Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Peygamber Sas’in Şefaati (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Rebîü'l-Âhir 1411 / 04.11.1990
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

İçerik

Muhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayan ve bazı dış ve iç tarafta sorunları bulunan genç kardeşlerimize ve bize biraz nasihat eder misiniz? Bu genç kardeşlerimiz neler yapmalı?

Hocam, önceleri ben dinime çok düşkün birisiydim. Sonra öyle bir hâle geldim ki amelden uzaklaştım, elimde beş vakit namaz kaldı, onlarda da bazen kusur ettiğim oluyor. Tevbe ediyorum, eski hâlime dönemiyorum. Ayrıca ben ahlâkî yönden de kötü bir duruma düştüm. Zayıf şahsiyetimde zayıflık var, duanızı bekliyorum.

Denizde boğulan şehit dediniz, çıplak bir kadın, denizde boğulduysa aynı hükümde midir?

Nefsi terbiye etmenin, nefis mertebelerini yükseltmenin yolları nelerdir?

Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde 'güneş Batı'dan doğacak' buyurmuş. Bu kıyamet alameti olarak fiziksel bir olay mıdır, yoksa İslâm'ın Batı tarafından yayılıp hakkın Batı taraftan gelmesi mânasına mıdır?

ısıyla da nikâhlı. Yani sadece yüzük takma değil, dinî nikâh da yapmışlar. Dinen evlenmiş oluyorlar.- Şu anda aşırı bir şekilde evlenmeye ihtiyacım var. 10 aya kadar da düğünümüzü yapmamız imkânsız. Nikâhlım olan nişanlımın dışında başka bir bayanla bir ay önce evlenmem hususunda istihareye yattım, olumlu çıktı. Bu konuda sizin tavsiyelerinizi ve yardımınızı isterim.

Bir âyetini inkâr eden bir insan lâ ilâhe illallah dese imanda kalır mı?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde "Allahım yaşarmayan gözden sana sığınırım!" buyurmuş. Bunu nasıl anlamalıyız?

Mürşide tam teslim olmanın hükmü nedir? Nasıl teslim olunursa fayda verir?

Arapça'da kalbetmek, "çevirmek" demektir. Bazı -amel eden- müslümanlar son anda imansız gidebiliyor. Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzerinde olursa etkili olur mu?

Sizin ev sohbetlerine icabet etmediğinizi, adam seçtiğiniz söylüyorlar. İzmit'te evime ileride sizi davet etsem buyurur musunuz?

Ölen bir kimsenin arkasından Kur'an okutmanın faydası var mı yok mu? Ne gibi faydası var?

Uzaklardan geliyoruz fakat programınızı bilmediğimiz için sizi bulamıyoruz. Allah rızası için ders programlarını bildirir misiniz?

Soru: Mahallemizde bir apartmanın üst katında genç kardeşlerimize yönelik bir mescid açtık, haftada üç gün sohbet ve derslerimiz oluyor. Mescidimize bir isim ve tavsiye ve dualarınızı bekliyoruz.

Soru: Cemaatle kılınan namazlarda, imam selam verip namazdan fâriğ olduktan sonra, cemaatten birisinin sehiv secdesi yapmasının hükmü nedir?

ada Peygamber Efendimiz olarak aksakallı bir şahsı gördüm. Şeytanın Peygamberimiz'in şekline giremeyeceğini bildiğimden, gördüğüm kişinin Peygamberimiz olduğuna inandım. Ancak rüyamı takvâlı bir abiye anlattığım zaman, Peygamberimiz'in siyah sakallı olduğunu, şemaîl-i şerîf kitabı ve gördüğüm kişinin Peygamber Efendimiz olamayacağını söyledi. Bu konuda sizden bilgi almak istedim.

Soru: Her hafta on arkadaş toplanıp Kur'ân-ı Kerîm okuyoruz, sohbet ediyoruz, hem de gittiğimiz eve ayda bir sefer elli bin lira götürüyoruz. Para götürmenin bir mahzuru var mı?

Soru: Namazda zamm-ı sûre okurken, önce ilk rekâtta Tebbet'i okuyup da, ikinci rekâtta İzâ câe sûresini okuyabilir mi? Bu durumda nasıl yapmalı, mahzur nedir? Sehiv secdesiyle düzeltilebilir mi?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Muhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayan ve bazı dış ve | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Peygamber Sas’in Şefaati (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Rebîü'l-Âhir 1411 / 04.11.1990
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

İçerik

Muhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayan ve bazı dış ve iç tarafta sorunları bulunan genç kardeşlerimize ve bize biraz nasihat eder misiniz? Bu genç kardeşlerimiz neler yapmalı?

Hocam, önceleri ben dinime çok düşkün birisiydim. Sonra öyle bir hâle geldim ki amelden uzaklaştım, elimde beş vakit namaz kaldı, onlarda da bazen kusur ettiğim oluyor. Tevbe ediyorum, eski hâlime dönemiyorum. Ayrıca ben ahlâkî yönden de kötü bir duruma düştüm. Zayıf şahsiyetimde zayıflık var, duanızı bekliyorum.

Denizde boğulan şehit dediniz, çıplak bir kadın, denizde boğulduysa aynı hükümde midir?

Nefsi terbiye etmenin, nefis mertebelerini yükseltmenin yolları nelerdir?

Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde 'güneş Batı'dan doğacak' buyurmuş. Bu kıyamet alameti olarak fiziksel bir olay mıdır, yoksa İslâm'ın Batı tarafından yayılıp hakkın Batı taraftan gelmesi mânasına mıdır?

ısıyla da nikâhlı. Yani sadece yüzük takma değil, dinî nikâh da yapmışlar. Dinen evlenmiş oluyorlar.- Şu anda aşırı bir şekilde evlenmeye ihtiyacım var. 10 aya kadar da düğünümüzü yapmamız imkânsız. Nikâhlım olan nişanlımın dışında başka bir bayanla bir ay önce evlenmem hususunda istihareye yattım, olumlu çıktı. Bu konuda sizin tavsiyelerinizi ve yardımınızı isterim.

Bir âyetini inkâr eden bir insan lâ ilâhe illallah dese imanda kalır mı?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde "Allahım yaşarmayan gözden sana sığınırım!" buyurmuş. Bunu nasıl anlamalıyız?

Mürşide tam teslim olmanın hükmü nedir? Nasıl teslim olunursa fayda verir?

Arapça'da kalbetmek, "çevirmek" demektir. Bazı -amel eden- müslümanlar son anda imansız gidebiliyor. Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzerinde olursa etkili olur mu?

Sizin ev sohbetlerine icabet etmediğinizi, adam seçtiğiniz söylüyorlar. İzmit'te evime ileride sizi davet etsem buyurur musunuz?

Ölen bir kimsenin arkasından Kur'an okutmanın faydası var mı yok mu? Ne gibi faydası var?

Uzaklardan geliyoruz fakat programınızı bilmediğimiz için sizi bulamıyoruz. Allah rızası için ders programlarını bildirir misiniz?

Soru: Mahallemizde bir apartmanın üst katında genç kardeşlerimize yönelik bir mescid açtık, haftada üç gün sohbet ve derslerimiz oluyor. Mescidimize bir isim ve tavsiye ve dualarınızı bekliyoruz.

Soru: Cemaatle kılınan namazlarda, imam selam verip namazdan fâriğ olduktan sonra, cemaatten birisinin sehiv secdesi yapmasının hükmü nedir?

ada Peygamber Efendimiz olarak aksakallı bir şahsı gördüm. Şeytanın Peygamberimiz'in şekline giremeyeceğini bildiğimden, gördüğüm kişinin Peygamberimiz olduğuna inandım. Ancak rüyamı takvâlı bir abiye anlattığım zaman, Peygamberimiz'in siyah sakallı olduğunu, şemaîl-i şerîf kitabı ve gördüğüm kişinin Peygamber Efendimiz olamayacağını söyledi. Bu konuda sizden bilgi almak istedim.

Soru: Her hafta on arkadaş toplanıp Kur'ân-ı Kerîm okuyoruz, sohbet ediyoruz, hem de gittiğimiz eve ayda bir sefer elli bin lira götürüyoruz. Para götürmenin bir mahzuru var mı?

Soru: Namazda zamm-ı sûre okurken, önce ilk rekâtta Tebbet'i okuyup da, ikinci rekâtta İzâ câe sûresini okuyabilir mi? Bu durumda nasıl yapmalı, mahzur nedir? Sehiv secdesiyle düzeltilebilir mi?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Muhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayan ve bazı dış ve | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Muhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayanMuhterem Hocam! Yeni yetişen, cemaatimize yeni giren ve ailesi, çevresi tam İslâmî yaşantıda olmayan ve bazı dış ve iç tarafta sorunları bulunan genç kardeşlerimize ve bize biraz nasihat eder misiniz?ve bazı dış ve iç tarafta sorunları bulunan genç kardeşlerimize ve bize biraz nasihat eder misiniz? Bu genç kardeşlerimiz neler yapmalı? Bu genç kardeşlerimiz neler yapmalı?

