Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Sevabı Yedi Yüz Kat Ameller

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Ramazan 1414 / 27.02.1994
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Sevabı Yedi Yüz Kat Verilen Ameller, Allah Yolunda Harcanan Para, Annene Babana Harcadığın Para, Ramazan Bayramı’nda Kesilen Kurban | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Sevabı Yedi Yüz Kat Ameller

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Ramazan 1414 / 27.02.1994
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Sevabı Yedi Yüz Kat Verilen Ameller, Allah Yolunda Harcanan Para, Annene Babana Harcadığın Para, Ramazan Bayramı’nda Kesilen Kurban | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Hamden kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve lî-azîmi sultânih.Hamden kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve lî-azîmi sultânih. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn tâc-ı ruûsinâ tabîb-i kulûbinâ üsvetine'l-haseneti Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî tâc-ı ruûsinâ tabîb-i kulûbinâ üsvetine'l-haseneti Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd: Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe inne efdale'l-hadîsi kitâbullah Emmâ ba'd:

Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe inne efdale'l-hadîsi kitâbullah
ve efdale'l-hedyi hedyü seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme tesliman kesira.ve efdale'l-hedyi hedyü seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme tesliman kesira. ve şerre'l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesetin bid'ah ve külle bid'atin dalâlehve şerre'l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesetin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh Ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr.Ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr. Ve bi's-sennedi'l-muttasılı ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-sennedi'l-muttasılı ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

Erbaun müsebbeâtün ve erbaun mâhiyâtün fe emme'l-müsebbeâtü Erbaun müsebbeâtün ve erbaun mâhiyâtün fe emme'l-müsebbeâtü fe nafakatüke fîsebilillâh bi-seb'i mietin ve nafakatüke alâ ebeveyke bi-seb'i mietinfe nafakatüke fîsebilillâh bi-seb'i mietin ve nafakatüke alâ ebeveyke bi-seb'i mietin ve zebîhatüke şâteke yevme fıtrike li-ehlike bi-seb'i mietinve zebîhatüke şâteke yevme fıtrike li-ehlike bi-seb'i mietin ve emme'l-mâhiyâtü fe siyâmu şehri ramadân ve haccu'l-beyti ve emme'l-mâhiyâtü fe siyâmu şehri ramadân ve haccu'l-beyti ve ityânü mescidi resûlillâhi sallallâhu aleyhi ve sellem ve ityânü mescidi'l-beyti'l-makdis. ve ityânü mescidi resûlillâhi sallallâhu aleyhi ve sellem ve ityânü mescidi'l-beyti'l-makdis.

Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl.

Çok aziz, çok kıymetli, sevgili kardeşlerim! Çok aziz, çok kıymetli, sevgili kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretlerinin selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı, Allahu Teâlâ hazretlerinin selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı dünyada, âhirette üzerinize olsun.ikramı dünyada, âhirette üzerinize olsun. Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sevdiklerinizle beraber iki cihanın saadetine erdirsin; Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sevdiklerinizle beraber iki cihanın saadetine erdirsin; dünyada aziz ve mutlu, âhirette de cennetine, cemaline nail olan,dünyada aziz ve mutlu, âhirette de cennetine, cemaline nail olan, selamına mazhar olan, sevdiği, razı olduğu kulları zümresinde eylesin. selamına mazhar olan, sevdiği, razı olduğu kulları zümresinde eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri Allah için tuttuğunuz oruçları,Allahu Teâlâ hazretleri Allah için tuttuğunuz oruçları, yaptığınız ibadetleri ahsen ve etemm olarak kabul eylesin.yaptığınız ibadetleri ahsen ve etemm olarak kabul eylesin. Zalim nefislerimizi ıslah etmemizi nasip eylesin. Günahlarımızın hepsini silsin, temizlesin.Zalim nefislerimizi ıslah etmemizi nasip eylesin. Günahlarımızın hepsini silsin, temizlesin. Bundan sonraki ömrümüzde günahlardan arınmış, halis, sâfi, pak, temiz Bundan sonraki ömrümüzde günahlardan arınmış, halis, sâfi, pak, temiz kullar olarak yaşamayı, dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel tarzda hizmet eylemeyikullar olarak yaşamayı, dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel tarzda hizmet eylemeyi ve Rabbimiz'in huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmayı nasip eylesin. ve Rabbimiz'in huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmayı nasip eylesin.

Dinimizi taallüm etmek, tefeyyüz eylemek için Dinimizi taallüm etmek, tefeyyüz eylemek için Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i şerîflerinden bir demet okuyoruz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i şerîflerinden bir demet okuyoruz.

Allahu Teâlâ hazretleri razı olduğu kullarından eylesin, Efendimiz'in şefaatine nail eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri razı olduğu kullarından eylesin, Efendimiz'in şefaatine nail eylesin. Öğrendiklerimizi uygulamak nasip eylesin.Öğrendiklerimizi uygulamak nasip eylesin. Ümmetin bozulduğu zamanda Peygamber Efendimiz'in sünnetini ihyâ edenlereÜmmetin bozulduğu zamanda Peygamber Efendimiz'in sünnetini ihyâ edenlere yüzlerce şehit sevabı verileceği hadîs-i şerîflerde sabittir, müjdelenmiştir; yüzlerce şehit sevabı verileceği hadîs-i şerîflerde sabittir, müjdelenmiştir; o sevapları almayı Rabbimiz cümlemize nasip eylesin. o sevapları almayı Rabbimiz cümlemize nasip eylesin.

Bu hadîs-i şerîflerin okunmasına başlamazdan önce her zamanki itiyadımız, Bu hadîs-i şerîflerin okunmasına başlamazdan önce her zamanki itiyadımız, âdetimiz üzere; başta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in âdetimiz üzere; başta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ruh-u pâkine hediye edelim diye; ruh-u pâkine hediye edelim diye; sonra onun mübarek âl'inin, ezvâcının, ashâbının, etbâının, ihvânının, ahbâbının, hulefâsının,sonra onun mübarek âl'inin, ezvâcının, ashâbının, etbâının, ihvânının, ahbâbının, hulefâsının, sâdât-u meşayih-i turuk-u âliyemizin; bu beldeleri fetheden fatihlerin, şehitlerin, gazilerin, sâdât-u meşayih-i turuk-u âliyemizin; bu beldeleri fetheden fatihlerin, şehitlerin, gazilerin, mücahitlerin, İskender Paşa'nın; kendisinden feyz aldığımız mübarekmücahitlerin, İskender Paşa'nın; kendisinden feyz aldığımız mübarek hocamız rahmetli Mehmed Zâhid-i Bursevî hazretlerinin; hocamız rahmetli Mehmed Zâhid-i Bursevî hazretlerinin; uzaktan yakından buraya gelmiş olan değerli, kıymetli kardeşlerimizin uzaktan yakından buraya gelmiş olan değerli, kıymetli kardeşlerimizin âhirete göçmüş olan bütün sevdiklerinin, yakınlarının ruhlarına bizlerden âhirete göçmüş olan bütün sevdiklerinin, yakınlarının ruhlarına bizlerden bir hediye-i Kur'aniye olsun diye hepsinin ruhları için;bir hediye-i Kur'aniye olsun diye hepsinin ruhları için; hatta bütün mü'minîn ü mü'minâta Rabbimiz dereceleri üzere ikram eylesin diyehatta bütün mü'minîn ü mü'minâta Rabbimiz dereceleri üzere ikram eylesin diye temenni, niyaz ve dua ederek bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerîf okuyalım. temenni, niyaz ve dua ederek bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerîf okuyalım.

69. sayfanın 11. hadîs-i şerîfi: 69. sayfanın 11. hadîs-i şerîfi:

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten rivayet olunan hadîs-i şerîf ki Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten rivayet olunan hadîs-i şerîf ki "Hasen hadîs-i şerîf." diye yazılmış. "Hasen hadîs-i şerîf." diye yazılmış. Rivayet bakımından hasen, güzel, sağlam bir hadîs-i şerîf.Rivayet bakımından hasen, güzel, sağlam bir hadîs-i şerîf. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurmuş ki; Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyurmuş ki;

Erbaun müsebbeâtün.Erbaun müsebbeâtün. "Dört şey vardır ki bunlar ecr ü sevabı 700 misli verilen amellerdir!" "Dört şey vardır ki bunlar ecr ü sevabı 700 misli verilen amellerdir!"

Sevabı çok verilen ameller.Sevabı çok verilen ameller. Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de el-hasene,Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de el-hasene, yapılan bir iyiliğin en aşağı on misli olduğunu yapılan bir iyiliğin en aşağı on misli olduğunu ve dilediğine de bu sevabı daha arttıracağını bildiriyor. ve dilediğine de bu sevabı daha arttıracağını bildiriyor.

Vallâhu yudâifu limen yeşâ'. Vallâhu yudâifu limen yeşâ'.

Fazl u keremi çoktur, dilediğine, hak edene, uygun gördüğüne Fazl u keremi çoktur, dilediğine, hak edene, uygun gördüğüne daha fazla da verebileceğini bildiriyor. daha fazla da verebileceğini bildiriyor. Ama genel ölçü; Allah celle celâlüh yapılan iyiliklerin mükâfatını bire bir vermiyor,Ama genel ölçü; Allah celle celâlüh yapılan iyiliklerin mükâfatını bire bir vermiyor, bire on veriyor! Bazen yedi yüze çıkartıyor! bire on veriyor! Bazen yedi yüze çıkartıyor!

Yedi başak, her başakta da yüz dane olsa ne olur? Yedi başak, her başakta da yüz dane olsa ne olur?

Yedi yüz dane olur, bir âyet-i kerîmede temsil de ediyor. Yedi yüz dane olur, bir âyet-i kerîmede temsil de ediyor. Bazen bire yediyüz veriyor. İşte bire yedi yüz verilen dört şey;Bazen bire yediyüz veriyor. İşte bire yedi yüz verilen dört şey; sevabı bayağı büyük; bire on değil, bire yetmiş değil, bire yedi yüz sevap veriyor! sevabı bayağı büyük; bire on değil, bire yetmiş değil, bire yedi yüz sevap veriyor!

Bakalım onlar neymiş; dikkatle dinleyelim, anlayalım,Bakalım onlar neymiş; dikkatle dinleyelim, anlayalım, hem kendimiz uygulayalım hem de başkalarına anlatalım, uygulasınlar, hem kendimiz uygulayalım hem de başkalarına anlatalım, uygulasınlar, onların sevabının da bir misli bizim defterimize yazılsın. onların sevabının da bir misli bizim defterimize yazılsın.

Ve erbaun mâhiyâtün. "Dört şey de vardır, ayrıca onlar da günahları siler!" Ve erbaun mâhiyâtün. "Dört şey de vardır, ayrıca onlar da günahları siler!"

Mâhiyât; mâh-mâhi-mâhiyât, ha harfiyle olunca mahâ-yemhû "mahvetmek, silmek" demek . Mâhiyât; mâh-mâhi-mâhiyât, ha harfiyle olunca mahâ-yemhû "mahvetmek, silmek" demek .

Dört şey vardır ki günahları mahvediyor, yok ediyor, siliyor.Dört şey vardır ki günahları mahvediyor, yok ediyor, siliyor. Defterden siliyor, temizliyor. Defterden siliyor, temizliyor. Silginin kara tahtadaki yazıyı temizlediği gibi dört şey de günahları siliyor. Silginin kara tahtadaki yazıyı temizlediği gibi dört şey de günahları siliyor.

Fe-emme'l-müsebbeâtü fe nafakatüke fî-sebilillâhi bi-seb'i mietin. Fe-emme'l-müsebbeâtü fe nafakatüke fî-sebilillâhi bi-seb'i mietin. "Kendisine yedi yüz misli sevap verilen güzel amellerden birincisi"Kendisine yedi yüz misli sevap verilen güzel amellerden birincisi Allah'ın yolunda senin sarf ettiğin masrafındır. Allah yolunda yaptığın masrafın yedi yüz misli mükâfatlıdır!" Allah'ın yolunda senin sarf ettiğin masrafındır. Allah yolunda yaptığın masrafın yedi yüz misli mükâfatlıdır!"

Allah yolu nedir? Allah yolu nedir?

Allah yolu cihattır. İstersen kendin cihada iştirak edip cihada para sarf ediyorsan;Allah yolu cihattır. İstersen kendin cihada iştirak edip cihada para sarf ediyorsan; mesela yolda masraf yapıyorsun, silaha masraf, ata, alete, edevata, vasıtaya masraf yapıyorsun.mesela yolda masraf yapıyorsun, silaha masraf, ata, alete, edevata, vasıtaya masraf yapıyorsun. İster böyle olsun; ister kendin gitme, bir gidene yardımcı ol,İster böyle olsun; ister kendin gitme, bir gidene yardımcı ol, bir gaziye destek ol, gaziyi teçhiz eyle, teçhizatını ver… bir gaziye destek ol, gaziyi teçhiz eyle, teçhizatını ver… Her nasıl olursa olsun Allah yolunda sarf edilen paralar, para, mal, mülk, eşya, hepsi dâhildir; Her nasıl olursa olsun Allah yolunda sarf edilen paralar, para, mal, mülk, eşya, hepsi dâhildir; senin infakın, vermen, sarf etmen yedi yüz mislidir. senin infakın, vermen, sarf etmen yedi yüz mislidir.

Allah yolu başka nedir? Allah'ın yolu hacdır, umredir. Allah yolu başka nedir?

Allah'ın yolu hacdır, umredir.
O taraflara giderken de insanın masraf yapması da yedi yüz mislidir. O taraflara giderken de insanın masraf yapması da yedi yüz mislidir. Onun için oraya gidenler masrafta cimrilik yapmamalı. Eskiler demişler ki; Onun için oraya gidenler masrafta cimrilik yapmamalı. Eskiler demişler ki;

"Devecinin hakkını vs. bol bol vermeli, kimsenin hakkını geçirmemeli, "Devecinin hakkını vs. bol bol vermeli, kimsenin hakkını geçirmemeli, orada da nekeslik yapmamalı!" orada da nekeslik yapmamalı!"

Yaptığı ibadetin ecri sevabı çok olsun diye Yaptığı ibadetin ecri sevabı çok olsun diye Allah yolunda kesenin ağzını açıp kimseyi üzmeden, kimsenin hakkını ketmetmeden vermeli. Allah yolunda kesenin ağzını açıp kimseyi üzmeden, kimsenin hakkını ketmetmeden vermeli.

