Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Âhir 1446
23 December 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:20
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Teknolojik Gelişim Milli ve Yerli Savunma Sanayinin Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Muharrem 1415 / 05.07.1994
Kızılcahamam Çam Oteli/ Ankara

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbimiz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde veya yurt dışında gerçekleştirilen Aile Eğitim Kamplarındaki konuşmalarından oluşmaktadır.
Hak Yol İslam, Peygamber Efendimiz Hayat Örneğimiz, İslam'ın Gelişmesi ve Sorumluluklarımız, Niyetin Allah İçin Olması, Yerli ve | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Teknolojik Gelişim Milli ve Yerli Savunma Sanayinin Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Muharrem 1415 / 05.07.1994
Kızılcahamam Çam Oteli/ Ankara

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbimiz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde veya yurt dışında gerçekleştirilen Aile Eğitim Kamplarındaki konuşmalarından oluşmaktadır.
Hak Yol İslam, Peygamber Efendimiz Hayat Örneğimiz, İslam'ın Gelişmesi ve Sorumluluklarımız, Niyetin Allah İçin Olması, Yerli ve | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn, alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn, alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ ve üsvetine'l haseneti Muhammedeni'l-Mustafâ.Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ ve üsvetine'l haseneti Muhammedeni'l-Mustafâ. Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ.

Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ.

Değerli misafirlerimiz!

Allah hepinizden razı olsun.
Değerli misafirlerimiz!

Allah hepinizden razı olsun.
Toplantımıza şeref verdiğiniz için hepinize şükranlarımızı arz ederiz.Toplantımıza şeref verdiğiniz için hepinize şükranlarımızı arz ederiz. Allahu Teâlâ hazretleri, dünyanın ve âhiretin her türlü hayırlarına cümlenizi nail eylesin...

Allahu Teâlâ hazretleri, dünyanın ve âhiretin her türlü hayırlarına cümlenizi nail eylesin...

Elhamdülillâh, Allahu Teâlâ hazretlerinin razı olduğu din üzerindeyiz.

Elhamdülillâh, Allahu Teâlâ hazretlerinin razı olduğu din üzerindeyiz.

Bismillâhirrahmânirrahîm:

İnne'd-dîne inda'l-lâhil İslâm.
Bismillâhirrahmânirrahîm:

İnne'd-dîne inda'l-lâhil İslâm.
"Allah indinde makbul olan din, sadece ve sadece İslâm'dır."

"Allah indinde makbul olan din, sadece ve sadece İslâm'dır."

Bismillâhirrahmânirrahîm:

Ve men yebteği gayre'l-İslâmi dînen fe-len yukbele minhu.
Bismillâhirrahmânirrahîm:

Ve men yebteği gayre'l-İslâmi dînen fe-len yukbele minhu.
"İslâmdan gayri bir din tutturmaya çalışan, bir başka yola gidenlerden, "İslâmdan gayri bir din tutturmaya çalışan, bir başka yola gidenlerden, niyetleri ne olursa olsun, bu davranışları kabul edilmeyecektir."

niyetleri ne olursa olsun, bu davranışları kabul edilmeyecektir."

Çünkü tutturdukları yolun doğru olması mümkün değildir. Çünkü her şeyin doğrusunu Allah bilir.Çünkü tutturdukları yolun doğru olması mümkün değildir. Çünkü her şeyin doğrusunu Allah bilir. Doğruların mecmaı olan, her türlü doğruyu içinde taşıyanDoğruların mecmaı olan, her türlü doğruyu içinde taşıyan İslâm'dan sonra, başka yerde doğruyu aramak yanlıştır.

İslâm'dan sonra, başka yerde doğruyu aramak yanlıştır.

Seyyidü'l-evvelîn ve'l-ahirîn, geçmişlerin ve geleceklerin hepsinin efendisi olan;Seyyidü'l-evvelîn ve'l-ahirîn, geçmişlerin ve geleceklerin hepsinin efendisi olan; eşrefü'l-verâ' ve ekremü'r-rusül, insanların ve peygamberlerin en soylusu, en yücesi olan;eşrefü'l-verâ' ve ekremü'r-rusül, insanların ve peygamberlerin en soylusu, en yücesi olan; seyyidü'l-kâinât, kâinatın, dağların taşların, bildiğimiz bilmediğimiz varlıkların gönlünü bağladığı,seyyidü'l-kâinât, kâinatın, dağların taşların, bildiğimiz bilmediğimiz varlıkların gönlünü bağladığı, habîbullah, âlemlerin yaratıcısının en sevgili kulu Muhammed-i Mustafâ'sınahabîbullah, âlemlerin yaratıcısının en sevgili kulu Muhammed-i Mustafâ'sına ümmet olmaktan çok büyük şeref duyuyoruz.

ümmet olmaktan çok büyük şeref duyuyoruz.

Allahu Teâlâ hazretleri bize, ona has ümmet olmayı,Allahu Teâlâ hazretleri bize, ona has ümmet olmayı, ümmetine en güzel tarzda hizmet etmeyi nasip eylesin.ümmetine en güzel tarzda hizmet etmeyi nasip eylesin. Rızası yolundan bir göz yumup açıncaya kadar Rızası yolundan bir göz yumup açıncaya kadar bizi dışarıya ayak bastırmasın, başka yollara saptırmasın.

bizi dışarıya ayak bastırmasın, başka yollara saptırmasın.