Nasihat çok geniş bir kelime.Nasihat çok geniş bir kelime. Zaten bizim bir saattir, bir buçuk saattir yaptığımız burada hadislere dayanarak nasihat etmektir. Zaten bizim bir saattir, bir buçuk saattir yaptığımız burada hadislere dayanarak nasihat etmektir.

Cemaate müdavim olmayı tavsiye ederiz. Bizim camimiz çok başka türlü bir camidir, güzel bir camidir.Cemaate müdavim olmayı tavsiye ederiz. Bizim camimiz çok başka türlü bir camidir, güzel bir camidir. Bu camiye müdavim olun, sabahları da gelmeye çalışın. Böyle pazar günleri vaaza da gelmeye çalışın.Bu camiye müdavim olun, sabahları da gelmeye çalışın. Böyle pazar günleri vaaza da gelmeye çalışın. Kendiniz de İslâm'ı öğrenmeye gayret edin.Kendiniz de İslâm'ı öğrenmeye gayret edin. Muteber din kitaplarımızdan İslâm'ı öğrenmeye gayret edin. Zikir vazifelerinizi de yapın.Muteber din kitaplarımızdan İslâm'ı öğrenmeye gayret edin. Zikir vazifelerinizi de yapın. Çünkü insanı en çok koruyan şeylerden birisi zikirdir. En çok feyizlendiren, sevabını arttıran şeydir.Çünkü insanı en çok koruyan şeylerden birisi zikirdir. En çok feyizlendiren, sevabını arttıran şeydir. O bakımdan zikir vazifelerini yapın. O bakımdan zikir vazifelerini yapın.

Tavsiye ettiğim; 1. İlim, 2. Zikir, 3. Cemaat. Tavsiye ettiğim;

1. İlim,

2. Zikir,

3. Cemaat.

İlme müdavemet, zikre müdavemet, cemaate müdavemet, cemaatten kopmamak. İlme müdavemet, zikre müdavemet, cemaate müdavemet, cemaatten kopmamak.

Hocam, önceleri ben dinime çok düşkün birisiydim. Hocam, önceleri ben dinime çok düşkün birisiydim. Sonra öyle bir hâle geldim ki amelden uzaklaştım, elimde beş vakit namaz kaldı, Sonra öyle bir hâle geldim ki amelden uzaklaştım, elimde beş vakit namaz kaldı, onlarda da bazen kusur ettiğim oluyor. Tevbe ediyorum, eski hâlime dönemiyorum.onlarda da bazen kusur ettiğim oluyor. Tevbe ediyorum, eski hâlime dönemiyorum. Ayrıca ben ahlâkî yönden de kötü bir duruma düştüm.Ayrıca ben ahlâkî yönden de kötü bir duruma düştüm. Zayıf şahsiyetimde zayıflık var, duanızı bekliyorum. Zayıf şahsiyetimde zayıflık var, duanızı bekliyorum.

Allah kurtarsın. Bu bir rahatsızlıktır, bir sebebi vardır. Allah kurtarsın. Bu bir rahatsızlıktır, bir sebebi vardır. Muhtemelen haram yemektir. Haram yemek, insan böyle kurtulmak ister kurtaramazMuhtemelen haram yemektir. Haram yemek, insan böyle kurtulmak ister kurtaramaz haram yediğinden dolayı, kırk gün ibadeti kabul olmaz, duası kabul olmaz. haram yediğinden dolayı, kırk gün ibadeti kabul olmaz, duası kabul olmaz. Onun için helâl lokma yemek çok önemlidir. Aman lokmanızın helâl olmasına çok dikkat edin.Onun için helâl lokma yemek çok önemlidir. Aman lokmanızın helâl olmasına çok dikkat edin. Ama devam etsin, sabretsin, bak bir haram lokma yiyince, kırk gün namazı kabul olmuyor.Ama devam etsin, sabretsin, bak bir haram lokma yiyince, kırk gün namazı kabul olmuyor. Kırk gün geçecek, elli gün geçecek, bir ay geçecek, iki ay üç geçecek, toparlayacak.Kırk gün geçecek, elli gün geçecek, bir ay geçecek, iki ay üç geçecek, toparlayacak. Olmuyor diye salıverirse kendisini günah deryasında boğulur. Salmayacak ve gayret edecek. Olmuyor diye salıverirse kendisini günah deryasında boğulur. Salmayacak ve gayret edecek.

Denizde boğulan şehit dediniz, çıplak bir kadın, denizde boğulduysa aynı hükümde midir? Denizde boğulan şehit dediniz, çıplak bir kadın, denizde boğulduysa aynı hükümde midir?

Günah üzere ölen o günahının cezasına göre muamele görür,Günah üzere ölen o günahının cezasına göre muamele görür, sevaplı, normal bir yolda olan insan içindir. sevaplı, normal bir yolda olan insan içindir. O hükümler günahkâr, günah yolunda olan insanlar için değildir.O hükümler günahkâr, günah yolunda olan insanlar için değildir. Cuma günü ölmek sevaptır, Allah'ın kâfirlerinden bazısı da cuma günleri ölüyor,Cuma günü ölmek sevaptır, Allah'ın kâfirlerinden bazısı da cuma günleri ölüyor, ne faydası var, çünkü kâfir. O mü'min içindir. ne faydası var, çünkü kâfir. O mü'min içindir.

Nefsi terbiye etmenin, nefis mertebelerini yükseltmenin yolları nelerdir? Nefsi terbiye etmenin, nefis mertebelerini yükseltmenin yolları nelerdir?

Bir mürşid-i kâmile teslim olmaktır. Kendi başına yapamaz.Bir mürşid-i kâmile teslim olmaktır. Kendi başına yapamaz. Hasta kendisini tedavi edemez, uygun ilaç seçemez.Hasta kendisini tedavi edemez, uygun ilaç seçemez. Bir başkasının, bilen bir insanın bir tabîb-i müslim-i hâzıkın tedavisinde olmak lazım. Bir başkasının, bilen bir insanın bir tabîb-i müslim-i hâzıkın tedavisinde olmak lazım.

Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde 'güneş Batı'dan doğacak' buyurmuş.Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde 'güneş Batı'dan doğacak' buyurmuş. Bu kıyamet alameti olarak fiziksel bir olay mıdır,Bu kıyamet alameti olarak fiziksel bir olay mıdır, yoksa İslâm'ın Batı tarafından yayılıp hakkın Batı taraftan gelmesi mânasına mıdır? yoksa İslâm'ın Batı tarafından yayılıp hakkın Batı taraftan gelmesi mânasına mıdır?

Yorumu yapanlar var. Güneş Batı'dan doğacak demek;Yorumu yapanlar var. Güneş Batı'dan doğacak demek; zavallı müslümanlar İslâm'ın kıymetini bilmez duruma düşecekler dezavallı müslümanlar İslâm'ın kıymetini bilmez duruma düşecekler de dinlerini bile Batı'dan öğrenecek hâle gelecekler.dinlerini bile Batı'dan öğrenecek hâle gelecekler. Batıdakiler müslüman olacak da bu zavallı şaşkınlarBatıdakiler müslüman olacak da bu zavallı şaşkınlar dinlerinin hak din olduğunu Batıdakilerden anlayacaklar, mânasına gelir diye yorum yapanlar var. dinlerinin hak din olduğunu Batıdakilerden anlayacaklar, mânasına gelir diye yorum yapanlar var.

Bazıları da fizikî olarak bu böyle olacak diye bildiriyorlar. Ve şöyle diyorlar; Bazıları da fizikî olarak bu böyle olacak diye bildiriyorlar. Ve şöyle diyorlar;

"Güneş Batı'dan batacak, üç gün doğmayacak." "Güneş Batı'dan batacak, üç gün doğmayacak."

Sahih hadîs-i şerîflerde. Doğmayacak üç gün. Sonra Batı'dan doğacak.Sahih hadîs-i şerîflerde. Doğmayacak üç gün. Sonra Batı'dan doğacak. Hani Doğu'dan doğuyordu, yine Batı'dan doğacak. Bunun üzerine soruyorlar ki; Hani Doğu'dan doğuyordu, yine Batı'dan doğacak. Bunun üzerine soruyorlar ki;

"Yâ Resûlallah! Üç gün güneş doğmayınca biz namazlarımızı nasıl kılacağız?" "Yâ Resûlallah! Üç gün güneş doğmayınca biz namazlarımızı nasıl kılacağız?"

Kıyasen. Evvelce, nasıl hangi saatlerde kılıyorsunuz, o saatlerde kılacaksınız.Kıyasen. Evvelce, nasıl hangi saatlerde kılıyorsunuz, o saatlerde kılacaksınız. Güneş doğmadı, öğlen olmadı, ikindi olmadı ama artık üç gün olmadığı için öyle kılacaksınız diyorlar. Güneş doğmadı, öğlen olmadı, ikindi olmadı ama artık üç gün olmadığı için öyle kılacaksınız diyorlar.