Kardeşlerimiz bize dediler ki; "Hocam siz hacca gidiyormuşsunuz, biz de hacca gidiyoruz. Kardeşlerimiz bize dediler ki;

"Hocam siz hacca gidiyormuşsunuz, biz de hacca gidiyoruz.
Sizi orada arıyoruz, bulamıyoruz." İki gözü iki çeşme ağlıyor. Sizi orada arıyoruz, bulamıyoruz."

İki gözü iki çeşme ağlıyor.

Canım olabilir, burada görüyorsun ya orada göremesen ne olur?.. Canım olabilir, burada görüyorsun ya orada göremesen ne olur?..

"Olur mu, herkes hocasını görüyor, biz de hocamızı görmek isteriz." Ağlıyor. "Olur mu, herkes hocasını görüyor, biz de hocamızı görmek isteriz."

Ağlıyor.
Çok da ısrar ediyor, çok da üzülmüş. Dedik ki; Çok da ısrar ediyor, çok da üzülmüş. Dedik ki;

"Hadi bu kardeşimiz vesile olsun, bundan sonra haccı beraber yapmaya çalışalım." "Hadi bu kardeşimiz vesile olsun, bundan sonra haccı beraber yapmaya çalışalım."

İSPA şirketini kurduk. İskenderpaşa, bizim camiamızın; İSPA Turizm. İSPA şirketini kurduk. İskenderpaşa, bizim camiamızın; İSPA Turizm. Ticaret bahane; beraber olalım, beraber gidelim gelelim, haccı beraberce yapalım...Ticaret bahane; beraber olalım, beraber gidelim gelelim, haccı beraberce yapalım... Bir kazanç da olursa onu da talebelere, hayra hasenâta sarf ederiz, Bir kazanç da olursa onu da talebelere, hayra hasenâta sarf ederiz, camiye vs. harcarız diye düşündük. camiye vs. harcarız diye düşündük. Senelerdir de bu hizmete devam ediyoruz. Senelerdir de bu hizmete devam ediyoruz.

Geçen sene Mekke-i Mükerreme'de hacının birisi gelmiş, Geçen sene Mekke-i Mükerreme'de hacının birisi gelmiş,

"Hocam bizi kaydederken 'Para bu kadardır, bunun üstüne ayrıca para alınmayacak.' dediler."Hocam bizi kaydederken 'Para bu kadardır, bunun üstüne ayrıca para alınmayacak.' dediler. Şimdi bizden elli dolar daha para istiyorlar." diye şikâyetçi oldu. Şimdi bizden elli dolar daha para istiyorlar." diye şikâyetçi oldu.

Ben Mekke-i Mükerreme'de hadis dersini anlatmak için hadis kitabını açtım hadis okudum,Ben Mekke-i Mükerreme'de hadis dersini anlatmak için hadis kitabını açtım hadis okudum, gelmiş bana, benden 50 dolar para istiyorlar diye şikâyet ediyor. gelmiş bana, benden 50 dolar para istiyorlar diye şikâyet ediyor.

Şirketin ilgililerini hemen çağırdım. Dedim ki; Şirketin ilgililerini hemen çağırdım. Dedim ki;

"Bundan elli dolar fazla istiyormuşsunuz, niye?" "Bundan elli dolar fazla istiyormuşsunuz, niye?"

"Hocam, bunlardan eksik istenmiş. "Hocam, bunlardan eksik istenmiş. Bütün Anadolu'nun şehirlerinde şu kadar iken yanlışlık olmuş, bunlardan eksik istenmiş. Bütün Anadolu'nun şehirlerinde şu kadar iken yanlışlık olmuş, bunlardan eksik istenmiş. İsterse kime sorarsa sorsun, eksik.İsterse kime sorarsa sorsun, eksik. Onu tamamlıyor, yoksa fazla para isteme değil. Bir yanlışlık olmuş…" Onu tamamlıyor, yoksa fazla para isteme değil. Bir yanlışlık olmuş…"

Ben hacı efendiye döndüm, dedim ki; "Bak, böyleymiş." Ben hacı efendiye döndüm, dedim ki;

"Bak, böyleymiş."

Gönlü hâlâ vermek istemiyor, para tatlı geliyor. Gönlü hâlâ vermek istemiyor, para tatlı geliyor. Hac, Allah yolunda yola çıkmışsın; 50 doların lafı mı olur!Hac, Allah yolunda yola çıkmışsın; 50 doların lafı mı olur! Ama nefisler terbiye olmadı mı çok zor! Muhterem kardeşlerim! Ama nefisler terbiye olmadı mı çok zor!

Muhterem kardeşlerim!

Allah nefislerimizi terbiye etmemizi nasip etsin dedim ya, boşuna demiyorum. Allah nefislerimizi terbiye etmemizi nasip etsin dedim ya, boşuna demiyorum. Nefis terbiye olmadı mı nefsin hırsı, tamahı, hevası, arzusu bitmiyor.Nefis terbiye olmadı mı nefsin hırsı, tamahı, hevası, arzusu bitmiyor. Kötü huylar insanın içinden çıkmıyor. Hâlâ vermek istemiyor.Kötü huylar insanın içinden çıkmıyor.

Hâlâ vermek istemiyor.
Ya bunu Allah yolunda veriyorsun, Allah'ın yolu, sevap alacaksın filan.Ya bunu Allah yolunda veriyorsun, Allah'ın yolu, sevap alacaksın filan. Sonra karşı tarafın hakkı. Dedim ki; Sonra karşı tarafın hakkı. Dedim ki;

"Hacı efendi, sen haccı kendi helal paranla mı yapmak istersin,"Hacı efendi, sen haccı kendi helal paranla mı yapmak istersin, yoksa onun bunun cebinden para alıp denkleştirip beleşten, bedavadan hac mı yapmak istersin?.." yoksa onun bunun cebinden para alıp denkleştirip beleşten, bedavadan hac mı yapmak istersin?.."

"Kendi paramla yapmak isterim." Dedi. "O zaman vereceksin!" dedim."Kendi paramla yapmak isterim." Dedi.

"O zaman vereceksin!" dedim.
Çünkü ya ben sana vereceğim, çünkü senin bilet paranın üstünü ben vereceğim.Çünkü ya ben sana vereceğim, çünkü senin bilet paranın üstünü ben vereceğim. Orada bir yer tutuyorsun, şu kadar para; vasıta tutuyorsun, şu kadar para; uçak, şu kadar para...Orada bir yer tutuyorsun, şu kadar para; vasıta tutuyorsun, şu kadar para; uçak, şu kadar para... En büyük masrafı zaten uçak alıyor, ondan sonra da orada tutulan evler alıyor.En büyük masrafı zaten uçak alıyor, ondan sonra da orada tutulan evler alıyor. Adamlar çok para alıyorlar, o mevsimde muazzam masraflar oluyor. Adamlar çok para alıyorlar, o mevsimde muazzam masraflar oluyor.

"Eğer kendi paranla haccetmek istiyorsan bunu vereceksin!" dedim "Eğer kendi paranla haccetmek istiyorsan bunu vereceksin!" dedim

Geçen sene 1850 hacı göndermişiz,Geçen sene 1850 hacı göndermişiz, benim İskenderpaşa şirketim hepsine 100 dolar ekledi, çünkü masraf daha fazlaydı. Neden? benim İskenderpaşa şirketim hepsine 100 dolar ekledi, çünkü masraf daha fazlaydı.

Neden?

Vizelerin alınması sizin bildiğiniz gibi olmuyor.Vizelerin alınması sizin bildiğiniz gibi olmuyor. Geçen sene 600 dolara vize satan oldu.Geçen sene 600 dolara vize satan oldu. Hatta bir firma Avrupa'ya kumarbaz gönderiyor, turist getiriyor.Hatta bir firma Avrupa'ya kumarbaz gönderiyor, turist getiriyor. Turizm bütçesi; büyük memlekete döviz getirmiş diyeTurizm bütçesi; büyük memlekete döviz getirmiş diye devlet hacca gidecek hacılar kontenjanından devlet hacca gidecek hacılar kontenjanından bütçesine göre 400 yüz tane hacı götürebilirsin diye ona kontenjan ayırıyor.bütçesine göre 400 yüz tane hacı götürebilirsin diye ona kontenjan ayırıyor. Adam gayrimüslim! Adam bitli turist getiriyor, kumarbaz gönderiyor; Adam gayrimüslim! Adam bitli turist getiriyor, kumarbaz gönderiyor; bir bütçe görünüyor, turisttik bir firma, büyük paralar kazanıyor. bir bütçe görünüyor, turisttik bir firma, büyük paralar kazanıyor. Bütçesi yüksek olduğundan; "Aferin sen memlekete para kazandırmışsın. Bütçesi yüksek olduğundan; "Aferin sen memlekete para kazandırmışsın. Al sana hacı kontenjanı…" 400 yüz tane hacıyı ona veriyor.Al sana hacı kontenjanı…" 400 yüz tane hacıyı ona veriyor. O da hacıyı götürmüyor, "Alan yok mu, satıyorum!" diyor; 200 dolara, 300, 400, 500 dolara…O da hacıyı götürmüyor, "Alan yok mu, satıyorum!" diyor; 200 dolara, 300, 400, 500 dolara… Geçen sene ibre 600 yüz dolara çıkmış, bazıları yine de gidemediler. Geçen sene ibre 600 yüz dolara çıkmış, bazıları yine de gidemediler. Ama biz elhamdülillah -öldük dirildik, borca girdik, şöyle ettik böyle ettik- hacılarımızı götürdük.Ama biz elhamdülillah -öldük dirildik, borca girdik, şöyle ettik böyle ettik- hacılarımızı götürdük. İşin gerçeği budur. Ben de hacılara kızdığım için dedim ki; İşin gerçeği budur.

Ben de hacılara kızdığım için dedim ki;
"Bunlardan para da istemeyeceksiniz, farkı da almayacaksınız,"Bunlardan para da istemeyeceksiniz, farkı da almayacaksınız, hepsinin üzerinde yüzer dolar hakkım olsun!" dedim.hepsinin üzerinde yüzer dolar hakkım olsun!" dedim. Çünkü kızdım. Biz vizeyi almakta biraz geciktik diye hacılar dedikodu yaptılar!Çünkü kızdım. Biz vizeyi almakta biraz geciktik diye hacılar dedikodu yaptılar! İskenderpaşa hacıları götüremiyor, diye bazıları da şıkır şıkır oynamış! İskenderpaşa hacıları götüremiyor, diye bazıları da şıkır şıkır oynamış!

Niye oynuyorsun? 1850 tane hacı hacca gidemeyecek, bunun sevinilecek tarafı var mı? Niye oynuyorsun? 1850 tane hacı hacca gidemeyecek, bunun sevinilecek tarafı var mı?

Otur ağla! Senin müslüman kardeşin! Otur ağla! Senin müslüman kardeşin!

İskenderpaşa götüremiyor, diye sevinmişler. İnsanların nefislerine bak, rekabetlere bak; İskenderpaşa götüremiyor, diye sevinmişler. İnsanların nefislerine bak, rekabetlere bak; neler dönüyor, ne entrikalar oluyor!.. Bize de dedikodu başlamış. neler dönüyor, ne entrikalar oluyor!..

Bize de dedikodu başlamış.
Benim bir şeyle ilgim yok ama o hacı efendi, hacı teyze ağladı diye Benim bir şeyle ilgim yok ama o hacı efendi, hacı teyze ağladı diye biz de bu şirketi kurduk, bu işleri beraber yapalım, biz de bu şirketi kurduk, bu işleri beraber yapalım, para kazanırsak da hayır yapalım diye kurduk. para kazanırsak da hayır yapalım diye kurduk.

Çünkü para istemek çok zor oluyor. İnsan normalinden para kazanması, Çünkü para istemek çok zor oluyor. İnsan normalinden para kazanması, hayra sarf etmesi kolay; ama para istemek çok zor oluyor. hayra sarf etmesi kolay; ama para istemek çok zor oluyor. Ben yandaki binaları alalım, alalım filan diye sizden para isteye isteye bıktım, kendimden bıktım!Ben yandaki binaları alalım, alalım filan diye sizden para isteye isteye bıktım, kendimden bıktım! Küçük küçük paralar toplanıyor. Neden? Küçük küçük paralar toplanıyor.

Neden?

Buraya gelen benim kardeşlerimin bütçesi böyle işte. Buraya gelen benim kardeşlerimin bütçesi böyle işte.

Az veren candan, çok veren maldan!Az veren candan, çok veren maldan! Olmuyor, olmuyor diye kızdım, üzüldüm ama yine oldu.Olmuyor, olmuyor diye kızdım, üzüldüm ama yine oldu. Demek kızmamak, sabretmek lazımmış. Demek kızmamak, sabretmek lazımmış. Yine bütün binalar alındı, yıkıldı, camiye katıldı, altı üstü cami sekiz misli genişledi. Yine bütün binalar alındı, yıkıldı, camiye katıldı, altı üstü cami sekiz misli genişledi. Caminin mevcut namaz kılma alanı sekiz misli genişledi! Caminin mevcut namaz kılma alanı sekiz misli genişledi!

Dertli olan konuşurmuş, şairler; Bir dokun bin ah işit kâse-i fağfûrdan! derler. Dertli olan konuşurmuş, şairler;

Bir dokun bin ah işit kâse-i fağfûrdan!

derler.
Eskiden Çin'in kâsesi meşhurmuş. Eskiden Çin'in kâsesi meşhurmuş. Çin kâsesi buraya gelirmiş, çok da kaliteli porselen olduğu için bir dokunsan çinn çinn... ötermiş. Çin kâsesi buraya gelirmiş, çok da kaliteli porselen olduğu için bir dokunsan çinn çinn... ötermiş. Bir dokunduğun zaman kâse bin tane çinn diyor, ah ediyor. Bir dokunduğun zaman kâse bin tane çinn diyor, ah ediyor. Hasret çekiyor, kendi yapıldığı Çin memleketini özlüyor daHasret çekiyor, kendi yapıldığı Çin memleketini özlüyor da bir dokunsan bin tane ah ediyor, çinn çinn diyor... bir dokunsan bin tane ah ediyor, çinn çinn diyor...

Ben de kâse-i fağfûr gibi fırsatı bulunca meseleyi açtım.Ben de kâse-i fağfûr gibi fırsatı bulunca meseleyi açtım. Hepsinden yüz dolar evelallah hakkım var.Hepsinden yüz dolar evelallah hakkım var. Hakkımı helal ediyorum ama onlar bana gıybet ettiler, Hakkımı helal ediyorum ama onlar bana gıybet ettiler, aleyhimde konuştular diye onu mahsustan yaptım. aleyhimde konuştular diye onu mahsustan yaptım. Onların hakkı benim üstünde kalmasın da ben affederim.Onların hakkı benim üstünde kalmasın da ben affederim. Ama onlar cahillik ettiler. Öyle yaptık elhamdülillah. Bunları neden anlatıyoruz? Ama onlar cahillik ettiler. Öyle yaptık elhamdülillah.