Elhamdülillah, bizim camiamız, takvâyı şiar edinmiş olanElhamdülillah, bizim camiamız, takvâyı şiar edinmiş olan büyüklerimizin yolunun devamıdır, onların izidir. Çünkü;

büyüklerimizin yolunun devamıdır, onların izidir. Çünkü;

Fe-inne hayre'z-zâdi't-takvâ.Fe-inne hayre'z-zâdi't-takvâ. "Dünyaya bir yolcu olarak gelmiş olan insanın, âhiret seferinde yanında "Dünyaya bir yolcu olarak gelmiş olan insanın, âhiret seferinde yanında kendisine en büyük faydayı sağlayacak olan metaı, kendisine en büyük faydayı sağlayacak olan metaı, varlığı, mâmeleki, sahip olduğu en kıymetli sıfatı takvâdır."

varlığı, mâmeleki, sahip olduğu en kıymetli sıfatı takvâdır."

Büyüklerimiz takvâ yolunu tercih etmişler.Büyüklerimiz takvâ yolunu tercih etmişler. Her şeyin en halisini, en doğrusunu, en güzelini, dünyevî bakımdan aleyhlerine de olsaHer şeyin en halisini, en doğrusunu, en güzelini, dünyevî bakımdan aleyhlerine de olsa hayatlarına mâl olacak bile olsa severek ihtiyar etmişler,hayatlarına mâl olacak bile olsa severek ihtiyar etmişler, gerektiği zaman da severek canlarını vermişler.

gerektiği zaman da severek canlarını vermişler.

Allah şefaatlerine nâil eylesin. O güzel yoldan bizleri ayırmasın.

Allah şefaatlerine nâil eylesin. O güzel yoldan bizleri ayırmasın.

Bizim İslâm dergisi, Kadın ve Aile dergisi, İlim ve Sanat dergisi, Panzehir dergisi,Bizim İslâm dergisi, Kadın ve Aile dergisi, İlim ve Sanat dergisi, Panzehir dergisi, Teknik Eğitim dergisi, Gülçocuk dergisi çıkarma gayretlerimizde, yazdığımız yazılar Teknik Eğitim dergisi, Gülçocuk dergisi çıkarma gayretlerimizde, yazdığımız yazılar bazı kimselere dokunduğu için bize şöyle bir itiraz yönelttiler:

bazı kimselere dokunduğu için bize şöyle bir itiraz yönelttiler:

"Siz madem ehl-i takvâsınız, ehl-i tasavvufsunuz, ehl-i tarikatsiniz, ehl-i âhiretsiniz;"Siz madem ehl-i takvâsınız, ehl-i tasavvufsunuz, ehl-i tarikatsiniz, ehl-i âhiretsiniz; sizin ekonomi ile politikayla, siyasetle, ticaretle, sosyal meselelerle ne ilişkiniz var?sizin ekonomi ile politikayla, siyasetle, ticaretle, sosyal meselelerle ne ilişkiniz var? Âhiret yolunda yürüsenize!Âhiret yolunda yürüsenize! Dergilerinizde dinî konuları yazın, dinî konuları işleyin! Niye her konuya giriyorsunuz?"

Dergilerinizde dinî konuları yazın, dinî konuları işleyin! Niye her konuya giriyorsunuz?"

Onların bu itirazı, İslâm'ı tanımamalarından kaynaklanıyor.Onların bu itirazı, İslâm'ı tanımamalarından kaynaklanıyor. Çünkü İslâm, hayatın her meselesine dair sözü, tercihi, tavsiyesi, hükmü olan bir din. Çünkü İslâm, hayatın her meselesine dair sözü, tercihi, tavsiyesi, hükmü olan bir din. Hayatın içinde olup da, İslâm'ın dışında olan hiç bir mesele yoktur.Hayatın içinde olup da, İslâm'ın dışında olan hiç bir mesele yoktur. "Hayatın dışında bir İslâm" diye, insanların kendi akıllarından uydurdukları"Hayatın dışında bir İslâm" diye, insanların kendi akıllarından uydurdukları bir din anlayışı da İslâm'da yok!bir din anlayışı da İslâm'da yok! Hayatla kucaklaşmış, hayatı terk etmeyen, hayatı reddetmeyen, hayatî faaliyetleri ihmal etmeyen;Hayatla kucaklaşmış, hayatı terk etmeyen, hayatı reddetmeyen, hayatî faaliyetleri ihmal etmeyen; toplumu, ferdi, aileyi ihmal etmeyen bir din İslâm. İslâm, insanların aradığı din.toplumu, ferdi, aileyi ihmal etmeyen bir din İslâm. İslâm, insanların aradığı din. İslâm, insanların muhtaç olduğu din.

İslâm, insanların muhtaç olduğu din.

Onun için şimdiye kadar din kitaplarında mevcut olmayanOnun için şimdiye kadar din kitaplarında mevcut olmayan yeni bir mesele ile karşılaşsak onun hükmü yine İslâm'da aranacaktır.

yeni bir mesele ile karşılaşsak onun hükmü yine İslâm'da aranacaktır.