Hatta bu hadis kutuplarda veyahut başka yerlerde namaz nasıl kılınacakHatta bu hadis kutuplarda veyahut başka yerlerde namaz nasıl kılınacak sorusunun cevabında delil olarak zikrediliyor. sorusunun cevabında delil olarak zikrediliyor.

Buradan anlaşılıyor ki, fizik olayı olarak güneş Batı'dan doğacak.Buradan anlaşılıyor ki, fizik olayı olarak güneş Batı'dan doğacak. Öteki de olabilir ama gerçekten güneş Batı'dan doğacak. Öteki de olabilir ama gerçekten güneş Batı'dan doğacak.

Güneş Batı'dan nasıl doğar? Ekseni 180 derece ters yüz olursa, o zaman Batı'dan doğar. Güneş Batı'dan nasıl doğar?

Ekseni 180 derece ters yüz olursa, o zaman Batı'dan doğar.

Demek ki üç gün doğmayacak, dönmesini kaybedecek,Demek ki üç gün doğmayacak, dönmesini kaybedecek, bir sebepten dolayı yakınından kuyruklu yıldız mı geçecek, hangi tesir icra olacak,bir sebepten dolayı yakınından kuyruklu yıldız mı geçecek, hangi tesir icra olacak, onun üzerine bilmiyoruz, dönmesi duracak.onun üzerine bilmiyoruz, dönmesi duracak. Dönmesi durduktan sonra ayrıca böyle dururken, tamamen 180 derece bu tarafa gelecek,Dönmesi durduktan sonra ayrıca böyle dururken, tamamen 180 derece bu tarafa gelecek, o zaman güneş Doğu'dan değil Batı'dan doğacak. o zaman güneş Doğu'dan değil Batı'dan doğacak.

Karmakarış olacak demek ki… Karmakarış olacak demek ki…

Zaten bilmiyoruz yıldızların sapır sapır döküleceğini filan…Zaten bilmiyoruz yıldızların sapır sapır döküleceğini filan… Her şeyin herc ü mercü olacağını kıyamette anlaşılıyor ki fizikî olarakHer şeyin herc ü mercü olacağını kıyamette anlaşılıyor ki fizikî olarak dünyanın da normal yörüngesinde yürümesi dönmesi, değişecek alt üst olacak, tepetaklak olacak.dünyanın da normal yörüngesinde yürümesi dönmesi, değişecek alt üst olacak, tepetaklak olacak. Ondan sonra kıyamet hareketleri başlayacak. Enteresan bir şey. Ondan sonra kıyamet hareketleri başlayacak.

Enteresan bir şey.

Bakın, Hocamız'ın bana özel tavsiyesi var;Bakın, Hocamız'ın bana özel tavsiyesi var; "Resmi nikâhı kıyılmamış bir kimsenin nikâhını kıyma." diye. Kendisi de kıymazdı."Resmi nikâhı kıyılmamış bir kimsenin nikâhını kıyma." diye. Kendisi de kıymazdı. Bu kanundan vesaireden korkma, endişe meselesinden kaynaklanmıyor; ne sebepten kaynaklanıyor, görün, Bu kanundan vesaireden korkma, endişe meselesinden kaynaklanmıyor; ne sebepten kaynaklanıyor, görün,

Ben falanca yerde 3. sınıfta okuyan bir öğrenciyim. İki yıldır nişanlıyım.Ben falanca yerde 3. sınıfta okuyan bir öğrenciyim. İki yıldır nişanlıyım. -Nişanlısıyla da nikâhlı. Yani sadece yüzük takma değil, dinî nikâh da yapmışlar.-Nişanlısıyla da nikâhlı. Yani sadece yüzük takma değil, dinî nikâh da yapmışlar. Dinen evlenmiş oluyorlar.- Şu anda aşırı bir şekilde evlenmeye ihtiyacım var.Dinen evlenmiş oluyorlar.- Şu anda aşırı bir şekilde evlenmeye ihtiyacım var. 10 aya kadar da düğünümüzü yapmamız imkânsız.10 aya kadar da düğünümüzü yapmamız imkânsız. Nikâhlım olan nişanlımın dışında başka bir bayanla bir ay önce evlenmem hususunda istihareye yattım,Nikâhlım olan nişanlımın dışında başka bir bayanla bir ay önce evlenmem hususunda istihareye yattım, olumlu çıktı. Bu konuda sizin tavsiyelerinizi ve yardımınızı isterim. olumlu çıktı. Bu konuda sizin tavsiyelerinizi ve yardımınızı isterim.

Görüyor musunuz? Görüyor musunuz?

Yani evli… "Şimdi bekleyemeyeceğim, yeniden bir daha evleneceğim." gibi bir şey [diyor]. Yani evli… "Şimdi bekleyemeyeceğim, yeniden bir daha evleneceğim." gibi bir şey [diyor].

Evlenemez. Evlenmesin. Bana soruyor, ben şimdi "evlenmesin" derim. Evlense ne olur? Evlenemez. Evlenmesin. Bana soruyor, ben şimdi "evlenmesin" derim.

Evlense ne olur?

Evlenecek, ötekisinin o kızın nikâhı bunun üzerinde kalacak.Evlenecek, ötekisinin o kızın nikâhı bunun üzerinde kalacak. Bu evlendiği için o kız bununla evlenemeyecek, o gidecek başkasıyla evlenecek,Bu evlendiği için o kız bununla evlenemeyecek, o gidecek başkasıyla evlenecek, nikâhı bununla olduğu hâlde başka bir adamla beraber yuva kurmuş olacak.nikâhı bununla olduğu hâlde başka bir adamla beraber yuva kurmuş olacak. Buyur, ayıkla pirincin taşını... Saçma sapan, karma karış, bir sürü acayip iş… Buyur, ayıkla pirincin taşını... Saçma sapan, karma karış, bir sürü acayip iş…

Beklesin, 10 ay daha sabretsin. Her gün oruç tutsun.Beklesin, 10 ay daha sabretsin. Her gün oruç tutsun. Tâkatini bırakmasın, kendisini evlenme ihtiyacını sıfıra indirsin...Tâkatini bırakmasın, kendisini evlenme ihtiyacını sıfıra indirsin... Ya da gitsin bir an evvel evlensin eşiyle… Zaten eşi. Ya da gitsin bir an evvel evlensin eşiyle… Zaten eşi.

Birileri bizi çağırdılar, kızı istettiler. "Arkasından da bir nikâh yapalım hocam." Birileri bizi çağırdılar, kızı istettiler.

"Arkasından da bir nikâh yapalım hocam."

"Biz böyle şeyleri yapmıyoruz." dedik, aşağı indik. "Biz böyle şeyleri yapmıyoruz." dedik, aşağı indik.

Ondan sonra şöyledir böyledir filan, yukarıda kendileri bir nikâh kıydılar...Ondan sonra şöyledir böyledir filan, yukarıda kendileri bir nikâh kıydılar... Ondan sonra o nikâhı hiç muteber saymadılar. İki taraf da sinirli birbirine kızdı, ayrıldılar.Ondan sonra o nikâhı hiç muteber saymadılar. İki taraf da sinirli birbirine kızdı, ayrıldılar. Kız gitti başkasıyla evlendi, erkek gitti bir başkasıyla evlendi. Kız gitti başkasıyla evlendi, erkek gitti bir başkasıyla evlendi.

Oyuncak mı dinî nikâh? Maskaralık mı? Sembolik bir şey mi? Kuru bir laftan mı ibaret? Oyuncak mı dinî nikâh? Maskaralık mı? Sembolik bir şey mi? Kuru bir laftan mı ibaret?

Hayır, değil! Bayağı bir şey… "Aldım" diyorsun, "verdim" diyorsun. Akit münakit oluyor.Hayır, değil! Bayağı bir şey… "Aldım" diyorsun, "verdim" diyorsun. Akit münakit oluyor. Allah insana akdini, ahdini [bozarsa] sorar. Allah insana akdini, ahdini [bozarsa] sorar.

Allah'a şirk koşmayan herkes cennete girecek.Allah'a şirk koşmayan herkes cennete girecek. "Lâ ilâhe illallah diyen herkes cennete girecek." hadîs-i şerîfini"Lâ ilâhe illallah diyen herkes cennete girecek." hadîs-i şerîfini günümüzün bazı alim geçinen insanları esas olarakgünümüzün bazı alim geçinen insanları esas olarak "Peygamberimiz'e iman etmemiş olsa bile sağlam bir inancı olan herkes cennete girecek" "Peygamberimiz'e iman etmemiş olsa bile sağlam bir inancı olan herkes cennete girecek" düşüncesini sebep yapıp onu empoze etmek istiyorlar. düşüncesini sebep yapıp onu empoze etmek istiyorlar.

Öyle şey yok! Neden? Öyle şey yok!

Neden?