Bunları neden anlatıyoruz?

Nafakatüke fîsebilillâh. Allah yolunda harcadığın yedi yüz misli sevaptır ya;Nafakatüke fîsebilillâh. Allah yolunda harcadığın yedi yüz misli sevaptır ya; insan orada 50-100 doların hesabını mı yapar? insan orada 50-100 doların hesabını mı yapar? Harca be mübarek! Sadaka ver, hayır yap be insan!.. Harca be mübarek! Sadaka ver, hayır yap be insan!..

Orada yedi yüz misli Sevap kazanıyorsun. Sen cenneti kazanmaya gitmişsin, Orada yedi yüz misli Sevap kazanıyorsun. Sen cenneti kazanmaya gitmişsin, Allah'ın bir ibadetini yapmaya gitmişsin; ufak tefek hesaplara takılır mı? Allah'ın bir ibadetini yapmaya gitmişsin; ufak tefek hesaplara takılır mı?

Hacı babanın parası kıymetli; buğdayı, arpayı satmış, parayı zar zor biriktirmiş. Hacı babanın parası kıymetli; buğdayı, arpayı satmış, parayı zar zor biriktirmiş. Burayı ticaret sanıyor, pazarlık yapıyor. Olmaz.Burayı ticaret sanıyor, pazarlık yapıyor.

Olmaz.
Cömertlik, İslâm'ın en önemli huylarından birisidir. Cömertlik, İslâm'ın en önemli huylarından birisidir.

Demek ki cihada sarf edilen para yedi yüz mislidir çünkü fîsebilillahtır. Demek ki cihada sarf edilen para yedi yüz mislidir çünkü fîsebilillahtır. Hacca, umreye sarf edilen yedi yüz mislidir.Hacca, umreye sarf edilen yedi yüz mislidir. Orada cimrilik, nekeslik, pazarlık, aldatmaca, kandırmaca yapmak doğru değildir. Orada cimrilik, nekeslik, pazarlık, aldatmaca, kandırmaca yapmak doğru değildir. Helal parayla bol bol harcayarak, herkese hakkını vererek yapmak lazım. Bunları öğrenmeli! Helal parayla bol bol harcayarak, herkese hakkını vererek yapmak lazım. Bunları öğrenmeli!

Haccın adabından birisi helal parayla gitmektir, kitaplar yazar ama Haccın adabından birisi helal parayla gitmektir, kitaplar yazar ama millet Lebbeyk'i öğreniyor, şunu öğreniyor, bunu öğreniyor, detayın, millet Lebbeyk'i öğreniyor, şunu öğreniyor, bunu öğreniyor, detayın, teferruatın kılı kırka yarıncaya kadar teferruatın kılı kırka yarıncaya kadar her türlüsünü öğreniyor da ana meseleyi atlıyor, ana noktayı kaçırıyor. her türlüsünü öğreniyor da ana meseleyi atlıyor, ana noktayı kaçırıyor. Onları kaçırmamak lazım! Onları kaçırmamak lazım!

Nafakatüke fî sebilillâh. "Allah yolunda bu paralar harcanacak!" Neden kazanılıyor? Nafakatüke fî sebilillâh. "Allah yolunda bu paralar harcanacak!"

Neden kazanılıyor?

Allah yolunda harcanmak için kazanılıyor, harcanacak! Allah yolunda harcanmak için kazanılıyor, harcanacak!

Ve nafakatüke alâ ebeveyke bi-seb'i mietin. Ve nafakatüke alâ ebeveyke bi-seb'i mietin. "Anana-babana, ebeveynine harcadığın masraf da yedi yüz mislidir!" "Anana-babana, ebeveynine harcadığın masraf da yedi yüz mislidir!"

İslâm'ın anneye-babaya verdiği önemi gör! Cennet nerede? İslâm'ın anneye-babaya verdiği önemi gör!

Cennet nerede?

Cennet annelerin ayaklarının altındaymış. Kaldır bakalım ayağını cenneti görebilecek misin? Cennet annelerin ayaklarının altındaymış. Kaldır bakalım ayağını cenneti görebilecek misin?

"Cennet annelerin ayağının altında!" demek ne demek? "Cennet annelerin ayağının altında!" demek ne demek?

Annenin elini değil, ayağını öp; ona ne kadar hizmet edersen, Annenin elini değil, ayağını öp; ona ne kadar hizmet edersen, onun ayağının altını öpersen o zaman cenneti kazanırsın demek.onun ayağının altını öpersen o zaman cenneti kazanırsın demek. Annene-babana hürmet et demek. Onun işareti, mânası o. Annene-babana hürmet et demek. Onun işareti, mânası o.

Onun için evlat anne-babayı sevecek, anne-babanın gönlünü hoş etmeye çalışacak. Onun için evlat anne-babayı sevecek, anne-babanın gönlünü hoş etmeye çalışacak. Bir evlat annesine, babasına kendisini sevdirtebilirse;Bir evlat annesine, babasına kendisini sevdirtebilirse; hüner gösterip başarı gösterip bir şeyler yapıp annesine babasına kendisini sevdirebilirse hüner gösterip başarı gösterip bir şeyler yapıp annesine babasına kendisini sevdirebilirse babası-anası da onun yüzüne bir sevgiyle bakarsa babası-anası da onun yüzüne bir sevgiyle bakarsa bir bakışına Allah, bir köle âzat etmiş gibi sevap veriyor! bir bakışına Allah, bir köle âzat etmiş gibi sevap veriyor!

"Şu bizim oğlana mâşaallah! "Şu bizim oğlana mâşaallah! Aferin be, bizim oğlan, bizim kız, aferin hafız olmuş…" İçinden seviyor, bir sevgiyle baktı, filan.Aferin be, bizim oğlan, bizim kız, aferin hafız olmuş…"

İçinden seviyor, bir sevgiyle baktı, filan.
O, çok güzel, anası babası memnun. O, çok güzel, anası babası memnun.

Evlat baktırabilmişse babanın-ananın bir bakışına evlada bir köle âzat etmiş kadar sevap veriyor. Evlat baktırabilmişse babanın-ananın bir bakışına evlada bir köle âzat etmiş kadar sevap veriyor.

"Hocam, köle âzat etmek ne kadar masraf tutar, ne demek?.." "Hocam, köle âzat etmek ne kadar masraf tutar, ne demek?.."

Çok büyük bir şey; otomobile, kamyona benzemez, otobüse benzemez. Çok büyük bir şey; otomobile, kamyona benzemez, otobüse benzemez. Bir insan senin kölendi, çalıştıracaktın, emrindeydi; âzat ediyorsun!Bir insan senin kölendi, çalıştıracaktın, emrindeydi; âzat ediyorsun! Çok büyük bir para!Çok büyük bir para! Anasına-babasına bir baktırdığı zaman bir köle âzat etmiş gibi sevap kazanıyor. Anasına-babasına bir baktırdığı zaman bir köle âzat etmiş gibi sevap kazanıyor.

O zaman evlat ne yapacak? O zaman evlat ne yapacak?

Anasının-babasının etrafında pervane gibi dönecek;Anasının-babasının etrafında pervane gibi dönecek; gönlünü almaya çalışacak, elini öpecek, ayağını öpecek, hediye alacak,gönlünü almaya çalışacak, elini öpecek, ayağını öpecek, hediye alacak, allem edecek kallem edecek, hünerini gösterecek; işi başaracak, becerecek, allem edecek kallem edecek, hünerini gösterecek; işi başaracak, becerecek, anasına babasına kendisini sevdirecek, o sevabı kazanacak! anasına babasına kendisini sevdirecek, o sevabı kazanacak!

Demişler ki; "Yâ Resûlallah, Demişler ki;

"Yâ Resûlallah,
anne-baba evladına bir kere bakmaz ki; üç yüz altmış defa bakar?.." anne-baba evladına bir kere bakmaz ki; üç yüz altmış defa bakar?.."

Bir bakıp sonra gözlerini kapatmıyor ki! İnsan önünde dolaşırsa çok bakar. Bir bakıp sonra gözlerini kapatmıyor ki! İnsan önünde dolaşırsa çok bakar.

Peygamber Efendimiz; Allahu ekber, demiş. Peygamber Efendimiz; Allahu ekber, demiş.

Üç yüz altmış defa bakarsa Allah için üç yüz altmış köle âzat etmek sevabını vermekte güçlük mü var? Üç yüz altmış defa bakarsa Allah için üç yüz altmış köle âzat etmek sevabını vermekte güçlük mü var?

Hâşâ, sümme hâşâ. Verir, o kadar verir! Hâşâ, sümme hâşâ. Verir, o kadar verir!

Anne-babaya masraf yapmak yedi yüz misli sevap!Anne-babaya masraf yapmak yedi yüz misli sevap! Terlik al, takke al, mendil, çorap, kumaş, elbise al, yiyecek götür;Terlik al, takke al, mendil, çorap, kumaş, elbise al, yiyecek götür; tatlı götür, tuzlu götür, ilaç götür, gezmeye, seyahate götür... tatlı götür, tuzlu götür, ilaç götür, gezmeye, seyahate götür...

"Babacığım bir yere gitmek ister misin? Bugün boşum, tatildeyim. Emret…" filan de. "Babacığım bir yere gitmek ister misin? Bugün boşum, tatildeyim. Emret…" filan de.

"Anneciğim, ne istiyorsun, canın ne istiyor; seni bugün Eyüp Sultan'a götüreyim mi?" "Anneciğim, ne istiyorsun, canın ne istiyor; seni bugün Eyüp Sultan'a götüreyim mi?"

"Götür evladım, hay Allah senden razı olsun…" "Götür evladım, hay Allah senden razı olsun…"

Sevabı hemen nasıl alıyor. Bunlar da ilâhî tezgâhtarlık. Sevabı hemen nasıl alıyor. Bunlar da ilâhî tezgâhtarlık.

Müslümanlık zor, Müslümanlık bir bakıma zekâ işi! Müslümanlık zor, Müslümanlık bir bakıma zekâ işi! Sevapları kazanmasını herkes bilmiyor, günahlara dalıyor.Sevapları kazanmasını herkes bilmiyor, günahlara dalıyor. Sevapları kazanmak için insanın zeki olması lazım, zekâsını kullanması lazım. Sevapları kazanmak için insanın zeki olması lazım, zekâsını kullanması lazım.

Allem edecek kalem edecek, anasının-babasının duasını alacak, sevabı kazanacak! Allem edecek kalem edecek, anasının-babasının duasını alacak, sevabı kazanacak!

Bir, Allah yolunda masraf yapmak; iki, ana-babaya masraf yapmak. Bir, Allah yolunda masraf yapmak; iki, ana-babaya masraf yapmak.

Üçüncüsü: Ve zebîhatüke şâteke yevme fıtrike li-ehlike bi-seb'i mietin. Üçüncüsü:

Ve zebîhatüke şâteke yevme fıtrike li-ehlike bi-seb'i mietin.
"Senin Ramazan Bayramı'nda koyununu kurban etmen,"Senin Ramazan Bayramı'nda koyununu kurban etmen, koyun kurban etmek, kurban kesmek ailen için, çoluk çocuğun için yedi yüz misli sevaptır!" koyun kurban etmek, kurban kesmek ailen için, çoluk çocuğun için yedi yüz misli sevaptır!"

Ramazan Bayramı'nda ailen bolluk içinde olsun, rahat etsin, evde bir şenlik sefalık olsun, Ramazan Bayramı'nda ailen bolluk içinde olsun, rahat etsin, evde bir şenlik sefalık olsun, kebap olsun, pirzola olsun, büryan, dolma, kıyma olsun…kebap olsun, pirzola olsun, büryan, dolma, kıyma olsun… Kim neresini seviyorsa; kimisi ciğer seviyor kimisi mumbar seviyor, çeşitli şeyler oluyor. Kim neresini seviyorsa; kimisi ciğer seviyor kimisi mumbar seviyor, çeşitli şeyler oluyor.

Evde bir şenlik, bir muhabbet oluyor; bayram bir bakımdan daha takviye edilmiş oluyor. Evde bir şenlik, bir muhabbet oluyor; bayram bir bakımdan daha takviye edilmiş oluyor.

Misafir gelse; "Buyur, kal, otur, ye! Soframız iyi, yemeğimiz var." dersin filan. Misafir gelse; "Buyur, kal, otur, ye! Soframız iyi, yemeğimiz var." dersin filan. O da yedi yüz misli. Neden? O da yedi yüz misli.

Neden?

Ramazan kıymetli bir ay ki onun bayramı o kadar büyük ki Ramazan kıymetli bir ay ki onun bayramı o kadar büyük ki Allahu Teâlâ hazretleri zaten çok sevaplar veriyor; bir bayram oluyor, Allahu Teâlâ hazretleri zaten çok sevaplar veriyor; bir bayram oluyor, her yönden bereket olsun, ortalık coşsun, taşsın diyeher yönden bereket olsun, ortalık coşsun, taşsın diye Allahu Teâlâ hazretleri buna da bu sevabı vermiş, Peygamber Efendimiz de söylüyor. Allahu Teâlâ hazretleri buna da bu sevabı vermiş, Peygamber Efendimiz de söylüyor.

Kurban Bayramı'nda zaten kesiyor, vacib olan kurbanını kesecek. Kurban Bayramı'nda zaten kesiyor, vacib olan kurbanını kesecek. Ramazan'da kurban keserse bu sevabı da alır. Ramazan'da kurban keserse bu sevabı da alır.

Ve emme'l-mâhiyât dedi, günahları silenlere geçti. Hâlbuki üç tane oldu. Ve emme'l-mâhiyât dedi, günahları silenlere geçti. Hâlbuki üç tane oldu.

"Dört şey vardır ki onların sevabı yedi yüz misli!" demişti. Dördüncü nerede? "Dört şey vardır ki onların sevabı yedi yüz misli!" demişti.

Dördüncü nerede?

Buraya bir işaret koymuş, kenara yazmış: Leâllehû ve nafakatüke alâ zevcetike ve ehlike ev iyâlike. Buraya bir işaret koymuş, kenara yazmış: Leâllehû ve nafakatüke alâ zevcetike ve ehlike ev iyâlike.

