan denilen hadiseyi halk ederekten o zaman ki insanların gark olmak suretiyle yokluğunu meydana getirmiş.o zaman ki insanların gark olmak suretiyle yokluğunu meydana getirmiş. Yalnız Nuh aleyhisselam'a [yapmasını] emrettiği gemiye binen mü'minler kurtulmuşlardırYalnız Nuh aleyhisselam'a [yapmasını] emrettiği gemiye binen mü'minler kurtulmuşlardır ve ümmeti oradan meydana gelmiştir. Binâenaleyh bizim elimizdeki kitaba Kur'an deriz.ve ümmeti oradan meydana gelmiştir.

Binâenaleyh bizim elimizdeki kitaba Kur'an deriz.
O zaman ki insanlar belki yeni insanlar oldukları için ilimleri kâfi gelmiyordu,O zaman ki insanlar belki yeni insanlar oldukları için ilimleri kâfi gelmiyordu, anlamıyorlardı, bilemiyorlardı ve Allah'a ve peygamberine onun için iman edememişler diyeceğiz ama;anlamıyorlardı, bilemiyorlardı ve Allah'a ve peygamberine onun için iman edememişler diyeceğiz ama; bugünkü insanın özürlü tarafı yoktur, mazereti kabul edilmez. bugünkü insanın özürlü tarafı yoktur, mazereti kabul edilmez. Çünkü Allahu Teâlâ bu kulları çok güzel ilimlerle teçhiz etmiştir.Çünkü Allahu Teâlâ bu kulları çok güzel ilimlerle teçhiz etmiştir. Bu ilimler her taraftan Allahu Teâlâ'nın varlığına ve birliğine delalet eden alâmetlerle doludur.Bu ilimler her taraftan Allahu Teâlâ'nın varlığına ve birliğine delalet eden alâmetlerle doludur. Bunları görmeyip de Allah'ı inkar eden kâfirlerin işi netice itibariyleBunları görmeyip de Allah'ı inkar eden kâfirlerin işi netice itibariyle Nuh aleyhisselam'ın kavminin helâkı gibi helak olmaktan başka bir şeye yaramaz. Nuh aleyhisselam'ın kavminin helâkı gibi helak olmaktan başka bir şeye yaramaz.

Helakın çeşitleri ve nevileri vardır.Helakın çeşitleri ve nevileri vardır. Helak mutlaka yanmakla, boğulmakla değil, bin bir çeşit Allahu Teâlâ'nın akıllara gelmedik helak vakaları vardır.Helak mutlaka yanmakla, boğulmakla değil, bin bir çeşit Allahu Teâlâ'nın akıllara gelmedik helak vakaları vardır. O'nun emrinden çıkmak, O'nun peygamberinin emrinden çıkmak,O'nun emrinden çıkmak, O'nun peygamberinin emrinden çıkmak, O'nun gönderdiği kitabın emrinden çıkmak isyan sayılır ki neticesi çok büyük ve ağır felaketlere müncer olur.O'nun gönderdiği kitabın emrinden çıkmak isyan sayılır ki neticesi çok büyük ve ağır felaketlere müncer olur. Bugün aya kadar gidebilen insan eğer bu varlığın sahibi olan Hazreti Allah'ı bilemiyorsa Bugün aya kadar gidebilen insan eğer bu varlığın sahibi olan Hazreti Allah'ı bilemiyorsa o her şeyden aşağı bir mahluktur. Onun için ki [herkeste] bir gönül [vardır.]o her şeyden aşağı bir mahluktur.

Onun için ki [herkeste] bir gönül [vardır.]
Biz yaradılış itibariyle insanlar yeryüzünde hep birdir. Biz yaradılış itibariyle insanlar yeryüzünde hep birdir. Şark ile garb arasında ne kadar insan varsa hepsi etten, kemikten, deriden, gözden, kulaktan, Şark ile garb arasında ne kadar insan varsa hepsi etten, kemikten, deriden, gözden, kulaktan, iki ayaklı bir kafalı mahluk işte, hepsi birdir. İnsanların ayrılıkları iman iledir. iki ayaklı bir kafalı mahluk işte, hepsi birdir. İnsanların ayrılıkları iman iledir. İmanlı ve imansız olarak ikiye bölünür insanlar. İmanlı ve imansız olarak ikiye bölünür insanlar.