Lâ ilâhe illallah diyen Kur'ân-ı Kerîm'i kabul edecek.Lâ ilâhe illallah diyen Kur'ân-ı Kerîm'i kabul edecek. Kur'ân-ı Kerîm'i kabul eden, Kur'ân-ı Kerîm'in her âyetini kabul edecek. Kur'ân-ı Kerîm'i kabul eden, Kur'ân-ı Kerîm'in her âyetini kabul edecek.

Bir âyetini inkâr eden bir insan lâ ilâhe illallah dese imanda kalır mı? Bir âyetini inkâr eden bir insan lâ ilâhe illallah dese imanda kalır mı?

Hayır.Hayır. Okun yaydan fırlayıp gittiği gibi çıkar gider.Okun yaydan fırlayıp gittiği gibi çıkar gider. Değil bir âyeti inkâr etmek, kaynaklarda sahih, Peygamber Efendimiz'den geldiği kesin, Değil bir âyeti inkâr etmek, kaynaklarda sahih, Peygamber Efendimiz'den geldiği kesin, tereddütsüz bir hadis var; "Yok, ben öyle şeyi kabul etmem.tereddütsüz bir hadis var; "Yok, ben öyle şeyi kabul etmem. Peygamber Efendimiz öyle demiş ama uygun bulmuyorum, bu devirde böyle şey olmaz!" dese,Peygamber Efendimiz öyle demiş ama uygun bulmuyorum, bu devirde böyle şey olmaz!" dese, Peygamber Efendimiz'in bir sünnetine itiraz etse yine kâfir olur. Peygamber Efendimiz'in bir sünnetine itiraz etse yine kâfir olur. Kur'ân-ı Kerîm'de âyet-i kerîme var. Resûlullah'ın hükmüne, sözüne razı olmazsa yine kâfir olur. Kur'ân-ı Kerîm'de âyet-i kerîme var. Resûlullah'ın hükmüne, sözüne razı olmazsa yine kâfir olur.

"E peki bazıları bazı hadisleri inkâr ediyorlar?" "E peki bazıları bazı hadisleri inkâr ediyorlar?"

Onlar hadisleri rivayet yönünden zinciri Peygamber Efendimiz'e gitmiyordur, eksiği vardır diyeOnlar hadisleri rivayet yönünden zinciri Peygamber Efendimiz'e gitmiyordur, eksiği vardır diye tenkit edebilirler, yoksa muhtevası kesinleşmiş olan bir şeyi inkâr etti mi yine kâfir olur. tenkit edebilirler, yoksa muhtevası kesinleşmiş olan bir şeyi inkâr etti mi yine kâfir olur.

Onun için Allah'ı kabul etmek demek, Resûlullah'ı kabul etmek demektir çünküOnun için Allah'ı kabul etmek demek, Resûlullah'ı kabul etmek demektir çünkü Allah'ın varlığını birliğini Resûlullah bildirmiş. Kur'ân-ı Kerîm'i Resûlullah getirmiş. Allah'ın varlığını birliğini Resûlullah bildirmiş. Kur'ân-ı Kerîm'i Resûlullah getirmiş.

Onun için böyle Allah'a inanan cennete gidecek mi? Gidemeyecek! Onun için böyle Allah'a inanan cennete gidecek mi?

Gidemeyecek!

"Ben Allah'a inanıyorum." "Ben Allah'a inanıyorum."

Cennete gidemez; Muhammedun Resûlullah deyipCennete gidemez; Muhammedun Resûlullah deyip Peygamber Efendimiz'in peygamberliğini kabul etmedikçe bir insan cennete gidemez. Peygamber Efendimiz'in peygamberliğini kabul etmedikçe bir insan cennete gidemez.

Lâ ilâhe illallah'ın içinde Muhammedun Resûlullah mânası vardır ve arkasına takılıdır.Lâ ilâhe illallah'ın içinde Muhammedun Resûlullah mânası vardır ve arkasına takılıdır. İkisi birbirinden ayrılmaz. Ayrı değildir, mütemmim bir parçasıdır. İkisi birbirinden ayrılmaz. Ayrı değildir, mütemmim bir parçasıdır.

Bazı kitaplarda okuyoruz ki "Lâ ilâhe illallah"ın çok geniş mânaları var. Bazı kitaplarda okuyoruz ki "Lâ ilâhe illallah"ın çok geniş mânaları var. Hadisden kasıt o sözün zâhir manası mıdır, bu ince mânaları mıdır? Hadisden kasıt o sözün zâhir manası mıdır, bu ince mânaları mıdır?

Zâhir manası da ince mânası da…Zâhir manası da ince mânası da… Zâhir mânası avam içindir, öteki ince mânaları has kullar içindir, hassın hassı kullar içindir.Zâhir mânası avam içindir, öteki ince mânaları has kullar içindir, hassın hassı kullar içindir. Derece derece herkes kabiliyeti nispetinde ince mânaları kavrar.Derece derece herkes kabiliyeti nispetinde ince mânaları kavrar. Ama Allah'tan başka bir ilâh olmadığını düz mânasıyla hemen anlayan insan da o hükme dâhildir. Ama Allah'tan başka bir ilâh olmadığını düz mânasıyla hemen anlayan insan da o hükme dâhildir.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfindePeygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde "Allahım yaşarmayan gözden sana sığınırım!" buyurmuş. Bunu nasıl anlamalıyız? "Allahım yaşarmayan gözden sana sığınırım!" buyurmuş. Bunu nasıl anlamalıyız?

Yani rikkatli olmak, hassas olmak, duygulu olmak, olaylar karşısında duygulanmak;Yani rikkatli olmak, hassas olmak, duygulu olmak, olaylar karşısında duygulanmak; duygusuz, taş kalpli, katı kalpli olmamak, merhametsiz olmamak diye anla[yabiliriz]. duygusuz, taş kalpli, katı kalpli olmamak, merhametsiz olmamak diye anla[yabiliriz].

Mürşide tam teslim olmanın hükmü nedir? Nasıl teslim olunursa fayda verir? Mürşide tam teslim olmanın hükmü nedir? Nasıl teslim olunursa fayda verir?

Risale-i Hâlidiyye diye bir kitap çıkarttık. Orada her şeyi geniş, güzel olarak anlatıyor.Risale-i Hâlidiyye diye bir kitap çıkarttık. Orada her şeyi geniş, güzel olarak anlatıyor. Küçücük de bir kitap, cebinize de girer. Onu alın, okuyun. Küçücük de bir kitap, cebinize de girer. Onu alın, okuyun.

Arapça'da kalbetmek, "çevirmek" demektir.Arapça'da kalbetmek, "çevirmek" demektir. Bazı -amel eden- müslümanlar son anda imansız gidebiliyor.Bazı -amel eden- müslümanlar son anda imansız gidebiliyor. Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzerinde olursa etkili olur mu? Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzerinde olursa etkili olur mu?

Arapça'da kalb, "çevirme" mânasına… Arapça'da kalb, "çevirme" mânasına… Kalbetmek demek, "döndürmek, ters düz etmek, çevirmek" mânasına geliyor.Kalbetmek demek, "döndürmek, ters düz etmek, çevirmek" mânasına geliyor. Kalpte çeşitli duygular gidip gelip dönüp durduğu içinKalpte çeşitli duygular gidip gelip dönüp durduğu için insanın o gönül denilen uzvuna da onun için kalp ismi verilmiş. insanın o gönül denilen uzvuna da onun için kalp ismi verilmiş.

Kardeşimiz; "Bazı amel eden müslümanlar son anda imansız gidebiliyor.Kardeşimiz; "Bazı amel eden müslümanlar son anda imansız gidebiliyor. Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzere olduğundan mı?" diye soruyor. Acaba kalbi kötü huylardan birisi üzere olduğundan mı?" diye soruyor.

Evet, bir kötü huydan, bir edepsizlikten dolayı...Evet, bir kötü huydan, bir edepsizlikten dolayı... Bir edepsizlik yapar, o edepsizliğin cezası olarak o tokadı yer. Bir edepsizlik yapar, o edepsizliğin cezası olarak o tokadı yer.

Sizin ev sohbetlerine icabet etmediğinizi, adam seçtiğiniz söylüyorlar.Sizin ev sohbetlerine icabet etmediğinizi, adam seçtiğiniz söylüyorlar. İzmit'te evime ileride sizi davet etsem buyurur musunuz? İzmit'te evime ileride sizi davet etsem buyurur musunuz?