"Acaba Merih'e gittiğimiz zaman namazı nasıl kılacağız?" diye soracağız ve cevabını bulacağız."Acaba Merih'e gittiğimiz zaman namazı nasıl kılacağız?" diye soracağız ve cevabını bulacağız. Evet, Merih'le ilgili bir hüküm fıkıh kitaplarında şu anda olmayabilirEvet, Merih'le ilgili bir hüküm fıkıh kitaplarında şu anda olmayabilir ama Merih'e gittiğimiz zaman o hükmü koymamız gerekecektir.

ama Merih'e gittiğimiz zaman o hükmü koymamız gerekecektir.

Bizim bu doğru din anlayışımız; hak ve hakikat olan, gerçek ve faydalı, güzel olan din anlayışımız,Bizim bu doğru din anlayışımız; hak ve hakikat olan, gerçek ve faydalı, güzel olan din anlayışımız, biliyoruz ki bütün müslüman kardeşlerimizi, bütün müslüman grupları, hizmet gruplarını; biliyoruz ki bütün müslüman kardeşlerimizi, bütün müslüman grupları, hizmet gruplarını; çeşit çeşit yollardan, çeşit çeşit çeşniler ve renklerleçeşit çeşit yollardan, çeşit çeşit çeşniler ve renklerle Allah'ın dinine hizmet veren kardeşlerimizi her saha ile ilgilenmeye sevk ediyor.

Allah'ın dinine hizmet veren kardeşlerimizi her saha ile ilgilenmeye sevk ediyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de örnek insan olarak, üsve-i hasenemiz olarak,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de örnek insan olarak, üsve-i hasenemiz olarak, Allah'ın bize gönderdiği öğreticilerin en yücesi olarak, hayatın her meselesiyle ilgilenmiştir.

Allah'ın bize gönderdiği öğreticilerin en yücesi olarak, hayatın her meselesiyle ilgilenmiştir.

Mâ lî ve li'd-dünyâ? "Benim dünya ile ne ilişkim var?" dediği halde ilgilenmiştir.

Mâ lî ve li'd-dünyâ? "Benim dünya ile ne ilişkim var?" dediği halde ilgilenmiştir.

İnnemâ ene kerâkibin fe'stazalle tahte zılli'ş-şecereti.İnnemâ ene kerâkibin fe'stazalle tahte zılli'ş-şecereti. "Bir ağacın altında dinlenen yolcu gibiyim, âhirete gidiyorum."Bir ağacın altında dinlenen yolcu gibiyim, âhirete gidiyorum. Benim dünya ile ilişkim yok!" dediği halde ilgilenmiştir.

Benim dünya ile ilişkim yok!" dediği halde ilgilenmiştir.

Onun için biz Resûlullah'ın bendeleri ne dünyanın âşıkıyız ne de dünyanın târikiyiz.Onun için biz Resûlullah'ın bendeleri ne dünyanın âşıkıyız ne de dünyanın târikiyiz. Ne dünyaya gönül bağlıyoruz ne de dünyayı terk etmişiz.

Ne dünyaya gönül bağlıyoruz ne de dünyayı terk etmişiz.

Fe-inne'd-dünyâ mezraatün ile'l-âhireti. Çünkü biz, âhiretteki mertebemizi dünyada kazanacağız.Fe-inne'd-dünyâ mezraatün ile'l-âhireti. Çünkü biz, âhiretteki mertebemizi dünyada kazanacağız. Dünya bizim sermayemizdir. Hayat-ı dünyâ, bizim âhiretteki mertebeleri kazanmamız için imtihandır.

Dünya bizim sermayemizdir. Hayat-ı dünyâ, bizim âhiretteki mertebeleri kazanmamız için imtihandır.

O bakımdan biz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerininO bakımdan biz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerinin hayatına baktığımız zaman, onu yerine göre bir başkomutan, yerine göre bir devlet reisi,hayatına baktığımız zaman, onu yerine göre bir başkomutan, yerine göre bir devlet reisi, yerine göre bir belediye başkanı olarak görüyoruz.yerine göre bir belediye başkanı olarak görüyoruz. Yerine göre bir aile reisi, yerine göre şefkatli bir koca olarak görüyoruz.Yerine göre bir aile reisi, yerine göre şefkatli bir koca olarak görüyoruz. Yerine göre kızı geldiği zaman ayağa kalkan, onu alnından öpen bir baba olarak görüyoruz.

Yerine göre kızı geldiği zaman ayağa kalkan, onu alnından öpen bir baba olarak görüyoruz.

Yerine göre de sabahlara kadar âşıkâne ibadet edip ayakları şiştiği halde;

Yerine göre de sabahlara kadar âşıkâne ibadet edip ayakları şiştiği halde;

"Niye Allah'ın en şükredici kulu olmayayım?" diye onu bile az gören

"Niye Allah'ın en şükredici kulu olmayayım?" diye onu bile az gören

Sübhâneke mâ abednâke hakka ibâdetike yâ ma'bûd!Sübhâneke mâ abednâke hakka ibâdetike yâ ma'bûd! "Sana hakkıyla ibadet edemedik yâ Rabbi!" diye, "Sana hakkıyla ibadet edemedik yâ Rabbi!" diye, itirafını öne koyan bir âbid, bir zâhid olarak görüyoruz.

itirafını öne koyan bir âbid, bir zâhid olarak görüyoruz.