Allah da cennet ve cehennem diye iki yer yaratmıştır.Allah da cennet ve cehennem diye iki yer yaratmıştır. İnanan inançlıların ve inancıyla amel edenlerin yeri cennet; İnanan inançlıların ve inancıyla amel edenlerin yeri cennet; inanmayanların ve inanmadıkları gibi kötülüklerle hareket edenlerin yeri de inanmayanların ve inanmadıkları gibi kötülüklerle hareket edenlerin yeri de cehennem olduğunu Kur'an bize apaçık söyler. cehennem olduğunu Kur'an bize apaçık söyler.

Onun içindir ki Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve selem'eOnun içindir ki Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve selem'e Hazreti Allahu celle ve alâ'nın gönderdiği Kur'ân-ı Aziîmüşşân'a; Hazreti Allahu celle ve alâ'nın gönderdiği Kur'ân-ı Aziîmüşşân'a;

Elif lâm mim. Zâlike'l-kitâbe lâ reybe fîhi. "Hiç kendisinde şüphe yok." Elif lâm mim. Zâlike'l-kitâbe lâ reybe fîhi.

"Hiç kendisinde şüphe yok."

Bununla beraber Peygamberimize gönderdiği halde yine Peygamberimize der ki; Bununla beraber Peygamberimize gönderdiği halde yine Peygamberimize der ki;

Ütlü mâ ûhiye ileyke mine'l-kitâbi. "Ey Habîb-i Zîşânım! Sana gönderdiğim o kitabı oku." Ütlü mâ ûhiye ileyke mine'l-kitâbi.

"Ey Habîb-i Zîşânım! Sana gönderdiğim o kitabı oku."

Ne kadar? Hiç durma oku, daima oku.Ne kadar?

Hiç durma oku, daima oku.
Binâenaleyh o Habîb-i Zîşân'a olan emir aynı zamanda hepimizedir. Binâenaleyh o Habîb-i Zîşân'a olan emir aynı zamanda hepimizedir. Binâenaleyh müslümanın hergün Allahu Teâlâ'nın kitabını okuması lazım. Binâenaleyh müslümanın hergün Allahu Teâlâ'nın kitabını okuması lazım. Hergün O'nun kitabını okuması lazımdır. Türkçesini bilmek kâfi değil.Hergün O'nun kitabını okuması lazımdır. Türkçesini bilmek kâfi değil. Türkçesini mütâlâ etmek kâfi değil.Türkçesini mütâlâ etmek kâfi değil. Onun her harfinde hatta her hareketinde ayrı ayrı, çeşit çeşit, hududu bulunmayan manâlar vardır. Onun her harfinde hatta her hareketinde ayrı ayrı, çeşit çeşit, hududu bulunmayan manâlar vardır.

Onun için Kur'an'a sarılan, onu kendisine rehber edinen,Onun için Kur'an'a sarılan, onu kendisine rehber edinen, onunla amel eden insanlar emin olunuz arşın üstüne çıkarlar.onunla amel eden insanlar emin olunuz arşın üstüne çıkarlar. Yerde değil arşın üstünde mahluklardır onlar. Onların kıymetlerine paha biçilmez.Yerde değil arşın üstünde mahluklardır onlar. Onların kıymetlerine paha biçilmez. Meleklerden de üstündürler.Meleklerden de üstündürler. Çünkü melekleri Cenâb-ı Hak bizim gibi nefis ve şehvetle beraber yaratmamıştır.Çünkü melekleri Cenâb-ı Hak bizim gibi nefis ve şehvetle beraber yaratmamıştır. Onlar emre itaat edici olarak yaratılmıştır. Lâ ya'sûnallâhe mâ emerahüm ve yef'alûne mâ yü'merûn. Onlar emre itaat edici olarak yaratılmıştır.

Lâ ya'sûnallâhe mâ emerahüm ve yef'alûne mâ yü'merûn.

"Daima vazifeleri emre inkiyaddır. Başka bir şey yapamazlar." "Daima vazifeleri emre inkiyaddır. Başka bir şey yapamazlar."

Çünkü cibilliyetlerinde, yaratılışlarında öyle bir şey yoktur.Çünkü cibilliyetlerinde, yaratılışlarında öyle bir şey yoktur. Ama bizim ise nefis var, şehvet var, şeytan var, bin bir türlü şeyler var bizde. Ama bizim ise nefis var, şehvet var, şeytan var, bin bir türlü şeyler var bizde. Biz eğer bu kötülüklerimizi yener de; Allah'ın kitabına sarılır, emrine imtisal eder, yasaklarından kaçınır, Biz eğer bu kötülüklerimizi yener de; Allah'ın kitabına sarılır, emrine imtisal eder, yasaklarından kaçınır, Peygamberin de gittiği yoldan gidersek bizim kıymetimiz her halde onların kıymetinden çok üstün olur.Peygamberin de gittiği yoldan gidersek bizim kıymetimiz her halde onların kıymetinden çok üstün olur. Onun için arşın üstündedir mü'minlerin yerleri. Onun için arşın üstündedir mü'minlerin yerleri.