Davete icabet sünnettir, buyururuz. Biz öyle adam seçme filan yapmıyoruz.Davete icabet sünnettir, buyururuz. Biz öyle adam seçme filan yapmıyoruz. Adamlarımızın hepsi seçmedir. Her kardeşimiz de iyidir, elhamdülillah.Adamlarımızın hepsi seçmedir. Her kardeşimiz de iyidir, elhamdülillah. Adam seçmek, hani zengin çağırırsa gidiyor, fakir çağırırsa gitmiyor; öyle bir huyumuz yok.Adam seçmek, hani zengin çağırırsa gidiyor, fakir çağırırsa gitmiyor; öyle bir huyumuz yok. Herhangi bir kardeşimizi fırsat bulduk mu fakir olsa zengin olsa,Herhangi bir kardeşimizi fırsat bulduk mu fakir olsa zengin olsa, kulübe olsa baraka olsa bile ziyaret ediyoruz.kulübe olsa baraka olsa bile ziyaret ediyoruz. Arkadaşlarımız bilirler, burada bizi dinleyenlerden de kardeşlerimiz vardır.Arkadaşlarımız bilirler, burada bizi dinleyenlerden de kardeşlerimiz vardır. Yani adam seçme ve yer seçme durumumuz yok. Öyle bir kötü huyumuz yok elhamdülillah. Yani adam seçme ve yer seçme durumumuz yok. Öyle bir kötü huyumuz yok elhamdülillah.

Davet edildiğimiz zaman sıraya koyuyoruz. Bizi mesela 20 yer, 20 kişi çağırıyor.Davet edildiğimiz zaman sıraya koyuyoruz. Bizi mesela 20 yer, 20 kişi çağırıyor. Hepsine gitmek mümkün değil. Elinizde bir akşam var, 20 yere çağrılmışsınız.Hepsine gitmek mümkün değil. Elinizde bir akşam var, 20 yere çağrılmışsınız. Gidebildiğimize gitmeye çalışıyoruz. Gidebildiğimize gitmeye çalışıyoruz.

Dün mesela -anlatayım size- sabahleyin Ankara'da bir yere gittik.Dün mesela -anlatayım size- sabahleyin Ankara'da bir yere gittik. Kahvaltıya çağırmışlardı. Çocuğu olmuş, dua istiyordu ve gariban bir kardeşimizdi,Kahvaltıya çağırmışlardı. Çocuğu olmuş, dua istiyordu ve gariban bir kardeşimizdi, çok cüz'î maaş alan, kiralık evde oturan bir kardeşimizdi. Tamam, vaktimiz müsait diye ona gittik.çok cüz'î maaş alan, kiralık evde oturan bir kardeşimizdi. Tamam, vaktimiz müsait diye ona gittik. Oradan birisi, kızının nikâhı varmış, evine davet etmişti. Çok sevdiğimiz bir kimse.Oradan birisi, kızının nikâhı varmış, evine davet etmişti. Çok sevdiğimiz bir kimse. Apar topar, telefon ederek "Biraz geç kalacağız ama geleceğiz size." dedik, oraya gittik. İki.Apar topar, telefon ederek "Biraz geç kalacağız ama geleceğiz size." dedik, oraya gittik. İki. Ondan sonra birisi, bir gün önce davetiye vermişti, falanca yerde düğünü varmış. Ondan sonra birisi, bir gün önce davetiye vermişti, falanca yerde düğünü varmış. Öğle namazını tâkibenmiş. Oraya da "Biraz geç kalacağız ama geleceğiz." dedik.Öğle namazını tâkibenmiş. Oraya da "Biraz geç kalacağız ama geleceğiz." dedik. Onlar geç kalacağımızı biliyorlardı. Gittik, bir konuşma istediler, bir konuşma yaptık. Üç.Onlar geç kalacağımızı biliyorlardı. Gittik, bir konuşma istediler, bir konuşma yaptık. Üç. Ondan sonra bir başkası, Ankara'ya telefon etmişti... Ondan sonra bir başkası, Ankara'ya telefon etmişti...

Bunlar Ankara'da oluyor. Bugün buradayım bakın. Bir başkası Ankara'dan telefon etmişti. Bunlar Ankara'da oluyor. Bugün buradayım bakın.

Bir başkası Ankara'dan telefon etmişti.

"Düzce'de düğünümüz var, pazar günü gelebilir misiniz hocam?" demişti. "Düzce'de düğünümüz var, pazar günü gelebilir misiniz hocam?" demişti.

"Bugün, pazar günü vaazım var. Cemaat beni topa tutar, her yerden geliyorlar."Bugün, pazar günü vaazım var. Cemaat beni topa tutar, her yerden geliyorlar. Nöbetimin olduğu zamanda gitmezsem olmaz.Nöbetimin olduğu zamanda gitmezsem olmaz. Pazar günü gelemem ama cumartesi size uğrayayım." demiştim. Pazar günü gelemem ama cumartesi size uğrayayım." demiştim.

Akşam namazı vaktinde Düzce'ye ona uğradık. Dört. Akşam namazı vaktinde Düzce'ye ona uğradık. Dört.

Evdekiler bizim birileri ile konuşmuşlar, sözleşmişler.Evdekiler bizim birileri ile konuşmuşlar, sözleşmişler. Düzce'den kalktık, 9:30 da bir başkasının evine uğradık. Beş. Altıncı da Sapanca'ya geldik. Düzce'den kalktık, 9:30 da bir başkasının evine uğradık. Beş.

Altıncı da Sapanca'ya geldik.

Yedincide de sabahleyin tabii burada açılış toplantısı varmış.Yedincide de sabahleyin tabii burada açılış toplantısı varmış. Bizim doktor Bozkurtlar Vatan caddesinde güzel bir müessese açıyorlar, onlar çağırmışlardı.Bizim doktor Bozkurtlar Vatan caddesinde güzel bir müessese açıyorlar, onlar çağırmışlardı. Tabii biz dünden pilimiz bittiği için sabahleyin telefon açtık. Mehmet'i çok seviyoruz, kardeşimiz...Tabii biz dünden pilimiz bittiği için sabahleyin telefon açtık. Mehmet'i çok seviyoruz, kardeşimiz... Bak adam kayırma olmadığının alâmeti.Bak adam kayırma olmadığının alâmeti. Yani akan sular durur, Mehmet için her yere giderim,Yani akan sular durur, Mehmet için her yere giderim, Fizan'a bile giderim ama nazımızı çeken bir kardeşimiz. Telefon açtım, dedim ki; Fizan'a bile giderim ama nazımızı çeken bir kardeşimiz. Telefon açtım, dedim ki;

"Çok perişan durumdayız, uykusuzuz, bitmişiz, yattığımız yerde inliyoruz. Gelemezsek olur mu?" "Çok perişan durumdayız, uykusuzuz, bitmişiz, yattığımız yerde inliyoruz. Gelemezsek olur mu?"

"Olur." dediler. Biz de öğleye kadar keyif yaptık, dinlendik."Olur." dediler.

Biz de öğleye kadar keyif yaptık, dinlendik.
Kalktık, 140 km 150 km sürat yaparak buraya yetiştik. Gelirken de başka bir yere uğradık.Kalktık, 140 km 150 km sürat yaparak buraya yetiştik. Gelirken de başka bir yere uğradık. Birisinin çocuğu olmuş, kulağına ezan okuduk. Ondan sonra buraya geldik.Birisinin çocuğu olmuş, kulağına ezan okuduk. Ondan sonra buraya geldik. Buradan sonra da bir-iki kapı düşünüyoruz. Buradan sonra da bir-iki kapı düşünüyoruz.

Onun için bu kardeşimizin iyi oldu "Sen adam seçiyormuşsun..." dediği;Onun için bu kardeşimizin iyi oldu "Sen adam seçiyormuşsun..." dediği; görsün işte nasıl adam seçtiğimizi… görsün işte nasıl adam seçtiğimizi…

Bize dua edin, bizim halimiz çok perişan.Bize dua edin, bizim halimiz çok perişan. Bir insanın kendi başına olması kendi evinde "azıcık aşım kaygısız başım" diye yaşamasıBir insanın kendi başına olması kendi evinde "azıcık aşım kaygısız başım" diye yaşaması çok cazip bir şey olabilir. Bizim bir günde 6-7 kapı... çok cazip bir şey olabilir. Bizim bir günde 6-7 kapı...

Üniversiteyken bir haftada 6-7 şehir dolaştığım olurdu. Hani derler ki; Üniversiteyken bir haftada 6-7 şehir dolaştığım olurdu. Hani derler ki;

"Bir topal pire bir gecede kırk yatak dolaşırmış." "Bir topal pire bir gecede kırk yatak dolaşırmış."

Ben kör topal, üniversitede hocalığım varken akşam oraya giderek buraya giderekBen kör topal, üniversitede hocalığım varken akşam oraya giderek buraya giderek bir haftada 7 şehir dolaşırdım. Bursa, Eskişehir, Bursa, İstanbul, Adapazarı, Bolu...bir haftada 7 şehir dolaşırdım. Bursa, Eskişehir, Bursa, İstanbul, Adapazarı, Bolu... Ondan sonra gelirdim. Pilimiz bitinceye kadar, bir yerden bir arıza, bir patlak verdiği zamanOndan sonra gelirdim. Pilimiz bitinceye kadar, bir yerden bir arıza, bir patlak verdiği zaman tamam, o zaman İstanbul'da oluruz, artık bir yere de gitmeyiz. tamam, o zaman İstanbul'da oluruz, artık bir yere de gitmeyiz.