Yerine göre günlerce yemek yememiş; oruçlu olarak, aç olarak dolaşmış bir insan olarak görüyoruz.

Yerine göre günlerce yemek yememiş; oruçlu olarak, aç olarak dolaşmış bir insan olarak görüyoruz.

Yerine göre hanımlarından ayrılmış, bir odada aylarcaYerine göre hanımlarından ayrılmış, bir odada aylarca inzivâ hayatı yaşamış insan olarak görüyoruz.

inzivâ hayatı yaşamış insan olarak görüyoruz.

Yerine göre küçük çocukların bile gönlünü alan, son derece tatlı bir insan olarak görüyoruz.Yerine göre küçük çocukların bile gönlünü alan, son derece tatlı bir insan olarak görüyoruz. Mahalledeki bir küçük çocuğun yanına yanaşıp "Ne oldu kuşcağızın?" diye, Mahalledeki bir küçük çocuğun yanına yanaşıp "Ne oldu kuşcağızın?" diye, onun hatırını soran bir kimse olarak görüyoruz.

onun hatırını soran bir kimse olarak görüyoruz.

Yerine göre; "Bizi de kucağına al! Bizi de omzuna bindir!" diye söyleyen çocuklar içinYerine göre; "Bizi de kucağına al! Bizi de omzuna bindir!" diye söyleyen çocuklar için yanındaki sahabeye; "Git evden bir şeyler getir de şunlardan kendimizi kurtaralım!" diyen;yanındaki sahabeye; "Git evden bir şeyler getir de şunlardan kendimizi kurtaralım!" diyen; oradan gelen birkaç meyveyi çocuklara veriporadan gelen birkaç meyveyi çocuklara verip "Kardeşim Yusuf, küçük bir meblağ ile ucuz bir fiyata satılmıştı."Kardeşim Yusuf, küçük bir meblağ ile ucuz bir fiyata satılmıştı. Biz de çocuklardan kendimizi birkaç meyve ile kurtardık." diyebilen bir insan olarak görüyoruz.

Biz de çocuklardan kendimizi birkaç meyve ile kurtardık." diyebilen bir insan olarak görüyoruz.

Ama Dicle'nin kenarında bir kurt bir kuzuyu parçalasa bizim yüreğimiz sızlıyor.Ama Dicle'nin kenarında bir kurt bir kuzuyu parçalasa bizim yüreğimiz sızlıyor. O kuzuyu koruyamamanın ıstırabını içimizde duyuyoruz.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an-ı Kerîm'inde;

O kuzuyu koruyamamanın ıstırabını içimizde duyuyoruz.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an-ı Kerîm'inde;

Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin. buyurduğu için İslâm'ın karşısına dikilen,Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin. buyurduğu için İslâm'ın karşısına dikilen, Allah'ın rızasının aksine hareket eden, mazlum insanları, müstad'af insanlarıAllah'ın rızasının aksine hareket eden, mazlum insanları, müstad'af insanları zulme mâruz tutan kimselere karşı da elden geldiğincezulme mâruz tutan kimselere karşı da elden geldiğince mukabil kuvvet hazırlamak tavsiyesi karşısında kendimizi sorumlu hissediyoruz.

mukabil kuvvet hazırlamak tavsiyesi karşısında kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Onun için İslâm geldikten sonra müslümanlar ilmin her çeşidine sarılmışlar ve kısa birkaç asır içinde,Onun için İslâm geldikten sonra müslümanlar ilmin her çeşidine sarılmışlar ve kısa birkaç asır içinde, ilim tarihinin en büyük gelişmesini ortaya koymuşlardır. ilim tarihinin en büyük gelişmesini ortaya koymuşlardır. İlmin her dalında en büyük ilerlemeyi yapmışlardır. Avrupalılar'dan çok önce hakikatleri bulmuşlardır.

İlmin her dalında en büyük ilerlemeyi yapmışlardır. Avrupalılar'dan çok önce hakikatleri bulmuşlardır.

Avrupalılar'dan çok önce optikte ilerlemişlerdir.Avrupalılar'dan çok önce optikte ilerlemişlerdir. Avrupalılar'dan çok çok önce, asırlarca önce yerin arzını, tûlünü,Avrupalılar'dan çok çok önce, asırlarca önce yerin arzını, tûlünü, meridyenini, paralelini doğru ölçmüşlerdir.meridyenini, paralelini doğru ölçmüşlerdir. Sinüsü, kosinüsü ölçmüşlerdir, nisbetleri beyan etmişlerdir. Logaritmayı ortaya koymuşlardır.Sinüsü, kosinüsü ölçmüşlerdir, nisbetleri beyan etmişlerdir. Logaritmayı ortaya koymuşlardır. Kimya'da Avrupalılar'ın bilmediği maddeleri tarif etmişlerdir.

Kan dolaşımını keşfetmişlerdir.
Kimya'da Avrupalılar'ın bilmediği maddeleri tarif etmişlerdir.