Bilakis iman ile amel etmeyen, Kur'an ile amel etmeyen [insan esfel-i sâfilîne düşer.]Bilakis iman ile amel etmeyen, Kur'an ile amel etmeyen [insan esfel-i sâfilîne düşer.] Şunu da söylemek isterim ki Kur'an'a hürmet, saygı onu başta taşımakla olmaz,Şunu da söylemek isterim ki Kur'an'a hürmet, saygı onu başta taşımakla olmaz, onu raflarda yahut keselerin içerisinde yüksek yerlerde taşımakla olmaz.onu raflarda yahut keselerin içerisinde yüksek yerlerde taşımakla olmaz. Kur'an'a saygı ayrı bir şeydir. Ona hürmet, ona tazim, ona saygı her mü'minin vecibesidir.Kur'an'a saygı ayrı bir şeydir. Ona hürmet, ona tazim, ona saygı her mü'minin vecibesidir. Binâenaleyh ona hürmet gösterenler böyle arşın üstüne yükseldiği gibi,Binâenaleyh ona hürmet gösterenler böyle arşın üstüne yükseldiği gibi, göstermeyenler de yerin dibine kadar gömülürler, yani yerleri esfel-i sâfilîndir.göstermeyenler de yerin dibine kadar gömülürler, yani yerleri esfel-i sâfilîndir. Bu Allahu Teâlâ'nın emridir. Bu Allahu Teâlâ'nın emridir.

Onun için iki cihan serveri Hazreti Enes'ten rivayet olan bu hadiste buyuruyor ki; Onun için iki cihan serveri Hazreti Enes'ten rivayet olan bu hadiste buyuruyor ki;

Elâ men te'alleme'l-Kur'âne. Kim Kur'ân-ı Azîmüşşân'ı öğrenir." Elâ men te'alleme'l-Kur'âne. Kim Kur'ân-ı Azîmüşşân'ı öğrenir."

Teallüm ediyor, öğreniyor; öğrenmek de kâfi gelmiyor; Teallüm ediyor, öğreniyor; öğrenmek de kâfi gelmiyor;

Ve allemehû. "Aynı zamanda öğrendiğini başkasına da öğretmeye çalışıyor." Ve allemehû. "Aynı zamanda öğrendiğini başkasına da öğretmeye çalışıyor."

Hem öğrenecek, hem de öğrendiğini başkalarına öğretecek.Hem öğrenecek, hem de öğrendiğini başkalarına öğretecek. Hiç olmazsa evladına, ahbabına, çoluğuna, aile efradına gücü yettiği nisbette.Hiç olmazsa evladına, ahbabına, çoluğuna, aile efradına gücü yettiği nisbette. Buna hiçbir özür yoktur. Öğrenecek ve öğrendikten sonra da öğretmekle mükellef ve muvazzaftır. Buna hiçbir özür yoktur. Öğrenecek ve öğrendikten sonra da öğretmekle mükellef ve muvazzaftır.

Ve amile mâ fîhi. "Ne zaman ki Kur'an'ın içindekilerle amel ederse,Ve amile mâ fîhi. "Ne zaman ki Kur'an'ın içindekilerle amel ederse, onlara hürmet ve saygı gösterir, 'Allah'ımın emridir.' der,onlara hürmet ve saygı gösterir, 'Allah'ımın emridir.' der, 'Peygamberimin emridir.' der, buna sıkı sıkı sarılırsa." 'Peygamberimin emridir.' der, buna sıkı sıkı sarılırsa."

Fe-ene lehû sâikun ve delîlün ile'l-cenneti. "Onun cennete girmesine ben sâik ve ben delil olacağım." Fe-ene lehû sâikun ve delîlün ile'l-cenneti. "Onun cennete girmesine ben sâik ve ben delil olacağım."

Onun artık cennete girmesine hiç bir şey mani olmaz. Çünkü ben sâiki ve ben deliliyim. Onun artık cennete girmesine hiç bir şey mani olmaz. Çünkü ben sâiki ve ben deliliyim.