Ama dua edin sıhhat olsun. Gidince de çok fayda oluyor. Ama dua edin sıhhat olsun. Gidince de çok fayda oluyor.

Siz müsamaha ederseniz, müsaade ederseniz onun da sevabını Allah size de verir inşaallah. Siz müsamaha ederseniz, müsaade ederseniz onun da sevabını Allah size de verir inşaallah.

Ölen bir kimsenin arkasından Kur'an okutmanın faydası var mı yok mu? Ne gibi faydası var? Ölen bir kimsenin arkasından Kur'an okutmanın faydası var mı yok mu? Ne gibi faydası var?

Bunları biz kendimiz bilemezdik. Peygamber Efendimiz bildiriyor. Birisi gelmiş demiş ki; Bunları biz kendimiz bilemezdik. Peygamber Efendimiz bildiriyor. Birisi gelmiş demiş ki;

"Yâ Resûlallah, anam öldü. Bana bir vasiyette de bulunmadı."Yâ Resûlallah, anam öldü. Bana bir vasiyette de bulunmadı. Ben onun nâmına bir çeşme yaptırsam bunun sevabı anama gider mi?" Ben onun nâmına bir çeşme yaptırsam bunun sevabı anama gider mi?"

Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; "Gider." Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;

"Gider."

Onun üzerine o zât-ı muhterem bir çeşme yaptırmış.Onun üzerine o zât-ı muhterem bir çeşme yaptırmış. Üstüne de heves etmiş, güzelce "Bu çeşme Sad'ın anasının çeşmesidir." diye yazmış.Üstüne de heves etmiş, güzelce "Bu çeşme Sad'ın anasının çeşmesidir." diye yazmış. Sudan içen dua ediyor tabii… İster etsin ister etmesin, Allah sevabını veriyor.Sudan içen dua ediyor tabii… İster etsin ister etmesin, Allah sevabını veriyor. Ölen bir kimseye dünyada bir yakını bir hayır yaparsa sevabı ona gider.Ölen bir kimseye dünyada bir yakını bir hayır yaparsa sevabı ona gider. Birçok misaller var, bir misali bu. Kur'an okuyunca da gider. Dua edince de gider. Birçok misaller var, bir misali bu.

Kur'an okuyunca da gider. Dua edince de gider.

Bir başka hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Bir başka hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"Bazı kimseler mezara günahlarla girerler..." "Bazı kimseler mezara günahlarla girerler..."

Suçlu, günahlı, eksikli, kusurlu, hatalı…Suçlu, günahlı, eksikli, kusurlu, hatalı… Adam hem hacca gitmiş, hem içki içiyor, hem karısını dövüyor, hem çoluk çocuğu "illallah!" diyor...Adam hem hacca gitmiş, hem içki içiyor, hem karısını dövüyor, hem çoluk çocuğu "illallah!" diyor... Bir sürü kusurları var. Yarın öbür gün ölecek; ya tevbe ederek ölecek, ya şöyle ölecek... Bir sürü kusurları var. Yarın öbür gün ölecek; ya tevbe ederek ölecek, ya şöyle ölecek... Ama lâ ilâhe illallah ehli olarak ölürse kabre günahlı girmiş oluyor. Ama lâ ilâhe illallah ehli olarak ölürse kabre günahlı girmiş oluyor.

"Bazı insanlar kabre günahlarla girer"Bazı insanlar kabre günahlarla girer ama kabirden mahşer günü kalkerken günahsız kalkar." diyor Peygamber Efendimiz. ama kabirden mahşer günü kalkerken günahsız kalkar." diyor Peygamber Efendimiz.

O neden? Arkadaki evlatları, torunları ona dua eder, hayır yapar, hatim indirir, ziyafet çeker,O neden?

Arkadaki evlatları, torunları ona dua eder, hayır yapar, hatim indirir, ziyafet çeker,
onun nâmına çeşme yapar, cami yapar, kurs yapar. Öyle, sevabı gider muhterem kardeşlerim.onun nâmına çeşme yapar, cami yapar, kurs yapar. Öyle, sevabı gider muhterem kardeşlerim. Hem yapana gider hem de kime niyet edilmişse ona gider. Hem yapana gider hem de kime niyet edilmişse ona gider.

Peygamber Efendimiz bir hadisinde de; "Ne olurdu evlat nafile bir hac yapacağı zamanPeygamber Efendimiz bir hadisinde de;

"Ne olurdu evlat nafile bir hac yapacağı zaman
-fazilet olarak, sevap kazanmak için hac yapacağı zaman- anasının babasının nâmına yapsaydı...-fazilet olarak, sevap kazanmak için hac yapacağı zaman- anasının babasının nâmına yapsaydı... Hem anası babası sevap alırdı hem kendisi sevap alırdı." diyor. Hem anası babası sevap alırdı hem kendisi sevap alırdı." diyor.

Peygamber Efendimiz böyle yapılmasını istiyor. Peygamber Efendimiz böyle yapılmasını istiyor.

Demek ki dünyadaki insanların yaptıkları hayırlarınDemek ki dünyadaki insanların yaptıkları hayırların niyet ettikleri, âhirete göçmüş geçmişlerine sevabı faydası gidebiliyorrmuş. Tamam mı? niyet ettikleri, âhirete göçmüş geçmişlerine sevabı faydası gidebiliyorrmuş.

Tamam mı?

Uzaklardan geliyoruz fakat programınızı bilmediğimiz için sizi bulamıyoruz.Uzaklardan geliyoruz fakat programınızı bilmediğimiz için sizi bulamıyoruz. Allah rızası için ders programlarını bildirir misiniz? Allah rızası için ders programlarını bildirir misiniz?

Muhterem kardeşlerim! Benim en çok arzu ettiğim şey, kardeşlerimizin sırf bana bağlı olmaması. Muhterem kardeşlerim!

Benim en çok arzu ettiğim şey, kardeşlerimizin sırf bana bağlı olmaması.

Çünkü ne demişler; "Duvara dayanma yıkılır, insana dayanma ölür." Çünkü ne demişler;

"Duvara dayanma yıkılır, insana dayanma ölür."

Yani sırf bana dayanmayın diye ben arada buradan kayboluyorum.Yani sırf bana dayanmayın diye ben arada buradan kayboluyorum. Camiye alışın diye... Biz olmasak da muhabbetiniz bozulmasın, bunu devam ettirmeye alışın diye... Camiye alışın diye... Biz olmasak da muhabbetiniz bozulmasın, bunu devam ettirmeye alışın diye...

Biz geldiğimiz zaman cami tıklım tıklım doluyor,Biz geldiğimiz zaman cami tıklım tıklım doluyor, biz olmadığımız zaman değirmenin suyu çekiliyor; olmaz! biz olmadığımız zaman değirmenin suyu çekiliyor; olmaz!

Eğer vefalıysanız, vefanızın gereği ben olmadığım zaman bile buraya geleceksiniz. Eğer vefalıysanız, vefanızın gereği ben olmadığım zaman bile buraya geleceksiniz.

Adamın birisi ders yaparmış. Ders yaparken arada ayağa kalkarmış. Adamın birisi ders yaparmış. Ders yaparken arada ayağa kalkarmış.

"Ne oluyor?" demişler. "Kapının önünden hocamın torunu geçiyor da ondan." demiş. "Ne oluyor?" demişler.

"Kapının önünden hocamın torunu geçiyor da ondan." demiş.

Yani hocasına hürmetinden torunu bile kapının önünden geçerken ayağa kalkıyor. Yani hocasına hürmetinden torunu bile kapının önünden geçerken ayağa kalkıyor.

Ben her hafta burada ders yapabilirim. Her hafta değil, her gün ders yaparım.Ben her hafta burada ders yapabilirim. Her hafta değil, her gün ders yaparım. Her gün değil, her vakitte burada ders yapabilirim. Hiçbir yere de gitmeyebilirim.Her gün değil, her vakitte burada ders yapabilirim. Hiçbir yere de gitmeyebilirim. Ama Urfa'ya gidiyoruz, Malatya'ya gidiyoruz, Ankara'ya gidiyoruz.Ama Urfa'ya gidiyoruz, Malatya'ya gidiyoruz, Ankara'ya gidiyoruz. Gittiğimiz yerde de şu cami gibi, bu camiden daha kalabalık üç misli beş misli cemaat oluyor.Gittiğimiz yerde de şu cami gibi, bu camiden daha kalabalık üç misli beş misli cemaat oluyor. Ders alanlar oluyor. Bir şeyler öğrenenler oluyor. Onun için gitmeye mecbur oluyoruz.Ders alanlar oluyor. Bir şeyler öğrenenler oluyor. Onun için gitmeye mecbur oluyoruz. Vicdanımız el vermiyor. Sırf İstanbul'da konuşup konuşup da başka yerlere gitmediğin zamanVicdanımız el vermiyor. Sırf İstanbul'da konuşup konuşup da başka yerlere gitmediğin zaman oradan buraya gelemeyenlere herhangi bir mesajımız iletilmemiş oluyor.oradan buraya gelemeyenlere herhangi bir mesajımız iletilmemiş oluyor. Geçen haftalar mesela Konya'ya gittik. Konya'ya giderken Afyon'a bir uğradık.Geçen haftalar mesela Konya'ya gittik. Konya'ya giderken Afyon'a bir uğradık. Ev sahipleri başladılar hüngür hüngür ağlamaya... Hacı hanım da ağlıyor hacı bey de ağlıyor.Ev sahipleri başladılar hüngür hüngür ağlamaya... Hacı hanım da ağlıyor hacı bey de ağlıyor. Hüngür hüngür ağlıyorlar. Demişler ki; Hüngür hüngür ağlıyorlar. Demişler ki;

"Hocamız bize darıldı herhâlde, üç senedir beş senedir buraya gelmiyor." "Hocamız bize darıldı herhâlde, üç senedir beş senedir buraya gelmiyor."