"Burada bir bölüm daha olması lazım, Allahualem. Bu da ne olabilir? "Burada bir bölüm daha olması lazım, Allahualem. Bu da ne olabilir?

"Ailene, zevcene, ev halkına infakın da yedi yüz mislidir. Bir o kısım var!" demek. "Ailene, zevcene, ev halkına infakın da yedi yüz mislidir. Bir o kısım var!" demek. Demek ki rivayette bir kısım yazılmamış, kenarda açıklama yapılmış. Demek ki rivayette bir kısım yazılmamış, kenarda açıklama yapılmış.

Çoluk çocuğuna bakmaya kim mükellef, kocası mükellef değil mi?Çoluk çocuğuna bakmaya kim mükellef, kocası mükellef değil mi? Evin reisi! Evin reisi olmak kolay değil. Evin reisi olmak biraz uğraşmayı, çalışmayı gerektiriyor.Evin reisi! Evin reisi olmak kolay değil. Evin reisi olmak biraz uğraşmayı, çalışmayı gerektiriyor. Git, çalış, helalinden kazan, yiyecek içeceği getir. Git, çalış, helalinden kazan, yiyecek içeceği getir. Hanımın çalışma mecburiyeti yok! Hatta hanımın ve çocukların gıdası, nafakası, barınması, Hanımın çalışma mecburiyeti yok! Hatta hanımın ve çocukların gıdası, nafakası, barınması, giyinmesi beyin üzerine borç olduğundan, vazife olduğundangiyinmesi beyin üzerine borç olduğundan, vazife olduğundan fakihler, alimler; "Kadın çocuğunu emzirmese baba zorlayamaz." demiş. fakihler, alimler; "Kadın çocuğunu emzirmese baba zorlayamaz." demiş.

Annelik şefkatinden çocuğunu emzirirse emzirir.Annelik şefkatinden çocuğunu emzirirse emzirir. O ekstra bir şey, keyfî bir şey, isterse emzirir.O ekstra bir şey, keyfî bir şey, isterse emzirir. Emzirmezse, baba; "Çocuğunu emzirsene!" diyemez. Neden? Emzirmezse, baba; "Çocuğunu emzirsene!" diyemez.

Neden?

Ananın-babanın, çocuğun, hepsinin nafakası babanın üzerine ait olduğundan!Ananın-babanın, çocuğun, hepsinin nafakası babanın üzerine ait olduğundan! O çocuğa sütü de o bulacak. Ya sütanne bulacak, ya süt alacak, besleyecek, bakacak! O çocuğa sütü de o bulacak. Ya sütanne bulacak, ya süt alacak, besleyecek, bakacak!

İslâm'ı görüyor musunuz, nasıl? İslâm'da reislik, kabadayılık değil! İslâm'ı görüyor musunuz, nasıl?

İslâm'da reislik, kabadayılık değil!
İslâm'da reislik; sorumluluk, mükellefiyet, hizmet! İslâm'da reislik; sorumluluk, mükellefiyet, hizmet! Her bakımdan böyle, devlet hizmetleri de böyle!Her bakımdan böyle, devlet hizmetleri de böyle! Efelik, kabadayılık değil, saltanat değil; hizmet, sorumluluk! Efelik, kabadayılık değil, saltanat değil; hizmet, sorumluluk!

Birisi de bu olabilir: Allah yolunda mal sarf etmek, yedi yüz misli. Birisi de bu olabilir: Allah yolunda mal sarf etmek, yedi yüz misli. Ana babaya sarf etmek, yedi yüz misli.Ana babaya sarf etmek, yedi yüz misli. Ramazan bayramında aileye kurban kesmek, yedi yüz misli.Ramazan bayramında aileye kurban kesmek, yedi yüz misli. Dördüncüsü de muhtemelen; hanımına, çoluk çocuğuna yapılan masraf, o da yedi yüz misli. Dördüncüsü de muhtemelen; hanımına, çoluk çocuğuna yapılan masraf, o da yedi yüz misli.

Muhterem kardeşlerim! Onun için ailenize karşı cömert olun! Muhterem kardeşlerim!

Onun için ailenize karşı cömert olun!
Ailede bolluk bereket olsun; çocuklar dışarıya bakmasın, komşunun ağacına tırmanmasın, Ailede bolluk bereket olsun; çocuklar dışarıya bakmasın, komşunun ağacına tırmanmasın, tenezzül etmesin, başkasına el uzatmasın.tenezzül etmesin, başkasına el uzatmasın. Çocuktur, cahildir; istetmeyin! Evde her şey bol olsun! Çocuktur, cahildir; istetmeyin! Evde her şey bol olsun!

Eve yapılan masraf hacca yapılan masraf gibi, cihada yapılan masraf gibi, Eve yapılan masraf hacca yapılan masraf gibi, cihada yapılan masraf gibi, ana babaya yapılan masraf gibidir! Fileler dolu olsun, evde bereket bolluk olsun,ana babaya yapılan masraf gibidir! Fileler dolu olsun, evde bereket bolluk olsun, çocukların gözü doysun, gönlü doysun, helalinden bol bol yesinler. Sakınmayın, çekinmeyin! çocukların gözü doysun, gönlü doysun, helalinden bol bol yesinler. Sakınmayın, çekinmeyin!

"İşten artmaz, dişten artar!" demişler, atasözü var. O nedir? "İşten artmaz, dişten artar!" demişler, atasözü var.

O nedir?

O, israf olmasın demektir. Müsrifâne harcamayın mânasına geliyor. O, israf olmasın demektir. Müsrifâne harcamayın mânasına geliyor. Yoksa çoluk çocuğuna yiyecek içecek verme de hasta olsunlar, verem olsunlar, Yoksa çoluk çocuğuna yiyecek içecek verme de hasta olsunlar, verem olsunlar, kan kussunlar demek değil herhalde. kan kussunlar demek değil herhalde. Veyahut o mânaya bile olsa Peygamber Efendimiz öyle olmasın diyor, Veyahut o mânaya bile olsa Peygamber Efendimiz öyle olmasın diyor, çoluk çocuğuna ikram yapmayı tavsiye ediyor.çoluk çocuğuna ikram yapmayı tavsiye ediyor. Müslüman, Peygamberimiz'in sallallahu aleyhi ve sellem tavsiyesini tutacak! Müslüman, Peygamberimiz'in sallallahu aleyhi ve sellem tavsiyesini tutacak!

Günahları silen, mahveden, yok eden güzel amellere gelelim. Onlar neymiş? Başta; Günahları silen, mahveden, yok eden güzel amellere gelelim. Onlar neymiş?

Başta;

Fe siyâmu şehri ramadân. "Ramazan günü tutulan oruç!" Günahları siler.Fe siyâmu şehri ramadân. "Ramazan günü tutulan oruç!"

Günahları siler.
Ramazan, bir sene önceki Ramazan'a kadar arada işlenmiş günahları siler, defterden temizler.Ramazan, bir sene önceki Ramazan'a kadar arada işlenmiş günahları siler, defterden temizler. Ama Ramazan orucu güzel tutulursa! Oruç nasıl tutulacak? Ama Ramazan orucu güzel tutulursa!

Oruç nasıl tutulacak?

Yemek yemeyecek, su içmeyecek, diğer yasaklara riayet edecek, Yemek yemeyecek, su içmeyecek, diğer yasaklara riayet edecek, gözüyle harama bakmayacak, kulağıyla haramı dinlemeyecek, elini harama uzatmayacak, gözüyle harama bakmayacak, kulağıyla haramı dinlemeyecek, elini harama uzatmayacak, dilini haram söz söylemekte kullanmayacak, yalan dolan, gıybet, iftirada bulunmayacak… dilini haram söz söylemekte kullanmayacak, yalan dolan, gıybet, iftirada bulunmayacak… her azasını günahlardan koruyacak! Oruç budur. her azasını günahlardan koruyacak! Oruç budur.

Bir insan sahura kalktı, "Ramazan orucuna niyet ettim." dedi, ama gözüne sahip olmuyor;Bir insan sahura kalktı, "Ramazan orucuna niyet ettim." dedi, ama gözüne sahip olmuyor; harama bakıyor, açık saçıklara bakıyor, televizyona, mecmuaya,harama bakıyor, açık saçıklara bakıyor, televizyona, mecmuaya, gazetenin müstehcen, muzır neşriyatına bakıyor. Ne oldu? Sevabı gider! gazetenin müstehcen, muzır neşriyatına bakıyor.

Ne oldu?

Sevabı gider!

Peygamber Efendimiz; "Allah'ın onun aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yok." diyor.Peygamber Efendimiz; "Allah'ın onun aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yok." diyor. Dilini tutmayan, yalan sözü, gıybeti, dedikoduyu bırakmayanın orucunun sevabı olmaz,Dilini tutmayan, yalan sözü, gıybeti, dedikoduyu bırakmayanın orucunun sevabı olmaz, Allah'ın onun orucuna, aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yok.Allah'ın onun orucuna, aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yok. Mühim olan bu günahları işlemeyecekti! Mühim olan bu günahları işlemeyecekti!

Onun için bir durum olmasın diye Ramazan'ın başında kardeşlerimize Onun için bir durum olmasın diye Ramazan'ın başında kardeşlerimize her zaman hatırlatıyoruz:her zaman hatırlatıyoruz: Avustralya'da da radyolardanAvustralya'da da radyolardan -Melbourne radyosunda, Sydney radyosunda- bizimle röportaj yaptılar. -Melbourne radyosunda, Sydney radyosunda- bizimle röportaj yaptılar. Hatta bizim AKRA radyosu telefonla bağlantı kurdu,Hatta bizim AKRA radyosu telefonla bağlantı kurdu, buraya da oradan tele-röportaj ile arkadaşlara mesajımızı ilettik. buraya da oradan tele-röportaj ile arkadaşlara mesajımızı ilettik. Aman orucu güzel tutun. Oruç sadece aç kalmak, susuz kalmak değildir, bunu iyi bilin, dedik. Aman orucu güzel tutun. Oruç sadece aç kalmak, susuz kalmak değildir, bunu iyi bilin, dedik.

Millet sinirleniyor. Sigara içmediği için öğleden sonra ibre tehlikeli tarafa kayıyor. Millet sinirleniyor. Sigara içmediği için öğleden sonra ibre tehlikeli tarafa kayıyor. Barut gibi oluyor, adamın yanına yanaşırsan kavga çıkartıyor. Barut gibi oluyor, adamın yanına yanaşırsan kavga çıkartıyor. Ondan sonra da diyor ki; "Kusura bakma! oruçluydum, kafam dumanlıydı…" Ondan sonra da diyor ki; "Kusura bakma! oruçluydum, kafam dumanlıydı…"

Oruç bu kötü huyları engelleme çalışmasıydı, sen yapamadın, sevabı kaçırdın! Oruç bu kötü huyları engelleme çalışmasıydı, sen yapamadın, sevabı kaçırdın! Sabırlı olacak, derya gibi engin olacak! Sabırlı olacak, derya gibi engin olacak!

Akşam oluyor, iftar vaktinde yollar tıkanıyor.Akşam oluyor, iftar vaktinde yollar tıkanıyor. İnsan yolda, iftar edilecek yere gidecek. Biz geçen gün Ankara'da 20 dakika geç gittik. İnsan yolda, iftar edilecek yere gidecek. Biz geçen gün Ankara'da 20 dakika geç gittik. Sinirler geriliyor.Sinirler geriliyor. Şeytan herkesin omzuna binmiş, kamçıyı eline almış, şırak şırak şıraklattırıyor. Şeytan herkesin omzuna binmiş, kamçıyı eline almış, şırak şırak şıraklattırıyor. Kamçıyı yiyen de bağırıyor; sağa bağırıyor, sola bağırıyor, çatıyor... Kamçıyı yiyen de bağırıyor; sağa bağırıyor, sola bağırıyor, çatıyor...

Hani? Oruçluydun, hayrola? Sabırlı olacaktın, kızmayacaktın, melek gibi olacaktın?.. Hani? Oruçluydun, hayrola? Sabırlı olacaktın, kızmayacaktın, melek gibi olacaktın?..

Orucun kıymetini, mahiyetini ve nasıl tutulması gerektiği iyi bilmek lazım.Orucun kıymetini, mahiyetini ve nasıl tutulması gerektiği iyi bilmek lazım. Tamam mı?Tamam mı? Oruç sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir.Oruç sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir. Ahlâkî noktalarda kusurlar işlenirse o orucun sevabı kaçar, insan akşama hava alır. Ahlâkî noktalarda kusurlar işlenirse o orucun sevabı kaçar, insan akşama hava alır. Aç ve susuz kalmaktan ibaret bir durum olur.Aç ve susuz kalmaktan ibaret bir durum olur. Hadîs-i şerîflerde bu kesin olarak bildiriliyor. Ahlâklı insan olacaksınız, olacağız. Hadîs-i şerîflerde bu kesin olarak bildiriliyor. Ahlâklı insan olacaksınız, olacağız.

"Zaten ahlâklıyım…" O zaman sinirlenmeyen insan olacaksın, sabırlı insan, kendini tutan, "Zaten ahlâklıyım…"

O zaman sinirlenmeyen insan olacaksın, sabırlı insan, kendini tutan,
nefsine hâkim olan insan olacaksın. Muzır neşriyata bakmayacaksın! nefsine hâkim olan insan olacaksın. Muzır neşriyata bakmayacaksın!

Televizyon bir acayip alet: Bir kanalını çeviriyorsun; ilahi, camide takkeli insanlar, güzel.Televizyon bir acayip alet: Bir kanalını çeviriyorsun; ilahi, camide takkeli insanlar, güzel. Bir kanalını çeviriyorsun; dekolte kadın şarkı söylüyor, türkü söylüyor,Bir kanalını çeviriyorsun; dekolte kadın şarkı söylüyor, türkü söylüyor, Ramazan eğlenceleri, eski kantolar, çingene çıgan mûsikisi, bilmem neler… Ramazan eğlenceleri, eski kantolar, çingene çıgan mûsikisi, bilmem neler…

Bunun Ramazan'la ne ilgisi var? Ramazan rezaleti bu! Bunun Ramazan'la ne ilgisi var?

Ramazan rezaleti bu!
Ramazan'da insan dindar olacakken, gündüz oruç tutuyor; Ramazan'da insan dindar olacakken, gündüz oruç tutuyor; akşam tiyatro, bar, pavyon, eğlence... akşam tiyatro, bar, pavyon, eğlence...