Kan dolaşımını keşfetmişlerdir.
İnsanın tedavisinde en güzel usulleri ortaya koymuşlardır. İnsanın tedavisinde en güzel usulleri ortaya koymuşlardır. Operasyonlar, cerrahî ameliyeler yapmışlardır. Aşı uygulamışlardır.Operasyonlar, cerrahî ameliyeler yapmışlardır. Aşı uygulamışlardır. Avrupa devletleri çiçek hastalığından kırılırken, bir şehre çiçek salgını geldiği zamanAvrupa devletleri çiçek hastalığından kırılırken, bir şehre çiçek salgını geldiği zaman şehrin üçte birini veya yarısını alıp götürürken; bizim ülkelerimizde köşe başlarındaki nur yüzlü,şehrin üçte birini veya yarısını alıp götürürken; bizim ülkelerimizde köşe başlarındaki nur yüzlü, başörtülü, çevreli, çemberli hacı teyzelerimiz, ninelerimizbaşörtülü, çevreli, çemberli hacı teyzelerimiz, ninelerimiz çiçek aşısı yaparak halkımızı bu hastalıktan kurtarmıştır.

çiçek aşısı yaparak halkımızı bu hastalıktan kurtarmıştır.

Müslümanlar temizliği ile tanınmıştır, dürüstlüğüyle tanınmıştırMüslümanlar temizliği ile tanınmıştır, dürüstlüğüyle tanınmıştır ve öyle bir ümmet meydana gelmiştir ki gemileri karadan yürütmüştür.ve öyle bir ümmet meydana gelmiştir ki gemileri karadan yürütmüştür. Düşmanına karşı engel tanımamıştır.Düşmanına karşı engel tanımamıştır. İktidarlarıyla başka insanların hayallerinin erişemediği teknolojik seviyeye ulaşmışlardır.

İktidarlarıyla başka insanların hayallerinin erişemediği teknolojik seviyeye ulaşmışlardır.

Biz onların ahfadı olarak duygulanıyoruz. Onların ahfadı olmaya layık olmaya çalışıyoruz.Biz onların ahfadı olarak duygulanıyoruz. Onların ahfadı olmaya layık olmaya çalışıyoruz. Şahsen ben Japonya'dan, Almanya'dan fevkalade utanıyorum. Japonya, Amerika'nın mutlak istilasına,Şahsen ben Japonya'dan, Almanya'dan fevkalade utanıyorum. Japonya, Amerika'nın mutlak istilasına, tam bir mağlubiyetle teslim olmuşken; Almanya, müttefik kuvvetlerin parça parça edip muhtelif yerlerdetam bir mağlubiyetle teslim olmuşken; Almanya, müttefik kuvvetlerin parça parça edip muhtelif yerlerde kışlalar kurduğu, hâkim olduğu bir devlet durumunda iken; onlar çeşitli badirelerden sıyrılmışlar, kışlalar kurduğu, hâkim olduğu bir devlet durumunda iken; onlar çeşitli badirelerden sıyrılmışlar, kurtulmuşlardır da mesela Japonya bugünkü süper devletlerin arasındakurtulmuşlardır da mesela Japonya bugünkü süper devletlerin arasında Amerika'yı dahi sarsan, titreten bir güç haline gelmiştir.Amerika'yı dahi sarsan, titreten bir güç haline gelmiştir. Almanya; Batı'nın ve Avrupa devletleri içindeki hasetçilerinin ve rakiplerinin dahiAlmanya; Batı'nın ve Avrupa devletleri içindeki hasetçilerinin ve rakiplerinin dahi tedbir almak ihtiyacını duyduğu, bir muazzam gelişme göstermiştir.

tedbir almak ihtiyacını duyduğu, bir muazzam gelişme göstermiştir.

Meni'stevâ yevmâhü fe-hüve mağbûnün. "İki günü müsavî olan bile ziyandadır.Meni'stevâ yevmâhü fe-hüve mağbûnün. "İki günü müsavî olan bile ziyandadır. İkinci günü, sonraki günü birinciden mutlaka daha ileri olması gerekir." diyeİkinci günü, sonraki günü birinciden mutlaka daha ileri olması gerekir." diye kural koymuş olan dinimizin mensupları olarak ben utanıyorum. kural koymuş olan dinimizin mensupları olarak ben utanıyorum. Avrupa'dan geri kaldığımız için utanıyorum. Avrupa'dan geri kaldığımız için utanıyorum. Almanya'dan Japonya'dan sonra belimizi doğrultacak bir durumda olduğumuz için utanıyorum.Almanya'dan Japonya'dan sonra belimizi doğrultacak bir durumda olduğumuz için utanıyorum. Devlet-i Aliyye-i Osmâniye'yi düşünerek Amerika'nınDevlet-i Aliyye-i Osmâniye'yi düşünerek Amerika'nın dünyada tek süper devlet sayıldığı ifade edilirken utanıyorum.

dünyada tek süper devlet sayıldığı ifade edilirken utanıyorum.

Onun için teknik sahalar bize, Allah'ın kullarına hizmetin en güzel vesileleri olarak görünüyor.Onun için teknik sahalar bize, Allah'ın kullarına hizmetin en güzel vesileleri olarak görünüyor. Teknolojiyi seviyoruz. Allah'a hizmet etmenin, Allah'ın dinine hizmet etmenin,Teknolojiyi seviyoruz. Allah'a hizmet etmenin, Allah'ın dinine hizmet etmenin, Allah'ın kullarını rahat ettirmenin, Allah'ın kullarından Allah'ın kullarını rahat ettirmenin, Allah'ın kullarından hayır dua almanın vesilesi olarak gördüğümüz için teknolojiyi seviyoruz.

hayır dua almanın vesilesi olarak gördüğümüz için teknolojiyi seviyoruz.