Darılmadım ama ne yapayım?.. İnsan her yere yetmiyor. Darılmadım ama ne yapayım?.. İnsan her yere yetmiyor.

Hocası gelmese de insanın vefalı olması lazım. Hiç gevşememesi lazım.Hocası gelmese de insanın vefalı olması lazım. Hiç gevşememesi lazım. Bunu öğrenmek lazım. Çünkü biz şimdi yurt dışına da çıkacağız. Keyif için gezmiyoruz. Bunu öğrenmek lazım. Çünkü biz şimdi yurt dışına da çıkacağız. Keyif için gezmiyoruz.

Bana kalsa ben evden dışarıya hiç çıkmam. Kitaplarım var. Ben kitaplara âşıkım.Bana kalsa ben evden dışarıya hiç çıkmam. Kitaplarım var. Ben kitaplara âşıkım. Bilmiyorum onlar da bana âşık mı. Ben hiç dışarı çıkmak istemem.Bilmiyorum onlar da bana âşık mı. Ben hiç dışarı çıkmak istemem. Kitaplarımla gece gündüz dururum. Oradan öğrendiğimi burada gelir size aktarırım.Kitaplarımla gece gündüz dururum. Oradan öğrendiğimi burada gelir size aktarırım. Bu mümkün. Ama İsveç'ten istiyorlar, Fransa'dan istiyorlar, Amerika'dan istiyorlar,Bu mümkün. Ama İsveç'ten istiyorlar, Fransa'dan istiyorlar, Amerika'dan istiyorlar, Avustralya'dan istiyorlar, muhtelif yerlerden çağırıyorlar.Avustralya'dan istiyorlar, muhtelif yerlerden çağırıyorlar. Bir kere bir mazeret uyduruyorsun, iki kere bir mazeret uyduruyorsun,Bir kere bir mazeret uyduruyorsun, iki kere bir mazeret uyduruyorsun, oradakiler de bir zaman geliyor; "Hocam, imdat gel. Gelmezsen şöyle olur..." diyeoradakiler de bir zaman geliyor;

"Hocam, imdat gel. Gelmezsen şöyle olur..." diye
bakıyorum kırılacak duruma geliyorlar. Mecburiyetimiz oluyor. bakıyorum kırılacak duruma geliyorlar. Mecburiyetimiz oluyor.

Onun için siz bizim kusurumuza bakmayın. Bize dua edin.Onun için siz bizim kusurumuza bakmayın. Bize dua edin. Ben burada her hafta ders veriyordum ama her hafta ders verince...Ben burada her hafta ders veriyordum ama her hafta ders verince... Van'a gitmişim, Van'dan buraya geleceğim diye ölüp diriliyordum.Van'a gitmişim, Van'dan buraya geleceğim diye ölüp diriliyordum. Yollarda 120, 140, 160, 180 hızla falanca yere yetişeceğiz diye devamlı böyle bir [koşturmaca] oluyordu.Yollarda 120, 140, 160, 180 hızla falanca yere yetişeceğiz diye devamlı böyle bir [koşturmaca] oluyordu. Biraz 15 güne indirdik. Her ayın birinci pazarıyla üçüncü pazarı ben ders veriyorum. Biraz 15 güne indirdik.

Her ayın birinci pazarıyla üçüncü pazarı ben ders veriyorum.
İkinci pazarıyla dördüncü ve varsa olursa beşinci pazarında başka hoca kardeşlerimiz ders veriyor.İkinci pazarıyla dördüncü ve varsa olursa beşinci pazarında başka hoca kardeşlerimiz ders veriyor. Hem de çeşni olur. Hani ne demişler? Hem de çeşni olur.

Hani ne demişler?

"Baklava börek olsa her akşam yenmez." gibi laflar var ya..."Baklava börek olsa her akşam yenmez." gibi laflar var ya... O kardeşlerimizin de meziyetleri var, bilgileri var. Onlardan da ilim öğrenin.O kardeşlerimizin de meziyetleri var, bilgileri var. Onlardan da ilim öğrenin. Onların da çeşitli [bilgilerinden] istifade edersiniz diyeOnların da çeşitli [bilgilerinden] istifade edersiniz diye başka hoca kardeşlerimize de rica ediyoruz, çeşni olsun, çeşitlilik olsun diye.başka hoca kardeşlerimize de rica ediyoruz, çeşni olsun, çeşitlilik olsun diye. Sofrada hani salata oluyor, baklava oluyor, börek oluyor, dolma oluyor, sarma oluyor; onun gibi.Sofrada hani salata oluyor, baklava oluyor, börek oluyor, dolma oluyor, sarma oluyor; onun gibi. Onun için bizi hoş görün. Programımız şu:Onun için bizi hoş görün.

Programımız şu:
Her ayın birinci pazarı ile üçüncü pazarı.Her ayın birinci pazarı ile üçüncü pazarı. Eğer yurt dışına çağırılmış olmazsak ya da hastalanmazsak...Eğer yurt dışına çağırılmış olmazsak ya da hastalanmazsak... Bakıyorsun hastalanıyorsun, yatağa esir oluyorsun.Bakıyorsun hastalanıyorsun, yatağa esir oluyorsun. Esîr-i firâş derler, "yatağa esir." Yatağa yakalandık, tutulduk, yattık, kalkamıyoruz.Esîr-i firâş derler, "yatağa esir." Yatağa yakalandık, tutulduk, yattık, kalkamıyoruz. Kalkmak isteyince başımız dönüyor, gözümüz kararıyor, tansiyon, ağrı sızı, ameliyat…Kalkmak isteyince başımız dönüyor, gözümüz kararıyor, tansiyon, ağrı sızı, ameliyat… Tabii bunlara "özür" diyoruz.Tabii bunlara "özür" diyoruz. Mazeret ve özür dışında her ayın birinci ve üçüncü haftası burada olmaya çalışıyoruz.Mazeret ve özür dışında her ayın birinci ve üçüncü haftası burada olmaya çalışıyoruz. Yaz da kış da burada olmaya çalışıyoruz.Yaz da kış da burada olmaya çalışıyoruz. Hac ziyaretimiz olursa, daha başka bir seyahatimiz olursa olmuyor. Programımız bu. Hac ziyaretimiz olursa, daha başka bir seyahatimiz olursa olmuyor. Programımız bu.

Her hafta da gelebiliriz her gün de gelebiliriz ama biraz da siz [yokluğumuza] alışın.Her hafta da gelebiliriz her gün de gelebiliriz ama biraz da siz [yokluğumuza] alışın. Nasılsa biz bir gün ölmeyecek miyiz? Nasılsa bir gün ayrılık olacak…Nasılsa biz bir gün ölmeyecek miyiz? Nasılsa bir gün ayrılık olacak… Ayrılığa şimdiden yavaş yavaş alışın. Ayrılıktan sarsıntı olmasın… Ayrılığa şimdiden yavaş yavaş alışın. Ayrılıktan sarsıntı olmasın…

Soru: Mahallemizde bir apartmanın üst katında genç kardeşlerimize yönelik bir mescid açtık,Soru: Mahallemizde bir apartmanın üst katında genç kardeşlerimize yönelik bir mescid açtık, haftada üç gün sohbet ve derslerimiz oluyor.haftada üç gün sohbet ve derslerimiz oluyor. Mescidimize bir isim ve tavsiye ve dualarınızı bekliyoruz. Mescidimize bir isim ve tavsiye ve dualarınızı bekliyoruz.

Cevap: Mescidin ismi Kuba Mescidi olsun. Allah muvaffak etsin, hayırlı ilimler nasip eylesin. Cevap: Mescidin ismi Kuba Mescidi olsun. Allah muvaffak etsin, hayırlı ilimler nasip eylesin.

Soru: Cemaatle kılınan namazlarda, imam selam verip namazdan fâriğ olduktan sonra,Soru: Cemaatle kılınan namazlarda, imam selam verip namazdan fâriğ olduktan sonra, cemaatten birisinin sehiv secdesi yapmasının hükmü nedir? cemaatten birisinin sehiv secdesi yapmasının hükmü nedir?