Olmaz! Ramazan'ın gündüzündeki melek gibi durum gece de devam edecek.Olmaz! Ramazan'ın gündüzündeki melek gibi durum gece de devam edecek. Ramazan'daki melek gibi durum Ramazan'dan sonra da devam edecek. Ramazan'daki melek gibi durum Ramazan'dan sonra da devam edecek. Olmazsa kıymeti yok. Bir insan Ramazan'dan sonra Ramazan'daki halini bıraksa ne olur? Olmazsa kıymeti yok.

Bir insan Ramazan'dan sonra Ramazan'daki halini bıraksa ne olur?

O bir işarettir, Peygamber Efendimiz söylüyor: O bir işarettir, Peygamber Efendimiz söylüyor: "Ramazan orucu kabul olmadı, Ramazan ibadetleri kabul olmamış!" demektir. "Ramazan orucu kabul olmadı, Ramazan ibadetleri kabul olmamış!" demektir.

Bir insan Ramazan'dan sonra Ramazan'daki hâlini bırakıyor mu? Bırakıyor. Bir insan Ramazan'dan sonra Ramazan'daki hâlini bırakıyor mu?

Bırakıyor.

Gene içkiye başladı mı? Başladı. Bazı içkici dükkânlar var, şarkıcılar var; Gene içkiye başladı mı?

Başladı. Bazı içkici dükkânlar var, şarkıcılar var;
"Ramazan münasebetiyle dükkânımız kapalıdır, meyhanemiz kapalıdır!" [diyor]. "Ramazan münasebetiyle dükkânımız kapalıdır, meyhanemiz kapalıdır!" [diyor].

Ramazan'dan sonra ne olacak? Yine Açılacak. Sen hava aldın. Ramazan'dan sonra ne olacak? Yine Açılacak. Sen hava aldın. Ramazan orucunun kabul olmadığının alameti! Ramazan orucunun kabul olmadığının alameti! Ramazan'dan sonra o meyhane levhası oradan silinecek. Ramazan'dan sonra o meyhane levhası oradan silinecek. "Burada helal lokma yenilir, burada haram yok!" diyorsa Ramazan orucu kabul olur. "Burada helal lokma yenilir, burada haram yok!" diyorsa Ramazan orucu kabul olur. "İçki kalkmıştır." diyorsa, kabul olur. "İçki kalkmıştır." diyorsa, kabul olur.

Şarkıcı Ramazan'da şarkı söylemiyor. Öyle enteresan tipler var.Şarkıcı Ramazan'da şarkı söylemiyor. Öyle enteresan tipler var. Eskiden varmış; hırsızlık yaparmış, Ramazan'da tatil yapıyor, Eskiden varmış; hırsızlık yaparmış, Ramazan'da tatil yapıyor, Ramazan'dan sonra gene hırsızlık yapıyor.Ramazan'dan sonra gene hırsızlık yapıyor. Eski edebiyatımızda Uğru Abbas filan diye hikâyeler vardır.Eski edebiyatımızda Uğru Abbas filan diye hikâyeler vardır. Olmaz! Ramazan'dan sonra devam edecek. Ramazan insanın ıslah olması içindir. Olmaz! Ramazan'dan sonra devam edecek. Ramazan insanın ıslah olması içindir. Islah olmamışsa aşı tutmadı demektir. Bunu unutmayın, bu da çok önemli! Islah olmamışsa aşı tutmadı demektir. Bunu unutmayın, bu da çok önemli!

Ama Ramazan o kadar kıymetli bir ay ki Ama Ramazan o kadar kıymetli bir ay ki geçmiş bir senelik günahları, daha önceki Ramazan'la aradaki günahları siliyor. geçmiş bir senelik günahları, daha önceki Ramazan'la aradaki günahları siliyor.

Peki, daha öncekiler ne olacak? Onlar da o Ramazan'da silinmişti. Peki, daha öncekiler ne olacak?

Onlar da o Ramazan'da silinmişti.
Her Ramazan kendisinden öncekini silmişti.Her Ramazan kendisinden öncekini silmişti. Onun için insan günahsız olacak. Orucu güzel tutsa,Onun için insan günahsız olacak. Orucu güzel tutsa, Ramazan'dan güzel çıksa insan günahsız olacak. Ramazan'dan güzel çıksa insan günahsız olacak. Onun için bu aya çok dikkat edin; orucun mahiyetini anlayın, Onun için bu aya çok dikkat edin; orucun mahiyetini anlayın, orucu güzel tutun, ibadetlerinizi güzel yapın... orucu güzel tutun, ibadetlerinizi güzel yapın...

Ramazan'da camiye geliyorsunuz, Ramazan'dan sonra da; Ramazan'da camiye geliyorsunuz, Ramazan'dan sonra da; Ramazan'da sabah namazına gidiyorsunuz, Ramazan'dan sonra da;Ramazan'da sabah namazına gidiyorsunuz, Ramazan'dan sonra da; Ramazan'da Kur'an okuyorsunuz, hatim indiriyorsunuz,Ramazan'da Kur'an okuyorsunuz, hatim indiriyorsunuz, Ramazan'dan sonra da; Ramazan'da sigarayı bıraktınız, Ramazan'dan sonra da; Ramazan'da sigarayı bıraktınız, şimdi de bırakacaksınız, Ramazan'dan sonra da bırakacaksınız… şimdi de bırakacaksınız, Ramazan'dan sonra da bırakacaksınız…

"Hocam, bir sigara keyfimiz var! Zaten ihtilaflı bir mesele, bazı alimler "caiz" diyor, "Hocam, bir sigara keyfimiz var! Zaten ihtilaflı bir mesele, bazı alimler "caiz" diyor, "mubah" diyor, bazıları şöyle diyor... Bizim sigaramıza dokunma!" "mubah" diyor, bazıları şöyle diyor... Bizim sigaramıza dokunma!"

Ben bizim mecmuada bir yazı yazdım. Ben bizim mecmuada bir yazı yazdım. Anadolu'nun bilmem hangi ilinden; "O hoca bizim sigaramıza dokunmasın!" diye haber geldi. Anadolu'nun bilmem hangi ilinden; "O hoca bizim sigaramıza dokunmasın!" diye haber geldi. Ama gece de rüya gördüm, evliyâullah büyüklerimiz memnun olmuşlar.Ama gece de rüya gördüm, evliyâullah büyüklerimiz memnun olmuşlar. Güzel bir rüya gördüm; benim gönlüm müsterih, onlar ne derse desin! Güzel bir rüya gördüm; benim gönlüm müsterih, onlar ne derse desin!

"Bizim sigaramıza dokunmasın." filan demişler. Ben dedim diye adam bana kızıyor. "Bizim sigaramıza dokunmasın." filan demişler. Ben dedim diye adam bana kızıyor. Hoca sigarayı içiyormuş, kaloriferin kenarına koyuyormuş, namazı kılıyormuş;Hoca sigarayı içiyormuş, kaloriferin kenarına koyuyormuş, namazı kılıyormuş; ondan sonra yine sigaraya devam, fesubhanallah! ondan sonra yine sigaraya devam, fesubhanallah!

Ankara'da sevdiğimiz bir tıp profesörü var. Telefonla aradım: Ankara'da sevdiğimiz bir tıp profesörü var. Telefonla aradım:

"Hocam, çok hastaydım." Dedi "Geçmiş olsun, ne oldu?" "Hocam, çok hastaydım." Dedi

"Geçmiş olsun, ne oldu?"

"Felç oldum, zor kurtuldum." dedi. Şimdi o doktor, ben de hoca; edebiyatçı, din hocası. "Felç oldum, zor kurtuldum." dedi. Şimdi o doktor, ben de hoca; edebiyatçı, din hocası. O doktor ama; "Sigara içiyordunuz galiba?" dedim. O doktor ama;

"Sigara içiyordunuz galiba?" dedim.

"Maalesef evet ama şimdi bıraktım." dedi. "Maalesef evet ama şimdi bıraktım." dedi.

Muhterem kardeşlerim! Bu sigara zehir! Zehir ve zifir! Muhterem kardeşlerim!

Bu sigara zehir! Zehir ve zifir!
Kış gününde kenar mahallelere bir gidin; eğri büğrü soba borularından, Kış gününde kenar mahallelere bir gidin; eğri büğrü soba borularından, deliklerden aşağıya zifir damlıyor ya, yerden de lekesi çıkmıyor ya,deliklerden aşağıya zifir damlıyor ya, yerden de lekesi çıkmıyor ya, bazen odada da soba tüttüğü zaman aşağı damlıyor ya… bazen odada da soba tüttüğü zaman aşağı damlıyor ya… İşte o zifir sigara dumanında aynen var! Mübalağa etmiyorum.İşte o zifir sigara dumanında aynen var! Mübalağa etmiyorum. O zifir ciğerinize doluyor. Ciğerinizin rengi kırmızılıktan zifir rengine, katran rengine dönüyor. O zifir ciğerinize doluyor. Ciğerinizin rengi kırmızılıktan zifir rengine, katran rengine dönüyor. Sonunda simsiyah oluyor. Bırakın şu sigarayı!Sonunda simsiyah oluyor. Bırakın şu sigarayı! Allah bir fırsat vermiş, içinizde sigara içen varsa nasıl olsaAllah bir fırsat vermiş, içinizde sigara içen varsa nasıl olsa Ramazan'da bırakmışsınız, şu sigarayı atın, bu zehiri bırakın,Ramazan'da bırakmışsınız, şu sigarayı atın, bu zehiri bırakın, alıştığınız bu tatlı belayı, musibeti atın, kurtulun. İşin doğrusu bu! alıştığınız bu tatlı belayı, musibeti atın, kurtulun. İşin doğrusu bu!

"Hoca, bizim sigaramıza karışmasın!" deseler bile söylerim çünkü ben hakkı söylüyorum. "Hoca, bizim sigaramıza karışmasın!" deseler bile söylerim çünkü ben hakkı söylüyorum.

Derviş; keyfine zıt çıkan insan, keyfine uymayan insan demektir.Derviş; keyfine zıt çıkan insan, keyfine uymayan insan demektir. Sen dervişsen mükeyyifâtı da bırakacaksın. Sen dervişsen mükeyyifâtı da bırakacaksın. Dervişlikte keyfine uymak yok, keyfine zıt gitmek var.Dervişlikte keyfine uymak yok, keyfine zıt gitmek var. Keyfini yapmamak, keyfine karşı çıkmak var. Keyfini yapmamak, keyfine karşı çıkmak var.

Ramazan ayı günahları silen, tertemiz yapan bir ay. Elhamdülillah! Ramazan ayı günahları silen, tertemiz yapan bir ay. Elhamdülillah!

Yâ Rabbi! Bizi nice Ramazanlar'a eriştir, günahlarımızı silecek şekilde, Yâ Rabbi! Bizi nice Ramazanlar'a eriştir, günahlarımızı silecek şekilde, Ramazan orucu güzel tutmayı, ibadeti yapmayı nasip eyle! Ramazan orucu güzel tutmayı, ibadeti yapmayı nasip eyle!

İkincisi: İkincisi:

Ve haccu'l-beyti. "Beyt'i haccetmek." Ve haccu'l-beyti. "Beyt'i haccetmek."

Beyt dediği Beytullah. el-Beyt, Beytullah, Kâbe.Beyt dediği Beytullah. el-Beyt, Beytullah, Kâbe. Kâbe-i Müşerrefe'ye haccetmek de günahları siler. İnsan bir haccetti mi, Kâbe-i Müşerrefe'ye haccetmek de günahları siler. İnsan bir haccetti mi, daha önceki günahları silinir. daha önceki günahları silinir. Ondan sonra bir daha hac etse onunla arasındaki günahları silinir. Ondan sonra bir daha hac etse onunla arasındaki günahları silinir.

Onun da şartı nedir? Başta helal lokmadır, helal lokmadır, helal lokmadır! Onun da şartı nedir?

Başta helal lokmadır, helal lokmadır, helal lokmadır!
Helal lokmayla haccetmektir. Çünkü bir insan haram lokmayla haccederse,Helal lokmayla haccetmektir. Çünkü bir insan haram lokmayla haccederse, Lebbeyk Allahümme lebbeyk dediği zaman, Lebbeyk Allahümme lebbeyk dediği zaman, "Kat kat emrindeyim yâ Rabbi, buyur, senin sözünü derhal tutacağım, emrindeyim!" dedikçe, "Kat kat emrindeyim yâ Rabbi, buyur, senin sözünü derhal tutacağım, emrindeyim!" dedikçe, Allahu Teâlâ hazretleri Lâ lebbeyke ve lâ sa'deyk ve'l-haccu merdûdun aleyk.Allahu Teâlâ hazretleri Lâ lebbeyke ve lâ sa'deyk ve'l-haccu merdûdun aleyk. "Sana lebbeyk ve sa'deyk yok, senin bu sözün sahte, senin haccın makbul değil, "Sana lebbeyk ve sa'deyk yok, senin bu sözün sahte, senin haccın makbul değil, senin haccın senin yüzüne çalınmış durumda!" dermiş.senin haccın senin yüzüne çalınmış durumda!" dermiş. Onun için helal lokmayla haccedecek. Onun için helal lokmayla haccedecek.

Onun için bazı takvâ ehli insanlar kendi parasını bir tarafa koyarmış,Onun için bazı takvâ ehli insanlar kendi parasını bir tarafa koyarmış, sevdiği bir arkadaşından borç para alırmış, onunla haccedermiş. sevdiği bir arkadaşından borç para alırmış, onunla haccedermiş. Öbür taraftan borcu ödüyor. Borç para helal olduğundan -onda bir şey yok,Öbür taraftan borcu ödüyor. Borç para helal olduğundan -onda bir şey yok, borç para alıyorsun- böyle bir kurnazlık düşünürlermiş ki hac helal olsun. borç para alıyorsun- böyle bir kurnazlık düşünürlermiş ki hac helal olsun.

Fe-lâ refese ve lâ füsûka ve lâ cidâle fi'l-hac. Hacda kötü söz söylemek, kötü iş yapmak yok, Fe-lâ refese ve lâ füsûka ve lâ cidâle fi'l-hac.

Hacda kötü söz söylemek, kötü iş yapmak yok,
kavga gürültü, cidal cenk, çirkin işler yok.kavga gürültü, cidal cenk, çirkin işler yok. Onun güzel yapılması lazım. O da önemli. Onun güzel yapılması lazım. O da önemli.

Ramazan orucunun nasıl tutulması gerektiğini insanların bilmediği gibi,Ramazan orucunun nasıl tutulması gerektiğini insanların bilmediği gibi, haccı nasıl yapacağını da çok kimse bilmiyor. Oraya gidenler haccın sevabını kaçırabiliyorlar. haccı nasıl yapacağını da çok kimse bilmiyor. Oraya gidenler haccın sevabını kaçırabiliyorlar.