Ne zaman? Kur'an'a sarıldığı takdirde. Ne zaman?

Kur'an'a sarıldığı takdirde.

Onun için şimdi sizden âcizane bir ricam var. Kur'an okuması çok zor değildir.Onun için şimdi sizden âcizane bir ricam var. Kur'an okuması çok zor değildir. Bir insan, en kafasız diyemeyeceğim de artık, gabî insan üç ayda,Bir insan, en kafasız diyemeyeceğim de artık, gabî insan üç ayda, bilemedin altı ayda mükemmel surette okur.bilemedin altı ayda mükemmel surette okur. Okuduktan sonra da onu süratlendirmek, kuvvetli okuyabilmek için [sürekli okumak lazımdır.]Okuduktan sonra da onu süratlendirmek, kuvvetli okuyabilmek için [sürekli okumak lazımdır.] İki senede bizim çocuklarımız hafız oluyorlar. İki senede hafız oluyor çocuklarımız.İki senede bizim çocuklarımız hafız oluyorlar. İki senede hafız oluyor çocuklarımız. İki senede hafız olabilen, yani Kur'an'ı yutuyor, ezberine alıyor. İki senede hafız olabilen, yani Kur'an'ı yutuyor, ezberine alıyor.

İki senede buna muvaffak olabiliyor da bir müslüman 10 senesi,İki senede buna muvaffak olabiliyor da bir müslüman 10 senesi, 20 senesi geçmiş de hâlâ Kur'an'ı okuyamıyorsa buna ne demek lazım artık? 20 senesi geçmiş de hâlâ Kur'an'ı okuyamıyorsa buna ne demek lazım artık?

Bu Kur'an'a hürmet midir saygı mıdır? Bu Kur'an'a hürmet midir saygı mıdır?

Allah esirgeye, birisi Kur'an'ı ayaklar altına alıp çiğnese, elimizden gelse adamı parçalarız,Allah esirgeye, birisi Kur'an'ı ayaklar altına alıp çiğnese, elimizden gelse adamı parçalarız, "Sen bizim kitabımıza nasıl yapıyorsun bu hakareti?" deriz. Ya kendimiz? "Sen bizim kitabımıza nasıl yapıyorsun bu hakareti?" deriz.

Ya kendimiz?

Kur'an'ımızla amel etmediğimiz takdirde onun yerine düşmez miyiz dersiniz? Allah cümlemizi affetsin. Kur'an'ımızla amel etmediğimiz takdirde onun yerine düşmez miyiz dersiniz?

Allah cümlemizi affetsin.

Onun için bugün Muharrem ayıdır ve iki gün evvelsi de aşûre günü idi.Onun için bugün Muharrem ayıdır ve iki gün evvelsi de aşûre günü idi. Geçti, yani [aşûre] onuncu günü demek. Ama buna tâbiri ile şöyle diyorlar: Geçti, yani [aşûre] onuncu günü demek.

Ama buna tâbiri ile şöyle diyorlar:

Âşe nûran. "Sen yeni bir seneye girdin, yeni senen senin için mübarek olsun.Âşe nûran. "Sen yeni bir seneye girdin, yeni senen senin için mübarek olsun. Bu yeni seneni sen nur ile karşıla. Nurlu insanların arasına katıl ve nurlan. Nur ile yaşa." Bu yeni seneni sen nur ile karşıla. Nurlu insanların arasına katıl ve nurlan. Nur ile yaşa."

Çünkü insanlar diğer mahluklar gibi değil, insan nur ile cesedden ibarettir. Sırf cesed değildir.Çünkü insanlar diğer mahluklar gibi değil, insan nur ile cesedden ibarettir. Sırf cesed değildir. Cesedden ruhu alındığı vakitteki o nurdur.Cesedden ruhu alındığı vakitteki o nurdur. O alındığı vakitte onu hiçbir gün evimizde tutamıyoruz, derhal götürüyoruz mezarlığa.O alındığı vakitte onu hiçbir gün evimizde tutamıyoruz, derhal götürüyoruz mezarlığa. Artık sen yaramazsın buraya diyoruz. Çünkü onun canı çıktı. Artık sen yaramazsın buraya diyoruz. Çünkü onun canı çıktı. Canı olmayan bir cesede kimse kıymet vermez. Binâenaleyh bizim insanlığımız canımızladır.Canı olmayan bir cesede kimse kıymet vermez. Binâenaleyh bizim insanlığımız canımızladır. Canın kıymeti de Kuran'ıyladır. Kur'an'sız can ruhsuz insan gibidir. Kur'an'sız insan ruhsuz insan gibidir. Canın kıymeti de Kuran'ıyladır. Kur'an'sız can ruhsuz insan gibidir. Kur'an'sız insan ruhsuz insan gibidir.