Cevap: Bir insan namazı cemaatle kıldı mı, imama tâbi oluyor, imam sehiv secdesi yaparsa yapar.Cevap: Bir insan namazı cemaatle kıldı mı, imama tâbi oluyor, imam sehiv secdesi yaparsa yapar. Yapmazsa imamla beraber selam verir. Ama namaza tam yetişemedi de, Yapmazsa imamla beraber selam verir. Ama namaza tam yetişemedi de, öteki rekâtları imam selam verdikten sonra tamamladı,öteki rekâtları imam selam verdikten sonra tamamladı, tamamlarken kendisi bir sehiv secdesini gerektirecek hata yaparsa, o zaman kendisi sehiv secdesi yapar,tamamlarken kendisi bir sehiv secdesini gerektirecek hata yaparsa, o zaman kendisi sehiv secdesi yapar, aksi takdirde yapması gerekmez. Yapması gerekmediği halde bilmeden yaparsa bir zararı da olmaz.aksi takdirde yapması gerekmez. Yapması gerekmediği halde bilmeden yaparsa bir zararı da olmaz. Çünkü imamla beraber zaten selam vermiş oluyor. Tamam, namazı oradan tamam olmuş oluyor.Çünkü imamla beraber zaten selam vermiş oluyor. Tamam, namazı oradan tamam olmuş oluyor. Yapmışsa, gereksiz bir şey yapmış olur ama namazına bir zarar gelmez. Yapmışsa, gereksiz bir şey yapmış olur ama namazına bir zarar gelmez.

Soru: Rüyada Peygamber Efendimiz olarak aksakallı bir şahsı gördüm.Soru: Rüyada Peygamber Efendimiz olarak aksakallı bir şahsı gördüm. Şeytanın Peygamberimiz'in şekline giremeyeceğini bildiğimden, gördüğüm kişinin Peygamberimiz olduğuna inandım.Şeytanın Peygamberimiz'in şekline giremeyeceğini bildiğimden, gördüğüm kişinin Peygamberimiz olduğuna inandım. Ancak rüyamı takvâlı bir abiye anlattığım zaman, Peygamberimiz'in siyah sakallı olduğunu,Ancak rüyamı takvâlı bir abiye anlattığım zaman, Peygamberimiz'in siyah sakallı olduğunu, şemaîl-i şerîf kitabı ve gördüğüm kişinin Peygamber Efendimiz olamayacağını söyledi. şemaîl-i şerîf kitabı ve gördüğüm kişinin Peygamber Efendimiz olamayacağını söyledi. Bu konuda sizden bilgi almak istedim. Bu konuda sizden bilgi almak istedim.

Cevap: Evet, Peygamber Efendimiz'in sakalı siyah idi ve 15-20 tane beyaz [kılı] vardı, siyahtı amaCevap: Evet, Peygamber Efendimiz'in sakalı siyah idi ve 15-20 tane beyaz [kılı] vardı, siyahtı ama Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri vardır;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri vardır; şeytan, Peygamber Efendimiz'in suretine giremez.şeytan, Peygamber Efendimiz'in suretine giremez. "Bu Peygamber Efendimiz" diye bir şahsı görmüşse, o Peygamber Efendimiz'dir. "Bu Peygamber Efendimiz" diye bir şahsı görmüşse, o Peygamber Efendimiz'dir.

Yalnız yüzünde ve evsafındaki birtakım değişikliklerin yorumu vardır, sebebi vardır. Yalnız yüzünde ve evsafındaki birtakım değişikliklerin yorumu vardır, sebebi vardır.

Mesela birisi Peygamber Efendimiz'i görmüş, sakalsız görmüş. Bu ne demektir? Mesela birisi Peygamber Efendimiz'i görmüş, sakalsız görmüş.

Bu ne demektir?

Bu şahıs Peygamber Efendimiz'in sünnetlerini kırpıştırıyor, kılmıyor, yapmıyor demektir.Bu şahıs Peygamber Efendimiz'in sünnetlerini kırpıştırıyor, kılmıyor, yapmıyor demektir. Ona işarettir. Efendimiz sakalsız olur mu? Olmaz. Ona işarettir.

Efendimiz sakalsız olur mu?

Olmaz.

Efendimiz'in ümmeti sünneti kırpıştırır mı? Efendimiz'in ümmeti sünneti kırpıştırır mı?

Bak böyle sakal tıraş ediyormuş gibi oluyor diye, onun bir remzi olmuş oluyor. Bak böyle sakal tıraş ediyormuş gibi oluyor diye, onun bir remzi olmuş oluyor.

Aksakallı olmak da, bir ihtiyarlığın işaretidir, işte yaşlanmış olmanın bu ömrün fâniliğine işarettir,Aksakallı olmak da, bir ihtiyarlığın işaretidir, işte yaşlanmış olmanın bu ömrün fâniliğine işarettir, âhirete hazırlığa işaret olabilir. Bak ömür geçiverir, âhirete hazırlan demek olabilir mesela.âhirete hazırlığa işaret olabilir. Bak ömür geçiverir, âhirete hazırlan demek olabilir mesela. Sima Peygamber Efendimiz'in simasıdır da, o bir işarettir. Sima Peygamber Efendimiz'in simasıdır da, o bir işarettir.

Soru: Her hafta on arkadaş toplanıp Kur'ân-ı Kerîm okuyoruz, sohbet ediyoruz,Soru: Her hafta on arkadaş toplanıp Kur'ân-ı Kerîm okuyoruz, sohbet ediyoruz, hem de gittiğimiz eve ayda bir sefer elli bin lira götürüyoruz. Para götürmenin bir mahzuru var mı? hem de gittiğimiz eve ayda bir sefer elli bin lira götürüyoruz. Para götürmenin bir mahzuru var mı?

Cevap: Herhalde yoktur çünkü isteyerek götürüyorsunuz arkadaşlık olarak, hediye olarak olur.Cevap: Herhalde yoktur çünkü isteyerek götürüyorsunuz arkadaşlık olarak, hediye olarak olur. İstemeyen varsa vermez. İstemeyenden de zorla alınmaz,İstemeyen varsa vermez. İstemeyenden de zorla alınmaz, hediyeleşmedir diye hatırıma geldi. Allahu a'lem. hediyeleşmedir diye hatırıma geldi. Allahu a'lem.

Soru: Namazda zamm-ı sûre okurken, önce ilk rekâtta Tebbet'i okuyup da,Soru: Namazda zamm-ı sûre okurken, önce ilk rekâtta Tebbet'i okuyup da, ikinci rekâtta İzâ câe sûresini okuyabilir mi?ikinci rekâtta İzâ câe sûresini okuyabilir mi? Bu durumda nasıl yapmalı, mahzur nedir? Sehiv secdesiyle düzeltilebilir mi? Bu durumda nasıl yapmalı, mahzur nedir? Sehiv secdesiyle düzeltilebilir mi?

Cevap: Hayır, bir şey gerekmez. Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn sûresinden sonra İzâ câe geliyor.Cevap: Hayır, bir şey gerekmez. Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn sûresinden sonra İzâ câe geliyor. İzâ câe'den sonra Tebbet geliyor, Tebbet'ten sonra Kul hüvellah geliyor, İzâ câe'den sonra Tebbet geliyor, Tebbet'ten sonra Kul hüvellah geliyor, Kul eûzu bi-rabbi'l-felak, kul eûzu bi-rabbi'n-nâs… Demek istiyor ki bu kardeşimizKul eûzu bi-rabbi'l-felak, kul eûzu bi-rabbi'n-nâs…

Demek istiyor ki bu kardeşimiz
"Sırasız okudum, ters okudum." Evet, sırasız okumak mekruhtur,"Sırasız okudum, ters okudum." Evet, sırasız okumak mekruhtur, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sırasıyla okumayı tavsiye etmiş,Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sırasıyla okumayı tavsiye etmiş, ters okumanın doğru olmadığını hadîs-i şerîflerinde bildirmiş.ters okumanın doğru olmadığını hadîs-i şerîflerinde bildirmiş. Doğru fakat böyle bir şey okuyunca bir şey gerekmez. Doğru fakat böyle bir şey okuyunca bir şey gerekmez. Bir yanlışlık yapmış, bundan sonra yapmamaya dikkat etsin. Bir yanlışlık yapmış, bundan sonra yapmamaya dikkat etsin. Bu sehiv secdesi yapmayı gerektirecek bir suç da değildir. Bu sehiv secdesi yapmayı gerektirecek bir suç da değildir. Farzın tehiri veya vacibin terkinden sehiv secdesi gerekir. Farzın tehiri veya vacibin terkinden sehiv secdesi gerekir. Bunda öyle bir durum yoktur. Bir daha sırasına uygun yapmaya gayret etsin. Bunda öyle bir durum yoktur. Bir daha sırasına uygun yapmaya gayret etsin.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2