"Kâbe'nin etrafında kaç tane kapı var? Minaresinin sayısı ne? "Kâbe'nin etrafında kaç tane kapı var? Minaresinin sayısı ne? Direkleri kaç tane? Kubbeleri nasıl?Direkleri kaç tane? Kubbeleri nasıl? Çarşıda pazarda neler aldın sen bakalım gelinine, torununa?Çarşıda pazarda neler aldın sen bakalım gelinine, torununa? Göster bakalım kaça aldın, kem riyal..." vs. Bunlar haccın sevabını kaçıran şeyler olabiliyor. Göster bakalım kaça aldın, kem riyal..." vs. Bunlar haccın sevabını kaçıran şeyler olabiliyor. Onun da güzel yapılması lazım. Onun da güzel yapılması lazım.

Ve ityânü mescidi resûlillâhi sallallâhu aleyhi ve sellem.Ve ityânü mescidi resûlillâhi sallallâhu aleyhi ve sellem. "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in mescidine gelmek!" İtyan, "gelmek" demek. "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in mescidine gelmek!"

İtyan, "gelmek" demek.

Biz Peygamber Efendimiz'in mescidine gitmek diye düşünüyoruz, o gelmek diyor. Biz Peygamber Efendimiz'in mescidine gitmek diye düşünüyoruz, o gelmek diyor.

Neden? Orada da ondan! Peygamber Efendimiz "Bu mescide gelmek…" diyor. Neden?

Orada da ondan! Peygamber Efendimiz "Bu mescide gelmek…" diyor.

Peygamber Efendimiz'in mescidine gelmek de günahları siler. Peygamber Efendimiz'in mescidine gelmek de günahları siler. Resûlullah'ı ziyaret, mescidini ziyaret de günahları siler. Muhterem kardeşlerim! Resûlullah'ı ziyaret, mescidini ziyaret de günahları siler.

Muhterem kardeşlerim!

Üç mescid ziyaret olunur,Üç mescid ziyaret olunur, dinimizde başka [mescidler] için kalkılıp bir özel sefer ve ziyaret yoktur.dinimizde başka [mescidler] için kalkılıp bir özel sefer ve ziyaret yoktur. Bir; Mescid-i Haram, Kâbe'nin etrafında olan mübarek mescid. Bir; Mescid-i Haram, Kâbe'nin etrafında olan mübarek mescid. İki; Mescid-i Resûlillah, Medine'deki Mescid-i Nebevî. Üç; Kudüs'teki Mescid-i Aksa. İki; Mescid-i Resûlillah, Medine'deki Mescid-i Nebevî. Üç; Kudüs'teki Mescid-i Aksa.

Ve ityânü mescidi'l-beyti'l-makdis. Ve ityânü mescidi'l-beyti'l-makdis. "Kudüs'teki Mescid-i Şerif'i Mescid-i Aksa'yı ziyaret, oraya gelmek de günahları siler!" "Kudüs'teki Mescid-i Şerif'i Mescid-i Aksa'yı ziyaret, oraya gelmek de günahları siler!"

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;
"Kudüs ziyareti de, Medine ziyareti de, hac da, Ramazan da günahları siler." buyuruyor. "Kudüs ziyareti de, Medine ziyareti de, hac da, Ramazan da günahları siler." buyuruyor.

Kudüs elimizden yahudilerin eline düştü! Maalesef, büyüklerimiz çok cihat etti. Kudüs elimizden yahudilerin eline düştü! Maalesef, büyüklerimiz çok cihat etti. [Mehmed Zahid Kotku] Hocamız cennetmekânın Suriye'de cihadı var, Suriye'de savaşı var. [Mehmed Zahid Kotku] Hocamız cennetmekânın Suriye'de cihadı var, Suriye'de savaşı var. Çok şehitler oldu. Benim dedem rahmetli, oralarda şehit olmuş.Çok şehitler oldu. Benim dedem rahmetli, oralarda şehit olmuş. Dedem askere gitmekle mükellef değilmiş.Dedem askere gitmekle mükellef değilmiş. Hem parmağında tetik çekmeye mâni bir arızası varmışHem parmağında tetik çekmeye mâni bir arızası varmış hem de medrese ehli olduğu için gitmek zorunda değilmiş.hem de medrese ehli olduğu için gitmek zorunda değilmiş. Ama cihat sevabı alayım diye gitmiş, şehit olmuş, Allah şefaatlerine erdirsin.Ama cihat sevabı alayım diye gitmiş, şehit olmuş, Allah şefaatlerine erdirsin. Çok uğraştılar. Ama Kudüs elimizden çıktı. Çok uğraştılar. Ama Kudüs elimizden çıktı.

Muhterem kardeşlerim! [Kudüs elimizden] nasıl çıktı? Muhterem kardeşlerim!

[Kudüs elimizden] nasıl çıktı?

Önce müslümanların devlet-i aliyyesinin birliği, beraberliği bozuldu. Önce müslümanların devlet-i aliyyesinin birliği, beraberliği bozuldu. Araplar Türkler'e, Türkler bilmem nelere karşı oldu. Araplar Türkler'e, Türkler bilmem nelere karşı oldu. Önce Araplar'ın eline geçti. Doğrudan doğruya yahudinin eline geçmedi.Önce Araplar'ın eline geçti. Doğrudan doğruya yahudinin eline geçmedi. Önce parçaladılar; evvela Osmanlı'nın elinden aldılar, Arapların eline geçirttiler. Önce parçaladılar; evvela Osmanlı'nın elinden aldılar, Arapların eline geçirttiler. Kimse bir şey demedi. Araplar memnun. Biz burayı Osmanlı'dan aldık, tamam. Kimse bir şey demedi. Araplar memnun. Biz burayı Osmanlı'dan aldık, tamam. Ama sen işin bir de arkasını seyret; Ama sen işin bir de arkasını seyret; arkasından o zayıf Araplar'ı beynelmilel entrikalarla tepelediler,arkasından o zayıf Araplar'ı beynelmilel entrikalarla tepelediler, bu sefer Kudüs yahudilerin eline geçti. Bugün de aynı oyunlar oynanıyor. bu sefer Kudüs yahudilerin eline geçti. Bugün de aynı oyunlar oynanıyor.

Nasıl olması lazım? Müslümanların kardeş olması lazım.Nasıl olması lazım?

Müslümanların kardeş olması lazım.
Birlik ve beraberlik içinde olması lazım. Arap'ın Kürt'e, Türk'e; Türk'ün Kürt'e,Birlik ve beraberlik içinde olması lazım. Arap'ın Kürt'e, Türk'e; Türk'ün Kürt'e, Arap'a, Çerkez'e; onun ötekisine, berikisinin ötekisine sımsıkı muhabbeti olması lazım.Arap'a, Çerkez'e; onun ötekisine, berikisinin ötekisine sımsıkı muhabbeti olması lazım. "Biz birbirimizin kardeşiyiz!" demesi,"Biz birbirimizin kardeşiyiz!" demesi, "Mü'minler birbirlerinin kardeşidir, bu kardeşliği hiçbir şey zedeleyemez!" demesi lazım. "Mü'minler birbirlerinin kardeşidir, bu kardeşliği hiçbir şey zedeleyemez!" demesi lazım.

Irkçılık Arap'ın içine girdi. Urube, urube… Irkçılık Arap'ın içine girdi. Urube, urube…

Urube; "Arapçılık, Arap ırkçılığı" demek. Hafız Esedler, Irak'ta Saddamlar başladılar. Urube; "Arapçılık, Arap ırkçılığı" demek. Hafız Esedler, Irak'ta Saddamlar başladılar.

Urube urube fîsebili'l-urube, ne demek? "Arap ırkçılığı yolunda mücadelemiz!" Urube urube fîsebili'l-urube, ne demek?

"Arap ırkçılığı yolunda mücadelemiz!"

Parti kurdular.Parti kurdular. Arap ırkçılık partisini, Baas Partisi denilen partiyi Michael Eflak diye bir gayrimüslim kurdu.Arap ırkçılık partisini, Baas Partisi denilen partiyi Michael Eflak diye bir gayrimüslim kurdu. Aldattılar, kandırdılar, parçaladılar, böldüler; şimdi de parça parça koparıyorlar. Aldattılar, kandırdılar, parçaladılar, böldüler; şimdi de parça parça koparıyorlar. Birbirlerine muhalif, birbirlerini düşman gruplar haline getirdikten sonra Birbirlerine muhalif, birbirlerini düşman gruplar haline getirdikten sonra kesip kesip koparınca ötekisi bir şey diyemiyor.kesip kesip koparınca ötekisi bir şey diyemiyor. Orasını koparıyorlar, burasını koparıyorlar, ötekisi bir şey diyemiyor; elden gidiyor. Orasını koparıyorlar, burasını koparıyorlar, ötekisi bir şey diyemiyor; elden gidiyor.

Hınçlarını görüyor musun? Hınçlarını görüyor musun?

Biz yüz yıllarca bu herif-i nâşeriflere hâkim olduk, bizim tarihimizde bir şey var mı? Biz yüz yıllarca bu herif-i nâşeriflere hâkim olduk, bizim tarihimizde bir şey var mı?

Yok. Adamların aldıkları terbiyeyi görüyor musun? Yok.

Adamların aldıkları terbiyeyi görüyor musun?

O herif zaten linç edilmiş, ayrı, fakat ona onu yaptıran zihniyeti kim veriyor, O herif zaten linç edilmiş, ayrı, fakat ona onu yaptıran zihniyeti kim veriyor, onu takip etmek lazım.onu takip etmek lazım. "Sen ne biçim dindarsın, sen ne biçim din adamısın ki bir katliamı, ibadet eden bir yere,"Sen ne biçim dindarsın, sen ne biçim din adamısın ki bir katliamı, ibadet eden bir yere, bir saldırıyı yapacak terbiyeyi buna niye verdin?!" diye o hahamı, bir saldırıyı yapacak terbiyeyi buna niye verdin?!" diye o hahamı, o zihniyeti takip etmek lazım. o zihniyeti takip etmek lazım.

Sırplar için de aynı şeyi söylüyorum. Savaş olur, savaşın da kendine göre bir [âdabı] var. Sırplar için de aynı şeyi söylüyorum. Savaş olur, savaşın da kendine göre bir [âdabı] var.

Peygamber Efendimiz mücahitleri gönderirken diyordu ki; Peygamber Efendimiz mücahitleri gönderirken diyordu ki; "Kadınlara, çocuklara dokunmayın! Kendi hâlindeki ihtiyarlara dokunmayın! "Kadınlara, çocuklara dokunmayın! Kendi hâlindeki ihtiyarlara dokunmayın! Bir kenara çekilmiş rahiplere, ibadet eden insanlara dokunmayın!Bir kenara çekilmiş rahiplere, ibadet eden insanlara dokunmayın! Hurmalıklara, ağaçlara, ekinlere, ziraata zarar vermeyin!Hurmalıklara, ağaçlara, ekinlere, ziraata zarar vermeyin! Ancak size karşı çıkan insanlarla cihat edin!"Ancak size karşı çıkan insanlarla cihat edin!" Peygamber Efendimiz böyle tavsiye ediyor. Peygamber Efendimiz böyle tavsiye ediyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz o koca Arap yarımadasında Suriye'ye kadar mıntıkada İslâm'ı yaydı; o koca Arap yarımadasında Suriye'ye kadar mıntıkada İslâm'ı yaydı; o kadar az telefât, zayiat ile yaydı ki o kadar az insan öldü ki...o kadar az telefât, zayiat ile yaydı ki o kadar az insan öldü ki... İslâm'la mücadele eden insanları bile öldürmedi, ıslah tarafına gitti. İslâm'la mücadele eden insanları bile öldürmedi, ıslah tarafına gitti. Mekke'yi fethettiği zaman bile üç-beş direnen insandan başkası öldürülmedi.Mekke'yi fethettiği zaman bile üç-beş direnen insandan başkası öldürülmedi. Hatta Peygamber Efendimiz "Ben intikam alacağım!" diyen komutanları değiştirdi.Hatta Peygamber Efendimiz "Ben intikam alacağım!" diyen komutanları değiştirdi. Bu sinirli, bu sinirden müşrikleri öldürür diye onu komutanlıktan aldı ve dedi ki; Bu sinirli, bu sinirden müşrikleri öldürür diye onu komutanlıktan aldı ve dedi ki; "Kâbe'ye sığınan canını kurtarır, falancaya sığınan, filanca konağa giden, "Kâbe'ye sığınan canını kurtarır, falancaya sığınan, filanca konağa giden, şöyle yapan canını kurtarır!" dedi. şöyle yapan canını kurtarır!" dedi. Yeter ki çarpışmasınlar diye onların sığınacakları yerleri gösterdi.Yeter ki çarpışmasınlar diye onların sığınacakları yerleri gösterdi. Hani bir şeyi sıkıştırırken ne tarafa gideceğini de göstermek lazım. Hani bir şeyi sıkıştırırken ne tarafa gideceğini de göstermek lazım. Onlar da öyle yaptılar, direnmediler.Onlar da öyle yaptılar, direnmediler. Ölüm olmadı, kan akmadı. Ölüm olmadı, kan akmadı. Efendimiz'in ömrü boyunca yaptığı bu, Efendimiz'in ömrü boyunca yaptığı bu, çok az bir zarurî zayiatla çok muazzam bir başarı elde edildi. çok az bir zarurî zayiatla çok muazzam bir başarı elde edildi.

Bizim tarihimizde böyle bir şey yok! Bizde kiliselere, havralara dokunmak yok ama onlarda var!Bizim tarihimizde böyle bir şey yok! Bizde kiliselere, havralara dokunmak yok ama onlarda var! Demek ki dinleri sakat ve din adamlarının kafaları hasta, gönülleri çürümüş kiDemek ki dinleri sakat ve din adamlarının kafaları hasta, gönülleri çürümüş ki adamlarına tavsiye ediyorlar. Biz yine burada ayağa kalkmıyoruz. adamlarına tavsiye ediyorlar. Biz yine burada ayağa kalkmıyoruz. Burada mukabelebilmisil yapmıyoruz. Neden? Burada mukabelebilmisil yapmıyoruz.

Neden?