Ruhu bilirsiniz ki, lamba var ama ışığı yoksa neye yarar o lamba? Ruhu bilirsiniz ki, lamba var ama ışığı yoksa neye yarar o lamba?

İnsan var ama ışığı yok. Işığı nedir? Kur'an'ıdır. Kur'an'ı yoksa onun ışığı yoktur. İnsan var ama ışığı yok.

Işığı nedir?

Kur'an'ıdır. Kur'an'ı yoksa onun ışığı yoktur.

Binâenaleyh Allahu celle ve alâ da bize çok suhûlet, kolaylıklar göstermiş.Binâenaleyh Allahu celle ve alâ da bize çok suhûlet, kolaylıklar göstermiş. Elham var, onu herkes biliyor. Kur'an'ı hatmedemiyorsan çok Elham oku. Elham var, onu herkes biliyor. Kur'an'ı hatmedemiyorsan çok Elham oku. Kulhüvallah var, üç tanesi bir hatime muâdil. Kulhüvallah var, üç tanesi bir hatime muâdil. [Kur'an'ı] okuyamıyorsan, vaktin geçtiyse, yaşın ilerlediyse,[Kur'an'ı] okuyamıyorsan, vaktin geçtiyse, yaşın ilerlediyse, artık öğrenmek zorlukları varsa Kulhüvallah'ı çok oku. artık öğrenmek zorlukları varsa Kulhüvallah'ı çok oku. Üç tanesine bir hatim sevabı alırsın, 100 tanesine şu kadar mükâfat var, Üç tanesine bir hatim sevabı alırsın, 100 tanesine şu kadar mükâfat var, 1000 tanesine bu kadar mükâfat var. Ama daima Kur'an ile sen hallol. 1000 tanesine bu kadar mükâfat var. Ama daima Kur'an ile sen hallol.

Kur'an zikirlerin en efdalidir. Allah demek zikirdir, lâ ilâhe illallah demek zikirdir.Kur'an zikirlerin en efdalidir. Allah demek zikirdir, lâ ilâhe illallah demek zikirdir. Allah'ın kitabını okumak, o da zikirdir, zikirlerin de en efdalidir. Allah'ın kitabını okumak, o da zikirdir, zikirlerin de en efdalidir.

Efdalü'z-zikri lâ ilâhe illallah. Lâ ilâhe illallah Kur'ân-ı Azîmüşşân'dandır. Efdalü'z-zikri lâ ilâhe illallah.

Lâ ilâhe illallah Kur'ân-ı Azîmüşşân'dandır.

Fa'lem ennhû lâ ilâhe illallahu ve's-tağfir li-zenbike diyen Allah'tır.Fa'lem ennhû lâ ilâhe illallahu ve's-tağfir li-zenbike diyen Allah'tır. Binâenaleyh insan günahları için daima istiğfar edecek ve kendisini yaratan, Binâenaleyh insan günahları için daima istiğfar edecek ve kendisini yaratan, bu kâinatı yaratan Allahu Teâlâ'yı dilinden ve gönlünden çıkarmamak üzere daima zikredecek. bu kâinatı yaratan Allahu Teâlâ'yı dilinden ve gönlünden çıkarmamak üzere daima zikredecek. Ve [günde] beş defa da O'nun huzuruna dikilerekten O'na hesap verecek. Ve [günde] beş defa da O'nun huzuruna dikilerekten O'na hesap verecek.

İnsan o insandır ki; içi korku ile dolu ve daima hesabını görmüş,İnsan o insandır ki; içi korku ile dolu ve daima hesabını görmüş, yarına bırakmıyor hesabını, kıyamete bırakmıyor hesabını.yarına bırakmıyor hesabını, kıyamete bırakmıyor hesabını. Hesabını daima kendi görüyor, eksiği varsa onu telafiye çalışıyor. Hesabını daima kendi görüyor, eksiği varsa onu telafiye çalışıyor.

Allah kusurlarını görüp eksiklerini telafiye çalışan bahtiyarların zümresine bizleri de ilhak buyursun. Allah kusurlarını görüp eksiklerini telafiye çalışan bahtiyarların zümresine bizleri de ilhak buyursun.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2