Onun için kardeşlerimizi teknolojiye sevk ediyoruz.Onun için kardeşlerimizi teknolojiye sevk ediyoruz. İmam-hatip okulundan mezun, imam veya hatip olmayıİmam-hatip okulundan mezun, imam veya hatip olmayı gönlüne yerleştirmiş kardeşlerimize teknoloji yolunu gösteriyoruz. gönlüne yerleştirmiş kardeşlerimize teknoloji yolunu gösteriyoruz. Teknik üniversitenin yolunu gösteriyoruz.

Teknik üniversitenin yolunu gösteriyoruz.

Abdülaziz [Bekkine] Hocamız rahmetullahi aleyh, bu bizim irfanımızın bir gereği olduğundan,Abdülaziz [Bekkine] Hocamız rahmetullahi aleyh, bu bizim irfanımızın bir gereği olduğundan, 1940'lı yıllarda, o zaman genç birer Teknik Üniversite talebesi olan pek çok müridini,1940'lı yıllarda, o zaman genç birer Teknik Üniversite talebesi olan pek çok müridini, Teknik Üniversite'de hoca olarak kalmaya teşvik etmiştir.

Teknik Üniversite'de hoca olarak kalmaya teşvik etmiştir.

Ben o zaman biliyordum ki bir mühendisin Teknik Üniversite'de asistan olması,Ben o zaman biliyordum ki bir mühendisin Teknik Üniversite'de asistan olması, dışarıdakinden üçte bir nisbetinde daha az maaş alması demekti.dışarıdakinden üçte bir nisbetinde daha az maaş alması demekti. Mahrumiyet demekti, yokluk demekti, fedâkârlık demekti. Mahrumiyet demekti, yokluk demekti, fedâkârlık demekti. Ama Abdülaziz Hocamız onlara Teknik Üniversite'de asistan olarak kalmalarını emretmiştir.Ama Abdülaziz Hocamız onlara Teknik Üniversite'de asistan olarak kalmalarını emretmiştir. Çünkü İslâm feragat dinidir, fedakârlık dinidir.Çünkü İslâm feragat dinidir, fedakârlık dinidir. Çünkü mürşid-i kâmiller, gerçek faydanın nerede olduğunu çok iyi görürler.

Çünkü mürşid-i kâmiller, gerçek faydanın nerede olduğunu çok iyi görürler.

O işaret üzerine Teknik Üniversite'den pek çok dindar profesör kardeşimiz yetişmiştir.O işaret üzerine Teknik Üniversite'den pek çok dindar profesör kardeşimiz yetişmiştir. Muhtelif yerlerde hizmet görmüşlerdir, emekli olmuşlardır. Muhtelif yerlerde hizmet görmüşlerdir, emekli olmuşlardır. O neslin arkasından yeni nesiller gelmiştir. Siz o nesillerin arkasındaki nesillersiniz.

O neslin arkasından yeni nesiller gelmiştir. Siz o nesillerin arkasındaki nesillersiniz.

Mehmed Zahid Kotku Hocamız cennetmekân, rahmetullahi aleyhMehmed Zahid Kotku Hocamız cennetmekân, rahmetullahi aleyh benim de bir genç öğrenci olarak katıldığım toplantılarda, Balkanlar'ın benim de bir genç öğrenci olarak katıldığım toplantılarda, Balkanlar'ın en büyük motor fabrikası olan Gümüş Motor'u kurmayı emretmiştir, kurma çalışmalarını başlatmıştır.en büyük motor fabrikası olan Gümüş Motor'u kurmayı emretmiştir, kurma çalışmalarını başlatmıştır. Bu motor fabrikası kurulmuştur, halen de "Pancar Motor" diye Türkiye'ye fayda sağlamaktadır.

Bu motor fabrikası kurulmuştur, halen de "Pancar Motor" diye Türkiye'ye fayda sağlamaktadır.

Biz kurucularına fayda sağlamıyor! Çünkü haince dolaplarla, düzenbazlıklarla elimizden alınmıştır.

Biz kurucularına fayda sağlamıyor! Çünkü haince dolaplarla, düzenbazlıklarla elimizden alınmıştır.

Kurucularına menfaat sağlamıyor.Kurucularına menfaat sağlamıyor. Çünkü kurucuları, o zamanki nominal sermayeleri kadar Çünkü kurucuları, o zamanki nominal sermayeleri kadar sermayeler görülecek şekilde gadre uğratılmışlardır.

sermayeler görülecek şekilde gadre uğratılmışlardır.

Ama biz iftihar ediyoruz; Pancar Motor'u gördükçe Mehmed Zahid Kotku Hocamız'ı hatırlıyoruz.Ama biz iftihar ediyoruz; Pancar Motor'u gördükçe Mehmed Zahid Kotku Hocamız'ı hatırlıyoruz. Bahçelerde sular çekildikçe, otomatik sulama sistemleriBahçelerde sular çekildikçe, otomatik sulama sistemleri tarlayı yemyeşil yapmış görünce, o neşe içinde ilâhî bir haz duyuyoruz.

tarlayı yemyeşil yapmış görünce, o neşe içinde ilâhî bir haz duyuyoruz.