Suçlu cezayı çeksin diyoruz. Bizim zihniyetimiz, mantığımız âdilâne.Suçlu cezayı çeksin diyoruz. Bizim zihniyetimiz, mantığımız âdilâne. Oradaki yapmış, buradaki niye çeksin, diye düşünüyoruz.Oradaki yapmış, buradaki niye çeksin, diye düşünüyoruz. İslâm'ın güzelliği, asaleti, dürüstlüğü, kıymeti; İslâm'ın güzelliği, asaleti, dürüstlüğü, kıymeti; ötekilerin de neden değiştiği, bozulduğu, hükümden kalktığı ortaya çıkıyor. Görün, her şey ortada! ötekilerin de neden değiştiği, bozulduğu, hükümden kalktığı ortaya çıkıyor. Görün, her şey ortada!

Palavraları bir tarafa bırakalım, medeniyet laflarını bir tarafa bırakalım. Palavraları bir tarafa bırakalım, medeniyet laflarını bir tarafa bırakalım.

Avrupa mı medenî İslâm âlemi mi medenî? Avrupa mı medenî İslâm âlemi mi medenî?

İslâm âlemi medenî! Avrupa gaddar, hunhar, yalancı dolancı, hilekâr, İslâm âlemi medenî! Avrupa gaddar, hunhar, yalancı dolancı, hilekâr, aldatmaca yapan, sözünde durmayan insanlar. Hiçbir sözüne güvenemezsin. Neden? aldatmaca yapan, sözünde durmayan insanlar. Hiçbir sözüne güvenemezsin.

Neden?

[Temelleri] yalan dolan üzerine kurulmuş. [Temelleri] yalan dolan üzerine kurulmuş.

Peki medeniyetleri? Medeniyetleri hep göstermelik! Öyle medeniyet olmaz. Peki medeniyetleri?

Medeniyetleri hep göstermelik! Öyle medeniyet olmaz.
Aslında çok gayrimedenî, çok barbar, çok zalim, çok vicdansız insanlar.Aslında çok gayrimedenî, çok barbar, çok zalim, çok vicdansız insanlar. Bunları bilmemiz lazım. Bizi yanlış yere, yanlış propagandalarla uyuşturuyorlar. Bunları bilmemiz lazım. Bizi yanlış yere, yanlış propagandalarla uyuşturuyorlar. Bu adamların ciğeri beş para etmez! Ne varsa İslâm'da! İslâm güzel.Bu adamların ciğeri beş para etmez! Ne varsa İslâm'da! İslâm güzel. Allah'ın bu dini güzel, Müslümanlık güzel. Aldanmayalım! Allah'ın bu dini güzel, Müslümanlık güzel. Aldanmayalım!

Bir de muhabbetimizi bozmayalım. İnsan muhtelif ırklardan gelebilir;Bir de muhabbetimizi bozmayalım. İnsan muhtelif ırklardan gelebilir; Boşnak olabilir, Pomak olabilir, Çerkez, Abaza, Kürt olabilir...Boşnak olabilir, Pomak olabilir, Çerkez, Abaza, Kürt olabilir... Saydıklarımdan çok sevdiğim kardeşler var. Arap olabilir, hatta İngiliz olabilir,Saydıklarımdan çok sevdiğim kardeşler var. Arap olabilir, hatta İngiliz olabilir, Alman, Rus, Bulgar olabilir. Ruslar'dan müslüman olan var, Alman, Rus, Bulgar olabilir. Ruslar'dan müslüman olan var, İngiliz'den müslüman olan var. Hatta Yunanlı olabilir.İngiliz'den müslüman olan var. Hatta Yunanlı olabilir. Yunanlı müslüman var, Avustralya'da geldi bir de derviş oldu, sakallı, mütedeyyin. Yunanlı müslüman var, Avustralya'da geldi bir de derviş oldu, sakallı, mütedeyyin.

Ben bunu niye sevmeyeyim? İslâm insanları nasıl birbirleriyle kaynaştırıyor. Ben bunu niye sevmeyeyim?

İslâm insanları nasıl birbirleriyle kaynaştırıyor.
Başka hiçbir ilaç yok, insanlığın kurtulması için dünyada bir başka ilaç yok!Başka hiçbir ilaç yok, insanlığın kurtulması için dünyada bir başka ilaç yok! Eğer insanlık dünya üzerinde toplu bir mutluluk istiyorsa Eğer insanlık dünya üzerinde toplu bir mutluluk istiyorsa ne Hindulukta medet var ne Hıristiyanlıkta ne Yahudilikte...ne Hindulukta medet var ne Hıristiyanlıkta ne Yahudilikte... Medet, ilaç İslâm'da! Hinduların hâlini, Hindistan'da yaptıkları zulümleri gördünüz. Medet, ilaç İslâm'da! Hinduların hâlini, Hindistan'da yaptıkları zulümleri gördünüz. Avrupalıların hâlini gördünüz, zaten tarihten de biliyorsunuz. Avrupalıların hâlini gördünüz, zaten tarihten de biliyorsunuz.

Haçlıların insan eti yediklerini, müslüman çocukları kebap edip yediklerini, Haçlıların insan eti yediklerini, müslüman çocukları kebap edip yediklerini, sofralarına koyup yediklerini hatıralarında, kendi kitaplarında yazıyorlar. Yamyam! sofralarına koyup yediklerini hatıralarında, kendi kitaplarında yazıyorlar. Yamyam! Haçlıların Anadolu'yu istila ettikleri zaman Bunu zevk alarak yaptıklarını, müslümanların etini kızartıp yediklerini, Haçlıların Anadolu'yu istila ettikleri zaman Bunu zevk alarak yaptıklarını, müslümanların etini kızartıp yediklerini, kendi kitapları yazıyorlar. kendi kitapları yazıyorlar.

Muhterem kardeşlerim! Kendi kitaplarında İslâm ülkelerine geldikleri zaman Muhterem kardeşlerim!

Kendi kitaplarında İslâm ülkelerine geldikleri zaman
orman yangınları çıkarttıklarını [yazmışlar.] Hatta İstanbul'da meşhur yangınlar olmuştur; orman yangınları çıkarttıklarını [yazmışlar.] Hatta İstanbul'da meşhur yangınlar olmuştur; Fatih Sarıgüzel yangını, Samatya yangını vs. Fatih Sarıgüzel yangını, Samatya yangını vs. Bu yangınları papazlar çıkarttıklarını kitaplarında yazıyorlar.Bu yangınları papazlar çıkarttıklarını kitaplarında yazıyorlar. "Çıkarttık, müslümanların cayır cayır yanmasını zevkle seyrettik,"Çıkarttık, müslümanların cayır cayır yanmasını zevkle seyrettik, ikinci kattan nasıl atlayıp bacağı kırıldığını, ne yaptığını vs." diye yazıyorlar. ikinci kattan nasıl atlayıp bacağı kırıldığını, ne yaptığını vs." diye yazıyorlar. Bunları bilin, bu adamlar böyle! Muhterem kardeşlerim! Bunları bilin, bu adamlar böyle!

Muhterem kardeşlerim!

Siz Ege'deki yangınların neden çıktığını sanıyorsunuz? Siz Ege'deki yangınların neden çıktığını sanıyorsunuz?

Turist geliyor, orada tuzağını kuruyor.Turist geliyor, orada tuzağını kuruyor. Eğlenecek kadar eğleniyor, kazı yapıyor, tarihî eser kaçırıyor, Eğlenecek kadar eğleniyor, kazı yapıyor, tarihî eser kaçırıyor, yapacağını melaneti yapıyor, kesesini dolduruyor.yapacağını melaneti yapıyor, kesesini dolduruyor. Bir de ormanı yakıp ondan sonra kalkıp gidiyor.Bir de ormanı yakıp ondan sonra kalkıp gidiyor. Kendi kitapları söylemese, kendi kitaplarında, Kendi kitapları söylemese, kendi kitaplarında, hatıralarında bunun itirafları olmasa o zaman insanın inanacağı gelmiyor. hatıralarında bunun itirafları olmasa o zaman insanın inanacağı gelmiyor.

Biz niye yapmıyoruz? Ben şahsen şöyle düşünüyorum: Biz niye yapmıyoruz?

Ben şahsen şöyle düşünüyorum:
Zararlı otlardan kurtarmak için bir tarlayı ateşe verdiğimiz zamanZararlı otlardan kurtarmak için bir tarlayı ateşe verdiğimiz zaman boş tarla ateşe veriyoruz, zararlı tohumlar, otlar... yanıyor.boş tarla ateşe veriyoruz, zararlı tohumlar, otlar... yanıyor. Oradaki karıncalar, böcekler ne oluyor diye vicdanımız razı olmuyor. Oradaki karıncalar, böcekler ne oluyor diye vicdanımız razı olmuyor. Tarladaki zararlı dikenlerin yakılmasına bile razı olmuyoruz.Tarladaki zararlı dikenlerin yakılmasına bile razı olmuyoruz. Ormanda o kadar hayvan var, can var, Allah hepsinin hesabını sorar.Ormanda o kadar hayvan var, can var, Allah hepsinin hesabını sorar. İnsan bir karıncaya bastı diye üzülüyor. İnsan bir karıncaya bastı diye üzülüyor. "Zavallıyı ezdim, hay Allah, görmedim…" diye üzülüyor insan. "Zavallıyı ezdim, hay Allah, görmedim…" diye üzülüyor insan. Bizim dinimizin güzelliğine, bize verdiği terbiyeye bak; şu alçakların yaptığına bak! Bizim dinimizin güzelliğine, bize verdiği terbiyeye bak; şu alçakların yaptığına bak!

Biz yedi asır bunların kafasında olsaydık Sırp kalır mıydı, Yunan kalır mıydı,Biz yedi asır bunların kafasında olsaydık Sırp kalır mıydı, Yunan kalır mıydı, başka milletten insan kalır mıydı?.. başka milletten insan kalır mıydı?..

Hepsini keserdik! Osmanlı, koca ordusu var,Hepsini keserdik! Osmanlı, koca ordusu var, onların yaptığı gibi yamyamlık yapacak olsaydı keser keser sucuk yapardı, dolma, sarma yapardı, kebap yapardı. onların yaptığı gibi yamyamlık yapacak olsaydı keser keser sucuk yapardı, dolma, sarma yapardı, kebap yapardı. Veya kuyulara atardı. İşte Kelbecer katliamı sene-i devriyesi. Veya kuyulara atardı. İşte Kelbecer katliamı sene-i devriyesi. İşte Ermeniler, neler yaptıklarını görüyorsunuz.İşte Ermeniler, neler yaptıklarını görüyorsunuz. Sırpların nasıl Sava Drava nehirlerine müslümanları kesip kesip attıklarını biliyorsunuz. Sırpların nasıl Sava Drava nehirlerine müslümanları kesip kesip attıklarını biliyorsunuz. Nikos Sampson'un Kıbrıs'ta nasıl katliam yaptığını,Nikos Sampson'un Kıbrıs'ta nasıl katliam yaptığını, nasıl çocukları banyoda boğup da kanlı kanlı üst üste yığdıklarını, kestiklerini biliyorsunuz!.. nasıl çocukları banyoda boğup da kanlı kanlı üst üste yığdıklarını, kestiklerini biliyorsunuz!..

Kıbrıslı tanıdığım var, anlatıyor: "Makarios bizim Kıbrıs'tan gitmemiz için Kıbrıslı tanıdığım var, anlatıyor: "Makarios bizim Kıbrıs'tan gitmemiz için her türlü kolaylığı gösteriyordu." diyor. her türlü kolaylığı gösteriyordu." diyor. Ve devlet reisi olduğu zaman talimat vermiş: Ve devlet reisi olduğu zaman talimat vermiş: "Müslümanlardan birisinin arazisini almak için mevcut normal fiyatın üstünde fiyat verin, "Müslümanlardan birisinin arazisini almak için mevcut normal fiyatın üstünde fiyat verin, beş misli de olsa alın, dışarıya gitmesini kolaylaştırın!" beş misli de olsa alın, dışarıya gitmesini kolaylaştırın!"

Onun için müslümanların arazisini pahalı pahalı, çok güleç yüzle, tatlı dille; Onun için müslümanların arazisini pahalı pahalı, çok güleç yüzle, tatlı dille; "Komşu, arazini alalım. Senin arazin daha fazla para eder."Komşu, arazini alalım. Senin arazin daha fazla para eder. O kadar olur mu, ben sana şu kadar vereyim…" diyerek, arazilerini almışlar. O kadar olur mu, ben sana şu kadar vereyim…" diyerek, arazilerini almışlar.

"Ben Kıbrıs'tan Avustralya'ya gitmek istediğim için müracaat ettiğimde "Ben Kıbrıs'tan Avustralya'ya gitmek istediğim için müracaat ettiğimde bir-iki gün içinde işlerimi bitirdiler, işlerim oldubitti, Avustralya'ya gelebildim." diyor. bir-iki gün içinde işlerimi bitirdiler, işlerim oldubitti, Avustralya'ya gelebildim." diyor. Kıbrıs'tan uzaklaşsın, burayı terk etsin, Kıbrıs Yunanlılar'a, Kıbrıs'tan uzaklaşsın, burayı terk etsin, Kıbrıs Yunanlılar'a, Makarios'a kalsın diye Makarios bir politika güdüyormuş: Gidene kolaylık gidene kolaylık! Makarios'a kalsın diye Makarios bir politika güdüyormuş: Gidene kolaylık gidene kolaylık!

Nikos Sampson demiş ki; "Türkler hiçbir şey yapamaz.Nikos Sampson demiş ki; "Türkler hiçbir şey yapamaz. Ben buradaki Türkler'in hepsini iki saat içinde katliam ederim, yok ederim, Kıbrıs bize kalır!"Ben buradaki Türkler'in hepsini iki saat içinde katliam ederim, yok ederim, Kıbrıs bize kalır!" O da sertlik taraftarı. Makarios parayla alma taraftarı, Nikos Sampson da sertlik taraftarıymış.O da sertlik taraftarı. Makarios parayla alma taraftarı, Nikos Sampson da sertlik taraftarıymış. Hakikaten de bir hücum etmiş ama işte Kıbrıs hadisesini biliyorsunuz,Hakikaten de bir hücum etmiş ama işte Kıbrıs hadisesini biliyorsunuz, onların düşündüğü gibi olmadı! Gerçi bazı köylerde katliam yaptılar, öldürdüler ama onların düşündüğü gibi olmadı! Gerçi bazı köylerde katliam yaptılar, öldürdüler ama sonunda onların istediğinin tersi oldu! sonunda onların istediğinin tersi oldu!

Zalimlik kendilerinde, hunharlık, gaddarlık, saldırı kendilerinde; Zalimlik kendilerinde, hunharlık, gaddarlık, saldırı kendilerinde; hâlâ şimdi de Maraş'ı vs. vereceksin diye utanmadan pazarlığa kalkışıyorlar,hâlâ şimdi de Maraş'ı vs. vereceksin diye utanmadan pazarlığa kalkışıyorlar, Batı âlemini kışkırtıyorlar.Batı âlemini kışkırtıyorlar. Batı âlemi de bu meseleyi bildiği hâlde onları destekliyor. Batı âlemi de bu meseleyi bildiği hâlde onları destekliyor. Batı, Sırpların durumunu bildiği halde Sırpları destekliyor. Neden? Batı, Sırpların durumunu bildiği halde Sırpları destekliyor. Neden?

Allah'tan korkmadıkları için, kısacası bu! Müslümanlar yok olsun, ölsün! Allah'tan korkmadıkları için, kısacası bu! Müslümanlar yok olsun, ölsün!

"Bunların canı yok mu?" "Yok!" Bunların dinlerinde sakatlık var, kafalarında sakatlık var."Bunların canı yok mu?"

"Yok!"

Bunların dinlerinde sakatlık var, kafalarında sakatlık var.
Bir de geliyorlar buralarda Hristiyanlık propagandası yapıyorlar da Bir de geliyorlar buralarda Hristiyanlık propagandası yapıyorlar da bizim evlatlarımızdan kandırdıkları oluyor, Yehova şahidi olarak vs. aldattıkları oluyor.bizim evlatlarımızdan kandırdıkları oluyor, Yehova şahidi olarak vs. aldattıkları oluyor. Allah saklasın, gizliden gizliye, aldattıkları için [boyunlarına] zincirli haç taktırdıkları oluyor... Allah saklasın, gizliden gizliye, aldattıkları için [boyunlarına] zincirli haç taktırdıkları oluyor... Kendi misyoner okullarında okuyanları, Kendi misyoner okullarında okuyanları, kandırabildiklerini kandırıp o bâtıl dinlerine çekme çalışmaları yapıyorlar. kandırabildiklerini kandırıp o bâtıl dinlerine çekme çalışmaları yapıyorlar.

Allah gözümüzün perdelerini kaldırsın, basiret ihsan eylesin.Allah gözümüzün perdelerini kaldırsın, basiret ihsan eylesin. Hakkı hak olarak görmeyi, Allah'ın dinine sımsıkı sarılmayı nasip eylesin. Hakkı hak olarak görmeyi, Allah'ın dinine sımsıkı sarılmayı nasip eylesin.

Muhterem kardeşlerim! Şunu hatırlatayım: Muhterem kardeşlerim!

Şunu hatırlatayım:
Allahu Teâlâ hazretleri dilese bunlara nefes aldırmaz.Allahu Teâlâ hazretleri dilese bunlara nefes aldırmaz. Allahu Teâlâ hazretleri istese yeryüzünde bunlardan bir tanesini bırakmaz.Allahu Teâlâ hazretleri istese yeryüzünde bunlardan bir tanesini bırakmaz. Ama bu dâr-ı dünya imtihan âlemi olduğundan böyle fırsatlar oluyor.Ama bu dâr-ı dünya imtihan âlemi olduğundan böyle fırsatlar oluyor. Biz tembellik ettiğimiz için, biz günahkâr olduğumuz için,Biz tembellik ettiğimiz için, biz günahkâr olduğumuz için, biz İslâm'dan uzaklaştığımız için, biz birlik ve beraberliğimizi bozduğumuz için biz İslâm'dan uzaklaştığımız için, biz birlik ve beraberliğimizi bozduğumuz için Kur'an'da buyuruluyor: Fe-tefşelû ve tezhebe rîhuküm. Kur'an'da buyuruluyor:

Fe-tefşelû ve tezhebe rîhuküm.
"Dağılırsınız, gücünüz kuvvetiniz kalmaz. Birleşin, beraber olun!" diye emrediyor. "Dağılırsınız, gücünüz kuvvetiniz kalmaz. Birleşin, beraber olun!" diye emrediyor.

Onu dinlemediğimizden başımıza bunlar geliyor.Onu dinlemediğimizden başımıza bunlar geliyor. "İlim öğrenin, ilme çalışın, onlara karşı silah hazırlayın." diyor. "İlim öğrenin, ilme çalışın, onlara karşı silah hazırlayın." diyor. Allah Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor: Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin. Allah Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor:

Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin.

Bizde silah yok, çalışma yok, gayret yok, birlik beraberlik yok… Bizde silah yok, çalışma yok, gayret yok, birlik beraberlik yok…

Muhterem kardeşlerim! Bir de bana hoca olmam dolayısıyla Muhterem kardeşlerim!

Bir de bana hoca olmam dolayısıyla
gelip dertlerini açan kardeşlerim oluyor, ailevî meselelerini söyleyen kardeşlerim oluyor. gelip dertlerini açan kardeşlerim oluyor, ailevî meselelerini söyleyen kardeşlerim oluyor.

Muhterem kardeşlerim. Muhterem kardeşlerim.

Allah insanı yanıltmasın, şaşırtmasın, saptırmasın, ayağını kaydırmasın;Allah insanı yanıltmasın, şaşırtmasın, saptırmasın, ayağını kaydırmasın; insanın yakınları bu devirde hiç ummadığı şekilde kötü yollara sapabiliyor. insanın yakınları bu devirde hiç ummadığı şekilde kötü yollara sapabiliyor.

Neden? Kötülüğün imkânları kolay, çok!Neden?

Kötülüğün imkânları kolay, çok!
Etrafımızda Bütün her şey insanları kötülüğe çekmek için çalışıyor; Etrafımızda Bütün her şey insanları kötülüğe çekmek için çalışıyor; radyo, sinema, tiyatro, mecmua, gazete… radyo, sinema, tiyatro, mecmua, gazete… Gazetede tefrika, günlerce: "Flört nasıl yapılır, kız nasıl ayartılır?.."Gazetede tefrika, günlerce: "Flört nasıl yapılır, kız nasıl ayartılır?.." Bunu sayfa sayfa yazıyor da analar-babalar da bu gazeteyi evine alıyor. Bunu sayfa sayfa yazıyor da analar-babalar da bu gazeteyi evine alıyor. Cinsel sorunlar vs. diye milleti nasıl aldatıyor. Cinsel sorunlar vs. diye milleti nasıl aldatıyor.

Müslüman; "Ben de müslümanım! Ben evime melun konuları yazan,Müslüman; "Ben de müslümanım! Ben evime melun konuları yazan, müstehcen, insanı utandıran, muzır, zararlı şeyleri sokmam!" diyemiyor, kanıyor. müstehcen, insanı utandıran, muzır, zararlı şeyleri sokmam!" diyemiyor, kanıyor. Yavaş yavaş, gönlünden kapılıyor, etrafına, sağa bakıyor sola bakıyor,Yavaş yavaş, gönlünden kapılıyor, etrafına, sağa bakıyor sola bakıyor, kimse yokken açıp bakıyor! kimse yokken açıp bakıyor!

Biz askerlik yaptığımız zaman; 40-50 tane delikanlı, Biz askerlik yaptığımız zaman; 40-50 tane delikanlı, askerlik çağının delikanlısı, zıpır, aklı deli, aklı kafasından bir karış yukarıda.askerlik çağının delikanlısı, zıpır, aklı deli, aklı kafasından bir karış yukarıda. dinlisi var dinsizi var, akıllısı uslusu var… dinlisi var dinsizi var, akıllısı uslusu var…

Ben askere geç gittim, askerliği doçent olduğum zaman, talebelerim ile beraber yaptım. Ben askere geç gittim, askerliği doçent olduğum zaman, talebelerim ile beraber yaptım. Ben uzaktan seyrediyorum, hiç ummadığın insanlar öyle zaaflar gösteriyor ki… Ben uzaktan seyrediyorum, hiç ummadığın insanlar öyle zaaflar gösteriyor ki… Benim ilahiyat fakültesinden talebem vardı, aynı okulda okul devresini bitirdik.Benim ilahiyat fakültesinden talebem vardı, aynı okulda okul devresini bitirdik. Yüzü tutmadığından yanıma gelemedi; içki içiyordu, namaz kılmıyordu.Yüzü tutmadığından yanıma gelemedi; içki içiyordu, namaz kılmıyordu. Öyleleri vardı, müstehcen gazeteyi ilk önce onun önüne getiriyorlar. Öyleleri vardı, müstehcen gazeteyi ilk önce onun önüne getiriyorlar. Adı da ilahiyat tahsili veya din tahsili yapmış olduğundan, Adı da ilahiyat tahsili veya din tahsili yapmış olduğundan, "Hoca hoca, şuna bak..." filan diye alay ediyorlar, o da gülüyor..."Hoca hoca, şuna bak..." filan diye alay ediyorlar, o da gülüyor... Kendisinin zaafından dolayı yüzlerine çat diye bir vurup da alay ettirtmeme [şecaatini] gösteremiyor! Kendisinin zaafından dolayı yüzlerine çat diye bir vurup da alay ettirtmeme [şecaatini] gösteremiyor!

Muhterem kardeşlerim! Şunu söylemek istiyorum: Kusur bizde, Muhterem kardeşlerim!

Şunu söylemek istiyorum: Kusur bizde,
Müslümanlığımız zayıf, Allah'ın emrine bağlılığımız gevşek!Müslümanlığımız zayıf, Allah'ın emrine bağlılığımız gevşek! Çoluk çocuğumuza sahip olmamız lazım.Çoluk çocuğumuza sahip olmamız lazım. Çocuklarımızı bizden iyi müslüman yetiştirmemiz, takvâ ehli yetiştirmemiz lazım.Çocuklarımızı bizden iyi müslüman yetiştirmemiz, takvâ ehli yetiştirmemiz lazım. Çocuk bizim zorumuzla namaz kılmamalı.Çocuk bizim zorumuzla namaz kılmamalı. Çocuk, anasına-babasına doğru yolu gösterecek gibi olmalı. Çocuk, anasına-babasına doğru yolu gösterecek gibi olmalı. Annesine-babasına hak yolu gösterecek, onu hak yola çekecek olmalı. Annesine-babasına hak yolu gösterecek, onu hak yola çekecek olmalı.

Babası lokantasına içki koymak istemiş, çocuk demiş ki; "Baba, içki haram." Babası lokantasına içki koymak istemiş, çocuk demiş ki;

"Baba, içki haram."

"Ama evladım müşteri gelmiyor, yandaki komşunun lokantası daha iyi çalışıyor, içki koyarsak…" "Ama evladım müşteri gelmiyor, yandaki komşunun lokantası daha iyi çalışıyor, içki koyarsak…"

"Baba, içki haram, Allah'ın istemediği bir şey. "Baba, içki haram, Allah'ın istemediği bir şey. Eğer içkiyi koyacaksan ben artık bu evde senin kazancını yiyemem,Eğer içkiyi koyacaksan ben artık bu evde senin kazancını yiyemem, müsaade et, ben evden gideceğim. İçkiyi koyarsan ben evde duramam. müsaade et, ben evden gideceğim. İçkiyi koyarsan ben evde duramam. Benim evde kalmamı istiyorsan içkiyi koyma baba!" demiş. Bu ne? Benim evde kalmamı istiyorsan içkiyi koyma baba!" demiş.

Bu ne?

Takvâ! Allah'tan korkmak, Allah'ın emrini tutmak! Takvâ! Allah'tan korkmak, Allah'ın emrini tutmak!

Evlatlarımızı bizim himayemiz olmadan, Evlatlarımızı bizim himayemiz olmadan, zorlamamız olmadan müslüman olarak yaşayacak şekilde, kuvvetli müslüman olarak yetiştirelim. zorlamamız olmadan müslüman olarak yaşayacak şekilde, kuvvetli müslüman olarak yetiştirelim.

Dünyaya tamah etmek iyi olmuyor. Derin tecrübem var. Dünyaya tamah etmek iyi olmuyor. Derin tecrübem var. Dünyaya tamah edenlerin hepsinin zarar gördüğünü gözlerimle gördüm,Dünyaya tamah edenlerin hepsinin zarar gördüğünü gözlerimle gördüm, kulaklarımla duydum, biliyorum. İsim isim sizin de tanıyacağınız isimlerden misaller veririm. kulaklarımla duydum, biliyorum. İsim isim sizin de tanıyacağınız isimlerden misaller veririm. Yüksek mevkiler, tehlike; çok paralar, tehlike...Yüksek mevkiler, tehlike; çok paralar, tehlike... Allah helalinden versin, hayırlısını versin, demek lazım. İnsanlar şımarıyor.Allah helalinden versin, hayırlısını versin, demek lazım. İnsanlar şımarıyor. Parayı görünce adam şımarmıyor; çocuğu şımarıyor, sapıtıyor!Parayı görünce adam şımarmıyor; çocuğu şımarıyor, sapıtıyor! Adam senin arkadaşın, sevdiğin, müslüman, mütedeyyin insan;Adam senin arkadaşın, sevdiğin, müslüman, mütedeyyin insan; çocuğu babasının mevkiinden, makamından, parasından dolayı şımarmış, çocuğu babasının mevkiinden, makamından, parasından dolayı şımarmış, kadın kız peşinde, haydutluk peşinde, kötü yolda! kadın kız peşinde, haydutluk peşinde, kötü yolda!

Çoluk çocuklarımıza sahip olalım! Çoluk çocuklarımıza sahip olalım!

Kû enfüseküm ve ehlîküm nâran. Kû enfüseküm ve ehlîküm nâran. "Kendinizi de çoluk çocuğunuzu da cehennemden koruyun!" "Kendinizi de çoluk çocuğunuzu da cehennemden koruyun!"

Cehenneme düşmesinler, yanmasınlar diye, gayret gösterelim. Cehenneme düşmesinler, yanmasınlar diye, gayret gösterelim.

Vaazlardan netice o, işin aslı o: Kendimiz iyi insan olacağız. Vaazlardan netice o, işin aslı o: Kendimiz iyi insan olacağız. Çoluk çocuğumuzu koruyacağız. Dîn-i mübîn-i İslâm'a güzel hizmetler edeceğiz.Çoluk çocuğumuzu koruyacağız. Dîn-i mübîn-i İslâm'a güzel hizmetler edeceğiz. Allahu Teâlâ hazretleri hayırlara muvaffak eylesin,Allahu Teâlâ hazretleri hayırlara muvaffak eylesin, şerlerden korusun, iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin. şerlerden korusun, iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin.

Fâtih-i şerîfe meal besmele. Fâtih-i şerîfe meal besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2