Bizim büyük hukuk abidemiz olan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye'de, ahkâm arasında buyurulur k;

Bizim büyük hukuk abidemiz olan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye'de, ahkâm arasında buyurulur k;

"Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir."

"Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir."

Bir işi yapan insanın, o işi yapmaktaki gayesi, amacı, maksadı ne ise ona göre sevap kazanabilirBir işi yapan insanın, o işi yapmaktaki gayesi, amacı, maksadı ne ise ona göre sevap kazanabilir veya sevaplı gibi görünen bir ibadeti kötü maksatla yapıyorsa günaha da dalabilir.veya sevaplı gibi görünen bir ibadeti kötü maksatla yapıyorsa günaha da dalabilir. Namazı riya için kılıyorsa, başkasını aldatmak için kılıyorsa günaha girer. Namazı riya için kılıyorsa, başkasını aldatmak için kılıyorsa günaha girer. Ama uykuyu; "Resûlullah'ın sünnetidir." diye uyuyorsa sevap kazanır.Ama uykuyu; "Resûlullah'ın sünnetidir." diye uyuyorsa sevap kazanır. Sütü; "Resûlullah Efendimiz süt içerdi, fıtratı tercih etmişti." diye içerse sevap kazanır.

Sütü; "Resûlullah Efendimiz süt içerdi, fıtratı tercih etmişti." diye içerse sevap kazanır.

Onun için bize göre ibadetin çeşidinin nihayeti yoktur.Onun için bize göre ibadetin çeşidinin nihayeti yoktur. Teknik sahada çalışan elemanımızın niyeti halis olursa kalbi temiz olursaTeknik sahada çalışan elemanımızın niyeti halis olursa kalbi temiz olursa samimi, halis, muhlis, dindar olursa teknolojiye hizmet de ibadettir.

samimi, halis, muhlis, dindar olursa teknolojiye hizmet de ibadettir.

Herhangi bir işi Allah rızası için yapmak, onu ibadet haline getirir.Herhangi bir işi Allah rızası için yapmak, onu ibadet haline getirir. Onun için biz teknolojiyi, teknik eğitimi, teknik sahadaki çalışmaları daOnun için biz teknolojiyi, teknik eğitimi, teknik sahadaki çalışmaları da tıpkı ilâhiyat sahasındaki çalışmalar gibi, hukuk sahasındaki çalışmalar gibi,tıpkı ilâhiyat sahasındaki çalışmalar gibi, hukuk sahasındaki çalışmalar gibi, planlama sahasındaki çalışmalar gibi önemli görüyoruz.

planlama sahasındaki çalışmalar gibi önemli görüyoruz.

"Halkımıza hizmette, devletimize milletimize güç gelsin, alnımız açık olsun, dinimiz yücelsin,"Halkımıza hizmette, devletimize milletimize güç gelsin, alnımız açık olsun, dinimiz yücelsin, kâfirlerin karşısında kuvvetli olalım, İslâm'ın bayrağı burçtan aşağı inmesin." diyekâfirlerin karşısında kuvvetli olalım, İslâm'ın bayrağı burçtan aşağı inmesin." diye yaptığımız her çalışma gibi teknik çalışmanın da yaptığımız her çalışma gibi teknik çalışmanın da temelini iman üzerine, bu aşk ve şevk üzerine kurmuşuz.

temelini iman üzerine, bu aşk ve şevk üzerine kurmuşuz.

Bu sahada sizlerden olağanüstü, fevkalade başarılar bekliyoruz.Bu sahada sizlerden olağanüstü, fevkalade başarılar bekliyoruz. Bu sahada da taklitten tahkike ermenizi istiyoruz. Bu sahada da taklitten tahkike ermenizi istiyoruz. Bu sahada da kendi adınıza icatlar ortaya koymanızı diliyoruz.Bu sahada da kendi adınıza icatlar ortaya koymanızı diliyoruz. Kendi marka otomobilimizi, kendi marka uçağımızı, kendi marka cihazlarımızı yapmanızı bekliyoruz.

Kendi marka otomobilimizi, kendi marka uçağımızı, kendi marka cihazlarımızı yapmanızı bekliyoruz.

Oymapınar Barajı'nı gezdirdikleri zaman bizi bir tünelden bir dağın içine birkaç kilometre soktular.Oymapınar Barajı'nı gezdirdikleri zaman bizi bir tünelden bir dağın içine birkaç kilometre soktular. Dağın içinde ayrı bir âlem oymuşlar. Sekiz katlı baraj âlet edevâtının olduğu mıntıkaya girdik.Dağın içinde ayrı bir âlem oymuşlar. Sekiz katlı baraj âlet edevâtının olduğu mıntıkaya girdik. Dışarıdan bomba atılsa içeriye tesir etmez. Dışarıdan bomba atılsa içeriye tesir etmez. Dağın tamamen içinde, dışarıdan görülmeyen muhteşem bir manzara ile karşılaştık.Dağın tamamen içinde, dışarıdan görülmeyen muhteşem bir manzara ile karşılaştık. Dağın içinde, yer altında bir teknolojik dev ile karşılaştık. Sekiz katlı cihazlar. Dağın içinde, yer altında bir teknolojik dev ile karşılaştık. Sekiz katlı cihazlar. Barajdan gelen sular onları döndürüyor, elektrik üretiyor.

Barajdan gelen sular onları döndürüyor, elektrik üretiyor.

İşin maddî cesameti karşısında ben duygulandım. Yanımda o tesisin genel müdürü vardı. Dedim ki;

İşin maddî cesameti karşısında ben duygulandım. Yanımda o tesisin genel müdürü vardı. Dedim ki;

"Ne olurdu biz de böyle şeyleri yapacak bir teknik seviyeye gelebilseydik!"Ne olurdu biz de böyle şeyleri yapacak bir teknik seviyeye gelebilseydik! Ne muhteşem, ne muazzam, ne kadar büyük bir tesis!"

Ne muhteşem, ne muazzam, ne kadar büyük bir tesis!"

Makineler güldür güldür çalışıyor. Oradan borular geliyor, buradan teller gidiyor. Bir şeyler dönüyor.Makineler güldür güldür çalışıyor. Oradan borular geliyor, buradan teller gidiyor. Bir şeyler dönüyor. Dışarıdan çok büyük bir hayranlıkla ben bu sözleri söyleyince;

Dışarıdan çok büyük bir hayranlıkla ben bu sözleri söyleyince;

"Hocam! Biz bunu yapabiliriz. Hatta bu Oymapınar Barajı'nın inşası esnasında üsttekilere teklif ettik:"Hocam! Biz bunu yapabiliriz. Hatta bu Oymapınar Barajı'nın inşası esnasında üsttekilere teklif ettik: ‘Biz bunu yaparız. Dışarıya para vermenize lüzum yoktur.‘Biz bunu yaparız. Dışarıya para vermenize lüzum yoktur. Bize fırsat verin, yapalım.' dedik de, bizim sözümüze itibar etmediler." dedi.

Bize fırsat verin, yapalım.' dedik de, bizim sözümüze itibar etmediler." dedi.

Geçen gün, Tuzla tersanelerinin birisinde çalışan gemi mühendisi bir kardeşimizle görüştüm. Ona;

Geçen gün, Tuzla tersanelerinin birisinde çalışan gemi mühendisi bir kardeşimizle görüştüm. Ona;

"Bir arkadaş beni motor yatına çağırdı, gezdirdi."Bir arkadaş beni motor yatına çağırdı, gezdirdi. Muazzam, muhteşem bir gemi, çok güzel bir motor yat. Pırıl pırıl, tertemiz.Muazzam, muhteşem bir gemi, çok güzel bir motor yat. Pırıl pırıl, tertemiz. Her şeyi çok güzel, tariflere sığmayacak gibi güzel. Her şeyi çok güzel, tariflere sığmayacak gibi güzel. Tamamen Tuzla'da yapılmış olduğunu söylediler." diye o gemi mühendisi kardeşimize naklettim.

Tamamen Tuzla'da yapılmış olduğunu söylediler." diye o gemi mühendisi kardeşimize naklettim.

"Hocam! Âcizâne biz de bir yatın yapılmasını üzerimize almıştık."Hocam! Âcizâne biz de bir yatın yapılmasını üzerimize almıştık. O yatla İtalya'da birincilik aldık." dedi.

Muhterem kardeşlerim!

O yatla İtalya'da birincilik aldık." dedi.

Muhterem kardeşlerim!

Allah'ın lütfuna dayanan insanların Allah'ın yardımıyla, Allah'ın izniyle başaramayacağı iş yoktur.

Allah'ın lütfuna dayanan insanların Allah'ın yardımıyla, Allah'ın izniyle başaramayacağı iş yoktur.

Onun için sizlerden katiyen bugünkü durumu baz almamanızı, esas almamanızı rica ediyorum.Onun için sizlerden katiyen bugünkü durumu baz almamanızı, esas almamanızı rica ediyorum. "Dünyada en yüksek neresi varsa, en yüksek seviyeyi kim tutturmuşsa baz olarak,"Dünyada en yüksek neresi varsa, en yüksek seviyeyi kim tutturmuşsa baz olarak, temel olarak onu alın! Onun üstüne basarak daha yükseklere çıkın!" diye temenni ediyorum.

temel olarak onu alın! Onun üstüne basarak daha yükseklere çıkın!" diye temenni ediyorum.

Himmetiniz yüce olsun, gayretiniz çok olsun, aşkınız şevkiniz ziyade olsun.Himmetiniz yüce olsun, gayretiniz çok olsun, aşkınız şevkiniz ziyade olsun. Allahu Teâlâ hazretleri muîniniz olsun.

Allahu Teâlâ hazretleri muîniniz olsun.

Allahu Teâlâ hazretleri, Ümmet-i Muhammed'e sizin hizmetlerinizleAllahu Teâlâ hazretleri, Ümmet-i Muhammed'e sizin hizmetlerinizle yüz güldürücü sonuçlara ulaşmayı nasip eylesin.

yüz güldürücü sonuçlara ulaşmayı nasip eylesin.

Hepinize sevgilerimi, hürmetlerimi arz ederim!

Hepinize sevgilerimi, hürmetlerimi arz ederim!

es-Selamü aleyküm ve rahmetullah!

es-Selamü aleyküm ve rahmetullah!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2